TR Holocracy, sayesinde hiyerarşilerin ortadan kalktığı ve yeni, kendi kendini organize eden birimlerin uygulamaya sokulduğu bütüncül bir organizasyon konsepti
"kendi kendini organize" का तुर्की में अनुवाद निम्न अंग्रेज़ी शब्दों/वाक्यांशों में किया जा सकता है:
TR Holocracy, sayesinde hiyerarşilerin ortadan kalktığı ve yeni, kendi kendini organize eden birimlerin uygulamaya sokulduğu bütüncül bir organizasyon konsepti
EN Holocracy is a holistic organizational concept that breaks down hierarchies and introduces new, self-organizing units
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
yeni | new |
konsepti | concept |
TR Türkiye’nin her köşesinden dernek, oda, vakıf, organize sanayi bölgeleri vasıtası ile toplu alım heyetleri organize edilecektir. Bu heyetlerin ulaşımı, organizasyon tarafından karşılanacaktır.
EN Bulk buyers delegations will be organized through associations, chambers, foundations, organized industrial zones from every corner of Turkey. Transportation of these delegations will be covered by the organization.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
türkiye | turkey |
her | every |
organize | organized |
sanayi | industrial |
toplu | bulk |
edilecektir | will be |
organizasyon | organization |
TR Callisto'nun esas amacı, kendine yetebilen, kendini yönetebilen ve kendini fonlayabilen bir blockchain ekosistemi ve geliştirme ortamı için referans bir uygulama araştırmak ve geliştirmektir.
EN The main goal of Callisto is to research and develop a reference implementation of a self-sustaining, self-governed and self-funded blockchain ecosystem and development environment.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
amacı | goal |
blockchain | blockchain |
ekosistemi | ecosystem |
geliştirme | development |
referans | reference |
uygulama | implementation |
TR Hastalık kendini üç yönlü olarak (fiziksel, zihinsel/duygusal ve ruhsal) ifade ettiği gibi, geri çekilmeniz (ve daha sonra ayıklığınız) kendini üç düzeyde ifade edecektir
EN Just as the disease expresses itself in a threefold manner (physical, mental/emotional, and spiritual), so will your withdrawal (and later your sobriety) express itself on three levels
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
kendini | itself |
fiziksel | physical |
zihinsel | mental |
duygusal | emotional |
düzeyde | levels |
edecektir | will |
TR Kaşif cesur ve maceracıdır. Bu arketip dünyayı keşfederken bir yandan da kendini bulmaya çalışır ve kendini boş ya da kapana kısılmış hissetmekten hoşlanmaz.
EN The Explorer is bold and adventurous. The archetype explores the world while also trying to find themselves and doesn’t like to feel empty or trapped.
TR Kendi eşyalarını tamir eden insanların, özel ve kendini adamış müşteriler olduklarını bilirler.
EN They know that people who fix their stuff are dedicated customers.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
tamir | fix |
özel | dedicated |
müşteriler | customers |
insanları | people |
TR Gelenek 7: Her ITAA grubu, dışarıdan katkıları reddederek tamamen kendi kendini desteklemelidir.
EN Tradition 7: Every ITAA group ought to be fully self-supporting, declining outside contributions.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
gelenek | tradition |
her | every |
itaa | itaa |
grubu | group |
tamamen | fully |
TR Yapabilirsiniz Bağış yapmak kardeşliğe. Aylık giderlerimiz $80'dir. 7. geleneğimiz şöyle der: “Her grup tamamen kendi kendini desteklemeli, dışarıdan katkıları reddetmeli”.
EN You can donate to the fellowship. Our monthly expenses are $80. Our 7th tradition states: ?Every group ought to be fully self supporting, declining outside contributions?.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
aylık | monthly |
her | every |
grup | group |
tamamen | fully |
TR Her ITAA grubu, dışarıdan katkıları reddederek tamamen kendi kendini desteklemelidir. Herhangi bir aidatımız veya ücretimiz yoktur. Bursumuzun aylık düzenli giderleri 100 ABD Doları tutarındadır; ben
EN Each I.T.A.A. group ought to be fully self-supporting, declining outside contributions. We have no dues or fees. Our fellowship’s regular monthly expenses amount to 100 US dollars; i
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
her | each |
grubu | group |
tamamen | fully |
veya | or |
aylık | monthly |
düzenli | regular |
TR Sürdürülebilir Decred'in blok ödül sistemi, Hazine'nin dışarıdan bir fonlama olmadan kendi kendini idare edebilmesini mümkün kılar
EN Sustainable: Decred's block reward system allows the treasury to sustain itself over time: no outside funding is necessary
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
blok | block |
ödül | reward |
sistemi | system |
TR 10 yılı aşkın bir süredir, birçok müşteri kendi SSL sağlayıcısı olarak çözülmeye kendini adamıştır
EN For over 10 years, many customers have dedicated themselves to solving as their own SSL provider
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
müşteri | customers |
ssl | ssl |
sağlayıcısı | provider |
TR İtiraz - Vintage Kendi Kendini Kölelik Yanlış Gidiyor
EN Tattooed rock doxy receives drilled
TR Peki neden böyle? Basitçe anlatmak gerekirse, mümkün olan durumlarda (ki şu an öyle) bir yatırımcıya bağımlı olmadan kendi kendini finanse eden bir sistemin daha iyi olduğunu düşünüyoruz.
EN Why ? Simply because we consider that when it’s possible (which is the case right now), it’s better to be self-financing rather than to be dependent on an investor.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
basitçe | simply |
TR Kendi eşyalarını tamir eden insanların, özel ve kendini adamış müşteriler olduklarını bilirler.
EN They know that people who fix their stuff are dedicated customers.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
tamir | fix |
özel | dedicated |
müşteriler | customers |
insanları | people |
TR 10 yılı aşkın bir süredir, birçok müşteri kendi SSL sağlayıcısı olarak çözülmeye kendini adamıştır
EN For over 10 years, many customers have dedicated themselves to solving as their own SSL provider
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
müşteri | customers |
ssl | ssl |
sağlayıcısı | provider |
TR Aurora, işlem kaynaklarından ayrılmış ve veritabanı bulut sunucusu başına 128 TB'a kadar otomatik olarak ölçeklendirilebilen, dağıtılmış, hata toleranslı ve kendi kendini onaran bir depolama sistemine sahiptir
EN Aurora features a distributed, fault-tolerant, and self-healing storage system that is decoupled from compute resources and auto-scales up to 128 TB per database instance
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
aurora | aurora |
veritabanı | database |
dağıtılmış | distributed |
depolama | storage |
kaynakları | resources |
TR Hidrolik yatak, çalışma gürültüsünü azaltan ve termal verimliliği artıran yüksek kaliteli, sürtünmeyi azaltan bir madde ile kendi kendini yağlar. Conta kapağı, yağlayıcının sızmasını önler ve ünitenin ömrünü uzatır.
EN The hydraulic bearing self-lubricates with a high quality, friction-reducing substance that lowers operation noise and enhance thermal efficiency. The seal cap prevents leakage of the lubricant and extends the lifespan of the unit.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
hidrolik | hydraulic |
termal | thermal |
verimliliği | efficiency |
yüksek | high |
kaliteli | quality |
madde | substance |
önler | prevents |
TR Hidrolik rulman, çalışma gürültüsünü azaltan ve termal verimliliği artıran yüksek kaliteli, sürtünmeyi azaltan bir madde ile kendi kendini yağlar. Conta kapağı yağlama maddesinin sızmasını önler ve ünitenin ömrünü uzatır.
EN The hydraulic bearing self-lubricates with a high quality, friction-reducing substance that lowers operation noise and enhance thermal efficiency. The seal cap prevents leakage of the lubricant and extends the lifespan of the unit.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
hidrolik | hydraulic |
termal | thermal |
verimliliği | efficiency |
yüksek | high |
kaliteli | quality |
madde | substance |
önler | prevents |
TR Hidrolik rulman, çalışma gürültüsünü azaltan ve termal verimliliği artıran yüksek kaliteli, sürtünmeyi azaltan bir madde ile kendi kendini yağlar. Conta kapağı yağlayıcı sızıntısını önler ve ünitenin ömrünü uzatır.
EN The hydraulic bearing self-lubricates with a high quality, friction-reducing substance, which lowers operation noise while improving thermal efficiency. The seal cap prevents lubricant leakage and extends the lifespan of the unit.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
hidrolik | hydraulic |
termal | thermal |
verimliliği | efficiency |
yüksek | high |
kaliteli | quality |
madde | substance |
önler | prevents |
TR Hidrolik rulman, çalışma gürültüsünü azaltan ve termal verimliliği arttıran yüksek kaliteli, sürtünmeyi azaltan bir madde ile kendi kendini yağlar. Conta kapağı yağlama maddesinin sızmasını önler ve ünitenin ömrünü uzatır.
EN The hydraulic bearing self-lubricates with a high quality, friction-reducing substance that lowers operation noise and enhance thermal efficiency. The seal cap prevents leakage of the lubricant and improves the lifespan of the unit.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
hidrolik | hydraulic |
termal | thermal |
verimliliği | efficiency |
yüksek | high |
kaliteli | quality |
madde | substance |
önler | prevents |
TR Hidrolik rulman, çalışma gürültüsünü azaltan ve termal verimliliği optimize eden yüksek kaliteli, sürtünmeyi azaltan bir madde ile kendi kendini yağlar. Conta kapağı yağlama maddesinin sızmasını önler ve ünitenin ömrünü uzatır.
EN The hydraulic bearing self-lubricates with a high quality, friction-reducing substance that lowers operation noise and optimize thermal efficiency. The seal cap prevents leakage of the lubricant and improves the lifespan of the unit.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
hidrolik | hydraulic |
termal | thermal |
verimliliği | efficiency |
optimize | optimize |
yüksek | high |
kaliteli | quality |
madde | substance |
önler | prevents |
TR Onun yerine kimyaya yönelerek bu alanda kendi kendini yetiştirdi
EN The autodidact much preferred devoting his time to chemistry
TR 1980'ler: Kendi kendini eğitmek için bir geri yayılım algoritması kullanan nöral ağlar, yapay zeka uygulamalarında yaygın olarak kullanılmaya başlandı.
EN 1980s: Neural networks which use a backpropagation algorithm to train itself become widely used in AI applications.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
ağlar | networks |
uygulamaları | applications |
TR Gelenek 7: Her ITAA grubu, dışarıdan katkıları reddederek tamamen kendi kendini desteklemelidir.
EN Tradition 7: Every ITAA group ought to be fully self-supporting, declining outside contributions.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
gelenek | tradition |
her | every |
itaa | itaa |
grubu | group |
tamamen | fully |
TR Geleneğimiz, her bir ITAA grubunun dışarıdan katkıları reddederek tamamen kendi kendini desteklemesi gerektiğini belirtir
EN group ought to be fully self-supporting, declining outside contributions
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
tamamen | fully |
TR Aksine, kendi ihtiyaçlarınızla ilgilenmek, herkesin kendini güvende hissettiği ve hoş karşılandığı bir paydaşlık oluşturmanın önemli bir parçasıdır.
EN On the contrary, taking care of your own needs is an important part of building a fellowship where everyone feels safe and welcome.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
herkesin | everyone |
önemli | important |
ihtiyaçları | needs |
TR Tüm Minecraft sunucu planları kendi kendini yönetir, böylece sanal oyun sunucusuna tam erişim elde edersiniz
EN All Minecraft Hosting plans are self-managed, so you will get full access to the virtual game server
TR Bu, uygulamaların hem kendi kendini açıklayan hem de reklam yaratıcılığı tanıtımı için etkili bir vitrin görevi görür.
EN This serves as an effective showcase for both self-explanatory and ad creativity promotion of the applications.
TR Araştırmalarınızı organize etmenize, çevrimiçi olarak başkalarıyla işbirliği yapmanıza ve en yeni araştırmaları keşfetmenize yardımcı olan ücretsiz bir referans yöneticisi ve akademik sosyal ağ
EN A free reference manager and academic social network where you can organise your research, collaborate with others online and discover the latest research
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
çevrimiçi | online |
işbirliği | collaborate |
ücretsiz | free |
referans | reference |
yöneticisi | manager |
akademik | academic |
sosyal | social |
TR Çocuk işçiliği ile ilgili kamu, sivil toplum, akademi ve sendika temsilcileri gibi konuyla ilgili çalışma yürüten tüm paydaşları yan yana getirdiğimiz yuvarlak masa toplantıları organize ediyoruz.
EN We organize round table meetings that bring together all stakeholders such as public authorities, civil society actors, academics and syndicate representatives.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
sivil | civil |
temsilcileri | representatives |
yuvarlak | round |
organize | organize |
TR İlçedeki gençlik ve spor faaliyetleri İlçe Gençlik ve Spor Müdürlüğünce organize edilmektedir
EN Youth and sports activities in the district are organized by District Youth and Sports Directorate
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
gençlik | youth |
ve | and |
spor | sports |
faaliyetleri | activities |
organize | organized |
TR Bu rapor bütün iç bağlantı sorunlarınızı bulmanıza, websitenizin yapısını dikkatlice organize etmeye ve verimli bir şekilde PageRank dağıtımını yapmanıza yardımcı olur.
EN This report will help you find all of your internal linking issues, carefully organize your website structure, and ensure efficient PageRank distribution.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
bu | this |
rapor | report |
bütün | all |
bağlantı | linking |
websitenizin | your website |
dikkatlice | carefully |
organize | organize |
verimli | efficient |
olur | will |
sorunları | issues |
yapısı | structure |
TR Commit ve merge isteklerini getirmenin yanı sıra, YouTrack artık GitLab CI/CD ile entegre çalışarak süreçlerinizi organize etmenizi sağlayan daha fazla seçenek sunuyor
EN We’ve also added GitLab to the import wizard and fully localized YouTrack into three more languages.We are now discontinuing the legacy REST API, so please make sure all your custom integrations are migrated to the new REST API
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
etmenizi | your |
TR Hayata Destek Derneği’nin organize ettiği Mardin Geçim Kaynakları Çalıştayı Kalkınmada Kadın Girişimciliği temasıyla 24 Aralık Salı Günü Mardin’de düzenlenecek.
EN Support to Life is organizing the Mardin Livelihood Support Workshop with the theme of Women’s Entrepreneurship for Development. The workshop is scheduled to take place in Mardin on 24 December, Tuesday.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
destek | support |
mardin | mardin |
aralık | december |
TR Hayata Destek Derneği’nin organize ettiği Mardin Geçim Kaynakları Çalıştayı Kalkınmada Kadın Girişimciliği temasıyla 24 Aralık Salı Günü Mardin’de düzenlenecek.
EN Support to Life is organizing the Mardin Livelihood Support Workshop with the theme of Women’s Entrepreneurship for Development. The workshop is scheduled to take place in Mardin on 24 December, Tuesday.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
destek | support |
mardin | mardin |
aralık | december |
TR Hızlı, doğru ve uygun fiyatlı transkripsiyon kritik olsa da, Sonix için sadece başlangıç noktasıdır. İnsanların çalışmalarını nasıl oluşturduğunu, organize ettiğini ve paylaştığını yeniden hayal ediyoruz.
EN While fast, accurate, and affordable transcription is critical, it is just the starting point for Sonix. We are re-imagining how people create, organize, and share their work.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
hızlı | fast |
uygun | affordable |
transkripsiyon | transcription |
kritik | critical |
sonix | sonix |
başlangıç | starting |
organize | organize |
TR Dosyalarınızı Sonix'te nasıl organize edebilirsiniz?
EN How to organize your files in Sonix
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
dosyalarınızı | your files |
sonix | sonix |
organize | organize |
TR Temaları kolayca organize edin ve kategorize edin ve saniyeler içinde özet dışa aktarımları oluşturun.
EN Easily organize and categorize themes and build summary exports in seconds.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
kolayca | easily |
organize | organize |
ve | and |
kategorize | categorize |
saniyeler | seconds |
içinde | in |
oluşturun | build |
TR Gelenek 9: ITAA asla organize edilmemelidir, ancak hizmet ettikleri kişilere doğrudan sorumlu hizmet kurulları veya komiteleri oluşturabiliriz.
EN Tradition 9: ITAA as such, ought never be organized, but we may create service boards or committees directly responsible to those they serve.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
gelenek | tradition |
itaa | itaa |
asla | never |
organize | organized |
hizmet | service |
doğrudan | directly |
sorumlu | responsible |
veya | or |
TR Sizi evsahibiyle e-mail aracılığıyla iletişime geçireceğiz, böylece giriş saatinizi, anahtarları almanızı, ve politikalarında belirtilmiş olan herhangi bir belge varsa onların transferini organize edebilirsiniz.
EN We will put you in contact with the landlord via email, so you can arrange the move-in time, key collection, and transfer any documentation that they requested in their policies.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
iletişime | contact |
böylece | so |
TR Sosyal medya yönetiminizi kolaylaştırmak için ihtiyacınız olan tüm özellikler bir arada. Böylece işlerinizi ekip arkadaşlarınız ile birlikte organize bir şekilde yönetebilirsiniz.
EN All the features you need to centralize your social media operations for all networks. No more spreadsheets, approval delays, or disorganized workflows.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
özellikler | features |
TR Kesinlikle! Projelerini, görevlerini ve hedeflerini daha organize yönetmek isteyenler herkes Kanban kullanabilir.
EN Certainly! Personal Kanban is recommended for those who want to be more organized with managing personal tasks, projects, and goals.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
görevlerini | tasks |
ve | and |
organize | organized |
yönetmek | managing |
kanban | kanban |
TR Kesinlikle! Projelerini, görevlerini ve hedeflerini daha organize yönetmek isteyenler herkes Kanban kullanabilir. Dafa fazla bilgi.
EN Certainly! Personal Kanban is recommended for those who want to be more organized with managing personal tasks, projects, and goals. Learn more.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
görevlerini | tasks |
ve | and |
organize | organized |
yönetmek | managing |
kanban | kanban |
bilgi | learn |
TR Çocuk işçiliği ile ilgili kamu, sivil toplum, akademi ve sendika temsilcileri gibi konuyla ilgili çalışma yürüten tüm paydaşları yan yana getirdiğimiz yuvarlak masa toplantıları organize ediyoruz.
EN We organize round table meetings that bring together all stakeholders such as public authorities, civil society actors, academics and syndicate representatives.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
sivil | civil |
temsilcileri | representatives |
yuvarlak | round |
organize | organize |
TR Kayseri Mimarsinan Organize Sanayi Bölgesi’nde 24 bin metrekare kapalı alana sahip olacak ASPİLSAN Enerji Lityum İyon Pil Üretim Tesisi’nin bu yıl tamamlanması hedefleniyor.
EN ASPİLSAN Energy Lithium Ion Cell Production Facility, which will have a closed area of 24 thousand square meters in Kayseri Mimarsinan Organized Industrial Zone, is planned to be completed this year.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
kayseri | kayseri |
organize | organized |
sanayi | industrial |
bölgesi | area |
kapalı | closed |
enerji | energy |
lityum | lithium |
yıl | year |
TR Toplantı ve etkinlik planlamacılarımız son derece organize olmalarının yanı sıra ilham veren fikirlerden kusursuz bir etkinlik gerçekleştirmeye kadar bütün planlama süreçlerinde sizin destekçilerinizdir.
EN Our meeting and event planners are not just highly organised, they are also your partner throughout all stages of planning — providing everything from inspiring ideas to flawless event delivery.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
bütün | all |
planlama | planning |
TR En son teknoloji ve deneyimli toplantı uzmanları, tüm detayları mükemmel bir şekilde organize ederek, sizin toplantınızdan en iyi şekilde yararlanmanıza olanak tanır.
EN Complemented with up-to-the-minute technologies and a team of experienced convention specialists, every detail is organised to perfection allowing you to focus on getting the most from your meeting.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
teknoloji | technologies |
deneyimli | experienced |
toplantı | meeting |
TR Sağlık vizesi onaylandıktan sonra doktor randevuları ve muayeneler organize edilir.
EN The appointments with the doctors for the pre-checks are organized by our team after the health visa is approved.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
sağlık | health |
organize | organized |
TR Hasta ve refakatçilerinin isteği doğrultusunda tedavi öncesi veya sonrası şehir turları, alışveriş turları sosyal aktiviteler organize edilir.
EN At requests of the patient; city tours, shopping tours, and social activities will be organized before or after the treatment by our planning team.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
hasta | patient |
ve | and |
tedavi | treatment |
veya | or |
şehir | city |
alışveriş | shopping |
sosyal | social |
organize | organized |
TR 16.4. 2030’a kadar yasa dışı para ve silah akışının büyük ölçüde azaltılması, çalınan varlıkların geri alınmasının güvence altına alınması ve organize suçun her türüyle mücadele edilmesi
EN 16.4. By 2030, significantly reduce illicit financial and arms flows, strengthen the recovery and return of stolen assets and combat all forms of organized crime
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
ve | and |
geri | return |
organize | organized |
her | all |
mücadele | combat |
50 में से 50 अनुवाद दिखाए जा रहे हैं