TR CBRE, pazar lideri veri ve araştırmaların öncülüğünde sanayi ve lojistik gayrimenkul yatırımcıları, geliştiricileri ve kullanıcıları için kapsamlı bir hizmet yelpazesi sağlamaktadır.
"araştırmaların öncülüğünde sanayi" का तुर्की में अनुवाद निम्न अंग्रेज़ी शब्दों/वाक्यांशों में किया जा सकता है:
araştırmaların | research |
sanayi | business companies industrial industries industry performance |
TR CBRE, pazar lideri veri ve araştırmaların öncülüğünde sanayi ve lojistik gayrimenkul yatırımcıları, geliştiricileri ve kullanıcıları için kapsamlı bir hizmet yelpazesi sağlamaktadır.
EN CBRE's Petroleum and Automotive team delivers a comprehensive service for owners and occupiers of petrol filling stations, car showrooms, car parks and other roadside assets.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
kapsamlı | comprehensive |
hizmet | service |
TR CBRE, pazar lideri veri ve araştırmaların öncülüğünde sanayi ve lojistik gayrimenkul yatırımcıları, geliştiricileri ve kullanıcıları için kapsamlı bir hizmet yelpazesi sağlamaktadır.
EN Taking a holistic approach to business sustainability, our team develops strategies that not only significantly reduce carbon footprints, but also create long-term benefits and value for your business.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
sanayi | business |
hizmet | benefits |
TR Grup 2006 haziranında Ray Davies'in öncülüğünde yeniden bir araya geldi
EN Later, in November 2005, they were inducted into the UK Music Hall of Fame
TR Avrupa Birliği öncülüğünde uluslararası özel günler takvimine işlenen 27 Şubat tarihi, 2014 yılından bu yana Dünya Sivil Toplum Kuruluşları (STK) Günü olarak kutlanıyor
EN February 27th that found its place in calendar of international special days under leadership of the European Union has been celebrated as World Non-Governmental Organisation (NGO) Day since 2014
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
birliği | union |
özel | special |
günler | days |
TR Alman feminist ve aktivist Kristina Lunz Birleşmiş Milletler’e danışmanlık yapmış ve Alman Dışişleri Bakanlığı öncülüğünde kurulan kadın ağı Unidas’ın inşasında rol oynadı
EN Kristina Lunz is a German feminist and activist who advises various organisations, including the United Nations, and set up the Unidas women’s network for the Federal Foreign office
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
alman | german |
milletler | nations |
ağı | network |
TR Aşağı Cermanya Surları’nın Dünya Mirası listesine alınması için Hollanda’nın öncülüğünde başvuru yapan bu bölge, başarıya ulaştı.
EN The proposal for the region, headed by the Netherlands, was accepted.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
bölge | region |
TR Grup 2006 haziranında Ray Davies'in öncülüğünde yeniden bir araya geldi
EN Later, in November 2005, they were inducted into the UK Music Hall of Fame
TR Sanayi: İlçede dericilik, seramikçilik, zeytin işletmeciliği ve dokumacılık en önemli sanayi kollarının başından gelmektedir
EN Industry: Leather, ceramics, olive processing and weaving are the most important industries
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
sanayi | industry |
ve | and |
en | most |
TR 9.2.1. Kişi başına ve GSYH'nin bir oranı olarak imalat sanayi katma değeri 9.2.2. Toplam istihdamın bir oranı olarak imalat sanayi istihdamı
EN 9.2.1. Manufacturing value added as a proportion of GDP and per capita 9.2.2. Manufacturing employment as a proportion of total employment
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
kişi | capita |
katma | added |
TR 9.b. Sanayi çeşitliliği ve sanayi ürünlerinde değer artırımı için uygun bir politika ortamının yaratılması aracılığıyla gelişmekte olan ülkelerde yurt içi teknoloji gelişiminin, araştırma ve yenilikçiliğin desteklenmesi
EN 9.b. Support domestic technology development, research and innovation in developing countries, including by ensuring a conducive policy environment for, inter alia, industrial diversification and value addition to commodities
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
sanayi | industrial |
politika | policy |
gelişmekte | developing |
TR Fuarlarımızın tanıtım dosyaları, afişleri ve davetiyeleri sektör derneklerine, ilgili meslek odalarına, ticaret, sanayi odalarına, organize sanayi bölgelerine ve üniversitelere toplu olarak gönderilecektir.
EN Promotional folders, posters and invitations of our exhibitions will be sent to sector associations, related professional chambers, chambers of commerce and industry, organized industrial zones and universities in bulk.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
ilgili | related |
ticaret | commerce |
organize | organized |
toplu | bulk |
TR Sanayi: İlçede dericilik, seramikçilik, zeytin işletmeciliği ve dokumacılık en önemli sanayi kollarının başından gelmektedir
EN Industry: Leather, ceramics, olive processing and weaving are the most important industries
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
sanayi | industry |
ve | and |
en | most |
TR Elsevier, finansörler, kuruluşlar ve yayıncılarla kurduğu ortaklıklar sayesinde finanse edilen araştırmaların içerik raporlarına kamusal erişimi mümkün kılan bir hizmet olan CHORUS'un kurucu üyelerindendir
EN Elsevier is a founding member of CHORUS, a service that enables public access to content reporting on funded research, through partnerships with funders, instituions and publishers
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
elsevier | elsevier |
içerik | content |
kamusal | public |
erişimi | access |
mümkün | that |
hizmet | service |
olan | is |
chorus | chorus |
TR Elsevier'in araştırma platformları, kuluçkadaki fikirlerden, araştırmaların yapılmasına ve etki analizine kadar araştırma yolculuğunun her aşamasını destekler.
EN Elsevier?s research platforms support the research journey, from idea incubation, through conducting research, to impact analysis.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
elsevier | elsevier |
etki | impact |
destekler | support |
TR Hakem denetimi sistemi akademik çalışmaların doğrulanması amacını taşır, yayınlanan araştırmaların kalitesinin yükseltilmesine yardımcı olur ve araştırma camiaları içinde ağ oluşturma olanaklarını artırır
EN The peer review system exists to validate academic work, helps to improve the quality of published research and increases networking possibilities within research communities
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
denetimi | review |
sistemi | system |
akademik | academic |
yayınlanan | published |
ve | and |
araştırma | research |
artırır | increases |
ın | of |
TR Araştırma verilerinin paylaşılması ve kullanılması bilimsel araştırmaların etkisini, geçerliliğini, tekrarlanabilirliğini, verimini ve şeffaflığını artırır.
EN Sharing and using research data can increase in the impact, validity, reproducibility, efficiency, and transparency of scientific research.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
verilerinin | data |
ve | and |
kullanılması | using |
etkisini | impact |
ın | of |
TR Seçilen Araştırma Konularının Disiplinler Arası Etki Çalışmaları: Bir alandaki araştırmaların başka bir alandaki araştırmalara nasıl katkı sağladığını değerlendirin
EN cross-disciplinary impact studies of selected research topics: evaluate how research in one area contributes to research in another area
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
araştırma | research |
etki | impact |
başka | another |
TR Araştırmaların okunmasından, çığır açan son yeniliklerin tartışılmasına kadar, bilim, tıp ve teknoloji ile toplum arasındaki iletişimin artırılması toplumun sorunlarının belirlenmesi ve çözülmesine yardımcı olabilir.
EN From reading research to discussing the latest breakthroughs, fostering a greater connection between science, medicine and technology with society can help identify and solve society's challenges.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
son | latest |
tıp | medicine |
arasındaki | between |
olabilir | can |
TR Etkinlikler yerel ortaklarla beraber düzenlenmekte ve araştırmaların topluma tanıtılmasına yardımcı olmaktadır.
EN The events are co-organized with local partners and help to promote research to the wider public.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
etkinlikler | events |
yerel | local |
beraber | with |
ve | and |
TR Araştırmaların medya tanıtımı: Gazeteciler bilimi kamuoyu için anlaşılabilir hale çevirmekte uzmandır
EN Media promotion of research: Journalists are skilled at translating science for the wider public
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
medya | media |
gazeteciler | journalists |
bilimi | science |
TR Araştırmaların doğruluğu araştırma kuruluşlarının eğitim ve öğrenim oturumlarında sık sık işlenen bir konudur
EN The integrity of research is frequently addressed in education and training sessions by research institutions
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
araştırma | research |
sık | frequently |
TR Araştırmaların giderek dijitalleşmesiyle birlikte, araştırma verileri depolamak ve korumak için yeni imkanlar ortaya çıkmıştır
EN With the increased digitization of research there are new possibilities to store and preserve research data
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
araştırma | research |
verileri | data |
depolamak | store |
korumak | preserve |
yeni | new |
TR yayınlanan araştırmaların doğruluğunu destekler.
EN promotes the integrity of the research being published.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
yayınlanan | published |
ın | of |
TR Uzun yıllar boyunca, sağlık ve tıp alanındaki araştırmaların doğruluğu ve bunların raporlanması CONSORT gibi raporlama kurallarına uyulması istenerek iyileştirilmiştir
EN For many years, the integrity of health and medical research and its reporting has been improved by requiring the adherence to reporting guidelines like CONSORT
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
raporlama | reporting |
ın | of |
TR CHORUS tam metne erişim için yayıncıların altyapısından yararlanır ve bilimsel ve tıbbi araştırmaların uzun süre boyunca korunmasını sağlamak için karanlık arşivler CLOCKSS ve Portico ile ortak hareket eder
EN CHORUS utilizes publishers? infrastructure for access to full-text and partners with dark archives CLOCKSS and Portico to ensure, long-term preservation of scientific and medical research
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
chorus | chorus |
tam | full |
metne | text |
erişim | access |
tıbbi | medical |
ortak | partners |
altyapısı | infrastructure |
TR Geofacets ile yerbilimi departmanları araştırmaların iç yüzünü hızla keşfedebilmekte, yayıncılık sonuçlarını geliştirebilmekte ve öğrencilerin yer bilimleri ilkelerini derinlemesine anlamasına yardımcı olabilmektedir.
EN With Geofacets, earth science departments can quickly discover research insights, enhance publishing outputs and help students to gain a deeper understanding of geoscience principles.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
hızla | quickly |
yayıncılık | publishing |
bilimleri | science |
TR Bu çerçevede araştırma konusu merkezi bir rol oynuyor ve araştırmaların disiplinler ve ulusal sınırlar ötesi bir yaklaşımla yürütülmesi gerekiyor
EN One central role in this is played by research – across disciplines and national borders
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
bu | this |
araştırma | research |
merkezi | central |
rol | role |
ulusal | national |
TR İleri bilimsel araştırmaların merkezi: Tübingen Üniversitesi
EN Centre for top research: University of Tübingen
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
bilimsel | research |
merkezi | centre |
ın | of |
TR Elsevier, finansörler, kuruluşlar ve yayıncılarla kurduğu ortaklıklar sayesinde finanse edilen araştırmaların içerik raporlarına kamusal erişimi mümkün kılan bir hizmet olan CHORUS'un kurucu üyelerindendir
EN Elsevier is a founding member of CHORUS, a service that enables public access to content reporting on funded research, through partnerships with funders, instituions and publishers
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
elsevier | elsevier |
içerik | content |
kamusal | public |
erişimi | access |
mümkün | that |
hizmet | service |
olan | is |
chorus | chorus |
TR Hakem denetimi sistemi akademik çalışmaların doğrulanması amacını taşır, yayınlanan araştırmaların kalitesinin yükseltilmesine yardımcı olur ve araştırma camiaları içinde ağ oluşturma olanaklarını artırır
EN The peer review system exists to validate academic work, helps to improve the quality of published research and increases networking possibilities within research communities
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
denetimi | review |
sistemi | system |
akademik | academic |
yayınlanan | published |
ve | and |
araştırma | research |
artırır | increases |
ın | of |
TR Elsevier'in araştırma platformları, kuluçkadaki fikirlerden, araştırmaların yapılmasına ve etki analizine kadar araştırma yolculuğunun her aşamasını destekler.
EN Elsevier?s research platforms support the research journey, from idea incubation, through conducting research, to impact analysis.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
elsevier | elsevier |
etki | impact |
destekler | support |
TR CHORUS tam metne erişim için yayıncıların altyapısından yararlanır ve bilimsel ve tıbbi araştırmaların uzun süre boyunca korunmasını sağlamak için karanlık arşivler CLOCKSS ve Portico ile ortak hareket eder
EN CHORUS utilizes publishers? infrastructure for access to full-text and partners with dark archives CLOCKSS and Portico to ensure, long-term preservation of scientific and medical research
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
chorus | chorus |
tam | full |
metne | text |
erişim | access |
tıbbi | medical |
ortak | partners |
altyapısı | infrastructure |
TR Araştırmaların okunmasından, çığır açan son yeniliklerin tartışılmasına kadar, bilim, tıp ve teknoloji ile toplum arasındaki iletişimin artırılması toplumun sorunlarının belirlenmesi ve çözülmesine yardımcı olabilir.
EN From reading research to discussing the latest breakthroughs, fostering a greater connection between science, medicine and technology with society can help identify and solve society's challenges.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
son | latest |
tıp | medicine |
arasındaki | between |
olabilir | can |
TR Etkinlikler yerel ortaklarla beraber düzenlenmekte ve araştırmaların topluma tanıtılmasına yardımcı olmaktadır.
EN The events are co-organized with local partners and help to promote research to the wider public.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
etkinlikler | events |
yerel | local |
beraber | with |
ve | and |
TR Araştırmaların medya tanıtımı: Gazeteciler bilimi kamuoyu için anlaşılabilir hale çevirmekte uzmandır
EN Media promotion of research: Journalists are skilled at translating science for the wider public
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
medya | media |
gazeteciler | journalists |
bilimi | science |
TR Araştırma verilerinin paylaşılması ve kullanılması bilimsel araştırmaların etkisini, geçerliliğini, tekrarlanabilirliğini, verimini ve şeffaflığını artırır.
EN Sharing and using research data can increase in the impact, validity, reproducibility, efficiency, and transparency of scientific research.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
verilerinin | data |
ve | and |
kullanılması | using |
etkisini | impact |
ın | of |
TR Seçilen Araştırma Konularının Disiplinler Arası Etki Çalışmaları: Bir alandaki araştırmaların başka bir alandaki araştırmalara nasıl katkı sağladığını değerlendirin
EN cross-disciplinary impact studies of selected research topics: evaluate how research in one area contributes to research in another area
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
araştırma | research |
etki | impact |
başka | another |
TR İleri bilimsel araştırmaların merkezi: Tübingen Üniversitesi
EN Centre for top research: University of Tübingen
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
bilimsel | research |
merkezi | centre |
ın | of |
TR Bu çerçevede araştırma konusu merkezi bir rol oynuyor ve araştırmaların disiplinler ve ulusal sınırlar ötesi bir yaklaşımla yürütülmesi gerekiyor
EN One central role in this is played by research – across disciplines and national borders
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
bu | this |
araştırma | research |
merkezi | central |
rol | role |
ulusal | national |
TR Haber ajansı Reuters tarafından hazırlanan bu sıralama aralarında yapılan patent başvurularının ve alıntı yapılan bilimsel araştırmaların sayıları gibi on kritere göre hazırlanıyor
EN The news agency Reuters compiles the ranking on the basis of ten criteria, including the number of patent filings and research paper citations
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
haber | news |
sıralama | ranking |
bilimsel | research |
on | ten |
TR Daha sonra iddiaları geçerli kaynaklardan kontrol ediyorlar ve araştırmaların sonuçlarına herkes erişebiliyor
EN They check the truth of the claims they find against valid sources and make their research results freely available
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
geçerli | valid |
kaynaklardan | sources |
kontrol | check |
ve | and |
TR Bu sanayi dalları ile ilişkili olarak nakliyecilik ve meyve-sebze ticareti diğer bir geçim kaynağıdır.
EN In connection with these industry branches, shipping and fruit and vegetable trade is another source of income.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
sanayi | industry |
diğer | another |
TR Türkiye'nin ilk panel mobilya ve mutfak üreticisi olan Kelebek, Cumhuriyet tarihinin en köklü sanayi kuruluşlarından biri
EN We are expanding around the globe with our strong brands and business partnerships coupled with a seasoned staff with proven industry experience
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
olan | are |
TR Müvekkillerimizin çoğunluğu yerli, yabancı veya çok uluslu ticari, sanayi ve finans kuruluşlarıdır
EN Our primary guiding principles are universal and national ethical values, independence of the legal practice and the indivisibility of legal science and legal practice
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
çok | are |
ve | and |
TR Otomotiv ve Otomotiv Yan Sanayi
EN Media, Entertainment and Sports
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
ve | and |
TR Açıklama Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'tan geldi.
EN ...after the valuation was boosted to £740 million.
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
tan | to |
TR Adalarda sanayi ve tarım faaliyeti bulunmamaktadır
EN There are no industrial and agricultural activities on the islands
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
sanayi | industrial |
ve | and |
tarım | agricultural |
TR Başlıca sanayi kolları telekomünikasyon, elektronik, otomobil, havacılık ve silahtır
EN Major industries are telecommunications, electronics, automobiles, aviation and weapons
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
telekomünikasyon | telecommunications |
elektronik | electronics |
ve | and |
TR Son zamanlarda çıkarılan doğalgazın sanayi bölgelerine dağıtılması ile Alplerde hidro elektrik santrallerinin kurulması enerji açığını büyük ölçüde kapatmıştır
EN In recent years, the distribution of natural gas to industrial zones and the establishment of hydroelectric power plants in the Alps has largely closed the energy deficit
तुर्की | अंग्रेज़ी |
---|---|
son | recent |
sanayi | industrial |
TR İthal ettiği malların başında ise makina ve sanayi mamulleri ile buğday ve diğer gıda maddeleri yer alır. Ham Petrol, Entegre Devreler, Altın, Demir cevheri ve Otomobildir.
EN The United States ,Hong Kong, Japan, Germany and South Korea.
50 में से 50 अनुवाद दिखाए जा रहे हैं