EN Software installers will get rid of illegal or malware as they can see the publisher details during software installation
EN Software installers will get rid of illegal or malware as they can see the publisher details during software installation
TR Yazılım yükleyicileri, yazılım kurulumu sırasında yayıncı ayrıntılarını görebilecekleri için yasadışı veya zararlı yazılımlardan kurtulacaktır
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
software | yazılım |
installation | kurulumu |
illegal | yasadışı |
of | in |
they | için |
details | ayrıntılarını |
during | sırasında |
or | veya |
EN Software installers will get rid of illegal or malware as they can see the publisher details during software installation
TR Yazılım yükleyicileri, yazılım kurulumu sırasında yayıncı ayrıntılarını görebilecekleri için yasadışı veya zararlı yazılımlardan kurtulacaktır
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
software | yazılım |
installation | kurulumu |
illegal | yasadışı |
of | in |
they | için |
details | ayrıntılarını |
during | sırasında |
or | veya |
EN Fully audit your backlink profile to get rid of potentially harmful links and avoid Google penalties.
TR Potansiyel olarak zararlı bağlantılardan kurtulmak ve Google cezalarından kaçınmak için backlink profilinizi tamamen denetleyin.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
fully | tamamen |
backlink | backlink |
links | bağlantı |
avoid | kaçınmak |
harmful | zararlı |
of | in |
to | için |
and | ve |
potentially | potansiyel olarak |
EN Getting rid of problematic social media accountsMany members have found it helpful to delete social media accounts. If we feel fear, we discuss with other members and trust that the right answer will become clear.
TR Sorunlu sosyal medyadan kurtulmak hesaplarBirçok üye sosyal medya hesaplarını silmeyi faydalı buldu. Korku hissedersek, diğer üyelerle tartışır ve doğru cevabın netleşeceğine güveniriz.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
problematic | sorunlu |
accounts | hesaplar |
fear | korku |
other | diğer |
answer | cevabı |
members | üye |
helpful | faydalı |
and | ve |
social | sosyal |
media | medya |
to | doğru |
EN I tried getting a dumb phone, and getting rid of my personal wifi connection at home
TR Aptal bir telefon almayı ve evdeki kişisel wifi bağlantımdan kurtulmayı denedim
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
phone | telefon |
wifi | wifi |
connection | bağlantı |
personal | kişisel |
and | ve |
a | bir |
EN You’ll also get rid of ISP-imposed data caps and limits. Our VPN protocols and encryption technology ensure you’ll never suffer the effects of throttling ever again.
TR Ayrıca İSS’lerin uyguladığı veri kotaları ve sınırlarından da kurtulursunuz. VPN protokollerimiz ve şifreleme teknolojimiz bir daha asla hızınızın kasıtlı olarak düşülememesini sağlar.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
data | veri |
limits | sınırları |
vpn | vpn |
ensure | sağlar |
encryption | şifreleme |
never | asla |
and | ve |
ever | daha |
EN Letting go of problematic behaviorsMany of us have found it helpful to delete our social media accounts and problematic apps, and we have also benefited from getting rid of problematic devices
TR Sorunlu davranışların bırakılmasıBirçoğumuz sosyal medya hesaplarımızı ve sorunlu uygulamalarımızı silmeyi faydalı bulduk ve sorunlu cihazlardan kurtulmanın da faydasını gördük
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
of | ın |
problematic | sorunlu |
accounts | hesaplar |
helpful | faydalı |
social | sosyal |
and | ve |
media | medya |
apps | uygulamaları |
EN Some of us have removed our home internet connection and only connect online in public places, and we may consider getting rid of our personal computer and using library computers instead.
TR Bazılarımız ev internet bağlantımızı kaldırdık ve yalnızca halka açık yerlerde çevrimiçi bağlanıyoruz ve kişisel bilgisayarlarımızdan kurtulup bunun yerine kütüphane bilgisayarlarını kullanmayı düşünebiliriz.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
library | kütüphane |
using | kullanmayı |
online | çevrimiçi |
internet | internet |
personal | kişisel |
instead | bunun yerine |
and | ve |
public | açık |
computers | bilgisayarlar |
some | bazı |
of | yerine |
connection | bağlantı |
EN Zoom Phone helped World Fuel Services get rid of 78 legacy PBX systems and improve the overall user experience.
TR Zoom Phone, World Fuel Services'ın 78 eski PBX sisteminden kurtulmasına ve genel kullanıcı deneyimini iyileştirmesine yardımcı oldu.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
zoom | zoom |
of | ın |
and | ve |
overall | genel |
experience | deneyimini |
world | world |
user | kullanıcı |
EN You may not use FilterBypass for any illegal purpose including but not limited to the following:
TR FilterBypass'ı aşağıdakiler dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere herhangi bir yasa dışı amaç için kullanamazsınız:
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
limited | sınırlı |
purpose | amaç |
including | dahil |
any | herhangi |
following | bir |
EN Would you buy a car if it was illegal to replace the tires?
TR Lastikleri değiştirmek yasadışı olsaydı araba satın alır mıydınız?
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
you | de |
illegal | yasadışı |
buy | satın |
car | araba |
EN Don't be a law-breaker. Make sure you comply with all applicable rules and laws. Do not promote information that you know or think is false or misleading or is criminal or illegal.
TR Yasaları çiğnemeyin. Bütün geçerli kural ve yasalara uyduğunuzdan emin olun. Yanlış veya yanıltıcı veya suç veya yasadışı olduğunu bildiğiniz veya düşündüğünüz bilgileri yaymayın.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
applicable | geçerli |
information | bilgileri |
illegal | yasadışı |
you know | bildiğiniz |
or | veya |
is | olduğunu |
rules | kural |
and | ve |
laws | yasaları |
sure | emin |
misleading | yanıltıcı |
EN A due diligence system helps importers and companies to identify risks of, for example, forced labour (UK Modern Slavery act) and illegal logging (EU timber regulation).
TR Burada devreye giren durum tespiti, ithalatçıların ve şirketlerin zorla çalıştırma (Birleşik Krallık Modern Kölelik Yasası) ve yasa dışı madde ticareti (AB kereste yönetmeliği) gibi riskleri tespit etmesine yardımcı olur.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
helps | yardımcı olur |
risks | riskleri |
modern | modern |
eu | ab |
regulation | yönetmeliği |
companies | şirketlerin |
act | yasası |
and | ve |
a | yardımcı |
to | etmesine |
identify | tespit |
of | gibi |
EN The crypto market was always associated with scammers, criminals, hacker attacks, and other illegal activities; meanwhile, those times are over. The p...
TR Kripto piyasası her zaman dolandırıcılar, suçlular, hacker saldırıları ve diğer yasa dışı faaliyetlerle ilişkilendirildi ama bu artık bitti. 2020-21 d...
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
crypto | kripto |
market | piyasası |
other | diğer |
and | ve |
with | her |
the | artık |
always | her zaman |
those | bu |
EN Reporting Abuse, Illegal Activities & Complaints
TR Kötüye Kullanımı, Yasadışı Faaliyetler ve Şikayet Bildirimi
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
activities | faaliyetler |
illegal | yasadışı |
EN Atak Domain is committed to the advancement and expansion of the Internet by proactively investigating complaints of abuse and illegal activity of any of Atak Domain’s customers
TR Atak Domain, herhangi bir Atak Domain müşterilerinin suiistimal ve yasa dışı faaliyetlerine ilişkin şikayetlerini detaylı araştırarak, İnterne`in ilerlemesi ve genişletilmesi konusuna büyük önem vermektedir
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
atak | atak |
customers | müşterilerinin |
domain | domain |
and | ve |
of | in |
any | herhangi |
EN If any provision of this Agreement is declared by a court of competent jurisdiction to be invalid, illegal, or unenforceable, such a provision shall be severed from the Agreement and the other provisions shall remain in full force and effect.
TR Bu Sözleşmenin herhangi bir hükmünün yetkili bir yargı makamınca geçersiz, yasa dışı veya uygulanamaz olduğuna dair karar verilmesi halinde söz konusu hüküm Sözleşmeden çıkarılır ve diğer hükümler tam olarak yürürlükte kalır.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
invalid | geçersiz |
other | diğer |
provisions | hükümler |
full | tam |
and | ve |
this | bu |
in | halinde |
or | veya |
any | herhangi |
a | bir |
EN Should a breach of the law become apparent, we shall remove the link to the illegal content immediately.
TR Bir ihlal bilindiğinde, yasa dışı içeriğe sahip olan bağlantıyı hemen kaldırırız.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
breach | ihlal |
law | yasa |
content | içeriğe |
immediately | hemen |
link | bağlantıyı |
to | sahip |
EN 14.6.1. Progress by countries in the degree of implementation of international instruments aiming to combat illegal, unreported and unregulated fishing
TR 14.6.1. Ülkelerin; yasadışı, bildirilmemiş ve düzenlemesiz balıkçılıkla mücadele edilmesini amaçlayan uluslararası belgelerin uygulanması konusundaki ilerlemesi
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
combat | mücadele |
and | ve |
illegal | yasadışı |
international | uluslararası |
implementation | uygulanması |
EN 15.7. Take urgent action to end poaching and trafficking of protected species of flora and fauna and address both demand and supply of illegal wildlife products
TR 15.7. Korunan flora ve fauna türlerinin yasa dışı avlanması ve kaçakçılığının yapılmasını sona erdirmek için acil olarak harekete geçilmesi ve yasa dışı vahşi yaşam ürünlerinin arz ve talebi sorununun ele alınması
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
urgent | acil |
action | harekete |
demand | talebi |
supply | arz |
and | ve |
of | in |
products | ürünlerinin |
to | için |
EN Copyright Infringement and Illegal Content
TR Telif Hakkı İhlalleri ve Yasadışı İçerik
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
copyright | telif |
and | ve |
illegal | yasadışı |
EN CJEU: Courts may Order Host Providers to Take Down Illegal Content View More
TR ABAD: Mahkemeler, Hukuka Aykırı Bulunan Gönderilerin ve Eşdeğerlerinin Dünya Çapında Kaldırılmasına Karar Verebilir Daha fazla göster
EN Contents that request illegal information or designed to obtain such information,
TR Yasadışı bilgi talep eden veya bu tür bilgileri elde etmek için tasarlanmış içerikler,
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
request | talep |
or | veya |
obtain | elde |
illegal | yasadışı |
such | bu |
designed | tasarlanmış |
EN Contents that promote illegal or unauthorized copy of copyrighted work of another person or organization,
TR Başka bir kişi veya kuruluşa ait telif hakkıyla korunan çalışmanın yasa dışı veya yetkisiz kopyasını tanıtan içerikler,
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
unauthorized | yetkisiz |
another | başka |
organization | kuruluş |
copy of | kopyasını |
or | veya |
person | kişi |
of | bir |
EN Child pornography or other illegal erotic content or content related to these,
TR Çocuk pornografisi veya diğer yasa dışı erotik içerik veya bunlarla ilgili içerik,
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
or | veya |
other | diğer |
content | içerik |
related | ilgili |
EN Contents that request password or personal identification information from other Users for commercial or illegal purposes or contents designed to retrieve such information.
TR Ticari veya yasa dışı amaçlarla diğer Kullanıcılardan şifre veya kişisel kimlik bilgileri isteyen içerikler veya bu bilgileri almak için tasarlanmış içerikler.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
or | veya |
personal | kişisel |
identification | kimlik |
information | bilgileri |
other | diğer |
users | kullanıcı |
commercial | ticari |
retrieve | almak |
password | şifre |
such | bu |
designed | tasarlanmış |
EN (g) You can not use the Services in violation of others’ property rights or to make illegal actions.
TR (g) Hizmetleri başkalarının mülkiyet haklarını ihlal edecek şekilde veya yasa dışı eylemlerde bulunmak için kullanamazsınız.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
violation | ihlal |
g | g |
services | hizmetleri |
of | in |
others | başkaları |
or | veya |
to | için |
EN You may not use FilterBypass for any illegal purpose including but not limited to the following:
TR FilterBypass'ı aşağıdakiler dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere herhangi bir yasa dışı amaç için kullanamazsınız:
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
limited | sınırlı |
purpose | amaç |
including | dahil |
any | herhangi |
following | bir |
EN A due diligence system helps importers and companies to identify risks of, for example, forced labour (UK Modern Slavery act) and illegal logging (EU timber regulation).
TR Burada devreye giren durum tespiti, ithalatçıların ve şirketlerin zorla çalıştırma (Birleşik Krallık Modern Kölelik Yasası) ve yasa dışı madde ticareti (AB kereste yönetmeliği) gibi riskleri tespit etmesine yardımcı olur.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
helps | yardımcı olur |
risks | riskleri |
modern | modern |
eu | ab |
regulation | yönetmeliği |
companies | şirketlerin |
act | yasası |
and | ve |
a | yardımcı |
to | etmesine |
identify | tespit |
of | gibi |
EN Would you buy a car if it was illegal to replace the tires?
TR Lastikleri değiştirmek yasadışı olsaydı araba satın alır mıydınız?
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
you | de |
illegal | yasadışı |
buy | satın |
car | araba |
EN Reporting Abuse, Illegal Activities & Complaints
TR Kötüye Kullanımı, Yasadışı Faaliyetler ve Şikayet Bildirimi
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
activities | faaliyetler |
illegal | yasadışı |
EN Atak Domain is committed to the advancement and expansion of the Internet by proactively investigating complaints of abuse and illegal activity of any of Atak Domain’s customers
TR Atak Domain, herhangi bir Atak Domain müşterilerinin suiistimal ve yasa dışı faaliyetlerine ilişkin şikayetlerini detaylı araştırarak, İnterne`in ilerlemesi ve genişletilmesi konusuna büyük önem vermektedir
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
atak | atak |
customers | müşterilerinin |
domain | domain |
and | ve |
of | in |
any | herhangi |
EN Law enforcement agencies are allowed to record citizens’ phone conversations and duplicate records even if they’re not suspected of illegal activity.
TR Kanun kuvvetleri, yasa dışı etkinlik şüphesi olmasa bile vatandaşların telefon görüşmelerini kaydedebilirler ve kopyalayabilirler.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
citizens | vatandaşların |
phone | telefon |
and | ve |
of | ın |
activity | etkinlik |
not | olmasa |
law | kanun |
EN At the same time, measures against illegal migration and human trafficking are to be strengthened and action taken against the causes of migration and displacement.
TR Aynı zamanda yasa dışı göç ve insan ticaretiyle mücadele önlemleri güçlendirilirken göçe yol açan nedenlerle mücadele edilecek.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
time | zamanda |
migration | göç |
human | insan |
measures | önlemleri |
and | ve |
to | e |
the | aynı |
EN Chances for scoring a good deal with an illegal and poorly reputable business are low, so no wonder possibility is rather unlikely to occur.
TR Yasadışı ve düşük itibarlı bir işletmeyle iyi bir anlaşma yapma şansı düşüktür, dolayısıyla olasılık yok denecek kadar azdır.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
good | iyi |
deal | anlaşma |
business | iş |
low | düşük |
illegal | yasadışı |
and | ve |
so | dolayısıyla |
to | yapma |
a | bir |
no | yok |
EN Don't be a law-breaker. Make sure you comply with all applicable rules and laws. Do not promote information that you know or think is false or misleading or is criminal or illegal.
TR Yasaları çiğnemeyin. Bütün geçerli kural ve yasalara uyduğunuzdan emin olun. Yanlış veya yanıltıcı veya suç veya yasadışı olduğunu bildiğiniz veya düşündüğünüz bilgileri yaymayın.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
applicable | geçerli |
information | bilgileri |
illegal | yasadışı |
you know | bildiğiniz |
or | veya |
is | olduğunu |
rules | kural |
and | ve |
laws | yasaları |
sure | emin |
misleading | yanıltıcı |
EN So, our services are not for illegal purposes whatsoever
TR Bu nedenle, hizmetlerimiz hiçbir şekilde yasa dışı amaçlar için değildir
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
our | de |
services | hizmetlerimiz |
for | için |
so | nedenle |
EN Content that promotes or assists in illegal activity or facilitates transaction of prohibited goods.
TR Yasa dışı faaliyetleri teşvik eden veya bu faaliyetlere yardımcı olan veya yasaklanmış ürünlerin ticaretini kolaylaştıran içerik.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
content | içerik |
or | veya |
EN One such system, PhotoDNA hash-matching is used to identify known illegal images and videos of child sexual abuse material and report them to domestic or international law enforcement.
TR Böyle bir sistem olan PhotoDNA karma eşleştirmesi, çocuğa yönelik cinsel istismar materyallerinin bilinen yasa dışı resimlerini ve videolarını belirlemek ve bunları yerel veya uluslararası emniyet yetkililerine bildirmek için kullanılır.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
system | sistem |
used | kullanılır |
known | bilinen |
sexual | cinsel |
law | yasa |
international | uluslararası |
such | böyle |
and | ve |
videos | videoları |
or | veya |
is | olan |
identify | belirlemek |
EN Other illegal commercial exploitation, such as trading of organs or products made from human remains or body parts.
TR Organ veya insan kalıntıları ya da vücut parçalarından yapılan ürün ticareti gibi, diğer yasadışı ticari istismar biçimleri.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
other | diğer |
commercial | ticari |
made | yapılan |
body | vücut |
parts | parçalar |
products | ürün |
illegal | yasadışı |
human | insan |
or | veya |
as | gibi |
EN Pinterest prohibits not just illegal child sexual abuse material (CSAM), but also goes a step further to prohibit any content that contributes to the sexualisation of minors, including in imagery and text
TR Pinterest reşit olmayanların görseller ve metinler de dahil cinselleştirilmesine katkıda bulunan her türden içeriği yasaklamakla kalmaz, bu gerekliliği bir adım ileriye taşır
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
content | içeriği |
step | adım |
including | dahil |
in | da |
and | ve |
a | bir |
to | her |
EN Illegal child sexual abuse material.
TR Yasa dışı çocuk cinsel istismarı materyalleri.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
sexual | cinsel |
material | materyalleri |
child | çocuk |
EN If any provision of this Agreement is determined to be invalid, illegal, or unenforceable, the validity, legality, and enforceability of the remaining provisions of this Agreement are not affected or impaired in any way
TR Bu Sözleşmenin herhangi bir hükmünün geçersiz, yasa dışı veya uygulanamaz olduğu belirlenirse bu Sözleşmenin geri kalan hükümlerinin geçerliliği, yasallığını ve uygulanabilirliği herhangi bir şekilde etkilenmez ve bozulmaz
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
invalid | geçersiz |
remaining | kalan |
this | bu |
to | geri |
is | olduğu |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
EN You and Zoom intend that any invalid, illegal, or unenforceable portions of this Agreement will be interpreted to provide the greatest effect and intent of the original
TR Siz ve Zoom, işbu Sözleşmenin her türlü geçersiz, yasa dışı veya uygulanamaz kısmının aslına en yakın etki ve niyeti sağlayacak şekilde yorumlanmasını amaçlamaktasınız
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
zoom | zoom |
invalid | geçersiz |
greatest | en |
effect | etki |
and | ve |
or | veya |
to | her |
EN You are responsible for your Content. We are not responsible for what you do with your Content and may refuse to display your Content if we think it is illegal or violates our Terms.
TR İçeriğinizden siz sorumlusunuz. İçeriğiniz ile ne yaptığınızdan biz sorumlu değiliz, ve hukuka aykırı olduğunu ya da Koşullarımızı ihlal ettiğini düşürsek, İçeriğinizi göstermeyi reddedebiliriz.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
responsible | sorumlu |
violates | ihlal |
what | ne |
is | olduğunu |
we | biz |
terms | koşullar |
and | ve |
EN To prevent potentially illegal activities; and
TR Potansiyel yasa dışı faaliyetleri engellemek ve
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
potentially | potansiyel |
activities | faaliyetleri |
and | ve |
EN You are responsible for your Content. We are not responsible for what you do with your Content and may refuse to display your Content if we think it is illegal or violates our Terms.
TR İçeriğinizden siz sorumlusunuz. İçeriğiniz ile ne yaptığınızdan biz sorumlu değiliz, ve hukuka aykırı olduğunu ya da Koşullarımızı ihlal ettiğini düşürsek, İçeriğinizi göstermeyi reddedebiliriz.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
responsible | sorumlu |
violates | ihlal |
what | ne |
is | olduğunu |
we | biz |
terms | koşullar |
and | ve |
EN To prevent potentially illegal activities; and
TR Potansiyel yasa dışı faaliyetleri engellemek ve
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
potentially | potansiyel |
activities | faaliyetleri |
and | ve |
EN You are responsible for your Content. We are not responsible for what you do with your Content and may refuse to display your Content if we think it is illegal or violates our Terms.
TR İçeriğinizden siz sorumlusunuz. İçeriğiniz ile ne yaptığınızdan biz sorumlu değiliz, ve hukuka aykırı olduğunu ya da Koşullarımızı ihlal ettiğini düşürsek, İçeriğinizi göstermeyi reddedebiliriz.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
responsible | sorumlu |
violates | ihlal |
what | ne |
is | olduğunu |
we | biz |
terms | koşullar |
and | ve |
EN To prevent potentially illegal activities; and
TR Potansiyel yasa dışı faaliyetleri engellemek ve
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
potentially | potansiyel |
activities | faaliyetleri |
and | ve |
50 में से 50 अनुवाद दिखाए जा रहे हैं