EN 2020-2021 Academic Year Summer Term Registration Announcement (for International and transfer students)2020-2021 Academic Year Summer Term Registration Announcement2021 TÜBİTAK Incentive Award
EN 2020-2021 Academic Year Summer Term Registration Announcement (for International and transfer students)2020-2021 Academic Year Summer Term Registration Announcement2021 TÜBİTAK Incentive Award
TR Yatay GeçişYüzey Araştırmaları Merkezi (KUYTAM)Yaşam
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
and | ya |
EN cross-disciplinary impact studies of selected research topics: evaluate how research in one area contributes to research in another area
TR Seçilen Araştırma Konularının Disiplinler Arası Etki Çalışmaları: Bir alandaki araştırmaların başka bir alandaki araştırmalara nasıl katkı sağladığını değerlendirin
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
impact | etki |
topics | konuları |
another | başka |
research | araştırma |
to | arası |
how | nasıl |
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
action | eylem |
future | gelecek |
healthier | sağlıklı |
environment | çevreye |
a | bir |
EN Front-seat passengers can use the 8.5 cubic litres of the Top Box to keep all their affairs within easy reach. In addition to its practicality and accessibility, the Top Box also contributes to the styling of the
TR Ön koltuktaki yolcular, tüm işlerini kolay erişilebilir bir yerde tutmak için Top Box?ın 8,5 metreküpünü kullanabilirler. Pratikliği ve erişilebilirliğine ek olarak, Top Box aynı zamanda
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
passengers | yolcular |
easy | kolay |
the | aynı |
of | in |
top | bir |
all | tüm |
and | ve |
to keep | tutmak |
EN This technology contributes directly to wellbeing and safety.
TR Bu teknoloji doğrudan refah ve güvenliğe katkıda bulunur.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
technology | teknoloji |
directly | doğrudan |
safety | güvenli |
to | e |
and | ve |
this | bu |
EN Kibar Holding, one of the leading industrial groups of Turkey, contributes to Turkish economy with the added value it creates, employment it provides and export activities it carries out all around the world.
TR Türkiye'nin önde gelen sanayi gruplarından Kibar Holding, yarattığı katma değer, sağladığı istihdam ve dünyanın dört bir yanına gerçekleştirdiği ihracat faaliyetleriyle ülke ekonomisine katkı sunuyor.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
kibar | kibar |
industrial | sanayi |
added | katma |
employment | istihdam |
provides | sunuyor |
export | ihracat |
world | dünyanın |
holding | holding |
groups | grupları |
and | ve |
value | değer |
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
action | eylem |
future | gelecek |
healthier | sağlıklı |
environment | çevreye |
a | bir |
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
action | eylem |
future | gelecek |
healthier | sağlıklı |
environment | çevreye |
a | bir |
EN cross-disciplinary impact studies of selected research topics: evaluate how research in one area contributes to research in another area
TR Seçilen Araştırma Konularının Disiplinler Arası Etki Çalışmaları: Bir alandaki araştırmaların başka bir alandaki araştırmalara nasıl katkı sağladığını değerlendirin
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
impact | etki |
topics | konuları |
another | başka |
research | araştırma |
to | arası |
how | nasıl |
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
action | eylem |
future | gelecek |
healthier | sağlıklı |
environment | çevreye |
a | bir |
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
action | eylem |
future | gelecek |
healthier | sağlıklı |
environment | çevreye |
a | bir |
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
action | eylem |
future | gelecek |
healthier | sağlıklı |
environment | çevreye |
a | bir |
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
action | eylem |
future | gelecek |
healthier | sağlıklı |
environment | çevreye |
a | bir |
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
action | eylem |
future | gelecek |
healthier | sağlıklı |
environment | çevreye |
a | bir |
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
action | eylem |
future | gelecek |
healthier | sağlıklı |
environment | çevreye |
a | bir |
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
action | eylem |
future | gelecek |
healthier | sağlıklı |
environment | çevreye |
a | bir |
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
action | eylem |
future | gelecek |
healthier | sağlıklı |
environment | çevreye |
a | bir |
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
action | eylem |
future | gelecek |
healthier | sağlıklı |
environment | çevreye |
a | bir |
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
action | eylem |
future | gelecek |
healthier | sağlıklı |
environment | çevreye |
a | bir |
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
action | eylem |
future | gelecek |
healthier | sağlıklı |
environment | çevreye |
a | bir |
EN Front-seat passengers can use the 8.5 cubic litres of the Top Box to keep all their affairs within easy reach. In addition to its practicality and accessibility, the Top Box also contributes to the styling of the
TR Ön koltuktaki yolcular, tüm işlerini kolay erişilebilir bir yerde tutmak için Top Box?ın 8,5 metreküpünü kullanabilirler. Pratikliği ve erişilebilirliğine ek olarak, Top Box aynı zamanda
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
passengers | yolcular |
easy | kolay |
the | aynı |
of | in |
top | bir |
all | tüm |
and | ve |
to keep | tutmak |
EN This technology contributes directly to wellbeing and safety.
TR Bu teknoloji doğrudan refah ve güvenliğe katkıda bulunur.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
technology | teknoloji |
directly | doğrudan |
safety | güvenli |
to | e |
and | ve |
this | bu |
EN Front-seat passengers can use the 8.5 cubic litres of the Top Box to keep all their affairs within easy reach. In addition to its practicality and accessibility, the Top Box also contributes to the styling of the
TR Ön koltuktaki yolcular, tüm işlerini kolay erişilebilir bir yerde tutmak için Top Box?ın 8,5 metreküpünü kullanabilirler. Pratikliği ve erişilebilirliğine ek olarak, Top Box aynı zamanda
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
passengers | yolcular |
easy | kolay |
the | aynı |
of | in |
top | bir |
all | tüm |
and | ve |
to keep | tutmak |
EN This technology contributes directly to wellbeing and safety.
TR Bu teknoloji doğrudan refah ve güvenliğe katkıda bulunur.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
technology | teknoloji |
directly | doğrudan |
safety | güvenli |
to | e |
and | ve |
this | bu |
EN Germany contributes to stabilisation and the provision of basic humanitarian services in crisis regions with numerous projects.
TR Almanya çok sayıda projeyle kriz bölgelerinde istikrarın sağlanması ve temel insani ihtiyaçların giderilmesine katkıda bulunuyor.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
germany | almanya |
basic | temel |
crisis | kriz |
in | da |
and | ve |
EN Because it contributes to first impressions, it must be a professional photo
TR İlk izlenim oluşmasına yaradığı için, fotoğrafın profesyonel çekim olması gerekir
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
must | gerekir |
photo | fotoğraf |
professional | profesyonel |
because | için |
EN Germany contributes about 20% to the EU budget.
TR Almanya’nın AB bütçesine katkısı, ülkenin büyüklüğüne ve ekonomik gücüne bağlı olarak yüzde 20 civarında.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
eu | ab |
EN This contributes to SDGs 4, 5 and 8
TR Bununla, SDG 4, 5 ve 8'e katkıda bulunuyoruz
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
and | ve |
EN This contributes to the correct disposal of and recycling of carton packaging, generating new value through circular economy infrastructure.
TR Bu sayede, karton paketlerin doğru bir şekilde bertaraf edilmesine ve geri dönüştürülmesine katkıda bulunuyor ve döngüsel ekonomi altyapısı ile yeni değerler üretiyoruz.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
carton | karton |
new | yeni |
circular | döngüsel |
economy | ekonomi |
this | bu |
to | geri |
and | ve |
value | bir |
the | şekilde |
infrastructure | altyapı |
EN Tetra Pak contributes to specific appeals for support
TR Tetra Pak özel yardım taleplerine katkıda bulunur
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
tetra | tetra |
pak | pak |
support | yardım |
for | özel |
EN Recycling contributes to a low-carbon circular economy that keeps valuable materials in use. It also helps prevent littering, saves resources, and reduces climate impact.
TR Geri dönüşüm, değerli malzemeleri kullanımda tutan düşük karbonlu bir döngüsel ekonomiye katkıda bulunur. Ayrıca kirliliği önler, kaynaklardan tasarruf sağlar ve iklim etkisini azaltır.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
recycling | geri dönüşüm |
circular | döngüsel |
valuable | değerli |
materials | malzemeleri |
use | kullan |
reduces | azaltır |
climate | iklim |
impact | etkisini |
low | düşük |
saves | tasarruf |
in | da |
and | ve |
a | bir |
to | geri |
that | dönüşüm |
EN It contributes to the depletion of finite resources, increases carbon emissions and adds to the waste piling up in landfills and in nature
TR Paketleme, sonsuz kaynakların tükenmesine katkıda bulunur, karbon emisyonlarını artırır ve çöp sahaları ile doğada daha çok atık birikmesine yol açar
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
increases | artırır |
carbon | karbon |
in | da |
and | ve |
waste | atık |
emissions | emisyonlarını |
resources | kaynaklar |
EN Pinterest prohibits not just illegal child sexual abuse material (CSAM), but also goes a step further to prohibit any content that contributes to the sexualisation of minors, including in imagery and text
TR Pinterest reşit olmayanların görseller ve metinler de dahil cinselleştirilmesine katkıda bulunan her türden içeriği yasaklamakla kalmaz, bu gerekliliği bir adım ileriye taşır
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
content | içeriği |
step | adım |
including | dahil |
in | da |
and | ve |
a | bir |
to | her |
EN A free reference manager and academic social network where you can organise your research, collaborate with others online and discover the latest research
TR Araştırmalarınızı organize etmenize, çevrimiçi olarak başkalarıyla işbirliği yapmanıza ve en yeni araştırmaları keşfetmenize yardımcı olan ücretsiz bir referans yöneticisi ve akademik sosyal ağ
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
reference | referans |
manager | yöneticisi |
academic | akademik |
collaborate | işbirliği |
others | başkaları |
online | çevrimiçi |
free | ücretsiz |
social | sosyal |
a | yardımcı |
you | etmenize |
latest | en |
and | ve |
research | araştırmalar |
EN Peer review ? and reviewers ? are at the heart of the academic publishing process
TR Hakem denetimi ? ve hakemler ? akademik yayıncılık sürecinin merkezinde yer alır
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
review | denetimi |
and | ve |
academic | akademik |
publishing | yayıncılık |
process | sürecinin |
of | yer |
EN The peer review system exists to validate academic work, helps to improve the quality of published research and increases networking possibilities within research communities
TR Hakem denetimi sistemi akademik çalışmaların doğrulanması amacını taşır, yayınlanan araştırmaların kalitesinin yükseltilmesine yardımcı olur ve araştırma camiaları içinde ağ oluşturma olanaklarını artırır
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
review | denetimi |
system | sistemi |
academic | akademik |
helps | yardımcı olur |
of | ın |
published | yayınlanan |
and | ve |
increases | artırır |
research | araştırma |
to | içinde |
EN Our analytics team is experienced in serving policymakers, funders and academic and corporate research institutions around the world
TR Analiz ekibimiz tüm dünyadaki karar alıcılar, finansörler, ve akademik ve kurumsal araştırma kuruluşlarına hizmet sağlamakta deneyimlidir
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
serving | hizmet |
academic | akademik |
corporate | kurumsal |
institutions | kuruluşlar |
team | tüm |
around the world | dünyadaki |
research | araştırma |
analytics | analiz |
and | ve |
EN Academic Corporate Distributor or Reseller Government Health Other Society or Association
TR Akademik Kurumsal Distribütör ya da Satış Aracısı Devlet Sağlık Diğer Birlik ya da Dernek
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
academic | akademik |
corporate | kurumsal |
government | devlet |
health | sağlık |
other | diğer |
EN SSRN is an open-access online pre-print community providing valuable services to leading academic schools and government institutions
TR SSRN önde gelen akademik okullar ve devlet kurumlarına değerli hizmetler sağlayan açık erişimli bir ön baskı topluluğudur
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
providing | sağlayan |
valuable | değerli |
services | hizmetler |
academic | akademik |
schools | okullar |
government | devlet |
institutions | kurumlar |
open | açık |
baskı | |
access | erişimli |
and | ve |
EN SSRN is instrumental as a starting point for PhD students, professors, and institutional faculties to post early-stage research, prior to publication in academic journals.
TR SSRN doktora öğrencileri, profesörler ve kurumsal fakültelerin erken aşamalarındaki araştırmaları akademik dergilerde yayınlanmadan önce paylaşmaları için bir başlangıç noktası olarak kullanılmaktadır.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
institutional | kurumsal |
academic | akademik |
early | erken |
starting | başlangıç |
point | noktası |
and | ve |
research | araştırmaları |
EN Elsevier considers it vital that academic publishing is as fair and unbiased as possible
TR Elsevier akademik yayıncılığın mümkün olduğunca adil ve önyargısız olması gerektiğine inanmaktadır
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
academic | akademik |
fair | adil |
and | ve |
elsevier | elsevier |
possible | mümkün |
EN Unconscious bias can lead us to make questionable decisions which impact negatively on the academic publishing process
TR Bilinçsiz önyargı akademik yayıncılık süreci üzerinde olumsuz etkileri olabilecek şüpheli kararlar almamıza yol açabilir
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
unconscious | bilinçsiz |
decisions | kararlar |
academic | akademik |
publishing | yayıncılık |
process | süreci |
can | açabilir |
EN Clinical Solutions Academic Education
TR Klinik Çözümler Akademik Eğitim
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
clinical | klinik |
academic | akademik |
education | eğitim |
EN Academic Education and Certification
TR Akademik Eğitim ve Sertifikasyon
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
academic | akademik |
education | eğitim |
certification | sertifikasyon |
and | ve |
EN Academic journals and text books to assist in your continuing education.
TR Devamlı eğitiminizde size destek olacak akademik dergiler ve ders kitapları.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
academic | akademik |
journals | dergiler |
assist | destek |
to | e |
and | ve |
EN View more of our academic and continued learning solutions for physicians
TR Doktorlara yönelik diğer akademik ve devamlı öğrenme çözümlerimizi görün
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
more | diğer |
academic | akademik |
view | görün |
and | ve |
EN What does it mean for academic publishing?
TR Bunun akademik yayıncılık açısından anlamı nedir?
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
academic | akademik |
publishing | yayıncılık |
what | nedir |
EN Supplements can serve useful purposes: education, exchange of research information, ease of access to focused content and improved cooperation between academic and corporate entities.
TR Ekler faydalı amaçlara hizmet edebilir: eğitim, araştırma bilgilerinin değiş tokuşu, odaklanılan içeriklere erişim kolaylığı ve akademik ile kurumsal kuruluşlar arasındaki iş birliğinin artırılması.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
can | edebilir |
serve | hizmet |
education | eğitim |
research | araştırma |
information | bilgilerinin |
access | erişim |
content | içeriklere |
academic | akademik |
corporate | kurumsal |
useful | faydalı |
ease | kolaylığı |
and | ve |
between | arasındaki |
to | e |
EN Training the next generation of engineers requires access to digital solutions that academic faculties and deans can seamlessly incorporate in the classroom
TR Gelecek nesil mühendislerin eğitilmesi, fakülte ve dekanların dersliğe kolayca sokabileceği dijital çözümlere erişim gerektirmektedir
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
of | ın |
access | erişim |
generation | nesil |
digital | dijital |
and | ve |
to | e |
EN In the 2008-2009 Academic Year, a total of 797 students are transferred to 6 primary schools selected as centers and lunch is given to these students.
TR 2008-2009 Eğitim Öğretim Yılında toplam 797 öğrenci merkez seçilen 6 ilköğretim okuluna taşınmakta ve bu öğrencilere öğle yemeği verilmektedir.
अंग्रेज़ी | तुर्की |
---|---|
in | yılında |
year | yıl |
to | e |
and | ve |
these | bu |
50 में से 50 अनुवाद दिखाए जा रहे हैं