TR Çözümlerimiz, üstünlüğü yakalamanız için, çözümlerimizin merkezinde Verilerin yer aldığı dijital destek, otomasyon ve bağlanabilirlik ile analiz yapmak ve ön saflarda hareket etmek için bütüncül bir organizasyonel yaklaşım sunar.
תרגם את "çözümlerimizin merkezinde verilerin" ל- אנגלית
מציג 50 של 50 תרגומים של הביטוי "çözümlerimizin merkezinde verilerin" מ- טורקי ל- אנגלית
תרגום של טורקי ל-אנגלית של çözümlerimizin merkezinde verilerin
טורקי
אנגלית
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| verilerin | data |
| destek | support |
| otomasyon | automation |
| analiz | analyse |
| yaklaşım | approach |
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| verilerin | data |
| destek | support |
| otomasyon | automation |
| analiz | analyse |
| yaklaşım | approach |
TR Ölçülebilir, entegre çözümlerimizin markanızı daha da ileri taşımaya ve içeriklerinizin hedef kitlenize ulaşmasına nasıl yardımcı olabileceğini keşfedin.
EN Find out how our measurable, integrated solutions can take your brand even further ? and ensure your content resonates with your target audiences.
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| entegre | integrated |
| hedef | target |
TR Ölçülebilir, entegre çözümlerimizin markanızı daha da ileri taşımaya ve içeriklerinizin hedef kitlenize ulaşmasına nasıl yardımcı olabileceğini keşfedin.
EN Find out how our measurable, integrated solutions can take your brand even further ? and ensure your content resonates with your target audiences.
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| entegre | integrated |
| hedef | target |
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| olan | are |
| entegrasyon | integration |
| hız | speed |
| ve | and |
| garanti | guarantees |
TR "Çözümlerimizin hayat kurtardığını söylemek abartılı bir ifade olmaz."
EN "It's no exaggeration to say that our solutions save lives."
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| bir | to |
| olmaz | no |
TR Otelin lüks spa merkezinde vücudunuzu ve zihninizi dinlendirin. Cilt ve vücut bakımı, masaj, manikür ve pedikür gibi pek çok hizmet verilen ve birinci katta yer alan spa merkezinde Sothys güzellik ürünleri kullanılmaktadır.
EN Soothe body and mind inside the hotel's luxury spa. Located on the first floor, the spa has a full range of treatments, including facials, massages, manicures, pedicures and body treatments. Sothys beauty products set the standard.
TR Müşteriler verilerin nerede depolandığı ve geçiş hâlindeki ve beklemedeki verilerin güvenliğini sağlamak için kullanılan yöntemler üzerinde özel denetim kullanır ve AWS üzerine kurulu bilgi sistemlerine erişimi yönetir.
EN Customers exercise exclusive control over where data is stored and the methods used to secure data in transit and at rest, and manage access to their information systems built on AWS.
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| müşteriler | customers |
| yöntemler | methods |
| özel | exclusive |
| denetim | control |
| aws | aws |
| erişimi | access |
TR KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI Ödül Çekilişi süresince toplanan kişisel veriler Fransa verilerin korunması yasaları kapsamında işlenmeye tabidir
EN PROTECTION OF PERSONAL DATA Personal data collected over the duration of the Prize Draw is subject to processing in accordance with the French data protection legislation
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| toplanan | collected |
| kişisel | personal |
| tabidir | subject to |
TR Hakem denetimi ? ve hakemler ? akademik yayıncılık sürecinin merkezinde yer alır
EN Peer review ? and reviewers ? are at the heart of the academic publishing process
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| denetimi | review |
| ve | and |
| akademik | academic |
| yayıncılık | publishing |
TR Yardım Merkezinde 300’den fazla destek makalesi bulunur →
EN 300+ support articles in the Help Center →
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| den | in |
TR Elsevier'in bilimsel, teknik ve tıbbi araştırma bilgilerine evrensel erişime ulaşma hedefinin merkezinde yer almaktadır.
EN It is central to Elsevier's goal of achieving universal access to scientific, technical and medical research information.
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| elsevier | elsevier |
| tıbbi | medical |
| evrensel | universal |
| erişime | access |
| yer | of |
TR Beldede görevli Öğretmen ve diğer memurlar, yeterli konut olmadığından ilçe merkezinde ve çevre yerleşim birimlerinde ikamet etmek zorunda kalmışlardır
EN The teacher and other officials in the town had to reside in the district center and surrounding settlements because there were not enough housing
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| ve | and |
| diğer | other |
| yeterli | enough |
| etmek | to |
TR İlçe Merkezinde Belediyenin yeni binasında Etnografya Müzesi yapımı tamamlanmış olup teşhir ve tanzim ile etnografik malzeme toplama çalışmaları devam etmektedir
EN The Ethnography Museum was completed in the new building of the Municipality in the district center, and the collection and display of ethnographic materials are in progress
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| müzesi | museum |
| tamamlanmış | completed |
| malzeme | materials |
| toplama | collection |
TR İlçe Merkezinde Özel Öz Karacasu Sürücü Kursu ve Özel Seviye Dershanesi mevcuttur.
EN There are Private Öz Karacasu Driving School and Special Level Courses in the District Center.
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| ve | and |
| seviye | level |
TR İlçede basımevi, kitapevi, sinema ve tiyatro bulunmamaktadır. İlçe merkezinde 7, Yenice ve Ataeymir beldesinde 4 adet olmak üzere toplam 11 adet İnternet Kafe mevcuttur.
EN There are Public Libraries in the Town Center, Ataeymir and Yenice Townships and they serve in municipal buildings. Ataeymir Public Library is closed due to lack of personnel.
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| ve | and |
TR Veri merkezinde biyometrik güvenlik ve kamera gözetimi, büyük çitler, güvenlik görevlileri gibi ek gelişmiş güvenlik önlemleri kullanılmaktadır
EN The data center uses biometric security as well as additional advanced security measures such as camera surveillance, big fences, security guards
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| veri | data |
| güvenlik | security |
| kamera | camera |
| büyük | big |
| ek | additional |
| gelişmiş | advanced |
| önlemleri | measures |
TR Fairmont Château Laurier Ottawa Şehir Merkezinde yer alır.
EN Fairmont Château Laurier is located in the center of Downtown Ottawa.
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| merkezinde | in the center |
TR Şehrin merkezinde yer alan Fairmont The Norfolk tüm misafirler için huzurlu bir cennettir.
EN Fairmont The Norfolk located in the heart of the city is a peaceful haven for all guests.
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| tüm | all |
| misafirler | guests |
| huzurlu | peaceful |
TR Kurumsal bir gayrimenkul kullanıcısı olarak, sermaye piyasası gereksinimleriniz herhangi bir yatırımcınınkine benzerdir. Ancak işinizin merkezinde gayrimenkul olmadığı müddetçe, çok iyi fırsatların kaçırılması mümkündür.
EN As an occupier of corporate real estate, your capital market needs are similar to those of any investor. But unless real estate is at the core of your business, great opportunities can be missed.
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| gayrimenkul | real estate |
| sermaye | capital |
| piyasası | market |
| iyi | great |
| fırsatları | opportunities |
TR Eski bir yerleşim birimi olan Karacasu?da klasik ev tipi ahşap olup son yıllarda betonarme ev yapımında yoğun bir artış gözlenmektedir. İlçe Merkezinde, toplam 60 kamu konutu ve sosyal konut bulunmaktadır.
EN Karacasu, an old residential unit, is a classic house type wood, and in recent years there has been an intense increase in the construction of reinforced concrete houses. There are 60 public housing and social housing in the district center.
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| eski | old |
| klasik | classic |
| tipi | type |
| son | recent |
| yoğun | intense |
| artış | increase |
| kamu | public |
| sosyal | social |
TR Sunucusuz bilişimin merkezinde, sunucuları tedarik etmenize veya yönetmenize gerek kalmadan kodunuzu çalıştırmanızı sağlayan AWS Lambda yer alır.
EN At the core of serverless computing is AWS Lambda, which lets you run your code without provisioning or managing servers.
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| sunucusuz | serverless |
| sunucuları | servers |
| veya | or |
| kalmadan | without |
| aws | aws |
| lambda | lambda |
TR Kalacak yerimiz olmadığı için, bir ay kadar Şanlıurfa’nın merkezinde ikamet eden bir arkadaşımın evinde kaldık
EN Because we had no place to stay, we stayed with a friend living in central Şanlıurfa for one month
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| ay | month |
TR Kalacak yerimiz olmadığı için, bir ay kadar Şanlıurfa’nın merkezinde ikamet eden bir arkadaşımın evinde kaldık
EN Because we had no place to stay, we stayed with a friend living in central Şanlıurfa for one month
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| ay | month |
TR QSA'lar 1. Düzey alıcı bankalar için AWS veri merkezinde fiziksel bir denetim gerektiriyor mu?
EN Do QSAs for Level 1 merchants require a physical walkthrough of AWS data centers?
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| düzey | level |
| aws | aws |
TR Sunucularımız Türkiye'nin en iyi veri merkezi altyapısına sahip ve Türkiye'nin tek Tier 3 sertifikasına sahip olan Turkcell Super Online veri merkezinde barındırılmaktadır
EN Our servers with Turkey and Turkey's one of the best data center infrastructure with Tier 3 certification is hosted at Turkcell Super Online data center
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| türkiye | turkey |
| veri | data |
| merkezi | center |
| online | online |
| sunucuları | servers |
| altyapısı | infrastructure |
TR Web siteleriniz, Türkiye ADSL ve Fiber internet ağının merkezinde bulunması nedeniyle en hızlı internet erişimine sahip olur.
EN Your Web site, Turkey will have the fastest internet access in ADSL and fiber center due to the presence of the internet network.
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| türkiye | turkey |
| ve | and |
| hızlı | fastest |
TR Fairmont Banff Springs oteli Banff Ulusal Parkı’nın merkezinde yer alır
EN Fairmont Banff Springs hotel is located in the heart of Banff National Park
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| springs | springs |
| oteli | hotel |
| ulusal | national |
TR Kim olduğumuzun ve yaptığımız her şeyin merkezinde başkalarını ağırlamak, korumak ve onlara özen göstermek yer alır
EN Welcoming, safeguarding and taking care of others is at the very heart of what we do and who we are
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| kim | who |
| ve | and |
| yaptığımız | we do |
| onlara | the |
TR Her bir seyahatin daha güvenli hale getirilmesine yardımcı olmak için, dokunmatik ekranın ön panelinin merkezinde bir dizi teknoloji gruplandırılmıştır.
EN A complete range of technologies are grouped at the centre of the dashboard on the touchscreen, helping to make each trip safer.
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| teknoloji | technologies |
TR Federal Almanya Cumhuriyeti Avrupa’nın merkezinde yer alıyor; dünyaya açık demokratik bir ülke olan Almanya’nın geleneği güçlü ve bugünü hareketli. Bİr bakIşta Almanya: Rakamlar, olgular, önemlİ bİlgİler.
EN The Federal Republic of Germany lies in the heart of Europe and is a cosmopolitan, democratic country with a great tradition and a lively present. Facts and figures at a glance.
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| federal | federal |
| cumhuriyeti | republic |
| demokratik | democratic |
| ülke | country |
| olan | is |
TR Sanal gerçeklik gözlükleri, eşzamanlı üç boyutlu görüntüleme, dijital navigasyon yardımı; göz ve kulak-burun-boğaz sağlığına dönük Avrupa’nın en modern tıbbi operasyon merkezinde işte bu araçlar kullanılıyor
EN Virtual reality glasses, 3D imaging in real time, digital navigation aids – all of these are used in Europe’s most modern centre for eye and ear-nose-throat surgery
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| gerçeklik | reality |
| görüntüleme | imaging |
| navigasyon | navigation |
| göz | eye |
| ve | and |
| avrupa | europe |
| en | most |
| modern | modern |
TR İster Dota2 International'da zatef kazanan OG'nin, ister sizin oyununuzu bir adım ileri taşımak olsun espor her zaman yaptığımız işin merkezinde yer alıyor.İlk olmaya takıntılıyız
EN Whether it’s OG being the first team to win back-to-back Dota 2 International Championships, or giving you the tools to step up your own game, esports is at the heart of everything we do.We are obsessed with “firsts”
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| international | international |
| adım | step |
| espor | esports |
| yaptığımız | we do |
TR Katrin porto - alışveriş merkezinde büyük mambolar ve gür twat yanıp sönen
EN Youthful breasty legal age teenager with admirable red fake penis
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| grubu | group |
| destek | supporting |
| kurulan | founded |
| international | international |
| avrupa | europe |
| finans | financial |
| yakın | close |
| faaliyet | companies |
TR Yepyeni Veri Merkezinde, profesyonel oyunda en büyük ve en iyi kulüplerin kullandıklarıyla aynı analiz ve raporlama yöntemleri ile avantajlarınızı keşfedin
EN Find your winning edge in the all-new Data Hub with the same analytics and reporting methods that the biggest and best clubs are using in the professional game
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| veri | data |
| profesyonel | professional |
| analiz | analytics |
| raporlama | reporting |
| yöntemleri | methods |
| keşfedin | find |
TR Fairmont Banff Springs oteli Banff Ulusal Parkı’nın merkezinde yer alır
EN Fairmont Banff Springs hotel is located in the heart of Banff National Park
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| springs | springs |
| oteli | hotel |
| ulusal | national |
TR Fairmont Château Laurier Ottawa Şehir Merkezinde yer alır.
EN Fairmont Château Laurier is located in the center of Downtown Ottawa.
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| merkezinde | in the center |
TR Şehrin merkezinde yer alan Fairmont The Norfolk tüm misafirler için huzurlu bir cennettir.
EN Fairmont The Norfolk located in the heart of the city is a peaceful haven for all guests.
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| tüm | all |
| misafirler | guests |
| huzurlu | peaceful |
TR Fairmont Banff Springs oteli Banff Ulusal Parkı’nın merkezinde yer alır
EN Fairmont Banff Springs hotel is located in the heart of Banff National Park
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| springs | springs |
| oteli | hotel |
| ulusal | national |
TR Fairmont Château Laurier Ottawa Şehir Merkezinde yer alır.
EN Fairmont Château Laurier is located in the center of Downtown Ottawa.
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| merkezinde | in the center |
TR Şehrin merkezinde yer alan Fairmont The Norfolk tüm misafirler için huzurlu bir cennettir.
EN Fairmont The Norfolk located in the heart of the city is a peaceful haven for all guests.
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| tüm | all |
| misafirler | guests |
| huzurlu | peaceful |
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| düğmesine | button |
| basarak | pressing |
| ve | and |
| merkezinde | in the center |
| olacak | the |
| şekilde | so |
| ın | of |
TR Fiziksel Güvenlik, Ağ Güvenliği ve güvenlik duvarı Uygulamamızın altyapısı ve kullanıcı bilgi veritabanlarımız Sadece Hosting adlı bir veri merkezinde saklanmaktadır. Bize sektördeki en gelişmiş güvenlik duvarlarını sağlıyorlar.
EN Physical Security, Network Security, and the firewall infrastructure of our app and our user information databases are stored in a data center called Sadece Hosting. They provide us with the most advanced firewalls in the industry.
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| altyapısı | infrastructure |
| kullanıcı | user |
| hosting | hosting |
| en | most |
| gelişmiş | advanced |
TR Mardin İl Merkezinde Toplu Taşıma Aracı Kullanan Şoförlerin İlk Yardım Bilgi Ve Beceri Düzeylerinin Araştırılması
EN Investigation of First Aid Knowledge Levels of Drivers Using Public Transport in Mardin City Center
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| mardin | mardin |
| taşıma | transport |
| yardım | aid |
| bilgi | knowledge |
TR Bir Ergen Bağımlılık Tedavi Merkezinde Çalışan Personellerde İnternet ve Akıllı Telefon Bağımlılığı
EN Internet and Smartphone Addiction of Staff Working in an Adolescent Addiction Treatment Center
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| bağımlılık | addiction |
| tedavi | treatment |
TR Bir Palyatif Bakım Merkezinde Yatan Kanser Hastalarında Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamalarını Kullanma Durumunu Araştırma
EN Investigation of the Status of Using Traditional and Complementary Medicine Practices in Patients Hospitalized in a Palliative Care Center
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| bakım | care |
| geleneksel | traditional |
| tıp | medicine |
| durumunu | status |
| hastaları | patients |
TR Hakem denetimi ? ve hakemler ? akademik yayıncılık sürecinin merkezinde yer alır
EN Peer review ? and reviewers ? are at the heart of the academic publishing process
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| denetimi | review |
| ve | and |
| akademik | academic |
| yayıncılık | publishing |
TR Beldede görevli Öğretmen ve diğer memurlar, yeterli konut olmadığından ilçe merkezinde ve çevre yerleşim birimlerinde ikamet etmek zorunda kalmışlardır
EN The teacher and other officials in the town had to reside in the district center and surrounding settlements because there were not enough housing
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| ve | and |
| diğer | other |
| yeterli | enough |
| etmek | to |
TR İlçe Merkezinde Özel Öz Karacasu Sürücü Kursu ve Özel Seviye Dershanesi mevcuttur.
EN There are Private Öz Karacasu Driving School and Special Level Courses in the District Center.
| טורקי | אנגלית |
|---|---|
| ve | and |
| seviye | level |
מציג 50 מתוך 50 תרגומים
תרגומים דומים
çözümlerimizin rakipsiz olmasını sehrin merkezinde yer merkezinde chicago sehir merkezinde veri merkezinde biyometrik i̇lçe merkezinde belediyenin büyük haber merkezinde merkezinde yayınlanan ilave merkezinde barındırılmaktadır yaptığımız işin merkezinde merkezinde saklanmaktadır i̇lçe merkezinde şeyin merkezinde başkalarını merkezinde ve finans i̇lçe merkezinde özel merkezinde neler keşfetti i̇stanbul fuar merkezinde ağının merkezinde bulunması merkezinde bir dizi paylaşım merkezinde bir operasyonları görevinizin merkezinde ancak işinizin merkezinde verilerin verilerin dogrulugunu valide kisisel verilerin islenmesi kişisel verilerin doğru kişisel verilerin toplanması kişisel verilerin korunması verilerin tümü parmaklarınızın sayede kişisel verilerin hassas verilerin intranetler kişisel verilerin niteliği alınmasında kullanılan verilerin aşamada verilerin bağlantılandırılması yukarıdaki verilerin tümü bildirimimizi ve verilerin kullanıcılarınızı verilerin güvende hizmetlerin ve verilerin hangi verilerin hangi veya verilerin süresi kişisel verilerin işlenmesiyle ettiğiniz verilerin sektör tabanındaki verilerin hâlâ meta verilerin kliplerinize verilerin ifşa edilmesidir verilerin kaybolmasından endişelenmenize verilerin güncel olmasını hacimli verilerin istatistiksel i̇ade kişisel verilerin uygulamalardan erişilen verilerin
אִיטַלְקִית
אינדונזית
אנגלית
גֶרמָנִיָת
הוֹלַנדִי
וייטנאמית
יַפָּנִית
סִינִית
ספרדית
ערבי
פולני
פורטוגזית
צָרְפָתִית
קוריאנית
רוּסִי
שוודית
תאילנדי