TR Eğer izleyicileri harekete geçirmek için ikna etmeyi amaçlıyorsanız, beyaz tahta animasyonlarının dikkat çeken ve enteresan yapısı bunun için çok güçlü bir araç.
ניתן לתרגם את "eğer izleyicileri harekete" ב-טורקי לאנגלית מילים/ביטויים הבאים:
TR Eğer izleyicileri harekete geçirmek için ikna etmeyi amaçlıyorsanız, beyaz tahta animasyonlarının dikkat çeken ve enteresan yapısı bunun için çok güçlü bir araç.
EN The engaging and intriguing nature of whiteboard animations makes them a powerful tool if you are looking to persuade your audience to take action.
טורקי | אנגלית |
---|---|
eğer | if |
harekete | action |
güçlü | powerful |
araç | tool |
TR Eğer izleyicileri harekete geçirmek için ikna etmeyi amaçlıyorsanız, beyaz tahta animasyonlarının dikkat çeken ve enteresan yapısı bunun için çok güçlü bir araç.
EN The engaging and intriguing nature of whiteboard animations makes them a powerful tool if you are looking to persuade your audience to take action.
TR Hazır sahneleri kullanarak videolarınızı düzenleyin ve dikkat çeken CTA mesajlarıyla izleyicileri harekete geçmeye çağırın
EN Edit your videos using all the available scenes and add attention-grabbing CTAs to call your audience to action
טורקי | אנגלית |
---|---|
hazır | available |
sahneleri | scenes |
videolarınızı | your videos |
ve | and |
dikkat | attention |
harekete | action |
TR Her türlü amaç için yüksek kalitede 3D videolar oluşturun. Bilgilendirici, eğlendirici ve profesyonel animasyon videoları oluşturun ve izleyicileri etkileyin.
EN Create high-quality 3D videos for all kinds of purposes. Impress your viewers, and make animated videos that are informative, entertaining, and professional.
טורקי | אנגלית |
---|---|
yüksek | high |
kalitede | quality |
bilgilendirici | informative |
animasyon | animated |
TR İzleyicileri hayran bırakacak bir film fragmanı yapın! Renderforest, dudak uçuklatan film fragmanları oluşturmanız için sizlere online bir fragman aracı sunuyor
EN Make a movie trailer that will leave your audience in awe! Renderforest offers you an online trailer maker to create astonishing movie trailers
טורקי | אנגלית |
---|---|
film | movie |
renderforest | renderforest |
sizlere | you |
online | online |
sunuyor | offers |
TR İzleyicileri profesyonel bir video ile şaşırtın ve filminizin heyecanla beklenmesini sağlayın! Hazır şablonlarımızı kullanarak 3B film fragmanları ve cazip tanıtım videolarını sadece birkaç dakikada oluşturun
EN Surprise your viewers with a professional video, building suspense and excitement around your film! Use our ready-made templates to create 3D movie trailers and enticing teasers in only a few minutes
טורקי | אנגלית |
---|---|
profesyonel | professional |
TR Videonuzun ilk birkaç saniyesi, izleyicileri elde tutmak adına çok önemlidir
EN The first few seconds of your video are crucial in attracting your audience
טורקי | אנגלית |
---|---|
ilk | first |
TR İzleyicileri kaçırmamak için cazip bir Minecraft introsu büyük bir iş çıkarabilir
EN Having a compelling Minecraft intro can go a long way in helping you retain the viewers
טורקי | אנגלית |
---|---|
minecraft | minecraft |
TR Basit gerçek şu ki, sıralama izleyicileri alan çoğu insan SEO konusunda bilgili değildir ve bunda yanlış bir şey yoktur
EN The simple fact is that most people who pick up rank trackers aren’t well versed in SEO, and there’s nothing wrong with that
טורקי | אנגלית |
---|---|
basit | simple |
sıralama | rank |
çoğu | most |
insan | people |
seo | seo |
yanlış | wrong |
şey | nothing |
TR Her türlü amaç için yüksek kalitede 3D videolar oluşturun. Bilgilendirici, eğlendirici ve profesyonel animasyon videoları oluşturun ve izleyicileri etkileyin.
EN Create high-quality 3D videos for all kinds of purposes. Impress your viewers, and make animated videos that are informative, entertaining, and professional.
TR İzleyicileri, kendi yaptığınız çarpıcı YouTube bannerları ile etkileyin! Şablonları internet üzerinden düzenleyin ve banner tasarımı anında elinizde olsun
EN Impress your audience with stunning YouTube banners you've made yourself! Edit the templates online and have your banner ready in no time.
TR Svenja: Beni ve diğer aktivistleri motive eden şey, eğer şimdi harekete geçmezsek, duyduğumuz gelecek korkusu. Hükümet şu anda genç nesile karşı sorumluluğunu yerine getirmiyor.
EN Svenja: What motivates me and other activists is our fear of the future that will come if we don’t act now. The government is currently not fulfilling its responsibility to the younger generation.
טורקי | אנגלית |
---|---|
beni | me |
diğer | other |
eğer | if |
gelecek | future |
hükümet | government |
TR Elbette daha ziyade sıkıcı konuların işi bir şov programında zor; ancak, prensipte her türlü araştıma eğer gerçekten iyi sunulursa inanılmaz eğlenceli olabilir; eğer insan gerçeği, insanlarda hayret uyandırabilmek için kullanırsa
EN Of course, the drier subjects have a tougher time in a show, but basically any investigation can be incredibly entertaining if it's really well presented
טורקי | אנגלית |
---|---|
elbette | of course |
eğer | if |
gerçekten | really |
iyi | well |
inanılmaz | incredibly |
olabilir | can |
TR Kilit ölçümler ve karşılaştırmalarla üye katılımını ve etkinlik performansını izleyin. En iyi imkanları sunabilmek için topluluklarınızı harekete geçiren şeyleri öğrenin.
EN Track member engagement and event performance through key metrics and comparisons. Learn what makes your communities tick so you can optimize your outreach.
טורקי | אנגלית |
---|---|
kilit | key |
üye | member |
etkinlik | event |
izleyin | track |
öğrenin | learn |
טורקי | אנגלית |
---|---|
youtube | youtube |
seo | seo |
organik | organic |
geliştirin | improve |
yorum | comment |
kitlenizin | your audience |
ücretli | paid |
TR Güçlü kalın, hafif yüklenin. Fit Gear, doğrudan odanıza seçkin teçhizat -yeni ve harekete hazır- teslim eder.
EN Stay strong, and pack light. Fit Gear delivers premium gear—fresh and ready to move—directly to your room.
טורקי | אנגלית |
---|---|
fit | fit |
gear | gear |
doğrudan | directly |
ve | and |
teslim | delivers |
TR Manat’ın ailesi ekiplerimizle temasa geçtiğinde ekiplerimiz Manat’ın bir an önce eğitim hayatına rahatça devam edebilmesi için hemen harekete geçtiler.
EN In the case of Manat, there was no time to waste so when contacted by her family, our teams got to it right away.
טורקי | אנגלית |
---|---|
ailesi | family |
TR İnternet'in açık ve özgür kalmasını savunan, destekleyen ve bunun gerçekleşmesini sağlayan bir amacı olan sürekli büyümekte, küresel harekete katılmanızı istiyoruz.
EN We ask that you join a growing, global movement of people committed to a purpose—a cause—to defend, promote and ensure that the Internet remains open and free.
טורקי | אנגלית |
---|---|
amacı | purpose |
küresel | global |
טורקי | אנגלית |
---|---|
dünyanın | world |
çalışma | working |
iyileştirmek | improving |
bizi | us |
insan | people |
טורקי | אנגלית |
---|---|
gerçek | real |
ekip | teams |
ve | and |
paylaş | share |
işbirliği | collaborate |
sayfada | page |
TR Kuruluşunuzun vizyonunu ortaya koyun, başarıyla tamamladığınız projeleri sıralayın ve ikna edici mesajlarla ziyaretçilerin harekete geçmesini isteyin
EN Articulate the vision of your company, list the projects you’ve successfully completed, and call your visitors to action with a compelling message
טורקי | אנגלית |
---|---|
başarıyla | successfully |
projeleri | projects |
ve | and |
ziyaretçilerin | visitors |
harekete | action |
ın | of |
טורקי | אנגלית |
---|---|
ilgili | relevant |
terimleri | terms |
fırsatlar | opportunities |
veya | or |
olun | stay |
TR Slaytlarınızdaki metinleri, resimleri, tabloları ve resimleri birleştirin ve çok çeşitli nefes kesici OpenGL tabanlı animasyonlar ve slayt geçişleri ile onları harekete geçirin.
EN Combine text, images, tables and pictures in your slides and set them in motion with a vast range of breathtaking OpenGL-based animations and slide transitions.
טורקי | אנגלית |
---|---|
tabanlı | based |
animasyonlar | animations |
slayt | slide |
TR Ürünü bir animasyon karakteri ile tanıtmak, satış mesajınızı aktarmak ve hedef kitlenizi harekete geçirmek için mütevazı ama etkili bir yöntemdir.
EN An animated character introducing your product is a subtle, yet effective way to share your sales message and increase conversions.
טורקי | אנגלית |
---|---|
animasyon | animated |
satış | sales |
etkili | effective |
TR Projede her kritik sorun veya uyarı ortaya çıktığında bir e-posta alacaksınız. Bu tür bildirimler, düzeltmelerin gerçekten uygulandığından ve yeni sorunlara karşı hemen harekete geçildiğinden emin olmaya yardımcı olur.
EN You will receive an email each time critical issues or warnings appear in the project. Such notifications help to ensure that fixes are really implemented and allow you to act immediately on new issues.
טורקי | אנגלית |
---|---|
her | each |
kritik | critical |
sorun | issues |
veya | or |
e-posta | |
bildirimler | notifications |
gerçekten | really |
yeni | new |
TR Slogan, markanızı karakterize eden güçlü ve harekete geçirici bir mesajdır. Mecazi olarak konuşursak, sizinle takipçileriniz arasında özel bir iletişimdir.
EN Slogan is a powerful call to action that characterizes your brand. Metaphorically speaking, it's a dialog between you and your audience.
טורקי | אנגלית |
---|---|
slogan | slogan |
güçlü | powerful |
harekete | action |
TR Bu nedenle harekete geçin, sonraki toplantınızı Swissotel'de planlayın; gerçek anlamda iyi bir deneyim elde edeceksiniz.
EN So go ahead, plan your next meeting at Swissotel and you’ll live it well in a big way.
טורקי | אנגלית |
---|---|
nedenle | so |
swissotel | swissotel |
planlayın | plan |
TR Çerçeve, Dünya İklim Konferansı’ndan; harekete geçen ise yerel yönetimler. Yerel yönetim düzeyindeki iklim koruma üzerine olgular
EN The UN Climate Change Conference sets the policy framework, but action is taken in towns and cities. Five facts about municipal climate protection
טורקי | אנגלית |
---|---|
harekete | action |
yerel | municipal |
iklim | climate |
koruma | protection |
TR Yumuşak telası içine entegre edilemiş mikro kapsüller, uyku esnasında meydana gelen ısı değişimlerinde harekete geçerek vücut ısısını dengeler ve ideal uyku sıcaklığı ortamını hazırlar.
EN Microcapsules integrated within the soft interlinings balance the body temperature during sleep and provides optimum temperature for the sleep environment.
טורקי | אנגלית |
---|---|
yumuşak | soft |
entegre | integrated |
uyku | sleep |
esnasında | during |
gelen | for |
vücut | body |
ve | and |
sıcaklığı | temperature |
TR Klavyeniz veya mouse tıklamanızla renk değişikliklerini ve aydınlatma efektlerini harekete geçirin
EN Set color changes or lighting effects in action with your keyboard or mouse clicks
טורקי | אנגלית |
---|---|
veya | or |
mouse | mouse |
renk | color |
aydınlatma | lighting |
harekete | action |
TR 8x daha hızlı yanıt, 5x daha hızlı harekete geçme ve 2x dayanıklık
EN 8x faster response, 5x faster actuation, and 2x durability
טורקי | אנגלית |
---|---|
hızlı | faster |
yanıt | response |
ve | and |
TR Aşırı hassasiyetle birlikte, yazarken yahut oynarken derin bir harekete geçirme kullanın. Bu seviyede ayarlanan herhangi bir tuş güvenle bastığınız zaman kayıt olur ve size daha az yazım hatası ve daha fazla huzur sağlar.
EN Use a deeper actuation for typing or gaming with extreme accuracy. Any key set at this level will register when you've confidently pressed it, giving you less typos and more peace of mind.
טורקי | אנגלית |
---|---|
aşırı | extreme |
kullanın | use |
bu | this |
seviyede | level |
tuş | key |
kayıt | register |
olur | will |
size | you |
huzur | peace |
TR Bir şeyleri harekete geçiren sosyal projeleri destekliyoruz.
EN We support social projects, that want to make a difference.
טורקי | אנגלית |
---|---|
sosyal | social |
projeleri | projects |
TR 15.7. Korunan flora ve fauna türlerinin yasa dışı avlanması ve kaçakçılığının yapılmasını sona erdirmek için acil olarak harekete geçilmesi ve yasa dışı vahşi yaşam ürünlerinin arz ve talebi sorununun ele alınması
EN 15.7. Take urgent action to end poaching and trafficking of protected species of flora and fauna and address both demand and supply of illegal wildlife products
טורקי | אנגלית |
---|---|
korunan | protected |
acil | urgent |
harekete | action |
arz | supply |
talebi | demand |
TR Kullanıcılardan gelen referanslar, özellikle harekete geçirici mesajlar, müşterilerinizi iyi etkiliyor
EN Testimonials from users, especially call-to-action comments, are influencing your customers well
טורקי | אנגלית |
---|---|
özellikle | especially |
harekete | action |
iyi | well |
טורקי | אנגלית |
---|---|
envanter | inventory |
takibi | tracking |
teknolojisi | technology |
hareket | motion |
şeyi | everything |
sağlar | lets |
böylece | so |
olun | whether |
harekete | action |
performans | performance |
TR Perakende sektöründe otomasyon - İşin geleceğine hazırlanma: Sektörün galipleri, işaretleri anlayanlar ve bunlara yanıt verebilmek için hızla harekete geçenler olacaktır.
EN Automation in Retail - Preparing for the future of work: The winners in the sector will be those who understand the implications and act quickly to respond to them.
טורקי | אנגלית |
---|---|
perakende | retail |
otomasyon | automation |
yanıt | respond |
hızla | quickly |
TR Güçlü kalın, hafif yüklenin. Fit Gear, doğrudan odanıza seçkin teçhizat -yeni ve harekete hazır- teslim eder.
EN Stay strong, and pack light. Fit Gear delivers premium gear—fresh and ready to move—directly to your room.
טורקי | אנגלית |
---|---|
fit | fit |
gear | gear |
doğrudan | directly |
ve | and |
teslim | delivers |
TR Güçlü kalın, hafif yüklenin. Fit Gear, doğrudan odanıza seçkin teçhizat -yeni ve harekete hazır- teslim eder.
EN Stay strong, and pack light. Fit Gear delivers premium gear—fresh and ready to move—directly to your room.
טורקי | אנגלית |
---|---|
fit | fit |
gear | gear |
doğrudan | directly |
ve | and |
teslim | delivers |
TR Soruşturmalar, müvekkillerin iddia ve şüphelere karşı harekete geçebilmelerini sağlamak için sınırlar ötesi iş birliği gerektirmektedir
EN Investigations regularly involve cross-border cooperation to help clients address allegations or suspicions about sensitive issues
טורקי | אנגלית |
---|---|
soruşturmalar | investigations |
TR Ekibinizin çalışmasının her alanında herkesi güncel tutarak aynı çizgide kaldığında emin olmak ve harekete geçirmek için workdocs'larınızı erişilebilir tutun.
EN Keep your workdocs acessible to create, align, and drive action in every aspect of your team’s work.
טורקי | אנגלית |
---|---|
ekibinizin | your team |
harekete | action |
TR Hemfikir olmak için net bir görüş çizgisi oluşturun. Tahminlere değil, gerçek zamanlı verilere göre harekete geçin.
EN Create a clear line of sight to align everyone on one page. Take action based on real-time data, not guesses.
טורקי | אנגלית |
---|---|
net | clear |
oluşturun | create |
değil | not |
gerçek | real |
verilere | data |
harekete | action |
TR Slogan, markanızı karakterize eden güçlü ve harekete geçirici bir mesajdır. Mecazi olarak konuşursak, sizinle takipçileriniz arasında özel bir iletişimdir.
EN Slogan is a powerful call to action that characterizes your brand. Metaphorically speaking, it's a dialog between you and your audience.
טורקי | אנגלית |
---|---|
slogan | slogan |
güçlü | powerful |
harekete | action |
TR Ekibinizin çalışmasının her alanında herkesi güncel tutarak aynı çizgide kaldığında emin olmak ve harekete geçirmek için workdocs'larınızı erişilebilir tutun.
EN Keep your workdocs acessible to create, align, and drive action in every aspect of your team’s work.
טורקי | אנגלית |
---|---|
ekibinizin | your team |
harekete | action |
TR Hemfikir olmak için net bir görüş çizgisi oluşturun. Tahminlere değil, gerçek zamanlı verilere göre harekete geçin.
EN Create a clear line of sight to align everyone on one page. Take action based on real-time data, not guesses.
טורקי | אנגלית |
---|---|
net | clear |
oluşturun | create |
değil | not |
gerçek | real |
verilere | data |
harekete | action |
TR Projede her kritik sorun veya uyarı ortaya çıktığında bir e-posta alacaksınız. Bu tür bildirimler, düzeltmelerin gerçekten uygulandığından ve yeni sorunlara karşı hemen harekete geçildiğinden emin olmaya yardımcı olur.
EN You will receive an email each time critical issues or warnings appear in the project. Such notifications help to ensure that fixes are really implemented and allow you to act immediately on new issues.
טורקי | אנגלית |
---|---|
her | each |
kritik | critical |
sorun | issues |
veya | or |
e-posta | |
bildirimler | notifications |
gerçekten | really |
yeni | new |
טורקי | אנגלית |
---|---|
ibm | ibm |
cloud | cloud |
elde | gain |
hızlı | faster |
harekete | action |
TR Güçlü kalın, hafif yüklenin. Fit Gear, doğrudan odanıza seçkin teçhizat -yeni ve harekete hazır- teslim eder.
EN Stay strong, and pack light. Fit Gear delivers premium gear—fresh and ready to move—directly to your room.
טורקי | אנגלית |
---|---|
fit | fit |
gear | gear |
doğrudan | directly |
ve | and |
teslim | delivers |
מציג 50 מתוך 50 תרגומים