NL Behoeft een paar verbeteringen in de website audit, maar verbeteringen komen snel, de ontwikkelaars en het product management zijn echt responsief voor de klanten en nieuwe functies worden vaak gelanceerd
ניתן לתרגם את "vaak gelanceerd" ב-הוֹלַנדִי לטורקי מילים/ביטויים הבאים:
vaak | daha daha fazla daha yüksek fazla genelde genellikle veya yüksek |
NL Behoeft een paar verbeteringen in de website audit, maar verbeteringen komen snel, de ontwikkelaars en het product management zijn echt responsief voor de klanten en nieuwe functies worden vaak gelanceerd
TR Web sitesi denetiminde birkaç iyileştirmeye ihtiyaç var, ancak iyileştirmeler hızla geliyor, geliştiriciler ve ürün yönetimi müşterilere karşı gerçekten duyarlı ve yeni özellikler sık sık piyasaya sürülüyor
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
snel | hızla |
management | yönetimi |
echt | gerçekten |
klanten | müşterilere |
nieuwe | yeni |
product | ürün |
voor | karşı |
responsief | duyarlı |
functies | özellikler |
TR Oyun yaratıcıları tarafından günlük olarak yeni oyunlar oyun alanımızda piyasaya sürülür ve bu listede yer alır
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
dagelijks | günlük |
nieuwe | yeni |
en | ve |
NL De TotalAV?-app wordt gelanceerd. Klik op 'Installeren' en volg de verstrekte instructies
TR TotalAV? uygulaması açılacaktır; “Kur”a tıklayın ve verilen talimatları izleyin
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
klik | tıklayın |
en | ve |
volg | izleyin |
app | uygulaması |
instructies | talimatları |
NL Vroege toegang tot het beta programma van Golden Frog, zo kan je producten en functies uitproberen alvorens ze officieel gelanceerd worden.
TR Golden Frog beta programına erken erişişerek yeni ürünleri ve özellikleri resmi olarak yayınlanmadan önce deneyebilirsiniz.
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
en | ve |
producten | ürünleri |
functies | özellikleri |
NL Ze hebben misschien maar een tekort aan alle geweldige functies die in de nieuwere seriemodellen zijn gelanceerd
TR Yeni seri modellerde sunulan tüm harika özelliklerden yalnızca kısa olabilir
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
misschien | olabilir |
geweldige | harika |
NL De TotalAV?-app wordt gelanceerd. Klik op 'Installeren' en volg de verstrekte instructies
TR TotalAV? uygulaması açılacaktır; “Kur”a tıklayın ve verilen talimatları izleyin
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
klik | tıklayın |
en | ve |
volg | izleyin |
app | uygulaması |
instructies | talimatları |
NL We hebben Twitter Blue gelanceerd in de VS, Canada, Australië en Nieuw-Zeeland. Twitter Blue is in deze regio's beschikbaar voor in-app aankoop op Twitter voor iOS en Android of op twitter.com, via onze betalingspartner Stripe
TR Twitter Blue'yu ABD, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda'da kullanıma sunduk. Bu ülkelerde Twitter Blue, iOS ve Android için Twitter'da uygulama içinden satın alınabilir veya ödeme ortağımız Stripe üzerinden twitter.com'da satın alınabilir.
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
canada | kanada |
australië | avustralya |
en | ve |
aankoop | satın |
ios | ios |
android | android |
of | veya |
vs | abd |
nieuw | yeni |
app | uygulama |
NL Opmerking: Twitter Blue biedt nieuwe functies aan abonnees zodra ze beschikbaar zijn, dus sommige functies worden mogelijk niet tegelijkertijd gelanceerd op alle mobiele apps of twitter.com.
TR Not: Twitter Blue, abonelere yeni özellikleri kullanılabilir olduğunda sunar, bu nedenle bazı özellikler aynı anda tüm mobil uygulamalarda veya twitter.com'da başlatılamayabilir.
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
biedt | sunar |
nieuwe | yeni |
aan | da |
beschikbaar | kullanılabilir |
alle | tüm |
mobiele | mobil |
sommige | bazı |
NL Sugarbook is een relatieve nieuwkomer in de branche nadat het pas in januari 2017 werd gelanceerd. Ze hebben echter snel het tempo opgepikt met veel lovende kritieken en groeiende interesse van gebruikers uit verschillende delen van de wereld.
TR Sugarbook, yalnızca Ocak 2017’de piyasaya sürüldükten sonra sektöre nispeten yeni gelen bir kişidir. Ancak, çok sayıda eleştirel beğeni ve dünyanın çeşitli yerlerinden kullanıcılar arasında artan ilgi ile hızla hız kazandılar.
NL DNS is een missiekritiek onderdeel voor elk online bedrijf. Toch wordt dit onderdeel vaak over het hoofd gezien en vergeten, totdat er iets fout gaat.
TR DNS, tüm çevrim içi işletmeler için iş açısından kritik bir bileşendir. Yine de bu bileşen genellikle ikinci planda kalır ve bir şeyler bozulana kadar pek akla gelmez.
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
dns | dns |
bedrijf | iş |
vaak | genellikle |
en | ve |
NL Voer het domein van je concurrent in in Content Explorer om te zien hoe vaak ze content publiceren en herpubliceren.
TR Rakibinizin domain’ini İçerik Gezgini’ne girerek ne kadar sık şekilde yayınlama ve yeniden yayınlama yaptıklarını görün.
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
en | ve |
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
vaak | genellikle |
NL Hergebruik in ontwikkelingslanden is vaak effectiever dan lokale recycling—er is bijvoorbeeld niet echt een markt in de VS voor oude kathodestraalbuizen, maar deze worden wel hergebruikt in andere landen.
TR Gelişmekte olan ülkelerde bir cihazın tekrar kullanımı, hanede yapılan geri dönüşümden daha etkilidir—her ne kadar ABD'de tüplü monitörler için bir pazar olmasa da, bu monitörler diğer ülkelerde hâlâ kullanılmakta.
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
vs | abd |
NL Het is lastig om technische SEO-fouten op te sporen, maar ze kunnen vaak voorkomen
TR Teknik SEO hatalarını bulmak zor, ancak bunlar sıklıkla ortaya çıkabilir
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
technische | teknik |
maar | ancak |
seo | seo |
het | bunlar |
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
vaak | genellikle |
maar | ama |
advertenties | reklamlar |
NL Hoe vaak een ontwerp wordt gemaakt
TR Yeni bir tasarımın oluşturulduğu zaman
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
een | bir |
NL Om de biologische status, duurzaamheid, veiligheid en kwaliteit van een product te bewijzen, wordt vaak een certificaat, factuur of verklaring gebruikt
TR Ürünlerin organik, sürdürülebilir, güvenli ve kaliteli olma durumu genellikle bir sertifika, fatura veya beyanla ortaya konur
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
en | ve |
kwaliteit | kaliteli |
vaak | genellikle |
factuur | fatura |
NL Door de lengte en complexiteit van de toeleveringsketen is het voor importeurs en bedrijven vaak moeilijk en onbetaalbaar om elk radartje in de keten te controleren
TR Tedarik zincirlerinin uzunluğu ve karmaşıklığı, ithalatçılar ve şirketler için tedarik zincirindeki her işi doğrulamayı imkansız ve pahalı bir hale getirir
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
en | ve |
bedrijven | şirketler |
NL Certificeringsnormen verplichten vaak tot het nemen van steekproeven of monsters uit geproduceerde of verwerkte producten.
TR Birçok sertifikasyon standardı, üretilen veya işlemden geçirilen ürünlerden rastgele bir numune alınmasını gerektirir.
NL Op basis van deze kwalificatietest krijgen ze de eerste beoordeling, die zal bepalen of en hoe vaak ze betaalde gebruikerstesten zullen doen
TR Bu teste dayanarak test katılımcısının ücretli kullanılabilirlik testi yapıp yapamayacağını ve ne sıklıkla test yapabileceğini belirleyen ilk değerlendirme gerçekleştirilir
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
eerste | ilk |
en | ve |
betaalde | ücretli |
NL Klanten moeten vaak externe software installeren om met u te communiceren, maar met onze Live Chat software (link to Live chat software page) kunnen uw klanten kant-en-klaar video- en audiogesprekken voeren
TR Müşterilerin, ekibinizle iletişim kurmak için genellikle üçüncü taraf yazılımı kurmaları gerekir
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
klanten | müşterilerin |
moeten | gerekir |
vaak | genellikle |
communiceren | iletişim |
NL "Met Soundtrap kunnen mijn leerlingen zich emotioneel, sociaal en academisch uitdrukken, terwijl ze het vaak heel moeilijk vinden om dat verbaal te doen."
TR "Öğrencilerim sözlü anlatımın zor olduğu durumlarda Soundtrap'i kullanarak kendilerini duygusal, sosyal ve akademik anlamda ifade edebiliyor."
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
en | ve |
moeilijk | zor |
soundtrap | soundtrap |
NL Zo vaak als u wilt. Maar houd in het achterhoofd dat de crawler automatisch wordt herstart na elke verandering.
TR İhtiyacınız olduğu kadar sık değiştirebilirsiniz. Unutmayın ki her değişiklikten sonra tarayıcı otomatik olarak yeniden başlayacaktırç
NL Controleer bij de lokale nutsbedrijven waar eventuele ondergrondse leidingen of kabels zich bevinden (een bouwbedrijf helpt hier vaak bij).
TR Yeraltında bulunan kablo, hat veya boruların konumları için yerel tesisat firmalarını arayın (bu konuda genellikle bir yapı ustası yardımcı olacaktır).
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
lokale | yerel |
vaak | genellikle |
NL In 2015 kwamen honderdduizenden vluchtelingen aan in Duitsland die alles en vaak ook een deel van hun familie hadden moeten achterlaten om te ontsnappen aan terreur en oorlog
TR 2015 yılında, terör ve savaştan kaçmak için tüm hayatlarından vaz geçmek, kısmen ailelerini geride bırakmak zorunda kalmış yüz binlerce mülteci Almanya’ya ulaştı
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
duitsland | almanya |
en | ve |
NL Vaak kun je de software ook niet aan iemand anders geven
TR Başka birisine hediye edemezsin
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
anders | başka |
NL Uiteindelijk is de software voor individuele gebruikers vaak gratis, terwijl bedrijven meestal graag betalen voor meer ondersteuning.
TR Sonuç olarak, kurumsal müşteriler daha fazla destek almak için ödeme yapmaktan mutluyken, bireysel son kullanıcılar ise genellikle sıfır maliyetle yazılım elde ederler.
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
software | yazılım |
individuele | bireysel |
bedrijven | kurumsal |
ondersteuning | destek |
betalen | ödeme |
NL Vanwege de eenvoudige instellingen in het admin-paneel vallen ze vaak in populaire categorieën
TR Yönetici panelindeki basit ayarlar nedeniyle genellikle popüler kategorilere girerler
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
vanwege | nedeniyle |
eenvoudige | basit |
instellingen | ayarlar |
vaak | genellikle |
populaire | popüler |
admin | yönetici |
NL Als je problemen ondervindt nadat je verbinding hebt gemaakt met een nieuw wifi-netwerk, houd er dan rekening mee dat universiteiten, bibliotheken, kantoren en bepaalde andere plaatsen Facebook vaak verbieden om de productiviteit te verhogen.
TR Yeni bir Wifi ağına bağlandıktan sonra sorun yaşamaya başladıysanız üniversiteler, kütüphaneler, ofisler ve bazı diğer yerlerin üretkenliği artırmak amacıyla Facebook'u genellikle yasakladığını unutmayın.
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
problemen | sorun |
nieuw | yeni |
en | ve |
andere | diğer |
vaak | genellikle |
NL Bepaalde criteria nakijken is een ondankbare taak en is vaak ook duur. Jij, je team en je SEO-providers hebben niet altijd de tijd om alles steeds na te kijken.
TR Bazı kriterleri kontrol etmek sıkıcı ve genellikle pahalı bir iştir. Siz, ekibiniz veya SEO sağlayıcınız, bunu sürekli olarak kontrol edecek zamana sahip değilsiniz.
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
en | ve |
vaak | genellikle |
seo | seo |
NL "Wanneer mensen tussen teams of tussen rollen wisselden, ging informatie vaak verloren in e-mailthreads. monday.com stelt ons in staat om al die kennis echt vast te leggen, zodat we na verloop van tijd geen informatie verliezen."
TR "İnsanlar ekipler veya roller arasında gidip gelirken, bilgiler genellikle e-posta dizilerinde kayboluyordu. monday.com, zaman içinde bilgileri kaybetmememiz için tüm bu bilgileri depolamamıza olanak tanıyor. "
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
teams | ekipler |
vaak | genellikle |
tijd | zaman |
NL Als je eenmaal je middelbare leeftijd bent ingegaan, ga je vaak door wat langere periodes van singledom dan toen je in de twintig was
TR Kısa Versiyon: Bazı bekarlar profesyonel yaşamlarında oldukça başarılıdır, ancak özel yaşamlarına biraz daha dikkat edilmesi gerekir
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
de | özel |
NL Woorden met een hashtag die veelvuldig worden gebruikt, zijn vaak populaire onderwerpen.
TR Çok popüler olan etiketli sözcükler genellikle gündem başlıklarıdır.
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
vaak | genellikle |
populaire | popüler |
NL "Wanneer mensen tussen teams of tussen rollen wisselden, ging informatie vaak verloren in e-mailthreads. monday.com stelt ons in staat om al die kennis echt vast te leggen, zodat we na verloop van tijd geen informatie verliezen."
TR "İnsanlar ekipler veya roller arasında gidip gelirken, bilgiler genellikle e-posta dizilerinde kayboluyordu. monday.com, zaman içinde bilgileri kaybetmememiz için tüm bu bilgileri depolamamıza olanak tanıyor. "
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
teams | ekipler |
vaak | genellikle |
tijd | zaman |
NL Zo vaak als u wilt. Maar houd in het achterhoofd dat de crawler automatisch wordt herstart na elke verandering.
TR İhtiyacınız olduğu kadar sık değiştirebilirsiniz. Unutmayın ki her değişiklikten sonra tarayıcı otomatik olarak yeniden başlayacaktırç
NL Het is lastig om technische SEO-fouten op te sporen, maar ze kunnen vaak voorkomen
TR Teknik SEO hatalarını bulmak zor, ancak bunlar sıklıkla ortaya çıkabilir
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
technische | teknik |
maar | ancak |
seo | seo |
het | bunlar |
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
vaak | genellikle |
maar | ama |
advertenties | reklamlar |
NL Om de biologische status, duurzaamheid, veiligheid en kwaliteit van een product te bewijzen, wordt vaak een certificaat, factuur of verklaring gebruikt
TR Ürünlerin organik, sürdürülebilir, güvenli ve kaliteli olma durumu genellikle bir sertifika, fatura veya beyanla ortaya konur
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
en | ve |
kwaliteit | kaliteli |
vaak | genellikle |
factuur | fatura |
NL Door de lengte en complexiteit van de toeleveringsketen is het voor importeurs en bedrijven vaak moeilijk en onbetaalbaar om elk radartje in de keten te controleren
TR Tedarik zincirlerinin uzunluğu ve karmaşıklığı, ithalatçılar ve şirketler için tedarik zincirindeki her işi doğrulamayı imkansız ve pahalı bir hale getirir
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
en | ve |
bedrijven | şirketler |
NL Certificeringsnormen verplichten vaak tot het nemen van steekproeven of monsters uit geproduceerde of verwerkte producten.
TR Birçok sertifikasyon standardı, üretilen veya işlemden geçirilen ürünlerden rastgele bir numune alınmasını gerektirir.
NL Hergebruik in ontwikkelingslanden is vaak effectiever dan lokale recycling—er is bijvoorbeeld niet echt een markt in de VS voor oude kathodestraalbuizen, maar deze worden wel hergebruikt in andere landen.
TR Gelişmekte olan ülkelerde bir cihazın tekrar kullanımı, hanede yapılan geri dönüşümden daha etkilidir—her ne kadar ABD'de tüplü monitörler için bir pazar olmasa da, bu monitörler diğer ülkelerde hâlâ kullanılmakta.
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
vs | abd |
NL "Met Soundtrap kunnen mijn leerlingen zich emotioneel, sociaal en academisch uitdrukken, terwijl ze het vaak heel moeilijk vinden om dat verbaal te doen."
TR "Öğrencilerim sözlü anlatımın zor olduğu durumlarda Soundtrap'i kullanarak kendilerini duygusal, sosyal ve akademik anlamda ifade edebiliyor."
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
en | ve |
moeilijk | zor |
soundtrap | soundtrap |
NL Controleer bij de lokale nutsbedrijven waar eventuele ondergrondse leidingen of kabels zich bevinden (een bouwbedrijf helpt hier vaak bij).
TR Yeraltında bulunan kablo, hat veya boruların konumları için yerel tesisat firmalarını arayın (bu konuda genellikle bir yapı ustası yardımcı olacaktır).
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
lokale | yerel |
vaak | genellikle |
NL Het is tijdens de winter dat de rijken en beroemdheden van Dubai vaak hun cabrio's uitbrengen. De betoverende infrastructuur en bezienswaardigheden van de stad kunnen niet beter worden ervaren dan vanuit een cabriolet. Ongetwijfeld!
TR Kış aylarında Dubai'nin zengin ve ünlüleri genellikle üstü açılır arabalarını çıkarır. Şehrin büyüleyici altyapısı ve manzaraları, dönüştürülebilir bir arabadan daha iyi deneyimlenemez. Şüphesiz!
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
en | ve |
vaak | genellikle |
dubai | dubai |
NL Standaard of polis van derden wordt vaak geleverd volgens de RTA-regelgeving
TR Standart veya üçüncü taraf politikası genellikle RTA düzenlemelerine göre sağlanır
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
standaard | standart |
of | veya |
vaak | genellikle |
volgens | göre |
derden | üçüncü |
NL Het is tijdens de winter dat de rich and famous van Sharjah vaak hun cabrio's uitbrengen. De betoverende infrastructuur en bezienswaardigheden van de stad kunnen niet beter worden ervaren dan vanuit een cabriolet. Ongetwijfeld!
TR Kış aylarında Sharjah'ın zengin ve ünlüleri çoğu zaman üstü açık arabalarını ortaya çıkarır. Şehrin büyüleyici altyapısı ve manzaraları, bir Cabrio arabadan daha iyi deneyimlenemez. Şüphesiz!
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
sharjah | sharjah |
NL Ford-automotoren worden vaak vergeleken met automotoren met een hoge capaciteit, omdat het een geweldige prestatie levert met handige rijtechnieken.
TR Ford otomobil motorları, kullanışlı sürüş teknikleriyle inanılmaz bir güç hizmeti sunduğu için genellikle yüksek kapasiteli otomobil motorlarıyla karşılaştırılır.
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
vaak | genellikle |
hoge | yüksek |
handige | kullanışlı |
geweldige | inanılmaz |
NL Enkele van de populaire Renault-automodellen die vaak de voorkeur hebben, zijn Renault Megane, Renault Duster, Renault Symbol en vele andere zijn beschikbaar op onze website en mobiele app.
TR Sık tercih edilen popüler Renault otomobil modellerinden çok azı Renault Megane, Renault Duster, Renault Symbol ve daha pek çoğu web sitemizde ve mobil uygulamamızda mevcuttur.
הוֹלַנדִי | טורקי |
---|---|
populaire | popüler |
voorkeur | tercih |
en | ve |
website | web |
mobiele | mobil |
מציג 50 מתוך 50 תרגומים