EN Evaluate line-interactive versus double-conversion UPS topologies, enable connectivity for remote monitoring, and ensure there are adequate resources available for UPS service.
EN Evaluate line-interactive versus double-conversion UPS topologies, enable connectivity for remote monitoring, and ensure there are adequate resources available for UPS service.
TR Hat etkileşimli ve çift çevrim KGK topolojilerini değerlendirin, uzaktan izleme için bağlantı sağlayın ve KGK servisi için yeterli kaynak olduğundan emin olun.
אנגלית | טורקי |
---|---|
remote | uzaktan |
monitoring | izleme |
resources | kaynak |
service | servisi |
line | hat |
interactive | etkileşimli |
double | çift |
connectivity | bağlantı |
and | ve |
are | olun |
EN Deploying, installing, and starting up UPS systems: Initial costs include UPS and battery purchases
TR KGK sistemlerinin yerleştirilmesi, kurulumu ve devreye alınması: Başlangıç maliyetlerine KGK ve akü satın alımları dahildir
אנגלית | טורקי |
---|---|
systems | sistemlerinin |
starting | başlangıç |
and | ve |
EN Failing to properly size your UPS: Carefully calculating each UPS system?s true capacity is key to optimizing operations
TR KGK’nızın doğru şekilde boyutlandırılamaması: Her bir KGK sisteminin gerçek kapasitesinin dikkatlice hesaplanması, operasyonların optimize edilmesinde anahtar öneme sahiptir
אנגלית | טורקי |
---|---|
carefully | dikkatlice |
key | anahtar |
optimizing | optimize |
true | gerçek |
operations | operasyonlar |
to | her |
is | sahiptir |
EN UPS Capacity Upgrades: Proactive servicing of your UPS batteries is one of the most cost-effective measures you can take to ensure system reliability and prevent costly downtime
TR KGK Kapasite Yükseltmeleri: KGK akülerinizin proaktif servisi, sistem güvenilirliğini sağlamak ve maliyetli kesinti sürelerini önlemek için alabileceğiniz en uygun maliyetli önlemlerden biridir
אנגלית | טורקי |
---|---|
capacity | kapasite |
proactive | proaktif |
system | sistem |
prevent | önlemek |
is one | biridir |
of | in |
most | en |
cost | maliyetli |
to | sağlamak |
ups | için |
and | ve |
EN Trading solutions to start your own brokerage based on the MetaTrader 5 platform. Reap the benefits of mult-asset trading by opting for our MT5 white label solution chosen by many brokerage start-ups in the market.
TR MetaTrader 5 platformunda kendi brokerlığınızı başlatmanız için işlem çözümleri. Piyasadaki brokerlik start-uplarının çoğunun tercihi olan MT5 beyaz etiket çözümümüzü seçerek çoklu varlık işlemlerinden faydalanın.
אנגלית | טורקי |
---|---|
trading | işlem |
label | etiket |
market | iş |
asset | varlık |
solutions | çözümleri |
of | in |
white | beyaz |
EN Nursing and geriatric care may not sound like an obvious area of business for a start-up – but it is! Two examples of successful social start-ups in nursing.
TR Yaşlı ve hasta bakıcılığı... İlk başta pek bir startup konusu gibi gelmiyor bu kulağa; ama öyle! İşte size bakıcılık sektöründe başarılı iki örnek sosyal startup.
אנגלית | טורקי |
---|---|
start | startup |
successful | başarılı |
social | sosyal |
and | ve |
but | ama |
a | bir |
in | örnek |
two | iki |
EN Trading solutions to start your own brokerage based on the MetaTrader 5 platform. Reap the benefits of mult-asset trading by opting for our MT5 white label solution chosen by many brokerage start-ups in the market.
TR MetaTrader 5 platformunda kendi brokerlığınızı başlatmanız için işlem çözümleri. Piyasadaki brokerlik start-uplarının çoğunun tercihi olan MT5 beyaz etiket çözümümüzü seçerek çoklu varlık işlemlerinden faydalanın.
אנגלית | טורקי |
---|---|
trading | işlem |
label | etiket |
market | iş |
asset | varlık |
solutions | çözümleri |
of | in |
white | beyaz |
EN All start-ups and new entrepreneurs and designers
TR Tüm start-uplar ile yeni girişimci ve tasarımcıların
אנגלית | טורקי |
---|---|
new | yeni |
all | tüm |
and | ve |
designers | tasarımcılar |
EN It will bring together the start-ups with big investors
TR Büyük yatırımcılar ile start-up’ları biraraya getirecektir
אנגלית | טורקי |
---|---|
big | büyük |
investors | yatırımcılar |
with | ile |
EN Three start-ups show what is possible – including in sectors that have not been previously known for their sustainability.
TR Üç firma, şimdiye kadar sürdürülebilirliğiyle dikkat çekmemiş branşlarda dahi nelerin mümkün olduğunu gözler önüne seriyor.
אנגלית | טורקי |
---|---|
is | olduğunu |
what | nelerin |
possible | mümkün |
in | kadar |
EN Start-ups are also creating a stir in the media market. Here we present three successful projects ─ and one is especially noteworthy.
TR Start-up’lar medya sektöründe de ortalığı hareketlendiriyor – üç başarılı ve bir de çok özel bir projeyi tanıtıyoruz.
EN All start-ups and new entrepreneurs and designers
TR Tüm start-uplar ile yeni girişimci ve tasarımcıların
אנגלית | טורקי |
---|---|
new | yeni |
all | tüm |
and | ve |
designers | tasarımcılar |
EN It will bring together the start-ups with big investors
TR Büyük yatırımcılar ile start-up’ları biraraya getirecektir
אנגלית | טורקי |
---|---|
big | büyük |
investors | yatırımcılar |
with | ile |
EN The Covid 19 pandemic poses new challenges for healthcare. German start-ups lend a helping hand with creative solutions.
TR Kovid-19 pandemisi sağlık sistemini zorluyor. Alman Startup’lar yaratıcı çözümlerle devreye giriyor.
אנגלית | טורקי |
---|---|
covid | kovid |
pandemic | pandemisi |
healthcare | sağlık |
hand | sağ |
creative | yaratıcı |
solutions | çözümlerle |
EN Start-ups are also creating a stir in the media market. Here we present three successful projects ─ and one is especially noteworthy.
TR Start-up’lar medya sektöründe de ortalığı hareketlendiriyor – üç başarılı ve bir de çok özel bir projeyi tanıtıyoruz.
EN The UN World Food Programme’s “Innovation Accelerator” in Munich is committed to combating hunger. Can start-ups solve global problems?
TR BM Dünya Gıda Programı’nın Münih’teki kuruluşu „Innovation Accelerator“, açlığa karşı mücadele etmek istiyor. Küresel sorunları startup’lar çözebilir mi?
EN The big thrust came after the Second World War when there were numerous start-ups around the first major manufacturer
TR Asıl büyük hamle, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, ilk büyük üretici firmanın yarattığı ortamda çok sayıda şirketin kurulmasıyla gerçekleşti
אנגלית | טורקי |
---|---|
world | dünya |
war | savaşı |
first | ilk |
the | sonra |
big | büyük |
EN Sustainability in Germany: Three start-ups with a future
TR Almanya’da sürdürülebilirlik: Gelecek vadeden üç startup
אנגלית | טורקי |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
future | gelecek |
start | startup |
EN Three start-ups show what is possible – including in sectors that have not been previously known for their sustainability.
TR Üç firma, şimdiye kadar sürdürülebilirliğiyle dikkat çekmemiş branşlarda dahi nelerin mümkün olduğunu gözler önüne seriyor.
אנגלית | טורקי |
---|---|
is | olduğunu |
what | nelerin |
possible | mümkün |
in | kadar |
EN Media in Germany | Successful start-ups
TR Almanya’da medya | Başarılı Start-up’lar
אנגלית | טורקי |
---|---|
media | medya |
successful | başarılı |
EN Radio, television and printed newspapers now have an incredible number of competitors, including a great variety of small start-ups
TR Radyo, televizyon ve basılı gazetelere gelen rakiplerin ardı arkası kesilmiyor - bunda sayısız küçük start-up’ın da rolü yüksek
אנגלית | טורקי |
---|---|
radio | radyo |
television | televizyon |
number | sayısı |
competitors | rakiplerin |
great | yüksek |
small | küçük |
printed | basılı |
and | ve |
including | da |
EN Here are three digital start-ups, plus a printed magazine that is soaring sky-high.
TR Size üç dijital start-up’ı ve fişek gibi yükselen bir dergiyi tanıtıyoruz.
אנגלית | טורקי |
---|---|
digital | dijital |
EN Can you give a few examples? We looked at digitally supported new workplaces, start-ups, creative spaces and communal living projects
TR Bunlardan birkaç örnek verebilir misiniz? Çalışmamız kapsamında dijital olarak desteklenen yeni çalışma mekanlarını, start-up’ları, yaratıcı mekanları ve ortak yaşam projelerini inceledik
אנגלית | טורקי |
---|---|
supported | desteklenen |
new | yeni |
living | yaşam |
examples | örnek |
can | verebilir |
creative | yaratıcı |
at | nda |
digitally | dijital olarak |
and | ve |
a | birkaç |
EN Moreover, because they usually consist of small teams and work with digital technologies, start-ups are particularly well placed to adapt to the new conditions.
TR Ayrıca, genelde ufak ekiplerden oluştuklarından ve dijital teknolojilerle çalıştıklarından, start-up’lar yeni koşullara uyum sağlama konusunda çok iyiler.
אנגלית | טורקי |
---|---|
digital | dijital |
new | yeni |
and | ve |
to | ayrıca |
the | çok |
EN Working together for a better society: the SEND network wants to help social start-ups be successful.
TR Daha iyi bir toplum için birlikte: SEND genç sosyal şirketlerin başarıya ulaşmasına yardımcı olmayı hedefleyen bir ağ.
אנגלית | טורקי |
---|---|
society | toplum |
social | sosyal |
better | daha iyi |
help | yardımcı |
EN A shortage of skilled workers: start-ups recruit qualified nurses
TR Kalifiye eleman sıkıntısı: Startup’lar kalifiye bakıcı temin ediyor.
אנגלית | טורקי |
---|---|
qualified | kalifiye |
EN Opportunities for skilled workers and refugees from abroad: these start-ups have successful concepts for addressing the shortage of qualified nurses.
TR Yabancı kalifiye elemanlar ve mülteciler için fırsatlar: Bakıcılık sektöründeki kalifiye eleman sıkıntısına karşı başarılı çözümler getiren startup’lar.
אנגלית | טורקי |
---|---|
opportunities | fırsatlar |
refugees | mülteciler |
qualified | kalifiye |
successful | başarılı |
and | ve |
for | için |
EN With the goal of driving collective action, we’ve collaborated with 5 start-ups to develop fortified food and beverage products and transform food waste into nutritious food sources
TR Kolektif olarak harekete geçme amacıyla, 5 yeni girişimciyle takviyeli gıda ve içecek ürünleri geliştirmek ve gıda atıklarını besleyici gıda kaynaklarına dönüştürmek üzere iş birlikleri gerçekleştirdik
אנגלית | טורקי |
---|---|
goal | amacı |
action | harekete |
food | gıda |
beverage | içecek |
sources | kaynakları |
products | ürünleri |
and | ve |
EN Tetra Pak unites with start-ups, tech companies and academia
TR HelloFresh, Avrupa pazarları için Tetra Recart® gıda paketlemesini tercih etti
אנגלית | טורקי |
---|---|
tetra | tetra |
tech | için |
EN Cutting edge start-ups, tech companies and universities join hands with Tetra Pak to tackle challenges and unlock new opportunities for Food & Bev industry
TR Önde gelen yemek seti şirketi HelloFresh, çevresel avantajları nedeniyle Avrupa pazarlarında kullanılmak üzere Tetra Recart® karton ambalajı tercih etti.
אנגלית | טורקי |
---|---|
tetra | tetra |
food | yemek |
companies | şirketi |
with | seti |
and | gelen |
to | nedeniyle |
EN Read press release Tetra Pak unites with start-ups, tech companies and academia
TR Daha fazla bilgi edinin - HelloFresh, Avrupa pazarları için Tetra Recart® gıda paketlemesini tercih etti
אנגלית | טורקי |
---|---|
tetra | tetra |
read | daha |
tech | için |
with | fazla |
EN We’ve created an ecosystem of collaboration parties and partners spanning institutions and academies, start-ups, suppliers and customers. This diversity lets us broaden our competencies and capabilities – continuously.
TR Kurumları ve akademileri, girişimleri, tedarikçileri ve müşterileri kapsayan bir iş birliği tarafları ve ortakları ekosistemi yarattık. Bu çeşitlilik, yetkinliklerimizi ve becerilerimizi sürekli olarak genişletmemizi sağlıyor.
אנגלית | טורקי |
---|---|
customers | müşterileri |
partners | ortakları |
ecosystem | ekosistemi |
diversity | çeşitlilik |
continuously | sürekli |
and | ve |
this | bu |
of | bir |
אנגלית | טורקי |
---|---|
distribution | dağıtım |
power | güç |
TR Her oyun, yükleme veya açılır pencere olmadan ücretsiz olarak oynanabilir.
אנגלית | טורקי |
---|---|
game | oyun |
without | olmadan |
or | veya |
free | ücretsiz |
אנגלית | טורקי |
---|---|
distribution | dağıtım |
power | güç |
EN No more switching between multiple tools or missing out on follow ups and delaying replies. Do everything in one place.
TR Artık birden fazla araç arasında geçiş yapmak veya takipleri kaçırmak ve yanıtları geciktirmek yok. Her şeyi tek bir yerde yapın.
אנגלית | טורקי |
---|---|
place | yerde |
tools | araç |
switching | geçiş |
or | veya |
no | yok |
and | ve |
everything | şeyi |
more | fazla |
no more | artık |
do | yapın |
on | her |
between | arası |
EN Not only do we have an incredible choice of meeting spaces in all shapes and sizes, but each one offers a variety of different set-ups.
TR Her şekil ve boyutta olan toplantı alanı seçeneklerine sahip olmanın dışında aynı zamanda her alan farklı bir düzen seçeneği sunmaktadır.
אנגלית | טורקי |
---|---|
offers | sunmaktadır |
meeting | toplantı |
and | ve |
have | sahip |
of | her |
different | farklı |
in | alan |
EN Remain one step ahead of hackers with our Award-Winning protection, allowing you to go about your routine with zero hang-ups about cyber criminals ruining your day.
TR Gününüzü mahvedebilecek siber suçlularla uğraşmadan işlerinizle ilgilenmenize olanak veren ödüllü korumamızla bilgisayar korsanlarının hep bir adım önünde olun.
אנגלית | טורקי |
---|---|
step | adım |
cyber | siber |
award-winning | ödüllü |
ahead | önünde |
day | gün |
EN Total Adblock instantly removes annoying adverts, pop-ups and notifications, allowing you to enjoy a clutter-free internet, the way it was intended to be.
TR Total Adblock, sinir bozucu reklamları, açılır pencereleri ve bildirimleri anında kaldırarak internette olması gerektiği gibi, yani keyifle gezinmenize olanak verir.
אנגלית | טורקי |
---|---|
instantly | anında |
notifications | bildirimleri |
a | a |
internet | internette |
be | verir |
to be | olması |
and | ve |
EN Browse in total peace now that the days of irritating browser notification pop-ups are a thing of the past.
TR Tarayıcınızdaki sinir bozucu bildirimleri geçmişte bırakarak internette keyifle gezinin.
אנגלית | טורקי |
---|---|
of | ın |
browser | tarayıcı |
past | geçmiş |
EN Shipments going to countries in the Europe will ship with the United Parcel Service(UPS) or General Logistics Systems(GLS)
TR Avrupa’daki ülkelere gidecek paketler için United Parcel Service (UPS) veya General Logistics Systems(GLS) kullanılacaktır
אנגלית | טורקי |
---|---|
countries | ülkelere |
service | service |
or | veya |
EN It is easy-to-use with no coding to create forms for collecting feedback, leads, or data for mailing lists or registrations and sign-ups on your website
TR Web sitenizdeki posta listeleri veya kayıtlar ve kayıtlar için geri bildirim, potansiyel müşteri veya veri toplamak için formlar oluşturmak için kodlama olmadan kullanımı kolaydır
אנגלית | טורקי |
---|---|
coding | kodlama |
forms | formlar |
data | veri |
lists | listeleri |
website | web |
easy | kolaydır |
feedback | geri bildirim |
or | veya |
with | olmadan |
use | kullanımı |
to | geri |
for | için |
and | ve |
EN The Ups And Downs In Business HTML Template
TR Eğitim, Çalışma Veya Uygulama HTML Şablonu
אנגלית | טורקי |
---|---|
and | e |
html | html |
the | veya |
אנגלית | טורקי |
---|---|
content | içerik |
experience | deneyimine |
interactive | etkileşimli |
effects | efektleri |
your audience | kitlenizin |
and | ve |
אנגלית | טורקי |
---|---|
provide | sağlayın |
information | bilgi |
effects | efektleri |
your audience | kitlenizi |
or | veya |
אנגלית | טורקי |
---|---|
effects | efektleri |
provide | sağlayan |
information | bilgi |
interact | etkileşim |
your audience | kitlenizin |
or | veya |
add | ekleyin |
אנגלית | טורקי |
---|---|
add | ekleyin |
interactive | etkileşimli |
EN Book any of the cars directly with our listed suppliers at the best rates guaranteed! No mark-ups, no booking fees and no commission.
TR Arabalardan herhangi birini, garantili en iyi fiyatlarla doğrudan listelenen tedarikçilerimizle ayırtın! İşaretleme yok, rezervasyon ücreti yok ve komisyon yok.
אנגלית | טורקי |
---|---|
of | ın |
directly | doğrudan |
listed | listelenen |
commission | komisyon |
fees | ücreti |
and | ve |
any | herhangi |
best | en |
EN You don’t pay any commission, booking fee or mark-ups to us
TR Bize herhangi bir komisyon, rezervasyon ücreti veya ek ücret ödemezsiniz
אנגלית | טורקי |
---|---|
commission | komisyon |
booking | rezervasyon |
pay | bir |
or | veya |
fee | ücreti |
any | herhangi |
us | bize |
EN Not only do we have an incredible choice of meeting spaces in all shapes and sizes, but each one offers a variety of different set-ups.
TR Her şekil ve boyutta olan toplantı alanı seçeneklerine sahip olmanın dışında aynı zamanda her alan farklı bir düzen seçeneği sunmaktadır.
אנגלית | טורקי |
---|---|
offers | sunmaktadır |
meeting | toplantı |
and | ve |
have | sahip |
of | her |
different | farklı |
in | alan |
מציג 50 מתוך 50 תרגומים