EN If you want to prevent two words from being separated by a line break or page break between them, just enter a "non-breaking space" between the words. To do so, just press the key combination Ctrl+Shift+Space.
ניתן לתרגם את "between" ב-אנגלית לטורקי מילים/ביטויים הבאים:
EN If you want to prevent two words from being separated by a line break or page break between them, just enter a "non-breaking space" between the words. To do so, just press the key combination Ctrl+Shift+Space.
TR İki sözcüğün satır sonu veya sayfa sonu ile ayrılmasını önlemek istiyorsanız sözcükler arasına “bölünmez boşluk” eklemeniz yeterlidir. Bunu yapmak için Ctrl + Shift + Space tuş kombinasyonuna basmanız yeterlidir.
אנגלית | טורקי |
---|---|
page | sayfa |
do | yapmak |
or | veya |
enter | için |
line | ile |
אנגלית | טורקי |
---|---|
sonix | sonix |
tls | tls |
centers | merkezleri |
backup | yedekleme |
standard | standardı |
layer | katmanı |
your data | verileriniz |
encrypted | şifrelenir |
security | güvenliği |
using | kullanarak |
all | tüm |
data | veri |
and | ve |
between | arasındaki |
for | için |
EN In 2015, between two elections, the ongoing peace/resolution process between the government and the Kurdistan Workers’ Party (PKK) ended.
TR 2015 yılındaki iki seçim arasında, hükümet ve PKK arasında süregelen barış/çözüm süreci son buldu.
אנגלית | טורקי |
---|---|
process | süreci |
government | hükümet |
peace | barış |
resolution | çözüm |
and | ve |
between | arası |
EN These Terms are the entire and exclusive agreement between Busbud and you regarding the Website, and these Terms supersede and replace any prior agreements between Busbud and you regarding the Website.
TR Bu Koşullar, Web Sitesine ilişkin olarak tarafınızla aramızdaki tek sözleşmeyi oluşturur ve bu Koşullar Web Sitesi ile ilgili diğer ve önceki tüm sözleşmelerin yerini alır.
אנגלית | טורקי |
---|---|
terms | koşullar |
these | bu |
and | ve |
EN 2. With the EB campaign; 25% discount is applied for all flights departing between April 1st - June 15th, 2022 AND 15% discount is applied for all flights departing between June 16th - October 31st, 2022.
TR 2. Kampanya; 20 Aralık 2021, 12:00?da (GMT+3) başlar, 31 Ocak 2021 23:59?da (GMT+3) sona erer.
אנגלית | טורקי |
---|---|
campaign | kampanya |
between | da |
EN The relationship between the President and the Chancellor is similar to that between the British Queen and the Prime Minister
TR Cumhurbaşkanı ile Şansölye arasındaki ilişki, Britanya’daki Kraliçe ile Başbakan arasındaki ilişkiye benzer
אנגלית | טורקי |
---|---|
relationship | ilişki |
similar | benzer |
queen | kraliçe |
president | cumhurbaşkanı |
between | arasındaki |
to | e |
the | ile |
EN There are many differences between east and west – and also between north and south. Surprising insights: Germany, 30 years after the fall of the Wall.
TR Doğu ve Batı arasında pek çok şey birbirinden farklı; ama Kuzey ve Güney arasında da durum aynı. Berlin Duvarı’nın yıkılışından 30 yıl sonra Almanya’ya dair şaşırtıcı olgular.
אנגלית | טורקי |
---|---|
north | kuzey |
south | güney |
years | yıl |
many | pek |
west | batı |
and | ve |
the | aynı |
after | sonra |
of | dair |
אנגלית | טורקי |
---|---|
sonix | sonix |
tls | tls |
centers | merkezleri |
backup | yedekleme |
standard | standardı |
layer | katmanı |
your data | verileriniz |
encrypted | şifrelenir |
security | güvenliği |
using | kullanarak |
all | tüm |
data | veri |
and | ve |
between | arasındaki |
for | için |
EN The Tetra Pak® C3/Flex machine is highly adaptable, with features that make it possible for customers to switch between different package volumes as easily as between different products
TR Müşterilerin farklı ürünler arasında olduğu kadar farklı ambalaj hacimleri arasında da kolayca geçiş yapabilmesini sağlayan özelliklere sahip olan Tetra Pak® C3/Flex makinesi, farklı koşullara son derece kolaylıkla uyarlanabilir
אנגלית | טורקי |
---|---|
tetra | tetra |
pak | pak |
machine | makinesi |
highly | son derece |
adaptable | uyarlanabilir |
customers | müşterilerin |
different | farklı |
products | ürünler |
switch | geçiş |
easily | kolayca |
is | olduğu |
between | arası |
make | da |
to | sahip |
the | arasında |
EN For Contrast, enter a percentage value between 1 and 100 to specify the contrast required between pixels for that area to be considered an edge. Use a higher value for low-contrast images.
TR Bir alanın kenar olarak kabul edilmesi için pikseller arasında olması gereken kontrastı belirlemek üzere, Kontrast alanına 1 ile 100 arasında bir değer girin. Düşük kontrastlı görüntüler için daha yüksek bir değer kullanın.
אנגלית | טורקי |
---|---|
required | gereken |
edge | kenar |
low | düşük |
to be | olması |
to | edilmesi |
higher | daha yüksek |
value | değer |
area | alan |
images | görüntü |
the | kabul |
a | bir |
enter | girin |
EN “There is a direct correlation between using Semrush, being focused on SEO, and the sheer growth that we’ve had. Our organic traffic was up by 230% in 2019. Literally every day we are getting the highest traffic ever on our website.”
TR ''Semrush'ı kullanmak, SEO'ya odaklanmak ve sahip olduğumuz tam büyüme arasında doğrudan bir korelasyon var. Organik trafiğimiz 2019 yılında %230 kadar arttı. Tam olarak her gün, websitemizdeki en yüksek trafiği elde ediyoruz.''
אנגלית | טורקי |
---|---|
growth | büyüme |
direct | doğrudan |
organic | organik |
traffic | trafiği |
using | kullanmak |
we are | olduğumuz |
in | yılında |
and | ve |
that | tam |
a | bir |
up | kadar |
every | her |
EN I have been able to close the gaps between my organic and paid efforts thus distributing my budget and tactics in a comprehensive manner.”
TR Organik ve ücretli çabalarım arasındaki boşlukları kapatabildim, böylece bütçemin ve taktiklerimin dağıtımını daha geniş kapsamlı yapma imkanı buldum.''
אנגלית | טורקי |
---|---|
organic | organik |
and | ve |
paid | ücretli |
comprehensive | kapsamlı |
between | arasındaki |
to | yapma |
the | daha |
EN An easy and universal linking mechanism between scholarly publications and research data
TR Akademik yayınlar ve araştırma verileri arasında kolay ve evrensel bir bağlantılandırma mekanizmasıdır
אנגלית | טורקי |
---|---|
easy | kolay |
universal | evrensel |
linking | bağlantı |
research | araştırma |
data | verileri |
and | ve |
an | bir |
between | arası |
EN Standardised Usage Statistics Harvesting Initiative (SUSHI) is a mandatory protocol for the automated exchange of COUNTER usage reports in XML format between publishers and their customers.
TR Standartlaştırılmış Kullanım İstatistiklerini Toplama İnisiyatifi (SUSHI) COUNTER kullanım raporlarının alışverişinin yayıncılar ve müşterileri arasında XML formatında otomatik olarak yapılmasını sağlayan zorunlu bir protokoldür.
אנגלית | טורקי |
---|---|
usage | kullanım |
mandatory | zorunlu |
xml | xml |
customers | müşterileri |
automated | otomatik |
a | bir |
and | ve |
reports | raporlar |
between | arası |
the | arasında |
EN Viewed this way, the logo represents, in classical symbolism, the symbiotic relationship between publisher and scholar
TR Bu şekilde bakıldığında, logo, klasik sembolizm içinde yayıncı ve akademisyen arasındaki simbiyotik ilişkiyi temsil etmektedir
אנגלית | טורקי |
---|---|
logo | logo |
represents | temsil |
classical | klasik |
this | bu |
in | içinde |
and | ve |
the | şekilde |
between | arasındaki |
EN The Parisian librarian Adry posited in 1806 that the elm tree entwined with the grapevine symbolised the bond between brothers Isaac and Abraham Elzevir and that the old man, a hermit, symbolised the seclusion of study
TR Paris'teki Adry kütüphanesi 1806 yılında üzüm asması sarılmış bir karaağacın, Isaac ve Abraham Elzevir kardeşlerin arasındaki bağı ve münzevi yaşlı adamın da kendisini öğrenime vermeyi sembolize ettiğini iddia etmiştir
אנגלית | טורקי |
---|---|
man | adam |
in | da |
a | bir |
between | arasındaki |
and | ve |
EN Text mining that leads to precise matches between incoming proposals and potential reviewers
TR Gelen teklifler ve potansiyel hakemlerin hassas bir şekilde eşleştirilmesini sağlayan metin madenciliği
אנגלית | טורקי |
---|---|
text | metin |
precise | hassas |
potential | potansiyel |
and | ve |
to | e |
EN From reading research to discussing the latest breakthroughs, fostering a greater connection between science, medicine and technology with society can help identify and solve society's challenges.
TR Araştırmaların okunmasından, çığır açan son yeniliklerin tartışılmasına kadar, bilim, tıp ve teknoloji ile toplum arasındaki iletişimin artırılması toplumun sorunlarının belirlenmesi ve çözülmesine yardımcı olabilir.
אנגלית | טורקי |
---|---|
medicine | tıp |
can | olabilir |
technology | teknoloji |
and | ve |
science | bilim |
help | yardımcı |
between | arasındaki |
to | kadar |
latest | son |
society | toplum |
with | ile |
EN The CRediT taxonomy emerged from a collaborative effort between a range of research institutions, publishers, funding agencies, standard organizations, and others
TR CRediT taksonomisi bir dizi araştırma kuruluşu, yayıncı, finansman kuruluşu, standart organizasyon ve diğerleri arasındaki bir işbirliği çalışmasının neticesinde ortaya çıkmıştır
אנגלית | טורקי |
---|---|
range | dizi |
research | araştırma |
funding | finansman |
standard | standart |
others | diğerleri |
and | ve |
a | bir |
between | arasındaki |
EN Supplements can serve useful purposes: education, exchange of research information, ease of access to focused content and improved cooperation between academic and corporate entities.
TR Ekler faydalı amaçlara hizmet edebilir: eğitim, araştırma bilgilerinin değiş tokuşu, odaklanılan içeriklere erişim kolaylığı ve akademik ile kurumsal kuruluşlar arasındaki iş birliğinin artırılması.
אנגלית | טורקי |
---|---|
can | edebilir |
serve | hizmet |
education | eğitim |
research | araştırma |
information | bilgilerinin |
access | erişim |
content | içeriklere |
academic | akademik |
corporate | kurumsal |
useful | faydalı |
ease | kolaylığı |
and | ve |
between | arasındaki |
to | e |
EN It is well known that there was a sculpture school that worked very qualified between 1st century of BC and 5th century of AC
TR Afrodisyas?da yapılan ilk müze çok küçüktü
אנגלית | טורקי |
---|---|
a | ilk |
between | da |
and | çok |
EN Due to the fact that Tetrastoon is not large enough to accommodate the commercial potential of the city, a hall, basilica planned, was made immediately to the south of the Tetrastoon between the east-west streets
TR Tetrastoon kentin ticari potansiyelini karşılayacak boyutta olmadığı için, hemen güneyine Tetrastoon ile doğu-batı caddesi arasına bazilika planlı bir salon yapıldı
אנגלית | טורקי |
---|---|
commercial | ticari |
potential | potansiyelini |
city | kentin |
immediately | hemen |
not | olmadığı |
of | in |
a | bir |
EN There is no this kind of work, but it could be a wall between around agora and the theater
TR Daha öncelere ait bunun gibi bir eser yok, fakat çevresinde agora ve tiyatrolar arasındaki bir duvar olabilir
אנגלית | טורקי |
---|---|
wall | duvar |
around | çevresinde |
and | ve |
be | olabilir |
a | bir |
between | arasındaki |
the | gibi |
there | daha |
no | yok |
but | fakat |
EN Understand the split between Organic and PPC success on Google for domains within a chosen industry vertical. Identify domains with a strong organic presence or a heavy reliance on PPC, along with month over month/year over year trends.
TR Seçilmiş sektördeki alan adları için Google'daki organik ve PPC başarısı arasındaki ayrımı kavrayın. Aydan aya / yıldan yıla trendlerin yanı sıra PPC'ye çok güvenen veya güçlü organik varlığa sahip alan adlarını belirleyin.
אנגלית | טורקי |
---|---|
organic | organik |
ppc | ppc |
strong | güçlü |
success | başarı |
and | ve |
or | veya |
between | arasındaki |
EN Data Fields: Domain, Traffic Rank, Web Visits, Unique Visitors, Time on Page, Pages per Visit, Bounce Rate (All split between Desktop & Mobile)
TR Veri Alanları: Alan adı, Trafik Sıralaması, Web Ziyaretleri, Eşsiz Ziyaretçiler, Sayfada Geçirilen Süre, Ziyaret Başına Sayfa Sayısı, Hemen Çıkma Oranı (Tümü arasında bölünmüş Masaüstü & Mobil)
אנגלית | טורקי |
---|---|
traffic | trafik |
unique | eşsiz |
visitors | ziyaretçiler |
mobile | mobil |
rank | sıralaması |
rate | oranı |
split | bölünmüş |
desktop | masaüstü |
data | veri |
visit | ziyaret |
web | web |
visits | ziyaretleri |
time | süre |
page | sayfa |
domain | alan |
all | tüm |
per | başına |
between | arası |
EN See updates in your progress in between crawls with a simple toggle, then export your data with a click.
TR Basit bir geçişle taramalar arasındaki ilerlemenizi görün, ardından bir tıklamayla verilerinizi dışa aktarın.
אנגלית | טורקי |
---|---|
see | görün |
your progress | ilerlemenizi |
your data | verilerinizi |
simple | basit |
a | bir |
between | arasındaki |
then | ardından |
export | dışa |
EN <strong>% of Paid Clicks vs Organic Clicks</strong> — shows how clicks on the search results are distributed between paid and organic results.
TR <strong>Ücretli Tıklamalara Karşı Organik Tıklamaların %si</strong> - arama sonuçlarındaki tıklamaların, ücretli ve organik sonuçlar arasında nasıl dağıldığını gösterir.
אנגלית | טורקי |
---|---|
strong | strong |
organic | organik |
paid | ücretli |
results | sonuçlar |
shows | gösterir |
and | ve |
search | arama |
how | nasıl |
of | karşı |
EN While on a paid trial, you can toggle freely between Lite and Standard plans.
TR Ücretli bir deneme sürecindeyken Lite ve Standart tarifeler arasında özgürce geçiş yapabilirsiniz.
אנגלית | טורקי |
---|---|
trial | deneme |
standard | standart |
freely | özgürce |
you can | yapabilirsiniz |
a | bir |
and | ve |
between | arası |
EN Can’t decide between Ahrefs, SEMrush, and Moz?
TR Ahrefs, SEMrush, ve Moz arasında kararsız mısınız?
אנגלית | טורקי |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
semrush | semrush |
moz | moz |
and | ve |
between | arası |
EN You can see that there's a fierce battle going on between backlinko.com and us for the top spot for "SEO checklist."
TR backlinko.com ile aramızda "SEO listesi" bakımından en üst sırada yer almak için şiddetli bir mücadele gerçekleştiğini görebilirsiniz.
אנגלית | טורקי |
---|---|
seo | seo |
you can see | görebilirsiniz |
checklist | listesi |
going | ile |
top | en |
for | için |
a | bir |
EN Fees range between c$150 and c$6,000 US Dollars excluding tax
TR Ücretler vergiler hariç yaklaşık 150 ve 6.000 ABD doları arasında değişmektedir
אנגלית | טורקי |
---|---|
us | abd |
dollars | dolar |
excluding | hariç |
and | ve |
between | arası |
EN We do not discriminate between our suppliers in our relationships and ensure they can act in fair competition environment
TR Tedarikçilerimizle ilişkilerimizde ayrım göz etmiyor, adil rekabet ortamı içerisinde hareket edebilmelerini sağlıyoruz
אנגלית | טורקי |
---|---|
fair | adil |
competition | rekabet |
in | içerisinde |
environment | ortamı |
EN Support to Life Supplier Code of Conduct are an indispensable part of the contract formed between Support to Life and the supplier
TR Hayata Destek Tedarikçi Davranış Kuralları, Hayata Destek ile bir tedarikçi arasında yapılan sözleşmenin ayrılmaz bir parçasıdır
אנגלית | טורקי |
---|---|
support | destek |
supplier | tedarikçi |
conduct | davranış |
part | parçası |
to life | hayata |
between | arası |
EN If there is any contradiction between what the English language version of these Terms of Use says and what a translation says, then the English language version shall take precedence.
TR Bu Şart ve Koşulların İngilizce sürümünün söyledikleri ile tercümenin söyledikleri arasında bir çelişki olması halinde, İngilizce dilindeki sürüm öne geçecektir.
אנגלית | טורקי |
---|---|
contradiction | çelişki |
version | sürümünü |
these | bu |
and | ve |
terms | koşullar |
a | bir |
between | arası |
take | ile |
EN This Brand Ambassador Contract PDF template contains the basic and essential elements in a Brand Ambassador Contract between the company and the brand ambassador
TR İşyeri Kira Sözleşmesi Şablonunu kullanarak zamandan tasarruf edebilir ve saniyeler içinde sözleşme hazırlayabilirsiniz
אנגלית | טורקי |
---|---|
and | ve |
the | kullanarak |
contract | sözleşme |
in | içinde |
EN Also known as a payment contract or installment agreement, a payment agreement template is a document template that outlines all the details of a loan between a lender and borrower.
TR Kodlamaya ihtiyaç duymadan Tahsilat Makbuzu Örneği’ni markanızın ihtiyaçlarına uyumlu hale getirmek çok kolay!
EN Our Call Center is available for you between 09:00 and 22:00 (Turkish time) seven days a week
TR Çağrı merkezi ekibimiz, haftanın 7 günü 09:00 ile 22:00 (Türkiye saati) arasında sorularını yanıtlamaya hazır
אנגלית | טורקי |
---|---|
center | merkezi |
available | hazır |
days | gün |
week | haftanın |
our | ile |
between | arası |
EN Our Call Center is available for you between 08:00 and 21:00 (European time) seven days a week
TR Çağrı merkezi ekibimiz, haftanın 7 günü 08:00 ile 21:00 (Avrupa saati) arasında sorularını yanıtlamaya hazır
אנגלית | טורקי |
---|---|
center | merkezi |
available | hazır |
european | avrupa |
days | gün |
week | haftanın |
our | ile |
between | arası |
EN Our Call Center is available for you between 07:00 and 20:00 (British time) seven days a week.
TR Çağrı merkezi ekibimiz, haftanın 7 günü 07:00 ile 20:00 (İngiltere saati) arasında sorularını yanıtlamaya hazır.
אנגלית | טורקי |
---|---|
center | merkezi |
available | hazır |
days | gün |
week | haftanın |
our | ile |
between | arası |
EN The first excavations were carried out by a French engineer named Paul Gaudin and an amateur archeologist between 1904-1905
TR İlk kazılar, 1904-1905 yıllarında Paul Gaudin adlı bir Fransız Mühendis ve amatör arkeolog tarafından yapılmıştır
אנגלית | טורקי |
---|---|
french | fransız |
paul | paul |
and | ve |
by | tarafından |
a | bir |
EN Karacasu District is located in the valley between Karadalı Mountain in the east of Babadağ to the east and Karacasu on a mountainous and rough terrain.
TR Karacasu İlçesi, doğusunda bulunan Babadağ ile batısında bulunan Karıncalı Dağı arasında kalan ve yer yer dağlık ve engebeli bir arazi yapısına Karacasu sahip yaklaşık 40 km uzunluğundaki vadide kurulmuştur.
אנגלית | טורקי |
---|---|
karacasu | karacasu |
mountain | dağ |
east | doğusunda |
and | ve |
in | da |
between | arası |
to | sahip |
a | bir |
is | bulunan |
of | yer |
אנגלית | טורקי |
---|---|
latency | gecikme |
big | büyük |
distance | mesafe |
server | sunucusu |
when | olduğunda |
between | arası |
gaming | oyun |
אנגלית | טורקי |
---|---|
traffic | trafiği |
devices | cihazlar |
dns | dns |
whoer | whoer |
encryption | şifreleme |
using | kullanılması |
between | arası |
and | ve |
protected | ile |
אנגלית | טורקי |
---|---|
differences | farklar |
and | ve |
vpn | vpn |
whoer | whoer |
account | hesabı |
between | arasındaki |
אנגלית | טורקי |
---|---|
document | belge |
legal | yasal |
administration | yönetimi |
whoer | whoer |
this | bu |
user | kullanıcı |
net | net |
and | ve |
a | bir |
between | arasındaki |
אנגלית | טורקי |
---|---|
material | materyalin |
allowed | izin |
written | yazılı |
user | kullanıcı |
of | in |
and | ve |
personal | kişisel |
use | kullanım |
between | arasındaki |
for | için |
אנגלית | טורקי |
---|---|
vpn | vpn |
servers | sunucular |
encrypted | şifreli |
your data | verilerinizin |
encryption | şifreleme |
information | bilgiler |
latest | en |
the | şekilde |
the latest | son |
to | sağlamak |
a | bir |
ensure | sağlamak için |
using | kullanırken |
protocol | protokol |
אנגלית | טורקי |
---|---|
difference | fark |
storage | depolama |
our service | hizmetimizi |
countries | ülkelerde |
use | kullanım |
when you use | kullandığınızda |
servers | sunucuları |
using | kullanıyor |
and | ve |
between | arası |
different | farklı |
is | bulunan |
of | birlikte |
אנגלית | טורקי |
---|---|
difference | fark |
storage | depolama |
use | kullanım |
and | ve |
between | arası |
EN Nobody in between (be they an internet service provider, application service provider or hacker, ...) can read it or tamper with it, thereby providing a great deal of confidentiality and protection to all of your communications.
TR Aradaki hiç kimse (bir internet servis sağlayıcısı, uygulama servis sağlayıcısı veya hacker olsun ...) okuyamaz veya kurcalayamaz, böylece tüm iletişimlerinize büyük bir gizlilik ve koruma sağlar.
אנגלית | טורקי |
---|---|
nobody | kimse |
internet | internet |
providing | sağlar |
great | büyük |
protection | koruma |
confidentiality | gizlilik |
service | servis |
or | veya |
provider | sağlayıcısı |
application | uygulama |
all | tüm |
to | böylece |
a | bir |
read | ve |
מציג 50 מתוך 50 תרגומים