EN After all, a project authored by Jewish scientists and intended to compete with a German publication could most definitely expect Nazi intervention.
EN After all, a project authored by Jewish scientists and intended to compete with a German publication could most definitely expect Nazi intervention.
TR Sonuçta yazarlığını Yahudi bilim adamlarının yaptığı bir projeydi ve bir Alman yayınına da rakip olacak olması kesinlikle Almanların müdahale edeceğini gösteriyordu.
Inglés | Turco |
---|---|
jewish | yahudi |
publication | yayın |
definitely | kesinlikle |
after | da |
a | bir |
and | ve |
EN Computers on the network cooperate rather than compete
TR Ağdaki bilgisayarlar yarışmaktan ziyade birbirleri ile işbirliği içindedir
Inglés | Turco |
---|---|
computers | bilgisayarlar |
network | ağ |
rather | ziyade |
the | ile |
EN .FR domains can help in; • reinforcing your company’s affiliation to France in order to compete in the digital markets of this country and position your business as a local brand
TR .FR alanları size şu alanlarda yardımcı olabilir; • Bu ülkenin dijital pazarlarında rekabet edebilmek ve işletmenizi yerel bir marka olarak konumlandırmak için şirketinizin Fransa ile ilişkisini güçlendirmek
EN .it domains can help in; • reinforcing your company’s affiliation to Italy in order to compete in the digital markets of this country and position your business as a local brand
TR .it alanları size şu alanlarda yardımcı olabilir; • Bu ülkenin dijital pazarlarında rekabet edebilmek ve işletmenizi yerel bir marka olarak konumlandırmak için şirketinizin Italya ile ilişkisini güçlendirmek
EN Let Zebra Help You Design a Hospitality Technology Solution to Compete at the Edge
TR Zebra İhtiyaçlarınıza Uygun Bir Çözüm Tasarlamanıza Yardımcı Olsun
Inglés | Turco |
---|---|
zebra | zebra |
help | yardımcı |
EN At Zebra, we recognize that for businesses to compete they must become as smart and connected as the world we live in
TR Zebra olarak, işletmelerin rekabet edebilmek için içinde yaşadığımız dünya kadar akıllı ve bağlantılı olmaları gerektiğini biliyoruz
Inglés | Turco |
---|---|
zebra | zebra |
businesses | işletmelerin |
connected | bağlantı |
world | dünya |
smart | akıllı |
must | gerektiğini |
become | ya |
and | ve |
in | içinde |
EN "We are living in an on-demand economy where organisations must digitise their operations to compete
TR "Kurumların, rekabette kalabilmek için çalışmalarını dijitalleştirmesi gereken bir talebe bağlı ekonomi ortamında yaşıyoruz
Inglés | Turco |
---|---|
economy | ekonomi |
must | gereken |
their | in |
to | için |
EN To compete in today’s market, manufacturers need improved quality, faster cycle times, and increased visibility and flexibility, all while meeting regulatory compliance
TR Üreticilerin, günümüzün piyasa ortamında rekabet edebilmeleri için, gelişmiş kalite, daha hızlı döngü süreleri ve daha fazla görünürlük ve esnekliğin yanı sıra yasal düzenlemelere uyum sağlamaları gerekmektedir
Inglés | Turco |
---|---|
market | piyasa |
quality | kalite |
times | süreleri |
visibility | görünürlük |
compliance | uyum |
faster | hızlı |
cycle | döngü |
and | ve |
to | için |
EN Let Zebra Help You Design a Manufacturing Technology Solution to Compete at the Edge
TR Zebra’nın Zirvede Performans Gösteren Bir Üretim Teknolojisi Çözümü Tasarlamanıza Yardımcı Olmasına İzin Verin
Inglés | Turco |
---|---|
technology | teknolojisi |
help | yardımcı |
EN Will you take on a rebuild project or ease yourself in at a club with big budgets and an elite squad ready to compete?
TR Bir projeye sıfırdan mı başlayacaksınız yoksa büyük bir bütçeye ve yarışmaya hazır elit bir kadroya sahip bir kulüpte menajerliğe yavaş yavaş mı alışacaksınız?
Inglés | Turco |
---|---|
project | projeye |
big | büyük |
ready | hazır |
or | yoksa |
and | ve |
yourself | bir |
to | sahip |
EN Computers on the network cooperate rather than compete
TR Ağdaki bilgisayarlar yarışmaktan ziyade birbirleri ile işbirliği içindedir
Inglés | Turco |
---|---|
computers | bilgisayarlar |
network | ağ |
rather | ziyade |
the | ile |
EN To compete in today’s market, manufacturers need improved quality, faster cycle times, and increased visibility and flexibility, all while meeting regulatory compliance
TR Üreticilerin, günümüzün piyasa ortamında rekabet edebilmeleri için, gelişmiş kalite, daha hızlı döngü süreleri ve daha fazla görünürlük ve esnekliğin yanı sıra yasal düzenlemelere uyum sağlamaları gerekmektedir
Inglés | Turco |
---|---|
market | piyasa |
quality | kalite |
times | süreleri |
visibility | görünürlük |
compliance | uyum |
faster | hızlı |
cycle | döngü |
and | ve |
to | için |
EN Let Zebra Help You Design a Manufacturing Technology Solution to Compete at the Edge
TR Zebra’nın Zirvede Performans Gösteren Bir Üretim Teknolojisi Çözümü Tasarlamanıza Yardımcı Olmasına İzin Verin
Inglés | Turco |
---|---|
technology | teknolojisi |
help | yardımcı |
EN • Foreseeing and who consider all differences as richness;• Creative;• Determined and compete constructively;• Attach importance to ethical values;• Sharing people and believes team spirit• Positive
TR Sektördeki gelişime liderlik ederek; sürekli büyüme ve gelişim ile öncü rolünü sürdürmeyi hedefleyen ÜNTEL ailesi;
Inglés | Turco |
---|---|
and | ve |
all | sürekli |
to | ile |
EN There are even sports cars, namely, the Chevrolet Camaro, which comes in coupe and convertible configurations, featuring either a V6 or a monstrous V8, as well as the Chevrolet Corvette, which can compete with supercars
TR V6 veya canavarca bir V8 içeren coupe ve dönüştürülebilir konfigürasyonlarla gelen Chevrolet Camaro ve süper otomobillerle rekabet edebilen Chevrolet Corvette bile var
Inglés | Turco |
---|---|
chevrolet | chevrolet |
well | süper |
and | ve |
or | veya |
with | içeren |
even | bir |
EN Do lots of people want to buy unpackaged food or is this a niche phenomenon? Of course, we can’t compete with the big discount supermarkets, but interest is growing
TR Ambalajsız ürün almak isteyen müşteri sayısı yüksek mi yoksa bu hala küçük bir kesime mi hitap ediyor? Tabii ucuzluk marketleriyle boy ölçüşemeyiz ama hizmetimize ilgi giderek artıyor
Inglés | Turco |
---|---|
want | isteyen |
interest | ilgi |
or | yoksa |
of course | tabii |
this | bu |
but | ama |
a | bir |
the | giderek |
EN In the next few days some 430 top athletes from Germany will compete at the Olympic Games in Tokyo. Find out more below about six of many impressive athletes in different disciplines.
TR Almanya’dan birinci sınıf sporcular (yaklaşık 430 kişi) bugünlerde Tokyo’daki Olimpiyat Oyunları’na gidiyor. Farklı dallardan birçok olağanüstü sporcudan altısını tanıyın.
Inglés | Turco |
---|---|
of | ın |
six | altı |
in | yaklaşık |
games | oyunlar |
many | çok |
different | farklı |
EN The racing bike that Theo Reinhardt will use to compete for medals in the team pursuit and madison track cycling events weighs just seven kilograms
TR Theo Reinhardt’ın yarış bisikleti sadece yedi kilogram ağırlığında ve pist bisikletinde takım takip ve ikili ekip kategorilerinde madalya için yarışacak
Inglés | Turco |
---|---|
track | takip |
and | ve |
team | ekip |
the | sadece |
seven | yedi |
EN The only way to ensure that your site is able to compete and stay in business is to constantly monitor it and ensure that your SEO efforts are getting the job done
TR Sitenizin rekabet edebilmesini ve iş dünyasında kalabilmesini sağlamanın tek yolu, sitenizi sürekli olarak izlemek ve SEO çabalarınızın işe yaradığından emin olmaktır
Inglés | Turco |
---|---|
way | yolu |
monitor | izlemek |
seo | seo |
constantly | sürekli olarak |
job | iş |
and | ve |
EN Use Ranktracker to track global rankings data faster in order to expand your web presence, compete on a broader scale, and develop better location and language-specific SEO strategies.
TR Web varlığınızı genişletmek, daha geniş bir ölçekte rekabet etmek ve daha iyi konuma ve dile özgü SEO stratejileri geliştirmek amacıyla küresel sıralama verilerini daha hızlı takip etmek için Ranktracker'ı kullanın.
Inglés | Turco |
---|---|
ranktracker | ranktracker |
global | küresel |
rankings | sıralama |
data | verilerini |
web | web |
presence | varlığını |
develop | geliştirmek |
seo | seo |
strategies | stratejileri |
specific | özgü |
in order to | amacıyla |
faster | hızlı |
track | takip |
better | daha iyi |
location | konuma |
a | bir |
and | ve |
EN Use local organic rank tracking to help your business or clients attract more local customers, compete against other local businesses, and drive business growth
TR İşletmenizin veya müşterilerinizin daha fazla yerel müşteri çekmesine, diğer yerel işletmelere karşı rekabet etmesine ve işletmenizin büyümesine yardımcı olmak için yerel organik sıralama takibini kullanın
Inglés | Turco |
---|---|
local | yerel |
organic | organik |
rank | sıralama |
business | iş |
customers | müşteri |
businesses | işletmelere |
your business | işletmenizin |
help | yardımcı |
other | diğer |
or | veya |
to | etmesine |
against | için |
and | ve |
EN To develop an effective SEO strategy that drives higher rankings and more website traffic, you need a tool that allows you to compete with competitors across all desktop browsers
TR Daha yüksek sıralamalar ve daha fazla web sitesi trafiği sağlayan etkili bir SEO stratejisi geliştirmek için, tüm masaüstü tarayıcılarda rakiplerinizle rekabet etmenize olanak tanıyan bir araca ihtiyacınız vardır
Inglés | Turco |
---|---|
effective | etkili |
seo | seo |
strategy | stratejisi |
traffic | trafiği |
competitors | rakiplerinizle |
browsers | tarayıcı |
desktop | masaüstü |
you | etmenize |
and | ve |
all | tüm |
you need | ihtiyacınız |
a | bir |
EN A lot of the time, it’s good to know what your competition is up to, even if they’re a long way off from the point where they may be able to compete with you.
TR Çoğu zaman, sizinle rekabet edebilecekleri noktadan çok uzakta olsalar bile, rakiplerinizin neler yaptığını bilmek iyidir.
Inglés | Turco |
---|---|
competition | rekabet |
time | zaman |
to know | bilmek |
what | neler |
EN Ranktracker's keyword tool, for example, displays a lot more options, choices, and real-time data than any free keyword tool could ever hope to compete with.
TR Örneğin Ranktracker'ın anahtar kelime aracı, herhangi bir ücretsiz anahtar kelime aracının rekabet etmeyi umabileceğinden çok daha fazla seçenek, seçenek ve gerçek zamanlı veri görüntüler.
Inglés | Turco |
---|---|
displays | görüntüler |
options | seçenek |
free | ücretsiz |
time | zamanlı |
and | ve |
data | veri |
real | gerçek |
tool | aracı |
any | herhangi |
a | bir |
ever | daha |
EN Enter a keyword to see who’s ranking for it, whether it’s possible to compete with them, and much more.
TR Kimlerin sıralamada yer aldığını, onlarla rekabet etmenin mümkün olup olmadığını ve çok daha fazlasını görmek için bir anahtar kelime girin.
Inglés | Turco |
---|---|
ranking | sıralamada |
possible | mümkün |
more | fazlasını |
and | ve |
its | in |
a | bir |
enter | girin |
EN As consumers demand ever-higher standards, juice producers need to understand market needs to compete effectively
TR Müşteriler sürekli daha yüksek standartlar talep ettiğinden, meyve suyu üreticilerinin etkin rekabet edebilmeleri için pazar gereksinimlerini anlamaları gerekiyor
Inglés | Turco |
---|---|
standards | standartlar |
juice | meyve suyu |
market | pazar |
effectively | etkin |
ever | sürekli |
need | gerekiyor |
demand | talep |
higher | yüksek |
EN .FR domains can help in; • reinforcing your company’s affiliation to France in order to compete in the digital markets of this country and position your business as a local brand
TR .FR alanları size şu alanlarda yardımcı olabilir; • Bu ülkenin dijital pazarlarında rekabet edebilmek ve işletmenizi yerel bir marka olarak konumlandırmak için şirketinizin Fransa ile ilişkisini güçlendirmek
EN It's time for a head-to-head battle! In one of our great 2 player games, you can compete against a friend or another player
TR Sonuna kadar savaşma zamanı! Harika 2 kişilik oyunlarımızdan birini bir arkadaşınıza veya başka birine karşı oynayabilirsiniz
Inglés | Turco |
---|---|
time | zaman |
great | harika |
another | başka |
or | veya |
games | oyunlar |
a | bir |
to | karşı |
EN OXT is Orchid’s native ERC-20 digital asset that providers use to compete for user payment flow.
TR OXT, Orchid'in yerel ERC-20 dijital varlığıdır ve bu varlık, servis sağlayıcılara kullanıcı ödeme akışında rekabete girme imkânı sağlar.
Inglés | Turco |
---|---|
digital | dijital |
asset | varlık |
flow | akışı |
payment | ödeme |
user | kullanıcı |
EN Bandwidth sellers receive payments in real-time as they provide service and stake OXT to compete for service requests
TR Bant genişliği satıcıları hizmetlerini sunarken ve hizmet istekleri için rekabete girmek adına OXT stake ederken gerçek zamanlı ödemeler alabilirler
Inglés | Turco |
---|---|
bandwidth | bant genişliği |
requests | istekleri |
real | gerçek |
time | zamanlı |
payments | ödemeler |
service | hizmet |
as | ederken |
and | ve |
Amosando 30 de 30 traducións