TR Yeni kullanıcı deneyimleri yaratmak ve daha büyük oranda çalışma verimliliğine kavuşmak adına vizyon temelli analitikler toplayın ve Yapay Zeka çözümlerinden faydalanın.
TR Yeni kullanıcı deneyimleri yaratmak ve daha büyük oranda çalışma verimliliğine kavuşmak adına vizyon temelli analitikler toplayın ve Yapay Zeka çözümlerinden faydalanın.
EN Gather vision-based analytics and deploy AI solutions to drive new user experiences and gain greater operational efficiencies.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
yeni | new |
kullanıcı | user |
deneyimleri | experiences |
ve | and |
vizyon | vision |
temelli | based |
toplayın | gather |
TR Yeni kullanıcı deneyimleri yaratmak ve daha büyük oranda çalışma verimliliğine kavuşmak adına vizyon temelli analitikler toplayın ve Yapay Zeka çözümlerinden faydalanın.
EN Gather vision-based analytics and deploy AI solutions to drive new user experiences and gain greater operational efficiencies.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
yeni | new |
kullanıcı | user |
deneyimleri | experiences |
ve | and |
vizyon | vision |
temelli | based |
toplayın | gather |
TR İzleme ve Analitikler için Log Management Aracı | Semrush Türkçe
EN Log Management Tool for Monitoring and Analytics | Semrush
Turksk | Ingelsk |
---|---|
log | log |
management | management |
aracı | tool |
semrush | semrush |
TR Sektör lideri, gerçek bir müşteri deneyimi, bir vizyon değildir. Bir tutkudur. İşleri doğru ürünün, doğru pazara, doğru zamanda taşınmasına bağlı olan müşterilerimiz için bir tutku.
EN True industry-leading customer experience isn?t a vision. It?s a passion. A passion for our customers whose business is dependent on moving the right products to the right market at the right time.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
sektör | industry |
lideri | leading |
deneyimi | experience |
vizyon | vision |
değildir | isn |
zamanda | time |
olan | is |
müşterilerimiz | our customers |
TR Hakkımızda - Üntel kablo - Hakkımızda, vizyon ve misyonumuz.
EN Üntel Kabloları - About Us - Quality Through Experience...
TR Matsuhisa Paris, Japon mutfağına saf bir Nabu tarzı ile oldukça çağdaş bir vizyon getirir!
EN Matsuhisa Paris brings a highly contemporary vision of Japanese cuisine in pure Nobu style!
Turksk | Ingelsk |
---|---|
paris | paris |
japon | japanese |
saf | pure |
oldukça | highly |
çağdaş | contemporary |
vizyon | vision |
TR Sahte haberlerle mücadele, internette daha fazla demokrasi ve katılım için çaba: Vizyon sahibi üç kişi ve projeleri.
EN What tasks are the governmental agencies and offices responsible for in Germany and in Europe? Here you will find links to the state, politics and democracy. And you can also contact public authorities and take advantage of services for the citizens.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
demokrasi | democracy |
TR Yaşanan gelecek: Bir süpermarketin çatısında üretilen baharat bitkileri ve balıklar… Gerçekleşmekte olan bir vizyon.
EN Living the future: herbs and fish, fresh from the shopping-market roof – a vision that is already being built
Turksk | Ingelsk |
---|---|
gelecek | future |
vizyon | vision |
TR Zebra, vizyon ve uygulamada eksiksiz hizmet sunması konusunda tanındı.
EN Zebra was recognized for its completeness of vision and ability to execute.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
zebra | zebra |
vizyon | vision |
ve | and |
TR Vizyon sayfamızı okuyun ve eylem çağrısı yapın: Barış, Huzur ve Açık İnternet Davası.
EN Read our vision paper and call to action: Peace, Prosperity and the Case for the Open Internet.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
vizyon | vision |
eylem | action |
çağrısı | call |
açık | open |
TR Zebra, vizyon ve uygulamada eksiksiz hizmet sunması konusunda tanındı.
EN Zebra was recognized for its Completeness of Vision and Ability to Execute.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
zebra | zebra |
vizyon | vision |
ve | and |
TR Vizyon sayfamızı okuyun ve eylem çağrısı yapın: Barış, Huzur ve Açık İnternet Davası.
EN Read our vision paper and call to action: Peace, Prosperity and the Case for the Open Internet.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
vizyon | vision |
eylem | action |
çağrısı | call |
açık | open |
TR Hakkımızda - Üntel kablo - Hakkımızda, vizyon ve misyonumuz.
EN Üntel Kabloları - About Us - Quality Through Experience...
TR Matsuhisa Paris, Japon mutfağına saf bir Nabu tarzı ile oldukça çağdaş bir vizyon getirir!
EN Matsuhisa Paris brings a highly contemporary vision of Japanese cuisine in pure Nobu style!
Turksk | Ingelsk |
---|---|
paris | paris |
japon | japanese |
saf | pure |
oldukça | highly |
çağdaş | contemporary |
vizyon | vision |
TR Matsuhisa Paris, Japon mutfağına saf bir Nabu tarzı ile oldukça çağdaş bir vizyon getirir!
EN Matsuhisa Paris brings a highly contemporary vision of Japanese cuisine in pure Nobu style!
Turksk | Ingelsk |
---|---|
paris | paris |
japon | japanese |
saf | pure |
oldukça | highly |
çağdaş | contemporary |
vizyon | vision |
TR Matsuhisa Paris, Japon mutfağına saf bir Nabu tarzı ile oldukça çağdaş bir vizyon getirir!
EN Matsuhisa Paris brings a highly contemporary vision of Japanese cuisine in pure Nobu style!
Turksk | Ingelsk |
---|---|
paris | paris |
japon | japanese |
saf | pure |
oldukça | highly |
çağdaş | contemporary |
vizyon | vision |
TR Yaşanan gelecek: Bir süpermarketin çatısında üretilen baharat bitkileri ve balıklar… Gerçekleşmekte olan bir vizyon.
EN Living the future: herbs and fish, fresh from the shopping-market roof – a vision that is already being built
Turksk | Ingelsk |
---|---|
gelecek | future |
vizyon | vision |
TR Tutku, inanma, cesaret ve vizyon: Özlem Türeci ve Uğur Şahin’de bunların hepsi var. Biontech’in arkasındaki güçlü iki hayat arkadaşı.
EN Passion, conviction, courage and vision: Özlem Türeci and Uğur Şahin have all of these. They are the dynamic couple behind Biontech.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
vizyon | vision |
hepsi | all |
arkasındaki | behind |
TR Bu vizyon şimdi daha da geliştirildi ve ademimerkeziyetçi bir versiyonu hayata geçirildi
EN A further developed and decentralised version of this vision is now being turned into reality
Turksk | Ingelsk |
---|---|
bu | this |
vizyon | vision |
şimdi | now |
daha | further |
versiyonu | version |
TR Yaşanan gelecek: Bir süpermarketin çatısında üretilen baharat bitkileri ve balıklar… Gerçekleşmekte olan bir vizyon.
EN Living the future: herbs and fish, fresh from the shopping-market roof – a vision that is already being built
Turksk | Ingelsk |
---|---|
gelecek | future |
vizyon | vision |
TR Verilerle yeniden şekillenen bir dünyada güven sağlarken, politika oluşturuculara, inovasyonun avantajlarından yararlanmak için bir vizyon ve eyleme dönüştürülebilir öneriler sunan yeni bir forum.
EN A new forum providing policymakers with a vision and actionable recommendations to harness the benefits of innovation while ensuring trust in a world being reshaped by data.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
güven | trust |
vizyon | vision |
öneriler | recommendations |
forum | forum |
TR İster yatırımcıları isterse alıcıları cezbetmeye çalışıyor olun, mimari görselleştirme pazarlama malzemenizin istek uyandıran bir vizyon sergilemesini ve potansiyel müşterileri etkilemesini sağlar.
EN Whether you’re attracting investors or buyers, architectural visualization allows your marketing material to convey an aspirational vision and attract prospects.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
olun | whether |
mimari | architectural |
görselleştirme | visualization |
pazarlama | marketing |
vizyon | vision |
sağlar | allows |
isterse | or |
TR İster yatırımcıları isterse alıcıları cezbetmeye çalışıyor olun, mimari görselleştirme pazarlama malzemenizin istek uyandıran bir vizyon sergilemesini ve potansiyel müşterileri etkilemesini sağlar.
EN Whether you’re attracting investors or buyers, architectural visualization allows your marketing material to convey an aspirational vision and attract prospects.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
olun | whether |
mimari | architectural |
görselleştirme | visualization |
pazarlama | marketing |
vizyon | vision |
sağlar | allows |
isterse | or |
TR İster yatırımcıları isterse alıcıları cezbetmeye çalışıyor olun, mimari görselleştirme pazarlama malzemenizin istek uyandıran bir vizyon sergilemesini ve potansiyel müşterileri etkilemesini sağlar.
EN Whether you’re attracting investors or buyers, architectural visualization allows your marketing material to convey an aspirational vision and attract prospects.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
olun | whether |
mimari | architectural |
görselleştirme | visualization |
pazarlama | marketing |
vizyon | vision |
sağlar | allows |
isterse | or |
TR İster yatırımcıları isterse alıcıları cezbetmeye çalışıyor olun, mimari görselleştirme pazarlama malzemenizin istek uyandıran bir vizyon sergilemesini ve potansiyel müşterileri etkilemesini sağlar.
EN Whether you’re attracting investors or buyers, architectural visualization allows your marketing material to convey an aspirational vision and attract prospects.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
olun | whether |
mimari | architectural |
görselleştirme | visualization |
pazarlama | marketing |
vizyon | vision |
sağlar | allows |
isterse | or |
TR İster yatırımcıları isterse alıcıları cezbetmeye çalışıyor olun, mimari görselleştirme pazarlama malzemenizin istek uyandıran bir vizyon sergilemesini ve potansiyel müşterileri etkilemesini sağlar.
EN Whether you’re attracting investors or buyers, architectural visualization allows your marketing material to convey an aspirational vision and attract prospects.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
olun | whether |
mimari | architectural |
görselleştirme | visualization |
pazarlama | marketing |
vizyon | vision |
sağlar | allows |
isterse | or |
TR İster yatırımcıları isterse alıcıları cezbetmeye çalışıyor olun, mimari görselleştirme pazarlama malzemenizin istek uyandıran bir vizyon sergilemesini ve potansiyel müşterileri etkilemesini sağlar.
EN Whether you’re attracting investors or buyers, architectural visualization allows your marketing material to convey an aspirational vision and attract prospects.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
olun | whether |
mimari | architectural |
görselleştirme | visualization |
pazarlama | marketing |
vizyon | vision |
sağlar | allows |
isterse | or |
TR İster yatırımcıları isterse alıcıları cezbetmeye çalışıyor olun, mimari görselleştirme pazarlama malzemenizin istek uyandıran bir vizyon sergilemesini ve potansiyel müşterileri etkilemesini sağlar.
EN Whether you’re attracting investors or buyers, architectural visualization allows your marketing material to convey an aspirational vision and attract prospects.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
olun | whether |
mimari | architectural |
görselleştirme | visualization |
pazarlama | marketing |
vizyon | vision |
sağlar | allows |
isterse | or |
TR Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü 21. yüzyılın liderlerini yetiştirmekten gurur duyuyor. Öğrencilerimizi vizyon sahibi ve sorumlu liderler olarak mezun ediyoruz.
EN The Koç University Graduate School of Business (GSB) is proud to raise the leaders for the 21st century. Its graduates are trained to be visionary and responsible leaders.
TR Sihirbaz'ın hedefi, bir vizyon geliştirerek ve onu gerçekten yaşayarak hayalleri gerçeğe dönüştürmektir.
EN The Magician’s goal is to make dreams come true by developing a vision and truly living it.
TR Temiz su kaynaklarına erişim ve kanalizasyon sistemi eksikliğinin ciddi risk oluşturduğu afet bölgesinde toplum temelli sağlık ve hijyen eğitimleri gerçekleştirdik
EN We delivered community-based health and hygiene trainings in disaster areas where access to clean water and insufficient sewage infrastructure are serious risks
Turksk | Ingelsk |
---|---|
temiz | clean |
su | water |
erişim | access |
ve | and |
ciddi | serious |
risk | risks |
afet | disaster |
toplum | community |
temelli | based |
sağlık | health |
hijyen | hygiene |
TR Ayrıca, Adana ve Hatay’da toplam 325 toplumsal cinsiyet temelli şiddet riski altındaki hane reisi kadına, pandeminin negatif etkilerini azaltma amacıyla 1000TL’lik nakit desteği sağladık
EN In addition, we provided TL 1,000 in cash support to 325 female household heads at risk of gender-based violence in Adana and Hatay to mitigate the negative effects of the pandemic
Turksk | Ingelsk |
---|---|
ayrıca | in addition |
adana | adana |
cinsiyet | gender |
temelli | based |
şiddet | violence |
riski | risk |
etkilerini | effects |
nakit | cash |
desteği | support |
TR Hayata Destek Evleri ismini verdiğimiz 4 toplum merkezimizde toplum temelli koruma programı yürütüyoruz
EN We are conducing community based protection activities in 4 community centres we call Support to Life Houses
Turksk | Ingelsk |
---|---|
destek | support |
toplum | community |
temelli | based |
koruma | protection |
verdiğimiz | we |
TR Neden altına yatırım yapmalısınız: Altın temelli jetonların diğer altın yatırım yöntemlerine kıyasla analizi ve altın-bitcoin karşılaştırması.
EN The investment case for gold, an analysis of gold-backed tokens compared to other ways of owning gold, and gold vs bitcoin.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
yatırım | investment |
altın | gold |
diğer | other |
analizi | analysis |
ve | and |
ın | of |
TR Yapay Zeka temelli logo aracımız sadece size özel bir logo yapsın.
EN Let our AI-based logo maker create a logo just for you
Turksk | Ingelsk |
---|---|
temelli | based |
logo | logo |
size | you |
TR Altı stilden birini seçin ve Yapay Zeka temelli logo aracımızın hayallerinizdeki logoyu oluşturması için bir saniye bekleyin
EN All you have to do is type your brand name and describe the logo you want in 1 or 2 sentences
TR Renkli, karanlık, patlayan, yanan, 3 boyutlu, video temelli gibi çok sayıda farklı intro ve outro şablonu stilerinden birini seçin.
EN Choose from colorful, dark, exploding, burning, 3D, footage-based, and other styles of intro and outro templates.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
renkli | colorful |
video | footage |
temelli | based |
farklı | other |
şablonu | templates |
seçin | choose |
TR Yapay zeka temelli logo aracı; şirketinizin adı, sunduğunuzu ürün ve hizmet türü temelinde size özel logo tasarımları üreten bir araçtır
EN An AI-based logo maker is a tool that generates custom logo designs based on your company name and product or service type
Turksk | Ingelsk |
---|---|
temelli | based |
logo | logo |
aracı | tool |
şirketinizin | your company |
adı | name |
ürün | product |
hizmet | service |
türü | type |
özel | custom |
tasarımları | designs |
TR Bulut temelli düzenleme araçlarımızı kullanın; akıldan çıkmayacak ve çok etkili slayt gösterilerini üç basit adımda oluşturun.
EN Use our cloud-based editing tools to create memorable and effective slideshows in three simple steps:
Turksk | Ingelsk |
---|---|
bulut | cloud |
temelli | based |
düzenleme | editing |
kullanın | use |
ve | and |
çok | to |
etkili | effective |
slayt | slideshows |
basit | simple |
TR Ekstra bir yazılım indirmeye gerek yok. Bulut temelli platformumuz sayesinde, projenizi internetten, doğrudan tarayıcınız üzerinden oluşturabilir ve düzenleyebilirsiniz.
EN No need to download additional software. With our cloud-based platform, you can create and edit your projects online, right in your browser.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
ekstra | additional |
yazılım | software |
gerek | need |
yok | no |
bulut | cloud |
temelli | based |
doğrudan | right |
oluşturabilir | can create |
TR Yapay zeka temelli editörümüz, video klipleriniz için harika intro ve outrolar oluşturmanıza yardımcı oluyor. Hiçbir yazılıma ya da teknik beceriye ihtiyacınız yok.
EN Our AI-based editor will help you create amazing intros and outros for your video clips. No software, no technical skills.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
temelli | based |
harika | amazing |
oluşturmanıza | create |
TR Akıllı kontrat fonksiyonuna sahip blockchain temelli dağıtılmış bir hesaplama platformu ve işletim sistemidir
EN It is a blockchain-based distributed computing platform and operating system featuring smart contract functionality
Turksk | Ingelsk |
---|---|
akıllı | smart |
kontrat | contract |
sahip | is |
blockchain | blockchain |
temelli | based |
dağıtılmış | distributed |
hesaplama | computing |
platformu | platform |
TR Temiz su kaynaklarına erişim ve kanalizasyon sistemi eksikliğinin ciddi risk oluşturduğu afet bölgesinde toplum temelli sağlık ve hijyen eğitimleri gerçekleştirdik
EN We delivered community-based health and hygiene trainings in disaster areas where access to clean water and insufficient sewage infrastructure are serious risks
Turksk | Ingelsk |
---|---|
temiz | clean |
su | water |
erişim | access |
ve | and |
ciddi | serious |
risk | risks |
afet | disaster |
toplum | community |
temelli | based |
sağlık | health |
hijyen | hygiene |
TR Ayrıca, Adana ve Hatay’da toplam 325 toplumsal cinsiyet temelli şiddet riski altındaki hane reisi kadına, pandeminin negatif etkilerini azaltma amacıyla 1000TL’lik nakit desteği sağladık
EN In addition, we provided TL 1,000 in cash support to 325 female household heads at risk of gender-based violence in Adana and Hatay to mitigate the negative effects of the pandemic
Turksk | Ingelsk |
---|---|
ayrıca | in addition |
adana | adana |
cinsiyet | gender |
temelli | based |
şiddet | violence |
riski | risk |
etkilerini | effects |
nakit | cash |
desteği | support |
TR Hayata Destek Evleri ismini verdiğimiz 4 toplum merkezimizde toplum temelli koruma programı yürütüyoruz
EN We are conducing community based protection activities in 4 community centres we call Support to Life Houses
Turksk | Ingelsk |
---|---|
destek | support |
toplum | community |
temelli | based |
koruma | protection |
verdiğimiz | we |
TR Bulut temelli bir toplu iş zamanlayıcı olan AWS Batch ile tüm AWS işlem hizmetleri ve özellikleri genelinde yüz binlerce bilişim işini ölçeklendirin.
EN Scale hundreds of thousands of computing jobs across all AWS compute services and features with AWS Batch, a cloud-native batch scheduler.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
tüm | all |
hizmetleri | services |
özellikleri | features |
TR Kişisel veri işleme temelli YZ ve veri toplama çalışmaları, kişisel verilerin doğru ve güncel olması, kişisel veri kullanım amacının belirli ve sınırlı olması ilkeleri ile veri güvenliği yaklaşımına dayalı olmalıdır.
EN AI and data collection studies based on personal data processing should be based on the principles of correct and up-to-date personal data, specific and limited purpose of personal data use, and data security approach.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
işleme | processing |
toplama | collection |
çalışmaları | studies |
güncel | up-to-date |
kullanım | use |
sınırlı | limited |
ilkeleri | principles |
güvenliği | security |
olmalıdır | should be |
TR Kişisel veri işleme temelli YZ uygulamalarının her aşamasında ve bu alandaki çalışmalardaki paydaşların her biri tarafından veri koruma mevzuatına tam uyum sağlanmalıdır.
EN Full compliance with data protection legislation should be ensured at every stage of AI applications based on personal data processing and by each of the stakeholders in this field.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
kişisel | personal |
veri | data |
işleme | processing |
temelli | based |
koruma | protection |
tam | full |
uyum | compliance |
TR İşletmeniz hakkında anahtar kelimeleri ve tercih ettiğiniz stili yazdığınızda, yapay zeka temelli aracımız logo tasarımlarını sizin için otomatik olarak üretir
EN You can write down key phrases about your business and the style you prefer, and our AI tool will automatically generate logo designs for you
Turksk | Ingelsk |
---|---|
anahtar | key |
tercih | prefer |
logo | logo |
tasarımları | designs |
TR Olağanüstü performansın ötesinde, GameDAC aynı zamanda OLED temelli menü sistemiyle oyunculara tam esneklik sağlıyor, bu da tüm ayarlarınızın yazılımı yükleme gereği olmadan kolaylıkla ayarlanabilir olması demek.
EN Beyond the outstanding performance, the GameDAC also provides the most flexibility to gamers with its OLED-based menu system, meaning that all of your settings are easily adjustable without needing to install software.
Turksk | Ingelsk |
---|---|
olağanüstü | outstanding |
ötesinde | beyond |
gamedac | gamedac |
oled | oled |
temelli | based |
menü | menu |
esneklik | flexibility |
da | also |
yazılımı | software |
olmadan | without |
kolaylıkla | easily |
performansı | performance |
ın | of |
ayarlarını | settings |
Toant {einresultaat} fan 50 oersettings