TR Trafiğin başka bir ülkeye yönlendirilmesi sayesinde artık engellenen web sitelerine bağlanma yeteneği konusunda endişelenmenize gerek yok.
Oersette "sitelerine bağlanma yeteneği" nei Ingelsk
Toant {einresultaat} fan 50 oersettingen fan de sin "sitelerine bağlanma yeteneği" fan Turksk nei Ingelsk
Oarsettingen fan sitelerine bağlanma yeteneği
"sitelerine bağlanma yeteneği" yn Turksk kin oerset wurde yn de folgjende Ingelsk wurden/frases:
| sitelerine | by internet sites to the site |
Oersetting fan Turksk nei Ingelsk fan {sykje}
Turksk
Ingelsk
EN Thanks to the redirection of traffic through another country, you no longer have to worry about the capability of connecting to blocked websites.
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| başka | another |
| ülkeye | country |
| artık | no longer |
| yok | no |
TR Trafiğin başka bir ülkeye yönlendirilmesi sayesinde artık engellenen web sitelerine bağlanma yeteneği konusunda endişelenmenize gerek yok.
EN Thanks to the redirection of traffic through another country, you no longer have to worry about the capability of connecting to blocked websites.
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| başka | another |
| ülkeye | country |
| artık | no longer |
| yok | no |
TR Geleceğin Yeteneği Programı hakkında daha fazlasını okuyun, dünya çapındaki Geleceğin Yeteneği açık pozisyonlarımıza bakın ve başvurun
EN Read more about our Future Talent Programme and see our Future Talent open positions around the world and apply
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| programı | programme |
| hakkında | about |
| dünya | world |
| açık | open |
TR Giden Bağlantılar bölümü, hedef web sitesinin bağlanma kalıpları hakkında bir fikir verir.
EN The "Outgoing Links" section gives you an idea of a target website's linking patterns.
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| bağlantılar | links |
| hedef | target |
| fikir | idea |
| verir | gives |
TR Dahili bağlanma fırsatları bul
EN Find internal linking opportunities
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| dahili | internal |
| fırsatları | opportunities |
| bul | find |
TR Trafiğin başka bir ülkeye yönlendirebilmesi sayesinde artık oyun sunucularına bağlanma ihtimali hakkında endişelenmenizin gereği yoktur.
EN Thanks to the redirection of traffic through another country, you no longer have to worry about the possibility of connecting to game servers.
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| başka | another |
| ülkeye | country |
| artık | no longer |
| oyun | game |
| yoktur | no |
| sunucuları | servers |
TR CyberGhost VPN size Japonya’da 53 sunucuya bağlanma imkanı sunar
EN CyberGhost VPN gives you access to over 53 servers in Japan
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| vpn | vpn |
| size | you |
| japonya | japan |
| da | in |
| sunucuya | servers |
| sunar | gives |
TR Trafiğin başka bir ülkeye yönlendirebilmesi sayesinde artık oyun sunucularına bağlanma ihtimali hakkında endişelenmenizin gereği yoktur.
EN Thanks to the redirection of traffic through another country, you no longer have to worry about the possibility of connecting to game servers.
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| başka | another |
| ülkeye | country |
| artık | no longer |
| oyun | game |
| yoktur | no |
| sunucuları | servers |
TR Türkiye ülkesinde Bağlanma Odaklı Ebeveynlik grupları | Meetup
EN Attachment Parenting groups in Australia | Meetup
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| ülkesinde | in |
| ebeveynlik | parenting |
| grupları | groups |
| meetup | meetup |
TR Dünya genelindeki Bağlanma Odaklı Ebeveynlik Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
EN Find out what's happening in Attachment Parenting Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| dünya | world |
| genelindeki | in |
| ebeveynlik | parenting |
| olup | up |
| öğrenin | find out |
| ve | and |
| başlayın | start |
| grupları | groups |
TR En iyi yeteneği bulun ve kendinize çekin
EN Identify and attract the best talent
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| ve | and |
| çekin | attract |
TR Sesin belirli bir kısmı için metin arama yeteneği
EN The ability to search through the text for a specific part of the audio
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| belirli | specific |
| metin | text |
| arama | search |
TR SSL sertifikaları ile, kurulum denetleyicisi, birden çok sunucu için lisanslama ve tüm Symantec ürünlerinizi tek bir portaldan yönetme yeteneği gibi bonus tekliflerden yararlanabilirsiniz
EN With SSL certificates, you can take advantage of bonus offers such as the installation controller, licensing for multiple servers, and the ability to manage all your Symantec products from a single portal
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| ssl | ssl |
| sertifikaları | certificates |
| kurulum | installation |
| sunucu | servers |
| lisanslama | licensing |
| symantec | symantec |
| yönetme | manage |
TR Araç, kuruluşlara ve bireylere, çok az ön yatırımla veya hiç yatırım yapmadan, PDF belgelerine dijital imza eklemenin avantajlarını deneyimleme yeteneği sağlamak için geliştirilmiştir
EN The tool was developed to provide organizations and individuals with the ability to experience the benefits of adding digital signatures to PDF documents with little or no upfront investment
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| araç | tool |
| az | little |
| veya | or |
| hiç | no |
| yatırım | investment |
| dijital | digital |
TR İki yıla kadar sertifika satın alma yeteneği
EN Ability to purchase certificates for up to two years
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| sertifika | certificates |
TR Ağırlıklar için yuvaları kenarlara, düz bir çizgi halinde önden arkaya doğru koymak oyuncuların mouse’larına gerçekten “ağırlık dengeleme” yeteneği veriyor
EN Placing the slots for the weights on the sides, in a straight line from front to back, gives gamers the ability to truly ‘weight balance’ their mouse
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| çizgi | line |
| mouse | mouse |
| gerçekten | truly |
| ağırlık | weight |
TR BT ekibinize olası güvenlik açıklarını ortaya çıkarma ve saldırıları önleme yeteneği kazandırın.
EN Give IT the ability to uncover potential vulnerabilities and defend against security attacks.
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| bt | it |
| olası | potential |
| güvenlik | security |
| ve | and |
TR Kirli, hasarlı barkodları okuma, zorlu çalışma ortamlarına dayanıklılık ve günlük yönetimi düzene sokma yeteneği
EN The ability to scan dirty, damaged barcodes, survive harsh work environments and streamline day-to-day management
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| hasarlı | damaged |
| çalışma | work |
| ve | and |
| yönetimi | management |
TR Futbol Sektörü Çalışanının yeteneği ve performansı ile ilişkili oldukları için çeşitli teknik, zihinsel ve fiziksel özellikler.
EN Various technical, mental and physical attributes as they relate to a Football Professional’s ability and performance.
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| futbol | football |
| performansı | performance |
| çeşitli | various |
| teknik | technical |
| zihinsel | mental |
| fiziksel | physical |
TR Nötrofil-lenfosit Oranının Hamile Kadınlarda Romatizmal Kalp Kapağı Hastalığını Öngörme Yeteneği
EN THE RELATIONSHIP BETWEEN NEUTROPHIL-LYMPHOCYTE RATIO AND RHEUMATIC HEART VALVE DISEASE IN PREGNANT WOMEN
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| kalp | heart |
TR En iyi yeteneği bulun ve kendinize çekin
EN Identify and attract the best talent
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| ve | and |
| çekin | attract |
TR Bu bilgiler, Avustralya resmi Güvenli Bulut Stratejisi kapsamında AWS’de yerleşik sistemleri planlama, yapılandırma ve kendi kendine değerlendirme yeteneği sağlar
EN This information provides the ability to plan, architect, and self-assess systems built in AWS under the Australian government Secure Cloud Strategy
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| bilgiler | information |
| stratejisi | strategy |
| sistemleri | systems |
TR SSL sertifikaları ile, kurulum denetleyicisi, birden çok sunucu için lisanslama ve tüm Symantec ürünlerinizi tek bir portaldan yönetme yeteneği gibi bonus tekliflerden yararlanabilirsiniz
EN With SSL certificates, you can take advantage of bonus offers such as the installation controller, licensing for multiple servers, and the ability to manage all your Symantec products from a single portal
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| ssl | ssl |
| sertifikaları | certificates |
| kurulum | installation |
| sunucu | servers |
| lisanslama | licensing |
| symantec | symantec |
| yönetme | manage |
TR Araç, kuruluşlara ve bireylere, çok az ön yatırımla veya hiç yatırım yapmadan, PDF belgelerine dijital imza eklemenin avantajlarını deneyimleme yeteneği sağlamak için geliştirilmiştir
EN The tool was developed to provide organizations and individuals with the ability to experience the benefits of adding digital signatures to PDF documents with little or no upfront investment
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| araç | tool |
| az | little |
| veya | or |
| hiç | no |
| yatırım | investment |
| dijital | digital |
TR İki yıla kadar sertifika satın alma yeteneği
EN Ability to purchase certificates for up to two years
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| sertifika | certificates |
TR Kirli, hasarlı barkodları okuma, zorlu çalışma ortamlarına dayanıklılık ve günlük yönetimi düzene sokma yeteneği
EN The ability to scan dirty, damaged barcodes, survive harsh work environments and streamline day-to-day management
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| hasarlı | damaged |
| çalışma | work |
| ve | and |
| yönetimi | management |
TR BT ekibinize olası güvenlik açıklarını ortaya çıkarma ve saldırıları önleme yeteneği kazandırın.
EN Give IT the ability to uncover potential vulnerabilities and defend against security attacks.
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| bt | it |
| olası | potential |
| güvenlik | security |
| ve | and |
TR Askeri hava platformlarına öz savunma yeteneği kazandıran, onları kuvvet çarpanına dönüştüren yenilikçi ve kullanımı kolay silah sistemleri entegrasyon çözümleri geliştiriyoruz.
EN We develop innovative and easy-to-use weapon systems integration solutions that add self-defence capabilities to military air platforms and turn them into force multipliers.
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| askeri | military |
| hava | air |
| savunma | defence |
| onları | them |
| yenilikçi | innovative |
| ve | and |
| kullanımı | use |
| kolay | easy |
| silah | weapon |
| sistemleri | systems |
| entegrasyon | integration |
| çözümleri | solutions |
TR ASISGUARD Zırhlı Araçlara 360 Derece Görüş Yeteneği Kazandıracak
EN QATAR and UAE: Enemy Strategies of Being a ?Little Giant-Man?
TR Dinamik Kodlarınızda izleme verilerini toplama yeteneği.
EN Ability to gather tracking data on your Dynamic Codes.
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| dinamik | dynamic |
| izleme | tracking |
| verilerini | data |
TR Bu iddialı anabilim dalı, size örneğin BM kuruluşlarında, hükümetlerde, federasyonlarda veya sivil toplum kuruluşlarında adli danışman, hekim ve proje yöneticisi olarak görev yapma yeteneği kazandırıyor.
EN The memory component fosters a multidimensional and context-sensitive understanding of peace and conflict.
TR “Dinamik işlevselliği ve sürekli değişen medya ve dijital teknolojileri entegre etme yeteneği nedeniyle kesinlikle Visme'yi öneriyorum
EN “I absolutely recommend Visme due to its dynamic functionality and ability to integrate everchanging media and digital technologies
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| dinamik | dynamic |
| işlevselliği | functionality |
| ve | and |
| medya | media |
| dijital | digital |
| teknolojileri | technologies |
| kesinlikle | absolutely |
| visme | visme |
TR “Visme, grubumuzun yönetim kurulu genelinde daha verimli çalışmasına izin verdi. Platformdaki farklı projeler arasında sorunsuz geçiş yapabilme yeteneği bizim için oyunun kurallarını değiştiren bir unsur oldu.”
EN “Visme has allowed our group to operate more efficiently across the board. The ability to seamlessly transition between different projects on the platform has been a game-changer for us.”
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| visme | visme |
| kurulu | board |
| verimli | efficiently |
| projeler | projects |
| sorunsuz | seamlessly |
| geçiş | transition |
TR Daha fazla tasarım yeteneği. Zahmetsiz kullanım kolaylığı.
EN More design capabilities. Effortless ease-of-use.
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| tasarım | design |
| kullanım | use |
| kolaylığı | ease |
TR Ranktracker'ın gelişmiş raporlama yazılımı aracılığıyla bir sitenin performansını takip etme yeteneği, müşterilerinin görünürlüğünü artırmak isteyen küçük SEO ve pazarlama şirketleri için paha biçilmezdir
EN The ability to track a site's performance through Ranktracker's advanced reporting software is invaluable for small SEO and marketing companies looking to increase their client's visibility
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| ranktracker | ranktracker |
| gelişmiş | advanced |
| raporlama | reporting |
| yazılımı | software |
| sitenin | site |
| takip | track |
| görünürlüğünü | visibility |
| küçük | small |
| seo | seo |
| pazarlama | marketing |
| şirketleri | companies |
TR Google arama sonuçlarındaki bu iki alanda anahtar kelimeleri takip edebilme yeteneği, yerel fiziksel işletmeler için SEO ve anahtar kelime stratejileri geliştirirken inanılmaz derecede faydalı olabilir.
EN The ability to track keywords in these two areas within Google search results can be incredibly useful when developing SEO and keyword strategies for local brick-and-mortar businesses.
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| yerel | local |
| işletmeler | businesses |
| seo | seo |
| stratejileri | strategies |
| inanılmaz | incredibly |
| faydalı | useful |
| olabilir | can |
TR işlevi engellenmeyen bağlantı ve bir akım bağlamı sağlama yeteneği dahil, daha zengin bir seçenek kümesi sağlar.
EN is similar but provides a richer set of options, including non-blocking connection and the ability to provide a stream context.
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| bağlantı | connection |
| dahil | including |
| seçenek | options |
| kümesi | set |
TR Bu öneri sağlama yeteneği, onu resim tanıma görevlerinden ayırıyor
EN This ability to provide recommendations distinguishes it from image recognition tasks
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| bu | this |
| onu | it |
| resim | image |
| tanıma | recognition |
TR Sesin belirli bir kısmı için metin arama yeteneği
EN The ability to search through the text for a specific part of the audio
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| belirli | specific |
| metin | text |
| arama | search |
TR Geleceğin Yeteneği Programımız, istihdam edilebilirlik becerilerini geliştirebilmeleri amacıyla gelecek nesiller için anlamlı fırsatlar yaratır
EN Our Future Talent Programme creates meaningful opportunities for the next generation to build employability skills
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| gelecek | future |
| anlamlı | meaningful |
| fırsatlar | opportunities |
| programı | programme |
TR Geleceğin Yeteneği Programımız iş başı eğitimini bir dizi yetkinlik geliştirme ile birleştirmekte ve tüm katılımcılara programı tamamlandıktan sonra iş teklifi sunmaktadır.
EN Our Future Talent Programme combines on-the-job training with development in a range of competencies and all participants are offered a job with us upon completion.
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| geliştirme | development |
| tüm | all |
| programı | programme |
TR Küresel Geleceğin Yeteneği programımıza katılmak için yetenekli ve motivasyonu yüksek yeni mezunlar arıyoruz
EN We are looking for talented and highly motivated new graduates to join our global Future Talent program
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| küresel | global |
| katılmak | join |
| yetenekli | talented |
| yüksek | highly |
| yeni | new |
TR Geleceğin Yeteneği Programımız ile, yetenekli üniversite mezunlarının farklı sektörlerin profesyonel ekipleriyle etkileşimde bulunarak pek çok konumda işe alınması, geliştirilmesi ve tutulması amaçlanmaktadır
EN Our Future Talent Programme aims to recruit, develop and retain talented college graduates into exciting opportunities across many locations, interacting with a diverse team of industry professionals
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| yetenekli | talented |
| programı | programme |
TR Geleceğin yeteneği programımız hakkında daha fazlasını okuyun
EN Read more about our future talent programme
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| hakkında | about |
| okuyun | read |
| programı | programme |
TR Bir yeteneği bünyemize katmanın sadece süreçle ilgili değil, genel deneyimle ilgili olması gerektiğine inanıyoruz
EN We believe that acquiring talent should not be just about the process, but about the overall experience
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| değil | not |
| genel | overall |
| inanıyoruz | we believe |
TR 14. Video akışınız, artan kaygı, artan depresyon veya başka şeylere odaklanma yeteneği gibi herhangi bir psikolojik soruna neden oldu mu?
EN 14. Has your video streaming caused any psychological issues, such as heightened anxiety, increased depression, or ability to focus on other things?
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| video | video |
| başka | other |
| psikolojik | psychological |
TR Daha büyük bir huzur ve neşe duygusu, daha derin bir aidiyet duygusu ve daha büyük beceri ve güvenle ayartmaları atlatma yeteneği yaşayacaksınız
EN You will experience a greater sense of peace and joy, a deeper feeling of belonging, and an ability to bypass temptations with greater skill and confidence
| Turksk | Ingelsk |
|---|---|
| huzur | peace |
TR Sosyal Harp, ek işlevsellik için eklentileri yükleme yeteneği ile çekirdeksiz bir eklenti haline getirilmiştir
EN Social Warfare has been developed into a core free plugin with the ability to install addons for additional functionality
TR Karşılaştırıcı: Yerele duyarlı sıralama destekli dizge karşılaştırma yeteneği sağlar.
EN Collator: provides string comparison capability with support for appropriate locale-sensitive sort orderings.
TR Sosyal Harp, ek işlevsellik için eklentileri yükleme yeteneği ile çekirdeksiz bir eklenti haline getirilmiştir
EN Social Warfare has been developed into a core free plugin with the ability to install addons for additional functionality
Toant {einresultaat} fan 50 oersettings
Similar oersettings
sitelerine bağlanma yeteneği bağlanma dahili bağlanma fırsatları sunucuya bağlanma imkanı sunucularına bağlanma ihtimali yeteneği görev yapma yeteneği metin arama yeteneği görüş yeteneği kazandıracak geleceğin yeteneği programımız atlatma yeteneği yaşayacaksınız şeylere odaklanma yeteneği öngörme yeteneği etme yeteneği düzene sokma yeteneği geleceğin yeteneği programı çapındaki geleceğin yeteneği dizge karşılaştırma yeteneği yeteneği ile çekirdeksiz yönetme yeteneği gibi sitelerine web sitelerine web sitelerine herhangi sitelerine ve hizmetlere diger web sitelerine sitelerine karşı sitelerine bağlantılar bulunur belirli web sitelerine sitelerine giden linkleri sitelerine yönlendirebilir sitelerine ulaşım sitelerine erişimi engelliyor bahisçi sitelerine sitelerine erişimi engellemek sitelerine erişmek veya sitelerine erişirseniz
Arab
Dútsk
Fietnameesk
Frânsk
Ingelsk
Italiaansk
Japansk
Koreaansk
Nederlânsk
Poalsk
Portegeesk
Russysk
Sineesk
Spaansk
Sweedsk
Taisk
Yndonesysk