EN The trainings, in which Mert Altıntaş and STGM Capacity Development Coordinator Burçak Özoğlu took part as trainers, were held online between 18-21 November and 25-28 November as four half days.
"were held online" yn Ingelsk kin oerset wurde yn de folgjende Turksk wurden/frases:
EN The trainings, in which Mert Altıntaş and STGM Capacity Development Coordinator Burçak Özoğlu took part as trainers, were held online between 18-21 November and 25-28 November as four half days.
TR Mert Altıntaş ve STGM Kapasite Geliştirme Koordinatörü Burçak Özoğlu'nun eğitmen olarak yer aldığı eğitimler 18-21 Kasım ve 25-28 Kasım tarihleri arasında çevrimiçi yöntemlerle dört yarım gün olarak düzenlendi.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
stgm | stgm |
capacity | kapasite |
development | geliştirme |
november | kasım |
half | yarım |
online | çevrimiçi |
and | ve |
the | gün |
in | yer |
as | olarak |
four | dört |
between | arası |
EN The trainings, in which Mert Altıntaş and STGM Capacity Development Coordinator Burçak Özoğlu took part as trainers, were held online between 18-21 November and 25-28 November as four half days.
TR Mert Altıntaş ve STGM Kapasite Geliştirme Koordinatörü Burçak Özoğlu'nun eğitmen olarak yer aldığı eğitimler 18-21 Kasım ve 25-28 Kasım tarihleri arasında çevrimiçi yöntemlerle dört yarım gün olarak düzenlendi.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
stgm | stgm |
capacity | kapasite |
development | geliştirme |
november | kasım |
half | yarım |
online | çevrimiçi |
and | ve |
the | gün |
in | yer |
as | olarak |
four | dört |
between | arası |
EN We were living a safe and quiet life in our country. I was working as a teacher and my husband was working as a taxi driver. My children were going to the school and I had good relations with my neighbors. Our lives were just going by.
TR Memleketimde güvenli ve sakin bir hayat yaşıyorduk. Ben, senelerdir öğretmenlik yapıyordum; eşim de taksi şoförü olarak çalışıyordu. Çocuklarım okullarına gidip geliyordu; komşularımla iyi geçiniyordum. Akıp gidiyordu hayatımız.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
my | mı |
good | iyi |
i | ben |
and | ve |
life | hayat |
a | bir |
to | güvenli |
EN We were living a safe and quiet life in our country. I was working as a teacher and my husband was working as a taxi driver. My children were going to the school and I had good relations with my neighbors. Our lives were just going by.
TR Memleketimde güvenli ve sakin bir hayat yaşıyorduk. Ben, senelerdir öğretmenlik yapıyordum; eşim de taksi şoförü olarak çalışıyordu. Çocuklarım okullarına gidip geliyordu; komşularımla iyi geçiniyordum. Akıp gidiyordu hayatımız.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
my | mı |
good | iyi |
i | ben |
and | ve |
life | hayat |
a | bir |
to | güvenli |
EN "We were pleasantly surprised when we started using Hexnode. Its a phenomenal piece of software and we were able to take on very large clients that were looking for reliable UEM solution for their Samsung devices."
TR "Hexnode kullanmaya başladığımızda çok şaşırdık. Olağanüstü bir yazılım parçası ve Samsung cihazları için güvenilir MDM çözümü arayan çok büyük müşterileri alabildik."
Ingelsk | Turksk |
---|---|
software | yazılım |
samsung | samsung |
devices | cihazlar |
hexnode | hexnode |
solution | çözümü |
large | büyük |
using | kullanmaya |
of | parçası |
its | in |
and | ve |
a | bir |
reliable | güvenilir |
EN We were living a safe and quiet life in our country. I was working as a teacher and my husband was working as a taxi driver. My children were going to the school and I had good relations with my neighbors. Our lives were just going by.
TR Memleketimde güvenli ve sakin bir hayat yaşıyorduk. Ben, senelerdir öğretmenlik yapıyordum; eşim de taksi şoförü olarak çalışıyordu. Çocuklarım okullarına gidip geliyordu; komşularımla iyi geçiniyordum. Akıp gidiyordu hayatımız.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
my | mı |
good | iyi |
i | ben |
and | ve |
life | hayat |
a | bir |
to | güvenli |
EN We were living a safe and quiet life in our country. I was working as a teacher and my husband was working as a taxi driver. My children were going to the school and I had good relations with my neighbors. Our lives were just going by.
TR Memleketimde güvenli ve sakin bir hayat yaşıyorduk. Ben, senelerdir öğretmenlik yapıyordum; eşim de taksi şoförü olarak çalışıyordu. Çocuklarım okullarına gidip geliyordu; komşularımla iyi geçiniyordum. Akıp gidiyordu hayatımız.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
my | mı |
good | iyi |
i | ben |
and | ve |
life | hayat |
a | bir |
to | güvenli |
EN "We were pleasantly surprised when we started using Hexnode. Its a phenomenal piece of software and we were able to take on very large clients that were looking for reliable UEM solution for their Samsung devices."
TR "Hexnode kullanmaya başladığımızda çok şaşırdık. Olağanüstü bir yazılım parçası ve Samsung cihazları için güvenilir MDM çözümü arayan çok büyük müşterileri alabildik."
Ingelsk | Turksk |
---|---|
software | yazılım |
samsung | samsung |
devices | cihazlar |
hexnode | hexnode |
solution | çözümü |
large | büyük |
using | kullanmaya |
of | parçası |
its | in |
and | ve |
a | bir |
reliable | güvenilir |
EN Also, it was known as pithoi and wheat and was quite small as well as large pottery jar that held the other provisions were also found
TR Burada ayrıca, pithoi olarak bilinen ve buğday ve diğer erzakların saklandığı oldukça büyük küplerin yanı sıra küçük çanak çömlek parçaları da bulundu
Ingelsk | Turksk |
---|---|
known | bilinen |
wheat | buğday |
quite | oldukça |
small | küçük |
large | büyük |
other | diğer |
were | bu |
the | burada |
and | ve |
as | olarak |
EN Public sector, civil society and United Nations organizations came together at the “Increasing Access of Refugees with Disabilities to Protection Services Workshops”. The workshops were held in Ankara and Izmir within t...
TR Kamu, sivil toplum ve Birleşmiş Milletler kuruluşları Engelli Göçmenlerin Koruma Hizmetlerine Erişimi Çalıştayları’nda buluştu. Çalıştaylar, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) koordinasyonunda, Sığınmacılar ve Göçme...
Ingelsk | Turksk |
---|---|
civil | sivil |
and | ve |
nations | milletler |
protection | koruma |
services | hizmetlerine |
access | erişimi |
society | toplum |
public | kamu |
EN Public sector, civil society and United Nations organizations came together at the “Increasing Access of Refugees with Disabilities to Protection Services Workshops”. The workshops were held in... Read more
TR Kamu, sivil toplum ve Birleşmiş Milletler kuruluşları Engelli Göçmenlerin Koruma Hizmetlerine Erişimi Çalıştayları’nda buluştu. Çalıştaylar, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) koordinasyonunda,... Daha fazla
Ingelsk | Turksk |
---|---|
civil | sivil |
and | ve |
nations | milletler |
protection | koruma |
services | hizmetlerine |
access | erişimi |
society | toplum |
public | kamu |
more | fazla |
EN Held for the third time this year, the event has become a tradition and 12 of the 44 projects were rewarded.
TR Bu yıl üçüncü kez düzenlenen ve geleneksel hale gelen organizasyonda toplam 44 projenin 12’si ödülle buluştu.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
year | yıl |
time | kez |
and | ve |
this | bu |
third | üçüncü |
EN Also, it was known as pithoi and wheat and was quite small as well as large pottery jar that held the other provisions were also found
TR Burada ayrıca, pithoi olarak bilinen ve buğday ve diğer erzakların saklandığı oldukça büyük küplerin yanı sıra küçük çanak çömlek parçaları da bulundu
Ingelsk | Turksk |
---|---|
known | bilinen |
wheat | buğday |
quite | oldukça |
small | küçük |
large | büyük |
other | diğer |
were | bu |
the | burada |
and | ve |
as | olarak |
EN Altogether, in the six states where elections to the state parliament or city council were held in 2018/19, only one tenth of all eligible voters voted for the AfD
TR 2018/19 döneminde gerçekleşen altı eyalet parlamentosu seçiminde seçme hakkına sahip halkın yalnızca yüzde onu AfD’ye oy verdi
Ingelsk | Turksk |
---|---|
one | en |
to | sahip |
six | altı |
only | yalnızca |
EN The 7th International Day of the Girl Child Conference, which will be held online on October 11 in…
TR Dijital İZ kapsamında ilk kapasite geliştirme eğitimini 21 Ekim Perşembe günü 13:00-16:00 arasında…
EN The “Re-Start 2021: Let’s Catch up and Celebrate” was held online, which was not a regular digital meeting that you may realize
TR „Liberalizmin kalesi“ olarak kabul edilen üniversitede yaşananlar sıradan bir idari atamayla sınırlı değil
EN Toxic-Free Cities Campaign press conference will be held online on Zoom, on Thursday, December 23,…
TR Vegan Derneği Türkiye’nin Konya ve Karaman’daki “av ihalesine” karşı açtığı yürütmeyi durdurma ve…
EN The award ceremony of the April 23 Painting Contest, which was held for the 5th time by Kibar Holding this year, was organized online
TR Kibar Holding’in bu yıl beşincisini düzenlediği 23 Nisan Resim Yarışması’nın ödül töreni online platformda gerçekleştirilen etkinlikle yapıldı
Ingelsk | Turksk |
---|---|
april | nisan |
kibar | kibar |
year | yıl |
online | online |
this | bu |
of | nın |
EN Most lectures and seminars are taking place online, though some face-to-face classes are also being held for small groups
TR Amfi dersleri ve seminerlerin büyük bir kısmı çevrimiçi olarak gerçekleştirilirken, küçük gruplarla yürütülecek olan dersler fiziki ortamda gerçekleştiriliyor
Ingelsk | Turksk |
---|---|
most | büyük |
lectures | dersler |
small | küçük |
online | çevrimiçi |
and | ve |
are | olan |
though | olarak |
to | bir |
EN Of our 2066 beneficiaries living in Istanbul, Mersin, Şanlıurfa, Mardin and Batman provinces, 1530 were women and 1851 were refugees
TR İstanbul, Mersin, Şanlıurfa, Mardin ve Batman illerinde yaşayan 2066 danışanımızın 1530’unu kadın ve 1851’ini mülteciler oluşturdu
Ingelsk | Turksk |
---|---|
of | ın |
living | yaşayan |
mersin | mersin |
mardin | mardin |
batman | batman |
women | kadın |
refugees | mülteciler |
and | ve |
EN In 2008, 104,685 assorted animal health screening tests were carried out, and 2,119 head earrings were inserted and registered. Number of licensed veterinarians in the district: 5
TR 2008 yılında 104.685 muhtelif hayvan sağlık taramasından geçirilmiş, 2.119 baş sığıra kulak küpesi takılarak tescil işlemi tamamlanmıştır. İlçedeki ruhsatlı serbest veteriner hekim sayısı : 5
Ingelsk | Turksk |
---|---|
in | yılında |
animal | hayvan |
health | sağlık |
head | baş |
EN How to check a websites traffic? View the traffic jumps, analyze which moments were good and what they were related to.
TR Bir web sitesi trafiği nasıl kontrol edilir? Trafik sıçramalarını görüntüleyin, hangi anların iyi olduğunu ve nelerle ilişkili olduğunu analiz edin.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
view | görüntüleyin |
analyze | analiz |
moments | anları |
good | iyi |
websites | web |
traffic | trafik |
and | ve |
a | bir |
how | nasıl |
EN Of our 2066 beneficiaries living in Istanbul, Mersin, Şanlıurfa, Mardin and Batman provinces, 1530 were women and 1851 were refugees
TR İstanbul, Mersin, Şanlıurfa, Mardin ve Batman illerinde yaşayan 2066 danışanımızın 1530’unu kadın ve 1851’ini mülteciler oluşturdu
Ingelsk | Turksk |
---|---|
of | ın |
living | yaşayan |
mersin | mersin |
mardin | mardin |
batman | batman |
women | kadın |
refugees | mülteciler |
and | ve |
EN With this tool we were able to find high potential keywords for Oleg Cassini, we could see how competitors were performing for these keywords and it gave us hints on how we could improve our rankings on these specific keywords.
TR SEOMonitor sayesinde, Oleg Cassini’nin yükselmesini sağlayacak potansiyele sahip birçok kelime keşfettik ve aynı zamanda rakiplerin bu kelimelerdeki performansının nasıl olduğunu da görebildik.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
competitors | rakiplerin |
performing | performans |
high | çok |
and | ve |
this | bu |
it | olduğunu |
how | nasıl |
EN 22 journalists were dismissed during the protests, 37 were forced to resign
TR Gezi Direnişi sırasında 22 gazeteci işten çıkarıldı, 37 gazeteci ise istifaya zorlandı
Ingelsk | Turksk |
---|---|
during | sırasında |
the | ise |
EN As of September 31, 2020, of the 15 thousand 148 press card holders, only 25 percent were women journalists while 75 percent of press card holders were men.
TR Türkiye’de 31 Aralık 2020 itibariyle 15 bin 148 basın kartı sahibinden yalnızca yüzde 25’i kadın gazeteci. Basın kartı sahibi olan yüzde 75’lik kesim ise erkek gazetecilerden oluşuyor.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
of | ın |
press | basın |
percent | yüzde |
were | olan |
women | kadın |
men | erkek |
as of | itibariyle |
the | ise |
only | yalnızca |
EN Wunder was implementing several different VPN solutions in various countries where employees worked from - some of which were commercially managed, while others were self-managed
TR Wunder, çalışanlarının faailyetlerini yürüttüğü çeşitli ülkelerde VPN çözümleri entegre etmeye çalışıyordu - bir kısmı ticari olarak yönetilen diğerleriyse kendini yöneten çözümlerdi
Ingelsk | Turksk |
---|---|
vpn | vpn |
managed | yönetilen |
countries | ülkelerde |
solutions | çözümleri |
self | kendini |
different | bir |
various | çeşitli |
which | e |
EN Of our 2066 beneficiaries living in Istanbul, Mersin, Şanlıurfa, Mardin and Batman provinces, 1530 were women and 1851 were refugees
TR İstanbul, Mersin, Şanlıurfa, Mardin ve Batman illerinde yaşayan 2066 danışanımızın 1530’unu kadın ve 1851’ini mülteciler oluşturdu
Ingelsk | Turksk |
---|---|
of | ın |
living | yaşayan |
mersin | mersin |
mardin | mardin |
batman | batman |
women | kadın |
refugees | mülteciler |
and | ve |
EN Of our 2066 beneficiaries living in Istanbul, Mersin, Şanlıurfa, Mardin and Batman provinces, 1530 were women and 1851 were refugees
TR İstanbul, Mersin, Şanlıurfa, Mardin ve Batman illerinde yaşayan 2066 danışanımızın 1530’unu kadın ve 1851’ini mülteciler oluşturdu
Ingelsk | Turksk |
---|---|
of | ın |
living | yaşayan |
mersin | mersin |
mardin | mardin |
batman | batman |
women | kadın |
refugees | mülteciler |
and | ve |
EN In 2008, 104,685 assorted animal health screening tests were carried out, and 2,119 head earrings were inserted and registered. Number of licensed veterinarians in the district: 5
TR 2008 yılında 104.685 muhtelif hayvan sağlık taramasından geçirilmiş, 2.119 baş sığıra kulak küpesi takılarak tescil işlemi tamamlanmıştır. İlçedeki ruhsatlı serbest veteriner hekim sayısı : 5
Ingelsk | Turksk |
---|---|
in | yılında |
animal | hayvan |
health | sağlık |
head | baş |
EN At the first stage, all currently existing databases and press lists were examined, and provincial-based special web searches were carried out to identify existing institutions that serve as a reference for the local media space in Turkey
TR İlk etapta, Türkiye’deki yerel medya uzayına dair referans teşkil eden mevcut kurumların saptanması için güncelde var olan tüm veritabanları ve basın listeleri incelendi, il bazlı özel web taramaları yürütüldü
Ingelsk | Turksk |
---|---|
lists | listeleri |
reference | referans |
space | uzay |
databases | veritabanları |
based | bazlı |
local | yerel |
media | medya |
press | basın |
web | web |
and | ve |
institutions | kurumlar |
all | tüm |
EN What were your first steps in the media world? I realised early on that I was interested in things that most boys of my age were not particularly in to
TR Medya dünyasına attığın ilk adımlar nasıl gerçekleşti? Benim yaşımdaki erkek çocuklarının kesinlikle ilgilenmediği şeylerle ilgilendiğimi çok erken fark ettim
Ingelsk | Turksk |
---|---|
steps | adımlar |
world | dünyasına |
media | medya |
early | erken |
first | ilk |
to | nasıl |
my | benim |
EN In many countries we were among the few who were allowed to travel at all
TR Ülkelerin çoğunda seyahat etmesine izin verilen bir azınlık arasındaydık
Ingelsk | Turksk |
---|---|
allowed | izin |
travel | seyahat |
to | etmesine |
among | bir |
EN Cocteau Twins were a Scottish band active from 1979 to 1997. They were formed in Grangemouth by Robin Guthrie (guitars, drum machine) and Will Heggie (bass), adding Elizabeth Fraser (vocals… read more
TR Post-Punk ve New Wave’in ortalığı kasıp kavurduğu günlerde kült grupların firması 4AD’den çıkan bir albüm “Garlands”…ve o albümün yaratıcıları Elizabet Fraser, Robin Guthrie ve Will Hegg… Devamını oku
EN I noticed that cravings that were triggered by stress were reduced, because I found another way to deal with that stress
TR Stres tarafından tetiklenen isteklerin azaldığını fark ettim çünkü bu stresle başa çıkmanın başka bir yolunu buldum
Ingelsk | Turksk |
---|---|
were | bu |
stress | stres |
another | başka |
way | yolunu |
by | tarafından |
to | bir |
because | çünkü |
EN The video was a perfect fit for our campaigns! All tasks were thoroughly discussed with us, and all assets were delivered on time
TR Video, kampanyalarımız için mükemmel bir uyuma sahipti! Tüm görevler bizimle kapsamlı bir şekilde görüşüldü ve tüm varlıklar zamanında teslim edildi
Ingelsk | Turksk |
---|---|
perfect | mükemmel |
tasks | görevler |
assets | varlıklar |
delivered | teslim |
time | zaman |
with us | bizimle |
on time | zamanında |
video | video |
all | tüm |
campaigns | kampanyalar |
and | ve |
for | için |
the | şekilde |
a | bir |
EN “[With Bifrost for Maya], we were able to get results that were photorealistic and that worked for our show.”
TR "[Maya için Bifrost ile], fotoğraf gerçekçiliğinde ve şovumuz için işe yarayan sonuçlar elde edebildik."
EN “[With Bifrost for Maya], we were able to get results that were photorealistic and that worked for our show.”
TR "[Maya için Bifrost ile], fotoğraf gerçekçiliğinde ve şovumuz için işe yarayan sonuçlar elde edebildik."
EN “[With Bifrost for Maya], we were able to get results that were photorealistic and that worked for our show.”
TR "[Maya için Bifrost ile], fotoğraf gerçekçiliğinde ve şovumuz için işe yarayan sonuçlar elde edebildik."
EN “[With Bifrost for Maya], we were able to get results that were photorealistic and that worked for our show.”
TR "[Maya için Bifrost ile], fotoğraf gerçekçiliğinde ve şovumuz için işe yarayan sonuçlar elde edebildik."
EN “[With Bifrost for Maya], we were able to get results that were photorealistic and that worked for our show.”
TR "[Maya için Bifrost ile], fotoğraf gerçekçiliğinde ve şovumuz için işe yarayan sonuçlar elde edebildik."
EN “[With Bifrost for Maya], we were able to get results that were photorealistic and that worked for our show.”
TR "[Maya için Bifrost ile], fotoğraf gerçekçiliğinde ve şovumuz için işe yarayan sonuçlar elde edebildik."
EN “[With Bifrost for Maya], we were able to get results that were photorealistic and that worked for our show.”
TR "[Maya için Bifrost ile], fotoğraf gerçekçiliğinde ve şovumuz için işe yarayan sonuçlar elde edebildik."
EN “[With Bifrost for Maya], we were able to get results that were photorealistic and that worked for our show.”
TR "[Maya için Bifrost ile], fotoğraf gerçekçiliğinde ve şovumuz için işe yarayan sonuçlar elde edebildik."
EN “[With Bifrost for Maya], we were able to get results that were photorealistic and that worked for our show.”
TR "[Maya için Bifrost ile], fotoğraf gerçekçiliğinde ve şovumuz için işe yarayan sonuçlar elde edebildik."
EN “[With Bifrost for Maya], we were able to get results that were photorealistic and that worked for our show.”
TR "[Maya için Bifrost ile], fotoğraf gerçekçiliğinde ve şovumuz için işe yarayan sonuçlar elde edebildik."
EN “[With Bifrost for Maya], we were able to get results that were photorealistic and that worked for our show.”
TR "[Maya için Bifrost ile], fotoğraf gerçekçiliğinde ve şovumuz için işe yarayan sonuçlar elde edebildik."
EN “[With Bifrost for Maya], we were able to get results that were photorealistic and that worked for our show.”
TR "[Maya için Bifrost ile], fotoğraf gerçekçiliğinde ve şovumuz için işe yarayan sonuçlar elde edebildik."
EN “[With Bifrost for Maya], we were able to get results that were photorealistic and that worked for our show.”
TR "[Maya için Bifrost ile], fotoğraf gerçekçiliğinde ve şovumuz için işe yarayan sonuçlar elde edebildik."
EN “[With Bifrost for Maya], we were able to get results that were photorealistic and that worked for our show.”
TR "[Maya için Bifrost ile], fotoğraf gerçekçiliğinde ve şovumuz için işe yarayan sonuçlar elde edebildik."
Toant {einresultaat} fan 50 oersettings