EN An amendment request by addendum should be duly substantiated and should include all necessary information for the Contracting Authority (is EUD under the direct management modality) for taking an informed decision on the request.
"we should" yn Ingelsk kin oerset wurde yn de folgjende Turksk wurden/frases:
EN An amendment request by addendum should be duly substantiated and should include all necessary information for the Contracting Authority (is EUD under the direct management modality) for taking an informed decision on the request.
TR Zeyilname yoluyla yapılan bir değişiklik talebi gerekçelendirilmeli ve Sözleşme Makamının (doğrudan yönetim usulüne göre AB Türkiye Delegasyonu) gerekli kararı alabilmesi için ilgili tüm bilgileri içermelidir.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
amendment | değişiklik |
information | bilgileri |
direct | doğrudan |
management | yönetim |
decision | karar |
on | ilgili |
should | ne |
all | tüm |
necessary | gerekli |
and | ve |
request | talebi |
by | göre |
the | bir |
EN This has led many governments to question whether they should control citizens' right to encrypt data or communications and if governments should have the right to decrypt private information.
TR Bu da çoğu hükümeti, vatandaşların verilerini ve iletişimlerini şifreleme hakkını kontrol edip etmemelerini ya da hükümetlerin gizli bilgilerin şifresini çözme hakkına sahip olup olmamalarını sorgulamaya itti.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
control | kontrol |
citizens | vatandaşların |
data | verilerini |
private | gizli |
information | bilgilerin |
this | bu |
the | olup |
to | sahip |
right | hakkını |
and | ve |
EN Brands on Twitter should not forget that correct information, speed, and humor are all decisive, and they should build all their strategies on these points
TR Markalar Twitter?da; doğru bilgi, hız ve mizahın belirleyici olduğunu unutmamalıdır ve tüm stratejilerini bunun üzerine kurgulamalıdır
Ingelsk | Turksk |
---|---|
brands | markalar |
information | bilgi |
speed | hız |
strategies | stratejilerini |
all | tüm |
on | üzerine |
and | ve |
EN In order to ensure a positive impact, comprehensive analyses should be performed and a roadmap should be determined.Brands need to shake off the noise of standard communications and seek to be different
TR İyi bir etki bırakmak adına kapsamlı analizler yapılmalı ve yol haritası belirlenmelidir
Ingelsk | Turksk |
---|---|
impact | etki |
comprehensive | kapsamlı |
and | ve |
off | bir |
EN It is important to note that not every customer message should be a ticket, that's why there should be different ways of interactif with companies, whether it's conversational or through a ticket system
TR Her müşteri mesajının bir bilet olmaması gerektiğine dikkat etmek önemlidir, bu yüzden ister sohbet ister bir bilet sistemi aracılığıyla şirketlerle etkileşimin farklı yolları olmalıdır
Ingelsk | Turksk |
---|---|
customer | müşteri |
ticket | bilet |
ways | yollar |
should be | olmalıdır |
system | sistemi |
important | önemlidir |
message | mesaj |
should | olmalı |
different | farklı |
its | bu |
EN If you will define SSL on only 1 domain name, you should buy a standard SSL certificate, and if you have an E-Commerce site, you should buy EV SSL or OV SSL certificate to provide higher prestige and reliability
TR Sadece 1 adet alan adı üzerinde SSL tanımlayacaksanız standart SSL sertifikası, E-Ticaret siteniz varsa daha yüksek prestij ve güvenilirlik sağlamak amacıyla EV SSL veya OV SSL sertifikası satın almalısınız
Ingelsk | Turksk |
---|---|
ssl | ssl |
buy | satın |
standard | standart |
ev | ev |
ov | ov |
reliability | güvenilirlik |
certificate | sertifikası |
name | adı |
or | veya |
higher | daha yüksek |
if | varsa |
and | ve |
to | sağlamak |
domain | alan |
on | üzerinde |
EN If you are going to define SSL on only 1 domain name, you should buy a standard SSL certificate, and if you have an e-commerce site, you should buy EV SSL or OV SSL certificate to provide higher prestige and reliability
TR Sadece 1 adet alan adı üzerinde ssl tanımlayacaksanız standart ssl sertifikası, e-ticaret siteniz varsa daha yüksek prestij ve güvenilirlik sağlamak amacıyla EV SSL veya OV SSL sertifikası satın almalısınız
Ingelsk | Turksk |
---|---|
ssl | ssl |
buy | satın |
standard | standart |
ov | ov |
reliability | güvenilirlik |
certificate | sertifikası |
name | adı |
ev | ev |
higher | daha yüksek |
if | varsa |
to | sağlamak |
and | ve |
or | veya |
domain | alan |
on | üzerinde |
EN Firewall should be used or attention should be paid to port status on routers on gateways to prevent unauthorized connections
TR Güvenlik duvarı kullanılmalıdır ya da yetkisiz bağlantıları önlemek için ağ geçitlerindeki yönlendiricilerdeki port durumlarına dikkat edilmelidir
Ingelsk | Turksk |
---|---|
attention | dikkat |
unauthorized | yetkisiz |
connections | bağlantıları |
to | için |
prevent | önlemek |
EN Privacy impact assessment should be applied in AI studies where high risk is foreseen in terms of protection of personal data, and the legality of data processing activity should be decided within this framework.
TR Kişisel verilerin korunması açısından yüksek risk öngörülen YZ çalışmalarında mahremiyet etki değerlendirmesi uygulanmalı ve veri işleme faaliyetinin hukuka uygunluğuna bu çerçevede karar verilmelidir.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
impact | etki |
high | yüksek |
risk | risk |
processing | işleme |
within | de |
protection | korunması |
in terms of | açısından |
and | ve |
this | bu |
data | veri |
personal | kişisel |
EN Risk assessment procedures for the protection of personal data should be adopted and an implementation matrix should be established on the basis of sector/application/hardware/software.
TR Kişisel verilerin korunmasına yönelik risk değerlendirme prosedürleri benimsenmeli ve sektör/uygulama/donanım/yazılım temelinde bir uygulama matrisi oluşturulmalıdır.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
risk | risk |
assessment | değerlendirme |
protection | korunması |
data | verilerin |
sector | sektör |
and | ve |
hardware | donanım |
software | yazılım |
application | uygulama |
personal | kişisel |
EN You bought it, it should last, and you should be able to fix it—so buy repairable smartphones.
TR Satın aldınız, uzun ömürlü olmalı ve tamir edebilmelisiniz - bu yüzden tamir edilebilir telefonlar satın alın.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
should | olmalı |
fix | tamir |
so | yüzden |
buy | satın |
and | ve |
EN You bought it, it should last, and you should be able to fix it—so buy repairable laptops.
TR Satın aldınız, uzun ömürlü olmalı ve tamir edebilmelisiniz - bu yüzden tamir edilebilir dizüstü bilgisayarlar satın alın.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
should | olmalı |
fix | tamir |
so | yüzden |
buy | satın |
and | ve |
EN If you will define SSL on only 1 domain name, you should buy a standard SSL certificate, and if you have an E-Commerce site, you should buy EV SSL or OV SSL certificate to provide higher prestige and reliability
TR Sadece 1 adet alan adı üzerinde SSL tanımlayacaksanız standart SSL sertifikası, E-Ticaret siteniz varsa daha yüksek prestij ve güvenilirlik sağlamak amacıyla EV SSL veya OV SSL sertifikası satın almalısınız
Ingelsk | Turksk |
---|---|
ssl | ssl |
buy | satın |
standard | standart |
ev | ev |
ov | ov |
reliability | güvenilirlik |
certificate | sertifikası |
name | adı |
or | veya |
higher | daha yüksek |
if | varsa |
and | ve |
to | sağlamak |
domain | alan |
on | üzerinde |
EN If you are going to define SSL on only 1 domain name, you should buy a standard SSL certificate, and if you have an e-commerce site, you should buy EV SSL or OV SSL certificate to provide higher prestige and reliability
TR Sadece 1 adet alan adı üzerinde ssl tanımlayacaksanız standart ssl sertifikası, e-ticaret siteniz varsa daha yüksek prestij ve güvenilirlik sağlamak amacıyla EV SSL veya OV SSL sertifikası satın almalısınız
Ingelsk | Turksk |
---|---|
ssl | ssl |
buy | satın |
standard | standart |
ov | ov |
reliability | güvenilirlik |
certificate | sertifikası |
name | adı |
ev | ev |
higher | daha yüksek |
if | varsa |
to | sağlamak |
and | ve |
or | veya |
domain | alan |
on | üzerinde |
EN Firewall should be used or attention should be paid to port status on routers on gateways to prevent unauthorized connections
TR Güvenlik duvarı kullanılmalıdır ya da yetkisiz bağlantıları önlemek için ağ geçitlerindeki yönlendiricilerdeki port durumlarına dikkat edilmelidir
Ingelsk | Turksk |
---|---|
attention | dikkat |
unauthorized | yetkisiz |
connections | bağlantıları |
to | için |
prevent | önlemek |
EN An amendment request by addendum should be duly substantiated and should include all necessary information for the Contracting Authority (is EUD under the direct management modality) for taking an informed decision on the request.
TR Zeyilname yoluyla yapılan bir değişiklik talebi gerekçelendirilmeli ve Sözleşme Makamının (doğrudan yönetim usulüne göre AB Türkiye Delegasyonu) gerekli kararı alabilmesi için ilgili tüm bilgileri içermelidir.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
amendment | değişiklik |
information | bilgileri |
direct | doğrudan |
management | yönetim |
decision | karar |
on | ilgili |
should | ne |
all | tüm |
necessary | gerekli |
and | ve |
request | talebi |
by | göre |
the | bir |
EN Privacy impact assessment should be applied in AI studies where high risk is foreseen in terms of protection of personal data, and the legality of data processing activity should be decided within this framework.
TR Kişisel verilerin korunması açısından yüksek risk öngörülen YZ çalışmalarında mahremiyet etki değerlendirmesi uygulanmalı ve veri işleme faaliyetinin hukuka uygunluğuna bu çerçevede karar verilmelidir.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
impact | etki |
high | yüksek |
risk | risk |
processing | işleme |
within | de |
protection | korunması |
in terms of | açısından |
and | ve |
this | bu |
data | veri |
personal | kişisel |
EN Risk assessment procedures for the protection of personal data should be adopted and an implementation matrix should be established on the basis of sector/application/hardware/software.
TR Kişisel verilerin korunmasına yönelik risk değerlendirme prosedürleri benimsenmeli ve sektör/uygulama/donanım/yazılım temelinde bir uygulama matrisi oluşturulmalıdır.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
risk | risk |
assessment | değerlendirme |
protection | korunması |
data | verilerin |
sector | sektör |
and | ve |
hardware | donanım |
software | yazılım |
application | uygulama |
personal | kişisel |
EN Nevertheless, debate continues about whether vaccination should be made the prerequisite, for example, for attendance of events or whether care staff should be obliged to have a vaccination
TR Yine de aşının örneğin etkinliklere katılabilmek için ön koşul olarak belirlenmesi ve sağlık bakımı personelinin aşı olmakla yükümlü kılınmasının gerekip gerekmediği hakkında tartışmalar var
Ingelsk | Turksk |
---|---|
vaccination | aşı |
care | bakım |
of | in |
about | hakkında |
EN City planners should have more courage to try out new things, and should stick to their guns when they face resistance or criticism, be it with regard to passive house developments or free local public transport.
TR Şehir planlamacıların yenilikler konusunda daha cesur olmaları ve enerji tüketmeyen konut alanları ya da ücretsiz toplu taşıma gibi konularda eleştiriler ve karşı tavırlar olsa bile çözümde ısrarcı olmaları gerekiyor.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
transport | taşıma |
free | ücretsiz |
and | ve |
out | da |
have | ya |
EN The first economic stimulus programs to get the economy going again have already been outlined. What mistakes should be avoided, what course should be set?
TR Ekonomiyi yeniden canlandırmak için şimdiden ekonomik program hazırlıkları yapılıyor. Hangi hatalardan kaçınılması, hangi yol ayrımlarına gidilmesi gerekir?
Ingelsk | Turksk |
---|---|
again | yeniden |
already | şimdiden |
economic | ekonomik |
to | için |
EN This has led many governments to question whether they should control citizens' right to encrypt data or communications and if governments should have the right to decrypt private information.
TR Bu da çoğu hükümeti, vatandaşların verilerini ve iletişimlerini şifreleme hakkını kontrol edip etmemelerini ya da hükümetlerin gizli bilgilerin şifresini çözme hakkına sahip olup olmamalarını sorgulamaya itti.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
control | kontrol |
citizens | vatandaşların |
data | verilerini |
private | gizli |
information | bilgilerin |
this | bu |
the | olup |
to | sahip |
right | hakkını |
and | ve |
EN At IBM, we believe AI should make all of us better at our jobs, and that the benefits of the AI era should touch the many, not just the elite few.
TR IBM'de biz, yapay zekanın hepimizi işlerimizde daha iyi hale getirmesi ve yapay zeka çağının sağladığı avantajların sadece seçkin bir azınlığa değil, pek çok kişiye dokunması gerektiğine inanıyoruz.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
benefits | avantajlar |
we believe | inanıyoruz |
at | de |
we | biz |
better | daha iyi |
and | ve |
many | pek |
few | bir |
the | değil |
EN A uniform standard has not yet been adopted to determine how DNT requests should be interpreted and what actions should be taken by websites and third parties
TR DNT taleplerinin nasıl yorumlanması gerektiği ve web siteleri ve üçüncü tarafların hangi adımları atması gerektiğiyle ilgili henüz belirli bir standart oluşmamıştır
Ingelsk | Turksk |
---|---|
standard | standart |
parties | taraflar |
and | ve |
third | üçüncü |
yet | henüz |
websites | siteleri |
how | nasıl |
EN It is important to note that not every customer message should be a ticket, that's why there should be different ways of interacting with companies, whether it's conversational or through a ticket system
TR Her müşteri mesajının bir bilet olmaması gerektiğine dikkat etmek önemlidir, bu yüzden ister sohbet ister bir bilet sistemi aracılığıyla şirketlerle etkileşimin farklı yolları olmalıdır
Ingelsk | Turksk |
---|---|
customer | müşteri |
ticket | bilet |
ways | yollar |
should be | olmalıdır |
system | sistemi |
important | önemlidir |
message | mesaj |
should | olmalı |
different | farklı |
its | bu |
EN In general, you should only operate one Pinterest account. That account should be your authentic presence on Pinterest.
TR Genel olarak yalnızca tek bir Pinterest hesabını yönetmeniz gerekir. Bu hesap sizin Pinterest'teki kendi gerçek varlığınız olmalıdır.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
presence | varlığını |
should be | olmalıdır |
general | genel |
that | gerçek |
should | olmalı |
only | yalnızca |
you | bu |
your | sizin |
EN This privacy notice should be read in conjunction with our Privacy Policy.
TR Bu gizlilik bildirimi Gizlilik Politikamız ile birlikte okunmalıdır.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
notice | bildirimi |
this | bu |
privacy | gizlilik |
EN Should you receive questions from either group or want to explore their roles and responsibilities, visit the respective hub to find out more.
TR Bu iki grubun herhangi birinden sorular alırsanız ya da bunların rolleri ve sorumluluklarını incelemek isterseniz, daha fazla bilgi almak için ilgili merkezi ziyaret edin.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
receive | almak |
questions | sorular |
group | grubun |
respective | ilgili |
hub | merkezi |
find out | bilgi |
and | ve |
visit | ziyaret |
EN Should you need any assistance in your role as editor, please reach out to your Publisher, Journal Manager or visit the Support Centre.
TR Editörlük rolünüzle ilgili desteğe ihtiyaç duyarsanız lütfen Yayıncınıza ya da Dergi Yöneticinize ulaşın veya destek merkezini ziyaret edin.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
journal | dergi |
in | da |
role | rol |
support | destek |
reach | ulaşın |
need | ihtiyaç |
please | lütfen |
or | veya |
visit | ziyaret |
EN Are your competitors’ ads still higher in paid search results than yours? Get an idea what you should include in your ad text to make it more appealing and win potential users’ clicks.
TR Ücretli arama sonuçlarında rakiplerinizin reklamları sizinkilerden hala yüksek mi? Potansiyel kullanıcı tıklaması elde etmek ve reklam metinlerinizi daha çekici yapmak için neler eklemeniz gerektiği ile ilgili fikir alın.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
idea | fikir |
potential | potansiyel |
users | kullanıcı |
appealing | çekici |
search | arama |
ads | reklamları |
still | hala |
higher | yüksek |
ad | reklam |
what | neler |
and | ve |
EN If you target international searchers, you should adapt your Google Ads geographically
TR Eğer uluslararası araştırmacıları hedef alıyorsanız, Google Ads'i coğrafi olarak uyarlamalısınız
Ingelsk | Turksk |
---|---|
target | hedef |
international | uluslararası |
if | eğer |
your | olarak |
EN If you've read anything about SEO before, you'll know there's lots of industry jargon. But to keep things simple for now, here are a few key terms and concepts you should know.
TR Daha önce SEO hakkında herhangi bir şey okuduysanız, endüstri jargonu kullanımının yaygın olduğunu bilirsiniz. Ancak şimdilik işleri basit tutmak için bilmeniz gereken birkaç anahtar terim ve kavram var.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
seo | seo |
key | anahtar |
should | gereken |
simple | basit |
industry | endüstri |
of | in |
about | hakkında |
read | ve |
before | önce |
but | ancak |
a | birkaç |
to keep | tutmak |
EN Yes, and you can even export up to 1,000 rows per report and 10,000 rows per month. Add to that our vast number of sorting and filtering options, and you should be able to easily distill the most important backlink data.
TR Evet, hatta rapor başına 1.000’e kadar ve ayda 10.000 adet satırı dışa aktarabilirsiniz. Buna çok sayıdaki sıralama ve filtreleme seçeneğimizi ekledikten sonra en önemli backlink verilerini kolayca süzgeçten geçirebilmelisiniz.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
export | dışa |
report | rapor |
backlink | backlink |
data | verilerini |
easily | kolayca |
most | en |
yes | evet |
and | ve |
to | hatta |
number | a |
important | önemli |
EN <strong>Performance issues:</strong> How long your website takes to load, and if it’s slower than it should be.
TR <strong>Performans sorunları:</strong> Web sitenizin ne kadar sürede yüklendiği, ve olması gerektiğinden daha yavaş olup olmadığı.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
performance | performans |
website | web |
strong | strong |
your website | sitenizin |
issues | sorunları |
should | ne |
and | ve |
to | kadar |
if | olup |
EN Products that can be repaired, should be repaired. Refurbished cell phones can be sold to someone new. Repaired computers bridge the digital divide. Even better, repair jobs are local. They won’t ever be shipped overseas.
TR Onarılabilecek ürünler onarılmalıdır. Yenilenmiş cep telefonları yeni birine satılabilir. Onarılan bilgisayarlar dijital uçurumu kapatır. Daha da iyisi, onarım işleri yereldir. Onlar asla yurtdışına sevk edilmeyecektir.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
phones | telefonlar |
new | yeni |
repair | onarım |
products | ürünler |
computers | bilgisayarlar |
digital | dijital |
even | da |
ever | daha |
to | birine |
EN You'll be the first to know about the latest sales and releases from Name.com. You should receive a subscription confirmation email shortly.
TR Name.com'dan en son indirimler ve bültenlerden ilk senin haberin olacak. Kısa süre sonra bir abonelik onay e-postası alacaksın.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
subscription | abonelik |
confirmation | onay |
shortly | kısa |
name | name |
latest | en |
and | ve |
the latest | son |
first | ilk |
the | sonra |
EN Erhan thinks that people with disabilities should be given an opportunity without prejudice to show themselves
TR Erhan, engellilere önyargısız olarak kendilerini gösterme fırsatı verilmesi gerektiğini düşünüyor
Ingelsk | Turksk |
---|---|
erhan | erhan |
should | gerektiğini |
to | olarak |
opportunity | fırsat |
EN For example, you should not, under any circumstances, provide your financial information (e.g., credit card or bank account numbers) to other individuals.
TR Örneğin, hiçbir koşulda, diğer kişilere mali bilgilerinizi (örneğin, kredi kartı veya banka hesap numaraları) vermemelisiniz.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
credit | kredi |
other | diğer |
financial | mali |
or | veya |
account | hesap |
numbers | numaraları |
bank | banka |
any | bir |
EN If you use more than one device, you should opt out on each device
TR Birden fazla cihaz kullanıyorsanız, her bir cihazı devre dışı bırakmalısınız
Ingelsk | Turksk |
---|---|
use | kullan |
more | fazla |
device | cihaz |
each | her |
EN I've checked up the most visited websites in Sitechecker and discovered that many of them have a lot of technical errors. Why should I fix such mistakes if giants of online business don't?
TR Sitechecker’de en çok ziyaret edilen web sitelerini kontrol ettim ve birçoğunun teknik hatalar içerdiğini keşfettim. Çevrimiçi iş dünyasının devleri bu SEO ayarlarını yapmıyorsa ben neden bu hataları düzeltmeliyim?
Ingelsk | Turksk |
---|---|
checked | kontrol |
visited | ziyaret |
technical | teknik |
i | ben |
most | en |
a | bir |
and | ve |
errors | hataları |
why | neden |
the | çok |
EN Although leather enterprises are treatment plants, they should be renewed due to damage to the environment by spreading odors.
TR Deri işletmelerinin arıtma tesisleri olmasına rağmen, çevreye koku yayarak zarar vermeleri nedeniyle yenilenmesi gerekmektedir.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
although | rağmen |
leather | deri |
damage | zarar |
environment | çevreye |
to | nedeniyle |
EN Why should you choose our client?
TR Neden bizim istemcimizi seçmelisiniz?
Ingelsk | Turksk |
---|---|
why | neden |
our | bizim |
EN On our blog we also publish security tips, best practices and precautionary measures that all users should use to protect the privacy of their online data.
TR blogumuzda da tüm kullanıcıların gizliliklerini korumak için kullanması gereken güvenlik ipuçlarını, en iyi uygulamaları ve önlemleri yayınlarız çevrimiçi veri.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
tips | ipuçları |
practices | uygulamalar |
should | gereken |
data | veri |
measures | önlemleri |
online | çevrimiçi |
security | güvenlik |
of | in |
and | ve |
all | tüm |
best | en |
users | kullanıcılar |
EN "It's beautiful and full of people -- men, women and children (and some sellers/beggars). But it's really what a masjed should be, a communal space."
TR "1 Haziran'da Mescid-i Aksa ve Mavi Marmara Yürüyüşü'nde buluşalım. Yürüyüşümüz Saat 17:00'da Fatih Camii'nde yapılacak basın açıklaması ile başlayacak ve Edirnekapı Şehitliği'nde son bulacaktır."
Ingelsk | Turksk |
---|---|
and | da |
a | saat |
its | ile |
EN Nothing should be made that can't be fixed.
TR Tamir edilemeyecek hiçbir şey üretilmemelidir.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
that | şey |
nothing | bir şey |
EN Recycling should come only after we’ve gotten every bit of use out of a product.
TR Geri dönüşüm, söz konusu cihazın kullanabileceğimiz her parçasını kullanıp tükettikten sonra gelmeli.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
recycling | geri dönüşüm |
out | geri |
after | sonra |
of | her |
EN Ownership means you should be able to open, hack, repair, upgrade, or tie bells on it.
TR Bir şeye sahip olmak onu açabilme, hekleme, tamir etme, geliştirme hakkının da sende olması anlamına gelmelidir.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
repair | tamir |
it | onu |
EN We believe that for happiness, a balance of body, mind and spirit should be achieved.
TR Sams Food olarak; mutluluk için beden, zihin ve ruh dengesinin sağlanması gerektiğine inanıyoruz.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
mind | zihin |
we believe | inanıyoruz |
and | ve |
for | için |
of | in |
EN Your username should be between 2 and 15 characters, begin with a letter and contain only letters, numbers, '_' or
TR Kullanıcı adının 2 ila 15 karakterden oluşması, bir harfle başlaması ve sadece harf, rakam, '_' veya
Ingelsk | Turksk |
---|---|
letter | harf |
or | veya |
username | kullanıcı adı |
and | ve |
a | bir |
EN As a result, Last.fm should never be considered a “finished product”, and by using Last.fm you accept it – warts and all.
TR Sonuç olarak Last.fm asla bir "son ürün" olarak değerlendirilmemelidir ve Last.fm'i kullanarak bunu her şekliyle kabul etmiş sayılırsın.
Ingelsk | Turksk |
---|---|
never | asla |
and | ve |
last | last |
product | ürün |
accept | kabul |
it | bunu |
using | kullanarak |
as | olarak |
result | sonuç |
a | bir |
you | her |
Toant {einresultaat} fan 50 oersettings