TR İş, Kariyer ve Öngörülerdeki en son gelişmeleri getiriyoruz, Kişisel Gelişim, ve sadece sizin için seyahat edin. Biraz Etrafında Kal
"biraz etrafında kal" dans turc peut être traduit dans les mots/expressions Anglais suivants:
TR İş, Kariyer ve Öngörülerdeki en son gelişmeleri getiriyoruz, Kişisel Gelişim, ve sadece sizin için seyahat edin. Biraz Etrafında Kal
EN We bring the latest in Business, Career, Insights, Personal Growth, and travel just for you. Stick Around for a bit
TR Rakuten Kobo, Let ' s Evde Kal ve Oku adlı bir kampanya başlattı. Kobo.com'da bir dizi ücretsiz ve indirimli e-Kitap sunulacak.
EN Rakuten Kobo has started a campaign called Let's Stay Home and Read. A selection of free and discounted eBooks will be available on Kobo.com.
turc | Anglais |
---|---|
kobo | kobo |
s | s |
evde | home |
oku | read |
kampanya | campaign |
indirimli | discounted |
TR Swissôtel Merchant Court, Singapur geçici olarak Evde Kal Olarak Belirlenmiş Tesis (SDF) olarak hizmet vermek üzere dönüştürülmüştür.
EN Swissôtel Merchant Court, Singapore has been temporarily converted to serve as a Stay Home Designated Facility (SDF).
turc | Anglais |
---|---|
singapur | singapore |
evde | home |
tesis | facility |
TR Covid-19’un topluluk içinde yayılmasını sınırlandırmaya yardımcı olmak üzere, dönüş yapan Singapurlulara ve Singapur’a giren seyahatçilere zorunlu Evde Kal Bildirimlerini sunarak, Singapur Hükümeti’ni destekliyoruz.
EN We are supporting the Singapore Government to help limit the community spread of the Covid-19, in rendering our assistance to returning Singaporeans and travellers entering Singapore on mandatory Stay Home Notices.
turc | Anglais |
---|---|
topluluk | community |
ve | and |
singapur | singapore |
zorunlu | mandatory |
hükümeti | government |
ın | of |
TR COVID-19 PANDEMİSİ EVDE KAL UYGULAMASI: KÜTAHYA HAVA KALİTESİNE ETKİSİ
EN COVID-19 PANDEMIC STAY HOME PRACTICE: ITS EFFECT ON KÜTAHYA AIR QUALITY
turc | Anglais |
---|---|
evde | home |
hava | air |
TR “İçeride kal” anlamına gelen Dringeblieben sayfasında sizleri konserler, çocuk diskotekleri, yemek pişirme kursları ve workout’ların yanı sıra sanatçıları destekleme olanağı da bekliyor.
EN Dringeblieben offers concerts, children’s discos, cookery courses and workouts, as well as the chance to support artists.
turc | Anglais |
---|---|
kursları | courses |
yanı | well |
destekleme | support |
TR Rakuten Kobo, Let ' s Evde Kal ve Oku adlı bir kampanya başlattı. Kobo.com'da bir dizi ücretsiz ve indirimli e-Kitap sunulacak.
EN Rakuten Kobo has started a campaign called Let's Stay Home and Read. A selection of free and discounted eBooks will be available on Kobo.com.
turc | Anglais |
---|---|
kobo | kobo |
s | s |
evde | home |
oku | read |
kampanya | campaign |
indirimli | discounted |
TR Satranç dünyasında neler olduğu konusunda hep güncel kal
EN Keep up to date with all that's going on in the chess world
TR Todoist ile daha odaklı, düzenli ve sakin kal. Dünyanın #1 numaralı görev yönetimi ve yapılacaklar-listesi uygulaması.
EN Become focused, organized, and calm with Todoist. The world’s #1 task manager and to-do list app.
TR Bir arabada biraz daha fazla alan arıyorsanız, Ford Edge ve Ford Explorer gibi biraz daha konforlu orta sınıf SUV'lar da var
EN There?s also slightly more comfortable mid-range SUVs like the Ford Edge and Ford Explorer if you?re looking for some more space in a car
turc | Anglais |
---|---|
biraz | slightly |
edge | edge |
explorer | explorer |
konforlu | comfortable |
orta | mid |
lar | s |
TR Bir arabada biraz daha fazla alan arıyorsanız, Hyundai Sonata gibi biraz daha konforlu orta sınıf lüks sedanlar da var
EN There?s also slightly more comfortable mid-range luxury sedans like the Hyundai Sonata, if you?re looking for some more space in a car
turc | Anglais |
---|---|
biraz | slightly |
hyundai | hyundai |
konforlu | comfortable |
orta | mid |
lüks | luxury |
TR Bir arabada biraz daha fazla alan arıyorsanız, Kia Optima veya Kia Cerato gibi biraz daha konforlu orta sınıf lüks sedanlar da var
EN There?s also slightly more comfortable mid-range luxury sedans like the Kia Optima or Kia Cerato, if you?re looking for some more space in a car
turc | Anglais |
---|---|
biraz | slightly |
kia | kia |
konforlu | comfortable |
orta | mid |
lüks | luxury |
TR Bir arabada biraz daha fazla alan arıyorsanız, Renault Safrane gibi biraz daha konforlu orta sınıf lüks sedanlar da var
EN There?s also slightly more comfortable mid-range luxury sedans like the Renault Safrane, if you?re looking for some more space in a car
turc | Anglais |
---|---|
biraz | slightly |
konforlu | comfortable |
orta | mid |
lüks | luxury |
TR Los Angeles'li Este Haim, Danielle Haim, Alana Haim adında üç kız kardeşin kurduğu, biraz girl pop rock biraz R&B gibi duran şarkıları olan yeni bir grup
EN HAIM (pronounced HY-am, meaning "life" in Hebrew) is an American pop rock band from Los Angeles
turc | Anglais |
---|---|
angeles | angeles |
pop | pop |
rock | rock |
olan | is |
grup | band |
TR Los Angeles'li Este Haim, Danielle Haim, Alana Haim adında üç kız kardeşin kurduğu, biraz girl pop rock biraz R&B gibi duran şarkıları olan yeni bir grup. Forever adlı ilk ep ke… Devamını oku
EN HAIM (pronounced HY-am, meaning "life" in Hebrew) is an American pop rock band from Los Angeles. The band consists of three sisters: Este Haim (bass guitar and vocals), Danielle H… read more
turc | Anglais |
---|---|
angeles | angeles |
pop | pop |
rock | rock |
olan | is |
devamını | more |
oku | read |
TR İyi havalarda havuzun etrafında yapılan koşu ve idmanlar, kötü havalarda portikoların altından gerçekleşiyordu.
EN The running and training, held around the pool in good weather, was taking place under the portico in the bad weather.
turc | Anglais |
---|---|
etrafında | around |
ve | and |
kötü | bad |
TR Elektroniklerin etrafında sızdırmaz bağlantı kurulması gerektiğinde, sıvı soğutmalı şebeke hatları için bu hortum idealdir
EN Hose ideal for liquid cooling supply lines when leak free connections around electronics are required
turc | Anglais |
---|---|
sıvı | liquid |
hortum | hose |
idealdir | ideal |
TR Üç alanlı motorlar çıkış mili etrafında dönen bir disk valfi kullanır ve bu şekilde mekanik ve hacimsel verimliliği arttırırlar.
EN Three-zone motors use a disc valve that rotates with the output shaft, improving mechanical and volumetric efficiency.
turc | Anglais |
---|---|
çıkış | output |
mekanik | mechanical |
verimliliği | efficiency |
TR STÖ’ler ağlar/platformlar içerisinde örgütlenerek ortak amaçlar etrafında birleşebilir, çalışma alanlarıyla ilgili belirli konularda diğer örgütlerle ortaklık kurabilir ve ortak çalışma yürütebilirler
EN CSOs can come together by getting associated in networks/platforms, and build up partnerships with other organizations for acting together with regard to some specific topics in accordance with their fields of activity
turc | Anglais |
---|---|
ağlar | networks |
platformlar | platforms |
içerisinde | in |
amaçlar | for |
konularda | topics |
diğer | other |
ve | and |
TR Kendinizden daha büyük güç fikrini keşfedin12 Adım, kendimizden daha büyük bir güç kavramı etrafında merkezlenir
EN Explore the idea of power greater than yourselfThe 12 Steps center around the concept of a power greater than ourselves
turc | Anglais |
---|---|
güç | power |
keşfedin | explore |
adım | steps |
kavramı | concept |
etrafında | around |
TR Bu faktörleri orta çizgilerinize eklemeyi ve bunların etrafında bir eylem planı oluşturmayı düşünün
EN Consider adding those factors to your middle lines and creating an action plan around them
turc | Anglais |
---|---|
faktörleri | factors |
orta | middle |
etrafında | around |
eylem | action |
planı | plan |
TR Evrensel gelen kutumuz, ekibinizi birlikte çalışmak ve müşterilere zahmetsizce yanıt vermek için tek bir araç etrafında toplama olanağı sunar
EN Our universal inbox offers the ability to bring your team around one tool to work together and answer customers effortlessly
turc | Anglais |
---|---|
evrensel | universal |
ekibinizi | your team |
müşterilere | customers |
zahmetsizce | effortlessly |
yanıt | answer |
araç | tool |
sunar | offers |
TR Proje çağrısı, tümü su kaynakları yönetimi ve iklim değişikliği ile ilgili birbiriyle bağlantılı 4 ana tema etrafında yapılandırılmıştır.
EN The call for projects is structured around 4 main interlinked themes all related to water resources management and climate change.
turc | Anglais |
---|---|
proje | projects |
çağrısı | call |
tümü | all |
su | water |
kaynakları | resources |
yönetimi | management |
iklim | climate |
değişikliği | change |
ilgili | related |
ana | main |
tema | themes |
etrafında | around |
TR Dijital iletişim ve sosyal medya eğitiminde ele alınan başlıklar bir iletişim planı etrafında bir araya getirilirken katılımcıların hem teorik, hem de teknik kapasitesinin güçlendirilmesi amaçlanıyor
EN The subjects handled through the digital communication and social media trainings are integrated around a communication plan, aiming for the participants' both theoretical and technical capacities to be strengthened
turc | Anglais |
---|---|
planı | plan |
etrafında | around |
teknik | technical |
TR Bebeklerde, doğumdan sonraki ilk 24 saat içerisinde bilekler ve ayak bileklerinin etrafında daralma yaşandığından dolayı, bu kendi kendine kilitlenen bileklikte, nazik bir çekiş ile boyut ayarlaması yapılabilir.
EN The self-locking closure wristband enables size adjustment with a gentle tug as the infant loses mass around the wrists and ankles within the first 24 hours of birth.
turc | Anglais |
---|---|
saat | hours |
etrafında | around |
boyut | size |
TR Yazıcı sıkışmalarını önlemek için formun ve kenarların etrafında bulunan, maliyetli yazıcı bakımlarını azaltan yapışkan bir bölge.
EN Adhesive-free zone around the form and edges to prevent printer jams, reducing costly printer maintenance.
turc | Anglais |
---|---|
yazıcı | printer |
önlemek | prevent |
maliyetli | costly |
TR Rafların Etrafında Üstün Okuma Bölgeleri Oluşturan Tavanlar ve Duvarlar
EN Ceilings and Walls to Create Superior Read Zones around Shelves
turc | Anglais |
---|---|
etrafında | around |
okuma | read |
ve | and |
TR Ayrıca bir jenerasyon için takımınızı etrafında kuracağınız en iyi genç yıldızları keşfetmeniz için profiller oluşturup size yardım ederler.
EN They’ll also profile and help you discover the very best wonderkids to build your team around for a generation.
turc | Anglais |
---|---|
ayrıca | also |
yardım | help |
takımı | team |
TR Markanızın görsel kimliğini olağanüstü bir kuş logosu etrafında şekillendirin. Kalıcı bir etki bırakmak için benzersiz kimliğinizi kullanın.
EN Shape your brand’s visual identity around a marvellous bird logo. Use your unique identity to make an impression that lasts.
turc | Anglais |
---|---|
markanızın | your brand |
görsel | visual |
kuş | bird |
kullanın | use |
TR İyi havalarda havuzun etrafında yapılan koşu ve idmanlar, kötü havalarda portikoların altından gerçekleşiyordu.
EN The running and training, held around the pool in good weather, was taking place under the portico in the bad weather.
turc | Anglais |
---|---|
etrafında | around |
ve | and |
kötü | bad |
TR ZOZOTOWN’u destekleyen bir şirket içi ortam etrafında inşa edilen altyapı ile, her yıl en yüksek miktarda trafik oluşturan kış satışlarıyla başa çıkmak zordu
EN With the infrastructure supporting ZOZOTOWN built around an on-premises environment, coping with the winter sale, which generates the highest amount of traffic each year, was a challenge
turc | Anglais |
---|---|
destekleyen | supporting |
ortam | environment |
etrafında | around |
inşa | built |
altyapı | infrastructure |
yıl | year |
trafik | traffic |
kış | winter |
TR Proje çağrısı, tümü su kaynakları yönetimi ve iklim değişikliği ile ilgili birbiriyle bağlantılı 4 ana tema etrafında yapılandırılmıştır.
EN The call for projects is structured around 4 main interlinked themes all related to water resources management and climate change.
turc | Anglais |
---|---|
proje | projects |
çağrısı | call |
tümü | all |
su | water |
kaynakları | resources |
yönetimi | management |
iklim | climate |
değişikliği | change |
ilgili | related |
ana | main |
tema | themes |
etrafında | around |
TR STÖ’ler ağlar/platformlar içerisinde örgütlenerek ortak amaçlar etrafında birleşebilir, çalışma alanlarıyla ilgili belirli konularda diğer örgütlerle ortaklık kurabilir ve ortak çalışma yürütebilirler
EN CSOs can come together by getting associated in networks/platforms, and build up partnerships with other organizations for acting together with regard to some specific topics in accordance with their fields of activity
turc | Anglais |
---|---|
ağlar | networks |
platformlar | platforms |
içerisinde | in |
amaçlar | for |
konularda | topics |
diğer | other |
ve | and |
TR Dijital iletişim ve sosyal medya eğitiminde ele alınan başlıklar bir iletişim planı etrafında bir araya getirilirken katılımcıların hem teorik, hem de teknik kapasitesinin güçlendirilmesi amaçlanıyor
EN The subjects handled through the digital communication and social media trainings are integrated around a communication plan, aiming for the participants' both theoretical and technical capacities to be strengthened
turc | Anglais |
---|---|
planı | plan |
etrafında | around |
teknik | technical |
TR BAE sakini veya turistiyseniz, araba kiralamak emirliklerin etrafında dolaşmak için idealdir
EN If you?re a UAE resident or a tourist, hiring a car is ideal to get around the emirates
turc | Anglais |
---|---|
veya | or |
idealdir | ideal |
TR Şu sıralardaki bir başka tartışma da Almanya ve AB’nin aşı tedarik politikası ve Almanya’da aşı kampanyasındaki ilerlemenin etrafında dönüyor. Siz bu tartışmayı nasıl izliyorsunuz?
EN Another debate is currently focusing on Germany’s and the EU’s vaccine procurement policy and the progress of the vaccination campaign in Germany. How do you see this debate?
turc | Anglais |
---|---|
başka | another |
almanya | germany |
ab | eu |
aşı | vaccine |
tedarik | procurement |
politikası | policy |
siz | you |
bu | this |
TR Yerkürenin etrafında 800 uydu dönüyor ve bu uydular kara parçaları, denizler ve atmosferdeki değişikliklere ilişkin dev miktarlarda veriler topluyorlar
EN Eight hundred satellites are orbiting the earth collecting enormous amounts of data on changes in land surfaces, the oceans and the atmosphere
turc | Anglais |
---|---|
ve | and |
veriler | data |
TR Bugün, tıpkı pazardaki yükselen her teknolojiden beklendiği gibi, yapay zeka geliştirmenin etrafında büyük bir beklenti söz konusu
EN Today, a lot of hype still surrounds AI development, which is expected of any new emerging technology in the market
turc | Anglais |
---|---|
bugün | today |
gibi | which |
TR Bebeklerde, doğumdan sonraki ilk 24 saat içerisinde bilekler ve ayak bileklerinin etrafında daralma yaşandığından dolayı, bu kendi kendine kilitlenen bileklikte, nazik bir çekiş ile boyut ayarlaması yapılabilir.
EN The self-locking closure wristband enables size adjustment with a gentle tug as the infant loses mass around the wrists and ankles within the first 24 hours of birth.
turc | Anglais |
---|---|
saat | hours |
etrafında | around |
boyut | size |
TR Yazıcı sıkışmalarını önlemek için formun ve kenarların etrafında bulunan, maliyetli yazıcı bakımlarını azaltan yapışkan bir bölge.
EN Adhesive-free zone around the form and edges to prevent printer jams, reducing costly printer maintenance.
turc | Anglais |
---|---|
yazıcı | printer |
önlemek | prevent |
maliyetli | costly |
TR D&I eylemlerini destekleme: Tüm iş organizasyonlarımız çeşitlilik ve kapsayıcılık (D&I) etrafında özel eylem planları oluşturdu
EN Driving D&I actions: All our business organisations have built specific action plans around diversity and inclusion (D&I)
turc | Anglais |
---|---|
tüm | all |
çeşitlilik | diversity |
ve | and |
etrafında | around |
özel | specific |
eylem | action |
TR Markamız ve ticari marka stratejimiz tek bir marka olarak Tetra Pak® markası etrafında değer oluşturmaktır
EN Our brand and trademark strategy is to build value around this one brand, Tetra Pak®
turc | Anglais |
---|---|
tetra | tetra |
etrafında | around |
TR Bu faktörleri orta çizgimize katmayı ve bunların etrafında bir eylem planı oluşturmayı düşünüyoruz
EN We consider adding those factors to our middle lines and creating an action plan around them
turc | Anglais |
---|---|
faktörleri | factors |
orta | middle |
etrafında | around |
eylem | action |
planı | plan |
TR Kalbinde, Freshping iki ana alan etrafında dönüyor, bu yüzden bunlara odaklanalım
EN At its heart, Freshping revolves around two main areas so let’s focus on those
TR Evrensel gelen kutumuz, ekibinizi birlikte çalışmak ve müşterilere zahmetsizce yanıt vermek için tek bir araç etrafında toplama olanağı sunar
EN Our universal inbox offers the ability to bring your team around one tool to work together and answer customers effortlessly
TR İlk sözdizimi yinelenebilir_ifade ile belirtilen yinelenebilirin etrafında döner. Her yinelemede, sırası gelen elemanın değeri $değer değişkenine atanır.
EN The first form traverses the iterable given by iterable_expression. On each iteration, the value of the current element is assigned to $value.
TR Soliu tarafından incelendi. "Ben", "Ben" ve "Ben" arasındaki farklar öncelikle şunun etrafında dönüyor: DEVAMINI OKU
EN Reviewed by Soliu. The most consumed meat in the world is pork, with its ? Read more
TR Biraz daha ikna olmaya mı ihtiyacınız var? Okumaya devam edin...
EN Need more convincing? Keep reading...
turc | Anglais |
---|---|
devam | keep |
TR Bu ekstra bit kapma değer bazı millet 4096 bit sadece 2048 bit göre ekstra güvenlik biraz sağlar diyecekler – Evet, deriz.
EN Some folks will say that 4096 bits only provides a little bit of extra security compared to 2048 bits – well, we say that it's worth grabbing that extra bit.
turc | Anglais |
---|---|
ekstra | extra |
değer | worth |
güvenlik | security |
sağlar | provides |
TR Biraz da sonraki tatiline veya hafta sonuna sakla veya arkadaşınla paylaş! Aradığını göremiyor musun? Dünyanın herhangi bir yerinde harika mekanları aramak için Keşfet'i ziyaret et.
EN Save a few for your next vacation or weekend out, or share them with a friend! Don't see what you're looking for? Visit Explore to search for great places anywhere in the world.
turc | Anglais |
---|---|
paylaş | share |
dünyanın | world |
harika | great |
mekanları | places |
Affichage de 50 sur 50 traductions