EN In addition, organizations might take steps forward in order to achieve their goals and improve their capacities by developing cooperation with other civil actors.
Traduire "take forward" en turc
Affichage de 50 sur 50 traductions de l'expression "take forward" de Anglais à turc
Traductions de take forward
"take forward" dans Anglais peut être traduit dans les mots/expressions turc suivants:
Traduction de Anglais en turc de take forward
Anglais
turc
TR Bununla birlikte STÖ’lerin başka sivil aktörlerle işbirliği geliştirmesi örgütleri hedeflerine yaklaştırabilir, etkisini arttırmaya ve kapasitelerini güçlendirmeye katkı sunabilir.
| Anglais | turc |
|---|---|
| goals | hedeflerine |
| cooperation | işbirliği |
| other | başka |
| civil | sivil |
| organizations | örgütleri |
| and | ve |
EN In addition, organizations might take steps forward in order to achieve their goals and improve their capacities by developing cooperation with other civil actors.
TR Bununla birlikte STÖ’lerin başka sivil aktörlerle işbirliği geliştirmesi örgütleri hedeflerine yaklaştırabilir, etkisini arttırmaya ve kapasitelerini güçlendirmeye katkı sunabilir.
| Anglais | turc |
|---|---|
| goals | hedeflerine |
| cooperation | işbirliği |
| other | başka |
| civil | sivil |
| organizations | örgütleri |
| and | ve |
EN Two ideas that will take us forward
TR Bizi Gerçekten İlerletecek İki Fikir
| Anglais | turc |
|---|---|
| ideas | fikir |
| us | bizi |
EN Germany takes climate change and the shortage of resources seriously and is backing the transformation to a bio-based economy. Two innovations could take us a large step forward along this path.
TR Almanya, iklim değişikliğini ve kaynak kıtlığını ciddiye alıyor ve biyolojik bazlı bir ekonomi biçimine açılan bir dönüşüme umut bağlıyor. İki inovasyon bizim bu yolda büyük bir sıçrama yaparak ilerlememizi sağlayabilir.
| Anglais | turc |
|---|---|
| germany | almanya |
| change | değişikliğini |
| resources | kaynak |
| economy | ekonomi |
| large | büyük |
| based | bazlı |
| and | ve |
| this | bu |
| climate | iklim |
| a | bir |
EN IoT: With 5G and edge growth, IoT will take a giant leap forward
TR IoT (Nesnelerin İnterneti): IoT, 5G ve edge büyümesi ile ileriye doğru dev bir adım atacak
| Anglais | turc |
|---|---|
| iot | iot |
| edge | edge |
| and | ve |
| a | bir |
EN We may decide not to reset our sobriety count in these cases, though we do take the event seriously and examine any changes we can make in our recovery moving forward to prevent repeating it.
TR Bu durumlarda ayıklık sayımızı sıfırlamamaya karar verebiliriz, ancak olayı ciddiye alırız ve tekrarlanmasını önlemek için iyileşme sürecimizde yapabileceğimiz değişiklikleri inceleriz.
| Anglais | turc |
|---|---|
| decide | karar |
| cases | durumlarda |
| event | olay |
| changes | değişiklikleri |
| we can | verebiliriz |
| these | bu |
| and | ve |
| the | ancak |
| prevent | önlemek |
| to | için |
EN Saujani has taken up the charge to socialize young girls to take risks and learn to program -- two skills they need to move society forward
TR Saujani programlı öğrenmek ve risk alabilmeleri için - toplumun ilerleyebilmesi için iki yeteneği-- genç kızları sosyalleştirmek için sorumluluk almış
EN We can take distance from the other person by leaving the area, ending the call, or not responding to their messages. This can help us take the space we need to get some breathing room and gain clarity on the situation.
TR Alanı terk ederek, aramayı sonlandırarak veya mesajlarına cevap vermeyerek diğer kişiden uzaklaşabiliriz. Bu, biraz nefes almak için ihtiyacımız olan alanı almamıza ve duruma netlik kazandırmamıza yardımcı olabilir.
| Anglais | turc |
|---|---|
| other | diğer |
| clarity | netlik |
| help | yardımcı |
| can | olabilir |
| this | bu |
| need | ihtiyacımız |
| or | veya |
| messages | mesajlar |
| and | ve |
| to | için |
EN After verification according to the verification type you selected, transactions take an average of 10 minutes. For certified SSL Certificates, this process can take between 1-5 days depending on the preferred SSL brand.
TR Seçtiğiniz doğrulama türüne göre doğrulama yapıldıktan sonra işlemler ortalama 10 dakika sürmektedir. Belgeli SSL Sertifikalarındaysa bu işlem tercih edilen SSL markasına göre 1-5 gün arasında sürebilmektedir.
| Anglais | turc |
|---|---|
| minutes | dakika |
| ssl | ssl |
| this | bu |
| average | ortalama |
| verification | doğrulama |
| type | tür |
| transactions | işlemler |
| certificates | sertifikaları |
| process | iş |
| the | gün |
EN Description: View Chastity take up with the tongue hd as completely free. BDSM porn xxx Chastity take up with the tongue video.
TR Açıklama: İffet dil ile başlar hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx İffet dil ile başlar video.
| Anglais | turc |
|---|---|
| description | açıklama |
| hd | hd |
| completely | tamamen |
| bdsm | bdsm |
| free | ücretsiz |
| video | video |
| view | ile |
| porn | porno |
| xxx | xxx |
EN However, there may be sensitive situations where MobiRoller may take a decision that requires us to take emergency measures without notice
TR Ancak, MobiRoller?ın önceden haber vermeksizin acil durum önlemleri almamızı gerektiren bir karar alabileceği hassas durumlar olabilir
| Anglais | turc |
|---|---|
| sensitive | hassas |
| mobiroller | mobiroller |
| decision | karar |
| emergency | acil durum |
| measures | önlemleri |
| be | olabilir |
EN After verification according to the verification type you selected, transactions take an average of 10 minutes. For certified SSL Certificates, this process can take between 1-5 days depending on the preferred SSL brand.
TR Seçtiğiniz doğrulama türüne göre doğrulama yapıldıktan sonra işlemler ortalama 10 dakika sürmektedir. Belgeli SSL Sertifikalarındaysa bu işlem tercih edilen SSL markasına göre 1-5 gün arasında sürebilmektedir.
| Anglais | turc |
|---|---|
| minutes | dakika |
| ssl | ssl |
| this | bu |
| average | ortalama |
| verification | doğrulama |
| type | tür |
| transactions | işlemler |
| certificates | sertifikaları |
| process | iş |
| the | gün |
EN We can take distance from the other person by leaving the area, ending the call, or not responding to their messages. This can help us take the space we need to get some breathing room and gain clarity on the situation.
TR Alanı terk ederek, aramayı sonlandırarak veya mesajlarına cevap vermeyerek diğer kişiden uzaklaşabiliriz. Bu, biraz nefes almak için ihtiyacımız olan alanı almamıza ve duruma netlik kazandırmamıza yardımcı olabilir.
| Anglais | turc |
|---|---|
| other | diğer |
| clarity | netlik |
| help | yardımcı |
| can | olabilir |
| this | bu |
| need | ihtiyacımız |
| or | veya |
| messages | mesajlar |
| and | ve |
| to | için |
EN Refusing to acknowledge the validity of an alternative perspective if put forward by someone with a different educational level
TR Farklı bir eğitim seviyesindeki birinin ileri sürdüğü alternatif bir bakış açısının geçerliliğini kabul etmek istememek
| Anglais | turc |
|---|---|
| validity | geçerliliğini |
| alternative | alternatif |
| educational | eğitim |
| perspective | bakış |
| the | kabul |
| to | etmek |
| different | farklı |
EN Find the keywords to move your business forward
TR İşletmenizi ileriye taşımak için anahtar kelimeleri bulun
| Anglais | turc |
|---|---|
| find | bulun |
| keywords | anahtar |
| to | için |
| the | kelimeleri |
EN PracticeUpdate can help you reach forward-thinking physicians in our global network with tailored advertising solutions
TR PracticeUpdate, kişiselleştirilmiş reklam çözümleriyle küresel ağımızdaki ileri görüşlü doktorlara ulaşmanıza yardımcı olur
| Anglais | turc |
|---|---|
| global | küresel |
| network | ağı |
| advertising | reklam |
| can | olur |
| help | yardımcı |
EN We also provide Perfect Forward Secrecy (PFS) for our encrypted connections (HTTPS) to ensure that even in the unlikely event of a security breach, no previous communications could be decrypted
TR Ayrıca şifreli bağlantılarımız (HTTPS) için Perfect Forward Secrecy (PFS) sağlarız
| Anglais | turc |
|---|---|
| connections | bağlantıları |
| https | https |
| encrypted | şifreli |
| provide | sağlar |
| of | in |
| also | ayrıca |
EN I love all the files I have access to for my business card designs. Looking forward to getting access to the complete plan. My favorite is the transparent background, makes applying to merchandise much easier!
TR Hizmetinizden dolayı çok teşekkür ederiz. Tüm mecralarda Logaster yapımı logomuzu kullanıyoruz. Teşekkürler!
| Anglais | turc |
|---|---|
| all | tüm |
| the | ederiz |
EN I love all the files I have access to for my business card designs. Looking forward to getting access to the complete plan.
TR Kartvizit tasarımlarım için erişebildiğim tüm dosyalara bayılıyorum. Tüm plana erişim için sabırsızlıkla bekliyorum.
| Anglais | turc |
|---|---|
| access | erişim |
| plan | plana |
| getting | için |
| all | tüm |
| card | kartvizit |
| designs | tasarımları |
EN Fill in your company details and we’ll get back to you within a day. We’re looking forward to hearing from you.
TR Şirket bilgilerinizi girin, size bir gün içinde geri dönelim. Sizden haber almayı iple çekiyoruz.
| Anglais | turc |
|---|---|
| from you | sizden |
| day | gün |
| to | geri |
| in | içinde |
EN We are moving forward. But with your help we can go much further.
TR İlerliyoruz. Ama senin yardımınla çok daha ileri gidebiliriz.
| Anglais | turc |
|---|---|
| help | yardım |
| further | ileri |
| but | ama |
| your | senin |
EN Inspired by our unique destinations, committed to providing authentic experiences and focused on delivering extraordinary service, Fairmont Hotels & Resorts eagerly looks forward to welcoming you to one of our hotels
TR Benzersiz destinasyonlardan esinlenmiş, otantik deneyimler sunmaya bağlı ve olağanüstü hizmet sunmaya odaklanmış olan Fairmont Hotels & Resorts, otellerimizin birinde sizi ağırlamayı sabırsızlıkla bekliyor
| Anglais | turc |
|---|---|
| experiences | deneyimler |
| service | hizmet |
| fairmont | fairmont |
| focused | odaklanmış |
| our hotels | otellerimizin |
| unique | benzersiz |
| authentic | otantik |
| extraordinary | olağanüstü |
| of | sizi |
| and | ve |
| hotels | hotels |
EN We look forward to continuing to earn your trust as a world-class global luxury hotel brand with each and every visit.
TR Tüm ziyaretlerinizde birinci sınıf küresel bir lüks otel olarak güveninizi kazanmaya devam etmek için sabırsızlanıyoruz.
| Anglais | turc |
|---|---|
| luxury | lüks |
| hotel | otel |
| class | sınıf |
| global | küresel |
| continuing | devam etmek |
| look | olarak |
| forward | devam |
| brand | için |
EN By working with forward-thinking companies, we hope to encourage our guests to support our efforts in a variety of ways
TR İleri görüşlü şirketlerle çalışarak, misafirlerimizi çalışmalarımızı değişik yollarla desteklemeye teşvik etmeyi umuyoruz
| Anglais | turc |
|---|---|
| our | de |
| our guests | misafirlerimizi |
| to support | desteklemeye |
| encourage | teşvik |
| working | çalışarak |
EN Our catering professionals look forward to designing an event that reflects sustainably sourced and authentically local ingredients.
TR Yemek hizmeti profesyonellerimiz, sürdürülebilir olarak kaynaklandırılmış ve otantik yerel malzemeleri içeren bir etkinlik tasarlamak için sabırsızlanıyor.
| Anglais | turc |
|---|---|
| catering | yemek |
| designing | tasarlamak |
| event | etkinlik |
| sustainably | sürdürülebilir |
| local | yerel |
| ingredients | malzemeleri |
| and | ve |
| look | olarak |
EN We value people who create, who step forward, and who launch new ideas and products that drive the most value for our users
TR Kullanıcılarımız için en fazla değeri yaratan, bir adım öne çıkan ve yeni fikirler ve ürünler sunan insanlara değer veriyoruz
| Anglais | turc |
|---|---|
| people | insanlara |
| step | adım |
| new | yeni |
| ideas | fikirler |
| products | ürünler |
| most | en |
| and | ve |
| for | için |
| users | kullanıcılar |
| value | değer |
| the | fazla |
EN On A New Path, Moving Forward - Support to Life
TR Yeni Bir Yolda, Yol Alabilmek - Hayata Destek
| Anglais | turc |
|---|---|
| support | destek |
| to life | hayata |
| a | bir |
| new | yeni bir |
EN But since we could not travel back in time, we had to continue forward.
TR Ama zamanda geriye gidemeyeceğimize göre, yola devam etmek zorundaydık.
| Anglais | turc |
|---|---|
| time | zamanda |
| to | etmek |
| but | ama |
| continue | devam |
EN Also this cooperation model that come forward to support and extend power of localization plays an effective role in establishing a closer bridge between host community and refugees.
TR Ayrıca yerelleşmenin gücünü desteklemek ve yaygınlaştırmak için öne çıkan bu iş birliği modeli, ev sahibi toplum ve mülteciler arasında daha yakın köprü kurulmasında da etkili bir rol oynuyor.
| Anglais | turc |
|---|---|
| model | modeli |
| power | gücü |
| effective | etkili |
| role | rol |
| community | toplum |
| refugees | mülteciler |
| this | bu |
| closer | daha yakın |
| and | ve |
| in | da |
| to support | desteklemek |
| of | in |
| a | bir |
EN Do you spend a lot of time in your inbox? Forward emails to Sonix and have the audio or video attachments automatically transcribed in minutes.
TR Gelen kutunuzda çok zaman geçiriyor musunuz? E-postaları Sonix'e iletin ve ses veya video eklerinin dakikalar içinde otomatik olarak transkribe edilmesini sağlayın.
| Anglais | turc |
|---|---|
| video | video |
| transcribed | transkribe |
| do you | musunuz |
| time | zaman |
| minutes | dakikalar |
| or | veya |
| automatically | otomatik olarak |
| in | içinde |
EN CBRE’s Portfolio and Location Advisory team identify the best locations for your operations, employees and customers to drive your business objectives forward.
TR CBRE, kurumsal kullanıcılarına değerleme danışmanlığı sağlamaya adanmış bir uzman ekibine sahiptir.
| Anglais | turc |
|---|---|
| your | de |
| business | kurumsal |
EN CBRE's Portfolio and Location Advisory team identify the best locations for your operations, employees and customers to drive your business objectives forward.
TR CBRE’nin Portföy ve Lokasyon Danışmanlığı ekibi, iş hedeflerinizi ileriye taşımak için operasyonlarınız, çalışanlarınız ve müşterileriniz için en iyi lokasyonları belirler.
| Anglais | turc |
|---|---|
| portfolio | portföy |
| team | ekibi |
| customers | müşterileriniz |
| and | ve |
| operations | operasyonlar |
| best | en |
EN If we feel comfortable, we could reach out directly to the person who acted inappropriately, letting them know how their behavior made us feel, and make a request that they change their behavior moving forward.
TR Kendimizi rahat hissedersek, uygunsuz davranan kişiye doğrudan ulaşabilir, davranışlarının bize nasıl hissettirdiğini bildirebilir ve ileride davranışlarını değiştirmeleri için talepte bulunabiliriz.
| Anglais | turc |
|---|---|
| comfortable | rahat |
| directly | doğrudan |
| inappropriately | uygunsuz |
| behavior | davranış |
| to the person | kişiye |
| and | ve |
| us | bize |
| out | de |
| how | nasıl |
EN We encourage members to bring this item forward at their group’s next regular business meeting.
TR Üyeleri, gruplarının bir sonraki olağan iş toplantısında bu konuyu öne çıkarmaya teşvik ediyoruz.
| Anglais | turc |
|---|---|
| encourage | teşvik |
| next | sonraki |
| meeting | toplantı |
| at | nda |
| groups | grupları |
| this | bu |
| item | bir |
EN If somebody has let us know that our behavior or words were inappropriate, we can reflect on the situation and consider what changes we can make to avoid repeating the inappropriate behavior moving forward
TR Biri bize davranışımızın veya sözlerimizin uygunsuz olduğunu bildirmişse, durum üzerinde düşünebilir ve uygunsuz davranışı tekrar etmekten kaçınmak için hangi değişiklikleri yapabileceğimizi düşünebiliriz
| Anglais | turc |
|---|---|
| behavior | davranışı |
| inappropriate | uygunsuz |
| situation | durum |
| changes | değişiklikleri |
| and | ve |
| or | veya |
| us | bize |
| avoid | kaçınmak |
EN Pixel is a new digital signature scheme built for proof-of-stake systems that reduces space requirements through committee member signature aggregation while maintaining forward-security through key rotation.
TR Pixel, anahtar rotasyonu ile doğrudan güvenliği sağlarken komite üyeliği imza toplamaları aracılığıyla boş alan gerekliliklerini azaltan, proof-of-stake sistemleri için geliştirilmiş yeni bir dijital imza yapısı.
| Anglais | turc |
|---|---|
| signature | imza |
| systems | sistemleri |
| committee | komite |
| key | anahtar |
| security | güvenliği |
| for | için |
| digital | dijital |
| through | aracılığıyla |
| new | yeni bir |
EN If you need access to external endpoints, you will need to create a NAT in your VPC to forward this traffic and configure your security group to allow this outbound traffic.
TR Harici uç noktalara erişmeniz gerekiyorsa VPC'nizde bir NAT oluşturarak bu trafiği yönlendirmeniz ve güvenlik grubunuzu da bu giden trafiğe izin verecek şekilde yapılandırmanız gerekir.
| Anglais | turc |
|---|---|
| external | harici |
| traffic | trafiği |
| security | güvenlik |
| access | izin |
| in | da |
| this | bu |
| a | bir |
| and | ve |
| to | e |
EN We’re proud of what we’ve accomplished with our community so far — and look forward to tackling challenges and building more with a whole new generation of participants.
TR Topluluğumuz ile birlikte bugüne kadar başardıklarımızla gurur duyuyoruz. Ve yeni zorulukları da aşarak tamamen yeni jenerasyon katılımcılarla geliştirmeye devam edeceğiz.
| Anglais | turc |
|---|---|
| proud | gurur |
| new | yeni |
| and | ve |
EN You can forward your domain address to a different domain address free of charge.
TR Domain adresinizi farklı bir domain adresine ücretsiz yönlendirebilirsiniz.
| Anglais | turc |
|---|---|
| domain | domain |
| free | ücretsiz |
| address | adresinizi |
| different | farklı |
EN If you wish, you can purchase domain addresses from somewhere else, and forward them to your server in Atak Domain
TR Tercihinize bağlı olarak, domain adreslerini başka bir yerden satın alıp Atak Domain’deki sunucunuza yönlendirebilirsiniz
| Anglais | turc |
|---|---|
| purchase | satın |
| domain | domain |
| addresses | adreslerini |
| else | başka |
| atak | atak |
| and | alıp |
| to | bir |
| from | yerden |
EN Managed and light web hosting packages. You can forward your domain name for free. We make it easy - quickly get your website off the ground.
TR Yönetilen ve hafif web hosting paketleri. Alan adınızı ücretsiz olarak yönlendirebilirsiniz. Web sitenizi hızla oluşturun!
| Anglais | turc |
|---|---|
| managed | yönetilen |
| light | hafif |
| packages | paketleri |
| make | oluşturun |
| quickly | hızla |
| free | ücretsiz |
| hosting | hosting |
| domain | alan adı |
| name | adı |
| website | web |
| the | olarak |
| and | ve |
EN Christmas is a time to get together and to treat those we love. We look forward to welcoming you during this wonderful time!
TR Dünyaca ünlü Willow Stream Spa, avantajlı masaj paketleri ile sizleri bekliyor.
| Anglais | turc |
|---|---|
| you | sizleri |
EN The end of the year is a time to get together and to treat those we love. We look forward to welcoming you during this wonderful time!
TR Benzersiz caz performansı ve muhteşem lezzetlerle renklenen Jazz Brunch her Pazar Stations’ta!
| Anglais | turc |
|---|---|
| and | ve |
| a | benzersiz |
| to | her |
EN With the impeccable brand of service and hospitality offered by Raffles Jakarta, owners of Raffles Residences can look forward to an unrivalled residential experience in the city.
TR Raffles Jakarta tarafından sunulan kusursuz bir hizmet ve konukseverlik tarzıyla, Raffles Residences sahipleri şehir içinde rakipsiz bir rezidans deneyimini iple çekeceklerdir.
| Anglais | turc |
|---|---|
| service | hizmet |
| hospitality | konukseverlik |
| offered | sunulan |
| raffles | raffles |
| owners | sahipleri |
| experience | deneyimini |
| residences | residences |
| city | şehir |
| and | ve |
| by | tarafından |
| in | içinde |
EN Bookings are for a one hour period.We thank you for your understanding and look forward to welcoming you to our haven of wellness.
TR Rezervasyon bir saatlik süre içindir.Anlayışınız için teşekkür ederiz ve sizleri sağlık cennetimizde karşılamak için sabırsızlanıyoruz.
| Anglais | turc |
|---|---|
| bookings | rezervasyon |
| hour | saatlik |
| period | süre |
| wellness | sağlık |
| thank you | teşekkür |
| of | in |
| a | bir |
| and | ve |
EN We look forward to continuing earning that trust
TR Güveninize layık kalmayı sürdürmek için sabırsızlanıyoruz
| Anglais | turc |
|---|---|
| to | için |
EN The boot?s standard volume of 410 litres can be increased to 520 litres with the rear bench folded down (in forward most position).
TR Bagajın standart 410 litre hacmi, arka bankanın aşağı doğru katlanmasıyla (en fazla pozisyonda) 520 litreye çıkarılabilir.
| Anglais | turc |
|---|---|
| standard | standart |
| volume | hacmi |
| rear | arka |
| down | aşağı |
| most | en |
| to | doğru |
| the | fazla |
EN Forward-looking projects and emergency aid
TR Geleceğe Dönük Projeler ve Acil Yardım
| Anglais | turc |
|---|---|
| projects | projeler |
| aid | yardım |
| and | ve |
EN To get in touch, simply use the contact form below or send us an email. You're also welcome to give us a call. We look forward to hearing from you!
TR Bize isterseniz iletişim formu aracılığı ile ya da direk olarak Berlin ya da New York büromuz üzerinden ulaşabilirsiniz. Mesajınızı bekliyoruz!
| Anglais | turc |
|---|---|
| contact | iletişim |
| form | formu |
| in | da |
| look | olarak |
| us | bize |
EN With the help of an API-interface you can forward all necessary data to us.
TR Bir API arayüzünün yardımıyla tüm gerekli verileri bize iletebilirsin.
| Anglais | turc |
|---|---|
| necessary | gerekli |
| data | verileri |
| api | api |
| with the help of | yardımıyla |
| help | yardım |
| all | tüm |
| us | bize |
Affichage de 50 sur 50 traductions
Traductions similaires
look forward we’re looking forward forward forward calls move forward move project forward forward thinking solutions path forward based m looking forward looking forward steps forward automatically forward moving forward future forward am looking forward put forward forward looking issue forward step forward business forward drive forward forward space leap forward forward thinking then forward keep moving forward fast forward move forward together forward – straight path forward going forward driving forward mission forward re looking forward straight forward i’m looking forward credit forward industry forward europe forward product forward really looking forward look forward hearing carried forward he looks forward come forward brought forward flight forward looks forward push forward forward flight
Allemand
Chinois
Espanol
Japonais
Portugais
arabe
coréen
finlandais
français
hongrois
indonésien
italien
norvégien
néerlandais
polonais
russe
suédois
tchèque
turc
vietnamien