TR Daniel Sager’in Mayıs 2021’de çıkan „Hinter den Schlagzeilen (Manşetlerin Arkasında)“ adlı belgesel filmi, bu gazetecilerin çalışması hakkında alışılmamış ölçüde derinlemesine bilgiler veriyor.
TR Daniel Sager’in Mayıs 2021’de çıkan „Hinter den Schlagzeilen (Manşetlerin Arkasında)“ adlı belgesel filmi, bu gazetecilerin çalışması hakkında alışılmamış ölçüde derinlemesine bilgiler veriyor.
EN The documentary film 'Behind the Headlines' by Daniel Sager, released in May 2021, now provides unusually deep insights into their work.
Turkki | Englanti |
---|---|
mayıs | may |
çalışması | work |
bilgiler | insights |
TR DenetlenmişAraştırma makalelerinin hakem denetiminden geçmesi çok yaygın olsa da, bu, araştırma verileri için hala oldukça alışılmamış bir durumdur
EN ReviewedWhile it is very common for research articles to be peer reviewed, this is still quite uncommon for research data
Turkki | Englanti |
---|---|
yaygın | common |
araştırma | research |
verileri | data |
TR DenetlenmişAraştırma makalelerinin hakem denetiminden geçmesi çok yaygın olsa da, bu, araştırma verileri için hala oldukça alışılmamış bir durumdur
EN ReviewedWhile it is very common for research articles to be peer reviewed, this is still quite uncommon for research data
Turkki | Englanti |
---|---|
yaygın | common |
araştırma | research |
verileri | data |
TR Alışılmamış mesleklere sahip beş Federal Meclis milletvekilini okurlarımıza tanıtıyoruz.
EN We introduce five new members of the German Federal Parliament (Bundestag) with unusual occupations.
Turkki | Englanti |
---|---|
federal | federal |
TR Sitenizdeki alakalı içerik miktarı SEO derecenizi önemli ölçüde etkileyecektir ve doğru yapılırsa sitenizin sıralamasını önemli ölçüde yükseltmeye yardımcı olabilir.
EN The amount of relevant content on your site will dramatically affect your SEO rating, and if done right, it can help boost your site’s rankings considerably.
Turkki | Englanti |
---|---|
alakalı | relevant |
içerik | content |
miktarı | amount |
seo | seo |
ve | and |
TR ScienceDirect'te görüntüler, etkileşimli grafikler, tablolar ve figürlere bakarak makaleleri daha derinlemesine anlayın
EN Gain a deeper understanding of an article by viewing images, interactive graphs, tables and figures on ScienceDirect
Turkki | Englanti |
---|---|
sciencedirect | sciencedirect |
görüntüler | images |
etkileşimli | interactive |
tablolar | tables |
ve | and |
ın | of |
TR 130+ kontrole dayalı derinlemesine bir website denetimi çalıştırın
EN Run in-depth website audit based on 130+ checks
Turkki | Englanti |
---|---|
website | website |
denetimi | audit |
çalıştırın | run |
TR Ahrefs bize, stratejik kararlar almak için ihtiyaç duyduğumuz ayrıntılı ve derinlemesine verileri sağlar. Ek olarak, eğlenceli ve sürekli gelişiyor.
EN Ahrefs provides us with detailed and in-depth data that we need to make strategic decisions. Plus, it is fun and always getting better.
Turkki | Englanti |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
stratejik | strategic |
kararlar | decisions |
almak | getting |
ihtiyaç | need |
ayrıntılı | detailed |
verileri | data |
sağlar | provides |
eğlenceli | fun |
sürekli | always |
TR Analytic Services özelliklerinin derinlemesine bir profilini görün (İngilizce)
EN View an in-depth profile of Analytical Services features (in English)
Turkki | Englanti |
---|---|
services | services |
profilini | profile |
görün | view |
TR En yeni ve modern kimya gelişmeleri ve kimyasal uygulamalarla ilgili görünürlük ve derinlemesine bilgiler sağlayarak NPD büyümesi fırsatlarını doğrulayın ve araştırmaları ile deneysel yaklaşımları optimize edin.
EN Validate opportunities for NPD growth and optimise research and experimental approaches by providing visibility and in-depth insights on the latest state-of-the-art chemistry developments and chemical applications.
Turkki | Englanti |
---|---|
uygulamalarla | applications |
görünürlük | visibility |
bilgiler | insights |
sağlayarak | by providing |
optimize | optimise |
TR Ulusal Araştırma Performansı Değerlendirmesi ulusunuzun araştırma performansını derinlemesine değerlendirme imkanı verir ve aşağıdakileri içeren bir dizi analiz sağlar:
EN National research performance assessments provide a deep evaluation of your nation's research performance and can feature a range of analyses such as:
Turkki | Englanti |
---|---|
ulusal | national |
değerlendirme | evaluation |
sağlar | provide |
TR Kanıt tabanlı içerikler kullanarak gerektiğinde hızlı kararlar alabilecek ve derinlemesine inceleme gerektiren karmaşık vakaları araştırabileceksiniz
EN Using evidence-based content, you will be able to quickly manage in-the-moment decisions and research complex cases requiring in-depth investigation
Turkki | Englanti |
---|---|
kanıt | evidence |
tabanlı | based |
hızlı | quickly |
kararlar | decisions |
ve | and |
karmaşık | complex |
TR Alan Adı Genel Bakışından gördüğünüzden daha detaylı bir rapora ulaşabilir ve daha derinlemesine araştırma yürütebilirsiniz.
EN You can jump into more detailed reports you see in Domain Overview and carry out deeper research.
Turkki | Englanti |
---|---|
detaylı | detailed |
araştırma | research |
TR Herhangi bir web sitesinin veya URL’nin organik arama trafiğini ve bağlantı profilini derinlemesine inceleyin.
EN Get an in-depth look at the organic search traffic and backlink profile of any website or URL.
Turkki | Englanti |
---|---|
url | url |
organik | organic |
arama | search |
profilini | profile |
TR Geofacets ile yerbilimi departmanları araştırmaların iç yüzünü hızla keşfedebilmekte, yayıncılık sonuçlarını geliştirebilmekte ve öğrencilerin yer bilimleri ilkelerini derinlemesine anlamasına yardımcı olabilmektedir.
EN With Geofacets, earth science departments can quickly discover research insights, enhance publishing outputs and help students to gain a deeper understanding of geoscience principles.
Turkki | Englanti |
---|---|
hızla | quickly |
yayıncılık | publishing |
bilimleri | science |
TR Nişlere ve sektöre özgü anahtar kelimelere daha derinlemesine dalın
EN Dive deeper into niche and industry-specific keywords
Turkki | Englanti |
---|---|
ve | and |
anahtar | keywords |
TR Paxos Standard, USD Coin ve Gemini Dollar’ın derinlemesine karşılaştırması
EN A new in-depth comparison of Paxos Standard, USD Coin and Gemini Dollar
Turkki | Englanti |
---|---|
usd | usd |
coin | coin |
ve | and |
TR Derinlemesine görüşmeleriniz çok fazla veri üretir. Onları transkripte etmek büyük bir acı olabilir. Sonix transkripsiyonu hızlı, kolay ve uygun fiyatlı hale getirir.
EN Your in-depth interviews generate a lot of data. Transcribing them can be a big pain. Sonix makes transcription fast, easy and affordable.
Turkki | Englanti |
---|---|
veri | data |
onları | them |
büyük | big |
sonix | sonix |
transkripsiyonu | transcription |
hızlı | fast |
TR Sosyal Bilimler, Etnografi, Antropoloji, Sosyoloji veya Psikoloji bölümündeyseniz şüphesiz araştırmalarınızla bazı derinlemesine görüşmeler yapıyor olacaksınız
EN If you are in the Social Sciences, Ethnography, Anthropology, Sociology, or Psychology you’ll undoubtedly be doing some in-depth interviews with your research
Turkki | Englanti |
---|---|
sosyal | social |
bilimler | sciences |
veya | or |
bazı | some |
yapıyor | doing |
TR Google'ın top 10 performans gösterenleri için derinlemesine bir karşılaştırma analizi yapın
EN Carry out in-depth comparison analysis of Google’s top 10 performers
Turkki | Englanti |
---|---|
karşılaştırma | comparison |
analizi | analysis |
TR Rakiplerinizin arama reklamlarını açığa çıkarın, ücretli arama stratejilerini derinlemesine araştırın ve kendi PPC kampanyanızı planlayın
EN Uncover your competitors’ search ads, delve deeply into their paid search strategies and plan your own PPC campaign
Turkki | Englanti |
---|---|
arama | search |
ücretli | paid |
ppc | ppc |
planlayın | plan |
reklamları | ads |
TR Tamam, bu telefon şimdiden birkaç kere crack'lenmiş olabilir, ama biz termal yayıcıyı derinlemesine araştırma konusunda pek hevesliyiz. Bu S7'deki yeni şık teknoloji crack'lenebildiği kadar havalı mı? Bunu ancak teardown söyleyebilir.
EN Okay, this phone may have been cracked open a couple times already, but we're eager to investigate the mysterious thermal spreader ourselves. Will the fancy new tech in the S7 be as cool as it's cracked up to be? Only a teardown will tell.
Turkki | Englanti |
---|---|
telefon | phone |
şimdiden | already |
birkaç | couple |
termal | thermal |
s | s |
yeni | new |
teknoloji | tech |
havalı | cool |
TR Küresel olarak, Avrupa'da ve WBT bölgesinde sivil toplum çalışma alanını etkileyen ortaya çıkan sorunlar ve eğilimler hakkında derinlemesine bilgi sağlamak;
EN To provide in-depth information for the emerging issues and trends that affect the space for civil society work globally, in Europe and WBT region;
Turkki | Englanti |
---|---|
avrupa | europe |
sivil | civil |
toplum | society |
çalışma | work |
sorunlar | issues |
bilgi | information |
TR Güçlendirici uygulama şekillendirmeden önce saçı onarır ve derinlemesine yumuşatır; saçın derinliklerine kadar çalışırken her saç telini kuvvetlendirir ve korur
EN A gentle cleanser and balanced conditioner provide nourishment to keep hair looking healthier in one simple step. Perfect for daily cleansing and styling
Turkki | Englanti |
---|---|
ve | and |
saç | hair |
TR Liderliğin zirvesindeki konumumuza daha derinlemesine bakmak için, ekteki broşüre başvurun ve sizin için neler yapabileceğimizi görün.
EN For a deeper dive into our leadership on the leading edge, link to the attached brochure and see what we can do for you.
TR DAHA DERİNLEMESİNE BAKIŞ : FM22 OYUN İÇİ GÜNCELLEMELER
EN DIVE DEEPER: MORE FM22 GAMEPLAY UPGRADES
Turkki | Englanti |
---|---|
daha | more |
TR Bu geri bildirim sayesinde, performansı veya işbirliğini kolayca değerlendirebilir ve nasıl çalıştıkları veya çalıştıkları hakkında derinlemesine bir fikir edinebilirsiniz
EN Online incident reports will make the reporting process both easier and flexible
TR TENCEL™ Modal elyaflara derinlemesine nüfuz eden renk pigmentleri, renklerin canlılığını geleneksel yöntemlerle boyanan elyaftan daha uzun süre korur, defalarca yıkamadan sonra bile solmaya daha az meyil gösterir.
EN TENCEL™ Lyocell fibers are naturally soft to the touch and offer long-lasting comfort. When viewed under an electron microscope, TENCEL™ Lyocell fibers exhibit a smooth surface area, giving fabrics a soft feel and ensuring comfort for sensitive skin.
Turkki | Englanti |
---|---|
uzun | long |
TR Daha kalıcı renkler için, renkli boyalar filament yapısına kimyasal olarak bağlanarak etkin bir şekilde derinlemesine nüfuz eder.
EN The color dyes are chemically bound and efficiently penetrate deeply into the filament structure to offer long-lasting color vibrancy.
Turkki | Englanti |
---|---|
kalıcı | lasting |
renkli | color |
yapısı | structure |
TR TENCEL™ Modal elyaflara derinlemesine nüfuz eden renk pigmentleri, renklerin canlılığını geleneksel yöntemlerle boyanan elyaftan daha uzun süre korur, defalarca yıkamadan sonra bile solmaya daha az meyil gösterir
EN Color pigments are deeply embedded into TENCEL™ Modal fibers, which retain long-lasting color vibrancy more than conventionally dyed fibers, and are less prone to fade even after repeated washing
Turkki | Englanti |
---|---|
modal | modal |
renk | color |
uzun | long |
TR Bu araç, herhangi bir uzmanlık ya da derinlemesine bilgi gerektirmiyor
EN No expertise or in-depth knowledge of the tool is required
Turkki | Englanti |
---|---|
araç | tool |
herhangi | no |
uzmanlık | expertise |
bilgi | knowledge |
TR Kullanımı kolay, güvenilir ve dayanıklı LUNA™ 3, nazik ve etkili bir derinlemesine temizlik, ayrıca anında canlanmış bir cilt görünümü sağlar
EN Easy-to-use, reliable, and durable, LUNA™ 3 delivers gentle, yet efficient deep cleanse and a momentary look of rejuvenated skin
Turkki | Englanti |
---|---|
kullanımı | use |
kolay | easy |
güvenilir | reliable |
dayanıklı | durable |
luna | luna |
etkili | efficient |
cilt | skin |
sağlar | delivers |
TR Sonik Titreşim Teknolojisi diş ve diş etlerini nazikçe ve derinlemesine temizleyen mikro hareketlerle manuel diş fırçasına göre %30 daha fazla plağı giderir*
EN Sonic Pulse Technology creates micro-sweeps to gently and thoroughly clean teeth and gums, effectively removing 30% more plaque than a manual toothbrush*
Turkki | Englanti |
---|---|
teknolojisi | technology |
ve | and |
mikro | micro |
manuel | manual |
TR Bir dakika içinde erkek cildini ve sakalını derinlemesine temizleyen LUNA™ 3 MEN, tıraş hazırlığı, tonlama ve sıkılaştırıcı bir masajla enerji verir... Ya da sadece zarif bir siyah LUNA™ tercih edin.
EN Created to deeply cleanse thicker male skin and beard in a minute, LUNA™ 3 MEN shave preps, tones & energizes with a firming massage... Or you simply prefer your LUNA™ in an elegant black.
Turkki | Englanti |
---|---|
dakika | minute |
luna | luna |
zarif | elegant |
siyah | black |
tercih | prefer |
TR Hafif ve cep boyutunda LUNA™ go, her zaman, her yerde derinlemesine yüz temizliği ile ışıltı arttırıcı masajı birleştiren küçük ve güçlü bir cihazdır.
EN Lightweight and pocket-sized, LUNA™ go is the tiny & mighty tool fusing deep facial cleansing and a glow-boosting massage anytime, anywhere.
Turkki | Englanti |
---|---|
hafif | lightweight |
luna | luna |
yüz | facial |
TR Cildinizi siz uyurken derinlemesine besler, böylece sağlıklı bir ışıltı ile uyanırsınız.
EN Energizes skin for a refreshed complexion and healthy glow.
Turkki | Englanti |
---|---|
sağlıklı | healthy |
TR Cildinizi derinlemesine beslerken tüm stresi ortadan kaldıran ısıtmalı bir yüz masajı için Termo-Terapi, T‑Sonic™ titreşimleriyle birleşir.
EN Thermo-Therapy preps skin and infuses the nourishing serum deep below skin’s surface with the help of T‑Sonic™ pulsations while rejuvenating red LED lights stimulate collagen production.
Turkki | Englanti |
---|---|
t | t |
TR UFO™ terapileri anında derinlemesine nemlendirme sağlayarak nem seviyelerini %126 arttırır ve etkisini 6 saate kadar korur*
EN UFO™ treatments provide immediate deep hydration, increasing moisture levels by 126% and retaining the effect for up to 6 hours*
Turkki | Englanti |
---|---|
ve | and |
TR T-Sonic™ titreşimleri ve uzun, yumuşak, silikon temas noktaları Termo-Teknoloji'mizle birlikte çalışarak cildiniz için mükemmel sıcaklıkta derinlemesine ama nazik bir yüz temizliği sağlar.
EN T-Sonic pulsations and long, soft, silicone touchpoints work together with our Thermo-Tech to provide a deep, yet gentle heated facial cleanse at the perfect temperature for your skin.
Turkki | Englanti |
---|---|
uzun | long |
yumuşak | soft |
silikon | silicone |
mükemmel | perfect |
yüz | facial |
sağlar | provide |
TR ESPADA™, profesyonel mavi LED ışıklı akne tedaviniz sırasında tam bir kullanım güvenliği sağlayan antibakteriyel silikon ve akıllı bir cilt sensörüyle birlikte derinlemesine iyileştiren ikili LED-Titreşim teknolojisine sahiptir.
EN ESPADA™ features a deeply healing dual LED-Pulse technology, combined with antibacterial silicone and a smart skin sensor allowing complete safety of use during your professional blue LED light acne treatment.
Turkki | Englanti |
---|---|
profesyonel | professional |
mavi | blue |
led | led |
sırasında | during |
tam | complete |
kullanım | use |
güvenliği | safety |
silikon | silicone |
akıllı | smart |
cilt | skin |
ikili | dual |
TR (c) Mobiroller tarafından yazılı olarak yetkilendirilmedikçe, herhangi bir Mobiroller sisteminin veya ağının zayıflığını derinlemesine analiz edemez, tarayamaz veya test edemezsiniz.
EN (c) Unless authorized in writing by Mobiroller, you can not analyze in depth, scan or test the weakness of any Mobiroller system or network.
Turkki | Englanti |
---|---|
c | c |
yazılı | writing |
analiz | analyze |
test | test |
TR 130+ kontrole dayalı derinlemesine bir website denetimi çalıştırın
EN Run in-depth website audit based on 130+ checks
Turkki | Englanti |
---|---|
website | website |
denetimi | audit |
çalıştırın | run |
TR ScienceDirect'te görüntüler, etkileşimli grafikler, tablolar ve figürlere bakarak makaleleri daha derinlemesine anlayın
EN Gain a deeper understanding of an article by viewing images, interactive graphs, tables and figures on ScienceDirect
Turkki | Englanti |
---|---|
sciencedirect | sciencedirect |
görüntüler | images |
etkileşimli | interactive |
tablolar | tables |
ve | and |
ın | of |
TR 130+ kontrole dayalı derinlemesine bir website denetimi çalıştırın
EN Run in-depth website audit based on 130+ checks
Turkki | Englanti |
---|---|
website | website |
denetimi | audit |
çalıştırın | run |
TR Nişlere ve sektöre özgü anahtar kelimelere daha derinlemesine dalın
EN Dive deeper into niche and industry-specific keywords
Turkki | Englanti |
---|---|
ve | and |
anahtar | keywords |
TR Analytic Services özelliklerinin derinlemesine bir profilini görün (İngilizce)
EN View an in-depth profile of Analytical Services features (in English)
Turkki | Englanti |
---|---|
services | services |
profilini | profile |
görün | view |
TR Ulusal Araştırma Performansı Değerlendirmesi ulusunuzun araştırma performansını derinlemesine değerlendirme imkanı verir ve aşağıdakileri içeren bir dizi analiz sağlar:
EN National research performance assessments provide a deep evaluation of your nation's research performance and can feature a range of analyses such as:
Turkki | Englanti |
---|---|
ulusal | national |
değerlendirme | evaluation |
sağlar | provide |
TR Bu teknik inceleme, AWS Lambda hizmeti ile ilgili olarak güvenlik perspektifinden derinlemesine bir inceleme sunmaktadır.
EN This whitepaper presents a deep dive into the AWS Lambda service through a security lens.
Turkki | Englanti |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
hizmeti | service |
güvenlik | security |
TR 130+ kontrole dayalı derinlemesine bir website denetimi çalıştırın
EN Run in-depth website audit based on 130+ checks
Turkki | Englanti |
---|---|
website | website |
denetimi | audit |
çalıştırın | run |
TR Tamam, bu telefon şimdiden birkaç kere crack'lenmiş olabilir, ama biz termal yayıcıyı derinlemesine araştırma konusunda pek hevesliyiz. Bu S7'deki yeni şık teknoloji crack'lenebildiği kadar havalı mı? Bunu ancak teardown söyleyebilir.
EN Okay, this phone may have been cracked open a couple times already, but we're eager to investigate the mysterious thermal spreader ourselves. Will the fancy new tech in the S7 be as cool as it's cracked up to be? Only a teardown will tell.
Turkki | Englanti |
---|---|
telefon | phone |
şimdiden | already |
birkaç | couple |
termal | thermal |
s | s |
yeni | new |
teknoloji | tech |
havalı | cool |
Näytetään 50 / 50 käännöstä