EN Ahrefs is the only SEO tool I need. The user interface is foolproof, the data integrity is second to none, and the community support is unwavering.
EN Ahrefs is the only SEO tool I need. The user interface is foolproof, the data integrity is second to none, and the community support is unwavering.
TR Ahrefs, ihtiyacım olan tek SEO aracı. Kullanıcı arayüzü kusursuz, veri bütünlüğü benzersiz ve sarsılmaz bir topluluk desteği sunar.
Englanti | Turkki |
---|---|
need | ihtiyacı |
data | veri |
community | topluluk |
support | desteği |
seo | seo |
user | kullanıcı |
ahrefs | ahrefs |
and | ve |
second | bir |
integrity | bütünlüğü |
interface | arayüzü |
is | olan |
to | tek |
EN None of these books were very successful, so after the Anschluss and Kristallnacht events of 1938, Klautz announced that no more contracts would be made for the publication of books in the German language
TR Bu kitapların hiçbiri başarılı olmadı, bu yüzden 1938'deki Anschluss ve Kristallnacht olaylarından sonra, Klautz artık Alman dilindeki kitapların yayınlanması için sözleşmeler yapılmayacağını duyurdu
Englanti | Turkki |
---|---|
successful | başarılı |
in | deki |
these | bu |
so | bu yüzden |
of | in |
and | ve |
events | olayları |
books | kitaplar |
EN Discipline of target audience: --None-- Chemistry & Chemical Engineering Earth & Environmental Sciences Energy Health Professionals Mathematics & Computer Science Physics & Material Science Other
TR Hedef Kitlenin Disiplini: --Yok-- Kimya ve Kimya Mühendisliği Dünya ve Çevre Bilimleri Enerji Sağlık Uzmanları Matematik ve Bilgisayar Bilimleri Fizik ve Malzeme Bilimi Diğer
Englanti | Turkki |
---|---|
target | hedef |
engineering | mühendisliği |
earth | dünya |
energy | enerji |
health | sağlık |
professionals | uzmanlar |
mathematics | matematik |
computer | bilgisayar |
physics | fizik |
material | malzeme |
other | diğer |
sciences | bilimleri |
chemistry | kimya |
EN Region of target audience* --None-- Africa Asia Pacific Europe Latin America Middle East North America
TR Hedef Kitlenin Bölgesi* --Yok-- Afrika Asya Pasifik Avrupa Latin Amerika Türkiye, İran, Orta Doğu ve Orta Asya Kuzey Amerika
Englanti | Turkki |
---|---|
region | bölgesi |
target | hedef |
africa | afrika |
asia | asya |
pacific | pasifik |
europe | avrupa |
america | amerika |
middle | orta |
east | doğu |
north | kuzey |
latin | latin |
EN Galileo?s Dialogue, which presented the heliocentric Copernican system as superior to the Ptolemaic system in a none-too-subtle fashion was banned by the Catholic Church; Galileo was tried and convicted of heresy.
TR Güneş merkezli Kopernik sistemini Ptolemaik sistemden açık bir şekilde üstün gören Galileo?nun Diyalog'u Katolik Kilisesi tarafından yasaklanmış; Galileo yargılanmış ve sapkınlıktan suçlu bulunmuştu.
Englanti | Turkki |
---|---|
galileo | galileo |
system | sistemini |
superior | üstün |
by | tarafından |
and | ve |
the | şekilde |
a | bir |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
Englanti | Turkki |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN What's the catch? There is none. Simply download it free of charge and use it for as long as you want. This great free Office suite has impressed millions of people who now use it every day.
TR Karşılığında ne yapmanız mı gerekiyor? Hiçbir şey. Ücretsiz olarak indirin ve istediğiniz kadar kullanın. Bu harika ücretsiz ofis yazılım paketi, şimdi onu her gün kullanan milyonlarca insanı etkiledi.
Englanti | Turkki |
---|---|
download | indirin |
office | ofis |
people | insan |
you want | istediğiniz |
free | ücretsiz |
great | harika |
suite | paketi |
this | bu |
and | ve |
use | kullanın |
now | şimdi |
for | karşılığında |
of | her |
charge | kadar |
EN But none of them has a full base (even Googlebot needs time to find all backlinks)
TR Ancak hiçbirinin tam bir tabanı yok (Googlebot’un tüm bağlantıları bulmak için zamana ihtiyacı var)
Englanti | Turkki |
---|---|
base | tabanı |
full | tam |
needs | ihtiyacı |
even | bir |
of | in |
all | tüm |
but | ancak |
EN It is important to mention that none of the CAHPS templates are editable due to AHRQ policies
TR CAHPS şablonlarının hiçbirinin AHRQ politikaları gereğince düzenlenemeyeceğini belirtmek gerekir
Englanti | Turkki |
---|---|
policies | politikalar |
of | nın |
EN B2Broker is the first Prime Broker to provide aggregated liquidity on cryptocurrencies with its MarksMan aggregator. Cutting-edge technology that is second to none gives all our clients access to the best liquidity offering around.
TR B2Broker, MarksMan toplayıcısıyla kripto paralar için toplanmış likidite sunan ilk Prime Broker'dır. Son teknoloji sayesinde saniyeler içinde tüm müşterilerin en geniş likidite havuzuna erişimi sağlanır.
Englanti | Turkki |
---|---|
liquidity | likidite |
technology | teknoloji |
access | erişimi |
best | en |
broker | broker |
prime | prime |
clients | müşterilerin |
its | in |
offering | sunan |
first | ilk |
all | tüm |
EN The remainder of the seas was proclaimed to be free to all and belonging to none.
TR Denizin kalan kısmının herkese özgür olduğu ve kimseye ait olmadığı duyuruldu.
Englanti | Turkki |
---|---|
and | ve |
free | özgür |
to | herkese |
of | nın |
EN Information about media company owners and their shares can be found relatively easily in publicly accessible registries. However, when it came to finances, none of the media outlets responded to our questions...
TR Medya gruplarıyla ilgili bilgilere çoğu zaman ticaretsicil.gov.tr adresindeki Ticaret Sicil Gazetesi'nden ulaşılıyor. Arşiv, şirket isimlerine göre araştırmaya imkan tanıyor
Englanti | Turkki |
---|---|
information | bilgilere |
about | ilgili |
the | çoğu |
when | zaman |
media | medya |
company | şirket |
EN None of the Services are for the use of individuals younger than 13
TR Hizmetlerin hiçbiri 13 yaşından küçük kişilerin kullanımına yönelik değildir
Englanti | Turkki |
---|---|
services | hizmetlerin |
younger | küçük |
than | de |
the | değildir |
use | kullanım |
EN Discipline of target audience: --None-- Chemistry & Chemical Engineering Earth & Environmental Sciences Energy Health Professionals Mathematics & Computer Science Physics & Material Science Other
TR Hedef Kitlenin Disiplini: --Yok-- Kimya ve Kimya Mühendisliği Dünya ve Çevre Bilimleri Enerji Sağlık Uzmanları Matematik ve Bilgisayar Bilimleri Fizik ve Malzeme Bilimi Diğer
Englanti | Turkki |
---|---|
target | hedef |
engineering | mühendisliği |
earth | dünya |
energy | enerji |
health | sağlık |
professionals | uzmanlar |
mathematics | matematik |
computer | bilgisayar |
physics | fizik |
material | malzeme |
other | diğer |
sciences | bilimleri |
chemistry | kimya |
EN Region of target audience* --None-- Africa Asia Pacific Europe Latin America Middle East North America
TR Hedef Kitlenin Bölgesi* --Yok-- Afrika Asya Pasifik Avrupa Latin Amerika Türkiye, İran, Orta Doğu ve Orta Asya Kuzey Amerika
Englanti | Turkki |
---|---|
region | bölgesi |
target | hedef |
africa | afrika |
asia | asya |
pacific | pasifik |
europe | avrupa |
america | amerika |
middle | orta |
east | doğu |
north | kuzey |
latin | latin |
EN But none of them has a full base (even Googlebot needs time to find all backlinks)
TR Ancak hiçbirinin tam bir tabanı yok (Googlebot’un tüm bağlantıları bulmak için zamana ihtiyacı var)
Englanti | Turkki |
---|---|
base | tabanı |
full | tam |
needs | ihtiyacı |
even | bir |
of | in |
all | tüm |
but | ancak |
EN Our commitment to ensuring our solutions are second to none, guarantees cohesion, integration, speed and adaptability where it counts.
TR Çözümlerimizin rakipsiz olmasını sağlama taahhüdümüz, önemli olan yerlerde uyum, entegrasyon, hız ve uyarlanabilirliği garanti eder.
Englanti | Turkki |
---|---|
guarantees | garanti |
integration | entegrasyon |
speed | hız |
and | ve |
are | olan |
EN What's the catch? There is none. Simply download it free of charge and use it for as long as you want. This great free Office suite has impressed millions of people who now use it every day.
TR Karşılığında ne yapmanız mı gerekiyor? Hiçbir şey. Ücretsiz olarak indirin ve istediğiniz kadar kullanın. Bu harika ücretsiz ofis yazılım paketi, şimdi onu her gün kullanan milyonlarca insanı etkiledi.
Englanti | Turkki |
---|---|
download | indirin |
office | ofis |
people | insan |
you want | istediğiniz |
free | ücretsiz |
great | harika |
suite | paketi |
this | bu |
and | ve |
use | kullanın |
now | şimdi |
for | karşılığında |
of | her |
charge | kadar |
EN With the band we had several performances each week, or occasionally none
TR Orkestrayla bazen bir hafta içinde birkaç konserimiz olur ya da bazen kısa bir süre olmazdı… Şimdi hiç yok
Englanti | Turkki |
---|---|
several | bir |
week | hafta |
each | da |
EN Ms Leeb, what do you want to achieve with your work? My reports and features give a voice to people who would otherwise have none
TR Sayın Leeb, çalışmalarınızla ulaşmak istediğiniz hedef ne? Makale ve röportajlarım normalde sesi duyulmayan insanların sesi oluyor
Englanti | Turkki |
---|---|
you want | istediğiniz |
a | makale |
what | ne |
people | insanlar |
and | ve |
achieve | ulaşmak |
EN If you asked me about what idea Polish people have of the union, I’d answer: none
TR Polonyalıların Avrupa Birliği’ne ilişkin nasıl bir görüşe sahip oldukları sorusuna şu cevabı veririm: Hiç
Englanti | Turkki |
---|---|
answer | cevabı |
you | sahip |
the | nasıl |
EN The remainder of the seas was proclaimed to be free to all and belonging to none.
TR Denizin kalan kısmının herkese özgür olduğu ve kimseye ait olmadığı duyuruldu.
Englanti | Turkki |
---|---|
and | ve |
free | özgür |
to | herkese |
of | nın |
EN But to my surprise, none of it happened, all is very well constructed in a way that even a novice wouldn't have a problem understanding what they are looking at
TR Ancak sürpriz bir şekilde bunların hiçbiri olmadı, her şey bir aceminin bile neye baktığını anlamakta sorun yaşamayacağı şekilde çok iyi kurgulanmış
Englanti | Turkki |
---|---|
problem | sorun |
but | ancak |
even | bir |
that | şekilde |
to | bile |
EN None of the content may be downloaded, copied, reproduced, transmitted, stored, sold or distributed without the prior written consent of the copyright holder
TR İçeriğin hiçbiri telif hakkı sahibinin önceden yazılı izni olmadan indirilemez, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, iletilemez, saklanamaz, satılamaz veya dağıtılamaz
Englanti | Turkki |
---|---|
of | in |
consent | izni |
copyright | telif |
prior | önceden |
written | yazılı |
without | olmadan |
or | veya |
EN hmac-sha1, hmac-sha1-96, hmac-ripemd160, hmac-ripemd160@openssh.com, and none**
TR hmac-sha1, hmac-sha1-96, hmac-ripemd160, hmac-ripemd160@openssh.com ve none**
Englanti | Turkki |
---|---|
and | ve |
EN Note: Crypt and MAC method "none"
TR Bilginize: Crypt ve MAC yöntemi "none"
Englanti | Turkki |
---|---|
and | ve |
mac | mac |
method | yöntemi |
EN Once you have faced it, there will no fear and there will be none of the parents who left as “Technophobe”
TR Karşılaştığınız zaman, hiçbir korku olmayacak ve “Teknofobik” olarak kalan ebeveynlerin hiçbiri olmayacak.
EN It is important to mention that none of the CAHPS templates are editable due to AHRQ policies
TR CAHPS şablonlarının hiçbirinin AHRQ politikaları gereğince düzenlenemeyeceğini belirtmek gerekir
Englanti | Turkki |
---|---|
policies | politikalar |
of | nın |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
Englanti | Turkki |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
Englanti | Turkki |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
Englanti | Turkki |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
Englanti | Turkki |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
Englanti | Turkki |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
Englanti | Turkki |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
Englanti | Turkki |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
Englanti | Turkki |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
Englanti | Turkki |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
Englanti | Turkki |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN "Fish soup, crab cake, tuna steak (none of which I can pronounce in French but didn't matter because our waiter spoke at LEAST 5 languages) + wine...probably my favorite meal in Europe so far."
TR "Soğuk bir günde gelip balık çorbası için. Ya da istediğininizi yiyin için. Fiyatlar makul.mekan iyi."
Englanti | Turkki |
---|---|
in | da |
fish | balık |
at | iyi |
of | in |
because | için |
EN Serve: The Serve component runs containers as scalable services; it can scale up to thousands of container instances or scale down to none (called scaling to zero)
TR Hizmet: Hizmet (Serve) bileşeni, konteynerleri ölçeklenebilir hizmetler olarak çalıştırır; binlerce konteyner eşgörünümüne kadar veya sıfıra kadar ölçeklenebilir (sıfıra ölçekleme)
Englanti | Turkki |
---|---|
can | ne |
container | konteyner |
scalable | ölçeklenebilir |
serve | hizmet |
or | veya |
services | hizmetler |
EN B2Broker is the first Prime Broker to provide aggregated liquidity on cryptocurrencies with its MarksMan aggregator. Cutting-edge technology that is second to none gives all our clients access to the best liquidity offering around.
TR B2Broker, MarksMan toplayıcısıyla kripto paralar için toplanmış likidite sunan ilk Prime Broker'dır. Son teknoloji sayesinde saniyeler içinde tüm müşterilerin en geniş likidite havuzuna erişimi sağlanır.
Englanti | Turkki |
---|---|
liquidity | likidite |
technology | teknoloji |
access | erişimi |
best | en |
broker | broker |
prime | prime |
clients | müşterilerin |
its | in |
offering | sunan |
first | ilk |
all | tüm |
EN None of us have previously experienced a situation like the one we are currently going through
TR Hiçbirimiz daha önce şu anda yaşadığımız gibi bir durum yaşamadık
Englanti | Turkki |
---|---|
situation | durum |
previously | daha önce |
EN None of these formats are better or worse than others, they are just different and you might find yourself preferring some over others in different situations
TR Bu formatların hiçbiri diğerlerinden daha iyi veya daha kötü değildir, sadece farklıdırlar ve farklı durumlarda kendinizi bazılarını diğerlerine tercih ederken bulabilirsiniz
Englanti | Turkki |
---|---|
situations | durumlarda |
these | bu |
or | veya |
better | daha iyi |
different | farklı |
and | ve |
some | bazı |
EN Force text-transform to none on icons so that the icons do not show up as text.
TR Simgelerin metin olarak görünmemesi için metin dönüştürmeyi simgelerden kaldırma.
Englanti | Turkki |
---|---|
text | metin |
EN There were a couple of tools out there, but none of them met my standards and since I am a web designer I thought: why not do it myself and help others along the way? And..
TR İnternet üzerinde birkaç araç vardı ama hiçbiri bana gerekli olan özellikleri sağlamıyordu ve ben de web tasarımcısı olduğum için Neden kendime ve insanlara yardım etmek için bir araç yapmayayım ki? Ve..
Englanti | Turkki |
---|---|
web | web |
designer | tasarımcı |
help | yardım |
the | araç |
a | birkaç |
but | ama |
and | ve |
i | ben |
my | bana |
of | in |
why | neden |
EN None of the Services are intended for use by Minors
TR Hizmetlerin hiçbiri, Reşit Olmayan Bireylerin kullanımına yönelik değildir
Englanti | Turkki |
---|---|
services | hizmetlerin |
use | kullanım |
the | olmayan |
EN Whichever area of our business you’re getting messages from, we’ve made it easy for you to choose which ones you see – or choose to see none at all.
TR Hangi faaliyet alanımızdan e-posta alırsanız alın, yalnızca dilediğiniz e-postaları görmek veya hiçbirini görmemek arasında seçim yapmanızı kolay hale getiriyoruz.
Englanti | Turkki |
---|---|
business | faaliyet |
messages | e-posta |
easy | kolay |
or | veya |
choose | seçim |
which | hangi |
EN None of the Services are intended for use by Minors
TR Hizmetlerin hiçbiri, Reşit Olmayan Bireylerin kullanımına yönelik değildir
Englanti | Turkki |
---|---|
services | hizmetlerin |
use | kullanım |
the | olmayan |
EN Whichever area of our business you’re getting messages from, we’ve made it easy for you to choose which ones you see – or choose to see none at all.
TR Hangi faaliyet alanımızdan e-posta alırsanız alın, yalnızca dilediğiniz e-postaları görmek veya hiçbirini görmemek arasında seçim yapmanızı kolay hale getiriyoruz.
Englanti | Turkki |
---|---|
business | faaliyet |
messages | e-posta |
easy | kolay |
or | veya |
choose | seçim |
which | hangi |
EN None of the Services are intended for use by Minors
TR Hizmetlerin hiçbiri, Reşit Olmayan Bireylerin kullanımına yönelik değildir
Englanti | Turkki |
---|---|
services | hizmetlerin |
use | kullanım |
the | olmayan |
Näytetään 50 / 50 käännöstä