EN "One of the best parks in Dallas! Fantastic water/splash areas for the kids! Really cool climbing areas for the kids. Food Tricks are always a hit!!! (Con: street parking is limited)"
EN "One of the best parks in Dallas! Fantastic water/splash areas for the kids! Really cool climbing areas for the kids. Food Tricks are always a hit!!! (Con: street parking is limited)"
TR "Park şehir merkezi muhakkak görülmesi gereken yer."
Englanti | Turkki |
---|---|
parking | park |
EN 42 CSOs showed a remarkable variety in terms of thematic areas, which took support from BIRLIKTE: Local CSOs Institutional Support Program. 42 CSOs organized activities in 15 different areas in total.
TR BİRLİKTE: Yerel STÖ’ler için Kurumsal Destek Programı kapsamında destek alan 42 STÖ tematik alan dağılımları bakımından ise dikkat çekici bir çeşitlilik gösterdi. 42 STÖ toplam 15 farklı alanda faaliyet gösterdi.
Englanti | Turkki |
---|---|
support | destek |
local | yerel |
institutional | kurumsal |
in | da |
program | programı |
of | in |
which | e |
different | farklı |
total | toplam |
EN 14.5.1. Coverage of protected areas in relation to marine areas
TR 14.5.1. Deniz alanlarıyla ilgili olarak korunan alanların kapsamı
Englanti | Turkki |
---|---|
protected | korunan |
marine | deniz |
EN 29.8 per cent are covered by forest, 14.4 are settlement areas and only 2.3 are water areas
TR Ülke yüzölçümünün yüzde 29,8’i ormanlarla kaplı, yüzde 14,4’ü ise yerleşim yeri, Almanya’nın sadece yüzde 2,3’ü suyla kaplı
Englanti | Turkki |
---|---|
only | sadece |
per cent | yüzde |
EN "One of the best parks in Dallas! Fantastic water/splash areas for the kids! Really cool climbing areas for the kids. Food Tricks are always a hit!!! (Con: street parking is limited)"
TR "Park şehir merkezi muhakkak görülmesi gereken yer."
Englanti | Turkki |
---|---|
parking | park |
EN "One of the best parks in Dallas! Fantastic water/splash areas for the kids! Really cool climbing areas for the kids. Food Tricks are always a hit!!! (Con: street parking is limited)"
TR "Park şehir merkezi muhakkak görülmesi gereken yer."
Englanti | Turkki |
---|---|
parking | park |
EN "One of the best parks in Dallas! Fantastic water/splash areas for the kids! Really cool climbing areas for the kids. Food Tricks are always a hit!!! (Con: street parking is limited)"
TR "Park şehir merkezi muhakkak görülmesi gereken yer."
Englanti | Turkki |
---|---|
parking | park |
EN "One of the best parks in Dallas! Fantastic water/splash areas for the kids! Really cool climbing areas for the kids. Food Tricks are always a hit!!! (Con: street parking is limited)"
TR "Park şehir merkezi muhakkak görülmesi gereken yer."
Englanti | Turkki |
---|---|
parking | park |
EN "One of the best parks in Dallas! Fantastic water/splash areas for the kids! Really cool climbing areas for the kids. Food Tricks are always a hit!!! (Con: street parking is limited)"
TR "Park şehir merkezi muhakkak görülmesi gereken yer."
Englanti | Turkki |
---|---|
parking | park |
EN "One of the best parks in Dallas! Fantastic water/splash areas for the kids! Really cool climbing areas for the kids. Food Tricks are always a hit!!! (Con: street parking is limited)"
TR "Park şehir merkezi muhakkak görülmesi gereken yer."
Englanti | Turkki |
---|---|
parking | park |
EN "One of the best parks in Dallas! Fantastic water/splash areas for the kids! Really cool climbing areas for the kids. Food Tricks are always a hit!!! (Con: street parking is limited)"
TR "Park şehir merkezi muhakkak görülmesi gereken yer."
Englanti | Turkki |
---|---|
parking | park |
EN "One of the best parks in Dallas! Fantastic water/splash areas for the kids! Really cool climbing areas for the kids. Food Tricks are always a hit!!! (Con: street parking is limited)"
TR "Park şehir merkezi muhakkak görülmesi gereken yer."
Englanti | Turkki |
---|---|
parking | park |
EN "One of the best parks in Dallas! Fantastic water/splash areas for the kids! Really cool climbing areas for the kids. Food Tricks are always a hit!!! (Con: street parking is limited)"
TR "Park şehir merkezi muhakkak görülmesi gereken yer."
Englanti | Turkki |
---|---|
parking | park |
EN "One of the best parks in Dallas! Fantastic water/splash areas for the kids! Really cool climbing areas for the kids. Food Tricks are always a hit!!! (Con: street parking is limited)"
TR "Park şehir merkezi muhakkak görülmesi gereken yer."
Englanti | Turkki |
---|---|
parking | park |
EN "One of the best parks in Dallas! Fantastic water/splash areas for the kids! Really cool climbing areas for the kids. Food Tricks are always a hit!!! (Con: street parking is limited)"
TR "Park şehir merkezi muhakkak görülmesi gereken yer."
Englanti | Turkki |
---|---|
parking | park |
EN Our sustainability work and focus areas are defined by our Sustainability Forum, which comprises ten senior leaders from across Tetra Pak who represent a wide range of areas of responsibility
TR Sürdürülebilirlik çalışmalarımız ve odak alanlarımız, Tetra Pak'ın geniş bir yelpazedeki sorumluluk alanlarını temsil eden on üst düzey liderden oluşan Sürdürülebilirlik Forumumuz tarafından tanımlanmaktadır
Englanti | Turkki |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
focus | odak |
tetra | tetra |
pak | pak |
represent | temsil |
responsibility | sorumluluk |
wide | geniş |
ten | on |
and | ve |
areas | alanlarını |
by | tarafından |
a | bir |
EN Build technical knowledge on current industry topics: Knovel provides a wide range of essential technical information so that it is easier to develop knowledge in new areas
TR Güncel sektör konularında teknik bilgiler edinmek: Knovel yeni alanlardaki bilginin geliştirilmesini kolaylaştırmak için çok çeşitli temel teknik bilgiler sağlar
Englanti | Turkki |
---|---|
technical | teknik |
industry | sektör |
topics | konuları |
knovel | knovel |
provides | sağlar |
easier | kolaylaştırmak |
new | yeni |
information | bilgiler |
current | güncel |
of | in |
a | temel |
to | için |
EN “What I appreciate most about Semrush is that it covers all areas of search with its tools, so I can have a 360-degree view of my projects.”
TR Semrush ile ilgili en çok takdir ettiğim şey, araçlar ile birlikte arama alanlarının tümünü kapsıyor, bu sayede projelerim üzerinde 360-derecelik bir görüş elde ediyorum
Englanti | Turkki |
---|---|
semrush | semrush |
tools | araçlar |
search | arama |
areas | alanlarının |
view | görüş |
about | ilgili |
most | en |
a | bir |
EN Superior quality contentEvidence-based, peer-reviewed content developed by pharmacist editors with expertise in their therapeutic areas ensures superior quality.
TR Üstün kaliteli içeriklerKendi tedavi alanlarında uzman eczacı editörler tarafından geliştirilen kanıt tabanlı, hakem denetimli içerikler üstün bir kalite temin eder.
Englanti | Turkki |
---|---|
developed | geliştirilen |
editors | editörler |
superior | üstün |
based | tabanlı |
quality | kaliteli |
by | tarafından |
EN We can help funders to assess the effectiveness of the research projects they fund, find reviewers and identify trends across key research areas.
TR Finansörlerin, finansman sağladıkları araştırma projelerinin ne kadar etkili olduğunu değerlendirmesine, hakemler bulmasına ve önemli araştırma alanlarındaki eğilimleri belirlemesine yardımcı olabiliriz.
Englanti | Turkki |
---|---|
research | araştırma |
trends | eğilimleri |
key | önemli |
help | yardımcı |
can | ne |
across | de |
and | ve |
EN Analytical Services provide customised analyses and reports modelled around the specific areas of interest expressed by your institution including:
TR Analiz Hizmetleri, kuruluşunuz tarafından dile getirilen belirli ilgi alanlarının çevresinde modellenmiş kişiselleştirilmiş analizler ve raporlar sağlar:
Englanti | Turkki |
---|---|
services | hizmetleri |
provide | sağlar |
specific | belirli |
interest | ilgi |
around | çevresinde |
reports | raporlar |
by | tarafından |
and | ve |
EN At Elsevier, we deliver better drug information for all areas of healthcare
TR Elsevier olarak, sağlık sektörünün tüm alanlarına daha iyi ilaç bilgileri sağlarız
Englanti | Turkki |
---|---|
deliver | sağlar |
information | bilgileri |
healthcare | sağlık |
elsevier | elsevier |
drug | ilaç |
all | tüm |
better | daha iyi |
of | olarak |
EN Superior drug data for all areas of healthcare
TR Sağlık sektörünün her alanı için üstün ilaç verileri
Englanti | Turkki |
---|---|
data | verileri |
areas | alan |
healthcare | sağlık |
superior | üstün |
drug | ilaç |
for | için |
EN Evidence-based, peer-reviewed content by PharmDs with expertise in their specific therapeutic areas
TR Belirli tedavi alanlarında uzmanlığa sahip eczacılar tarafından sağlanan kanıt tabanlı, hakem denetimli içerikler
Englanti | Turkki |
---|---|
specific | belirli |
their | sahip |
evidence | kanıt |
based | tabanlı |
by | tarafından |
EN This is one of the first two residential areas
TR Burası ilk iki yerleşim alanından biridir
Englanti | Turkki |
---|---|
areas | alan |
is one | biridir |
first | ilk |
EN Ahrefs' Rank Tracker charts your data against up to ten competitors and automatically reports on three key areas:
TR Ahrefs’in Sıra İzleyicisi, verilerinizi en fazla on rakip ile karşılaştırır ve otomatik olarak üç temel alanda rapor hazırlar:
Englanti | Turkki |
---|---|
rank | sıra |
ten | on |
reports | rapor |
your data | verilerinizi |
competitors | rakip |
against | karşı |
key | temel |
automatically | otomatik olarak |
and | ve |
EN Google Search Console is a must-have tool for any website owner who cares about their performance in the search results. But its functionality is lacking in some areas. That's where Ahrefs Webmaster Tools comes in handy.
TR Google Arama Konsolu, arama sonucu performanslarını önemseyen bir web sitesi sahibi için sahip olunması gereken bir araçtır. Ancak bazı alanlarda pek işlevsel değildir. Ahrefs Webmaster Tools, işte burada devreye girer.
Englanti | Turkki |
---|---|
console | konsolu |
must | gereken |
webmaster | webmaster |
tool | araç |
some | bazı |
ahrefs | ahrefs |
its | in |
owner | sahibi |
the | burada |
but | ancak |
their | de |
search | arama |
a | bir |
for | için |
EN Build a PPC campaign from scratch: create your ads, structure your Google Ads keyword list and compare the CPC across different areas
TR Sıfırdan başlayıp bir PPC kampanyası inşa edin: Reklamlarınızı oluşturun, Google Ads anahtar kelime listenizi yapılandırın ve farklı bölgelerden CPCler ile karşılaştırın
Englanti | Turkki |
---|---|
ppc | ppc |
structure | yapı |
compare | karşılaştırın |
from scratch | sıfırdan |
campaign | kampanyası |
create | oluşturun |
across | in |
ads | ads |
and | ve |
different | farklı |
EN After the Kashmir earthquake we built 15 community centers with special areas for women and children, and we built 78 temporary schools and 100 tent classes for 2000 children to avoid training breaks.
TR Keşmir Depremi sonrasında kadınlar ve çocuklar için özel alanlar içeren 15 toplum merkezi kurduk ve eğitime ara verilmemesi için 78 geçici okul ve 2000 çocuk için 100 çadır sınıf inşa ettik.
Englanti | Turkki |
---|---|
community | toplum |
areas | alanlar |
women | kadınlar |
temporary | geçici |
schools | okul |
tent | çadır |
built | inşa |
and | ve |
children | çocuklar |
the | özel |
EN By means of delivering disaster-risk trainings, we aim to increase disaster awareness in high-risk areas and minimize the risks.
TR Afet riski yüksek bölgelerde yerel halka afet riski eğitimleri vererek afet bilincini yükseltmeyi ve olası kriz durumunda riskleri minimum düzeye indirmeyi hedefliyoruz.
Englanti | Turkki |
---|---|
disaster | afet |
high | yüksek |
to | e |
and | ve |
risk | riski |
risks | riskleri |
EN We delivered community-based health and hygiene trainings in disaster areas where access to clean water and insufficient sewage infrastructure are serious risks
TR Temiz su kaynaklarına erişim ve kanalizasyon sistemi eksikliğinin ciddi risk oluşturduğu afet bölgesinde toplum temelli sağlık ve hijyen eğitimleri gerçekleştirdik
Englanti | Turkki |
---|---|
health | sağlık |
hygiene | hijyen |
disaster | afet |
access | erişim |
clean | temiz |
water | su |
serious | ciddi |
risks | risk |
community | toplum |
based | temelli |
and | ve |
to | e |
EN We work in crises areas to reduce health-related risks and provide access to clean water and hygiene products.
TR İnsani kriz durumunda temel ihtiyaçların giderilmesi amacıyla beslenme ve barınma, ısınma ve hijyen ihtiyaçlarını karşılayacak malzemelerin dağıtımını yapıyoruz.
Englanti | Turkki |
---|---|
hygiene | hijyen |
in | da |
and | ve |
EN We have developed the conditions of refugee camps by supplying wooden parquet and isolation carpets. We provided access to clean water by installing shower units, toilets, faucets and laundry areas.
TR Mülteci kamplarındaki barınma koşullarını ahşap parke ve izolasyon halıları tedarik ederek geliştirdik. Duş üniteleri, tuvalet, musluk ve çamaşır yıkama alanları tesisler ederek temiz suya erişim sağladık.
Englanti | Turkki |
---|---|
refugee | mülteci |
wooden | ahşap |
and | ve |
access | erişim |
water | suya |
areas | alanları |
clean | temiz |
the | ederek |
EN In this process, we provided training and mentoring support to many institutions in many areas including Protection, Child Protection, Child Safeguarding, Core Humanitarian Standards and Basic Project Cycle Management.
TR Bu süreçte çok sayıda kuruma başta Koruma, Çocuk Koruma, Çocuk Güvenliği, Temel İnsani Yardım Standartları, Temel Proje Döngüsü Yönetimi olmak üzere birçok alanda eğitim ve mentörlük desteği sağladık.
Englanti | Turkki |
---|---|
process | süreç |
training | eğitim |
project | proje |
management | yönetimi |
in | da |
protection | koruma |
this | bu |
and | ve |
standards | standartları |
basic | temel |
support | desteği |
cycle | döngüsü |
EN We provided 269 temporary animal shelters in collaboration with the Provincial Directorates of Agriculture to 244 families whose barns were damaged in the rural areas of Elazığ and Malatya.
TR Elazığ ve Malatya’nın kırsal bölgelerinde ahırları zarar görmüş 244 aileye Tarım İl Müdürlükleri ile işbirliği içinde 269 geçici hayvan barınağı sağladık.
Englanti | Turkki |
---|---|
temporary | geçici |
animal | hayvan |
collaboration | işbirliği |
agriculture | tarım |
rural | kırsal |
and | ve |
in | içinde |
with | ile |
EN In all areas that we are active in the scope of our child protection program, we aim at decreasing and removing risks that children might be faced with
TR Çocuk koruma programımız kapsamında çalıştığımız tüm alanlarda, çocukların karşılaşabileceği riskleri azaltmayı ve ortadan kaldırmayı hedefliyoruz
Englanti | Turkki |
---|---|
of | ın |
protection | koruma |
risks | riskleri |
children | çocukların |
all | tüm |
program | programı |
at | nda |
and | ve |
scope | kapsamında |
EN We run field operations in seasonal agriculture areas where children have to live in disaster conditions, organizing activities that will contribute to their education.
TR Mevsimlik tarım alanlarında afet koşullarında yaşamak zorunda kalan çocuklar için mevsimlik gezici tarım sahalarında ve Hayata Destek Evlerimizde eğitimlerine destek olacak etkinlikler düzenliyoruz.
Englanti | Turkki |
---|---|
seasonal | mevsimlik |
agriculture | tarım |
disaster | afet |
activities | etkinlikler |
have to | zorunda |
children | çocuklar |
their | ve |
that | hayata |
will | olacak |
conditions | koşullar |
have | ya |
to | için |
EN However, the inadequacy of pasture areas, meat and milk, and the high prices of input products at low prices have led to a decrease in the number of animals.
TR Ancak, mera alanlarının yetersizliği, et ve sütHayvancılık ürünlerinin düşük fiyatlarla alıcı bulması ve girdi fiyatlarının yüksekliği hayvan mevcudunun yıllar itibariyle azalmasına sebep olmuştur.
Englanti | Turkki |
---|---|
meat | et |
and | ve |
input | girdi |
low | düşük |
animals | hayvan |
products | ürünlerinin |
to | alıcı |
prices | fiyatları |
the | ancak |
of | nın |
EN Projects are already making headway in the areas of insurance, property, financial services, legal and crowdfunding.
TR Projeler halihazırda sigorta, mülk, finansal hizmetler, hukuk ve topluluktan fon toplama alanlarında gelişmeler kaydetmektedir.
Englanti | Turkki |
---|---|
projects | projeler |
insurance | sigorta |
property | mülk |
financial | finansal |
services | hizmetler |
legal | hukuk |
and | ve |
the | halihazırda |
EN Lounges also offer many comfort facilities such as resting areas and charging ports.
TR Lounge'larda ayrıca dinlenme alanları ve şarj noktaları gibi konfor olanakları da mevcuttur.
Englanti | Turkki |
---|---|
comfort | konfor |
charging | şarj |
areas | alanları |
and | ve |
as | gibi |
EN Restoration and preservation of water cycle related High Conservation Value areas
TR Su döngüsü ile ilgili Yüksek Koruma Değeri olan alanların restorasyonu ve korunması
Englanti | Turkki |
---|---|
water | su |
related | ilgili |
high | yüksek |
conservation | koruma |
value | değeri |
and | ve |
of | ile |
cycle | döngüsü |
EN "Fantastic park for walking your dog! You can walk for an hour or more on the off-leash paths from end to end. Plenty of swimming areas for your dog to cool down in the summer. We love it here!"
TR "I Amsterdam yazısını kaldırmasalar daha çok sevecektim"
Englanti | Turkki |
---|---|
summer | yaz |
EN "The hill of Montjuïc offers a variety of areas to explore, including parks, gardens and a historic castle. It's also the destination of two cable cars - the perfect attraction for families with kids."
TR "Inanilmaz bir barselona sehir manzarasi ve deniz manzarasi. Biraz ruzgarliydu kaleyi dolasmak ama sakin huzurlu bi ortami vae. Bahceleri cok guzel"
Englanti | Turkki |
---|---|
and | ve |
a | bir |
EN "Santa Monica state beach is just beautiful! its best when you go with the crowds! and i like to ride one of those roller coaster near there haha its nice and i like the views and areas around too!^^"
TR "10 numara bir plaj..lunapark..sahil..Deniz. .Kum. Güneş. .Tüm sporları yapabilme imkanı. Gece Venedik plajında eğlence sonuç olarak harika bir yer"
Englanti | Turkki |
---|---|
beach | plaj |
there | ne |
beautiful | harika |
to | tüm |
of | yer |
EN Our Eco-Meet program focuses on four areas: accommodations, cuisine, service and programming
TR Çevreci programımız dört alan üzerinde yoğunlaşır: konaklamalar, mutfak, hizmet ve programlama
Englanti | Turkki |
---|---|
cuisine | mutfak |
service | hizmet |
programming | programlama |
program | programı |
and | ve |
on | üzerinde |
four | dört |
EN Having touched the lives of hundreds of thousands of people with works in areas including human rights, gender equality, sexual and reproductive health and rights and continuing to work for women, girls and the most vul...
TR İnsan hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve hakları gibi pek çok alanda bugüne dek yüz binlerce insanın hayatına dokunan ve kimseyi geride bırakmadan kadınların, kız çocuklarının ve en...
Englanti | Turkki |
---|---|
girls | kız |
human | insan |
rights | hakları |
most | en |
gender | cinsiyet |
sexual | cinsel |
and | ve |
women | kadınlar |
the | gibi |
health | sağlığı |
to | e |
EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community
TR Bu projede temel amacımız, kırsalda yaşayan mülteci nüfusun yaşam standartlarını yükseltmek, hak ve hizmetlere erişimlerini sağlayarak topluma etkin katılımlarını desteklemek
Englanti | Turkki |
---|---|
project | projede |
of | ın |
refugees | mülteci |
active | etkin |
supporting | desteklemek |
services | hizmetlere |
and | ve |
living | yaşam |
standards | standartları |
EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community
TR Bu projede temel amacımız, kırsalda yaşayan mülteci nüfusun yaşam standartlarını yükseltmek, hak ve hizmetlere erişimlerini sağlayarak topluma etkin katılımlarını desteklemek
Englanti | Turkki |
---|---|
project | projede |
of | ın |
refugees | mülteci |
active | etkin |
supporting | desteklemek |
services | hizmetlere |
and | ve |
living | yaşam |
standards | standartları |
EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community.
TR Hayata Destek çalışanları olarak bu süreçte birçok zorlukla karşılaştık; mültecilerin karşı karşıya kaldığı sorunlarla ilgili çözüm yolları bulmaya çalıştık.
Englanti | Turkki |
---|---|
refugees | mültecilerin |
and | bir |
their | bu |
services | destek |
to | karşı |
the | olarak |
EN Consulting services in the areas of user requirements, SEO, accessibility, performance, security, GDPR (KVKK in Turkey)
TR Kullanıcı gereksinimleri, SEO, erişilebilirlik, performans, güvenlik, KVKK alanlarında danışmanlık hizmetleri
Englanti | Turkki |
---|---|
requirements | gereksinimleri |
seo | seo |
accessibility | erişilebilirlik |
security | güvenlik |
user | kullanıcı |
consulting | danışmanlık |
services | hizmetleri |
performance | performans |
Näytetään 50 / 50 käännöstä