TR Gerçek zamana dayalı ölçümlerle içeriğinizi denetleyin ve geliştirin
"gerçek zamana dayalı" en Turco se puede traducir en las siguientes palabras / frases en Inglés:
TR Gerçek zamana dayalı ölçümlerle içeriğinizi denetleyin ve geliştirin
EN Audit and improve your content based on real-time metrics
Turco | Inglés |
---|---|
gerçek | real |
içeriğinizi | your content |
ve | and |
geliştirin | improve |
TR Gerçek zamana dayalı ölçümlerle içeriğinizi denetleyin ve geliştirin
EN Audit and improve your content based on real-time metrics
Turco | Inglés |
---|---|
gerçek | real |
içeriğinizi | your content |
ve | and |
geliştirin | improve |
TR Gerçek zamana dayalı ölçümlerle içeriğinizi denetleyin ve geliştirin
EN Audit and improve your content based on real-time metrics
Turco | Inglés |
---|---|
gerçek | real |
içeriğinizi | your content |
ve | and |
geliştirin | improve |
TR Gerçek zamana dayalı ölçümlerle içeriğinizi denetleyin ve geliştirin
EN Audit and improve your content based on real-time metrics
Turco | Inglés |
---|---|
gerçek | real |
içeriğinizi | your content |
ve | and |
geliştirin | improve |
TR Gerçek zamana dayalı ölçümlerle içeriğinizi denetleyin ve geliştirin
EN Audit and improve your content based on real-time metrics
Turco | Inglés |
---|---|
gerçek | real |
içeriğinizi | your content |
ve | and |
geliştirin | improve |
TR Gerçek zamana dayalı ölçümlerle içeriğinizi denetleyin ve geliştirin
EN Audit and improve your content based on real-time metrics
Turco | Inglés |
---|---|
gerçek | real |
içeriğinizi | your content |
ve | and |
geliştirin | improve |
TR * Tüm resimler sadece referans içindir; gerçek spesifikasyon ve görünüm gerçek ürüne dayalı.
EN * All images are for reference only; actual specification and appearance are based on the real product.
Turco | Inglés |
---|---|
tüm | all |
resimler | images |
referans | reference |
TR Veli Toplantısı Davetiyesini istediğiniz zamana, yere ve konuya göre özelleştirebilir, PDF olarak çıktısını alarak ya da e-mail yoluyla istediğiniz kişilerle paylaşabilirsiniz.
EN A single page business plan is just as it sounds: a summary of business objectives displayed on a single page.
TR Ancak hiçbirinin tam bir tabanı yok (Googlebot’un tüm bağlantıları bulmak için zamana ihtiyacı var)
EN But none of them has a full base (even Googlebot needs time to find all backlinks)
Turco | Inglés |
---|---|
tabanı | base |
TR Bir logo ve site ikonu oluşturmak birkaç dakikadan fazla sürmez. Bir tasarımcının aynı görevi tamamlamak için ne kadar zamana ihtiyacı olacağını düşünün!
EN Creating a logo and website icon won’t take you longer than a few minutes. Imagine how long a designer would need to complete the same task!
Turco | Inglés |
---|---|
site | website |
tamamlamak | complete |
ihtiyacı | need |
TR Kendinize ayıracağınız önemli bir zamana hazır mısınız? Tropik bir adanın bakir kumlu plajlarında günlerinizi güneş altında geçirmeyi seçin
EN Ready to indulge in major me-time? Choose to spend your days in the sun on the pristine sandy beaches of a tropical isle
Turco | Inglés |
---|---|
önemli | major |
hazır | ready |
kumlu | sandy |
güneş | sun |
seçin | choose |
TR Global Hava Taşımacılığı çözümlerimiz ile, acil veya zamana duyarlı kargolarınızın taşınması maliyetini azaltın. Maersk Air hakkında daha fazla bilgi edinin.
EN Reduce the cost of transporting your urgent or time critical cargo with our Global Air Freight solutions. Learn more about Maersk Air.
Turco | Inglés |
---|---|
global | global |
acil | urgent |
veya | or |
maliyetini | cost |
maersk | maersk |
bilgi | learn |
TR Başarısız olmaktan korktum ve bu yüzden, gönülsüzce kendime, tüm bunları bir gün gerçekten yapacağım zamana “hazırlık” yaptığımı söyleyerek, etkinlik hakkında bilgi tüketmeye başvurdum.
EN I was scared of failing and so I resorted to just consuming information about the activity, half-heartedly telling myself that I was doing that “in preparation” for when I would actually do all of these things one day.
Turco | Inglés |
---|---|
gün | day |
gerçekten | actually |
etkinlik | activity |
yüzden | so |
TR "Şu zamana kadar kullandığım en rahat ve en çok özelliğe sahip kulaklık"
EN ?This is the most comfortable and fully featured headset I've used?
Turco | Inglés |
---|---|
rahat | comfortable |
ve | and |
kulaklık | headset |
TR Her kuruluş kapsamlı bir test yapmak için gereken zamana veya kaynaklara sahip olmayabilir
EN Not every organization has the time or resources to conduct thorough testing
Turco | Inglés |
---|---|
kuruluş | organization |
test | testing |
veya | or |
kaynaklara | resources |
sahip | has |
TR Hava Taşımacılığı, acil veya zamana duyarlı zorlu lojistik görevlerin toplam lojistik maliyetini azaltabilir
EN Air Freight can reduce the total logistics cost for urgent or time-critical logistical challenges
Turco | Inglés |
---|---|
acil | urgent |
veya | or |
lojistik | logistics |
toplam | total |
maliyetini | cost |
TR Global Hava Taşımacılığı çözümlerimiz ile, acil veya zamana duyarlı kargolarınızın taşınması maliyetini azaltın.
EN Reduce the cost of transporting your urgent or time critical cargo with our Global Air Freight solutions.
Turco | Inglés |
---|---|
global | global |
acil | urgent |
veya | or |
maliyetini | cost |
TR Kendinize ayıracağınız önemli bir zamana hazır mısınız? Tropik bir adanın bakir kumlu plajlarında günlerinizi güneş altında geçirmeyi seçin
EN Ready to indulge in major me-time? Choose to spend your days in the sun on the pristine sandy beaches of a tropical isle
Turco | Inglés |
---|---|
önemli | major |
hazır | ready |
kumlu | sandy |
güneş | sun |
seçin | choose |
TR Kendinize ayıracağınız önemli bir zamana hazır mısınız? Tropik bir adanın bakir kumlu plajlarında günlerinizi güneş altında geçirmeyi seçin
EN Ready to indulge in major me-time? Choose to spend your days in the sun on the pristine sandy beaches of a tropical isle
Turco | Inglés |
---|---|
önemli | major |
hazır | ready |
kumlu | sandy |
güneş | sun |
seçin | choose |
TR Anılarınızın zamana yenik düşmesine izin vermeyin
EN Don't let your memories fade in time
TR Ancak hiçbirinin tam bir tabanı yok (Googlebot’un tüm bağlantıları bulmak için zamana ihtiyacı var)
EN But none of them has a full base (even Googlebot needs time to find all backlinks)
Turco | Inglés |
---|---|
tabanı | base |
TR Kendinize ayıracağınız önemli bir zamana hazır mısınız? Tropik bir adanın bakir kumlu plajlarında günlerinizi güneş altında geçirmeyi seçin
EN Ready to indulge in major me-time? Choose to spend your days in the sun on the pristine sandy beaches of a tropical isle
Turco | Inglés |
---|---|
önemli | major |
hazır | ready |
kumlu | sandy |
güneş | sun |
seçin | choose |
TR Kendinize ayıracağınız önemli bir zamana hazır mısınız? Tropik bir adanın bakir kumlu plajlarında günlerinizi güneş altında geçirmeyi seçin
EN Ready to indulge in major me-time? Choose to spend your days in the sun on the pristine sandy beaches of a tropical isle
Turco | Inglés |
---|---|
önemli | major |
hazır | ready |
kumlu | sandy |
güneş | sun |
seçin | choose |
TR Kendinize ayıracağınız önemli bir zamana hazır mısınız? Tropik bir adanın bakir kumlu plajlarında günlerinizi güneş altında geçirmeyi seçin
EN Ready to indulge in major me-time? Choose to spend your days in the sun on the pristine sandy beaches of a tropical isle
Turco | Inglés |
---|---|
önemli | major |
hazır | ready |
kumlu | sandy |
güneş | sun |
seçin | choose |
TR Kendinize ayıracağınız önemli bir zamana hazır mısınız? Tropik bir adanın bakir kumlu plajlarında günlerinizi güneş altında geçirmeyi seçin
EN Ready to indulge in major me-time? Choose to spend your days in the sun on the pristine sandy beaches of a tropical isle
Turco | Inglés |
---|---|
önemli | major |
hazır | ready |
kumlu | sandy |
güneş | sun |
seçin | choose |
TR Kendinize ayıracağınız önemli bir zamana hazır mısınız? Tropik bir adanın bakir kumlu plajlarında günlerinizi güneş altında geçirmeyi seçin
EN Ready to indulge in major me-time? Choose to spend your days in the sun on the pristine sandy beaches of a tropical isle
Turco | Inglés |
---|---|
önemli | major |
hazır | ready |
kumlu | sandy |
güneş | sun |
seçin | choose |
TR Kendinize ayıracağınız önemli bir zamana hazır mısınız? Tropik bir adanın bakir kumlu plajlarında günlerinizi güneş altında geçirmeyi seçin
EN Ready to indulge in major me-time? Choose to spend your days in the sun on the pristine sandy beaches of a tropical isle
Turco | Inglés |
---|---|
önemli | major |
hazır | ready |
kumlu | sandy |
güneş | sun |
seçin | choose |
TR Kendinize ayıracağınız önemli bir zamana hazır mısınız? Tropik bir adanın bakir kumlu plajlarında günlerinizi güneş altında geçirmeyi seçin
EN Ready to indulge in major me-time? Choose to spend your days in the sun on the pristine sandy beaches of a tropical isle
Turco | Inglés |
---|---|
önemli | major |
hazır | ready |
kumlu | sandy |
güneş | sun |
seçin | choose |
TR Kendinize ayıracağınız önemli bir zamana hazır mısınız? Tropik bir adanın bakir kumlu plajlarında günlerinizi güneş altında geçirmeyi seçin
EN Ready to indulge in major me-time? Choose to spend your days in the sun on the pristine sandy beaches of a tropical isle
Turco | Inglés |
---|---|
önemli | major |
hazır | ready |
kumlu | sandy |
güneş | sun |
seçin | choose |
TR Kendinize ayıracağınız önemli bir zamana hazır mısınız? Tropik bir adanın bakir kumlu plajlarında günlerinizi güneş altında geçirmeyi seçin
EN Ready to indulge in major me-time? Choose to spend your days in the sun on the pristine sandy beaches of a tropical isle
Turco | Inglés |
---|---|
önemli | major |
hazır | ready |
kumlu | sandy |
güneş | sun |
seçin | choose |
TR Kendinize ayıracağınız önemli bir zamana hazır mısınız? Tropik bir adanın bakir kumlu plajlarında günlerinizi güneş altında geçirmeyi seçin
EN Ready to indulge in major me-time? Choose to spend your days in the sun on the pristine sandy beaches of a tropical isle
Turco | Inglés |
---|---|
önemli | major |
hazır | ready |
kumlu | sandy |
güneş | sun |
seçin | choose |
TR Kendinize ayıracağınız önemli bir zamana hazır mısınız? Tropik bir adanın bakir kumlu plajlarında günlerinizi güneş altında geçirmeyi seçin
EN Ready to indulge in major me-time? Choose to spend your days in the sun on the pristine sandy beaches of a tropical isle
Turco | Inglés |
---|---|
önemli | major |
hazır | ready |
kumlu | sandy |
güneş | sun |
seçin | choose |
TR Bir logo ve site ikonu oluşturmak birkaç dakikadan fazla sürmez. Bir tasarımcının aynı görevi tamamlamak için ne kadar zamana ihtiyacı olacağını düşünün!
EN Creating a logo and website icon won’t take you longer than a few minutes. Imagine how long a designer would need to complete the same task!
Turco | Inglés |
---|---|
site | website |
tamamlamak | complete |
ihtiyacı | need |
TR Zaman çizelgesindeki son atom sembolü tıklandığında, son atom santrali kapanıyor, rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerjiler, kapasiteleri o zamana kadar çoktan üstlenmiş oluyor.
EN A click on the timeline’s last atomic symbol indicates the shutdown of the last nuclear power station, by which time the renewables, such as wind and solar energy, will have long since reached previous capacity levels.
Turco | Inglés |
---|---|
zaman | time |
son | last |
rüzgar | wind |
güneş | solar |
TR Seçilen kadın ve erkek elemanlar, kendi ülkelerinde gördükleri lisan ve entegrasyon kurslarıyla Almanya’da geçirecekleri zamana hazırlanıyorlar
EN Before leaving their home countries, successful applicants are given language and integration courses to prepare them for their time in Germany
Turco | Inglés |
---|---|
entegrasyon | integration |
TR Okulun açılışı, popülistlerin siyaset ve medya içindeki kendini beğenmiş bir elit tabaka karşısında vatandaşların sözde acizliği hakkında şikayetçi oldukları bir zamana denk geliyor
EN The opening comes at a time when populists are bemoaning the supposed powerlessness of citizens in face of an arrogant elite in politics and the media
Turco | Inglés |
---|---|
siyaset | politics |
vatandaşların | citizens |
TR Çünkü bu zamana kadar akıl sağlığı geri dönecektir
EN For by this time sanity will have returned
Turco | Inglés |
---|---|
bu | this |
TR Bir Shopify satıcısıysanız bu tarih Pinterest uygulamasını entegre ettiğiniz zamana göre değişir.
EN If you’re a Shopify merchant, it depends on when you integrated the Pinterest app.
TR Gerçek satın alma maliyetini doğru olarak takip eder ve ilaç fiyatı şeffaflığı, fiyat belirlenmesi, masrafların kısılması ve bilgiye dayalı analiz konularında destek sağlar.
EN Accurately tracks true acquisition cost and assists with drug price transparency, price setting, cost containment and insightful analysis.
Turco | Inglés |
---|---|
maliyetini | cost |
ilaç | drug |
şeffaflığı | transparency |
fiyat | price |
analiz | analysis |
TR Üreticileri, üretimde saniyelerden tasarruf etmek, kusurları azaltmak ve daha güvenli çalışmak için ihtiyaç duydukları gerçek zamanlı, bilgiye dayalı zekaya bağlayarak, başarılı olmalarına yardımcı oluyoruz.
EN Ensuring the right patient receives the right care at the right time is critical. Empower your care team with a performance edge by connecting them to patient data, clinicians and providers in real time — and elevate the quality of overall care.
TR Gerçek satın alma maliyetini doğru olarak takip eder ve ilaç fiyatı şeffaflığı, fiyat belirlenmesi, masrafların kısılması ve bilgiye dayalı analiz konularında destek sağlar.
EN Accurately tracks true acquisition cost and assists with drug price transparency, price setting, cost containment and insightful analysis.
Turco | Inglés |
---|---|
maliyetini | cost |
ilaç | drug |
şeffaflığı | transparency |
fiyat | price |
analiz | analysis |
TR Üreticileri, üretimde saniyelerden tasarruf etmek, kusurları azaltmak ve daha güvenli çalışmak için ihtiyaç duydukları gerçek zamanlı, bilgiye dayalı zekaya bağlayarak, başarılı olmalarına yardımcı oluyoruz.
EN Ensuring the right patient receives the right care at the right time is critical. Empower your care team with a performance edge by connecting them to patient data, clinicians and providers in real time — and elevate the quality of overall care.
TR Sanal gerçeklik (VR) 2 boyutlu bir tasarımı etkileşimli ve büyüleyici bir dijital modele dönüştürerek gerçek dünyanın yerine simülasyona dayalı bir dünya yaratır.
EN Virtual reality (VR) replaces the real world with a simulated one in 3D, transforming a 2D design into an interactive, immersive digital model.
Turco | Inglés |
---|---|
gerçeklik | reality |
etkileşimli | interactive |
gerçek | real |
TR Sanal gerçeklik (VR) 2 boyutlu bir tasarımı etkileşimli ve büyüleyici bir dijital modele dönüştürerek gerçek dünyanın yerine simülasyona dayalı bir dünya yaratır.
EN Virtual reality (VR) replaces the real world with a simulated one in 3D, transforming a 2D design into an interactive, immersive digital model.
Turco | Inglés |
---|---|
gerçeklik | reality |
etkileşimli | interactive |
gerçek | real |
TR Sanal gerçeklik (VR) 2 boyutlu bir tasarımı etkileşimli ve büyüleyici bir dijital modele dönüştürerek gerçek dünyanın yerine simülasyona dayalı bir dünya yaratır.
EN Virtual reality (VR) replaces the real world with a simulated one in 3D, transforming a 2D design into an interactive, immersive digital model.
Turco | Inglés |
---|---|
gerçeklik | reality |
etkileşimli | interactive |
gerçek | real |
TR Sanal gerçeklik (VR) 2 boyutlu bir tasarımı etkileşimli ve büyüleyici bir dijital modele dönüştürerek gerçek dünyanın yerine simülasyona dayalı bir dünya yaratır.
EN Virtual reality (VR) replaces the real world with a simulated one in 3D, transforming a 2D design into an interactive, immersive digital model.
Turco | Inglés |
---|---|
gerçeklik | reality |
etkileşimli | interactive |
gerçek | real |
TR Sanal gerçeklik (VR) 2 boyutlu bir tasarımı etkileşimli ve büyüleyici bir dijital modele dönüştürerek gerçek dünyanın yerine simülasyona dayalı bir dünya yaratır.
EN Virtual reality (VR) replaces the real world with a simulated one in 3D, transforming a 2D design into an interactive, immersive digital model.
Turco | Inglés |
---|---|
gerçeklik | reality |
etkileşimli | interactive |
gerçek | real |
TR Sanal gerçeklik (VR) 2 boyutlu bir tasarımı etkileşimli ve büyüleyici bir dijital modele dönüştürerek gerçek dünyanın yerine simülasyona dayalı bir dünya yaratır.
EN Virtual reality (VR) replaces the real world with a simulated one in 3D, transforming a 2D design into an interactive, immersive digital model.
Turco | Inglés |
---|---|
gerçeklik | reality |
etkileşimli | interactive |
gerçek | real |
TR Sanal gerçeklik (VR) 2 boyutlu bir tasarımı etkileşimli ve büyüleyici bir dijital modele dönüştürerek gerçek dünyanın yerine simülasyona dayalı bir dünya yaratır.
EN Virtual reality (VR) replaces the real world with a simulated one in 3D, transforming a 2D design into an interactive, immersive digital model.
Turco | Inglés |
---|---|
gerçeklik | reality |
etkileşimli | interactive |
gerçek | real |
TR Sanal gerçeklik (VR) 2 boyutlu bir tasarımı etkileşimli ve büyüleyici bir dijital modele dönüştürerek gerçek dünyanın yerine simülasyona dayalı bir dünya yaratır.
EN Virtual reality (VR) replaces the real world with a simulated one in 3D, transforming a 2D design into an interactive, immersive digital model.
Turco | Inglés |
---|---|
gerçeklik | reality |
etkileşimli | interactive |
gerçek | real |
Mostrando 50 de 50 traducciones