EN We take pride in creating authentic experiences that connect our guests to each unique community our hotels call home.
"each unique community" en Inglés se puede traducir en las siguientes palabras / frases en Turco:
EN We take pride in creating authentic experiences that connect our guests to each unique community our hotels call home.
TR Misafirlerimizi otellerimizin ev olarak adlandırdığı eşsiz topluluklara bağlayan otantik deneyimler yaratmaktan gurur duyuyoruz.
Inglés | Turco |
---|---|
authentic | otantik |
experiences | deneyimler |
unique | eşsiz |
our guests | misafirlerimizi |
our hotels | otellerimizin |
community | topluluklara |
pride | gurur |
home | ev |
to | e |
in | olarak |
EN We take pride in creating authentic experiences that connect our guests to each unique community our hotels call home.
TR Misafirlerimizi otellerimizin ev olarak adlandırdığı eşsiz topluluklara bağlayan otantik deneyimler yaratmaktan gurur duyuyoruz.
Inglés | Turco |
---|---|
authentic | otantik |
experiences | deneyimler |
unique | eşsiz |
our guests | misafirlerimizi |
our hotels | otellerimizin |
community | topluluklara |
pride | gurur |
home | ev |
to | e |
in | olarak |
EN We take pride in creating authentic experiences that connect our guests to each unique community our hotels call home.
TR Misafirlerimizi otellerimizin ev olarak adlandırdığı eşsiz topluluklara bağlayan otantik deneyimler yaratmaktan gurur duyuyoruz.
Inglés | Turco |
---|---|
authentic | otantik |
experiences | deneyimler |
unique | eşsiz |
our guests | misafirlerimizi |
our hotels | otellerimizin |
community | topluluklara |
pride | gurur |
home | ev |
to | e |
in | olarak |
EN We take pride in creating authentic experiences that connect our guests to each unique community our hotels call home.
TR Misafirlerimizi otellerimizin ev olarak adlandırdığı eşsiz topluluklara bağlayan otantik deneyimler yaratmaktan gurur duyuyoruz.
Inglés | Turco |
---|---|
authentic | otantik |
experiences | deneyimler |
unique | eşsiz |
our guests | misafirlerimizi |
our hotels | otellerimizin |
community | topluluklara |
pride | gurur |
home | ev |
to | e |
in | olarak |
EN We take pride in creating authentic experiences that connect our guests to each unique community our hotels call home.
TR Misafirlerimizi otellerimizin ev olarak adlandırdığı eşsiz topluluklara bağlayan otantik deneyimler yaratmaktan gurur duyuyoruz.
Inglés | Turco |
---|---|
authentic | otantik |
experiences | deneyimler |
unique | eşsiz |
our guests | misafirlerimizi |
our hotels | otellerimizin |
community | topluluklara |
pride | gurur |
home | ev |
to | e |
in | olarak |
EN We take pride in creating authentic experiences that connect our guests to each unique community our hotels call home.
TR Misafirlerimizi otellerimizin ev olarak adlandırdığı eşsiz topluluklara bağlayan otantik deneyimler yaratmaktan gurur duyuyoruz.
Inglés | Turco |
---|---|
authentic | otantik |
experiences | deneyimler |
unique | eşsiz |
our guests | misafirlerimizi |
our hotels | otellerimizin |
community | topluluklara |
pride | gurur |
home | ev |
to | e |
in | olarak |
EN We take pride in creating authentic experiences that connect our guests to each unique community our hotels call home.
TR Misafirlerimizi otellerimizin ev olarak adlandırdığı eşsiz topluluklara bağlayan otantik deneyimler yaratmaktan gurur duyuyoruz.
Inglés | Turco |
---|---|
authentic | otantik |
experiences | deneyimler |
unique | eşsiz |
our guests | misafirlerimizi |
our hotels | otellerimizin |
community | topluluklara |
pride | gurur |
home | ev |
to | e |
in | olarak |
EN We take pride in creating authentic experiences that connect our guests to each unique community our hotels call home.
TR Misafirlerimizi otellerimizin ev olarak adlandırdığı eşsiz topluluklara bağlayan otantik deneyimler yaratmaktan gurur duyuyoruz.
Inglés | Turco |
---|---|
authentic | otantik |
experiences | deneyimler |
unique | eşsiz |
our guests | misafirlerimizi |
our hotels | otellerimizin |
community | topluluklara |
pride | gurur |
home | ev |
to | e |
in | olarak |
EN We take pride in creating authentic experiences that connect our guests to each unique community our hotels call home.
TR Misafirlerimizi otellerimizin ev olarak adlandırdığı eşsiz topluluklara bağlayan otantik deneyimler yaratmaktan gurur duyuyoruz.
Inglés | Turco |
---|---|
authentic | otantik |
experiences | deneyimler |
unique | eşsiz |
our guests | misafirlerimizi |
our hotels | otellerimizin |
community | topluluklara |
pride | gurur |
home | ev |
to | e |
in | olarak |
EN We take pride in creating authentic experiences that connect our guests to each unique community our hotels call home.
TR Misafirlerimizi otellerimizin ev olarak adlandırdığı eşsiz topluluklara bağlayan otantik deneyimler yaratmaktan gurur duyuyoruz.
Inglés | Turco |
---|---|
authentic | otantik |
experiences | deneyimler |
unique | eşsiz |
our guests | misafirlerimizi |
our hotels | otellerimizin |
community | topluluklara |
pride | gurur |
home | ev |
to | e |
in | olarak |
EN We take pride in creating authentic experiences that connect our guests to each unique community our hotels call home.
TR Misafirlerimizi otellerimizin ev olarak adlandırdığı eşsiz topluluklara bağlayan otantik deneyimler yaratmaktan gurur duyuyoruz.
Inglés | Turco |
---|---|
authentic | otantik |
experiences | deneyimler |
unique | eşsiz |
our guests | misafirlerimizi |
our hotels | otellerimizin |
community | topluluklara |
pride | gurur |
home | ev |
to | e |
in | olarak |
EN We take pride in creating authentic experiences that connect our guests to each unique community our hotels call home.
TR Misafirlerimizi otellerimizin ev olarak adlandırdığı eşsiz topluluklara bağlayan otantik deneyimler yaratmaktan gurur duyuyoruz.
Inglés | Turco |
---|---|
authentic | otantik |
experiences | deneyimler |
unique | eşsiz |
our guests | misafirlerimizi |
our hotels | otellerimizin |
community | topluluklara |
pride | gurur |
home | ev |
to | e |
in | olarak |
EN We take pride in creating authentic experiences that connect our guests to each unique community our hotels call home.
TR Misafirlerimizi otellerimizin ev olarak adlandırdığı eşsiz topluluklara bağlayan otantik deneyimler yaratmaktan gurur duyuyoruz.
Inglés | Turco |
---|---|
authentic | otantik |
experiences | deneyimler |
unique | eşsiz |
our guests | misafirlerimizi |
our hotels | otellerimizin |
community | topluluklara |
pride | gurur |
home | ev |
to | e |
in | olarak |
EN We take pride in creating authentic experiences that connect our guests to each unique community our hotels call home.
TR Misafirlerimizi otellerimizin ev olarak adlandırdığı eşsiz topluluklara bağlayan otantik deneyimler yaratmaktan gurur duyuyoruz.
Inglés | Turco |
---|---|
authentic | otantik |
experiences | deneyimler |
unique | eşsiz |
our guests | misafirlerimizi |
our hotels | otellerimizin |
community | topluluklara |
pride | gurur |
home | ev |
to | e |
in | olarak |
EN In recordings where each participant is recorded in a separate channel or track, Sonix will recognize each channel separately and then combine each recording into one transcript.
TR Her katılımcının ayrı bir kanal veya parça halinde kaydedildiği kayıtlarda, Sonix her kanalı ayrı ayrı tanıyacak ve ardından her kaydı tek bir transkripte birleştirecektir.
Inglés | Turco |
---|---|
transcript | transkripte |
sonix | sonix |
or | veya |
and | ve |
in | halinde |
then | ardından |
channel | kanal |
separate | ayrı |
a | bir |
each | her |
EN In recordings where each participant is recorded in a separate channel or track, Sonix will recognize each channel separately and then combine each recording into one transcript.
TR Her katılımcının ayrı bir kanala veya parçaya kaydedildiği kayıtlarda, Sonix her kanalı ayrı ayrı tanıyacak ve ardından her kaydı tek bir transkripte birleştirecektir..
Inglés | Turco |
---|---|
transcript | transkripte |
sonix | sonix |
or | veya |
and | ve |
channel | kanal |
separate | ayrı |
then | ardından |
a | bir |
each | her |
EN We are conducing community based protection activities in 4 community centres we call Support to Life Houses
TR Hayata Destek Evleri ismini verdiğimiz 4 toplum merkezimizde toplum temelli koruma programı yürütüyoruz
Inglés | Turco |
---|---|
we | verdiğimiz |
community | toplum |
based | temelli |
protection | koruma |
support | destek |
to life | hayata |
EN Once you start a group, Meetup goes to work. We'll announce your group to the right members in our 37M strong global community. Before you know it, you'll have members joining your community and showing up at your events.
TR Bir grup başlattığınızda Meetup işbaşı yapar. Grubunuzu 37 milyon kişilik güçlü küresel topluluğumuzdaki doğru üyelere haber veririz. Siz farkına bile varmadan yeni üyeler topluluğunuza katılır ve etkinliklerinize gelir.
Inglés | Turco |
---|---|
meetup | meetup |
work | iş |
global | küresel |
strong | güçlü |
members | üyeler |
group | grup |
a | bir |
and | ve |
to | bile |
EN We have a detailed Acceptable Use policy, but much like the Community Guidelines they boil down into a few fairly simple concepts: play nicely, respect other members of the community and use common sense
TR Ayrıntılı bir Kabul Edilebilir Kullanım Politikamız vardır, ancak aynı Topluluk Kuralları gibi birkaç oldukça basit temele dayanır: Adil oyna, topluluğun diğer üyelerine saygı göster ve sağduyunu kullan
Inglés | Turco |
---|---|
acceptable | kabul edilebilir |
detailed | ayrıntılı |
guidelines | kuralları |
use | kullanım |
simple | basit |
other | diğer |
community | topluluk |
a | birkaç |
and | ve |
respect | saygı |
the | aynı |
but | ancak |
EN Last.fm has a pretty open and respectful community, and we want it to stay that way. Our Community Guidelines lay down in clear terms what we consider unacceptable behaviour.
TR Last.fm oldukça açık ve saygılı bir topluluktur ve böyle kalmasını istiyoruz. Topluluk Kurallarımızda neleri kabul edilemez davranışlar olarak gördüğümüz açıkça belirtilmektedir.
Inglés | Turco |
---|---|
pretty | oldukça |
community | topluluk |
guidelines | kuralları |
last | last |
open | açık |
what | neleri |
and | ve |
that | böyle |
we | istiyoruz |
a | bir |
EN We are conducing community based protection activities in 4 community centres we call Support to Life Houses
TR Hayata Destek Evleri ismini verdiğimiz 4 toplum merkezimizde toplum temelli koruma programı yürütüyoruz
Inglés | Turco |
---|---|
we | verdiğimiz |
community | toplum |
based | temelli |
protection | koruma |
support | destek |
to life | hayata |
EN Motivated Streamers, YouTube personalities, and game community managers can apply to participate. You must submit information about who you are and your channel, stream or community; then the SteelSeries team will evaluate your submission.
TR Motive Yayıncılar, YouTube kişilikleri ve oyun topluluk yöneticileri katılmak için başvurabilir. Kim olduğunuza ve kanal, yayın veya topluluğunuza dair bilgileri göndermeniz gerekiyor; sonra SteelSeries ekibi başvurunuzu değerlendirecek.
Inglés | Turco |
---|---|
youtube | youtube |
game | oyun |
community | topluluk |
managers | yöneticileri |
participate | katılmak |
must | gerekiyor |
information | bilgileri |
channel | kanal |
team | ekibi |
steelseries | steelseries |
or | veya |
and | ve |
to | için |
who | kim |
EN Humanitarian aid organization Support to Life reopened its community center, Support to Life House in Istanbul Küçükçekmece, which will provide services to the Syrian refugee community and host population
TR İnsani yardım kuruluşu Hayata Destek, İstanbul Küçükçekmece’de Suriyeli mültecilere ve ev sahibi topluma hizmet verecek toplum merkezi İstanbul Hayata Destek Evi’nin kapılarını yeniden açtı
Inglés | Turco |
---|---|
organization | kuruluş |
community | toplum |
center | merkezi |
house | ev |
syrian | suriyeli |
support | destek |
aid | yardım |
services | hizmet |
and | ve |
to life | hayata |
EN Humanitarian aid organization Support to Life reopened its community center, Support to Life House in Istanbul Küçükçekmece, which will provide services to the Syrian refugee community and host population
TR İnsani yardım kuruluşu Hayata Destek, İstanbul Küçükçekmece’de Suriyeli mültecilere ve ev sahibi topluma hizmet verecek toplum merkezi İstanbul Hayata Destek Evi’nin kapılarını yeniden açtı
Inglés | Turco |
---|---|
organization | kuruluş |
community | toplum |
center | merkezi |
house | ev |
syrian | suriyeli |
support | destek |
aid | yardım |
services | hizmet |
and | ve |
to life | hayata |
EN We are conducing community based protection activities in 4 community centres we call Support to Life Houses
TR Hayata Destek Evleri ismini verdiğimiz 4 toplum merkezimizde toplum temelli koruma programı yürütüyoruz
Inglés | Turco |
---|---|
we | verdiğimiz |
community | toplum |
based | temelli |
protection | koruma |
support | destek |
to life | hayata |
EN We are conducing community based protection activities in 4 community centres we call Support to Life Houses
TR Hayata Destek Evleri ismini verdiğimiz 4 toplum merkezimizde toplum temelli koruma programı yürütüyoruz
Inglés | Turco |
---|---|
we | verdiğimiz |
community | toplum |
based | temelli |
protection | koruma |
support | destek |
to life | hayata |
EN Humanitarian aid organization Support to Life reopened its community center, Support to Life House in Istanbul Küçükçekmece, which will provide services to the Syrian refugee community and host population
TR Geçim Kaynağı Yaşam Kaynağı Ülkesini terk etmek zorunda kalmış yaklaşık 80 milyon insan
Inglés | Turco |
---|---|
life | yaşam |
to | etmek |
in | yaklaşık |
its | ya |
EN Join a vivid community of 3D artists from around the world! Download free 3d models, engage with the community, share your work.
TR Canlı 3D sanatçı topluluğuna katılın dünyanın dört bir yanından! Ücretsiz 3B modelleri indirin, topluluğa katılın, çalışmalarınızı paylaşın.
Inglés | Turco |
---|---|
world | dünyanın |
download | indirin |
models | modelleri |
share | paylaşın |
artists | sanatçı |
join | katılın |
from | yanından |
a | bir |
the | dört |
EN Have attitudes towards the queer community changed in recent years in German society? We missed out on the chance for attitudes to the queer community to become mainstream
TR Alman toplumunda, kuir topluluğa olan yaklaşım konusunda son yıllarda bir değişim oldu mu? Kuir topluluğa yönelik tutumların ana akım haline geldiği anı biz kaçırdık
Inglés | Turco |
---|---|
we | biz |
years | bir |
out | de |
become | olan |
EN Once you start a group, Meetup goes to work. We'll announce your group to the right members in our 37M strong global community. Before you know it, you'll have members joining your community and showing up at your events.
TR Bir grup başlattığınızda Meetup işbaşı yapar. Grubunuzu 37 milyon kişilik güçlü küresel topluluğumuzdaki doğru üyelere haber veririz. Siz farkına bile varmadan yeni üyeler topluluğunuza katılır ve etkinliklerinize gelir.
Inglés | Turco |
---|---|
meetup | meetup |
work | iş |
global | küresel |
strong | güçlü |
members | üyeler |
group | grup |
a | bir |
and | ve |
to | bile |
EN We have a detailed Acceptable Use policy, but much like the Community Guidelines they boil down into a few fairly simple concepts: play nicely, respect other members of the community and use common sense
TR Ayrıntılı bir Kabul Edilebilir Kullanım Politikamız vardır, ancak aynı Topluluk Kuralları gibi birkaç oldukça basit temele dayanır: Adil oyna, topluluğun diğer üyelerine saygı göster ve sağduyunu kullan
Inglés | Turco |
---|---|
acceptable | kabul edilebilir |
detailed | ayrıntılı |
guidelines | kuralları |
use | kullanım |
simple | basit |
other | diğer |
community | topluluk |
a | birkaç |
and | ve |
respect | saygı |
the | aynı |
but | ancak |
EN Last.fm has a pretty open and respectful community, and we want it to stay that way. Our Community Guidelines lay down in clear terms what we consider unacceptable behaviour.
TR Last.fm oldukça açık ve saygılı bir topluluktur ve böyle kalmasını istiyoruz. Topluluk Kurallarımızda neleri kabul edilemez davranışlar olarak gördüğümüz açıkça belirtilmektedir.
Inglés | Turco |
---|---|
pretty | oldukça |
community | topluluk |
guidelines | kuralları |
last | last |
open | açık |
what | neleri |
and | ve |
that | böyle |
we | istiyoruz |
a | bir |
EN List of TOP 589 Community Management Agencies in the World. Discover the most skilled marketing agencies from our community to outsource your marketing to.
TR Dünya genelinde EN İYİ 589 Topluluk Yönetimi Ajanslar Listesi. Pazarlamanızı harici bir firmaya emanet için topluluğumuzdaki en yetenekli pazarlama ajanslarını keşfedin.
Inglés | Turco |
---|---|
list | listesi |
community | topluluk |
management | yönetimi |
world | dünya |
discover | keşfedin |
marketing | pazarlama |
most | en |
of | in |
agencies | ajanslar |
to | için |
EN Three people from our community have the unique chance to meet one of these people in a live virtual session
TR Okur ve takipçi topluluğumuzdan üç kişi, bu şahıslardan biriyle sanal ortamda gerçekleşecek bir canlı oturumda buluşma fırsatını elde edecek
Inglés | Turco |
---|---|
people | kişi |
virtual | sanal |
live | canlı |
our | ve |
these | bu |
a | bir |
EN Ahrefs’ proprietary data is what makes the platform unique in the first place. But we take things a step further by bringing you many unique features that give you a real edge over your competitors.
TR Ahrefs’in tescilli verileri, esas olarak platformu benzersiz kılan şeydir. Ancak size rakipleriniz üzerinde gerçek bir avantaj sağlayan birçok benzersiz özellik daha getirerek işleri bir adım ileri taşıyoruz.
Inglés | Turco |
---|---|
proprietary | tescilli |
platform | platformu |
place | iş |
features | özellik |
by | getirerek |
step | adım |
further | ileri |
real | gerçek |
data | verileri |
unique | benzersiz |
many | çok |
the | size |
but | ancak |
EN The Galaxy Note is unique because of its stylus (called the “S Pen” by Samsung) and unique size
TR Galaxy Note, kalemi (Samsung tarafından “S Pen” olarak adlandırılır) ve boyutu nedeniyle benzersizdir
EN Volvin Headboard, which has a unique style with its special and unique design, adds a new and different dimension to young rooms
TR Özel ve kendine has tasarımıyla benzersiz bir tarza sahip Volvin Başlık, genç odalarına yeni ve farklı bir boyut katıyor
Inglés | Turco |
---|---|
headboard | başlık |
dimension | boyut |
rooms | odalar |
new | yeni |
young | genç |
design | tasarım |
and | ve |
unique | benzersiz |
to | sahip |
different | farklı |
EN Put the spotlight on your brand by advertising on one of our 500+ journal websites, which are visited by more than three million people in the scientific community each month
TR Her ay bilim camiasından üç milyonu aşkın insan tarafından ziyaret edilen 500'ü aşkın dergi internet sitemizden birinde reklam yaparak markanızı öne çıkarın
Inglés | Turco |
---|---|
advertising | reklam |
journal | dergi |
visited | ziyaret |
million | milyonu |
people | insan |
scientific | bilim |
month | ay |
websites | internet |
your brand | markanızı |
by | yaparak |
in | aşkın |
of | her |
EN We'll guide you through each step. Our community team is dedicated to helping you connect with your customers in real life around the world.
TR Size her adımda rehberlik edeceğiz. Topluluk ekibimiz, dünya çapındaki müşterilerinizle gerçek hayatta bağlantı kurmanıza yardım etmek için azimle çalışmaktadır.
Inglés | Turco |
---|---|
guide | rehberlik |
community | topluluk |
helping | yardım |
real | gerçek |
with your customers | müşterilerinizle |
connect | bağlantı |
world | dünya |
the | size |
EN People connected to Amway are part of a global community that supports and encourages each other
TR Amway’e bağlanan insanlar birbirlerini destekleyen ve teşvik eden küresel bir topluluğun parçalarıdırlar
Inglés | Turco |
---|---|
people | insanlar |
global | küresel |
community | topluluğun |
supports | destekleyen |
and | ve |
a | bir |
EN Put the spotlight on your brand by advertising on one of our 500+ journal websites, which are visited by more than three million people in the scientific community each month
TR Her ay bilim camiasından üç milyonu aşkın insan tarafından ziyaret edilen 500'ü aşkın dergi internet sitemizden birinde reklam yaparak markanızı öne çıkarın
Inglés | Turco |
---|---|
advertising | reklam |
journal | dergi |
visited | ziyaret |
million | milyonu |
people | insan |
scientific | bilim |
month | ay |
websites | internet |
your brand | markanızı |
by | yaparak |
in | aşkın |
of | her |
EN We'll guide you through each step. Our community team is dedicated to helping you connect with your customers in real life around the world.
TR Size her adımda rehberlik edeceğiz. Topluluk ekibimiz, dünya çapındaki müşterilerinizle gerçek hayatta bağlantı kurmanıza yardım etmek için azimle çalışmaktadır.
Inglés | Turco |
---|---|
guide | rehberlik |
community | topluluk |
helping | yardım |
real | gerçek |
with your customers | müşterilerinizle |
connect | bağlantı |
world | dünya |
the | size |
EN Each new indicator or strategy published in our Community Scripts is analyzed by our PineCoders team
TR Topluluk Komut Dosyalarımızda yayınlanan her yeni gösterge veya strateji, PineCoders ekibimiz tarafından analiz edilir
Inglés | Turco |
---|---|
new | yeni |
strategy | strateji |
published | yayınlanan |
community | topluluk |
or | veya |
each | her |
by | tarafından |
EN Each new indicator or strategy published in our Community Scripts is analyzed by our PineCoders team
TR Topluluk Komut Dosyalarımızda yayınlanan her yeni gösterge veya strateji, PineCoders ekibimiz tarafından analiz edilir
Inglés | Turco |
---|---|
new | yeni |
strategy | strateji |
published | yayınlanan |
community | topluluk |
or | veya |
each | her |
by | tarafından |
EN You will be able to focus on each patient's unique needs to support an optimal treatment experience and outcomes.
TR En iyi tedavi deneyimini ve sonuçlarını desteklemek için her bir hastanın kendine has ihtiyaçlarına odaklanabileceksiniz.
Inglés | Turco |
---|---|
optimal | en |
treatment | tedavi |
experience | deneyimini |
outcomes | sonuçları |
and | ve |
to support | desteklemek |
needs | ihtiyaç |
EN Each DApp is unique so we work with developers to ensure the best possible experience for our users
TR Her DApp benzersizdir bu yüzden kullanıcılarımıza en iyi deneyimi sunduğumuzdan emin olmak için geliştiricilerle birlikte çalışıyoruz
Inglés | Turco |
---|---|
dapp | dapp |
experience | deneyimi |
work | çalışıyoruz |
so | bu yüzden |
users | kullanıcılar |
best | en |
EN Each business has its own, unique style
TR Her işletmenin kendine özgü, benzersiz bir tarzı vardır
Inglés | Turco |
---|---|
business | iş |
style | tarz |
own | kendine |
each | her |
unique | benzersiz |
has | vardır |
EN Per our fourth tradition, each group is autonomous except in matters affecting ITAA as a whole, and so may adopt unique and varied meeting scripts and formats.
TR Dördüncü geleneğimize göre, bir bütün olarak ITAA'yı etkileyen konular dışında her grup özerktir ve bu nedenle benzersiz ve çeşitli toplantı senaryoları ve formatları benimseyebilir.
Inglés | Turco |
---|---|
except | dışında |
affecting | etkileyen |
whole | bütün |
fourth | dördüncü |
group | grup |
meeting | toplantı |
and | ve |
may | bu |
unique | benzersiz |
so | nedenle |
as | göre |
EN Each form has a unique QR Code that you can print and share
TR Her formun, yazdırabileceğiniz ve paylaşabileceğiniz benzersiz bir QR Kodu vardır
Inglés | Turco |
---|---|
qr | qr |
code | kodu |
share | paylaş |
unique | benzersiz |
and | ve |
EN Each template has its own editable content. You can leave it as it is, change it, or get inspired by it and come up with unique content for your website.
TR Tüm şablonlarda hazır içerikler mevcut. İsterseniz bunları aynen koruyun ya da değiştirin. Ya da bu içeriklerden ilham alarak web siteniz için benzersiz içerikler üretin.
Inglés | Turco |
---|---|
change | değiştirin |
unique | benzersiz |
website | web |
your website | siteniz |
each | da |
by | alarak |
has | bu |
your | tüm |
for | için |
it | bunları |
or | mevcut |
Mostrando 50 de 50 traducciones