TR Daha fazla tasarım esnekliği, güvenlik ve ergonomi elde edin
"esnekliği" in Turkish can be translated into the following English words/phrases:
esnekliği | flexibility |
Turkish | English |
---|---|
tasarım | design |
esnekliği | flexibility |
güvenlik | safety |
ve | and |
TR Yenilikçi şablonları ve esnekliği, ilham veren müzik görselleştiricileri ve çekici logo gösterimleri en sevdiğim özelliklerinden
EN I really enjoy the innovative templates and their flexibility, the inspiring music visualizers and the wide choice of sexy logo reveals
Turkish | English |
---|---|
yenilikçi | innovative |
şablonları | templates |
ve | and |
esnekliği | flexibility |
müzik | music |
logo | logo |
TR Wildcard SSL sertifikası, bir web sitesini ve sınırsız sayıda alt alanı şifrelemek için çok fonksiyonlu bir dijital imzadır. Esnekliği, uygun maliyetli olması ve yönetim kolaylığı büyük avantajlar sağlar.
EN Wildcard SSL certificate is a multifunctional digital signature to encrypt a website and an unlimited number of subdomains. Its flexibility, cost effectiveness and ease of management provide great advantages.
Turkish | English |
---|---|
wildcard | wildcard |
ssl | ssl |
sertifikası | certificate |
sınırsız | unlimited |
esnekliği | flexibility |
maliyetli | cost |
yönetim | management |
kolaylığı | ease |
büyük | great |
avantajlar | advantages |
sağlar | provide |
TR Hareket halindeyseniz, mobil iş uygulamamız size her yerden çalışma ve işinizi yönetme esnekliği sağlar.
EN If you are on the move, our mobile business app give you the flexibility to work and manage your business from anywhere.
Turkish | English |
---|---|
hareket | move |
mobil | mobile |
size | you |
ve | and |
yönetme | manage |
esnekliği | flexibility |
sağlar | give |
Turkish | English |
---|---|
baskı | |
kalitesi | quality |
verimlilik | productivity |
uygulama | application |
esnekliği | flexibility |
ve | and |
yönetim | management |
olduğunda | when |
serisi | series |
Turkish | English |
---|---|
veya | or |
gerçek | true |
klavye | keyboard |
esnekliği | flexibility |
sunar | offer |
TR Çevreye duyarlı bu teknoloji, kumaşlara daha kalıcı renkler ve tasarım esnekliği kazandırır.
EN Among Lenzing’s Lyocell and Modal fiber portfolio, Micro technology offers an even finer quality of lightness and exquisite softness, producing lightweight fabrics, based on the their fine titer.
Turkish | English |
---|---|
teknoloji | technology |
ve | and |
Turkish | English |
---|---|
silikon | silicone |
düşük | lower |
ve | and |
ın | of |
Turkish | English |
---|---|
düşük | low |
kırmızı | red |
led | led |
artırmak | enhance |
çalışır | work |
Turkish | English |
---|---|
kan | blood |
geri | restore |
cilt | skin |
düşük | low |
masaj | massage |
TR Amazon Web Services, daha hızlı yenilik yapmak için gereksinim duyduğunuz esnekliği ve hızı sunan bir ortam olarak oluşturuldu.
EN With Amazon Web Services we have created the flexibility and speed which you require in order to innovate faster.
Turkish | English |
---|---|
web | web |
services | services |
esnekliği | flexibility |
TR Wildcard SSL sertifikası, bir web sitesini ve sınırsız sayıda alt alanı şifrelemek için çok fonksiyonlu bir dijital imzadır. Esnekliği, uygun maliyetli olması ve yönetim kolaylığı büyük avantajlar sağlar.
EN Wildcard SSL certificate is a multifunctional digital signature to encrypt a website and an unlimited number of subdomains. Its flexibility, cost effectiveness and ease of management provide great advantages.
Turkish | English |
---|---|
wildcard | wildcard |
ssl | ssl |
sertifikası | certificate |
sınırsız | unlimited |
esnekliği | flexibility |
maliyetli | cost |
yönetim | management |
kolaylığı | ease |
büyük | great |
avantajlar | advantages |
sağlar | provide |
Turkish | English |
---|---|
veya | or |
gerçek | true |
klavye | keyboard |
esnekliği | flexibility |
sunar | offer |
Turkish | English |
---|---|
hiçbir | no |
esnekliği | flexibility |
sunan | provide |
ın | of |
TR İster tatil için burada olun, ister BAE'de ikamet ediyor olun, kiralık arabalar çok ihtiyaç duyulan esnekliği ve rahatlığı sunar
EN Whether you’re here for a holiday or residing in the UAE, rental cars offer the much-needed flexibility and convenience
Turkish | English |
---|---|
tatil | holiday |
burada | here |
olun | whether |
bae | uae |
kiralık | rental |
arabalar | cars |
ihtiyaç | needed |
esnekliği | flexibility |
sunar | offer |
TR Ras Al Khaimah'ta araç kiralamak, BAE'deki yol ağının kalitesi sayesinde diğer emirlere sorunsuz bir şekilde ulaşma esnekliği sunuyor
EN Hiring a car in Ras Al Khaimah offers you the flexibility to reach other emirates without a hassle thanks to the quality of road network in the UAE
Turkish | English |
---|---|
araç | car |
yol | road |
kalitesi | quality |
diğer | other |
esnekliği | flexibility |
sunuyor | offers |
TR Sıralama izleyicimizin coğrafi ve dilsel esnekliği sayesinde, sizi uluslararası rakiplerinizle karşılaştıran raporlar ve anahtar kelimeler derleyebilirsiniz.
EN Due to the geographical and linguistic flexibility of our rank tracker, you can compile reports and keywords comparing you to international competitors.
Turkish | English |
---|---|
sıralama | rank |
coğrafi | geographical |
ve | and |
esnekliği | flexibility |
sayesinde | of |
sizi | you |
uluslararası | international |
rakiplerinizle | competitors |
raporlar | reports |
Turkish | English |
---|---|
baskı | |
kalitesi | quality |
verimlilik | productivity |
uygulama | application |
esnekliği | flexibility |
ve | and |
yönetim | management |
premium | premium |
serisi | series |
Turkish | English |
---|---|
serisi | series |
kolay | easy |
entegrasyon | integration |
yönetim | management |
esnekliği | flexibility |
işlevselliği | functionality |
sunar | delivers |
TR Gelişmekte olan bir dizi teknolojiyi kullanarak gıda güvenliği ve kalitesini arttırmak ve üretim esnekliği ve verimliliğini geliştirmek için yeni, benzeri görülmemiş fırsatlar sunmak için çalışıyoruz.
EN Using a range of emerging technologies, we are working to offer new unprecedented opportunities to increase food safety and quality, and improve production flexibility and efficiency.
Turkish | English |
---|---|
olan | are |
gıda | food |
güvenliği | safety |
kalitesini | quality |
üretim | production |
esnekliği | flexibility |
verimliliğini | efficiency |
geliştirmek | improve |
yeni | new |
fırsatlar | opportunities |
çalışıyoruz | we are working |
TR Gelişmekte olan bir dizi teknolojiyi kullanarak gıda güvenliği ve kalitesinin yanı sıra üretim esnekliği ve verimliliğini artırmak için yeni, benzeri görülmemiş fırsatlar sunmak için çalışıyoruz.
EN Using a range of emerging technologies, we are working to offer new, unprecedented opportunities to increase food safety and quality, as well as production flexibility and efficiency.
Turkish | English |
---|---|
olan | are |
gıda | food |
güvenliği | safety |
yanı | well |
üretim | production |
esnekliği | flexibility |
verimliliğini | efficiency |
yeni | new |
fırsatlar | opportunities |
çalışıyoruz | we are working |
TR Yenilikçi şablonları ve esnekliği, ilham veren müzik görselleştiricileri ve çekici logo gösterimleri en sevdiğim özelliklerinden
EN I really enjoy the innovative templates and their flexibility, the inspiring music visualizers and the wide choice of sexy logo reveals
TR Zoom'un güvenilirliği ve kullanım kolaylığı, Channel 4'e sorunsuz ve profesyonel haber yayınları hazırlamak için ihtiyaç duyulan esnekliği nasıl...
EN With Zoom’s easy-to-navigate and intuitive design, INSEAD is advancing its operations and hybrid learning experiences.
Showing 23 of 23 translations