TR IP güvenlik duvarı ve Sıfır Güven kurallarıyla eski uygulamalara bile güçlü, tutarlı kimlik doğrulama yöntemleri uygulayın.
"bile" in Turkish can be translated into the following English words/phrases:
bile | a about after all also an and and the any are as at at the be before but by can content do don’t during easy even first for from get going great has have how i if in in the is it it is just like look make may more most never no not of of the on on the one only open or other our out over people re right see so still than that the the most their them there they this time to to the top up us use we website what when where which will with without you you are you can your |
TR IP güvenlik duvarı ve Sıfır Güven kurallarıyla eski uygulamalara bile güçlü, tutarlı kimlik doğrulama yöntemleri uygulayın.
EN Apply strong, consistent authentication methods to even legacy applications with IP firewall and Zero Trust rules.
Turkish | English |
---|---|
ve | and |
sıfır | zero |
güçlü | strong |
tutarlı | consistent |
yöntemleri | methods |
uygulayın | apply |
kuralları | rules |
TR ''Şu anda dünyada bulunduğumuz sıralamada olan yerel bir diş hekimliği muayenehanesi görmedim. Bu araç sayesinde ülke çapında sıralanıyoruz. İşte bu kadar basit. Daha %50'sini bile kullanmadım.''
EN “I’ve never seen a local dental practice in the world ranking as much as we are now. We are ranking nationally. Because of the tool. Simple as that. And I still don’t use even 50% of it.”
Turkish | English |
---|---|
dünyada | in the world |
sıralamada | ranking |
yerel | local |
diş | dental |
araç | tool |
basit | simple |
TR Ahrefs yıllardır alet kutumdaki en kullanışlı araç. Blogları ve Facebook grupları bile başarım için çok önemliydi.
EN Ahrefs has been the most useful tool in my toolbox for years now. Even their blog and Facebook group have been essential for my success.
Turkish | English |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
yıllardır | for years |
kullanışlı | useful |
araç | tool |
TR Önemli güncellemelere anında erişimÖnemli güncellemeleri hafta sonları ve tatil günlerinde bile sağlar ve bu özelliğiyle ilaç referansları arasında benzersizdir
EN Immediate access to important updatesProvides important updates even on weekends and holidays, which is unique among drug references
Turkish | English |
---|---|
güncellemeleri | updates |
tatil | holidays |
ilaç | drug |
TR ErişilebilirVeriler depolansa ve korunsa bile, bu, otomatik olarak erişilebilir durumda oldukları anlamına gelmez. Hem araştırmacılar hem de makineler meta analiz veya diğer yeniden kullanım türleri için verilere erişmek isteyebilir.
EN AccessibleEven when data is stored and preserved, this does not necessarily mean it is automatically accessible. Both researchers and machines may want to access the data, for example, for meta-analyses or other kinds of re-use.
Turkish | English |
---|---|
erişilebilir | accessible |
araştırmacılar | researchers |
meta | meta |
analiz | analyses |
veya | or |
diğer | other |
kullanım | use |
verilere | data |
TR KeşfedilebilirVeriler depolansa, korunsa ve prensipte erişilebilir olsa bile, başkaları tarafından keşfedilebilir değillerse bir faydaları olmaz.
EN DiscoverableEven if data are stored, preserved and in principle accessible, this is not very worthwhile if the data cannot be discovered by others.
Turkish | English |
---|---|
erişilebilir | accessible |
başkaları | others |
olmaz | not |
TR İşbirliği gerektiren büyük projelere genelde yüzlerce kişi katkı sağlamakta, daha küçük araştırmalarda bile 10-15 kişilik yazar listeleriyle karşılaşılabilmektedir
EN Large collaborative projects can often involve hundreds of contributors, and even for smaller research efforts an author list of 10-15 people is not unusual
Turkish | English |
---|---|
büyük | large |
projelere | projects |
genelde | often |
kişi | people |
yazar | author |
TR Hedef kitlenizi mobil cihazlarda bile yakalayın ve reklamınızı yapın.
EN Advertise and capture your target audience even when they are on-the-go.
Turkish | English |
---|---|
hedef | target |
bile | even |
ve | and |
TR Hesabınızı, Hesap Ayarlarınızdan istediğiniz zaman iptal edin. Tarifenizi iptal ettikten sonra bile deneme veya abonelik süresinin sonuna kadar kullanmaya devam edebilirsiniz.
EN Cancel your account anytime from your Account Settings. After canceling, you’ll still be able to use your plan until the end of the trial or subscription period.
Turkish | English |
---|---|
hesabınızı | your account |
zaman | period |
iptal | cancel |
deneme | trial |
veya | or |
ayarlarını | settings |
TR Öte yandan, firmadan herhangi bir destek alamadı, üstelik firma sağlık durumunu sormak için bile Erhan'ı aramadı.
EN On the other hand, he did not get any support from the firm and even they did not call him to ask about his health status.
Turkish | English |
---|---|
destek | support |
sağlık | health |
durumunu | status |
sormak | ask |
TR Bir grup başlattığınızda Meetup işbaşı yapar. Grubunuzu 37 milyon kişilik güçlü küresel topluluğumuzdaki doğru üyelere haber veririz. Siz farkına bile varmadan yeni üyeler topluluğunuza katılır ve etkinliklerinize gelir.
EN Once you start a group, Meetup goes to work. We'll announce your group to the right members in our 37M strong global community. Before you know it, you'll have members joining your community and showing up at your events.
Turkish | English |
---|---|
grup | group |
meetup | meetup |
güçlü | strong |
küresel | global |
üyeler | members |
Turkish | English |
---|---|
sunucuları | servers |
kısıtlamaları | restrictions |
ve | and |
istediğiniz | you want |
içeriğe | content |
siteleri | sites |
veya | or |
ederken | while |
ziyaret | visit |
edin | get |
Turkish | English |
---|---|
vpn | vpn |
bile | even |
dns | dns |
gerçek | real |
birkaç | several |
ana | main |
Turkish | English |
---|---|
vpn | vpn |
tüm | all |
adresini | address |
gönderilen | sent |
verileri | data |
iss | isp |
TR Tarayıcı eklentilerimiz sayesinde proxy sayfalarımızın tam olarak desteklemediği sayfaları da kesintisiz ziyaret etmenizi sağlar(örn sadece video modunda olanlar) ve filterbypass engelli olsa bile işle göstermesini sağlar
EN Our browser extensions helps you to browse proxy sites that we don't fully support (i.e those in video mode only) and unblock filterbypass if it is censored
Turkish | English |
---|---|
tarayıcı | browser |
proxy | proxy |
etmenizi | you to |
video | video |
filterbypass | filterbypass |
TR Konumunuzda seğirme engellenmiş olsa bile en sevdiğiniz oyunların canlı yayınlarının keyfini çıkarın. Ücretsiz twitch proxy'mizi herhangi bir bant genişliği veya coğrafi kısıtlama olmadan kullanabilir ve sansürü atlayabilirsiniz.
EN Enjoy your favorite games live streams even when twitch is blocked is blocked at your location.You can use our free twitch proxy without any bandwidth or geo-restriction and bypass censorship.
Turkish | English |
---|---|
bile | even |
canlı | live |
keyfini | enjoy |
proxy | proxy |
coğrafi | geo |
olmadan | without |
TR Lokasyonunuzda Filterbypass engelli olmasa bile eklentiyi kuranız çok önemli kibu sayede kesintisiz hizmet alıp gelecek engellenmelerinizin önüne geçilsin.
EN It is important to install the addon even if Filterbypass isn't blocked at your location to ensure uninterrupted service in case it get blocked in the future.
Turkish | English |
---|---|
filterbypass | filterbypass |
önemli | important |
kesintisiz | uninterrupted |
hizmet | service |
gelecek | future |
TR HSTS, yer imi, bağlantı veya URL üzerinden güvenli olmayan bir sayfaya erişmeye çalışsanız bile, tüm modern tarayıcılara yalnızca güvenli bir bağlantı üzerinden sunucularımıza bağlanmalarını söyler.
EN HSTS tells all modern browsers to connect to our servers over a secure connection only, even if you try to access an insecure page via bookmark, link or URL.
Turkish | English |
---|---|
veya | or |
tüm | all |
modern | modern |
sunucuları | servers |
Turkish | English |
---|---|
piyasadaki | on the market |
en | most |
kompakt | compact |
motor | motor |
önemli | matters |
olduğu | is |
mobil | mobile |
TR Öyle bile olsa, küresel piyasayı kullanılmış elektroniğe yönlendirmenin zararından çok faydası var:
EN Even so, encouraging a global market for used electronics does more good than harm:
Turkish | English |
---|---|
küresel | global |
kullanılmış | used |
TR Arka yuvayı kaplayan cam hassas ve değişim için elverişsiz—üzerine gelecek tek bir damla bile iPhone gövdesinin tamamen değişmesini gerektirebilir.
EN Glass covering the rear housing is fragile and impractical to replace—a single drop could necessitate replacing the entire body of the iPhone.
Turkish | English |
---|---|
arka | rear |
iphone | iphone |
TR Asla kimseyle paylaşmayın, hatta ekibimizin üyeleriyle bile!
EN Never share it with anybody, even the members of our team!
Turkish | English |
---|---|
asla | never |
ekibimizin | our team |
ın | of |
TR Aktif kullanıcılarımızın çoğu, bir SEO uzmanı olmasanız bile Sitechecker ile web sitesini optimize etmenin ne kadar kolay olduğunu ifade eder
EN Most of our active users appreciate how easy it is to optimize the website with Sitechecker even if you are not an SEO professional
Turkish | English |
---|---|
aktif | active |
seo | seo |
sitechecker | sitechecker |
optimize | optimize |
kolay | easy |
kullanıcıları | users |
TR Davetiyeniz postada kaybolmadan ilgilisine ulaşsa bile davetlilerin katılım durumlarını iletmelerini beklemek, hele ki zaman sıkıntınız varsa son derece stresli olabilir.
EN Plus it can be stressful waiting for RSVPs, especially when they’re sent at the last minute.
Turkish | English |
---|---|
son | last |
olabilir | can |
TR Müşterilerim bir ödeme planında olsa bile formumla ödeme alabilir miyim?
EN Can I still collect payments with my form if my clients are on a payment plan?
Turkish | English |
---|---|
planı | plan |
TR iPad için daha fazla katılım olsa bile, bahçe ürünleri hakkında e-posta gönderdiğinizde katılımcıların büyük bir kısmı kaybolacaktır.
EN A lot more people might sign up for the iPad, but they will all churn out as soon as you resume your gardening-related emails.
Turkish | English |
---|---|
ipad | ipad |
e-posta | emails |
TR Acemiler bile ilk logolarını almak için sadece yarım saat harcarlar
EN Even newbies spend only half an hour getting their first logo
Turkish | English |
---|---|
bile | even |
almak | getting |
yarım | half |
saat | hour |
TR Herhangi bir tasarım becerisine sahip olmasanız bile endişe etmenize gerek yok. Sezgisel arayüzümüz sayesinde her kullanıcı anında bir tasarımcı gibi hissedecek!
EN You don’t need to worry about not having any design skills. With our intuitive interface, any user will feel like a designer instantly!
Turkish | English |
---|---|
tasarım | design |
gerek | need |
sezgisel | intuitive |
kullanıcı | user |
anında | instantly |
tasarımcı | designer |
arayüzü | interface |
TR Tasarımınızı istediğiniz zaman, hatta indirdikten sonar bile değiştirebilirsiniz. Her zaman, her yerden ilham alın!
EN You can alter your design anytime, even after you download one. Find inspiration whenever, wherever!
Turkish | English |
---|---|
tasarımınızı | your design |
TR En iyi kısmı ise tek bir çizgi bile çizmek zorunda değilsiniz
EN The best part is that you don’t need to draw a single line
Turkish | English |
---|---|
iyi | best |
çizgi | line |
TR Simge, metin veya yazı tipini istediğiniz zaman hatta ödemeden sonra bile herhangi ek bir ücret ödemeden düzenleyebilirsiniz!
EN You can edit the icon, text, or font at any time, even after payment, and at no extra cost!
Turkish | English |
---|---|
simge | icon |
zaman | time |
ücret | cost |
Turkish | English |
---|---|
bu | this |
ortalama | average |
içerir | includes |
küçük | small |
kanal | channel |
büyük | large |
Turkish | English |
---|---|
vidiq | vidiq |
potansiyel | potential |
içeriği | content |
anahtar | keywords |
Turkish | English |
---|---|
vidiq | vidiq |
potansiyel | potential |
olmayan | no |
anahtar | keywords |
TR Sıvı soğutma için tam destekle - Core P3, en gelişmiş PC kişiselleştirme ve değiştirme işlemlerini bile zahmetsiz ve sorunsuz hale getirerek inşa etmeyi hayal eder
EN With full support for liquid cooling – the Core P3 is built from the ground up to make even the most advanced PC customization and modification effortless and hassle free, making it a dream to build with
Turkish | English |
---|---|
sıvı | liquid |
soğutma | cooling |
tam | full |
core | core |
en | most |
gelişmiş | advanced |
pc | pc |
hayal | dream |
Turkish | English |
---|---|
javascript | javascript |
api | api |
standart | standard |
yerel | local |
paylaşılan | shared |
nesneler | objects |
veya | or |
sizi | you |
kullanılır | used |
TR Uygun bir vitrin bulsan bile doğru müşterilere ulaşamıyorsun
EN Even if you find a suitable showcase, you can't reach the right customers
Turkish | English |
---|---|
bile | even |
müşterilere | customers |
TR "Şehir ayaklarınızın altında, manzarası için bile çıkılır. Aslanlı köprünün dibinden ya yürüyerek ya da finikülerle çıkabilirsiniz."
EN "You can walk up but there is also a cable car to the right hand side as you look at the building opposite the bridge. Lovely views and they had a palinka and whiskey festival at the top. Extra cost."
TR "Sadece içinde kaybolmak bile zevkli, aradığınız her kitabı bulabilirsiniz. uygun fiyat aramayın."
EN "Gift ideas. Besides books (which is always a good gift), pleasantly surprised to find all sorts of knick-knacks at their stationary section. Micro lights, metallic puzzles, magnetic hourglass, etc"
Turkish | English |
---|---|
sadece | a |
her | all |
ın | of |
TR İlk bakışta tanınacak bu model, İtalyan meslektaşlarımıza ait. Aracın üzerinde bir drone iniş yeri bile bulunuyor.
EN Motorsport Network increases reach into mobility sector partnering new industry online platform.
Turkish | English |
---|---|
rekabetçi | competitive |
çözümler | solutions |
hortum | hose |
fiziksel | physical |
Turkish | English |
---|---|
ve | and |
kolayca | easy |
Turkish | English |
---|---|
amerika | american |
müzik | music |
oku | read |
TR Günlük sayılar (ham değerler), blok keşfinin rastlantısallığı nedeniyle periyodik olarak yükselebilir veya düşebilir: işlemci gücü sabitiyle bile bir günde çıkarılan blok sayısı eğişkenlik gösterebilir
EN Daily numbers (raw values) may periodically rise or drop as a result of the randomness of block discovery : even with a hashing power constant, the number of blocks mined can vary in day
Turkish | English |
---|---|
ham | raw |
veya | or |
gücü | power |
bile | even |
TR Üstelik bazen kullanmasanız daha iyi bile olur— bazı durumlarda üreticiler onarım yapılmasının önüne geçmek için parçaları çok yüksek fiyatlarla satar
EN And sometimes, you don’t want them to be—manufacturers sometimes set ridiculously high parts prices to discourage repair
Turkish | English |
---|---|
bazen | sometimes |
üreticiler | manufacturers |
onarım | repair |
fiyatlarla | prices |
TR Konteynerler, aktif hizmet için kullanılmış olsa veya onarım gerektirse bile, çeşitli amaçlar için iyi bir yapı ve yapı taşı olabilir
EN Even when containers have been used in active service or need repair, they can still be a good structure and building block for a variety of purposes
Turkish | English |
---|---|
konteynerler | containers |
aktif | active |
hizmet | service |
kullanılmış | used |
veya | or |
onarım | repair |
bile | even |
çeşitli | variety |
iyi | good |
olabilir | can |
Turkish | English |
---|---|
veya | or |
anında | instantly |
gönderin | send |
sonix | sonix |
TR Ama internetten ayık olmanın ne anlama geldiği bile benim için o kadar net değildi
EN But it wasn?t so clear to me what being sober from the internet even meant
Turkish | English |
---|---|
benim | me |
Turkish | English |
---|---|
pratik | practical |
hızlı | fast |
anket | survey |
arıyorsunuz | looking for |
app | app |
soru | question |
türü | types |
sağlar | provides |
Showing 50 of 50 translations