EN "When Peter Hahn transitioned to working remotely, we found that our VPN was causing serious performance issues
"resolve issues remotely" in English can be translated into the following Turkish words/phrases:
EN "When Peter Hahn transitioned to working remotely, we found that our VPN was causing serious performance issues
TR "Peter Hahn uzaktan çalışmaya geçtiğinde VPN'imizin ciddi performans sorunlarına neden olduğunu gördük
English | Turkish |
---|---|
peter | peter |
remotely | uzaktan |
serious | ciddi |
performance | performans |
to | neden |
issues | sorunları |
EN Users can access help articles and resolve issues directly from our Live Chat
TR Kullanıcılar yardım makalelerine erişebilir ve sorunları doğrudan Canlı Sohbetimizden çözebilir
English | Turkish |
---|---|
access | erişebilir |
help | yardım |
directly | doğrudan |
live | canlı |
issues | sorunları |
and | ve |
users | kullanıcılar |
EN The system or tool creates a 'ticket' which documents customer requests and interactions over time, making it easier for customer service agents to resolve complicated issues.
TR Sistem veya araç, zaman içinde müşteri isteklerini ve etkileşimlerini belgeleyen ve müşteri hizmetleri temsilcilerinin karmaşık sorunları çözmesini kolaylaştıran bir "bilet" oluşturur.
English | Turkish |
---|---|
creates | oluşturur |
ticket | bilet |
requests | isteklerini |
complicated | karmaşık |
time | zaman |
customer | müşteri |
and | ve |
issues | sorunları |
system | sistem |
the | araç |
or | veya |
service | hizmetleri |
EN Resolve issues with promo codes
TR Promosyon kodlarıyla ilgili sorunları çözme
English | Turkish |
---|---|
promo | promosyon |
codes | kodları |
issues | sorunları |
English | Turkish |
---|---|
enable | etkinleştirin |
video | video |
camera | kamera |
technical | teknik |
equipment | ekipman |
more | fazlasını |
color | için |
need | ihtiyaç |
and | ve |
instant | anında |
help | yardım |
issues | sorunları |
with | ile |
EN Unlike a regular application, WhatsApp connected to Jivo allows all of your employees to work through one phone number, quickly resolve customer issues and take full advantage of Jivo's functions.
TR Sıradan bir uygulamanın aksine, Jivo'ya bağlı WhatsApp, tüm çalışanlarınızın tek bir telefon numarası üzerinden çalışmasına, müşteri sorunlarını hızla çözmesine ve Jivo'nun işlevlerinden tam olarak yararlanmasına olanak tanır.
English | Turkish |
---|---|
unlike | aksine |
application | uygulamanın |
work | iş |
phone | telefon |
quickly | hızla |
customer | müşteri |
connected | bağlı |
full | tam |
number | numarası |
all | tüm |
and | ve |
a | bir |
issues | sorunları |
English | Turkish |
---|---|
fully | tam |
wifi | wifi |
troubleshooting | sorun giderme |
supported | desteklenen |
zebra | zebra |
android | android |
devices | cihazlara |
real | gerçek |
time | zamanlı |
tool | aracı |
and | ve |
help | yardımcı |
analysis | analizi |
analyze | analiz |
issues | sorunları |
EN Users can access help articles and resolve issues directly from our Live Chat
TR Kullanıcılar doğrudan Canlı Sohbetimizden yardım makalelerine erişebilir ve sorunları çözebilir
English | Turkish |
---|---|
access | erişebilir |
help | yardım |
directly | doğrudan |
live | canlı |
issues | sorunları |
and | ve |
users | kullanıcılar |
EN The system or tool creates a 'ticket' which documents customer requests and interactions over time, making it easier for customer service agents to resolve complicated issues.
TR Sistem veya araç, zaman içinde müşteri isteklerini ve etkileşimlerini belgeleyen ve müşteri hizmetleri temsilcilerinin karmaşık sorunları çözmesini kolaylaştıran bir "bilet" oluşturur.
English | Turkish |
---|---|
creates | oluşturur |
ticket | bilet |
requests | isteklerini |
complicated | karmaşık |
time | zaman |
customer | müşteri |
and | ve |
issues | sorunları |
system | sistem |
the | araç |
or | veya |
service | hizmetleri |
EN Resolve issues with promo codes
TR Promosyon kodlarıyla ilgili sorunları çözme
EN All issues found are divided into three groups, depending on their severity: errors, warnings, and notices. We’ll also take into account the frequency of detected issues, and show you what needs immediate attention.
TR Bulunan tüm sorunlar önemine göre üçe ayrıldı: hatalar, uyarılar ve bildirimler. Ayrıca tespit edilen sorunların sıklığını da dikkate alacağız ve neyin derhal ilgilenilmesi gerektiğini göstereceğiz.
English | Turkish |
---|---|
errors | hatalar |
notices | bildirimler |
of | ın |
immediate | derhal |
all | tüm |
depending | göre |
are | bulunan |
and | ve |
what | neyin |
issues | sorunları |
EN Find problems and issues that slow down the growth of organic search traffic. Fix issues yourself or send a report to subordinates or freelancers.
TR Organik arama trafiğinin artış hızını yavaşlatan sorunları tespit edin. Sorunları kendiniz düzeltin veya sizin için çalışanlara bir rapor gönderin.
English | Turkish |
---|---|
slow | yavaş |
organic | organik |
report | rapor |
search | arama |
of | in |
or | veya |
issues | sorunları |
send | gönderin |
EN You will receive an email each time critical issues or warnings appear in the project. Such notifications help to ensure that fixes are really implemented and allow you to act immediately on new issues.
TR Projede her kritik sorun veya uyarı ortaya çıktığında bir e-posta alacaksınız. Bu tür bildirimler, düzeltmelerin gerçekten uygulandığından ve yeni sorunlara karşı hemen harekete geçildiğinden emin olmaya yardımcı olur.
English | Turkish |
---|---|
critical | kritik |
issues | sorun |
project | projede |
notifications | bildirimler |
really | gerçekten |
you will receive | alacaksınız |
help | yardımcı |
new | yeni |
posta | |
and | ve |
or | veya |
immediately | hemen |
will | olur |
such | bu |
EN Find problems and issues that slow down the growth of organic search traffic. Fix issues yourself or send a report to subordinates or freelancers.
TR Organik arama trafiğinin artış hızını yavaşlatan sorunları tespit edin. Sorunları kendiniz düzeltin veya sizin için çalışanlara bir rapor gönderin.
English | Turkish |
---|---|
slow | yavaş |
organic | organik |
report | rapor |
search | arama |
of | in |
or | veya |
issues | sorunları |
send | gönderin |
EN You will receive an email each time critical issues or warnings appear in the project. Such notifications help to ensure that fixes are really implemented and allow you to act immediately on new issues.
TR Projede her kritik sorun veya uyarı ortaya çıktığında bir e-posta alacaksınız. Bu tür bildirimler, düzeltmelerin gerçekten uygulandığından ve yeni sorunlara karşı hemen harekete geçildiğinden emin olmaya yardımcı olur.
English | Turkish |
---|---|
critical | kritik |
issues | sorun |
project | projede |
notifications | bildirimler |
really | gerçekten |
you will receive | alacaksınız |
help | yardımcı |
new | yeni |
posta | |
and | ve |
or | veya |
immediately | hemen |
will | olur |
such | bu |
EN All issues found are divided into three groups, depending on their severity: errors, warnings, and notices. We’ll also take into account the frequency of detected issues, and show you what needs immediate attention.
TR Bulunan tüm sorunlar önemine göre üçe ayrıldı: hatalar, uyarılar ve bildirimler. Ayrıca tespit edilen sorunların sıklığını da dikkate alacağız ve neyin derhal ilgilenilmesi gerektiğini göstereceğiz.
English | Turkish |
---|---|
errors | hatalar |
notices | bildirimler |
of | ın |
immediate | derhal |
all | tüm |
depending | göre |
are | bulunan |
and | ve |
what | neyin |
issues | sorunları |
EN "We were already happy with Cloudflare Access before COVID-19, and it ended up being a big save when our team had to work remotely
TR "COVID-19'dan önce Cloudflare Access'ten zaten memnunduk ve ekibimiz uzaktan çalışmak zorunda kaldığında büyük bir tasarruf sağladı
English | Turkish |
---|---|
save | tasarruf |
remotely | uzaktan |
cloudflare | cloudflare |
our team | ekibimiz |
big | büyük |
and | ve |
before | önce |
work | çalışmak |
EN With our COVID-19 Response Plan, we have renewed ourselves with digital solutions and tools that will enable us to continue all our activities remotely while ensuring that urgent needs are met.
TR COVID-19 Müdahale Planımız ile acil ihtiyaçlara yanıt verilmesini sağlarken, tüm faaliyetlerimize uzaktan devam edebilmemizi mümkün kılacak dijital çözümler ve araçlarla de kendimizi yeniledik.
English | Turkish |
---|---|
response | yanıt |
digital | dijital |
tools | araç |
remotely | uzaktan |
urgent | acil |
needs | ihtiyaç |
solutions | çözümler |
continue | devam |
and | ve |
that | mümkün |
plan | plan |
all | tüm |
EN During the COVID-19 pandemic, we continued our case management and psychosocial support for the identified at-risk children and their families remotely
TR COVID-19 salgını döneminde tespit ettiğimiz risk altında olan çocuklara ve ailelerine yönelik vaka yönetimi ve psikososyal desteklerimizi uzaktan devam ettirdik
English | Turkish |
---|---|
pandemic | salgın |
continued | devam |
case | vaka |
management | yönetimi |
remotely | uzaktan |
risk | risk |
children | çocuklara |
for | yönelik |
and | ve |
English | Turkish |
---|---|
straightforward | basit |
allows | izin verir |
remotely | uzaktan |
and | ve |
users | kullanıcı |
has | sahiptir |
to | birden |
EN With our COVID-19 Response Plan, we have renewed ourselves with digital solutions and tools that will enable us to continue all our activities remotely while ensuring that urgent needs are met.
TR COVID-19 Müdahale Planımız ile acil ihtiyaçlara yanıt verilmesini sağlarken, tüm faaliyetlerimize uzaktan devam edebilmemizi mümkün kılacak dijital çözümler ve araçlarla de kendimizi yeniledik.
English | Turkish |
---|---|
response | yanıt |
digital | dijital |
tools | araç |
remotely | uzaktan |
urgent | acil |
needs | ihtiyaç |
solutions | çözümler |
continue | devam |
and | ve |
that | mümkün |
plan | plan |
all | tüm |
EN During the COVID-19 pandemic, we continued our case management and psychosocial support for the identified at-risk children and their families remotely
TR COVID-19 salgını döneminde tespit ettiğimiz risk altında olan çocuklara ve ailelerine yönelik vaka yönetimi ve psikososyal desteklerimizi uzaktan devam ettirdik
English | Turkish |
---|---|
pandemic | salgın |
continued | devam |
case | vaka |
management | yönetimi |
remotely | uzaktan |
risk | risk |
children | çocuklara |
for | yönelik |
and | ve |
EN Seamlessly transform your screens to digital signage displays that can be monitored and managed remotely.
TR Ekranlarınızı kusursuzca, uzaktan izlenebilen ve yönetilebilen dijital tabela görüntü birimlerine dönüştürün.
English | Turkish |
---|---|
transform | dönüştürün |
digital | dijital |
remotely | uzaktan |
and | ve |
English | Turkish |
---|---|
frequent | sık |
updates | güncellemeler |
security | güvenlik |
remotely | uzaktan |
to | olmak |
or | ise |
English | Turkish |
---|---|
remotely | uzaktan |
manage | kontrol |
secure | alın |
time | zaman |
and | ve |
anywhere | her |
printers | yazıcıları |
from | yerden |
English | Turkish |
---|---|
remotely | uzaktan |
connected | bağlantı |
custom | kişiselleştirilmiş |
solution | çözüm |
live | canlı |
online | çevrimiçi |
and | ve |
the | aynı |
to | e |
same | bir |
EN INVESTIGATION OF STRESS, ANXIETY, DEPRESSION AND PHYSICAL ACTIVITY LEVELS IN UNIVERSITY STUDENTS WHO ARE REMOTELY EDUCATED DURING PROLONGED COVID-19 PANDEMIC PROCESS
TR HEMATOLOJİK MALİGNİTENİN MİYELOİD VEYA LENFOİD KÖKENİ SOLUNUM FONKSİYONU, KAS KUVVETİ, EGZERSİZ KAPASİTESİ VE YAŞAM KALİTESİNİ NASIL ETKİLER?
English | Turkish |
---|---|
are | veya |
and | ve |
EN With our COVID-19 Response Plan, we have renewed ourselves with digital solutions and tools that will enable us to continue all our activities remotely while ensuring that urgent needs are met.
TR COVID-19 Müdahale Planımız ile acil ihtiyaçlara yanıt verilmesini sağlarken, tüm faaliyetlerimize uzaktan devam edebilmemizi mümkün kılacak dijital çözümler ve araçlarla de kendimizi yeniledik.
English | Turkish |
---|---|
response | yanıt |
digital | dijital |
tools | araç |
remotely | uzaktan |
urgent | acil |
needs | ihtiyaç |
solutions | çözümler |
continue | devam |
and | ve |
that | mümkün |
plan | plan |
all | tüm |
EN During the COVID-19 pandemic, we continued our case management and psychosocial support for the identified at-risk children and their families remotely
TR COVID-19 salgını döneminde tespit ettiğimiz risk altında olan çocuklara ve ailelerine yönelik vaka yönetimi ve psikososyal desteklerimizi uzaktan devam ettirdik
English | Turkish |
---|---|
pandemic | salgın |
continued | devam |
case | vaka |
management | yönetimi |
remotely | uzaktan |
risk | risk |
children | çocuklara |
for | yönelik |
and | ve |
EN With our COVID-19 Response Plan, we have renewed ourselves with digital solutions and tools that will enable us to continue all our activities remotely while ensuring that urgent needs are met.
TR COVID-19 Müdahale Planımız ile acil ihtiyaçlara yanıt verilmesini sağlarken, tüm faaliyetlerimize uzaktan devam edebilmemizi mümkün kılacak dijital çözümler ve araçlarla de kendimizi yeniledik.
English | Turkish |
---|---|
response | yanıt |
digital | dijital |
tools | araç |
remotely | uzaktan |
urgent | acil |
needs | ihtiyaç |
solutions | çözümler |
continue | devam |
and | ve |
that | mümkün |
plan | plan |
all | tüm |
EN During the COVID-19 pandemic, we continued our case management and psychosocial support for the identified at-risk children and their families remotely
TR COVID-19 salgını döneminde tespit ettiğimiz risk altında olan çocuklara ve ailelerine yönelik vaka yönetimi ve psikososyal desteklerimizi uzaktan devam ettirdik
English | Turkish |
---|---|
pandemic | salgın |
continued | devam |
case | vaka |
management | yönetimi |
remotely | uzaktan |
risk | risk |
children | çocuklara |
for | yönelik |
and | ve |
EN Learn how to remotely run commands on an EC2 Instance, train a deep learning model, and more. These step-by-step tutorials teach you different ways to innovate with EC2.
TR Bir EC2 Bulut Sunucusunda uzaktan komutlar yürütmeyi, derin öğrenme modeli eğitmeyi ve daha fazlasını öğrenin. Bu adım adım öğreticiler size EC2 ile inovasyon yapmanın farklı yollarını öğretecektir.
English | Turkish |
---|---|
remotely | uzaktan |
commands | komutlar |
model | modeli |
ways | yollar |
tutorials | öğreticiler |
deep | derin |
more | fazlasını |
these | bu |
step | adım |
to | e |
different | farklı |
with | ile |
EN Anti-theft tools - lets you remotely lock, locate & wipe stolen devices
TR Hırsızlık önleme araçları - Çalışan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
English | Turkish |
---|---|
lets | sağlar |
you | ve |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
tools | araçları |
EN Allows you to remotely lock, locate and wipe your device if it’s stolen. Plus lets you take pics of the thief to help catch them
TR Cihazınızın çalınması halinde cihazı uzaktan kilitlemenizi, konumunu tespit etmenizi ve içeriğini silmenizi sağlar. Ayrıca hırsızın yakalanmasına yardımcı olmak için hırsızın fotoğraflarını çekmenizi sağlar
English | Turkish |
---|---|
remotely | uzaktan |
help | yardımcı |
device | cihaz |
of | in |
allows | sağlar |
and | ve |
to | ayrıca |
EN Lets you remotely lock, locate & wipe missing or stolen devices
TR Kayıp veya çalınan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
English | Turkish |
---|---|
lets | sağlar |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
or | veya |
you | ve |
EN Anti-theft tools - lets you remotely lock, locate & wipe stolen devices
TR Hırsızlık önleme araçları - Çalışan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
English | Turkish |
---|---|
lets | sağlar |
you | ve |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
tools | araçları |
EN Allows you to remotely lock, locate and wipe your device if it’s stolen. Plus lets you take pics of the thief to help catch them
TR Cihazınızın çalınması halinde cihazı uzaktan kilitlemenizi, konumunu tespit etmenizi ve içeriğini silmenizi sağlar. Ayrıca hırsızın yakalanmasına yardımcı olmak için hırsızın fotoğraflarını çekmenizi sağlar
English | Turkish |
---|---|
remotely | uzaktan |
help | yardımcı |
device | cihaz |
of | in |
allows | sağlar |
and | ve |
to | ayrıca |
EN Lets you remotely lock, locate & wipe missing or stolen devices
TR Kayıp veya çalınan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
English | Turkish |
---|---|
lets | sağlar |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
or | veya |
you | ve |
EN Anti-theft tools - lets you remotely lock, locate & wipe stolen devices
TR Hırsızlık önleme araçları - Çalışan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
English | Turkish |
---|---|
lets | sağlar |
you | ve |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
tools | araçları |
EN Allows you to remotely lock, locate and wipe your device if it’s stolen. Plus lets you take pics of the thief to help catch them
TR Cihazınızın çalınması halinde cihazı uzaktan kilitlemenizi, konumunu tespit etmenizi ve içeriğini silmenizi sağlar. Ayrıca hırsızın yakalanmasına yardımcı olmak için hırsızın fotoğraflarını çekmenizi sağlar
English | Turkish |
---|---|
remotely | uzaktan |
help | yardımcı |
device | cihaz |
of | in |
allows | sağlar |
and | ve |
to | ayrıca |
EN Lets you remotely lock, locate & wipe missing or stolen devices
TR Kayıp veya çalınan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
English | Turkish |
---|---|
lets | sağlar |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
or | veya |
you | ve |
EN Anti-theft tools - lets you remotely lock, locate & wipe stolen devices
TR Hırsızlık önleme araçları - Çalışan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
English | Turkish |
---|---|
lets | sağlar |
you | ve |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
tools | araçları |
EN Allows you to remotely lock, locate and wipe your device if it’s stolen. Plus lets you take pics of the thief to help catch them
TR Cihazınızın çalınması halinde cihazı uzaktan kilitlemenizi, konumunu tespit etmenizi ve içeriğini silmenizi sağlar. Ayrıca hırsızın yakalanmasına yardımcı olmak için hırsızın fotoğraflarını çekmenizi sağlar
English | Turkish |
---|---|
remotely | uzaktan |
help | yardımcı |
device | cihaz |
of | in |
allows | sağlar |
and | ve |
to | ayrıca |
EN Lets you remotely lock, locate & wipe missing or stolen devices
TR Kayıp veya çalınan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
English | Turkish |
---|---|
lets | sağlar |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
or | veya |
you | ve |
EN Anti-theft tools - lets you remotely lock, locate & wipe stolen devices
TR Hırsızlık önleme araçları - Çalışan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
English | Turkish |
---|---|
lets | sağlar |
you | ve |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
tools | araçları |
EN Allows you to remotely lock, locate and wipe your device if it’s stolen. Plus lets you take pics of the thief to help catch them
TR Cihazınızın çalınması halinde cihazı uzaktan kilitlemenizi, konumunu tespit etmenizi ve içeriğini silmenizi sağlar. Ayrıca hırsızın yakalanmasına yardımcı olmak için hırsızın fotoğraflarını çekmenizi sağlar
English | Turkish |
---|---|
remotely | uzaktan |
help | yardımcı |
device | cihaz |
of | in |
allows | sağlar |
and | ve |
to | ayrıca |
EN Lets you remotely lock, locate & wipe missing or stolen devices
TR Kayıp veya çalınan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
English | Turkish |
---|---|
lets | sağlar |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
or | veya |
you | ve |
EN Anti-theft tools - lets you remotely lock, locate & wipe stolen devices
TR Hırsızlık önleme araçları - Çalışan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
English | Turkish |
---|---|
lets | sağlar |
you | ve |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
tools | araçları |
EN Allows you to remotely lock, locate and wipe your device if it’s stolen. Plus lets you take pics of the thief to help catch them
TR Cihazınızın çalınması halinde cihazı uzaktan kilitlemenizi, konumunu tespit etmenizi ve içeriğini silmenizi sağlar. Ayrıca hırsızın yakalanmasına yardımcı olmak için hırsızın fotoğraflarını çekmenizi sağlar
English | Turkish |
---|---|
remotely | uzaktan |
help | yardımcı |
device | cihaz |
of | in |
allows | sağlar |
and | ve |
to | ayrıca |
EN Lets you remotely lock, locate & wipe missing or stolen devices
TR Kayıp veya çalınan cihazları uzaktan kilitlemenizi, konumlarını bulmanızı ve içeriklerini silmenizi sağlar
English | Turkish |
---|---|
lets | sağlar |
remotely | uzaktan |
devices | cihazlar |
or | veya |
you | ve |
Showing 50 of 50 translations