Translate "daughter" to Turkish

Showing 26 of 26 translations of the phrase "daughter" from English to Turkish

Translation of English to Turkish of daughter

English
Turkish

EN "I Had to Succeed for My Daughter"

TR Kadınların Adalete Erişiminin Güçlenmesi Programı Kolaylaştırıcı Rehberi

EN According to the needs of the public education center in the mother-daughter school reading-writing courses are opened within the scope of reading-writing campaigns.

TR İhtiyaca göre Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce Ana-kız okuldayız Okuma-Yazma kampanyası kapsamında okuma-yazma kursları açılmaktadır.

English Turkish
public halk
center merkezi
courses kursları
to e
education eğitim
scope kapsamında

EN "I Had to Succeed for My Daughter"

TR Afganistan’a ‘Bahar’ Geri Gelir mi?

English Turkish
to geri

EN My son Alaa was preparing to study at university and my daughter Kinde was studying English

TR Oğlum Alaa üniversiteye hazırlanıyor, kızım Kinde İngiliz dili okuyordu

EN In the meantime, my daughter was supporting us with English and Korean translation works she found on the Internet

TR Bu sırada kızım da internet üzerinden aldığı İngilizce ve Korece çeviri işleriyle bize destek oluyordu

English Turkish
supporting destek
works
in da
internet internet
and ve
translation çeviri
us bize

EN "I Had to Succeed for My Daughter" - Support to Life

TR "Her Şeyi Kızım İçin Başarmalıyım" - Hayata Destek

English Turkish
support destek
to life hayata
to her

EN "I Had to Succeed for My Daughter" - Support to Life

TR "Her Şeyi Kızım İçin Başarmalıyım" - Hayata Destek

English Turkish
support destek
to life hayata
to her

EN Before Buddy, we couldn’t get our daughter interested in learning English. Now she is happy to play with Buddy every day. We don't have to force her, she just loves it.

TR Buddy'den önce kızımızın İngilizce'ye hiç ilgisi yoktu, ne yapacağımızı bilmiyorduk. Şimdi Buddy ile her gün zaman geçiriyor, onu zorlamamız gerekmiyor çünkü Buddy'i çok seviyor.

English Turkish
before önce
now zaman
day gün

EN Breasty stepmom and rock daughter pumping

TR Dakota james yürüdü içinde üzerinde onu Üvey anne ağız beceriyor bir weenie

English Turkish
and bir

EN Consummate redhead daughter copulates step daddy - opal essex -step family therapy

TR Türk Hotty Delineli Köpek Stili

EN Porn star brings daughter into 3some

TR Daringsex Ava Dalush Büyük Schlong ile Araba

English Turkish
some ile

EN is the daughter of Ayhan Şahenk (founder of Doğuş Holding) and manages the conglomerate's brand clothing and tourism businesses

TR Ayhan Şahenk'in (Doğuş Holding'in kurucusu) kızı, Holding’in marka giyim ve turizm işletmelerini yönetiyor

English Turkish
founder kurucusu
and ve
brand marka
clothing giyim
tourism turizm

EN According to the needs of the public education center in the mother-daughter school reading-writing courses are opened within the scope of reading-writing campaigns.

TR İhtiyaca göre Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce Ana-kız okuldayız Okuma-Yazma kampanyası kapsamında okuma-yazma kursları açılmaktadır.

English Turkish
public halk
center merkezi
courses kursları
to e
education eğitim
scope kapsamında

EN "I Had to Succeed for My Daughter"

TR Yerel STK’lar Birlikte Güçlü

English Turkish
to birlikte

EN "I Had to Succeed for My Daughter"

TR Yerel STK’lar Birlikte Güçlü

English Turkish
to birlikte

EN "I Had to Succeed for My Daughter" - Support to Life

TR "Her Şeyi Kızım İçin Başarmalıyım" - Hayata Destek

English Turkish
support destek
to life hayata
to her

EN "I Had to Succeed for My Daughter" - Support to Life

TR "Her Şeyi Kızım İçin Başarmalıyım" - Hayata Destek

English Turkish
support destek
to life hayata
to her

EN Before Buddy, we couldn’t get our daughter interested in learning English. Now she is happy to play with Buddy every day. We don't have to force her, she just loves it.

TR Buddy'den önce kızımızın İngilizce'ye hiç ilgisi yoktu, ne yapacağımızı bilmiyorduk. Şimdi Buddy ile her gün zaman geçiriyor, onu zorlamamız gerekmiyor çünkü Buddy'i çok seviyor.

English Turkish
before önce
now zaman
day gün

EN A doctor’s daughter who was born in Germany, Türeci obtained her doctorate from the university in Homburg

TR Almanya’da doğan ve babası hekim olan Türeci Homburg Üniversitesi’nde tıpta uzmanlığını yapmış

English Turkish
a olan

EN Clare from Frankfurt with her daughter

TR Frankfurt’ta yaşayan Clare, kızıyla birlikte

English Turkish
with birlikte

EN Martin and his daughter get out and do something together every day.

TR Martin ve kızı her gün birlikte bir şeyler yapıyorlar.

English Turkish
martin martin
and ve
every her
together birlikte
day gün

EN It wasn't until much later that my daughter realized that not only Bibi but all the girls in the film were witches.

TR Kızım sadece Bibi’nin değil, bu filmdeki tüm kızlar cadı olduğunu çok sonraları neden sonra idrak etmiş.

English Turkish
all tüm
were bu
that neden

EN Isabel Schellinger is one of Germany’s outstanding young researchers. A doctor and the daughter of a German and an Iranian, she has already won several awards, some of them international, and has founded a start-up.

TR Isabel Schellinger, Almanya’daki önde gelen genç araştırmacılardan biri. Alman bir baba ve İranlı bir annenin kızı olan doktor, daha şimdiden sayısız, uluslararası ödülün sahibi, kendisi aynı zamanda bir start-up da kurdu.

English Turkish
young genç
international uluslararası
already şimdiden
and ve
she bir

EN Sheryl lives in Menlo Park with her son and daughter.

TR Oğlu ve kızı ile birlikte Menlo Park'ta yaşamaktadır.

English Turkish
and ve

EN Sheryl lives in Menlo Park with her son and daughter.

TR Oğlu ve kızı ile birlikte Menlo Park'ta yaşamaktadır.

English Turkish
and ve

EN Luckily, she has received support from her entire family – everyone is on board, from her father to her husband and daughter

TR Neyse ki tüm ailesinden destek almış - babasından kocasına ve kızına kadar herkes ona destek veriyor

Showing 26 of 26 translations