EN Our technology, our values, and our reach enable us to amplify these voices, ensure they are heard, and advocate for their causes.
"amplify these voices" in English can be translated into the following Turkish words/phrases:
EN Our technology, our values, and our reach enable us to amplify these voices, ensure they are heard, and advocate for their causes.
TR Teknolojimiz, değerlerimiz ve erişim gücümüz bu popülasyonların seslerini yükseltmemize, duyulmalarını sağlamamıza ve davalarını desteklememize olanak tanır.
English | Turkish |
---|---|
these | bu |
and | ve |
EN Our technology, our values, and our reach enable us to amplify these voices, ensure they are heard, and advocate for their causes.
TR Teknolojimiz, değerlerimiz ve erişim gücümüz bu popülasyonların seslerini yükseltmemize, duyulmalarını sağlamamıza ve davalarını desteklememize olanak tanır.
English | Turkish |
---|---|
these | bu |
and | ve |
EN Our technology, our values, and our reach enable us to amplify these voices, ensure they are heard, and advocate for their causes.
TR Teknolojimiz, değerlerimiz ve erişim gücümüz bu popülasyonların seslerini yükseltmemize, duyulmalarını sağlamamıza ve davalarını desteklememize olanak tanır.
English | Turkish |
---|---|
these | bu |
and | ve |
EN Our technology, our values, and our reach enable us to amplify these voices, ensure they are heard, and advocate for their causes.
TR Teknolojimiz, değerlerimiz ve erişim gücümüz bu popülasyonların seslerini yükseltmemize, duyulmalarını sağlamamıza ve davalarını desteklememize olanak tanır.
English | Turkish |
---|---|
these | bu |
and | ve |
EN Our technology, our values, and our reach enable us to amplify these voices, ensure they are heard, and advocate for their causes.
TR Teknolojimiz, değerlerimiz ve erişim gücümüz bu popülasyonların seslerini yükseltmemize, duyulmalarını sağlamamıza ve davalarını desteklememize olanak tanır.
English | Turkish |
---|---|
these | bu |
and | ve |
EN Our technology, our values, and our reach enable us to amplify these voices, ensure they are heard, and advocate for their causes.
TR Teknolojimiz, değerlerimiz ve erişim gücümüz bu popülasyonların seslerini yükseltmemize, duyulmalarını sağlamamıza ve davalarını desteklememize olanak tanır.
English | Turkish |
---|---|
these | bu |
and | ve |
EN Our technology, our values, and our reach enable us to amplify these voices, ensure they are heard, and advocate for their causes.
TR Teknolojimiz, değerlerimiz ve erişim gücümüz bu popülasyonların seslerini yükseltmemize, duyulmalarını sağlamamıza ve davalarını desteklememize olanak tanır.
English | Turkish |
---|---|
these | bu |
and | ve |
EN Our technology, our values, and our reach enable us to amplify these voices, ensure they are heard, and advocate for their causes.
TR Teknolojimiz, değerlerimiz ve erişim gücümüz bu popülasyonların seslerini yükseltmemize, duyulmalarını sağlamamıza ve davalarını desteklememize olanak tanır.
English | Turkish |
---|---|
these | bu |
and | ve |
EN Our technology, our values, and our reach enable us to amplify these voices, ensure they are heard, and advocate for their causes.
TR Teknolojimiz, değerlerimiz ve erişim gücümüz bu popülasyonların seslerini yükseltmemize, duyulmalarını sağlamamıza ve davalarını desteklememize olanak tanır.
English | Turkish |
---|---|
these | bu |
and | ve |
EN Our technology, our values, and our reach enable us to amplify these voices, ensure they are heard, and advocate for their causes.
TR Teknolojimiz, değerlerimiz ve erişim gücümüz bu popülasyonların seslerini yükseltmemize, duyulmalarını sağlamamıza ve davalarını desteklememize olanak tanır.
English | Turkish |
---|---|
these | bu |
and | ve |
EN Our technology, our values, and our reach enable us to amplify these voices, ensure they are heard, and advocate for their causes.
TR Teknolojimiz, değerlerimiz ve erişim gücümüz bu popülasyonların seslerini yükseltmemize, duyulmalarını sağlamamıza ve davalarını desteklememize olanak tanır.
English | Turkish |
---|---|
these | bu |
and | ve |
EN Our technology, our values, and our reach enable us to amplify these voices, ensure they are heard, and advocate for their causes.
TR Teknolojimiz, değerlerimiz ve erişim gücümüz bu popülasyonların seslerini yükseltmemize, duyulmalarını sağlamamıza ve davalarını desteklememize olanak tanır.
English | Turkish |
---|---|
these | bu |
and | ve |
EN We Came Together with the Civil Voices of Turkey through the Civil Voices Festival
TR Sivil Sesler Festivali'nde Türkiye'nin Sivil Sesleriyle Biraraya Geldik
English | Turkish |
---|---|
civil | sivil |
EN Amplify Your Google Ads Campaign With Powerful Data
TR Google Ads Kampanyanızı Güçlü Veriler ile Güçlendirin
English | Turkish |
---|---|
data | veriler |
ads | ads |
powerful | güçlü |
with | ile |
EN Amplify researchers’ ability to conduct excellent research in areas most relevant to national priorities and fully realise its impact.
TR Araştırmacıların, ulusal önceliklere en uygun alanlarda mükemmel araştırma yürütme yeteneklerini güçlendirin ve etkisinin tam olarak farkına varmak.
English | Turkish |
---|---|
excellent | mükemmel |
research | araştırma |
most | en |
relevant | uygun |
national | ulusal |
and | ve |
researchers | araştırmacılar |
fully | tam |
to | olarak |
EN Email marketing campaigns website and their contact page where all visitors end up must correlate to amplify the response time and impact
TR E-posta pazarlama kampanyaları web sitesi ve tüm ziyaretçilerin ulaştığı iletişim sayfası, yanıt süresini ve etkisini artırmak için ilişkilendirilmelidir
English | Turkish |
---|---|
contact | iletişim |
visitors | ziyaretçilerin |
impact | etkisini |
marketing | pazarlama |
page | sayfası |
posta | |
response | yanıt |
campaigns | kampanyaları |
and | ve |
all | tüm |
EN AWS Amplify is a set of tools and services to help front-end web and mobile developers build scalable full stack applications
TR AWS Amplify, ön uç web ve mobil geliştiricilerinin ölçeklenebilir tam yığın uygulamaları oluşturmasına yardımcı olan bir dizi araç ve hizmettir
English | Turkish |
---|---|
aws | aws |
set | dizi |
web | web |
mobile | mobil |
full | tam |
scalable | ölçeklenebilir |
and | ve |
tools | araç |
help | yardımcı |
applications | uygulamalar |
EN Extensions amplify the functionality of Fusion 360 by unlocking advanced capabilities for machining, additive manufacturing, generative design, nesting and fabrication
TR Uzantılar işleme, katmanlı imalat, üretken tasarım, yuvalama ve üretim işlemleri için gelişmiş yeteneklere erişimi sağlayarak Fusion 360'ın işlevselliğini artırır
English | Turkish |
---|---|
extensions | uzantılar |
machining | işleme |
advanced | gelişmiş |
and | ve |
of | in |
design | tasarım |
for | için |
manufacturing | imalat |
EN Extensions amplify the functionality of Fusion 360 by unlocking advanced capabilities for machining, additive manufacturing, generative design, nesting and fabrication
TR Uzantılar işleme, katmanlı imalat, üretken tasarım, yuvalama ve üretim işlemleri için gelişmiş yeteneklere erişimi sağlayarak Fusion 360'ın işlevselliğini artırır
English | Turkish |
---|---|
extensions | uzantılar |
machining | işleme |
advanced | gelişmiş |
and | ve |
of | in |
design | tasarım |
for | için |
manufacturing | imalat |
English | Turkish |
---|---|
trading | işlem |
power | gücü |
to | kadar |
English | Turkish |
---|---|
users | kullanıcı |
other | diğer |
also | ve |
to | için |
EN Human rights need people who fight for them. These three women and men make their voices heard in the digital world.
TR İnsan haklarının, onu savunacak insanlara ihtiyacı var. Bu üç kişi, dijital dünyada seslerini yükseltiyor.
English | Turkish |
---|---|
digital | dijital |
world | dünyada |
need | ihtiyacı |
rights | hakları |
these | bu |
people | insanlara |
the | onu |
EN Insights and voices for the future of chemistry
TR Kimyanın geleceği için bilgiler ve sesler
English | Turkish |
---|---|
insights | bilgiler |
future | geleceği |
and | ve |
of | in |
for | için |
EN The world’s leading motorsport series and the industry’s largest digital platform unite to give fans across the world the chance to have their voices heard.
TR Motorsport Games, IndyCar'la yaptığı anlaşmanın ardından, 2023'te ilk NTT INDYCAR oyununu piyasaya sürecek.
English | Turkish |
---|---|
motorsport | motorsport |
to | ardından |
EN If you wish to get detailed information about Civil Voices Fest, one of the first organizations which ensures to bring several civil society actors from Turkey and the world to the same platform, you can visit www.https//www.sivilseslerfest.org address.
TR Türkiye’den ve dünyadan çeşitli sivil toplum aktörlerini aynı sahada bir araya getiren ilk etkinliklerden biri olan Sivil Sesler Festivali Hakkında detaylı bilgi almak için
English | Turkish |
---|---|
civil | sivil |
society | toplum |
detailed | detaylı |
information | bilgi |
and | ve |
first | ilk |
about | hakkında |
the | aynı |
get | almak |
bring | için |
same | bir |
EN With 12 June World Day Against Child Labour providing us a channel to make our voices heard, we invite all individuals to becoming conscious consumers.”
TR 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü’nün açtığı kanalla bir kez daha sesimizi yükseltiyor; tüm bireyleri bilinçli tüketiciler olmaya davet ediyoruz.” diye ekledi.
EN The theme of 2021-2022 is “Amplifying Local Voices to Defend Digital Democracy”
TR Daha fazla bilgi için lütfen web sitesine bakın.
EN increase the number of voices and narratives in climate advocacy
TR İklim savunuculuğundaki seslerin ve anlatıların sayısını artırmak
English | Turkish |
---|---|
increase | artırmak |
of | ın |
and | ve |
EN Two hundred sixty-eight organizations participated and more than six hundred civil society actors came together in the Civil Voices Festival that we organized with support from the Delegation of the European Union to Turkey.
TR Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonunun desteğiyle düzenlenlediğimiz Sivil Sesler Festivali'ne iki yüz altmış sekiz örgüt katıldı, altı yüzden fazla sivil toplum aktörü bir araya geldi.
English | Turkish |
---|---|
civil | sivil |
society | toplum |
came | geldi |
support | desteğiyle |
union | birliği |
turkey | türkiye |
six | bir |
eight | sekiz |
more | fazla |
european | avrupa |
EN The theme of 2021-2022 is “Amplifying Local Voices to Defend Digital Democracy”
TR Daha fazla bilgi için lütfen web sitesine bakın.
EN increase the number of voices and narratives in climate advocacy
TR İklim savunuculuğundaki seslerin ve anlatıların sayısını artırmak
English | Turkish |
---|---|
increase | artırmak |
of | ın |
and | ve |
EN If you wish to get detailed information about Civil Voices Fest, one of the first organizations which ensures to bring several civil society actors from Turkey and the world to the same platform, you can visit www.https//www.sivilseslerfest.org address.
TR Türkiye’den ve dünyadan çeşitli sivil toplum aktörlerini aynı sahada bir araya getiren ilk etkinliklerden biri olan Sivil Sesler Festivali Hakkında detaylı bilgi almak için
English | Turkish |
---|---|
civil | sivil |
society | toplum |
detailed | detaylı |
information | bilgi |
and | ve |
first | ilk |
about | hakkında |
the | aynı |
get | almak |
bring | için |
same | bir |
EN Short-time work in Germany | Voices | Coronavirus crisis
TR Almanya’da kısa mesai | Görüşler| Korona krizi
English | Turkish |
---|---|
coronavirus | korona |
crisis | krizi |
short | kısa |
EN From the babble of voices you will repeatedly hear calls of “Mahlzeit” (mealtime)
TR Kalabalıktan gelen ses karmaşası içinden ikide bir „Mahlzeit!“ sözcüğü duyulur
EN Populists are also making their voices heard in Germany. How do they operate and what do they mean for democracy? A political scientist provides answers.
TR Popülistler Almanya’da da destek buluyor. Peki nasıl hareket ediyorlar ve demokrasi açısından ne ifade ediyorlar? Bir siyaset bilimciden yanıtlar.
English | Turkish |
---|---|
democracy | demokrasi |
answers | yanıtlar |
what | ne |
in | da |
a | bir |
how | nasıl |
and | ve |
EN Germany has a free media world characterised by an array of voices. Digitisation has triggered profound structural change.
TR Almanya’da çok sesli ve özgür bir medya dünyası var. Dijitalleşme derinlemesine bir yapısal dönüşümün tetikleyicisi.
English | Turkish |
---|---|
media | medya |
structural | yapısal |
free | özgür |
world | dünyası |
a | bir |
English | Turkish |
---|---|
brings | getirir |
global | küresel |
diverse | çeşitli |
of | in |
artificial | yapay |
to | araya |
the | bir |
EN Em.Pow.Er to Engage Women's Voices
TR Yeni Nesil İş Modelleri, Platform ve Ekosistem Tasarımları
EN Record and view in a 360 angle and hear voices and voice chats using live screen recording on your target cell phone.
TR 360 açıyla kaydedin ve görüntüleyin ve hedef cep telefonunuzda canlı ekran kaydını kullanarak sesleri ve sesli sohbetleri duyun.
English | Turkish |
---|---|
view | görüntüleyin |
a | a |
voice | sesli |
screen | ekran |
target | hedef |
live | canlı |
using | kullanarak |
record | kaydını |
and | ve |
EN Colors, Sounds and Patterns of Turkey Came Together at the Civil Voices Festival
TR Türkiye’nin Renkleri, Sesleri, Dokuları Sivil Sesler Festivali'nde Buluştu
English | Turkish |
---|---|
colors | renkleri |
civil | sivil |
EN Group Service Representative (GSRs): GSRs are elected by groups to help represent them at ITAA’s International Service Meetings, and they ensure that our groups’ voices are heard when making fellowship-level decisions
TR Grup Hizmet Temsilcisi (GSR'ler): GSR'ler, ITAA'nın Uluslararası Hizmet Toplantılarında kendilerini temsil etmeleri için gruplar tarafından seçilirler ve burs düzeyinde kararlar alınırken gruplarımızın seslerinin duyulmasını sağlarlar
English | Turkish |
---|---|
representative | temsilcisi |
represent | temsil |
decisions | kararlar |
international | uluslararası |
level | düzeyinde |
group | grup |
service | hizmet |
groups | grupları |
at | nda |
by | tarafından |
and | ve |
meetings | toplantılar |
EN We’re committed to building new ways for people to share their voices and opinions
TR Amacımız, insanların düşüncelerini ve görüşlerini paylaşmaları için yeni yollar geliştirmek
English | Turkish |
---|---|
new | yeni |
ways | yollar |
share | paylaş |
people | insanlar |
and | ve |
EN We’re committed to building new ways for people to share their voices and opinions
TR Amacımız, insanların düşüncelerini ve görüşlerini paylaşmaları için yeni yollar geliştirmek
English | Turkish |
---|---|
new | yeni |
ways | yollar |
share | paylaş |
people | insanlar |
and | ve |
EN We’re committed to building new ways for people to share their voices and opinions
TR Amacımız, insanların düşüncelerini ve görüşlerini paylaşmaları için yeni yollar geliştirmek
English | Turkish |
---|---|
new | yeni |
ways | yollar |
share | paylaş |
people | insanlar |
and | ve |
EN We’re committed to building new ways for people to share their voices and opinions
TR Amacımız, insanların düşüncelerini ve görüşlerini paylaşmaları için yeni yollar geliştirmek
English | Turkish |
---|---|
new | yeni |
ways | yollar |
share | paylaş |
people | insanlar |
and | ve |
EN We’re committed to building new ways for people to share their voices and opinions
TR Amacımız, insanların düşüncelerini ve görüşlerini paylaşmaları için yeni yollar geliştirmek
English | Turkish |
---|---|
new | yeni |
ways | yollar |
share | paylaş |
people | insanlar |
and | ve |
EN We’re committed to building new ways for people to share their voices and opinions
TR Amacımız, insanların düşüncelerini ve görüşlerini paylaşmaları için yeni yollar geliştirmek
English | Turkish |
---|---|
new | yeni |
ways | yollar |
share | paylaş |
people | insanlar |
and | ve |
EN We’re committed to building new ways for people to share their voices and opinions
TR Amacımız, insanların düşüncelerini ve görüşlerini paylaşmaları için yeni yollar geliştirmek
English | Turkish |
---|---|
new | yeni |
ways | yollar |
share | paylaş |
people | insanlar |
and | ve |
Showing 50 of 50 translations