EN first sell side liquidity took out and buy side liquidity took out and created an imbalance and looking good for SHORT...
EN first sell side liquidity took out and buy side liquidity took out and created an imbalance and looking good for SHORT...
TR Nas100 muhtemel keskin 4 nolu dalga yapıyor kanal teması sonrası 128xxxx seviyesinden tekrardan 13700 leri yukari geçmesini bekliyorum ytd yatırım tavsiyesi degildir
EN first sell side liquidity took out and buy side liquidity took out and created an imbalance and looking good for SHORT...
TR Nas100 muhtemel keskin 4 nolu dalga yapıyor kanal teması sonrası 128xxxx seviyesinden tekrardan 13700 leri yukari geçmesini bekliyorum ytd yatırım tavsiyesi degildir
EN first sell side liquidity took out and buy side liquidity took out and created an imbalance and looking good for SHORT...
TR Nas100 muhtemel keskin 4 nolu dalga yapıyor kanal teması sonrası 128xxxx seviyesinden tekrardan 13700 leri yukari geçmesini bekliyorum ytd yatırım tavsiyesi degildir
EN first sell side liquidity took out and buy side liquidity took out and created an imbalance and looking good for SHORT...
TR Nas100 muhtemel keskin 4 nolu dalga yapıyor kanal teması sonrası 128xxxx seviyesinden tekrardan 13700 leri yukari geçmesini bekliyorum ytd yatırım tavsiyesi degildir
EN first sell side liquidity took out and buy side liquidity took out and created an imbalance and looking good for SHORT...
TR Nas100 muhtemel keskin 4 nolu dalga yapıyor kanal teması sonrası 128xxxx seviyesinden tekrardan 13700 leri yukari geçmesini bekliyorum ytd yatırım tavsiyesi degildir
EN first sell side liquidity took out and buy side liquidity took out and created an imbalance and looking good for SHORT...
TR Nas100 muhtemel keskin 4 nolu dalga yapıyor kanal teması sonrası 128xxxx seviyesinden tekrardan 13700 leri yukari geçmesini bekliyorum ytd yatırım tavsiyesi degildir
EN first sell side liquidity took out and buy side liquidity took out and created an imbalance and looking good for SHORT...
TR Nas100 muhtemel keskin 4 nolu dalga yapıyor kanal teması sonrası 128xxxx seviyesinden tekrardan 13700 leri yukari geçmesini bekliyorum ytd yatırım tavsiyesi degildir
EN first sell side liquidity took out and buy side liquidity took out and created an imbalance and looking good for SHORT...
TR Nas100 muhtemel keskin 4 nolu dalga yapıyor kanal teması sonrası 128xxxx seviyesinden tekrardan 13700 leri yukari geçmesini bekliyorum ytd yatırım tavsiyesi degildir
EN first sell side liquidity took out and buy side liquidity took out and created an imbalance and looking good for SHORT...
TR Nas100 muhtemel keskin 4 nolu dalga yapıyor kanal teması sonrası 128xxxx seviyesinden tekrardan 13700 leri yukari geçmesini bekliyorum ytd yatırım tavsiyesi degildir
EN first sell side liquidity took out and buy side liquidity took out and created an imbalance and looking good for SHORT...
TR Nas100 muhtemel keskin 4 nolu dalga yapıyor kanal teması sonrası 128xxxx seviyesinden tekrardan 13700 leri yukari geçmesini bekliyorum ytd yatırım tavsiyesi degildir
EN first sell side liquidity took out and buy side liquidity took out and created an imbalance and looking good for SHORT...
TR Nas100 muhtemel keskin 4 nolu dalga yapıyor kanal teması sonrası 128xxxx seviyesinden tekrardan 13700 leri yukari geçmesini bekliyorum ytd yatırım tavsiyesi degildir
EN They titillate the palate and seduce the senses – exotic spices give the meal that extra something. They are obtained from roots, bulbs, bark, leaves, herbs, blossoms, fruit or seeds.
TR Bunlar damak zevkimize hitap eder ev duyularımızı okşar – egzotik baharatlar her yemeğe özellik katar. Bunlar köklerden, soğanlardan, kabuklardan, yapraklardan, otlardan, çiçeklerden, meyvelerden ya da tohumlardan elde edilir.
EN For instance, advising on registering and commercialising seed or plant varieties, as well as dealing with geographical indicators, or counterfeiting of seeds, fertilizers and soils.
TR Tohum ve bitki çeşitlerine yönelik fikri mülkiyet haklarını tescil etmek ve ticarileştirmek, coğrafi işaretlerle, tohum, gübre ve toprak taklitçiliği ile mücadele etmek bu alandaki çalışmalara örnek olarak verilebilir.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
plant | bitki |
geographical | coğrafi |
and | ve |
EN Determination of Some Biotechnical Properties of Seeds of Different Grass Pea Cultivars
TR Farklı Mürdümük Çeşitlerine Ait Tohumların Bazı Biyoteknik Özelliklerinin Belirlenmesi
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
determination | belirlenmesi |
of | ın |
different | farklı |
some | bazı |
EN Physical, Mechanical and Chemical Properties of Terebinth Fruit and Seeds
TR Menengiç Meyve ve Tohumlarının Fiziksel, Mekanik ve Kimyasal Özelliklerinin Belirlenmesi
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
physical | fiziksel |
mechanical | mekanik |
and | ve |
chemical | kimyasal |
fruit | meyve |
of | nın |
EN Under SEWOH, green innovation centres in 15 partner countries are driving agricultural innovations forward and networking knowledge on seeds and the efficient use of fertilizers and water
TR 15 partner ülkede bulunan Yeşil İnovasyon Merkezleri, SEWOH çerçevesinde tarımsal inovasyonları hızlandırıyor ve tohum, gübre ve suyun verimli kullanılması alanlarındaki bilgileri bir ağ içinde bir araya getiriyorlar
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
centres | merkezleri |
agricultural | tarımsal |
efficient | verimli |
partner | partner |
countries | ülkede |
are | bulunan |
use | kullanılması |
and | ve |
in | içinde |
green | yeşil |
EN Another important topic is the development of seeds and plants that can adapt to climate change
TR Bir diğer konu da iklim değişikliğine uyum sağlayan tohumların ve bitkilerin geliştirilmesi
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
development | geliştirilmesi |
and | ve |
climate | iklim |
another | bir diğer |
EN "When Peter Hahn transitioned to working remotely, we found that our VPN was causing serious performance issues
TR "Peter Hahn uzaktan çalışmaya geçtiğinde VPN'imizin ciddi performans sorunlarına neden olduğunu gördük
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
peter | peter |
remotely | uzaktan |
serious | ciddi |
performance | performans |
to | neden |
issues | sorunları |
EN When it comes to backlink analysis, Ahrefs is my #1 go-to tool. If you’re serious about SEO, you need Ahrefs.
TR Konu backlink analizi olduğunda, Ahrefs benim 1 numaralı araç tercihim. SEO konusunda ciddiyseniz, Ahrefs’e ihtiyacınız var.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
backlink | backlink |
analysis | analizi |
tool | araç |
my | benim |
seo | seo |
when | olduğunda |
ahrefs | ahrefs |
to | konusunda |
you need | ihtiyacınız |
is | var |
EN We delivered community-based health and hygiene trainings in disaster areas where access to clean water and insufficient sewage infrastructure are serious risks
TR Temiz su kaynaklarına erişim ve kanalizasyon sistemi eksikliğinin ciddi risk oluşturduğu afet bölgesinde toplum temelli sağlık ve hijyen eğitimleri gerçekleştirdik
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
health | sağlık |
hygiene | hijyen |
disaster | afet |
access | erişim |
clean | temiz |
water | su |
serious | ciddi |
risks | risk |
community | toplum |
based | temelli |
and | ve |
to | e |
EN Breaching fight against corruption laws have serious consequences and might include legal and criminal sanctions for our association and the relevant individuals.
TR Yolsuzlukla mücadele kanunlarını ihlal etmenin sonuçları hem Derneğimiz için hem de ilgili bireyler için ağırdır ve bu sonuçlar hukuki ve cezai yaptırımları içerebilir.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
fight | mücadele |
legal | hukuki |
relevant | ilgili |
individuals | bireyler |
have | bu |
and | ve |
EN We do serious things but with passion
TR Ciddi şeyler yapıyoruz ama tutkuyla
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
serious | ciddi |
things | şeyler |
but | ama |
EN The rise in Ethereum transactions fees has caused serious friction and costs for DeFi users
TR Ethereum işlem ücretlerindeki artış, DeFi kullanıcıları için ciddi sürtüşme ve maliyetlere neden oldu
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
ethereum | ethereum |
transactions | işlem |
serious | ciddi |
defi | defi |
and | ve |
users | kullanıcıları |
for | için |
EN Despite the date, it seems to be serious stuff.
TR Farkları görebilmek hiç kolay değil.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
to | hiç |
the | değil |
EN For almost two years now, the world has been struggling with one of the most serious health crises of the modern world, COVID-19 pandemic. While the pandemic has resulted in major changes in various sectors of life from...
TR Yaklaşık iki yıldır, tüm dünya modern çağın en ciddi sağlık krizlerinden biri olan COVID-19 salgını ile mücadele ediyor. Salgın, iş piyasasından sağlık hizmetlerine kadar hayatın çeşitli sektörlerinde büyük değişiklikle...
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
serious | ciddi |
health | sağlık |
modern | modern |
pandemic | salgın |
world | dünya |
most | en |
various | çeşitli |
years | kadar |
life | hayat |
for | tüm |
with | ile |
in | yaklaşık |
EN 19 years since my last serious relationship.
TR Son ciddi ilişkimin üzerinden 19 yıl geçti.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
years | yıl |
last | son |
serious | ciddi |
EN However, some special days that have been celebrated for only 25-30 years, for example, can make a serious difference with the effects that they create.
TR Fakat örneğin sadece 25-30 yıldan bu yana kutlanan kimi özel günler, yarattığı etkiyle ciddi bir fark yaratabiliyor.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
serious | ciddi |
difference | fark |
been | bu |
years | bir |
EN Although there are hundreds of special days in a calendar year, very few of them actually make a serious impact
TR Bir sene içinde yüzlerce özel gün olsa da aslında bunların çok azı ciddi bir etki yaratıyor
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
although | olsa |
days | gün |
actually | aslında |
serious | ciddi |
impact | etki |
in | da |
EN Brands need to make serious and professional preparations to celebrate special days
TR Markaların özel günleri kutlamak adına ciddi ve profesyonel bir hazırlık yapmaları gerekir
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
serious | ciddi |
professional | profesyonel |
and | ve |
special | özel |
to | bir |
brands | markalar |
EN We delivered community-based health and hygiene trainings in disaster areas where access to clean water and insufficient sewage infrastructure are serious risks
TR Temiz su kaynaklarına erişim ve kanalizasyon sistemi eksikliğinin ciddi risk oluşturduğu afet bölgesinde toplum temelli sağlık ve hijyen eğitimleri gerçekleştirdik
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
health | sağlık |
hygiene | hijyen |
disaster | afet |
access | erişim |
clean | temiz |
water | su |
serious | ciddi |
risks | risk |
community | toplum |
based | temelli |
and | ve |
to | e |
EN Breaching fight against corruption laws have serious consequences and might include legal and criminal sanctions for our association and the relevant individuals.
TR Yolsuzlukla mücadele kanunlarını ihlal etmenin sonuçları hem Derneğimiz için hem de ilgili bireyler için ağırdır ve bu sonuçlar hukuki ve cezai yaptırımları içerebilir.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
fight | mücadele |
legal | hukuki |
relevant | ilgili |
individuals | bireyler |
have | bu |
and | ve |
EN Muhammed is disabled from birth and mentions that in many cities, but especially in Adana he had serious problems finding a job due to the approach towards his disability: “People look down on me and sometimes it becomes hard to work with someone
TR Doğuştan engelli olan Muhammed, pek çok şehirde ama özellikle Adana’da engeline yönelik yaklaşım yüzünden iş bulmada büyük sıkıntı yaşadığını belirtiyor: “Millet üstten bakıyor bana, biriyle çalışmak çok zor geliyor bazen
EN Muhammed is disabled from birth and mentions that in many cities, but especially in Adana he had serious problems finding a job due to the approach towards his disability: “People look down on me and sometimes it becomes hard to work with someone
TR Doğuştan engelli olan Muhammed, pek çok şehirde ama özellikle Adana’da engeline yönelik yaklaşım yüzünden iş bulmada büyük sıkıntı yaşadığını belirtiyor: “Millet üstten bakıyor bana, biriyle çalışmak çok zor geliyor bazen
EN The commercial consequences of expiring a certificate can be serious
TR Bir sertifikanın süresinin dolmasının ticari sonuçları ciddi olabilir
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
commercial | ticari |
certificate | sertifikanın |
serious | ciddi |
be | olabilir |
a | bir |
EN The German industry has a share of 22.9% in gross value production; The highest share among the G7 countries has a serious part in the electronics industry, machinery manufacturing and chemistry
TR Almanya endüstrisi, gayri safi değer üretiminde % 22,9’luk pay sahibidir; G7 ülkeleri arasındaki en yüksek pay elektronik endüstrisi, makina imalatı ve kimya alanında ciddi söz sahibidir
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
value | değer |
serious | ciddi |
electronics | elektronik |
manufacturing | imalat |
chemistry | kimya |
and | ve |
highest | en yüksek |
in | arasındaki |
EN Protection on-the-go just got serious
TR Hareket halindeyken koruma ciddi bir konu
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
protection | koruma |
serious | ciddi |
the | bir |
EN For almost two years now, the world has been struggling with one of the most serious health crises of the modern world, COVID-19 pandemic. While the pandemic has resulted in major changes in various... Read more
TR Yaklaşık iki yıldır, tüm dünya modern çağın en ciddi sağlık krizlerinden biri olan COVID-19 salgını ile mücadele ediyor. Salgın, iş piyasasından sağlık hizmetlerine kadar hayatın çeşitli... Daha fazla
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
world | dünya |
serious | ciddi |
health | sağlık |
modern | modern |
pandemic | salgın |
most | en |
various | çeşitli |
read | daha |
years | kadar |
for | tüm |
with | ile |
in | yaklaşık |
EN After 2019, which saw serious fluctuations caused by trade wars, Brexit, and cyclical political movements, economic indicators for 2020 were positive
TR Ticaret savaşları, Brexit ve konjonktürel politik hareketlerin etkisiyle ciddi dalgalanmaların yaşandığı 2019’un ardından, ekonomik göstergeler 2020 için umut vericiydi
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
serious | ciddi |
trade | ticaret |
political | politik |
economic | ekonomik |
indicators | göstergeler |
and | ve |
for | için |
EN A new model would be a serious investment
TR Yeni model ciddi bir yatırım olur
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
a | bir |
new | yeni |
model | model |
serious | ciddi |
investment | yatırım |
be | olur |
EN Decide to start a blog and looking for a blog news website template? Time to get serious about it
TR Bir blog başlatmaya karar verdiniz ve bir blog haber sitesi şablonu mu arıyorsunuz? Bu konuda ciddi olma zamanı
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
decide | karar |
blog | blog |
news | haber |
website | sitesi |
time | zaman |
serious | ciddi |
template | şablonu |
looking for | arıyorsunuz |
and | ve |
get | bu |
a | bir |
EN The rise in Ethereum transactions fees has caused serious friction and costs for DeFi users
TR Ethereum işlem ücretlerindeki artış, DeFi kullanıcıları için ciddi sürtüşme ve maliyetlere neden oldu
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
ethereum | ethereum |
transactions | işlem |
serious | ciddi |
defi | defi |
and | ve |
users | kullanıcıları |
for | için |
EN Rare Situation which Mixed with Serious Emergency Diagnosis: Cyst Hydatic Rupture, A Case Report
TR Ciddi Acil Tanılarıyla Karışan Nadir Bir Durum: Kist Hidatik Rüptürü, Bir Olgu Sunumu
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
rare | nadir |
serious | ciddi |
a | bir |
situation | durum |
EN We delivered community-based health and hygiene trainings in disaster areas where access to clean water and insufficient sewage infrastructure are serious risks
TR Temiz su kaynaklarına erişim ve kanalizasyon sistemi eksikliğinin ciddi risk oluşturduğu afet bölgesinde toplum temelli sağlık ve hijyen eğitimleri gerçekleştirdik
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
health | sağlık |
hygiene | hijyen |
disaster | afet |
access | erişim |
clean | temiz |
water | su |
serious | ciddi |
risks | risk |
community | toplum |
based | temelli |
and | ve |
to | e |
EN Breaching fight against corruption laws have serious consequences and might include legal and criminal sanctions for our association and the relevant individuals.
TR Yolsuzlukla mücadele kanunlarını ihlal etmenin sonuçları hem Derneğimiz için hem de ilgili bireyler için ağırdır ve bu sonuçlar hukuki ve cezai yaptırımları içerebilir.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
fight | mücadele |
legal | hukuki |
relevant | ilgili |
individuals | bireyler |
have | bu |
and | ve |
EN We delivered community-based health and hygiene trainings in disaster areas where access to clean water and insufficient sewage infrastructure are serious risks
TR Temiz su kaynaklarına erişim ve kanalizasyon sistemi eksikliğinin ciddi risk oluşturduğu afet bölgesinde toplum temelli sağlık ve hijyen eğitimleri gerçekleştirdik
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
health | sağlık |
hygiene | hijyen |
disaster | afet |
access | erişim |
clean | temiz |
water | su |
serious | ciddi |
risks | risk |
community | toplum |
based | temelli |
and | ve |
to | e |
EN Breaching fight against corruption laws have serious consequences and might include legal and criminal sanctions for our association and the relevant individuals.
TR Yolsuzlukla mücadele kanunlarını ihlal etmenin sonuçları hem Derneğimiz için hem de ilgili bireyler için ağırdır ve bu sonuçlar hukuki ve cezai yaptırımları içerebilir.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
fight | mücadele |
legal | hukuki |
relevant | ilgili |
individuals | bireyler |
have | bu |
and | ve |
EN Muhammed is disabled from birth and mentions that in many cities, but especially in Adana he had serious problems finding a job due to the approach towards his disability: “People look down on me and sometimes it becomes hard to work with someone
TR Doğuştan engelli olan Muhammed, pek çok şehirde ama özellikle Adana’da engeline yönelik yaklaşım yüzünden iş bulmada büyük sıkıntı yaşadığını belirtiyor: “Millet üstten bakıyor bana, biriyle çalışmak çok zor geliyor bazen
EN Muhammed is disabled from birth and mentions that in many cities, but especially in Adana he had serious problems finding a job due to the approach towards his disability: “People look down on me and sometimes it becomes hard to work with someone
TR Doğuştan engelli olan Muhammed, pek çok şehirde ama özellikle Adana’da engeline yönelik yaklaşım yüzünden iş bulmada büyük sıkıntı yaşadığını belirtiyor: “Millet üstten bakıyor bana, biriyle çalışmak çok zor geliyor bazen
EN The commercial consequences of expiring a certificate can be serious
TR Bir sertifikanın süresinin dolmasının ticari sonuçları ciddi olabilir
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
commercial | ticari |
certificate | sertifikanın |
serious | ciddi |
be | olabilir |
a | bir |
EN The German industry has a share of 22.9% in gross value production; The highest share among the G7 countries has a serious part in the electronics industry, machinery manufacturing and chemistry
TR Almanya endüstrisi, gayri safi değer üretiminde % 22,9’luk pay sahibidir; G7 ülkeleri arasındaki en yüksek pay elektronik endüstrisi, makina imalatı ve kimya alanında ciddi söz sahibidir
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
value | değer |
serious | ciddi |
electronics | elektronik |
manufacturing | imalat |
chemistry | kimya |
and | ve |
highest | en yüksek |
in | arasındaki |
Εμφάνιση 50 από 50 μεταφράσεων