EN Today?s Fashion and Lifestyle consumers are increasingly expecting companies to embrace sustainability
Το "embrace today" στο Αγγλικά μπορεί να μεταφραστεί στις ακόλουθες τούρκικος λέξεις/φράσεις:
EN Today?s Fashion and Lifestyle consumers are increasingly expecting companies to embrace sustainability
TR Günümüzün Moda ve Yaşam Tarzı tüketicileri, şirketlerden sürdürülebilirliği benimsemelerini giderek daha fazla bekliyor
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
s | s |
fashion | moda |
increasingly | giderek |
and | ve |
to | fazla |
EN And that's it! Earning BNB by staking BNB in Trust Wallet is that simple! Download Trust Wallet today to start earning BNB today. Download Now
TR Ve bu kadar! Trust Cüzdan'ta BNB kazanmak bu kadar basit! Bugün BNB kazanmaya başlamak için Trust Cüzdanı İndirin. İndir Şimdi
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
earning | kazanmak |
bnb | bnb |
simple | basit |
trust | trust |
and | ve |
today | bugün |
now | bu |
wallet | cüzdan |
to | için |
EN Invitation to a Collective Learning Experience Themed “Changing Today, Change in Today: Arendt and Totalitarianism”!
TR Bolu’daki kızıl geyik avının iptali için dava açıldı
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
to | için |
EN Just for today, I accept life on life’s terms. Just for today, I am grateful for all of the blessings in my life.
TR Sadece bugünlük, hayatın şartlarına göre hayatı kabul ediyorum. Sadece bugün için, hayatımdaki tüm nimetler için minnettarım.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
today | bugün |
all | tüm |
life | hayat |
the | kabul |
of | in |
for | için |
EN Just for today, I will be present with myself. Just for today, I will put myself before my internet and technology use.
TR Sadece bugünlük, kendimle birlikte olacağım. Sadece bugünlük internet ve teknoloji kullanımımdan önce kendimi koyacağım.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
my | mı |
internet | internet |
technology | teknoloji |
and | ve |
with | birlikte |
before | önce |
just | sadece |
use | kullanım |
EN And that's it! Earning BNB by staking BNB in Trust Wallet is that simple! Download Trust Wallet today to start earning BNB today. Download Now
TR Ve bu kadar! Trust Cüzdan'ta BNB kazanmak bu kadar basit! Bugün BNB kazanmaya başlamak için Trust Cüzdanı İndirin. İndir Şimdi
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
earning | kazanmak |
bnb | bnb |
simple | basit |
trust | trust |
and | ve |
today | bugün |
now | bu |
wallet | cüzdan |
to | için |
EN Just for today, I accept life on life’s terms. Just for today, I am grateful for all of the blessings in my life.
TR Sadece bugünlük, hayatın şartlarına göre hayatı kabul ediyorum. Sadece bugün için, hayatımdaki tüm nimetler için minnettarım.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
today | bugün |
all | tüm |
life | hayat |
the | kabul |
of | in |
for | için |
EN Just for today, I will be present with myself. Just for today, I will put myself before my internet and technology use.
TR Sadece bugünlük, kendimle birlikte olacağım. Sadece bugünlük internet ve teknoloji kullanımımdan önce kendimi koyacağım.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
my | mı |
internet | internet |
technology | teknoloji |
and | ve |
with | birlikte |
before | önce |
just | sadece |
use | kullanım |
EN As one of the world?s leading open access publishers, Elsevier publishes over 500 full open access journals and has helped many societies embrace open access.
TR Dünyanın önde gelen açık erişimli yayıncılarından biri olan Elsevier, 500'den fazla tam açık erişimli dergi yayınlamakta ve birçok toplumun açık erişimi benimsemesine yardımcı olmuştur.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
open | açık |
full | tam |
journals | dergi |
elsevier | elsevier |
access | erişimi |
and | ve |
world | dünyanın |
many | çok |
one | bir |
has | olan |
EN Many companies embrace DIY repair
TR Birçok şirket DIY(Kendin-yap) tamiri benimsiyor
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
companies | şirket |
many | çok |
EN Blank Embrace music, videos, stats, and photos | Last.fm
TR Blank Embrace müzikleri, videoları, istatistikleri ve fotoğrafları | Last.fm
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
music | müzikleri |
stats | istatistikleri |
and | ve |
last | last |
photos | fotoğrafları |
videos | videoları |
EN As one of the first luxury hotel brands to achieve emission reduction targets, we embrace the Planet 21 initiatives developed by Accor
TR Emisyon azaltımı hedeflerine ulaşan ilk lüks otel markalarından biri olarak, Accor’un geliştirdiği Planet 21 inisiyatifini kucaklıyoruz
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
luxury | lüks |
hotel | otel |
brands | markalar |
emission | emisyon |
targets | hedeflerine |
first | ilk |
EN As we embrace our second century of hospitality, we celebrate the defining moments that are our history
TR Konukseverliğimizin ikinci yüzyılını kucaklarken, tarihimizin dönüm noktalarını kutluyoruz
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
second | ikinci |
of | ın |
we celebrate | kutluyoruz |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN Exquisite wedding reception venues are only the beginning. We'll help you embrace new family traditions as you make timeless memories.
TR Seçkin düğün resepsiyonu mekanları sadece bir başlangıç. Siz unutulmaz anılar oluştururken biz yeni aile geleneklerini kucaklamanıza yardımcı olacağız.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
wedding | düğün |
new | yeni |
family | aile |
beginning | başlangıç |
help | yardımcı |
EN They are building a decentralized autonomous organization (DAO) to handle complex data networks that fully embrace communities, decentralization and autonomy.
TR Nebulas, herkesin merkeziyetsiz işbirliğinden adil şekilde değer kazanmasını amaçlar.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
they | ama |
decentralized | merkeziyetsiz |
and | şekilde |
EN We welcome the well travelled around the world in a genuine embrace with local culture.
TR Dünya çapından sık seyahat edenleri yerel kültürün samimi bir kucaklaması ile karşılarız.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
world | dünya |
local | yerel |
culture | kültür |
a | bir |
EN Try new things.Embrace an alternative way of travelling where wellbeing of the mind, body and soul are your top priority
TR Yeni şeyler deneyin.Zihin, vücut ve ruh sağlığının en büyük önceliğiniz olduğu alternatif seyahatleri kucaklayın
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
try | deneyin |
new | yeni |
alternative | alternatif |
mind | zihin |
body | vücut |
things | şeyler |
top | en |
and | ve |
of | nın |
EN We want those who appreciate being empowered and are brave enough to embrace it
TR Gelişimin desteklenmesini önemseyen ve bu desteği sahiplenecek, benimseyecek cesur kişiler istiyoruz
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
and | ve |
we | istiyoruz |
those | bu |
EN Exquisite wedding reception venues are only the beginning. We'll help you embrace new family traditions as you make timeless memories.
TR Seçkin düğün resepsiyonu mekanları sadece bir başlangıç. Siz unutulmaz anılar oluştururken biz yeni aile geleneklerini kucaklamanıza yardımcı olacağız.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
wedding | düğün |
new | yeni |
family | aile |
beginning | başlangıç |
help | yardımcı |
EN As we embrace our second century of hospitality, we celebrate the defining moments that are our history
TR Konukseverliğimizin ikinci yüzyılını kucaklarken, tarihimizin dönüm noktalarını kutluyoruz
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
second | ikinci |
of | ın |
we celebrate | kutluyoruz |
EN As one of the first luxury hotel brands to achieve emission reduction targets, we embrace the Planet 21 initiatives developed by Accor
TR Emisyon azaltımı hedeflerine ulaşan ilk lüks otel markalarından biri olarak, Accor’un geliştirdiği Planet 21 inisiyatifini kucaklıyoruz
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
luxury | lüks |
hotel | otel |
brands | markalar |
emission | emisyon |
targets | hedeflerine |
first | ilk |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN Exquisite wedding reception venues are only the beginning. We'll help you embrace new family traditions as you make timeless memories.
TR Seçkin düğün resepsiyonu mekanları sadece bir başlangıç. Siz unutulmaz anılar oluştururken biz yeni aile geleneklerini kucaklamanıza yardımcı olacağız.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
wedding | düğün |
new | yeni |
family | aile |
beginning | başlangıç |
help | yardımcı |
EN As we embrace our second century of hospitality, we celebrate the defining moments that are our history
TR Konukseverliğimizin ikinci yüzyılını kucaklarken, tarihimizin dönüm noktalarını kutluyoruz
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
second | ikinci |
of | ın |
we celebrate | kutluyoruz |
EN As one of the first luxury hotel brands to achieve emission reduction targets, we embrace the Planet 21 initiatives developed by Accor
TR Emisyon azaltımı hedeflerine ulaşan ilk lüks otel markalarından biri olarak, Accor’un geliştirdiği Planet 21 inisiyatifini kucaklıyoruz
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
luxury | lüks |
hotel | otel |
brands | markalar |
emission | emisyon |
targets | hedeflerine |
first | ilk |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN feel the light embrace of softness
TR yumuşaklığın hafifçe sarışını hissedin
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
feel | hissedin |
light | hafif |
EN As one of the world?s leading open access publishers, Elsevier publishes over 500 full open access journals and has helped many societies embrace open access.
TR Dünyanın önde gelen açık erişimli yayıncılarından biri olan Elsevier, 500'den fazla tam açık erişimli dergi yayınlamakta ve birçok toplumun açık erişimi benimsemesine yardımcı olmuştur.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
open | açık |
full | tam |
journals | dergi |
elsevier | elsevier |
access | erişimi |
and | ve |
world | dünyanın |
many | çok |
one | bir |
has | olan |
EN Many companies embrace DIY repair
TR Birçok şirket DIY(Kendin-yap) tamiri benimsiyor
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
companies | şirket |
many | çok |
EN Exquisite wedding reception venues are only the beginning. We'll help you embrace new family traditions as you make timeless memories.
TR Seçkin düğün resepsiyonu mekanları sadece bir başlangıç. Siz unutulmaz anılar oluştururken biz yeni aile geleneklerini kucaklamanıza yardımcı olacağız.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
wedding | düğün |
new | yeni |
family | aile |
beginning | başlangıç |
help | yardımcı |
EN As we embrace our second century of hospitality, we celebrate the defining moments that are our history
TR Konukseverliğimizin ikinci yüzyılını kucaklarken, tarihimizin dönüm noktalarını kutluyoruz
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
second | ikinci |
of | ın |
we celebrate | kutluyoruz |
EN As one of the first luxury hotel brands to achieve emission reduction targets, we embrace the Planet 21 initiatives developed by Accor
TR Emisyon azaltımı hedeflerine ulaşan ilk lüks otel markalarından biri olarak, Accor’un geliştirdiği Planet 21 inisiyatifini kucaklıyoruz
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
luxury | lüks |
hotel | otel |
brands | markalar |
emission | emisyon |
targets | hedeflerine |
first | ilk |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN Exquisite wedding reception venues are only the beginning. We'll help you embrace new family traditions as you make timeless memories.
TR Seçkin düğün resepsiyonu mekanları sadece bir başlangıç. Siz unutulmaz anılar oluştururken biz yeni aile geleneklerini kucaklamanıza yardımcı olacağız.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
wedding | düğün |
new | yeni |
family | aile |
beginning | başlangıç |
help | yardımcı |
EN As we embrace our second century of hospitality, we celebrate the defining moments that are our history
TR Konukseverliğimizin ikinci yüzyılını kucaklarken, tarihimizin dönüm noktalarını kutluyoruz
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
second | ikinci |
of | ın |
we celebrate | kutluyoruz |
EN As one of the first luxury hotel brands to achieve emission reduction targets, we embrace the Planet 21 initiatives developed by Accor
TR Emisyon azaltımı hedeflerine ulaşan ilk lüks otel markalarından biri olarak, Accor’un geliştirdiği Planet 21 inisiyatifini kucaklıyoruz
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
luxury | lüks |
hotel | otel |
brands | markalar |
emission | emisyon |
targets | hedeflerine |
first | ilk |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN Exquisite wedding reception venues are only the beginning. We'll help you embrace new family traditions as you make timeless memories.
TR Seçkin düğün resepsiyonu mekanları sadece bir başlangıç. Siz unutulmaz anılar oluştururken biz yeni aile geleneklerini kucaklamanıza yardımcı olacağız.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
wedding | düğün |
new | yeni |
family | aile |
beginning | başlangıç |
help | yardımcı |
EN As we embrace our second century of hospitality, we celebrate the defining moments that are our history
TR Konukseverliğimizin ikinci yüzyılını kucaklarken, tarihimizin dönüm noktalarını kutluyoruz
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
second | ikinci |
of | ın |
we celebrate | kutluyoruz |
EN As one of the first luxury hotel brands to achieve emission reduction targets, we embrace the Planet 21 initiatives developed by Accor
TR Emisyon azaltımı hedeflerine ulaşan ilk lüks otel markalarından biri olarak, Accor’un geliştirdiği Planet 21 inisiyatifini kucaklıyoruz
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
luxury | lüks |
hotel | otel |
brands | markalar |
emission | emisyon |
targets | hedeflerine |
first | ilk |
EN Our colleagues embrace sustainable practices designed to reduce and lessen the impact of greenhouse gas (GHG) emissions on a local and global scale
TR İş arkadaşlarımız, yerel ve küresel ölçekte sera gazı (GHG) emisyonlarının etkisini azaltma ve hafifletmeye yönelik sürdürülebilir uygulamaları kucaklamaktadır
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
practices | uygulamalar |
impact | etkisini |
greenhouse | sera |
gas | gaz |
local | yerel |
global | küresel |
reduce | azaltma |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN Exquisite wedding reception venues are only the beginning. We'll help you embrace new family traditions as you make timeless memories.
TR Seçkin düğün resepsiyonu mekanları sadece bir başlangıç. Siz unutulmaz anılar oluştururken biz yeni aile geleneklerini kucaklamanıza yardımcı olacağız.
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
wedding | düğün |
new | yeni |
family | aile |
beginning | başlangıç |
help | yardımcı |
EN As we embrace our second century of hospitality, we celebrate the defining moments that are our history
TR Konukseverliğimizin ikinci yüzyılını kucaklarken, tarihimizin dönüm noktalarını kutluyoruz
Αγγλικά | τούρκικος |
---|---|
second | ikinci |
of | ın |
we celebrate | kutluyoruz |
Εμφάνιση 50 από 50 μεταφράσεων