TR Basit bir örnek verirsek, bir Ethereum kullanıcısı bir arkadaşına belli bir tarihte belli miktarda ether göndermek için bir akıllı kontrat yaratabilir
"belli bir zaman" in Türkisch kann in die folgenden Englisch Wörter/Sätze übersetzt werden:
TR Basit bir örnek verirsek, bir Ethereum kullanıcısı bir arkadaşına belli bir tarihte belli miktarda ether göndermek için bir akıllı kontrat yaratabilir
EN To take a simple example, an Ethereum user could create a smart contract to send a certain amount of ether to a friend on a certain date
Türkisch | Englisch |
---|---|
basit | simple |
örnek | example |
ethereum | ethereum |
kullanıcısı | user |
belli | certain |
ether | ether |
akıllı | smart |
kontrat | contract |
TR Basit bir örnek verirsek, bir Ethereum kullanıcısı bir arkadaşına belli bir tarihte belli miktarda ether göndermek için bir akıllı kontrat yaratabilir
EN To take a simple example, an Ethereum user could create a smart contract to send a certain amount of ether to a friend on a certain date
Türkisch | Englisch |
---|---|
basit | simple |
örnek | example |
ethereum | ethereum |
kullanıcısı | user |
belli | certain |
ether | ether |
akıllı | smart |
kontrat | contract |
TR Bir arayüz tür bildirimiyle belli bir nesnenin belli yöntemleri içermesini sağlayabilir. Ayrıca bakınız: instanceof işleci ve Tür Bildirimleri.
EN An interface, together with type declarations, provides a good way to make sure that a particular object contains particular methods. See instanceof operator and type declarations.
Türkisch | Englisch |
---|---|
arayüz | interface |
tür | type |
yöntemleri | methods |
TR Diğer bir ilgi çekici özelliği ise kim olduğunu belli etmeyen özelliğidir. Chrome'un kişiyi belli etmeyen özelliğine benzer şekilde bu özellik sayesinde hiç bir iz bırakmadan internette gezinebilirsin.
EN Another interesting feature included in UC Browser is the incognito mode. Thanks to this browsing mode, similar to Chrome’s incognito function, you can surf the Internet without leaving any trail.
TR Bunların ne zaman ve hangi formatta gerçekleşeceği konusunda 140 nanometrelik bir virüsün belli bir etkisi olacaktır
EN To a certain extent, however, a 140-nanometre virus will influence when and in what form they can be held
Türkisch | Englisch |
---|---|
belli | certain |
TR Belli bir zaman aralığı boyunca kazanılan veya kaybedilen, yönlendirme yapan alanları görün.
EN See all the referring domains that were gained or lost during a set time period.
Türkisch | Englisch |
---|---|
boyunca | during |
veya | or |
görün | see |
TR Ayrıca, bu verilerin muhafaza edilmesi belirli bir zaman dilimi boyunca "en pahalı transfer" veya "en iyi golcü" dahil olmak üzere oyundaki belli dönüm noktalarını ve başarıları karşılaştırmamıza yardımcı olur.
EN The retention of this data also helps us to benchmark certain milestones and achievements within the game, including ‘most expensive transfer’ or ‘highest goal-scorer’ over a certain time period.
Türkisch | Englisch |
---|---|
transfer | transfer |
TR Öte yandan gerçeklikte çoğu zaman meclis grubu yönetiminin milletvekilleri üzerinde belli bir baskısı olabiliyor; bu durum genelde meclis grubu disiplini olarak tanımlanıyor
EN In reality, of course, there is often a certain amount of pressure on members of parliament to follow their party leadership – this is often referred to as party discipline
Türkisch | Englisch |
---|---|
belli | certain |
bu | this |
genelde | often |
TR ZenMate ile uzun sürecek bir bağ kurmak isteyen kullanıcılar için Ultimate planda özel fiyat fırsatı sunuyoruz. Yani elinizi çabuk tutun. Fırsatın ne zaman sona ereceği belli olmaz, değil mi?
EN We offer a special deal on the Ultimate plan for users that are eager to start a longer-lasting relationship with ZenMate. So, hurry up if you want to get it. Who knows when we might change our minds?
Türkisch | Englisch |
---|---|
zenmate | zenmate |
uzun | longer |
isteyen | want |
kullanıcılar | users |
ultimate | ultimate |
özel | special |
TR Zaman zaman biz deneme sürümü önerebiliriz Golden Frog Bir ödeme gerektirmeksizin belirli bir zaman dilimi için servisler (bir "Ücretsiz Deneme")
EN From time to time, we may offer trials of Golden Frog services for a specified period of time without requiring a payment (a "Free Trial")
Türkisch | Englisch |
---|---|
biz | we |
deneme | trial |
golden | golden |
frog | frog |
ödeme | payment |
servisler | services |
TR Bir tarih ve saat belirleyin. Formunuzun ne zaman yayında olacağını ve ne zaman erişimden kalkacağını seçin. Yayınlanma ve Yayından Kaldırma Tarihi ayarlarını her zaman düzenleyebilirsiniz.
EN Set a date and time. Choose when your form will be available and when it will be out of service. You can always re-adjust publish and unpublish dates.
Türkisch | Englisch |
---|---|
seçin | choose |
TR Bir tarih ve saat belirleyin. Formunuzun ne zaman yayında olacağını ve ne zaman erişimden kalkacağını seçin. Yayınlanma ve Yayından Kaldırma Tarihi ayarlarını her zaman düzenleyebilirsiniz.
EN Set a date and time. Choose when your form will be available and when it will be out of service. You can always re-adjust publish and unpublish dates.
Türkisch | Englisch |
---|---|
seçin | choose |
TR Merhaba tüccarlar, Günlük zaman diliminde Gümüş, bu analiz günlük zaman diliminde hazırlanmış ancak 2 günlük zaman diliminde daha iyi bir görünüm için yayınlanmıştır
EN Hello traders, Tesla in daily timeframe , this analysis has been prepared in daily timeframe but has been published for a better view in 2 day timeframe
TR Merhaba tüccarlar, günlük zaman diliminde Bitcoin, bu analiz günlük zaman diliminde hazırlanmış ancak 3 günlük zaman diliminde daha iyi bir görünüm için yayınlanmıştır
EN Hello traders, Google in daily timeframe , this analysis has been prepared in daily timeframe but has been published for a better view in 2 day timeframe
TR Merhaba tüccarlar, Günlük zaman diliminde Gümüş, bu analiz günlük zaman diliminde hazırlanmış ancak 2 günlük zaman diliminde daha iyi bir görünüm için yayınlanmıştır
EN Hello traders, Tesla in daily timeframe , this analysis has been prepared in daily timeframe but has been published for a better view in 2 day timeframe
TR Merhaba tüccarlar, günlük zaman diliminde Bitcoin, bu analiz günlük zaman diliminde hazırlanmış ancak 3 günlük zaman diliminde daha iyi bir görünüm için yayınlanmıştır
EN Hello traders, Google in daily timeframe , this analysis has been prepared in daily timeframe but has been published for a better view in 2 day timeframe
TR Merhaba tüccarlar, Günlük zaman diliminde Gümüş, bu analiz günlük zaman diliminde hazırlanmış ancak 2 günlük zaman diliminde daha iyi bir görünüm için yayınlanmıştır
EN Hello traders, Tesla in daily timeframe , this analysis has been prepared in daily timeframe but has been published for a better view in 2 day timeframe
TR Merhaba tüccarlar, günlük zaman diliminde Bitcoin, bu analiz günlük zaman diliminde hazırlanmış ancak 3 günlük zaman diliminde daha iyi bir görünüm için yayınlanmıştır
EN Hello traders, Google in daily timeframe , this analysis has been prepared in daily timeframe but has been published for a better view in 2 day timeframe
TR Merhaba tüccarlar, Günlük zaman diliminde Gümüş, bu analiz günlük zaman diliminde hazırlanmış ancak 2 günlük zaman diliminde daha iyi bir görünüm için yayınlanmıştır
EN Hello traders, Tesla in daily timeframe , this analysis has been prepared in daily timeframe but has been published for a better view in 2 day timeframe
TR Merhaba tüccarlar, günlük zaman diliminde Bitcoin, bu analiz günlük zaman diliminde hazırlanmış ancak 3 günlük zaman diliminde daha iyi bir görünüm için yayınlanmıştır
EN Hello traders, Google in daily timeframe , this analysis has been prepared in daily timeframe but has been published for a better view in 2 day timeframe
TR Merhaba tüccarlar, Günlük zaman diliminde Gümüş, bu analiz günlük zaman diliminde hazırlanmış ancak 2 günlük zaman diliminde daha iyi bir görünüm için yayınlanmıştır
EN Hello traders, Tesla in daily timeframe , this analysis has been prepared in daily timeframe but has been published for a better view in 2 day timeframe
TR Merhaba tüccarlar, günlük zaman diliminde Bitcoin, bu analiz günlük zaman diliminde hazırlanmış ancak 3 günlük zaman diliminde daha iyi bir görünüm için yayınlanmıştır
EN Hello traders, Google in daily timeframe , this analysis has been prepared in daily timeframe but has been published for a better view in 2 day timeframe
TR Merhaba tüccarlar, Günlük zaman diliminde Gümüş, bu analiz günlük zaman diliminde hazırlanmış ancak 2 günlük zaman diliminde daha iyi bir görünüm için yayınlanmıştır
EN Hello traders, Tesla in daily timeframe , this analysis has been prepared in daily timeframe but has been published for a better view in 2 day timeframe
TR Merhaba tüccarlar, günlük zaman diliminde Bitcoin, bu analiz günlük zaman diliminde hazırlanmış ancak 3 günlük zaman diliminde daha iyi bir görünüm için yayınlanmıştır
EN Hello traders, Google in daily timeframe , this analysis has been prepared in daily timeframe but has been published for a better view in 2 day timeframe
TR Zorluk, bir Bitcoin bloğunu kazıma zorluğu ya da daha teknik olarak belirtmek gerekirse, belli bir hedefin altında bir hash bulma zorluğudur
EN The difficulty is a measure of how difficult it is to mine a Bitcoin block, or in more technical terms, to find a hash below a given target
Türkisch | Englisch |
---|---|
zorluk | difficulty |
bitcoin | bitcoin |
teknik | technical |
altında | below |
bulma | find |
TR Suriye’yi savaşa rağmen başta terk etmek istememiş, ama tehlikeli bir deneyimden sonra terk etmiş, belli bir hedef olmadan, “sadece huzurlu bir yere kavuşmak umuduyla” diyor
EN How, despite the war, he initially did not want to leave Syria, but then fled after all, with no real destination in mind, “simply in the hope of finding a peaceful place”
Türkisch | Englisch |
---|---|
suriye | syria |
hedef | destination |
olmadan | not |
huzurlu | peaceful |
TR Zorluk, bir Bitcoin bloğunu kazıma zorluğu ya da daha teknik olarak belirtmek gerekirse, belli bir hedefin altında bir hash bulma zorluğudur
EN The difficulty is a measure of how difficult it is to mine a Bitcoin block, or in more technical terms, to find a hash below a given target
Türkisch | Englisch |
---|---|
zorluk | difficulty |
bitcoin | bitcoin |
teknik | technical |
altında | below |
bulma | find |
TR Gelişmiş yorum moderasyon aracımızla belli bir ölçekte kişisel özen gösterin, Twitter ve YouTube'daki en büyük takipçilerinize ulaşın ve onları belirleyin, monoloğu karşılıklı bir sohbete dönüştürün ve büyüyün.
EN Provide personalized attention at scale with our advanced comment moderation tool, identify and reach your channel's biggest fans on YouTube and Twitter, and turn the monologue into a conversation to drive growth.
Türkisch | Englisch |
---|---|
gelişmiş | advanced |
yorum | comment |
ölçekte | at scale |
kişisel | personalized |
özen | attention |
youtube | youtube |
ulaşın | reach |
dönüştürün | turn |
TR Tavsiyelerinizin yaptığı he bir satış için, toplam tutara göre belli bir oranda komisyon kazanırsınız. Standart komisyon oranlarımız İştirakler için %15 ve Satış Ortakları için %30'dur.
EN For each sale one of your referrals makes you will earn commission rate of the total amount. Our standard commission rates are 15% for Affiliates and 30% for Sales Partners.
Türkisch | Englisch |
---|---|
komisyon | commission |
standart | standard |
ortakları | partners |
TR Yurt dışına yapılan yardımlar ile ilgili dernekleri rahatlatıcı bir diğer düzenleme de belli bir proje kapsamında birden çok yapılan yardımlar ile ilgili getirilmiştir
EN Another regulation, which relieves the associations, has been brought about multiple aids that will be made within the scope of a certain project
Türkisch | Englisch |
---|---|
yapılan | made |
düzenleme | regulation |
belli | certain |
proje | project |
TR İş yerindeki görüşmeler belli bir içeriğe odaklanır, kısa bir girizgahtan sonra asıl konuya gelinir
EN Work conversations are focused on content; after brief small talk, you get to the point quickly
Türkisch | Englisch |
---|---|
içeriğe | content |
TR Bir başvuru görüşmesi sadece belli bir yönde akmaz. Siz de ilginizi yansıtan ve firmayla, olası görevlerle, gelişme imkanlarıyla ve maaşla ilgili gerekli bilgileri edinmenizi sağlayacak sorular sormalısınız.
EN A job interview is not a one-way street. You too should ask questions that express your interest and provide you with the necessary information about the company, potential tasks, development prospects and salary.
Türkisch | Englisch |
---|---|
olası | potential |
gelişme | development |
gerekli | necessary |
bilgileri | information |
TR Birlikte belli bir konuyu araştırıyorsunuz; çoğu durumda disiplinler arası nitelikte, size danışmanlık yapan akademisyenlerin ilgi alanlarına odaklanmış bir konuda.
EN You carry out research together on a subject, often interdisciplinary and focused on the specialty of the scholar or scientist who is supervising your doctorate.
Türkisch | Englisch |
---|---|
size | you |
odaklanmış | focused |
TR Çoğu seçmende belli bir partiye az ya da çok bir bağlılığın varlığından söz etmek mümkün.
EN Many people have a certain level of attachment to a particular party.
Türkisch | Englisch |
---|---|
belli | certain |
TR Buraya taşınmadan önce esasen kafanda belli bir Berlin imajı var mıydı? Ben gerçekten sırf temel şeyleri biliyordum ve kafamda çok eskimiş bir resim vardı
EN Did you have a definite image of Berlin before you moved here? I knew only the absolute basics and had a very out-of-date picture
Türkisch | Englisch |
---|---|
önce | before |
berlin | berlin |
temel | basics |
çok | very |
vardı | had |
TR // Belli bir konumdan önceki herşeyi yoksayarak bir karakteri arayabiliriz
EN // We can search for the character, ignoring anything before the offset
TR Websitenizin belli başlı sayfalarında sıralamanızı iyileştirmek için yapabileceğiniz şeylerin eksiksiz ve yapısal bir listesini almak için Google Analytics, Google Search Console ve Semrush'ın Site Audit verilerini entegre edin.
EN Integrate data from Google Analytics, Google Search Console, and Semrush’s Site Audit to get a complete and structured list of things you can do to improve your rankings for certain pages of your website.
Türkisch | Englisch |
---|---|
websitenizin | your website |
belli | certain |
iyileştirmek | improve |
eksiksiz | complete |
listesini | list |
analytics | analytics |
search | search |
console | console |
semrush | semrush |
audit | audit |
verilerini | data |
entegre | integrate |
TR Burayı belli bir süre boşlamanız, hedef kitlenizin sizi takipten çıkarmasına neden olabilir
EN If you aren?t active for a certain period of time, your target audience may decide to unfollow you
Türkisch | Englisch |
---|---|
belli | certain |
hedef | target |
sizi | you |
olabilir | may |
TR Youtube reklamları, videoların başında ve belli bölümlerinde yer alan, hızlı bir şekilde geçilme özelliği olan reklamları ifade eder
EN YouTube ads are ads placed at the beginning and certain other parts of videos and they have the feature of being played or passed over quickly
Türkisch | Englisch |
---|---|
youtube | youtube |
reklamları | ads |
başında | at the beginning |
belli | certain |
özelliği | feature |
TR Özel günler, genel anlamda nesilden nesle aktarılan, senenin belli bir gününde ya da haftasında kutlanan, ortak toplumsal hafıza ve ortak bilinçten referans alan günleri ifade eder
EN ?Special days? are generally days of significance passed down from generation to generation, celebrated on a particular day or week each year, and referenced within common social memory and common consciousness
Türkisch | Englisch |
---|---|
günler | days |
toplumsal | social |
günü | day |
TR *Çiftliklerin su ile ilgili belli gerekliliklere uymak için ek 2 yılı vardır. Filizler için ayrı bir uyum tarihi geçerlidir.
EN *Farms have an additional 2 years to comply with certain water-related requirements. Separate compliance date applicable to sprouts.
Türkisch | Englisch |
---|---|
su | water |
belli | certain |
ek | additional |
vardır | have |
ayrı | separate |
uyum | compliance |
tarihi | date |
TR Ali Kibar, yerli otomobille ilgili belli bir yön alındığını belirterek, kendilerinin de işi alan firmanın talepte bulunması durumunda donanım, koltuk, iş ve tasarımla ilgili konularda destek olabileceklerini söyledi.
EN Announcing that a new course has been taken regarding the domestic automobile, Ali Kibar said that they are ready to provide support on issues such as equipment, seats, business and design if the company that carries out the operation requests it.
Türkisch | Englisch |
---|---|
de | out |
destek | support |
TR Türkiye'de radyo ve televizyon kuruluşları ile yazılı basın için mevzuat farklı. Yasal çerçeve, medya hizmet sağlayıcılarına yoğunlaşma, tekelleşme ve şeffaflık konularında belli bir ölçüde kural getiriyor.
EN Turkey has varied legislations for radio and television enterprises and printed press. The legal framework provides specific rules for media service providers for concentration control, regulation of property and media transparency to some degree.
Türkisch | Englisch |
---|---|
türkiye | turkey |
televizyon | television |
yasal | legal |
çerçeve | framework |
hizmet | service |
şeffaflık | transparency |
sağlayıcıları | providers |
TR Mevcut mevzuat medyadan belli bir miktar şeffaflık talep ediyor
EN The legislation in force requires a certain amount of transparency from the media
Türkisch | Englisch |
---|---|
belli | certain |
şeffaflık | transparency |
TR Bitsel işleçler, bir tamsayının içindeki belli bitleri 0 ya da 1 yaparlar.
EN Bitwise operators allow evaluation and manipulation of specific bits within an integer.
TR Telefonunuzu demonte etmeden önce, pil gücünü %25'in altına kadar düşürün. Pil yanlışlıkla delindiği takdirde alev alabilir ve/veya patlayabilir ancak bu olasılık, pil gücü belli bir seviyenin altındaysa daha düşüktür.
EN Before disassembling your phone, discharge the battery below 25%. The battery can catch fire and/or explode if accidentally punctured, but the chances of that happening are much lower if discharged.
Türkisch | Englisch |
---|---|
telefonunuzu | your phone |
önce | before |
pil | battery |
takdirde | if |
alabilir | can |
veya | or |
alt | lower |
TR Olası enfeksiyon zincirlerini tanımlayabilmek için korona enfeksiyonuna yakalanmış kişilerin belli bir dönem içerisinde bulundukları mekan ve yerleri ve buralarda kimlerle temas halinde bulunduklarını araştırıyoruz
EN When it comes to tracing contacts of people who have been infected with coronavirus, we clarify where they have been and when and with whom they had contact
Türkisch | Englisch |
---|---|
temas | contact |
TR Bir bilimsel araştırmanın olağanüstülüğü aldığı ödülden belli olur
EN Outstanding research is evident from the awards it wins
Türkisch | Englisch |
---|---|
bilimsel | research |
TR Belli ki bu durum okuyucuları rahatsız eden bir şey değil: derginin abone sayısı, kurulduğundan bu yana beş katına çıkarak 50 bini geçti, basılı versiyonuysa on iki katına çıkarak 120 bin nüshaya ulaştı.
EN Meanwhile, the number of subscriptions has increased fivefold to more than 50,000, and the number of printed copies has increased twelvefold to 120,000.
Türkisch | Englisch |
---|---|
basılı | printed |
TR Yasa üçüncü ülkelerden, belli hedeflere uygun olarak vasıflı elemanların göçünü düzenleyen bir çerçeve sunuyor
EN It creates a framework for the targeted and increased immigration of skilled workers from non-EU states
Türkisch | Englisch |
---|---|
çerçeve | framework |
50 von 50 Übersetzungen werden angezeigt