EN If you do not consent to being recorded, you can choose to leave the recorded session.
"monitoring has recorded" in Englisch kann in die folgenden Türkisch Wörter/Sätze übersetzt werden:
EN If you do not consent to being recorded, you can choose to leave the recorded session.
TR Kaydedilmeyi kabul etmiyorsanız, kaydedilen oturumdan ayrılmayı seçebilirsiniz
Englisch | Türkisch |
---|---|
the | kabul |
EN Social monitoring is the monitoring of social media channels for any customer feedback or discussions regarding specific keywords, topics, competitors, or industries, followed by analysis to gain insights and act on those opportunities.
TR Bir marka, sektör veya rakip ile ilgili anahtar kelimeleri sosyal medya kanallarında izlemeye alarak bulunan sonuçlardan anlamlı içgörü elde etmeye yönelik yapılan çalışmalara dijital izleme denir.
Englisch | Türkisch |
---|---|
monitoring | izleme |
keywords | anahtar |
industries | sektör |
competitors | rakip |
to | etmeye |
is | bulunan |
social | sosyal |
on | ilgili |
media | medya |
channels | kanallar |
or | veya |
by | alarak |
EN Social monitoring is the monitoring of social media channels for any customer feedback or discussions regarding specific keywords, topics, competitors, or industries, followed by analysis to gain insights and act on those opportunities. Learn more.
TR Bir marka, sektör veya rakip ile ilgili anahtar kelimeleri sosyal medya kanallarında izlemeye alarak bulunan sonuçlardan anlamlı içgörü elde etmeye yönelik yapılan çalışmalara dijital izleme denir. Dafa fazla bilgi.
Englisch | Türkisch |
---|---|
monitoring | izleme |
keywords | anahtar |
industries | sektör |
competitors | rakip |
to | etmeye |
is | bulunan |
social | sosyal |
learn | bilgi |
on | ilgili |
media | medya |
channels | kanallar |
or | veya |
by | alarak |
more | fazla |
EN Social media monitoring, also known as simply social monitoring, is the practice of paying attention to conversations that are relevant to your brand and industry.
TR RADAAR?da geliştirdiğimiz Yayınlama bölümü ile artık tüm bu süreci çok kolayca yönetebilirsiniz.
Englisch | Türkisch |
---|---|
simply | kolayca |
also | da |
the | artık |
to | tüm |
and | çok |
EN We focus on four key sectors: collateral management, crop monitoring, stock monitoring and measurement and warehouse inspections.
TR Dört temel sektöre yoğunlaşıyoruz: teminat yönetimi, mahsul izleme, stok izleme ve ölçme ve depo gözetimleri.
Englisch | Türkisch |
---|---|
key | temel |
stock | stok |
warehouse | depo |
management | yönetimi |
monitoring | izleme |
and | ve |
four | dört |
EN Performing ongoing monitoring and management: Proactive monitoring is a must protecting valuable IT equipment
TR Sürekli izleme ve yönetimin gerçekleştirilmesi: Proaktif izleme, değerli BT ekipmanlarını korumada bir zorunluluktur
Englisch | Türkisch |
---|---|
ongoing | sürekli |
proactive | proaktif |
valuable | değerli |
equipment | ekipmanlar |
monitoring | izleme |
and | ve |
a | bir |
it | bt |
EN Remote Monitoring and Management Services: A service provider can offer continuous monitoring and data analysis by remote engineers to quickly, accurately, and safely restore equipment to its proper operating condition
TR Uzaktan İzleme ve Yönetim Servisleri: Bir servis sağlayıcı, ekipmanları hızlı, doğru ve güvenli bir şekilde düzgün çalışma durumuna geri getirmek için uzak mühendislerle sürekli izleme ve veri analizi sunabilir
Englisch | Türkisch |
---|---|
continuous | sürekli |
analysis | analizi |
equipment | ekipmanlar |
quickly | hızlı |
monitoring | izleme |
management | yönetim |
data | veri |
safely | güvenli bir şekilde |
its | in |
services | servisleri |
service | servis |
and | ve |
to | geri |
provider | sağlayıcı |
a | bir |
operating | için |
remote | uzaktan |
EN Until now, there has been no recorded case of using the incorrect warranty, so avoid paying inflated prices for additional warranty
TR Şimdiye kadar hatalı verilen garantinin kullanıldığı kaydedilmiş bir durum olmamıştır, bu nedenle ek garanti için şişirilmiş fiyatlar ödemekten kaçının
Englisch | Türkisch |
---|---|
case | durum |
warranty | garanti |
avoid | kaçının |
additional | ek |
incorrect | hatalı |
of | in |
EN Until now, there has been no recorded case of using the incorrect warranty, so avoid paying inflated prices for additional warranty
TR Şimdiye kadar hatalı verilen garantinin kullanıldığı kaydedilmiş bir durum olmamıştır, bu nedenle ek garanti için şişirilmiş fiyatlar ödemekten kaçının
Englisch | Türkisch |
---|---|
case | durum |
warranty | garanti |
avoid | kaçının |
additional | ek |
incorrect | hatalı |
of | in |
EN Bicycle shops, on the other hand, remained open and in May 2020 recorded the “best month the sector has ever had”, according to the Germany Bicycle Industry Association (ZIV)
TR Öte yandan bisiklet mağazaları açık kaldı ve İki Tekerlekli Endüstri Birliği’ne göre 2020 Mayısı, “sektörde tüm zamanların en güçlü ayı” olarak kaydedildi
EN After signing with Warner Records in 2013, Rexha received songwriting credits on Eminem's single "The Monster" and has also contributed songwriting to songs recorded by Shinee, Selena Gomez and Nick Jonas
TR En çok, G-Eazy'nin "Me, Myself & I" ve David Guetta'nın "Hey Mama" gibi birkaç Billboard Hot 100 şarkısında featured(ft.) şarkıcı olarak bilinir
Englisch | Türkisch |
---|---|
to | birkaç |
and | ve |
the | gibi |
in | olarak |
EN Bitcoin transactions take place in a peer-to-peer manner between network participants with nodes verifying transactions to ensure only "correct" transactions are processed and recorded on the Bitcoin blockchain
TR Bitcoin Bitcoin blok zincirine kaydedilmesini sağlamak için işlemleri doğrulayan düğümlerle ağ katılımcıları arasında eşler arası bir şekilde gerçekleşir
Englisch | Türkisch |
---|---|
bitcoin | bitcoin |
transactions | işlemleri |
place | iş |
participants | katılımcılar |
ensure | sağlamak için |
a | bir |
to | arası |
and | şekilde |
EN They are recorded, encrypted and duplicated on the public blockchain, where all participants can see market activity
TR Açık blockchainlerin üzerine kaydedilir, şifrelenir ve kopyalanır, böylece piyasa hareketleri tüm kullanıcılar tarafından görülebilir.
Englisch | Türkisch |
---|---|
encrypted | şifrelenir |
all | tüm |
and | ve |
market | piyasa |
on | açık |
EN There have been 27 recorded fires in South Korea so far this year, prompting swift action.
TR Hibrit modellerin batarya sorunları devam ediyor.
EN Clarkson recorded her debut album with RCA Records after having won the highly-publicized first season of the television series American Idol in 2002
TR Amerikan Idol adlı Pop Idol yarışma programının ilk sezonunda birinci olduktan sonra ilk albümünü yayınlamıştır
Englisch | Türkisch |
---|---|
album | albüm |
american | amerikan |
first | ilk |
the | sonra |
EN Kelly Brianne Clarkson (born April 24, 1982 in Fort Worth, TX) is a Grammy-winning American singer-songwriter and occasional actress. Clarkson recorded her debut album with RCA Records afte… read more
TR Kelly Brianne Clarkson (d 24 Nisan, 1982, Teksas) Amerikalı Pop-Rock şarkıcı, oyuncu ve besteci. Amerikan Idol adlı Pop Idol yarışma programının ilk sezonunda birinci olduktan sonra ilk … Devamını oku
EN In 2008, she recorded a duet with Jason Mraz, "Lucky", which won a Grammy
TR Şarkıcı Colbie Caillat müzik kariyerini ve hit şarkısı “Bubbly”nin bu kadar sevilmesini bir Internet sitesine borçlu
Englisch | Türkisch |
---|---|
a | bir |
EN In 2008, she recorded a … read more
TR Şarkıcı Colbie Ca… Devamını oku
EN They recorded their first demos while they were in high school
TR sıradan giriş yaptı ve Eylül 2005'ten bu yana 1 milyondan fazla sattı
Englisch | Türkisch |
---|---|
were | bu |
their | ve |
EN Panic! at the Disco is the solo project of American musician Brendon Urie. It was originally a pop rock band from Las Vegas, Nevada, formed in 2004 by childhood friends Urie, Ryan Ross, Spencer Smith, and Brent Wilson. They recorded th… read more
TR Nevada'lı synth-punk grubu. Debut albümleri A Fever You Can't Sweat Out (Terleyerek Atamayacağın Bir Ateş), Amerikan Billboard 200 listesine 13. sıradan giriş yaptı ve Eylül 2005'ten bu yana 1 milyondan fazla sattı. P… Devamını oku
EN In recordings where each participant is recorded in a separate channel or track, Sonix will recognize each channel separately and then combine each recording into one transcript.
TR Her katılımcının ayrı bir kanal veya parça halinde kaydedildiği kayıtlarda, Sonix her kanalı ayrı ayrı tanıyacak ve ardından her kaydı tek bir transkripte birleştirecektir.
Englisch | Türkisch |
---|---|
transcript | transkripte |
sonix | sonix |
or | veya |
and | ve |
in | halinde |
then | ardından |
channel | kanal |
separate | ayrı |
a | bir |
each | her |
EN Recorded speech on the other hand is much easier to search through and analyze
TR Öte yandan kaydedilen konuşma, arama yapmak ve analiz etmek çok daha kolaydır
Englisch | Türkisch |
---|---|
speech | konuşma |
search | arama |
and | ve |
analyze | analiz |
EN Transcribe a recorded meeting with Sonix and see for yourself!
TR Sonix ile kaydedilmiş bir toplantıyı transcribe edin ve kendiniz görün!
Englisch | Türkisch |
---|---|
transcribe | transcribe |
sonix | sonix |
and | ve |
see | görün |
with | ile |
meeting | toplantı |
EN Rather, the transactions are verified by nodes (the network of computers/users spread globally) and recorded in an open ledger.
TR Bunun yerine işlemler node'lar (dünya geneline yayılmış bilgisayar/kullanıcı ağı) tarafından doğrulanır ve blockchain adındaki açık deftere kaydedilir.
Englisch | Türkisch |
---|---|
transactions | işlemler |
computers | bilgisayar |
open | açık |
users | kullanıcı |
network | ağı |
and | ve |
by | tarafından |
EN 16.4.1. Total value of inward and outward illicit financial flows (in current United States dollars) 16.4.2. Proportion of seized small arms and light weapons that are recorded and traced, in accordance with international standards and legal instruments
TR 16.4.1. İç ve dış yasadışı finansal akımların toplam değeri (cari ABD Doları ile) 16.4.2. Uluslararası standartlar ve hukuki araçlar uyarınca izlenen ve kayıtlanan hacizli küçük ve hafif silahların oranı
Englisch | Türkisch |
---|---|
value | değeri |
financial | finansal |
dollars | dolar |
small | küçük |
light | hafif |
standards | standartlar |
legal | hukuki |
international | uluslararası |
in accordance with | uyarınca |
and | ve |
total | toplam |
with | ile |
EN They are recorded, encrypted and duplicated on the public blockchain, where all participants can see market activity
TR Açık blockchainlerin üzerine kaydedilir, şifrelenir ve kopyalanır, böylece piyasa hareketleri tüm kullanıcılar tarafından görülebilir.
Englisch | Türkisch |
---|---|
encrypted | şifrelenir |
all | tüm |
and | ve |
market | piyasa |
on | açık |
EN more sales of organic foods were recorded by retailers in 2016.
TR Organik gıdadan elde edilen ciro, 2016 yılında % 9,9 oranında artış kaydetti.
Englisch | Türkisch |
---|---|
organic | organik |
in | yılında |
EN Regular tax payments are deducted from employees’ pay and recorded on their payslips; these sums represent advance instalments towards their income tax
TR Çalışanların ödedikleri kazanç vergisi, maaş bordrolarında belgelendirilir; kazanç vergisi, gelirin önceden vergilendirilmesi demektir
Englisch | Türkisch |
---|---|
tax | vergisi |
advance | önceden |
EN This probably explains why, according to figures published by Johns Hopkins University, Germany recorded approximately 690 deaths per one million inhabitants at the end of January 2021, while the totals in other countries were more than twice as high.
TR Almanya Johns Hopkins Üniversitesi’ne göre Ocak 2021’in sonunda milyon kişi başına yaklaşık 690 ölüm kaydederken, diğer ülkelerde bu sayının iki kattan fazla olmasının nedenleri buralarda aranabilir.
Englisch | Türkisch |
---|---|
million | milyon |
january | ocak |
germany | almanya |
other | diğer |
countries | ülkelerde |
this | bu |
more | fazla |
in | yaklaşık |
by | göre |
the end | sonunda |
EN The Greens also recorded a markedly higher share of the vote among women (10.2 percent) than among men (7.6 percent)
TR Yeşiller partisi de, erkeklerin %7,6’sından oy almışken, kadınlarda %10,2 ile çok daha yüksek bir oy oranına ulaştı
Englisch | Türkisch |
---|---|
greens | yeşiller |
vote | oy |
higher | daha yüksek |
also | de |
among | bir |
EN TVBET provides a huge archive of pre-recorded draws for regions with a feeble Internet connection, maintaining their uniqueness and RNG nature of the outcomes.
TR İnternet bağlantısının zayıf olduğu bölgeler için TVBET, benzersizliklerini ve RNG benzeri sonuçları koruyan büyük bir önceden kaydedilmiş çalıştırma arşivini sağlar.
Englisch | Türkisch |
---|---|
provides | sağlar |
huge | büyük |
regions | bölgeler |
outcomes | sonuçları |
connection | bağlantı |
for | için |
a | bir |
of | in |
and | ve |
EN A vast media base of pre-recorded games allows partners to broadcast them offline, maintaining the randomness of the outcomes.
TR Kaydedilmiş oyunların kapsamlı bir medya geçmişi, iş ortaklarının rastgele bir sonucu korurken çevrimiçi olarak yayınlamasına olanak tanır.
Englisch | Türkisch |
---|---|
media | medya |
games | oyunlar |
a | bir |
EN Multiple recorded draws for each game eliminate the repetition of outcomes in games, so players get a similar experience as in live streaming
TR Her oyun için kaydedilen birden fazla çekiliş, oyunlarda tekrarlanabilir sonuçları ortadan kaldırır, böylece oyuncular canlı yayınla aynı deneyimi yaşarlar
Englisch | Türkisch |
---|---|
experience | deneyimi |
outcomes | sonuçları |
live | canlı |
multiple | birden fazla |
so | böylece |
the | aynı |
players | oyuncular |
for | için |
EN Detecting Pre-Recorded Content In Scale And Interacting With Selected Television Broadcasts
TR Önceden Kaydedilmiş Ölçekli İçeriğin Algılanması Ve Seçili Televizyon Yayınlarıyla Etkileşime Girilmesi
Englisch | Türkisch |
---|---|
television | televizyon |
and | ve |
EN Every feature starts working instantaneously and keeps on sending real-time, recorded, and monitored information to users’ separate web control panels.
TR Her özellik anında çalışmaya başlar ve gerçek zamanlı, kayıtlı ve izlenen bilgileri kullanıcıların ayrı web kontrol panellerine göndermeye devam eder.
Englisch | Türkisch |
---|---|
starts | başlar |
and | ve |
information | bilgileri |
web | web |
control | kontrol |
feature | özellik |
real | gerçek |
separate | ayrı |
time | zamanlı |
to | her |
users | kullanıcılar |
EN "Chasing Pavements" is a song recorded by English singer-songwriter Adele, for her debut studio album, 19. Its lyrics describe a woman'… read more
TR çok eski çok güzel ve başarılı bir şarkıcıdan aynı nitelikte şarkı Viki'ye bak
EN "Chasing Pavements" is a song recorded by English singer-songwriter Adele, for her debut studio album, 19. Its lyrics describe a woman's quest of giving up on her lover an… read more
TR çok eski çok güzel ve başarılı bir şarkıcıdan aynı nitelikte şarkı Viki'ye bak
EN Clarkson recorded her debut album with RCA Records after having won the highly-publicized first season of the television series American Idol in 2002
TR Amerikan Idol adlı Pop Idol yarışma programının ilk sezonunda birinci olduktan sonra ilk albümünü yayınlamıştır
Englisch | Türkisch |
---|---|
album | albüm |
american | amerikan |
first | ilk |
the | sonra |
EN Kelly Brianne Clarkson (born April 24, 1982 in Fort Worth, TX) is a Grammy-winning American singer-songwriter and occasional actress. Clarkson recorded her debut album with RCA Records afte… read more
TR Kelly Brianne Clarkson (d 24 Nisan, 1982, Teksas) Amerikalı Pop-Rock şarkıcı, oyuncu ve besteci. Amerikan Idol adlı Pop Idol yarışma programının ilk sezonunda birinci olduktan sonra ilk … Devamını oku
EN In 2008, she recorded a duet with Jason Mraz, "Lucky", which won a Grammy
TR Şarkıcı Colbie Caillat müzik kariyerini ve hit şarkısı “Bubbly”nin bu kadar sevilmesini bir Internet sitesine borçlu
Englisch | Türkisch |
---|---|
a | bir |
EN In 2008, she recorded a … read more
TR Şarkıcı Colbie Ca… Devamını oku
EN They recorded their first demos while they were in high school
TR sıradan giriş yaptı ve Eylül 2005'ten bu yana 1 milyondan fazla sattı
Englisch | Türkisch |
---|---|
were | bu |
their | ve |
EN Panic! at the Disco is the solo project of American musician Brendon Urie. It was originally a pop rock band from Las Vegas, Nevada, formed in 2004 by childhood friends Urie, Ryan Ross, Spencer Smith, and Brent Wilson. They recorded th… read more
TR Nevada'lı synth-punk grubu. Debut albümleri A Fever You Can't Sweat Out (Terleyerek Atamayacağın Bir Ateş), Amerikan Billboard 200 listesine 13. sıradan giriş yaptı ve Eylül 2005'ten bu yana 1 milyondan fazla sattı. P… Devamını oku
EN In recordings where each participant is recorded in a separate channel or track, Sonix will recognize each channel separately and then combine each recording into one transcript.
TR Her katılımcının ayrı bir kanala veya parçaya kaydedildiği kayıtlarda, Sonix her kanalı ayrı ayrı tanıyacak ve ardından her kaydı tek bir transkripte birleştirecektir..
Englisch | Türkisch |
---|---|
transcript | transkripte |
sonix | sonix |
or | veya |
and | ve |
channel | kanal |
separate | ayrı |
then | ardından |
a | bir |
each | her |
EN Recorded speech on the other hand is much easier to search through and analyze
TR Öte yandan kaydedilen konuşma, arama yapmak ve analiz etmek çok daha kolaydır
Englisch | Türkisch |
---|---|
speech | konuşma |
search | arama |
and | ve |
analyze | analiz |
EN Transcribe a recorded meeting with Sonix and see for yourself!
TR Sonix ile kaydedilmiş bir toplantıyı transcribe edin ve kendiniz görün!
Englisch | Türkisch |
---|---|
transcribe | transcribe |
sonix | sonix |
and | ve |
see | görün |
with | ile |
meeting | toplantı |
EN Can you transcribe an already recorded Zoom meeting?
TR Önceden kaydedilmiş bir Yakınlaştırma toplantısını yazıya yazabilir misiniz?
Englisch | Türkisch |
---|---|
an | bir |
zoom | yakınlaştırma |
meeting | toplantı |
EN (This virtual interview, hosted by TED's current affairs curator Whitney Pennington Rodgers and speaker development curator Cloe Shasha, was recorded June 9, 2020.)
TR (Bu sanal görüşme, TED güncel ilişkiler küratörü Whitney Pennington Rodgers ve konuşmacı geliştirme küratörü Cloe Shasha tarafından sunulmuş, 9 Haziran 2020 tarihinde kaydedilmiştir.)
Englisch | Türkisch |
---|---|
virtual | sanal |
current | güncel |
development | geliştirme |
june | haziran |
by | tarafından |
and | ve |
this | bu |
EN Recovery Stories Recorded and written stories from recovered members of ITAA.
TR İyileşme Hikayeleri ITAA'nın kurtarılan üyelerinden kaydedilmiş ve yazılmış hikayeler.
Englisch | Türkisch |
---|---|
stories | hikayeleri |
and | ve |
of | ın |
written | yazılmış |
EN Audio recordings (such as phone calls recorded for Customer Support or Sales purposes)
TR Ses kayıtları (Müşteri Desteği veya Satış amaçları doğrultusunda kaydedilen telefon görüşmeleri gibi)
Englisch | Türkisch |
---|---|
support | desteği |
or | veya |
purposes | amaçlar |
sales | satış |
audio | ses |
phone | telefon |
customer | müşteri |
as | gibi |
50 von 50 Übersetzungen werden angezeigt