EN About actions and the Actions panel
"actions will often" in Inglese pò esse traduttu in i seguenti Turcu parolle / frasi:
actions | almak bu eylemler eylemleri her ile için olarak sizin ve veya |
often | ancak bir daha daha fazla de en fazla genelde genellikle ile için kadar sık sık sık sıklıkla veya zaman çok çoğu çoğu zaman |
EN About actions and the Actions panel
TR Eylemler ve Eylemler paneli hakkında
Inglese | Turcu |
---|---|
actions | eylemler |
and | ve |
panel | paneli |
about | hakkında |
EN It has often happened that when we inform the person of the effects their actions are having and make a request that they change their behavior, they have apologized and sought to change.
TR Kişiyi eylemlerinin yarattığı etkiler hakkında bilgilendirdiğimizde ve davranışlarını değiştirmesi için talepte bulunduğumuzda, özür dileyip değiştirmeye çalıştıkları sıklıkla olmuştur.
Inglese | Turcu |
---|---|
often | sıklıkla |
behavior | davranış |
of | in |
and | ve |
to | hakkında |
EN Supporting clients with administrative procedures and actions will often form one aspect of the broader strategy which we develop to deal with an issue or conflict
TR Müvekkillere idari usul ve davalar ile ilgili olarak verilen destek, uyuşmazlık ile ilgili olarak geliştirilen kapsamlı stratejinin sadece bir kısmıdır
Inglese | Turcu |
---|---|
supporting | destek |
administrative | idari |
and | ve |
the | sadece |
with | ile |
EN It has often happened that when we inform the person of the effects their actions are having and make a request that they change their behavior, they have apologized and sought to change.
TR Kişiyi eylemlerinin yarattığı etkiler hakkında bilgilendirdiğimizde ve davranışlarını değiştirmesi için talepte bulunduğumuzda, özür dileyip değiştirmeye çalıştıkları sıklıkla olmuştur.
Inglese | Turcu |
---|---|
often | sıklıkla |
behavior | davranış |
of | in |
and | ve |
to | hakkında |
EN In the end, individual end-users often get the software at zero cost, while corporate customers are often happy to pay for more support.
TR Sonuç olarak, kurumsal müşteriler daha fazla destek almak için ödeme yapmaktan mutluyken, bireysel son kullanıcılar ise genellikle sıfır maliyetle yazılım elde ederler.
Inglese | Turcu |
---|---|
often | genellikle |
zero | sıfır |
corporate | kurumsal |
customers | müşteriler |
support | destek |
users | kullanıcılar |
software | yazılım |
individual | bireysel |
pay | ödeme |
get | elde |
the | ise |
EN If you’ve gathered survey results or you’re determining how often something occurs, visualizing these numbers in a histogram allows you to easily pinpoint which range has your variable occur most often.
TR Anket sonuçlarını topladıysanız veya bir şeyin ne sıklıkla meydana geldiğini belirliyorsanız, bu sayıları bir histogramda görselleştirmek, değişkeninizin en sık hangi aralıkta meydana geldiğini kolayca belirlemenizi sağlar.
Inglese | Turcu |
---|---|
survey | anket |
allows | sağlar |
easily | kolayca |
most | en |
or | veya |
often | sıklıkla |
occurs | meydana |
results | sonuçlarını |
these | bu |
a | bir |
EN Refugees often find it difficult to find gainful employment – often, their attempts to get a job are thwarted by red tape
TR İşe alınmaları sıkça bürokratik engellere takılıyor
EN In reality, of course, there is often a certain amount of pressure on members of parliament to follow their party leadership – this is often referred to as party discipline
TR Öte yandan gerçeklikte çoğu zaman meclis grubu yönetiminin milletvekilleri üzerinde belli bir baskısı olabiliyor; bu durum genelde meclis grubu disiplini olarak tanımlanıyor
Inglese | Turcu |
---|---|
certain | belli |
often | genelde |
this | bu |
a | bir |
on | üzerinde |
EN We make information available to support data-driven actions and decision-making during crises, disasters and emergencies
TR Krizler, afetler ve acil durumlarda veri destekli eylemlerin ve kararların desteklenmesi için bilgi sağlarız
Inglese | Turcu |
---|---|
support | desteklenmesi |
and | ve |
data | veri |
information | bilgi |
to | için |
EN Get a structured list of SEO actions to boost your organic traffic
TR Organik trafiğinizi arttırmak için SEO aksiyonları ile ilgi yapılandırılmış bir liste alın
Inglese | Turcu |
---|---|
list | liste |
seo | seo |
organic | organik |
structured | yapılandırılmış |
of | in |
to | için |
a | bir |
get | alın |
EN Humanitarian aid actors and their actions need to be accountable to all actors including individuals, communities, partners, donors and states
TR İnsani yardım aktörleri, yürüttükleri çalışmalarda birey, topluluk, ortak, bağışçı ve devletler dahil tüm paydaşlara karşı hesap verebilir olmalıdır
Inglese | Turcu |
---|---|
aid | yardım |
including | dahil |
individuals | birey |
communities | topluluk |
partners | ortak |
states | devletler |
and | ve |
all | tüm |
EN Actions that qualify as bribe breach legal provisions on fight against corruption and the relevant regulations
TR Rüşvet niteliğinde davranışlar yolsuzlukla mücadeleye ilişkin yasa maddeleri ve ilgili mevzuatı ihlal etmektedir
Inglese | Turcu |
---|---|
breach | ihlal |
and | ve |
on | ilgili |
EN Turn data from your Google Search Console and Google Analytics accounts into actions
TR Google Arama Konsolu ve Google Analytics hesaplarınızdan gelen verileri eylemlere dönüştürün
Inglese | Turcu |
---|---|
data | verileri |
console | konsolu |
analytics | analytics |
accounts | hesaplar |
turn | dönüştürün |
and | ve |
search | arama |
EN Track website keyword rankings regularly, find out what of your actions led to growth and be the first to know when something critical happens.
TR Web sitesi anahtar kelime performansını düzenli olarak izleyin, büyümeye yol açan eylemleri tespit edin ve kritik bir şey olduğunda bundan ilk haberdar olan siz olun.
Inglese | Turcu |
---|---|
actions | eylemleri |
critical | kritik |
when | olduğunda |
something | bir şey |
first | ilk |
regularly | düzenli olarak |
and | ve |
EN The Whoer VPN does not use logs and does not track user actions. Due to the Whoer VPN security policy for Windows, no one (including us) will be able to find out about your online activities.
TR Whoer VPN, günlükleri kullanmaz ve kullanıcı eylemlerini izlemez. Windows için Whoer VPN güvenlik politikası nedeniyle, kimse (biz dahil) çevrimiçi etkinlikleriniz hakkında bilgi alamayacaktır.
Inglese | Turcu |
---|---|
vpn | vpn |
security | güvenlik |
windows | windows |
whoer | whoer |
policy | politikası |
online | çevrimiçi |
user | kullanıcı |
including | dahil |
find out | bilgi |
about | hakkında |
and | ve |
EN IP addresses of Tor exit nodes are known. It means that it's known that you use anonymous network and your actions may be defined as suspicious
TR Tor-şebeke çıkış düğümlerinin IP adresleri bilinmektedir. Demek bilinmektedir ki, siz anonimlik araçlarından kullanıyorsunuz ve bu şüphe doğurabilir.
Inglese | Turcu |
---|---|
ip | ip |
addresses | adresleri |
means | demek |
use | kullan |
exit | çıkış |
and | ve |
its | bu |
of | siz |
EN The Whoer VPN does not use logs and does not track user actions
TR Whoer VPN kayıt tutmaz ve kullanıcı işlemlerini takip etmez
Inglese | Turcu |
---|---|
vpn | vpn |
track | takip |
whoer | whoer |
user | kullanıcı |
and | ve |
EN The Whoer VPN does not use logs and does not track user actions. Due to the Whoer VPN security policy for Linux, no one (including us) will be able to find out about your online activities.
TR Whoer VPN kayıt tutmaz ve kullanıcı işlemlerini takip etmez. Linux için Whoer VPN güvenlik politikası nedeniyle, hiç kimse (biz de dahil) çevrimiçi etkinliklerinizi öğrenemez.
Inglese | Turcu |
---|---|
vpn | vpn |
track | takip |
security | güvenlik |
linux | linux |
whoer | whoer |
policy | politikası |
online | çevrimiçi |
user | kullanıcı |
including | dahil |
out | de |
and | ve |
EN We do not keep logs or track the actions of our users. No one (including us) will know what sites you've visited.
TR Günlük tutmuyoruz veya kullanıcılarımızın eylemlerini izlemiyoruz. Hiç kimse (biz dahil) hangi siteleri ziyaret ettiğinizi bilmeyecek.
Inglese | Turcu |
---|---|
sites | siteleri |
visited | ziyaret |
including | dahil |
we | biz |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN Changed the menu that opens on right-click in fields of the list of contacts and chats. Now frequently-performed actions will work much faster.
TR Kişiler ve sohbetler listesinde sağ tıklandığında açılan menü değiştirildi. Böylece, sık gerçekleştirilen eylemler çok daha hızlı çalışacaktır.
Inglese | Turcu |
---|---|
actions | eylemler |
work | iş |
right | sağ |
menu | menü |
frequently | sık |
faster | hızlı |
and | ve |
much | de |
the | kişiler |
of | çok |
in | daha |
EN Track website SEO rankings regularly and find out what of your actions led to growth and be the first to know when something critical happens.
TR Web sitesi SEO sıralamasını düzenli olarak izleyin ve eylemlerinizin büyümeye neden olduğunu öğrenin ve kritik bir şeyin ne zaman gerçekleştiğini ilk bilen siz olun.
Inglese | Turcu |
---|---|
seo | seo |
critical | kritik |
find out | öğrenin |
what | ne |
when | zaman |
first | ilk |
regularly | düzenli olarak |
and | ve |
EN Identify what of your actions led to success
TR Hangi eylemlerinizin başarıya ulaştığını belirleyin
Inglese | Turcu |
---|---|
success | başarı |
EN The actions that visitors perform while on your site.
TR Ziyaretçilerin sitenizdeyken gerçekleştirdiği eylemler.
Inglese | Turcu |
---|---|
actions | eylemler |
visitors | ziyaretçilerin |
EN Results of actions taken to optimize your site for search engines.
TR Sitenizi arama motorları için optimize etmek için yapılan işlemlerin sonuçları.
Inglese | Turcu |
---|---|
your site | sitenizi |
optimize | optimize |
search | arama |
of | in |
engines | motorları |
results | sonuçları |
EN Planet 21 challenges everyone – guests, hotel colleagues, partners, and property developers – to take measurable actions to minimize our hotel’s impact on our planet
TR Planet 21, otellerimizin gezegenimiz üzerindeki etkisini en aza indirmek için ölçülebilir tedbirler almak için herkese meydan okuyor - misafirlere, otel çalışanlarına, ortaklara ve otel geliştiricilerine
Inglese | Turcu |
---|---|
our hotels | otellerimizin |
impact | etkisini |
measurable | ölçülebilir |
guests | misafirlere |
on | üzerindeki |
and | ve |
hotel | otel |
take | almak |
EN Full reporting so you can see all uploads and other actions by user.
TR Tüm yüklemeleri ve diğer eylemleri kullanıcı tarafından görebilmeniz için tam raporlama.
Inglese | Turcu |
---|---|
reporting | raporlama |
other | diğer |
actions | eylemleri |
user | kullanıcı |
full | tam |
all | tüm |
by | tarafından |
and | ve |
EN If we believe another member has acted inappropriately, here are some suggestions for actions we can take:
TR Başka bir üyenin uygunsuz davrandığına inanırsak, alabileceğimiz önlemler için bazı öneriler aşağıda verilmiştir:
Inglese | Turcu |
---|---|
another | başka |
inappropriately | uygunsuz |
suggestions | öneriler |
some | bazı |
for | için |
EN Actions we can take to respond in the moment when an incident occurs outside of a meeting (such as on a phone call, while exchanging messages, or in person).
TR Toplantı dışında bir olay meydana geldiğinde (telefon görüşmesi sırasında, mesaj alışverişi sırasında veya şahsen) yanıt vermek için yapabileceğimiz eylemler.
Inglese | Turcu |
---|---|
respond | yanıt |
incident | olay |
occurs | meydana |
meeting | toplantı |
phone | telefon |
actions | eylemler |
outside | dışında |
of | in |
or | veya |
a | bir |
to | için |
EN Actions we can take after an incident to gain clarity:
TR Bir olaydan sonra netlik kazanmak için yapabileceğimiz önlemler:
Inglese | Turcu |
---|---|
gain | kazanmak |
clarity | netlik |
to | için |
EN Actions we can take after an incident to address the behavior:
TR Davranışı ele almak için bir olaydan sonra yapabileceğimiz eylemler:
Inglese | Turcu |
---|---|
actions | eylemler |
take | almak |
behavior | davranışı |
to | için |
the | sonra |
EN We could ask another trusted member to help us in addressing the person who made us uncomfortable, to make them aware of the effect of their actions, and to request that the behavior is not repeated towards us or others
TR Başka bir güvenilir üyeden, bizi rahatsız eden kişiye hitap etmemize, eylemlerinin etkisinden haberdar olmalarına ve davranışın bize veya başkalarına karşı tekrarlanmamasını talep etmemize yardımcı olmasını isteyebiliriz
Inglese | Turcu |
---|---|
trusted | güvenilir |
uncomfortable | rahatsız |
behavior | davranışı |
others | başkaları |
help | yardımcı |
request | talep |
and | ve |
or | veya |
the | başka |
to | karşı |
us | bize |
EN Actions a group can take to respond to inappropriate behavior
TR Bir grubun uygunsuz davranışlara yanıt vermek için gerçekleştirebileceği eylemler
Inglese | Turcu |
---|---|
actions | eylemler |
group | grubun |
respond | yanıt |
inappropriate | uygunsuz |
behavior | davranış |
to | için |
a | bir |
EN Administrative Procedures and Actions
TR Birleşme ve Devralmalar ile Pay Sahipleri Uyuşmazlıkları
Inglese | Turcu |
---|---|
and | ve |
EN Filter and target customers by the actions they do or don’t take in your app
TR Müşterileri uygulamanızda yaptıkları veya yapmadıkları eylemlere göre filtreleyin ve hedefleyin
Inglese | Turcu |
---|---|
customers | müşterileri |
by | göre |
or | veya |
and | ve |
EN Responding to likes and comments and participating in conversations and discussions are among the most important actions that you can undertake.
TR Beğenilere ve yorumlara karşılık vermek, sohbet ve tartışmalara katılmak bunlar arasında en önemli eylemlerden biridir.
Inglese | Turcu |
---|---|
conversations | sohbet |
most | en |
and | ve |
important | önemli |
are | bunlar |
the | arasında |
EN A typical serverless application consists of one or more functions triggered by events such as object uploads to Amazon S3, Amazon SNS notifications, or API actions
TR Tipik bir sunucusuz uygulama, Amazon S3’e nesne yükleme, Amazon SNS bildirimleri veya API eylemleri gibi olaylar tarafından tetiklenen bir veya daha fazla işlevden oluşur
Inglese | Turcu |
---|---|
typical | tipik |
serverless | sunucusuz |
consists | oluşur |
events | olaylar |
object | nesne |
amazon | amazon |
sns | sns |
notifications | bildirimleri |
or | veya |
by | tarafından |
api | api |
application | uygulama |
a | bir |
as | gibi |
actions | eylemleri |
EN Humanitarian aid actors and their actions need to be accountable to all actors including individuals, communities, partners, donors and states
TR İnsani yardım aktörleri, yürüttükleri çalışmalarda birey, topluluk, ortak, bağışçı ve devletler dahil tüm paydaşlara karşı hesap verebilir olmalıdır
Inglese | Turcu |
---|---|
aid | yardım |
including | dahil |
individuals | birey |
communities | topluluk |
partners | ortak |
states | devletler |
and | ve |
all | tüm |
EN Actions that qualify as bribe breach legal provisions on fight against corruption and the relevant regulations
TR Rüşvet niteliğinde davranışlar yolsuzlukla mücadeleye ilişkin yasa maddeleri ve ilgili mevzuatı ihlal etmektedir
Inglese | Turcu |
---|---|
breach | ihlal |
and | ve |
on | ilgili |
EN The tool provides a list of remedial actions for each potential threat detected
TR Araç, tespit edilen her potansiyel tehdit için bir düzeltme faaliyetleri listesi sağlar
Inglese | Turcu |
---|---|
provides | sağlar |
list | listesi |
potential | potansiyel |
threat | tehdit |
the | araç |
a | bir |
for | için |
EN You can apply SCPs to ensure that users in your accounts only perform actions that meet your security and compliance requirements
TR Hesaplarınızdaki kullanıcıların yalnızca güvenlik ve uyum gereksinimlerinizi karşılayan eylemlerde bulunduğundan emin olmak için SCP’leri uygulayabilirsiniz
Inglese | Turcu |
---|---|
accounts | hesaplar |
compliance | uyum |
security | güvenlik |
and | ve |
users | kullanıcılar |
to | için |
EN aiming to help CSOs improve their efficiency through specific studies and actions designed to fill in their gaps in terms of information, financial means and assertiveness.
TR STÖ’lerin bilgi, ekonomik güç ve cesaret eksikliklerini giderecek çalışmalarla verimliliklerinin artırılmasına yardımcı olmayı hedefler.
Inglese | Turcu |
---|---|
help | yardımcı |
information | bilgi |
and | ve |
EN We have further strengthened through our CSO Resource Centre Project the "Digital Capacity Building" actions we, as STGM, conducted on various topics for many years.
TR STGM olarak uzun yıllardır çeşitli başlıklarda yürüttüğümüz “Dijital Kapasite Güçlendirme” çalışmalarını STÖ Kaynak Merkezi Projesi’yle daha güçlendirdik.
Inglese | Turcu |
---|---|
resource | kaynak |
centre | merkezi |
capacity | kapasite |
stgm | stgm |
digital | dijital |
as | olarak |
through | e |
further | daha |
EN Digital Support for Strengthening Advocacy Actions
TR Savunuculuk Çalışmalarını Güçlendirmek İçin Dijital Destek
Inglese | Turcu |
---|---|
digital | dijital |
support | destek |
advocacy | savunuculuk |
EN We Provided Support to More Than A Thousand Organizations Through Capacity Building Actions
TR Kapasite Güçlendirme Çalışmalarıyla Bini Aşkın Örgüte Destek Sunduk
Inglese | Turcu |
---|---|
support | destek |
more | aşkın |
a | a |
capacity | kapasite |
EN In the festival we organized again after a long suspension, we came together with civil society organizations actively conducting actions from all around Turkey.
TR Uzun bir aradan sonra düzenlediğimiz festivalde Türkiye’nin dört bir yanında çalışma yürüten sivil toplum örgütleriyle buluştuk.
Inglese | Turcu |
---|---|
civil | sivil |
society | toplum |
long | uzun |
a | bir |
the | sonra |
EN Here you’ll find tools, tactics and actions you can take to engage your organisation to help people learn about The Global Goals. So share them with the world, help make them famous and together lets make them happen.
TR Burada, kuruluşunuzun Küresel Amaçları insanlara tanıtmasına yardımcı olacak setler, taktikler ve yapabileceğiniz şeyleri bulabilirsiniz. Bunları dünya ile paylaşın, tanınır hale getirin ve hep birlikte bunların olmasını sağlayalım.
Inglese | Turcu |
---|---|
people | insanlara |
help | yardımcı |
you can | yapabileceğiniz |
global | küresel |
share | paylaşın |
world | dünya |
EN Here you will find tools, tactics and actions to take to engage in making the goals famous.
TR Burada, hedefleri tanınır yapmak için gerekli olan setleri, taktikeri ve atılması gereken adımları bulabilirsiniz.
Inglese | Turcu |
---|---|
goals | hedefleri |
and | ve |
will | olan |
to | için |
EN Number of countries that have communicated the strengthening of institutional, systemic and individual capacity-building to implement adaptation, mitigation and technology transfer, and development actions
TR Kalkınma eylemleri, teknoloji transferi, azaltma, uyum (iklim değişikliği hakkında) uygulamak için kurumsal, sistemik ve bireysel kapasite geliştirmenin güçlendirilmesini tebliğ eden ülkelerin sayısı
Inglese | Turcu |
---|---|
institutional | kurumsal |
implement | uygulamak |
mitigation | azaltma |
transfer | transferi |
actions | eylemleri |
capacity | kapasite |
countries | ülkelerin |
and | ve |
technology | teknoloji |
development | kalkınma |
of | in |
individual | bireysel |
to | hakkında |
EN Table free WordPress themes will help to announce some events, such as the delivery of certain batches or brands, also the functionality is designed to announce the actions
TR Tablosuz WordPress temaları, belirli partilerin veya markaların teslimi gibi bazı olayları duyurmaya yardımcı olur, ayrıca işlevsellik, eylemleri duyurmak için tasarlanmıştır
Inglese | Turcu |
---|---|
functionality | işlevsellik |
wordpress | wordpress |
help | yardımcı |
events | olayları |
themes | temaları |
brands | markalar |
or | veya |
some | bazı |
of | in |
also | ayrıca |
actions | eylemleri |
EN What are Harmonic Patterns: Predicting Future Price Actions
TR OMG Network Nedir: Geleceğin Ödeme Sistemi Mi?
Inglese | Turcu |
---|---|
future | geleceğin |
what | nedir |
Mustrà 50 di 50 traduzzioni