TR Almanya Federal Eğitim ve Araştırma Bakanlığı (BMBF), batı Afrika’daki 11 ve güney Afrika’daki beş partner ülkede, İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Toprak yönetimi Yeterlik Merkezleri kurdu
"toprak yönetimi yeterlik" a Turc es pot traduir a les següents paraules/frases Anglès:
TR Almanya Federal Eğitim ve Araştırma Bakanlığı (BMBF), batı Afrika’daki 11 ve güney Afrika’daki beş partner ülkede, İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Toprak yönetimi Yeterlik Merkezleri kurdu
EN The Federal Ministry of Education and Research (BMBF) has established competence centres on climate change and sustainable land management in eleven partner countries in west Africa and five countries in southern Africa
Turc | Anglès |
---|---|
almanya | countries |
federal | federal |
eğitim | education |
ve | and |
araştırma | research |
batı | west |
afrika | africa |
güney | southern |
partner | partner |
değişikliği | change |
sürdürülebilir | sustainable |
yönetimi | management |
merkezleri | centres |
TR Öğrenme ve Yeterlik Yönetimi
EN Learning and Competency Management
Turc | Anglès |
---|---|
ve | and |
yönetimi | management |
TR Öğrenme ve Yeterlik Yönetimi
EN Learning and Competency Management
Turc | Anglès |
---|---|
ve | and |
yönetimi | management |
TR Web hosting yönetimi, mail hosting yönetimi, SSL sertifika yönetimi ve domain yönetimi size özel müşteri temsilcilerimiz tarafından yapılmaktadır
EN Web hosting management, mail hosting management, SSL certificate management and domain management are carried out by our specialized customer representatives
Turc | Anglès |
---|---|
web | web |
yönetimi | management |
ssl | ssl |
sertifika | certificate |
domain | domain |
özel | specialized |
müşteri | customer |
TR Web hosting yönetimi, mail hosting yönetimi, SSL sertifika yönetimi ve domain yönetimi size özel müşteri temsilcilerimiz tarafından yapılmaktadır
EN Web hosting management, mail hosting management, SSL certificate management and domain management are carried out by our specialized customer representatives
Turc | Anglès |
---|---|
web | web |
yönetimi | management |
ssl | ssl |
sertifika | certificate |
domain | domain |
özel | specialized |
müşteri | customer |
TR Tarım eski Bakanı Jochen Borchert’ın başkanlığında çalışacak olan Yeterlik Ağı’nın yararlı hayvan yetiştiriciliğini yeniden düzenlemesi hedefleniyor.
EN Under the chairmanship of the former Minister of Agriculture Jochen Borchert, the competence network will re-design livestock farming.
Turc | Anglès |
---|---|
eski | former |
ağı | network |
TR görev yaptı. 2019’da Yararlı Hayvanlar Stratejisi Yeterlik Ağı -Borchert Komisyonu- Başkanı olarak bakanlığa geri döndü.
EN he returned to the ministry as head of the competence network for farm animal strategy - the Borchert Commission.
Turc | Anglès |
---|---|
stratejisi | strategy |
ağı | network |
TR Yüzde 55,6’sı lise diploması veya yüksekokula yeterlik diploması almayı hedefliyor veya bu diplomalara sahip kişiler
EN 55.6% aim to take the entrance exam for university or a university of applied sciences or have already gained such a qualification
Turc | Anglès |
---|---|
veya | or |
TR Elektronikler atık arazilerine gittiği zaman kurşun, cıva ve kadmiyum gibi zehirli maddeler, toprak ve suyun içine işler.
EN When electronics end up in landfills, toxics like lead, mercury, and cadmium leach into the soil and water.
Turc | Anglès |
---|---|
toprak | soil |
TR Kullanılan tüm cihazlarda nadir toprak elementleri bulunur. Bunların % 99'u geri dönüşümle kurtarılamaz.
EN Critical rare earths are present in every single electronic device you own. 99% of them cannot be recovered for recycling.
Turc | Anglès |
---|---|
tüm | every |
nadir | rare |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
Turc | Anglès |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR İtalya’da hayvancılık toprak genişliğine göre gelişmiş sayılır
EN In Italy, livestock is considered to be developed according to soil width
Turc | Anglès |
---|---|
da | in |
toprak | soil |
gelişmiş | developed |
TR Kavrama Kontrol sistemi, şantiyelerde, toprak yollarda ve yollarda olduğu gibi zor yüzeylerde daha iyi çekiş sağlamak için Şantiye Paketi (daha ağır yük, 20 mm yüksek süspansiyon, motorun altındaki koruyucu plaka) ile birleştirilebilir.
EN The Grip Control system can be combined with the Worksite Pack (heavier payload, 20-mm-higher suspension, protective plate under the engine) to give New CITROËN Jumpy better traction on difficult surfaces like worksites, dirt roads and trails.
Turc | Anglès |
---|---|
kontrol | control |
sistemi | system |
zor | difficult |
paketi | pack |
mm | mm |
koruyucu | protective |
TR 3.9. 2030’a kadar zararlı kimyasallardan ve hava, su ve toprak kirliliğinden kaynaklanan hastalıkların ve ölümlerin sayısının büyük ölçüde azaltılması
EN 3.9. By 2030, substantially reduce the number of deaths and illnesses from hazardous chemicals and air, water and soil pollution and contamination
Turc | Anglès |
---|---|
hava | air |
su | water |
toprak | soil |
sayısını | number |
TR Toprak sahipliği ve/veya kontrolünde kadınların eşit haklarını garantileyen yasal çerçeveleri olan (örf ve adet hukuku dahil) ülkelerin oranı
EN Proportion of countries where the legal framework (including customary law) guarantees women’s equal rights to land ownership and/or control
Turc | Anglès |
---|---|
sahipliği | ownership |
ve | and |
veya | or |
eşit | equal |
yasal | legal |
hukuku | law |
dahil | including |
ülkelerin | countries |
ın | of |
kontrolü | control |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
Turc | Anglès |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
Turc | Anglès |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Tohum ve bitki çeşitlerine yönelik fikri mülkiyet haklarını tescil etmek ve ticarileştirmek, coğrafi işaretlerle, tohum, gübre ve toprak taklitçiliği ile mücadele etmek bu alandaki çalışmalara örnek olarak verilebilir.
EN For instance, advising on registering and commercialising seed or plant varieties, as well as dealing with geographical indicators, or counterfeiting of seeds, fertilizers and soils.
Turc | Anglès |
---|---|
bitki | plant |
coğrafi | geographical |
TR Doğadan elde edilen tüm TENCEL™ standart lyocell ve modal elyaf türleri; endüstri, ev, toprak ve deniz koşullarında doğada çözünür ve gübreleşebilir özelliktedir, böylece tamamen doğaya geri dönebilirler.
EN Derived from nature, all standard TENCEL™ Lyocell and Modal fiber types have been certified by TÜV Austria Belgium NV as biodegradable and compostable under industrial, home, soil and marine conditions, thus they can fully revert back to nature.
Turc | Anglès |
---|---|
standart | standard |
lyocell | lyocell |
ve | and |
modal | modal |
türleri | types |
ev | home |
toprak | soil |
deniz | marine |
böylece | thus |
geri | back |
koşulları | conditions |
TR Bitki Besleme ve Toprak Verimliliği
EN Plant Nutrition and Soil Fertility
Turc | Anglès |
---|---|
bitki | plant |
ve | and |
toprak | soil |
TR Kırşehir İlindeki Bazı Seralarda Yetiştirilen Bitkilerin Beslenme Durumlarının Toprak ve Yaprak Analizleri ile Değerlendirilmesi
EN Evaluation of The Nutritional Status of The Plants Grown in Some Greenhouses in Kırşehir Province with Soil and Leaf Analysis
Turc | Anglès |
---|---|
bazı | some |
beslenme | nutritional |
toprak | soil |
TR II. Ürün Ayçiçeği Üretiminde Uygulanabilecek Farklı Toprak İşleme Yöntemlerinin Teknik Olarak Belirlenmesi
EN Evaluation of Different Tillage Methods in Terms of Technically in Second Crop Sunflower
Turc | Anglès |
---|---|
farklı | different |
TR Yayın Bilgisi: 2019 , Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Dergisi
EN Published: 2019 , Journal of Soil Science and Plant Nutrition
Turc | Anglès |
---|---|
toprak | soil |
ve | and |
bitki | plant |
dergisi | journal |
ın | of |
TR Değişik Yöntemlerle Islah Edilen Meralarda Bazı Toprak Kalite Özelliklerinin Değişimi
EN Change of Some Soil Quality Characteristics under Different Pasture Reclamation Methods of Rangelands
Turc | Anglès |
---|---|
bazı | some |
toprak | soil |
kalite | quality |
TR Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Dergisi
EN Mediterranean Agricultural Sciences
TR İşlenen ve İşlenmeyen Arazilerde Bazı Ağır Metallerin Toprak Profili Boyunca Değişiminin Değerlendirilmesi
EN Assessment of Some Heavy Metals of Change that Processed and Unprocessed in Lands Throughout Soil Profile
Turc | Anglès |
---|---|
ve | and |
bazı | some |
toprak | soil |
profili | profile |
boyunca | throughout |
TR Elektronikler atık arazilerine gittiği zaman kurşun, cıva ve kadmiyum gibi zehirli maddeler, toprak ve suyun içine işler.
EN When electronics end up in landfills, toxics like lead, mercury, and cadmium leach into the soil and water.
Turc | Anglès |
---|---|
toprak | soil |
TR Kullanılan tüm cihazlarda nadir toprak elementleri bulunur. Bunların % 99'u geri dönüşümle kurtarılamaz.
EN Critical rare earths are present in every single electronic device you own. 99% of them cannot be recovered for recycling.
Turc | Anglès |
---|---|
tüm | every |
nadir | rare |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
Turc | Anglès |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
Turc | Anglès |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
Turc | Anglès |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
Turc | Anglès |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
Turc | Anglès |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
Turc | Anglès |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
Turc | Anglès |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
Turc | Anglès |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
Turc | Anglès |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
Turc | Anglès |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Toprak ana üzerindeki etkimizi daha da iyileştirmek için sürekli olarak çaba göstermeye söz veriyoruz.
EN We pledge to constantly seek to better the ways in which we impact Mother Earth.
Turc | Anglès |
---|---|
toprak | earth |
ana | mother |
TR Kavrama Kontrol sistemi, şantiyelerde, toprak yollarda ve yollarda olduğu gibi zor yüzeylerde daha iyi çekiş sağlamak için Şantiye Paketi (daha ağır yük, 20 mm yüksek süspansiyon, motorun altındaki koruyucu plaka) ile birleştirilebilir.
EN The Grip Control system can be combined with the Worksite Pack (heavier payload, 20-mm-higher suspension, protective plate under the engine) to give New CITROËN Jumpy better traction on difficult surfaces like worksites, dirt roads and trails.
Turc | Anglès |
---|---|
kontrol | control |
sistemi | system |
zor | difficult |
paketi | pack |
mm | mm |
koruyucu | protective |
TR Kavrama Kontrol sistemi, şantiyelerde, toprak yollarda ve yollarda olduğu gibi zor yüzeylerde daha iyi çekiş sağlamak için Şantiye Paketi (daha ağır yük, 20 mm yüksek süspansiyon, motorun altındaki koruyucu plaka) ile birleştirilebilir.
EN The Grip Control system can be combined with the Worksite Pack (heavier payload, 20-mm-higher suspension, protective plate under the engine) to give New CITROËN Jumpy better traction on difficult surfaces like worksites, dirt roads and trails.
Turc | Anglès |
---|---|
kontrol | control |
sistemi | system |
zor | difficult |
paketi | pack |
mm | mm |
koruyucu | protective |
TR DIACONIA adındaki organizasyon bu bölgede küçük toprak sahipleri için sarnıçlar inşa ediyor ve ekolojik tarım ile su döngüsüne dikkat ederek kuru toprağın nasıl verimli tarım arazisine dönüştürülebileceği ile ilgili eğitim veriyor
EN The organization Diaconia builds cisterns for small farmers there and shows them how to transform the barren earth into good farmland through organic farming and respect for the water cycle
Turc | Anglès |
---|---|
organizasyon | organization |
küçük | small |
toprak | earth |
tarım | farming |
su | water |
döngüsü | cycle |
TR Bu sayede toprak sıkışması minimuma indirilebiliyor ve böylece erozyon riski azaltılmış oluyor
EN This reduces soil compaction to a minimum and so reduces the risk of erosion
Turc | Anglès |
---|---|
bu | this |
toprak | soil |
ve | and |
böylece | so |
riski | risk |
TR Adalar geçen binyıl içinde –eski balçık toprak üzerindeki kabarmalar meydana gelmesi suretiyle veya bir zamanların büyükçe adalarının kalıntıları halinde – oluştular
EN They only formed in the last millennium, either through new deposits on old marshland, or as the remains of a once larger island
Turc | Anglès |
---|---|
geçen | last |
eski | old |
TR Tarımda kullanılan suyun büyük bir kısmı, gerçekten kullanılamadan toprak tarafından emiliyor ya da buharlaşıyor
EN A very large amount of the water used in agriculture seeps into the ground or evaporates before it can be absorbed by plants
Turc | Anglès |
---|---|
büyük | large |
TR Toprak tonlarının canlı ve sıcak enerjisini yansıtan Espina Pike Takımı, yatak odalarına dinamik bir yaz şıklığı getiriyor
EN Reflecting the vibrant and warm energy of earth tones, Espina Pique Set brings a dynamic summer elegance to the bedrooms
Turc | Anglès |
---|---|
toprak | earth |
canlı | vibrant |
sıcak | warm |
yansıtan | reflecting |
dinamik | dynamic |
yaz | summer |
getiriyor | brings |
TR Süt Ürünleri Merkezi modelimiz küçük toprak sahibi çiftçilerin kapasitesini artırarak sürdürülebilir değer zincirleri oluşturmalarına yardımcı olmaktadır.
EN Our established Dairy Hub model is helping create sustainable value chains by building the capacity of smallholder farmers.
Turc | Anglès |
---|---|
merkezi | hub |
kapasitesini | capacity |
sürdürülebilir | sustainable |
değer | value |
zincirleri | chains |
TR Daha fazla küçük toprak sahibi çiftçinin resmi pazarlara erişimini sağlamak için süt toplama altyapısını kuran ve uygulamalı pratik eğitim sağlayan Süt Ürünleri Merkezi projeleriyle müşterilerimizi destekliyoruz.
EN We support our customers with Dairy Hub projects that set up milk collection infrastructure and provide hands-on practical training to give more smallholder farmers access to formal markets.
Turc | Anglès |
---|---|
resmi | formal |
süt | milk |
toplama | collection |
pratik | practical |
eğitim | training |
merkezi | hub |
altyapısı | infrastructure |
TR Kıtlık, toprak erozyonu ve kuraklık gibi iklimle ilgili zorluklar gıda üretiminin azalmasına neden oluyor ve tedarik zincirlerinde COVID-19'un neden olduğu aksaklıklar yaşanıyor.
EN Climate-related challenges such as scarcity, soil erosion and drought are leading to reduced food production, and supply chains are experiencing disruptions caused by COVID-19.
Turc | Anglès |
---|---|
toprak | soil |
kuraklık | drought |
ilgili | related |
zorluklar | challenges |
gıda | food |
tedarik | supply |
TR Kütüphane ve bilgi, belge yönetimi bilimindeki en yeni konuları öğrenin ve dünyanın değişik yerlerindeki diğer Kütüphane ve Bilgi ve Belge Yönetimi uzmanlarıyla bilgi paylaşın.
EN Learn about the latest topics in library and information science, and share information with other library and information science professionals around the world.
Turc | Anglès |
---|---|
kütüphane | library |
ve | and |
dünyanın | world |
diğer | other |
paylaşın | share |
Es mostren 50 de 50 traduccions