EN Smaller spaces such as a phone booth, focus room, or executive office are ideal for one-on-one meetings or personal focus spaces
"team can focus" na jeziku Engleski može se prevesti u sljedeće riječi/fraze turski:
EN Smaller spaces such as a phone booth, focus room, or executive office are ideal for one-on-one meetings or personal focus spaces
TR Telefon kulübesi, odak odası veya idari ofis gibi daha küçük alanlar, bire bir toplantılar veya kişisel odak alanları için idealdir
Engleski | turski |
---|---|
phone | telefon |
focus | odak |
office | ofis |
ideal | idealdir |
personal | kişisel |
room | odası |
or | veya |
smaller | daha küçük |
for | için |
a | bir |
meetings | toplantılar |
as | gibi |
EN Get more of what you need. Your Enterprise plan comes with 20,000 keywords and unlimited projects so that your team can focus on their work without worrying about hitting data limits.
TR İhtiyacınız olandan daha fazlasını edinin. Enterprise tarifeniz, 20.000 anahtar kelime ve sınırsız miktarda proje içerir, böylece ekibiniz veri limitlerini aşma konusunda endişelenmeksizin işlerine odaklanabilir.
Engleski | turski |
---|---|
unlimited | sınırsız |
data | veri |
your team | ekibiniz |
more | fazlasını |
keywords | anahtar |
so | böylece |
enterprise | enterprise |
and | ve |
work | iş |
of | konusunda |
EN Free your team from the repetitive manual tasks and endless email threads, so they can focus on goals and create real impact.
TR Ekibinizi tekrar eden manuel görevlerden ve sonsuz e-posta dizilerinden kurtarın, böylece hedeflere odaklanıp gerçek bir etki yaratabilirler.
Engleski | turski |
---|---|
manual | manuel |
so | böylece |
real | gerçek |
impact | etki |
your team | ekibinizi |
posta | |
and | ve |
the | bir |
EN Automate the mundane tasks so your team can focus on the work that really makes an impact.
TR Sıradan görevleri otomatikleştirin, böylece ekibiniz gerçekten etki yaratan işe odaklanabilir.
Engleski | turski |
---|---|
automate | otomatikleştirin |
tasks | görevleri |
so | böylece |
work | iş |
really | gerçekten |
impact | etki |
your team | ekibiniz |
EN Free your team from the repetitive manual tasks and endless email threads, so they can focus on goals and create real impact.
TR Ekibinizi tekrar eden manuel görevlerden ve sonsuz e-posta dizilerinden kurtarın, böylece hedeflere odaklanıp gerçek bir etki yaratabilirler.
Engleski | turski |
---|---|
manual | manuel |
so | böylece |
real | gerçek |
impact | etki |
your team | ekibinizi |
posta | |
and | ve |
the | bir |
EN Automate the mundane tasks so your team can focus on the work that really makes an impact.
TR Sıradan görevleri otomatikleştirin, böylece ekibiniz gerçekten etki yaratan işe odaklanabilir.
Engleski | turski |
---|---|
automate | otomatikleştirin |
tasks | görevleri |
so | böylece |
work | iş |
really | gerçekten |
impact | etki |
your team | ekibiniz |
EN Free your team from the repetitive manual tasks and endless email threads, so they can focus on goals and create real impact.
TR Ekibinizi tekrar eden manuel görevlerden ve sonsuz e-posta dizilerinden kurtarın, böylece hedeflere odaklanıp gerçek bir etki yaratabilirler.
Engleski | turski |
---|---|
manual | manuel |
so | böylece |
real | gerçek |
impact | etki |
your team | ekibinizi |
posta | |
and | ve |
the | bir |
EN Tracking all of your group’s projects in one place. Collaborate easily with your team and reduce time spent on emails and meetings so that you can focus on achieving your goals.
TR Tüm projelerinizi tek bir yerden takip edin. Ekibinizle kolayca işbirliği yapın ve hedeflerinize ulaşmaya odaklanabilmeniz için e-postalara ve toplantılara harcanan zamanı azaltın.
Engleski | turski |
---|---|
tracking | takip |
collaborate | işbirliği |
time | zaman |
meetings | toplantı |
your goals | hedeflerinize |
easily | kolayca |
all | tüm |
projects | iş |
of | in |
and | ve |
in | için |
EN With managed cloud-based web hosting services, you can focus on growing your projects and online businesses thanks to the dedicated team of experts taking care of the back end.
TR Uzmanlardan oluşan ekibimiz, Cloud Sunucu ile projelerinizi büyütmeye odaklanabilmeniz için arka uçla ilgilenecektir.
Engleski | turski |
---|---|
experts | uzmanlardan |
back | arka |
cloud | cloud |
of | in |
to | için |
hosting | sunucu |
EN Collaborate with your team in one shared team folder. Team members get access to every transcript as it is uploaded and transcribed.
TR Paylaşılan bir takım klasöründe ekibinizle işbirliği yapın. Ekip üyeleri, yüklenen ve transkribe edildiğinde her transkripte erişebilir.
Engleski | turski |
---|---|
collaborate | işbirliği |
shared | paylaşılan |
access | erişebilir |
transcript | transkripte |
transcribed | transkribe |
members | üyeleri |
team | ekip |
to | yapın |
and | ve |
in | bir |
EN Collaborate with your team in one shared team folder. Team members get access to every transcript as it is uploaded and transcribed.
TR Paylaşılan bir takım klasöründe ekibinizle işbirliği yapın. Ekip üyeleri, yüklenen ve transkribe edildiğinde her transkripte erişebilir.
Engleski | turski |
---|---|
collaborate | işbirliği |
shared | paylaşılan |
access | erişebilir |
transcript | transkripte |
transcribed | transkribe |
members | üyeleri |
team | ekip |
to | yapın |
and | ve |
in | bir |
EN We believe that work is more than lines of code or a to-do list. It all starts with an amazing team that thoroughly enjoys what they do. With a relentless focus on customers, Sonix has a winning formula.
TR Çalışmanın kod satırlarından veya yapılacaklar listesinden daha fazlası olduğuna inanıyoruz. Her şey yaptıklarını iyice hoşlanan inanılmaz bir ekip ile başlar. Müşterilere acımasız bir odaklanma ile Sonix kazanan bir formülü var.
Engleski | turski |
---|---|
code | kod |
list | listesinden |
starts | başlar |
team | ekip |
focus | odaklanma |
customers | müşterilere |
sonix | sonix |
winning | kazanan |
formula | formül |
we believe | inanıyoruz |
more | fazlası |
or | veya |
lines | bir |
with | ile |
EN Let your team focus on what really matters for your business and automate low-value action
TR Ekibinizin işiniz için gerçekten önemli olan şeylere odaklanmasına ve düşük değerli eylemi otomatikleştirmesine izin verin
Engleski | turski |
---|---|
really | gerçekten |
business | iş |
your team | ekibinizin |
matters | önemli |
low | düşük |
value | değerli |
for | için |
what | olan |
and | ve |
EN A knowledge base software will allow your team to focus on questions that really matter, instead of repeating the same answers again and again
TR Bir bilgi tabanı yazılımı, ekibinizin aynı cevapları tekrar tekrar tekrarlamak yerine gerçekten önemli olan sorulara odaklanmasını sağlar
Engleski | turski |
---|---|
knowledge | bilgi |
allow | sağlar |
really | gerçekten |
again | tekrar |
base | tabanı |
your team | ekibinizin |
answers | cevapları |
the | aynı |
software | yazılımı |
same | bir |
EN Complemented with up-to-the-minute technologies and a team of experienced convention specialists, every detail is organised to perfection allowing you to focus on getting the most from your meeting.
TR En son teknoloji ve deneyimli toplantı uzmanları, tüm detayları mükemmel bir şekilde organize ederek, sizin toplantınızdan en iyi şekilde yararlanmanıza olanak tanır.
Engleski | turski |
---|---|
technologies | teknoloji |
experienced | deneyimli |
meeting | toplantı |
most | en |
and | ve |
a | bir |
the | şekilde |
to | tüm |
EN We focus on offering agile solutions characterised by safety and digital innovation, led by a global team of highly talented logistics professionals.
TR Üstün yetenekli lojistik uzmanlarından oluşan küresel bir ekip liderliğinde, güvenlik ve dijital inovasyon ile karakterize edilen çevik, kıvrak çözümler sunmaya odaklanıyoruz.
Engleski | turski |
---|---|
safety | güvenlik |
innovation | inovasyon |
global | küresel |
team | ekip |
talented | yetenekli |
logistics | lojistik |
professionals | uzmanlar |
solutions | çözümler |
and | ve |
digital | dijital |
EN For the German team, who are second in the all-time standings, attention will focus on the new national coach Hansi Flick
TR Gözler, tüm zamanların şampiyonlar listesinde ikinci olan Alman Mili Takımı’nın başındaki yeni teknik direktör Hansi Flick’in üzerinde
Engleski | turski |
---|---|
second | ikinci |
new | yeni |
all | tüm |
team | takım |
are | olan |
EN Keys to Digitain’s success include our team spirit, technological know-how and continual focus on our partners’ requirements
TR Digitain’in başarısının anahtarı takım ruhumuz, teknolojik bilgi birikimimiz ve iş ortaklarımızın gereksinimlerine odaklanmamızdır
Engleski | turski |
---|---|
team | takım |
technological | teknolojik |
requirements | gereksinimlerine |
know-how | bilgi |
success | başarı |
and | ve |
EN We believe that work is more than lines of code or a to-do list. It all starts with an amazing team that thoroughly enjoys what they do. With a relentless focus on customers, Sonix has a winning formula.
TR Çalışmanın kod satırlarından veya yapılacaklar listesinden daha fazlası olduğuna inanıyoruz. Her şey yaptıklarını iyice hoşlanan inanılmaz bir ekip ile başlar. Müşterilere acımasız bir odaklanma ile Sonix kazanan bir formülü var.
Engleski | turski |
---|---|
code | kod |
list | listesinden |
starts | başlar |
team | ekip |
focus | odaklanma |
customers | müşterilere |
sonix | sonix |
winning | kazanan |
formula | formül |
we believe | inanıyoruz |
more | fazlası |
or | veya |
lines | bir |
with | ile |
EN Let your team focus on what really matters for your business and automate low-value action
TR Ekibinizin işiniz için gerçekten önemli olan şeylere odaklanmasına ve düşük değerli eylemi otomatikleştirmesine izin verin
Engleski | turski |
---|---|
really | gerçekten |
business | iş |
your team | ekibinizin |
matters | önemli |
low | düşük |
value | değerli |
for | için |
what | olan |
and | ve |
EN A knowledge base software will allow your team to focus on questions that really matter, instead of repeating the same answers again and again
TR Bir bilgi tabanı yazılımı, ekibinizin aynı cevapları tekrar tekrar tekrarlamak yerine gerçekten önemli olan sorulara odaklanmasını sağlar
Engleski | turski |
---|---|
knowledge | bilgi |
allow | sağlar |
really | gerçekten |
again | tekrar |
base | tabanı |
your team | ekibinizin |
answers | cevapları |
the | aynı |
software | yazılımı |
same | bir |
EN However, if it means I can help focus the spotlight more on LGBTQ issues in society and can show people how things are in other countries, I feel it is my duty to do so
TR Öte yandan LGBTİ konusunun toplumda daha belirgin bir konu olarak görülmesine katkıda bulunabilecek, durumun diğer ülkelerde nasıl göründüğünü insanlara gösterebileceksem, böyle bir sorumluluğu üstlenmem şarttı
Engleski | turski |
---|---|
people | insanlara |
countries | ülkelerde |
in | da |
other | diğer |
however | bir |
so | öyle |
how | nasıl |
EN They can outsource everything, using managed and colocation services, so that they can focus on business growth rather than IT management
TR Yönetilen ve colocation servislerini kullanarak her şeyi dış kaynaklardan temin edebilirler, böylece BT yönetimi yerine iş büyümesine odaklanabilirler
Engleski | turski |
---|---|
managed | yönetilen |
management | yönetimi |
using | kullanarak |
so | böylece |
everything | şeyi |
and | ve |
it | bt |
EN Once you have accepted that you are powerless over their internet and technology behavior, you can begin to focus on what you can do for yourself, to accomplish your own goals
TR İnternet ve teknoloji davranışları üzerinde güçsüz olduğunuzu kabul ettiğinizde, kendi hedeflerinizi gerçekleştirmek için kendiniz için yapabileceklerinize odaklanmaya başlayabilirsiniz
Engleski | turski |
---|---|
accepted | kabul |
technology | teknoloji |
behavior | davranış |
and | ve |
yourself | kendiniz |
on | üzerinde |
EN Kanban boards are meant to be tailored to your team's unique process and can evolve with your team as it matures.
TR Kanban panoları, ekibinizin kültürüne göre şekillenebilir ve olgunlaştıkça ekibinizle birlikte gelişebilir.
Engleski | turski |
---|---|
kanban | kanban |
your team | ekibinizin |
with your team | ekibinizle |
can | ne |
and | ve |
EN Kanban boards are meant to be tailored to your team's unique process and can evolve with your team as it matures
TR Kanban panoları, ekibinizin kültürüne göre şekillenebilir ve olgunlaştıkça ekibinizle birlikte gelişebilir
Engleski | turski |
---|---|
kanban | kanban |
your team | ekibinizin |
with your team | ekibinizle |
can | ne |
and | ve |
EN Select third party partners within the sporting world (such as football clubs and data analytics businesses) so that they can use the Database for scouting purposes and to improve team development, or to analyse and predict team and player performance.
TR Takımın gelişimini artırmak veya takım ve oyuncu performansını analiz etmek üzere gözlem amacıyla Veri Tabanını kullanabilmeleri için spor dünyasından seçkin üçüncü taraflar (futbol kulüpleri ve veri analizi işletmeleri).
Engleski | turski |
---|---|
select | seç |
player | oyuncu |
data | veri |
football | futbol |
and | ve |
or | veya |
third | üçüncü |
analytics | analizi |
analyse | analiz |
improve | artırmak |
team | takım |
performance | performans |
EN monday sales CRM starts from $10 per month for 3 users and increases from there based on the plan you choose and your team size. If you want to sign up more than 40 users, you can request a quote from our sales team to get an exact price.
TR Monday.com, 3 kullanıcı için ayda 24$ 'dan başlar ve seçtiğiniz plan ve ekip büyüklüğüne göre fiyat artar. 40 kullanıcıdan fazla iseniz, kesin bir fiyat almak için teklif talep edebilirsiniz.
Engleski | turski |
---|---|
starts | başlar |
users | kullanıcı |
plan | plan |
team | ekip |
size | büyüklüğüne |
price | fiyat |
you choose | seçtiğiniz |
you can | edebilirsiniz |
request | talep |
and | ve |
more | fazla |
a | bir |
EN Team GO Rocket has invaded the world of Pokémon GO! Whether you’re working on Special Research or just trying to rescue Shadow Pokémon, you can challenge Team GO Rocket and foil their plans.
TR GO Rocket Takımı, Pokémon GO dünyasını işgal etti! Özel Araştırma üzerinde çalışırken ya da Gölge Pokémon'u kurtarmayı denerken, GO Rocket Takımına meydan okuyabilir ve planlarını bozabilirsiniz.
Engleski | turski |
---|---|
working | iş |
research | araştırma |
world | dünyasını |
whether | ya |
plans | planları |
team | takım |
and | ve |
EN They can focus on internal projects instead of spending time managing remote access."
TR Artık uzaktan erişimi yönetmeye zaman harcamak yerine şirket projelerine odaklanabiliyorlar."
Engleski | turski |
---|---|
remote | uzaktan |
access | erişimi |
time | zaman |
of | yerine |
EN Our algorithms do all the searching so you can focus on staying in touch.
TR Algoritmalarımız tüm aramayı yapar, böylece siz iletişimi korumaya odaklanabilirsiniz.
Engleski | turski |
---|---|
algorithms | algoritmaları |
do | yapar |
so | böylece |
focus | odaklanabilirsiniz |
all | tüm |
the | siz |
EN We’re constantly working to make our clients’ experiences as fast and seamless as possible, so they can focus more on their business and less on implementation
TR Müşterilerimizin uygulamadan ziyade işlerine odaklanabilmeleri için, onların deneyimlerini mümkün olduğunca hızlı ve sorunsuz hâle getirmek üzere hiç durmadan çalışıyoruz
Engleski | turski |
---|---|
seamless | sorunsuz |
fast | hızlı |
possible | mümkün |
and | ve |
business | iş |
EN With our Summer Camp Consent Forms ready to go, you can send your worries on vacation and focus on making this summer the best (and safest) one yet!
TR Kullanıma hazır Yaz Kampı Onay Formlarımızla, endişelerinizi tatile gönderebilir ve bu yazı şimdiye kadarki en iyi (ve en güvenli) yazı yapmaya odaklanabilirsiniz!
Engleski | turski |
---|---|
summer | yaz |
focus | odaklanabilirsiniz |
safest | en güvenli |
ready | hazır |
this | bu |
to | güvenli |
forms | formlar |
and | ve |
best | en |
EN Sonix uses the latest AI-technologies to convert audio to text so you can focus deriving insights rather than transcribing your audio or video interviews.
TR Sonix, sesi metne dönüştürmek için en son yapay zeka teknolojilerini kullanır, böylece ses veya video görüşmelerinizi transkripsiyon yapmak yerine türetilen içgörülere odaklanabilirsiniz.
Engleski | turski |
---|---|
uses | kullanır |
focus | odaklanabilirsiniz |
video | video |
interviews | görüşmelerinizi |
sonix | sonix |
latest | en |
the latest | son |
text | metne |
transcribing | transkripsiyon |
or | veya |
EN With Sonix you can focus on assimilating key data points and synthesizing information rather than spending time transcribing.
TR Sonix ile anahtar veri noktalarını asimile etmeye ve zaman transkripsiyonu yapmak yerine bilgileri sentezlemeye odaklanabilirsiniz.
Engleski | turski |
---|---|
sonix | sonix |
focus | odaklanabilirsiniz |
key | anahtar |
transcribing | transkripsiyonu |
data | veri |
information | bilgileri |
time | zaman |
and | ve |
with | ile |
EN This way you can focus on the problem resolution instead of being flooded by customers.
TR Bu şekilde, müşteriler tarafından boğulmak yerine sorunun çözümüne odaklanabilirsiniz.
Engleski | turski |
---|---|
focus | odaklanabilirsiniz |
customers | müşteriler |
this | bu |
the | şekilde |
by | tarafından |
can | ne |
EN ElastiCache continuously monitors your clusters to keep your Redis up and running so that you can focus on higher value application development
TR ElastiCache kümelerinizi sürekli izleyerek Redis ortamınızın hep çalışır durumda kalmasını sağladığından, siz daha değerli olan uygulama geliştirme işlerinize odaklanabilirsiniz
Engleski | turski |
---|---|
continuously | sürekli |
focus | odaklanabilirsiniz |
value | değerli |
elasticache | elasticache |
redis | redis |
running | çalışır |
development | geliştirme |
application | uygulama |
to | daha |
your | siz |
you | de |
EN This way you can focus on the problem resolution instead of being flooded by customers.
TR Bu şekilde, müşteriler tarafından boğulmak yerine sorunun çözümüne odaklanabilirsiniz.
Engleski | turski |
---|---|
focus | odaklanabilirsiniz |
customers | müşteriler |
this | bu |
the | şekilde |
by | tarafından |
can | ne |
EN With it, designers can create technical documentation for products, buildings, and structures quickly and easily, and focus more on concept and creativity, instead of computation and clutter.
TR Bu yazılım sayesinde tasarımcılar ürünler, binalar ve yapılar için hızla ve kolayca teknik dokümantasyonlar oluşturabilir ve karmaşık hesaplar yerine yaratıcılık ve konsepte daha fazla odaklanma fırsatı yakalar.
Engleski | turski |
---|---|
designers | tasarımcılar |
focus | odaklanma |
creativity | yaratıcılık |
technical | teknik |
and | ve |
easily | kolayca |
quickly | hızla |
can create | oluşturabilir |
products | ürünler |
structures | yapılar |
of | in |
for | için |
instead | yerine |
with | sayesinde |
EN It takes the cost of unused minutes and seconds in an hour off of the bill, so you can focus on improving your applications instead of maximizing usage to the hour
TR Bir saat boyunca kullanılmayan dakika ve saniyelerin faturaya yansımamasını sağlayarak saatlik kullanımı en üst düzeye çıkarmak yerine uygulamalarınızı geliştirmeye odaklanmanızı mümkün kılar
Engleski | turski |
---|---|
minutes | dakika |
usage | kullanım |
can | mümkün |
applications | uygulamalar |
and | ve |
off | bir |
hour | saat |
to | üst |
EN Whether it’s medications, measurements or exercise, MyTherapy's reminders help you stay in control of your health. MyTherapy gives you peace of mind so you can focus on the other important things in life.
TR MyTherapy’nin hatırlatma özelliğine güvenebilirsiniz. İlaçlarınızı, ölçümlerinizi ve egzersizlerinizi bir daha atlamayacaksınız! MyTherapy’le içiniz rahat olsun ve hayatınızdaki diğer önemli şeylere odaklanın.
Engleski | turski |
---|---|
focus | odaklanın |
important | önemli |
other | diğer |
its | olsun |
your | ve |
life | hayat |
EN The solution – to understand your data risk so you can focus protection where and when it is needed most
TR Çözüm, korumayı en çok ihtiyaç duyulduğu yere ve ana odaklayabilmeniz için veri riskinizi anlamaktan geçiyor
Engleski | turski |
---|---|
needed | ihtiyaç |
data | veri |
most | en |
and | ve |
to | için |
the | çok |
EN ElastiCache continuously monitors your clusters to keep your Redis up and running so that you can focus on higher value application development
TR ElastiCache kümelerinizi sürekli izleyerek Redis ortamınızın hep çalışır durumda kalmasını sağladığından, siz daha değerli olan uygulama geliştirme işlerinize odaklanabilirsiniz
Engleski | turski |
---|---|
continuously | sürekli |
focus | odaklanabilirsiniz |
value | değerli |
elasticache | elasticache |
redis | redis |
running | çalışır |
development | geliştirme |
application | uygulama |
to | daha |
your | siz |
you | de |
EN By so doing, data center teams can focus on strategic management, leaving key operational duties to their partners.
TR Bu şekilde, veri merkezi ekipleri stratejik yönetime odaklanabilir ve önemli operasyonel görevleri iş ortaklarına bırakabilir.
Engleski | turski |
---|---|
data | veri |
center | merkezi |
teams | ekipleri |
strategic | stratejik |
operational | operasyonel |
key | önemli |
their | ve |
by | şekilde |
EN With it, designers can create technical documentation for products, buildings, and structures quickly and easily, and focus more on concept and creativity, instead of computation and clutter.
TR Bu yazılım sayesinde tasarımcılar ürünler, binalar ve yapılar için hızla ve kolayca teknik dokümantasyonlar oluşturabilir ve karmaşık hesaplar yerine yaratıcılık ve konsepte daha fazla odaklanma fırsatı yakalar.
Engleski | turski |
---|---|
designers | tasarımcılar |
focus | odaklanma |
creativity | yaratıcılık |
technical | teknik |
and | ve |
easily | kolayca |
quickly | hızla |
can create | oluşturabilir |
products | ürünler |
structures | yapılar |
of | in |
for | için |
instead | yerine |
with | sayesinde |
EN With it, designers can create technical documentation for products, buildings, and structures quickly and easily, and focus more on concept and creativity, instead of computation and clutter.
TR Bu yazılım sayesinde tasarımcılar ürünler, binalar ve yapılar için hızla ve kolayca teknik dokümantasyonlar oluşturabilir ve karmaşık hesaplar yerine yaratıcılık ve konsepte daha fazla odaklanma fırsatı yakalar.
Engleski | turski |
---|---|
designers | tasarımcılar |
focus | odaklanma |
creativity | yaratıcılık |
technical | teknik |
and | ve |
easily | kolayca |
quickly | hızla |
can create | oluşturabilir |
products | ürünler |
structures | yapılar |
of | in |
for | için |
instead | yerine |
with | sayesinde |
EN With it, designers can create technical documentation for products, buildings, and structures quickly and easily, and focus more on concept and creativity, instead of computation and clutter.
TR Bu yazılım sayesinde tasarımcılar ürünler, binalar ve yapılar için hızla ve kolayca teknik dokümantasyonlar oluşturabilir ve karmaşık hesaplar yerine yaratıcılık ve konsepte daha fazla odaklanma fırsatı yakalar.
Engleski | turski |
---|---|
designers | tasarımcılar |
focus | odaklanma |
creativity | yaratıcılık |
technical | teknik |
and | ve |
easily | kolayca |
quickly | hızla |
can create | oluşturabilir |
products | ürünler |
structures | yapılar |
of | in |
for | için |
instead | yerine |
with | sayesinde |
EN With it, designers can create technical documentation for products, buildings, and structures quickly and easily, and focus more on concept and creativity, instead of computation and clutter.
TR Bu yazılım sayesinde tasarımcılar ürünler, binalar ve yapılar için hızla ve kolayca teknik dokümantasyonlar oluşturabilir ve karmaşık hesaplar yerine yaratıcılık ve konsepte daha fazla odaklanma fırsatı yakalar.
Engleski | turski |
---|---|
designers | tasarımcılar |
focus | odaklanma |
creativity | yaratıcılık |
technical | teknik |
and | ve |
easily | kolayca |
quickly | hızla |
can create | oluşturabilir |
products | ürünler |
structures | yapılar |
of | in |
for | için |
instead | yerine |
with | sayesinde |
EN With it, designers can create technical documentation for products, buildings, and structures quickly and easily, and focus more on concept and creativity, instead of computation and clutter.
TR Bu yazılım sayesinde tasarımcılar ürünler, binalar ve yapılar için hızla ve kolayca teknik dokümantasyonlar oluşturabilir ve karmaşık hesaplar yerine yaratıcılık ve konsepte daha fazla odaklanma fırsatı yakalar.
Engleski | turski |
---|---|
designers | tasarımcılar |
focus | odaklanma |
creativity | yaratıcılık |
technical | teknik |
and | ve |
easily | kolayca |
quickly | hızla |
can create | oluşturabilir |
products | ürünler |
structures | yapılar |
of | in |
for | için |
instead | yerine |
with | sayesinde |
EN With it, designers can create technical documentation for products, buildings, and structures quickly and easily, and focus more on concept and creativity, instead of computation and clutter.
TR Bu yazılım sayesinde tasarımcılar ürünler, binalar ve yapılar için hızla ve kolayca teknik dokümantasyonlar oluşturabilir ve karmaşık hesaplar yerine yaratıcılık ve konsepte daha fazla odaklanma fırsatı yakalar.
Engleski | turski |
---|---|
designers | tasarımcılar |
focus | odaklanma |
creativity | yaratıcılık |
technical | teknik |
and | ve |
easily | kolayca |
quickly | hızla |
can create | oluşturabilir |
products | ürünler |
structures | yapılar |
of | in |
for | için |
instead | yerine |
with | sayesinde |
Prikazuje se 50 od 50 prijevoda