EN 1Our decarbonisation efforts focus on avoiding and mitigating GHG emissions correlated to our products and company, and
EN 1Our decarbonisation efforts focus on avoiding and mitigating GHG emissions correlated to our products and company, and
TR 1Karbondan arındırma çalışmalarımızda, ürünlerimiz ve şirketimizle ilişkili sera gazı emisyonlarının önlenmesine, azaltılmasına,
Engleski | turski |
---|---|
products | ürünlerimiz |
and | ve |
emissions | emisyonlarını |
EN Decentralization, digitization and decarbonisation: the energy industry is facing major challenges
TR Merkezi olmayan, dijital ve karbon salımına yol açmayan bir enerji tedariki: Enerji sektörünün önünde aşması gereken büyük zorluklar var
Engleski | turski |
---|---|
energy | enerji |
industry | sektör |
major | büyük |
challenges | zorluklar |
and | ve |
the | olmayan |
EN Three pillars are important here: climate protection and decarbonisation, increasing adaptability and a sustainable energy supply
TR Bu bağlamda önemli üç sütun söz konusu: iklim koruma ve karbon salımından arınma, uyum sağlama becerisinin güçlendirilmesi ve sürdürülebilir bir enerji temini
Engleski | turski |
---|---|
climate | iklim |
protection | koruma |
sustainable | sürdürülebilir |
energy | enerji |
important | önemli |
three | üç |
and | ve |
here | bu |
a | bir |
EN Focus your efforts with View Prediction and see forecasted performance for each idea.
TR Emeklerinizi Görüntülenme Tahminine yoğunlaştırın ve her bir fikir için öngörülen performansı görün.
Engleski | turski |
---|---|
idea | fikir |
see | görün |
for | için |
and | ve |
EN Focus your efforts with View Prediction and see forecasted performance for each idea.
TR Emeklerinizi Görüntülenme Tahminine yoğunlaştırın ve her bir fikir için öngörülen performansı görün.
Engleski | turski |
---|---|
idea | fikir |
see | görün |
for | için |
and | ve |
EN It also provides me an overview of my competition, which is very helpful for deciding where to focus my SEO efforts
TR Ayrıca, SEO çabalarımı nereye odaklayacağıma karar vermemde çok yardımcı olan rakiplerime genel bir bakış sağlıyor
Engleski | turski |
---|---|
seo | seo |
where | nereye |
is | olan |
also | ayrıca |
EN For example, if you have a huge influx of users from a site like Facebook, then you’ll know where to focus your marketing efforts in the future.
TR Örneğin, Facebook gibi bir siteden büyük bir kullanıcı akışınız varsa, gelecekte pazarlama çabalarınızı nereye odaklamanız gerektiğini bilirsiniz.
Engleski | turski |
---|---|
huge | büyük |
marketing | pazarlama |
users | kullanıcı |
where | nereye |
if | varsa |
a | bir |
the | gibi |
of | in |
EN Have expert support available 24/7, helping you every step of the way. Focus all efforts on making the most out of your project while we handle the technical issues.
TR Her adımda size yardımcı olacak 7/24 uzman desteğine sahip olun. Biz teknik sorunlarla ilgilenirken, siz tüm emeğinizi projenizden en iyi şekilde yararlanmaya adayın.
Engleski | turski |
---|---|
most | en |
technical | teknik |
expert | uzman |
all | tüm |
we | biz |
of | her |
EN Smaller spaces such as a phone booth, focus room, or executive office are ideal for one-on-one meetings or personal focus spaces
TR Telefon kulübesi, odak odası veya idari ofis gibi daha küçük alanlar, bire bir toplantılar veya kişisel odak alanları için idealdir
Engleski | turski |
---|---|
phone | telefon |
focus | odak |
office | ofis |
ideal | idealdir |
personal | kişisel |
room | odası |
or | veya |
smaller | daha küçük |
for | için |
a | bir |
meetings | toplantılar |
as | gibi |
EN I have been able to close the gaps between my organic and paid efforts thus distributing my budget and tactics in a comprehensive manner.”
TR Organik ve ücretli çabalarım arasındaki boşlukları kapatabildim, böylece bütçemin ve taktiklerimin dağıtımını daha geniş kapsamlı yapma imkanı buldum.''
Engleski | turski |
---|---|
organic | organik |
and | ve |
paid | ücretli |
comprehensive | kapsamlı |
between | arasındaki |
to | yapma |
the | daha |
EN Ahrefs enables us to streamline all of our SEO efforts. This resulted in a 170% YOY increase in sessions and revenue since we started using it.
TR Ahrefs tüm SEO çalışmalarımızı kolaylaştırmamızı sağlıyor. Bu, onu kullanmaya başladığımızdan bu yana oturumlarda ve gelirlerde %170’lik bir artışa neden oldu.
Engleski | turski |
---|---|
increase | artış |
using | kullanmaya |
seo | seo |
this | bu |
ahrefs | ahrefs |
it | onu |
and | ve |
all | tüm |
a | bir |
EN Through gift-matching, the Foundation also supports the efforts of Elsevier employees to play a positive role in their local and global communities.
TR Vakıf hediye eşleştirme programı ile Elsevier çalışanlarının yerel ve küresel toplumlarında olumlu roller oynama yönündeki çabalarını desteklemektedir.
Engleski | turski |
---|---|
positive | olumlu |
local | yerel |
global | küresel |
gift | hediye |
matching | eşleştirme |
elsevier | elsevier |
and | ve |
to | e |
the | ile |
EN Elsevier is working with partners, promoting science literacy and research integrity while making efforts to tackle unconscious bias in the publishing process.
TR Elsevier ortaklar ile birlikte çalışarak, bilim okuryazarlığını ve araştırma doğruluğunu teşvik ederken, yayınlama sürecinde bilinçsiz önyargının önüne geçmek için çaba sarf etmektedir.
Engleski | turski |
---|---|
partners | ortaklar |
unconscious | bilinçsiz |
publishing | yayınlama |
process | sürecinde |
elsevier | elsevier |
working | çalışarak |
promoting | teşvik |
research | araştırma |
science | bilim |
and | ve |
to | için |
EN Large collaborative projects can often involve hundreds of contributors, and even for smaller research efforts an author list of 10-15 people is not unusual
TR İşbirliği gerektiren büyük projelere genelde yüzlerce kişi katkı sağlamakta, daha küçük araştırmalarda bile 10-15 kişilik yazar listeleriyle karşılaşılabilmektedir
Engleski | turski |
---|---|
projects | projelere |
often | genelde |
author | yazar |
people | kişi |
even | bile |
smaller | daha küçük |
large | büyük |
for | daha |
EN Track the status of your outreach efforts
TR İletişim kurma çabalarınızın durumunu takip edin
Engleski | turski |
---|---|
track | takip |
status | durumunu |
of | ın |
EN Your ultimate tool for evaluating SEO efforts
TR SEO çabalarını değerlendirmek için gelişmiş bir araç
Engleski | turski |
---|---|
your | de |
seo | seo |
tool | araç |
for | için |
EN Daily updated data shows you how your optimization efforts help your keyword ranking progress in paid and organic search over time
TR Günlük olarak güncellenen veriler, optimizasyon çabalarınızın organik ve ücretli aramalardaki anahtar kelime sıralamanızdaki ilerlemeye zaman içerisinde nasıl yardım ettiğini gösterir
Engleski | turski |
---|---|
daily | günlük |
updated | güncellenen |
shows | gösterir |
optimization | optimizasyon |
help | yardım |
organic | organik |
paid | ücretli |
time | zaman |
data | veriler |
how | nasıl |
and | ve |
in | içerisinde |
EN With the powerful Google Ads search tool at your disposal, you can collect insightful tips to get even more out of your marketing efforts
TR Kullanımınızda olan güçlü Google Ads aracı ile, pazarlama çabalarınızdan daha iyi kazanımlar elde etmenize yardımcı olacak aydınlatıcı ipuçları elde edebilirsiniz
Engleski | turski |
---|---|
marketing | pazarlama |
powerful | güçlü |
ads | ads |
tips | ipuçları |
you | etmenize |
you can | edebilirsiniz |
get | elde |
with | ile |
at | iyi |
EN Track how your SEO efforts are paying off with Rank Tracker’s interactive graphs. Get a history of:
TR Sıralama Takipçisi’nin etkileşimli grafikleriyle SEO çabalarınızın nasıl etkili olduğunu takip edin.
Engleski | turski |
---|---|
track | takip |
seo | seo |
rank | sıralama |
interactive | etkileşimli |
get | edin |
how | nasıl |
EN Our tailored recruitment solutions can save valuable time and streamline efforts
TR Kişiselleştirilmiş işe alım çözümlerimiz sayesinde değerli zamanınızı kaybetmez ve başarıya giden yoldaki pürüzleri ortadan kaldırabilirsiniz
Engleski | turski |
---|---|
valuable | değerli |
time | zaman |
and | ve |
EN Some websites accent their own efforts on getting traffic from referrals and social, email and direct sources, but not search engines
TR Bazı web siteleri yalnızca yönlendirmelerden, sosyal mecralardan, e-postalardan ve doğrudan kaynaklardan trafik alma konusunda çaba sarf eder ve arama motorları ile ilgili hedefleri yoktur
Engleski | turski |
---|---|
traffic | trafik |
social | sosyal |
direct | doğrudan |
sources | kaynaklardan |
search | arama |
some | bazı |
websites | siteleri |
engines | motorları |
on | ilgili |
and | ve |
EN Despite our efforts to prevent filters from banning our websites , it may happen our proxy site has been blocked.In that case , install and use our browser addon to unblock filterbypass.
TR Filtrelerin web sitelerimizi yasaklamasını engellemeye yönelik çabalarımıza rağmen, proxy sitemiz engellenmiş olabilir. Bu durumda, filtre baypas engelini kaldırmak için tarayıcı eklentimizi yükleyin ve kullanın.
Engleski | turski |
---|---|
despite | rağmen |
proxy | proxy |
install | yükleyin |
our efforts | çabalarımıza |
browser | tarayıcı |
and | ve |
websites | web |
EN Tracking changes by events and URLs helps to evaluate the website history and its content strategy. Monitor your competitors realtime and collect new content ideas without any efforts.
TR Olaylara ve URL’lere göre değişiklikleri izlemek, web sitesi geçmişini ve içerik stratejisini değerlendirmeye yardımcı olur. Rakiplerinizi izleyin ve çaba göstermeden yeni içerik fikirleri toplayın.
Engleski | turski |
---|---|
changes | değişiklikleri |
by | göre |
helps | yardımcı olur |
content | içerik |
strategy | stratejisini |
collect | toplayın |
new | yeni |
ideas | fikirleri |
its | olur |
and | ve |
to | izleyin |
EN Don't leave the success of your creative efforts up to chance
TR İçerik oluşturma çabalarınızı şansa bırakmayın
Engleski | turski |
---|---|
of | ın |
EN In the meantime, the marriage of BIM, VR, and gaming has already borne fruit for Norconsult, whose efforts won third place in the infrastructure category in Autodesk’s 2017 AEC Excellence Awards (US site) competition
TR Bu arada, BIM, VR ve oyunun evliliği, Autodesk’in 2017 AEC Mükemmellik Ödülleri (İngilizce) yarışmasında altyapı kategorisinde üçüncü sırayı alan Norconsult için çoktan meyve verdi
Engleski | turski |
---|---|
bim | bim |
fruit | meyve |
infrastructure | altyapı |
already | çoktan |
and | ve |
has | bu |
third | üçüncü |
of | in |
for | için |
EN These proactive steps are visible in our efforts to reduce our carbon footprint, consumption of energy, and production of waste
TR Bu proaktif adımlar karbon ayak izimizi, enerji tüketimimizi ve atık yaratımını azaltma çabalarımızda görülebilmektedir
Engleski | turski |
---|---|
proactive | proaktif |
steps | adımlar |
carbon | karbon |
of | ın |
waste | atık |
reduce | azaltma |
our efforts | çabalarımızda |
these | bu |
energy | enerji |
and | ve |
EN Our efforts are focused on diverting waste from landfills, recycling, and donating or selling used cooking oil and grease to be turned into biodiesel
TR Çalışmalarımız katı atık sahalarında son bulan atıkları azaltma, geri dönüşüm ve kullanılmış yemek yağlarının ve katı yağların biyodizele dönüştürülmek üzere bağışlanması ve satılması üzerine yoğunlaşmaktadır
Engleski | turski |
---|---|
waste | atık |
recycling | geri dönüşüm |
cooking | yemek |
oil | yağ |
used | kullanılmış |
to | geri |
on | üzerine |
and | ve |
EN Our guests actively support our efforts through water and energy conservation
TR Misafirlerimiz su ve enerji tasarrufu ile aktif olarak çabalarımıza destek oluyor
Engleski | turski |
---|---|
support | destek |
water | su |
our guests | misafirlerimiz |
our efforts | çabalarımıza |
and | ve |
energy | enerji |
EN And we work in concert with our local communities as volunteers for environmental clean-up days, food drives and organic gardening efforts.
TR Ve yerel topluluklarımızla işbirliği içinde, çevreyi temizleme günleri, yiyecek bağışları ve organik bahçecilik çalışmalarında gönüllü olarak çalışıyoruz.
Engleski | turski |
---|---|
local | yerel |
food | yiyecek |
organic | organik |
clean | temizleme |
and | ve |
in | içinde |
work | çalışıyoruz |
as | olarak |
EN By involving our partners in our sustainability efforts, we raise environmental standards throughout our supply chains
TR Ortaklarımızı sürdürülebilirlik çabalarımıza dahil ederek, tedarik zincirimiz boyunca çevresel standartları yükseltiyoruz
Engleski | turski |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
supply | tedarik |
our partners | ortaklarımızı |
environmental | çevresel |
standards | standartları |
EN By working with forward-thinking companies, we hope to encourage our guests to support our efforts in a variety of ways
TR İleri görüşlü şirketlerle çalışarak, misafirlerimizi çalışmalarımızı değişik yollarla desteklemeye teşvik etmeyi umuyoruz
Engleski | turski |
---|---|
our | de |
our guests | misafirlerimizi |
to support | desteklemeye |
encourage | teşvik |
working | çalışarak |
EN When starting our protection efforts and response processes, the first step is to identify the problems and needs of our clients
TR Koruma çalışmalarımıza ve müdahale süreçlerimize başlarken ilk adım, danışanlarımızın sorun ve ihtiyaçlarını tespit etmek oluyor
Engleski | turski |
---|---|
protection | koruma |
step | adım |
problems | sorun |
of | ın |
needs | ihtiyaçlarını |
and | ve |
to | etmek |
first | ilk |
identify | tespit |
EN Karaosmanoğlu stated that they value the importance of public-civil society cooperation in tackling adversities, and said, “We at Support to Life are aware that the efforts of institutions alone are not enough to solve the problems
TR Olumsuzluklarla mücadelede, kamu-sivil toplum işbirliğine büyük önem atfettiklerini belirten Karaosmanoğlu; “Hayata Destek olarak, sorunların çözümü için kurumların tek başına mücadelesinin yeterli olmayacağının farkındayız
EN Easily manage and monitor your entire newsroom’s transcription efforts
TR Tüm haber odanızın transkripsiyon çalışmalarını kolayca yönetin ve izleyin
Engleski | turski |
---|---|
easily | kolayca |
manage | yönetin |
transcription | transkripsiyon |
monitor | izleyin |
and | ve |
EN Identify influencers, brand sentiment, and engagement efforts to ensure these are turning into results.
TR Etkileyenleri, marka duygularını ve etkileşim çabalarını tanımlayarak bunların sonuçlara dönüşmesini sağlayın.
Engleski | turski |
---|---|
engagement | etkileşim |
results | sonuç |
and | ve |
brand | marka |
EN Attract new customers and assist more people in their efforts to stay healthy and attractive.
TR Yeni müşteriler edinin; her zaman sağlıklı ve çekici olmak için çaba gösteren çok sayıda insana destek olun.
Engleski | turski |
---|---|
customers | müşteriler |
assist | destek |
healthy | sağlıklı |
attractive | çekici |
new | yeni |
in | da |
and | ve |
EN We made it possible to get intros in less than 2 minutes. YouTubers who want to grow their awareness and save time and efforts on video creation can create professional intros more easily now.
TR İntroları 2 dakikadan kısa süre içinde oluşturabiliyoruz. Farkındalığını arttırmak isteyen ve zamandan - efordan tasarruf etmek isteyen YouTuberlar profesyonel introları daha kolay oluşturabilirler.
Engleski | turski |
---|---|
want | isteyen |
professional | profesyonel |
save | tasarruf |
easily | kolay |
and | ve |
in | içinde |
EN Even well-established businesses have made our tools an inseparable part of their marketing efforts.
TR Bazı köklü şirketler bile araçlarımızı pazarlama süreçlerinin ayrılmaz bir parçası haline getirdi.
Engleski | turski |
---|---|
marketing | pazarlama |
tools | araçları |
even | bir |
EN With video being such a growing part of our digital marketing efforts today, it helps to have a tool that makes it easier to provide clients with videos they love.
TR Günümüzde, dijital pazarlama alanında videonun önemi bu kadar artarken, müşterilere sevdikleri videoları kolayca sunmamızı kolaylaştıran bir araca sahip olmak çok güzel.
Engleski | turski |
---|---|
clients | müşterilere |
marketing | pazarlama |
videos | videoları |
digital | dijital |
today | günümüzde |
EN It helps marketers at every step, from scheduling and publishing posts on their profiles to analyzing their efforts.
TR Sosyal medya için içerikler hazırlamak ve yayınlamaktan, yapılan çalışmaların performansı analiz etmeye kadar her adımda sosyal medya yöneticilerine yardımcı olur.
Engleski | turski |
---|---|
helps | yardımcı olur |
publishing | medya |
analyzing | analiz |
to | etmeye |
from | kadar |
and | ve |
every | her |
EN Understand The Impact Of All Your Efforts
TR Yaptığınız Çalışmaların Etkisini Ölçün
Engleski | turski |
---|---|
impact | etkisini |
of | ın |
EN Understand the impact of all your efforts...
TR Yaptığınız çalışmaların etkisini ölçün...
Engleski | turski |
---|---|
impact | etkisini |
of | ın |
EN At this point, we can say that the sales-oriented creative efforts of the advertising sector shape those effects
TR Bu noktada reklam sektörünün satış odaklı kreatif çalışmaları, söz konusu etkiyi yaratıyor diyebiliriz
Engleski | turski |
---|---|
point | noktada |
advertising | reklam |
sales | satış |
this | bu |
sector | sektör |
EN Be sure to plan your efforts in advance, announce your strategies and offers from all possible platforms, and be clear while using effective visuals!
TR Çalışmalarınızı önceden planlamayı, bu çalışmaları tüm kanallardan duyurmayı, net olmayı ve etkili görseller kullanmayı ihmal etmeyin!
Engleski | turski |
---|---|
clear | net |
effective | etkili |
visuals | görseller |
using | kullanmayı |
in | önceden |
all | tüm |
and | ve |
EN It helps marketers at every step, from scheduling and publishing posts on their profiles to analyzing their efforts
TR Sosyal medya için içerikler hazırlamak ve yayınlamaktan, yapılan çalışmaların performansı analiz etmeye kadar her adımda sosyal medya yöneticilerine yardımcı olur
Engleski | turski |
---|---|
helps | yardımcı olur |
publishing | medya |
analyzing | analiz |
to | etmeye |
from | kadar |
and | ve |
every | her |
EN That's our promise for your generous contributions to our platform and your tireless efforts to repair what you own.
TR Bu, senin sitemize yaptığın cömert katkılar ve sahip olduğun cihazları tamir etme konusundaki bitmek tükenmek bilmez sabrına karşılık bizim sana verdiğimiz bir söz.
Engleski | turski |
---|---|
promise | söz |
repair | tamir |
and | ve |
to | sahip |
EN We use BitNinja to protect all of our users, and we make more efforts to ensure that our servers are as powerful and secure as possible
TR Tüm kullanıcılarımızı korumak için BitNinja kullanmaktayız ve sunucularımızın mümkün olduğunca güçlü ve güvenli olduğundan emin olmak için ekstra gayret sarf ediyoruz
Engleski | turski |
---|---|
powerful | güçlü |
of | in |
as | olduğundan |
and | ve |
possible | mümkün |
all | tüm |
users | kullanıcılar |
EN Raffles Dubai’s Reach efforts are extended to needy families, children and adults with special needs, and raising cancer awareness
TR Raffles Dubai'nin REACH çabaları fakir aileler, özel ihtiyaçları olan çocuklar ve yetişkinler ile kanser farkındalığını arttırmak üzerine yoğunlaşmıştır
Engleski | turski |
---|---|
raffles | raffles |
families | aileler |
adults | yetişkinler |
cancer | kanser |
are | olan |
children | çocuklar |
and | ve |
needs | ihtiyaçları |
EN Our efforts to make our sites accessible will be focused on the hotel information and reservations department areas, which will be displayed on the following pages:
TR Sitelerimizi erişilebilir kılma çabalarımız, aşağıdaki sayfalarda görüntülenecek olan otel bilgileri ve rezervasyon bölümü alanlarına odaklanacaktır.
Engleski | turski |
---|---|
accessible | erişilebilir |
hotel | otel |
information | bilgileri |
pages | sayfalarda |
department | bölümü |
and | ve |
the | aşağıdaki |
EN But how do you reach them at every stage of their buying process? How can SEO and PPC help, to get the most out of your marketing efforts?
TR YouTube videoların için gereken basit ipuçları ile YouTube SEO hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Engleski | turski |
---|---|
seo | seo |
at | nda |
of | in |
but | basit |
reach | ile |
to | hakkında |
Prikazuje se 50 od 50 prijevoda