EN The combination of eye-catching rendered artwork paired with your organization’s creative message creates a winning combination of substance and style that will impress and resonate with your customers.
EN The combination of eye-catching rendered artwork paired with your organization’s creative message creates a winning combination of substance and style that will impress and resonate with your customers.
TR Göz alıcı ve sanatsal çalışmalar ile kurumunuzun yaratıcı mesajı bir araya geldiğinde müşterilerinizi etkileyen ve piyasada yankı uyandıran başarılı bir kombinasyon ve tarza sahip oluyorsunuz.
Engleski | turski |
---|---|
eye | göz |
creative | yaratıcı |
a | bir |
with | araya |
message | mesaj |
and | ve |
EN The combination of eye-catching rendered artwork paired with your organization's creative message creates a winning combination of substance and style that will impress and resonate with your customers.
TR Göz alıcı bir şekilde işlenen çizimlerin organizasyonunuzun yaratıcı mesajıyla birleşmesiyle, müşterilerinizi etkileyen ve yankı uyandıran cazip bir tarz oluşturuyor.
Engleski | turski |
---|---|
style | tarz |
eye | göz |
creative | yaratıcı |
message | mesaj |
a | bir |
and | ve |
the | şekilde |
EN The combination of eye-catching rendered artwork paired with your organization’s creative message creates a winning combination of substance and style that will impress and resonate with your customers.
TR Göz alıcı ve sanatsal çalışmalar ile kurumunuzun yaratıcı mesajı bir araya geldiğinde müşterilerinizi etkileyen ve piyasada yankı uyandıran başarılı bir kombinasyon ve tarza sahip oluyorsunuz.
Engleski | turski |
---|---|
eye | göz |
creative | yaratıcı |
a | bir |
with | araya |
message | mesaj |
and | ve |
EN It creates different and creative visual combinations with its double sided usage advantage
TR Çift taraflı kullanım avantajıyla farklı ve yaratıcı görsel kombinasyonlar yaratıyor
Engleski | turski |
---|---|
and | ve |
visual | görsel |
usage | kullanım |
different | farklı |
creative | yaratıcı |
EN Every message comes in JSON format and trading messages use the FIX standard for naming fields, and message types.
TR Her ileti JSON formatında gelmekte ve trading iletileri, alan adlandırma ve ileti türleri için FIX standardını kullanmaktadır.
Engleski | turski |
---|---|
json | json |
types | türleri |
and | ve |
standard | standardı |
for | için |
EN “We don’t just carry the message, we are the message.” Even at our first meetings, we can also volunteer to read or keep time in meetings, or pick up a phone call.
TR “Biz sadece mesajı taşımakla kalmıyoruz, biz mesajız.” İlk toplantılarımızda bile gönüllü olarak okumaya, toplantılara vakit ayırmaya veya bir telefon görüşmesine katılabiliyoruz.
EN If you don?t hear back within seven days, please send a follow up message through the contact form to make sure your message didn?t get lost
TR Yedi gün içinde yanıt alamazsanız, mesajınızın kaybolmadığından emin olmak için lütfen iletişim formu aracılığıyla bir takip mesajı gönderin
Engleski | turski |
---|---|
follow | takip |
message | mesaj |
form | formu |
contact | iletişim |
please | lütfen |
the | gün |
seven | yedi |
send | gönderin |
EN You can also be creative in thinking of other ways to be of service. Feel free to reach out through the contact page about any way in which you?d like to help carry the message to addicts in need.
TR Hizmet etmenin başka yollarını düşünmekte de yaratıcı olabilirsiniz. Mesajın ihtiyacı olan bağımlılara iletilmesine yardımcı olmak istediğiniz herhangi bir yol hakkında iletişim sayfasından bize ulaşmaktan çekinmeyin.
Engleski | turski |
---|---|
ways | yollar |
way | yol |
creative | yaratıcı |
service | hizmet |
contact | iletişim |
help | yardımcı |
need | ihtiyacı |
you can | olabilirsiniz |
page | sayfası |
message | mesaj |
also | de |
about | hakkında |
any | herhangi |
which | olan |
the | başka |
you | bize |
EN Tell your story in a new creative way with Renderforest. Our animated text generator will bring your message in an outstanding voice.
TR Renderforest ile hikayenizi yeni ve yaratıcı bir şekilde anlatın. Animasyonlu metin aracımız, mesajınıza harika bir yankı katacak.
Engleski | turski |
---|---|
new | yeni |
renderforest | renderforest |
animated | animasyonlu |
text | metin |
creative | yaratıcı |
message | mesaj |
a | bir |
your | ve |
EN A real estate hub, online store, and creative agency will aim for different website designs to hit home with their message
TR Bir emlak merkezi, çevrimiçi mağaza ve yaratıcı ajans, farklı web sitesi tasarımlarının mesajlarını iletmesini hedefleyecektir
Engleski | turski |
---|---|
hub | merkezi |
store | mağaza |
agency | ajans |
creative | yaratıcı |
online | çevrimiçi |
and | ve |
different | farklı |
designs | tasarımları |
EN You can also be creative in thinking of other ways to be of service. Feel free to reach out through the contact page about any way in which you?d like to help carry the message to addicts in need.
TR Hizmet etmenin başka yollarını düşünmekte de yaratıcı olabilirsiniz. Mesajın ihtiyacı olan bağımlılara iletilmesine yardımcı olmak istediğiniz herhangi bir yol hakkında iletişim sayfasından bize ulaşmaktan çekinmeyin.
Engleski | turski |
---|---|
ways | yollar |
way | yol |
creative | yaratıcı |
service | hizmet |
contact | iletişim |
help | yardımcı |
need | ihtiyacı |
you can | olabilirsiniz |
page | sayfası |
message | mesaj |
also | de |
about | hakkında |
any | herhangi |
which | olan |
the | başka |
you | bize |
EN Tell your story in a new creative way with Renderforest. Our animated text generator will bring your message in an outstanding voice.
TR Renderforest ile hikayenizi yeni ve yaratıcı bir şekilde anlatın. Animasyonlu metin aracımız, mesajınıza harika bir yankı katacak.
Engleski | turski |
---|---|
new | yeni |
renderforest | renderforest |
animated | animasyonlu |
text | metin |
creative | yaratıcı |
message | mesaj |
a | bir |
your | ve |
EN What it has helped with is empowering non-creative folks to create their own content without bogging down the creative and marketing teams
TR “Yardımcı olduğu konu, yaratıcı ekiplerde olmayanların yaratıcı ekipleri ve pazarlama ekiplerini rahatsız etmeden kendi içeriklerini oluşturmalarını sağlaması
Engleski | turski |
---|---|
is | olduğu |
without | etmeden |
marketing | pazarlama |
teams | ekipleri |
own | kendi |
and | ve |
EN Also, the creative and marketing team can rest assured that what the non-creative folks are putting out is brand compliant.
TR Ayrıca, yaratıcı ekip ve pazarlama ekibi yaratıcı ekiplerde olmayanların ortaya çıkardığı işlerin markaya uyumlu olduğundan da emin olabiliyorlar.”
Engleski | turski |
---|---|
marketing | pazarlama |
assured | emin |
brand | markaya |
compliant | uyumlu |
and | ve |
team | ekip |
also | ayrıca |
EN “What it has helped with is empowering non-creative folks to create their own content without bogging down the creative and marketing teams
TR “Yaratıcı olmayan ekiplerin, kreatif ve pazarlama ekiplerini meşgul etmeden kendi içeriklerini oluşturabilmelerini sağladı
EN To ensure that the creative industries are maintained and that creative artists can weather the crisis, the Federal Government is supporting them in Germany and around the world.
TR Yaratıcı dünyanın muhafaza edilebilmesi ve kültür emekçilerinin krizi iyi atlatabilmeleri için Federal Hükümet, Almanya’da ve tüm dünyada sanatçılara destek veriyor.
Engleski | turski |
---|---|
artists | sanatçı |
crisis | krizi |
federal | federal |
government | hükümet |
supporting | destek |
creative | yaratıcı |
and | ve |
world | dünyanın |
EN The first time you download any individual creative apps, you automatically download Creative Cloud for your desktop
TR İlk kez kreatif uygulamalardan birini tek başına indirdiğinizde masaüstünüz için Creative Cloud uygulaması da otomatik olarak indirilir
Engleski | turski |
---|---|
time | kez |
cloud | cloud |
desktop | masaüstü |
creative | creative |
first | da |
for | için |
automatically | otomatik olarak |
the | tek |
EN You use the Creative Cloud desktop app to access, download, and update any individual creative apps.
TR Creative Cloud masaüstü uygulamasını kullanarak her bir kreatif uygulamaya erişebilir, uygulamayı indirebilir ve güncelleyebilirsiniz.
Engleski | turski |
---|---|
cloud | cloud |
access | erişebilir |
creative | creative |
desktop | masaüstü |
app | uygulaması |
and | ve |
to | her |
the | kullanarak |
individual | bir |
EN Yes. Your existing Creative Suite product installation is not affected by installing the Creative Cloud product applications. For example, you can install and use the perpetually licensed Photoshop CS6 on the same computer as Photoshop.
TR Evet. Mevcut Creative Suite ürün kurulumunuz, Creative Cloud ürün uygulamalarının yüklenmesinden etkilenmez. Örneğin, Photoshop ile aynı bilgisayara kalıcı lisanslı Photoshop CS6'yı yükleyip kullanabilirsiniz.
Engleski | turski |
---|---|
cloud | cloud |
creative | creative |
product | ürün |
use | kullanabilirsiniz |
yes | evet |
applications | uygulamalar |
existing | mevcut |
the | aynı |
suite | ile |
EN With Creative Cloud, you have the option of sharing information with Adobe about how you use the Creative Cloud desktop apps
TR Creative Cloud ile, Creative Cloud masaüstü uygulamalarını nasıl kullandığınıza ilişkin bilgileri Adobe ile paylaşma seçeneğine sahipsiniz
Engleski | turski |
---|---|
cloud | cloud |
information | bilgileri |
adobe | adobe |
creative | creative |
desktop | masaüstü |
you have | sahipsiniz |
how | nasıl |
apps | uygulamaları |
with | ile |
EN However, if administrators let users install Creative Cloud applications via the Creative Cloud for desktop app using an Adobe account, users can share information about how they use the applications
TR Ancak yöneticiler kullanıcıların bir Adobe hesabı kullanarak Creative Cloud uygulamalarını Masaüstü için Creative Cloud aracılığıyla yüklemelerine izin verirse kullanıcılar uygulamaların kullanımıyla ilgili bilgileri paylaşabilir
Engleski | turski |
---|---|
cloud | cloud |
adobe | adobe |
information | bilgileri |
account | hesabı |
creative | creative |
desktop | masaüstü |
about | ilgili |
share | paylaş |
applications | uygulamalar |
however | bir |
using | kullanarak |
the | ancak |
users | kullanıcılar |
use | kullanım |
EN Yes, you can install the previous major release of your Creative Cloud app. Learn how to install the previous version of your Creative Cloud desktop app.
TR Evet, Creative Cloud uygulamanızın önceki ana sürümünü yükleyebilirsiniz. Creative Cloud masaüstü uygulamanızın önceki sürümünü yüklemeyi öğrenin.
Engleski | turski |
---|---|
major | ana |
of | ın |
cloud | cloud |
creative | creative |
previous | önceki |
desktop | masaüstü |
learn | öğrenin |
version | sürümünü |
yes | evet |
EN Your Creative Cloud files are stored on your desktop and the Creative Cloud servers
TR Creative Cloud dosyalarınız, masaüstünüzde ve Creative Cloud sunucularında depolanır
Engleski | turski |
---|---|
cloud | cloud |
desktop | masaüstü |
creative | creative |
files | dosyaları |
and | ve |
EN If you cancel or downgrade your paid membership, you still have access to all the files in the Creative Cloud folder on your computer and via the Creative Cloud website.
TR Ücretli üyeliğinizi iptal etmeniz veya sürümünü indirgemeniz durumunda dosyaların tümüne bilgisayarınızdaki Creative Cloud klasöründen ve Creative Cloud web sitesi aracılığıyla erişmeye devam edebilirsiniz.
Engleski | turski |
---|---|
cancel | iptal |
still | devam |
cloud | cloud |
computer | bilgisayar |
creative | creative |
all | tüm |
or | sürümünü |
the | veya |
files | dosyaları |
to | aracılığıyla |
your | etmeniz |
and | ve |
EN You’ve created or identified a Pin (static image or video) that will be your hero creative. You cannot upload a hero creative during ad creation.
TR Ana kreatifiniz olacak bir Pin (durağan görüntü veya video) oluşturduğunuzdan veya belirlediğinizden emin olun. Reklam oluşturma sırasında ana kreatif yükleyemezsiniz.
Engleski | turski |
---|---|
pin | pin |
during | sırasında |
ad | reklam |
creation | oluşturma |
video | video |
image | görüntü |
or | veya |
a | bir |
will | olacak |
EN As a Creative Cloud member, you can download and install Creative Cloud apps in any language in which the products are available
TR Creative Cloud üyesi olarak, ürünlerin kullanılabilir olduğu dillerde Creative Cloud uygulamalarını indirip yükleyebilirsiniz
Engleski | turski |
---|---|
cloud | cloud |
available | kullanılabilir |
creative | creative |
member | üyesi |
products | ürünlerin |
apps | uygulamaları |
the | olarak |
EN An SSL certificate is a tool that creates an encrypted connection between your web server and your visitors’ web browsers
TR SSL Sertifikası, web sunucunla ziyaretçilerinin internet tarayıcıları arasında şifreli bir bağlantı oluşturan bir araçtır
Engleski | turski |
---|---|
ssl | ssl |
certificate | sertifikası |
encrypted | şifreli |
connection | bağlantı |
tool | araç |
web | web |
a | bir |
browsers | tarayıcılar |
between | arası |
EN Logaster creates business cards with bleeds to make the printing process safe and easy for you.
TR Baskı sürecini güvenli ve kolay hale getirmek için Logaster kartvizitleri baskı payı ile birlikte oluşturur.
Engleski | turski |
---|---|
logaster | logaster |
creates | oluşturur |
process | sürecini |
easy | kolay |
printing | baskı |
and | ve |
EN It creates a hygienic environment thanks to its foam structure, which is one of the safest mattress materials, as well as its washable viscose fabric.
TR En güvenli yatak malzemelerinden olan sünger yapısının yanı sıra yıkanabilir viskon kumaşıyla hijyenik bir ortam olusturur.
Engleski | turski |
---|---|
environment | ortam |
safest | en güvenli |
mattress | yatak |
to | güvenli |
EN After evercookie got this data, it erases the special HTTP cookie and creates the identical request to the same file but doesn't put any user information in it
TR Evercookie bu verileri aldıktan sonra, özel HTTP çerezini siler ve aynı dosyaya aynı isteği oluşturur ancak içine herhangi bir kullanıcı bilgisi koymaz
Engleski | turski |
---|---|
http | http |
creates | oluşturur |
request | isteği |
user | kullanıcı |
this | bu |
and | ve |
data | verileri |
any | herhangi |
the | aynı |
but | ancak |
same | bir |
to | sonra |
EN This creates a false equivalence between what are arbitrary divisions of flows of data
TR Bu da veri akışlarının rastgele bölümleri arasında yanlış bir eşdeğerlilik sağlıyor
Engleski | turski |
---|---|
data | veri |
this | bu |
a | bir |
between | arası |
EN Clinicians spend an extra six hours per day writing notes and entering information into EHR systems. Six hours a day! This creates undue stress and distracts physicians from providing optimal patient care.
TR Klinisyenler günde fazladan altı saat notlar yazarak ve EHR sistemlerine bilgi girerek geçirirler. Günde altı saat! Bu, aşırı stres yaratır ve doktorların optimal hasta bakımını sağlama konusunda dikkatini dağıtır.
Engleski | turski |
---|---|
notes | notlar |
information | bilgi |
stress | stres |
patient | hasta |
ehr | ehr |
this | bu |
and | ve |
care | bakım |
per day | günde |
six | altı |
EN We encourage you to join our Affiliate Program if you?re a content creator, influencer, or publisher who creates social media content
TR Sosyal medyada içerikler hazırlayan bir içerik oluşturucusu, influencer veya yayıncıysanız; Ortak Programımıza katılmanızı öneririz
Engleski | turski |
---|---|
content | içerik |
program | programı |
or | veya |
social | sosyal |
EN Twitter is a social media platform that is enjoyed and valued by brands thanks to the strong connections and interactions that it creates
TR Twitter, yarattığı güçlü bağ ve etkileşim sayesinde markalar tarafından çok sevilen ve önem verilen bir sosyal medya platformudur
Engleski | turski |
---|---|
brands | markalar |
strong | güçlü |
and | ve |
social | sosyal |
by | tarafından |
media | medya |
a | bir |
EN The system or tool creates a 'ticket' which documents customer requests and interactions over time, making it easier for customer service agents to resolve complicated issues.
TR Sistem veya araç, zaman içinde müşteri isteklerini ve etkileşimlerini belgeleyen ve müşteri hizmetleri temsilcilerinin karmaşık sorunları çözmesini kolaylaştıran bir "bilet" oluşturur.
Engleski | turski |
---|---|
creates | oluşturur |
ticket | bilet |
requests | isteklerini |
complicated | karmaşık |
time | zaman |
customer | müşteri |
and | ve |
issues | sorunları |
system | sistem |
the | araç |
or | veya |
service | hizmetleri |
EN It creates an asymmetric real-time difficulty adjustment and is now widely implemented in many other blockchains, like Zcash, Bitcoin Cash, and at least 25 others
TR Asimetrik bir gerçek zamanlı zorluk ayarı yaratır ve şimdi Zcash, Bitcoin Cash ve 25'ten fazla diğerleri gibi birçok blok zincirinde yaygın olarak uygulanmaktadır
Engleski | turski |
---|---|
difficulty | zorluk |
widely | yaygın olarak |
bitcoin | bitcoin |
others | diğerleri |
real | gerçek |
time | zamanlı |
now | şimdi |
cash | cash |
many | çok |
and | ve |
EN A natural cave set in the heart of the resort creates the perfect backdrop.
TR Tatil köyünün kalbinde bulunan doğal bir mağara mükemmel fonu oluşturur.
Engleski | turski |
---|---|
natural | doğal |
creates | oluşturur |
perfect | mükemmel |
in the heart | kalbinde |
a | bir |
EN Soft due to its natural cotton build. Natural cotton build allows your skin to breathe, lessens perspiration and creates a healthy sleep environment. It can be used all seasons.
TR Doğal pamuk yapısı ile yumuşaktır. Terlemeyi azaltır ve sağlıklı bir uyku ortamı oluşturur. 4 mevsim kullanıma uygundur.
Engleski | turski |
---|---|
natural | doğal |
cotton | pamuk |
creates | oluşturur |
sleep | uyku |
healthy | sağlıklı |
environment | ortamı |
and | ve |
its | ile |
a | bir |
EN Spina Decorative Pillow creates a modern and vibrant effect in bedrooms with its stylish patterns and two different colour variants enriched with curb details.
TR Spina Dekoratif Yastık, biye detaylarıyla zenginleştirdiği şık desenleri ve iki farklı renk varyantıyla yatak odalarında modern ve canlı bir etki yaratıyor.
Engleski | turski |
---|---|
pillow | yastık |
effect | etki |
colour | renk |
vibrant | canlı |
modern | modern |
and | ve |
stylish | şık |
details | detaylar |
two | iki |
different | farklı |
EN Single Multi Fully Orthopedic DHT Spring Mattress, Somni Base and Nova headboard creates young set
TR Tek kişilik Multi Tam Ortopedik DHT Yaylı Yatak, Somni Sandıklı Baza ve Nova başlıktan oluşan genç setidir.
Engleski | turski |
---|---|
single | tek |
fully | tam |
dht | dht |
mattress | yatak |
somni | somni |
and | ve |
multi | multi |
young | genç |
EN Single Fresh Sense DHT Spring Mattress, Somni Base and Nova headboard creates young set
TR Tek kişilik Fresh Sense DHT Yaylı Seri Yatak, Somni Baza ve Nova başlıktan oluşan genç setidir.
Engleski | turski |
---|---|
single | tek |
dht | dht |
mattress | yatak |
somni | somni |
and | ve |
young | genç |
EN Combining comfort and functionality with its ergonomic features, Fiore 2-Seat Sofabed creates stunning decorative alternatives with its leg design
TR Kolay açılır yatak mekanizması, fonksiyonel ve yüksek konforlu tasarım kurgusu ile Fabia 3'lü Yataklı Koltuk, yaşam alanlarını maksimum rahatlıkla buluşturuyor
Engleski | turski |
---|---|
design | tasarım |
seat | koltuk |
and | ve |
EN Combining comfort and functionality with its ergonomic features, Fiore 3-Seat Sofabed creates stunning decorative alternatives with its leg design
TR Ergonomik özellikleriyle konfor ve fonksiyonelliği buluşturan Fiore 2'li Yataklı Koltuk ayak tasarımı ile göz alıcı dekoratif alternatifler yaratıyor
Engleski | turski |
---|---|
comfort | konfor |
ergonomic | ergonomik |
seat | koltuk |
and | ve |
design | tasarım |
EN Irene Duvet Cover Set, which offers a stylish color harmony from the sophisticated deep tones of blue to the light tones that create a light calm, creates a stylish atmosphere in the bedrooms with its dynamic patterns
TR Mavinin sofistike derin tonlarından hafif bir dinginlik yaratan açık tonlarına uzanan şık bir renk harmonisi sunan Irene Nevresim Takımı, dinamik desenleri ile yatak odalarında şık bir atmosfer yaratıyor
Engleski | turski |
---|---|
offers | sunan |
color | renk |
dynamic | dinamik |
sophisticated | sofistike |
deep | derin |
light | hafif |
stylish | şık |
patterns | bir |
EN Irene Ranforce Duvet Cover Set creates a comfortable and uninterrupted sleep environment by maintaining the moisture balance of the body all night long with its breathable structure of 100% cotton fabric
TR Irene Ranforce Nevresim Takımı, %100 pamuk kumaşının nefes alan yapısıyla gece boyu vücudun nem dengesini koruyarak rahat ve kesintisiz bir uyku ortamı yaratır
Engleski | turski |
---|---|
comfortable | rahat |
uninterrupted | kesintisiz |
sleep | uyku |
night | gece |
cotton | pamuk |
and | ve |
set | takımı |
environment | ortamı |
a | bir |
EN ImageSync is a first of its kind, programmable tool that creates the most complicated lighting effects in seconds.
TR ImageSync türünün ilk örneği, saniyeler içerisinde en karmaşık aydınlatma efektlerini oluşturabilen programlanabilir bir araç.
Engleski | turski |
---|---|
kind | tür |
most | en |
complicated | karmaşık |
lighting | aydınlatma |
seconds | saniyeler |
the | araç |
first | ilk |
EN But with its ESS Sabre DAC and an optimized circuit design, the GameDAC creates an audiophile level of sonic fidelity that is unmatched in gaming
TR Fakat ESS Sabre DAC ve optimize edilmiş devre tasarımıyla GameDAC, oyunculukta eşi benzeri olmayan odyofil seviyesinde ses doğruluğu oluşturuyor
Engleski | turski |
---|---|
optimized | optimize |
level | seviyesinde |
gamedac | gamedac |
is | ses |
and | ve |
design | tasarım |
EN 8.9. By 2030, devise and implement policies to promote sustainable tourism that creates jobs and promotes local culture and products
TR 8.9. 2030’a kadar istihdam yaratan ve yerel kültür ve ürünlerini teşvik eden sürdürülebilir turizmin desteklenmesi için politikalar oluşturulması ve uygulanması
Engleski | turski |
---|---|
policies | politikalar |
sustainable | sürdürülebilir |
local | yerel |
culture | kültür |
and | ve |
products | ürünlerini |
promote | teşvik |
to | için |
EN 12.b. Develop and implement tools to monitor sustainable development impacts for sustainable tourism that creates jobs and promotes local culture and products
TR 12.b. İstihdam yaratan ve yerel kültür ve ürünlerini teşvik eden sürdürülebilir bir turizm için sürdürülebilir kalkınma etkilerini denetlemeye olanak sağlayan araçlar geliştirilmesi ve uygulanması
Engleski | turski |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
tourism | turizm |
local | yerel |
culture | kültür |
and | ve |
development | kalkınma |
tools | araçlar |
products | ürünlerini |
EN Kibar Holding, one of the leading industrial groups of Turkey, contributes to Turkish economy with the added value it creates, employment it provides and export activities it carries out all around the world.
TR Türkiye'nin önde gelen sanayi gruplarından Kibar Holding, yarattığı katma değer, sağladığı istihdam ve dünyanın dört bir yanına gerçekleştirdiği ihracat faaliyetleriyle ülke ekonomisine katkı sunuyor.
Engleski | turski |
---|---|
kibar | kibar |
industrial | sanayi |
added | katma |
employment | istihdam |
provides | sunuyor |
export | ihracat |
world | dünyanın |
holding | holding |
groups | grupları |
and | ve |
value | değer |
Prikazuje se 50 od 50 prijevoda