EN Middle lines are likely to pull us into our bottom lines, and so we don’t treat middle line behaviors as safe or acceptable alternatives to our bottom lines
EN Middle lines are likely to pull us into our bottom lines, and so we don’t treat middle line behaviors as safe or acceptable alternatives to our bottom lines
TR Orta çizgi bizi alt çizgimize çekebilir ve bu nedenle orta çizgi davranışlarına kârlılığımıza güvenli veya kabul edilebilir alternatifler olarak bakmayız
Engleski | turski |
---|---|
middle | orta |
bottom | alt |
acceptable | kabul edilebilir |
or | veya |
line | çizgi |
and | ve |
us | bizi |
to | güvenli |
EN Top Lines, Middle Lines, Bottom LinesWriting top, middle, and bottom lines is a method for defining sobriety from internet and technology addiction
TR Üst Çizgiler, Orta Çizgiler, Alt ÇizgilerÜst, orta ve alt satırları yazmak, internet ve teknoloji bağımlılığından ayıklığı tanımlamanın bir yöntemidir
Engleski | turski |
---|---|
middle | orta |
internet | internet |
technology | teknoloji |
and | ve |
lines | bir |
for | alt |
EN Here are several examples members? top, middle, and bottom lines. You?re encouraged to reach out to members for other examples of bottom, middle, and top lines.
TR Buraya üyelerin üst, orta ve alt satırlarına birkaç örnektir. Alt, orta ve üst sıraların diğer örnekleri için üyelere ulaşmanız teşvik edilir.
Engleski | turski |
---|---|
here | buraya |
middle | orta |
examples | örnekleri |
other | diğer |
of | in |
and | ve |
bottom | için |
to | birkaç |
EN Once I had a basic understanding of what my bottom lines are, it was more helpful to know what behaviors led me back to the bottom lines (a.k.a middle lines)
TR Alt satırlarımın ne olduğuna dair temel bir anlayışa sahip olduğumda, hangi davranışların beni alt satırlara (diğer bir deyişle orta satırlara) götürdüğünü bilmek daha yardımcı oldu
Engleski | turski |
---|---|
my | mı |
bottom | alt |
me | beni |
middle | orta |
was | oldu |
a | yardımcı |
what | ne |
basic | temel |
lines | bir |
to know | bilmek |
to | sahip |
of | dair |
EN Tweak your campaigns based on benchmarking data and increase your Facebook reach with boosting functionality
TR Kıyaslama verilerine dayalı olarak kampanyalarınıza ince ayarlar yapın ve Facebook erişiminizi yükseltme fonksiyonu ile arttırın
Engleski | turski |
---|---|
data | verilerine |
campaigns | kampanyalar |
and | ve |
based | dayalı |
EN Support to Life responds to disasters by means of working to mitigate risks, strengthening capacities and boosting resilience of most vulnerable segments of society
TR Hayata Destek risklerin asgari düzeye indirilmesi için çalışır ve toplumların en zarar görebilir kesimlerinin kapasitelerini güçlendirerek, dirençliliklerini arttırarak afetlere müdahale eder
Engleski | turski |
---|---|
support | destek |
risks | risklerin |
and | ve |
of | in |
most | en |
to | için |
to life | hayata |
EN Support to Life responds to disasters by means of working to mitigate risks, strengthening capacities and boosting resilience of most vulnerable segments of society
TR Hayata Destek risklerin asgari düzeye indirilmesi için çalışır ve toplumların en zarar görebilir kesimlerinin kapasitelerini güçlendirerek, dirençliliklerini arttırarak afetlere müdahale eder
Engleski | turski |
---|---|
support | destek |
risks | risklerin |
and | ve |
of | in |
most | en |
to | için |
to life | hayata |
EN Save time and money by boosting your productivity.
TR Verimliliğinizi artırarak zamandan ve paradan tasarruf edin.
Engleski | turski |
---|---|
save | tasarruf |
time | zamandan |
money | paradan |
and | ve |
EN If you are a small business trying to scale up, boosting your brand’s credibility is essential
TR Eğer büyümeyi hedefleyen küçük bir işletmeyseniz, markanızın güvenilirliğini artırmak çok önemlidir
Engleski | turski |
---|---|
small | küçük |
business | iş |
if | eğer |
a | bir |
to | e |
EN You are 3 simple steps away from designing your Logo and boosting your brand awareness!
TR Logonuzu tasarlamaya ve markanızın bilinirliğini artırmaya sadece 3 adım uzaktasınız:
Engleski | turski |
---|---|
simple | sadece |
steps | adım |
your brand | markanızın |
and | ve |
EN Motto is a vital element of your corporate culture. Rather than boosting sales, its main goal is to build your team spirit.
TR Motto kurumsal kültürünüzün hayati bir unsurudur. Satışları artırmaktan ziyade esas amacınızı ve takım ruhunuzu oluşturmaktır.
Engleski | turski |
---|---|
vital | hayati |
corporate | kurumsal |
rather | ziyade |
goal | amacı |
team | takım |
your | ve |
culture | kültür |
sales | satış |
a | bir |
EN Our Vitality Meeting breaks include energy-boosting ingredients so you remain productive and focused throughout the day.
TR Zindelik toplantı aralarımıza enerji veren malzemeler dahildir, böylece gün boyunca verimli ve odaklanmış bir halde olursunuz.
Engleski | turski |
---|---|
vitality | zindelik |
productive | verimli |
throughout | boyunca |
meeting | toplantı |
energy | enerji |
focused | odaklanmış |
so | böylece |
and | ve |
EN 2x2 Multiple-User Multiple Input Multiple Output (MU-MIMO) technology allows access points to communicate with multiple devices simultaneously via pinpoint beamforming, boosting WiFi network capacity, speed and range
TR 4G LTE desteği ile, personeliniz dünyanın her yerinde, bağlantı halindedir; araçlarda ve yoğun veya seyrek nüfuslu alanlarda bile
Engleski | turski |
---|---|
and | ve |
to | bile |
with | ile |
network | bağlantı |
EN LUNA™ 3 reduces the appearance of pores, boosting elastin & collagen production, for a smooth, fresh look*
TR LUNA™ 3, pürüzsüz, canlı bir görünüm için gözeneklerin görünümünü azaltır, elastin ve kolajen üretimini arttırır*
EN Lightweight and pocket-sized, LUNA™ go is the tiny & mighty tool fusing deep facial cleansing and a glow-boosting massage anytime, anywhere.
TR Hafif ve cep boyutunda LUNA™ go, her zaman, her yerde derinlemesine yüz temizliği ile ışıltı arttırıcı masajı birleştiren küçük ve güçlü bir cihazdır.
EN Motto is a vital element of your corporate culture. Rather than boosting sales, its main goal is to build your team spirit.
TR Motto kurumsal kültürünüzün hayati bir unsurudur. Satışları artırmaktan ziyade esas amacınızı ve takım ruhunuzu oluşturmaktır.
Engleski | turski |
---|---|
vital | hayati |
corporate | kurumsal |
rather | ziyade |
goal | amacı |
team | takım |
your | ve |
culture | kültür |
sales | satış |
a | bir |
EN Intel’s 11th generation processors provide a generational leap in application performance, boosting productivity.
TR Intel 11 işlemciler uygulama performansında bir kuşak atılımı sunar, verimliliği artırır.
Engleski | turski |
---|---|
processors | işlemciler |
provide | sunar |
application | uygulama |
productivity | verimliliği |
a | bir |
performance | performans |
EN Our Vitality Meeting breaks include energy-boosting ingredients so you remain productive and focused throughout the day.
TR Zindelik toplantı aralarımıza enerji veren malzemeler dahildir, böylece gün boyunca verimli ve odaklanmış bir halde olursunuz.
Engleski | turski |
---|---|
vitality | zindelik |
productive | verimli |
throughout | boyunca |
meeting | toplantı |
energy | enerji |
focused | odaklanmış |
so | böylece |
and | ve |
EN Tweak your campaigns based on benchmarking data and increase your Facebook reach with boosting functionality
TR Kıyaslama verilerine dayalı olarak kampanyalarınıza ince ayarlar yapın ve Facebook erişiminizi yükseltme fonksiyonu ile arttırın
Engleski | turski |
---|---|
data | verilerine |
campaigns | kampanyalar |
and | ve |
based | dayalı |
EN Ranktracker automates everything for you and allows you to focus on what matters most: boosting website traffic and profits for your business or your clients.
TR Ranktracker sizin için her şeyi otomatikleştirir ve en önemli şeye odaklanmanızı sağlar: işletmeniz veya müşterileriniz için web sitesi trafiğini ve kârını artırmak.
Engleski | turski |
---|---|
ranktracker | ranktracker |
allows | sağlar |
traffic | trafiğini |
business | iş |
clients | müşterileriniz |
matters | önemli |
your business | işletmeniz |
most | en |
or | veya |
and | ve |
everything | şeye |
to | şeyi |
for | için |
EN You need a tool that boosts efficiency and allows you to focus on what matters: improving your rankings, boosting website traffic, and increasing profits.
TR Verimliliği artıran ve önemli olan şeylere odaklanmanızı sağlayan bir araca ihtiyacınız var: sıralamalarınızı iyileştirmek, web sitesi trafiğini artırmak ve kârınızı artırmak.
Engleski | turski |
---|---|
efficiency | verimliliği |
improving | iyileştirmek |
rankings | sıralamalarını |
traffic | trafiğini |
matters | önemli |
your rankings | sıralamalarınızı |
you need | ihtiyacınız |
and | ve |
EN One of the best things about blog posts is that they allow you to tick all the boxes of any effective content marketing strategy, including boosting SEO and drawing new people in.
TR Blog hakkında en iyi şeylerden biri gönderiler, etkili bir içerik pazarlamasının tüm kutularını işaretlemenize olanak tanır SEO'yu artırmak ve yeni insanları çekmek de dahil olmak üzere strateji.
Engleski | turski |
---|---|
blog | blog |
effective | etkili |
strategy | strateji |
new | yeni |
content | içerik |
people | insanları |
including | dahil |
and | ve |
all | tüm |
about | hakkında |
best | en |
EN Save time and money by boosting your productivity.
TR Verimliliğinizi artırarak zamandan ve paradan tasarruf edin.
Engleski | turski |
---|---|
save | tasarruf |
time | zamandan |
money | paradan |
and | ve |
EN Expansion of the fast food industry combined with changing lifestyles in emerging economies are boosting the global demand.
TR Fast food endüstrisindeki genişlemenin büyümekte olan ekonomilerdeki değişen yaşam tarzlarıyla bir araya gelmesi, küresel talepte artışa neden oluyor.
Engleski | turski |
---|---|
industry | iş |
global | küresel |
are | olan |
with | araya |
EN But with inline blending, sensing and feeding controls provide automatic adjustments to meet the quality parameters of the recipe, boosting both accuracy and precision
TR Ancak algılama ve besleme kontrolleri, inline karıştırma ile tarifin kalite parametrelerini karşılamak için otomatik ayarlar sunarak hem doğruluğu hem de hassasiyeti artırır
Engleski | turski |
---|---|
inline | inline |
controls | kontrolleri |
automatic | otomatik |
meet | karşılamak |
quality | kalite |
blending | karıştırma |
and | ve |
both | de |
to | için |
of | in |
with | ile |
EN If you are a small business trying to scale up, boosting your brand’s credibility is essential
TR Eğer büyümeyi hedefleyen küçük bir işletmeyseniz, markanızın güvenilirliğini artırmak çok önemlidir
Engleski | turski |
---|---|
small | küçük |
business | iş |
if | eğer |
a | bir |
to | e |
EN You are 3 simple steps away from designing your Logo and boosting your brand awareness!
TR Logonuzu tasarlamaya ve markanızın bilinirliğini artırmaya sadece 3 adım uzaktasınız:
Engleski | turski |
---|---|
simple | sadece |
steps | adım |
your brand | markanızın |
and | ve |
EN Find out how lots of businesses and public sector organisations are boosting productivity with Jabra PanaCast solutions.
TR Birçok işletmenin ve kamu kuruluşunun, Jabra PanaCast çözümleriyle üretkenliği nasıl artırdığını öğrenin.
Engleski | turski |
---|---|
public | kamu |
productivity | üretkenliği |
find out | öğrenin |
lots | çok |
and | ve |
lots of | birçok |
how | nasıl |
EN Discover the power of free SEO tools for boosting your website's performance
TR Web sitenizin performansını artırmak için ücretsiz SEO araçlarının gücünü keşfedin
Engleski | turski |
---|---|
discover | keşfedin |
power | gücü |
seo | seo |
websites | web |
free | ücretsiz |
of | in |
for | için |
tools | araçları |
performance | performans |
EN Ethereum ETH epic trend line, W-shaped trend, will eventually reach the red trend line around 2025, ETH will reach 8000/10000, the bottom has formed The bull market has come, and the epic new high price will take many years to reach.
TR Bilgiler grafiktedir Eğitim amaçlı kendime notlardır.
Engleski | turski |
---|---|
to | e |
EN Ethereum ETH epic trend line, W-shaped trend, will eventually reach the red trend line around 2025, ETH will reach 8000/10000, the bottom has formed The bull market has come, and the epic new high price will take many years to reach.
TR Bilgiler grafiktedir Eğitim amaçlı kendime notlardır.
Engleski | turski |
---|---|
to | e |
EN Ethereum ETH epic trend line, W-shaped trend, will eventually reach the red trend line around 2025, ETH will reach 8000/10000, the bottom has formed The bull market has come, and the epic new high price will take many years to reach.
TR Bilgiler grafiktedir Eğitim amaçlı kendime notlardır.
Engleski | turski |
---|---|
to | e |
EN Uncover and improve key metrics to better influence business strategy and bottom line decisions
TR İş stratejisini ve nihai kararları daha iyi vermek için temel ölçütleri ortaya çıkarın ve yükseltin
Engleski | turski |
---|---|
key | temel |
strategy | stratejisini |
and | ve |
better | daha iyi |
bottom | için |
decisions | kararlar |
EN We deliver industry-leading facilities management, project management, transaction and portfolio, and consulting services that drive bottom-line impact and streamlined workplaces across all asset types.
TR Tüm mülk türlerinde kâr-zarar dengesini etkileyen ve modernleştirilmiş iş yerleri sağlayan sektör lideri tesis yönetimi, proje yönetimi, aracılık ve portföy ile danışmanlık hizmetleri sağlıyoruz.
Engleski | turski |
---|---|
project | proje |
portfolio | portföy |
industry | sektör |
leading | lideri |
management | yönetimi |
and | ve |
consulting | danışmanlık |
services | hizmetleri |
all | tüm |
drive | ile |
EN The bottom line is that transcribing medical information is time-consuming and exhausting.
TR Sonuç olarak, tıbbi bilgilerin transkripsiyonu zaman alıcı ve yorucu olmasıdır.
Engleski | turski |
---|---|
transcribing | transkripsiyonu |
medical | tıbbi |
information | bilgilerin |
time | zaman |
and | ve |
the | olarak |
EN Zebra's VisibilityIQ Foresight provides predictive intelligence that can help operational staff anticipate recurring events and catch potential problems before they affect the bottom line.
TR Zebra'nın VisibilityIQ Foresight, personelinizin tekrarlanan olayları öngörerek sorunları işleri etkilemeden önce yakalamasına yardımcı olan kestirimli bilgiler sunar.
Engleski | turski |
---|---|
provides | sunar |
visibilityiq | visibilityiq |
foresight | foresight |
help | yardımcı |
events | olayları |
problems | sorunları |
EN Let's scale your customer experience with a digital backbone to serve customers faster and safer, while driving your bottom line
TR Müşterilere daha hızlı ve daha güvenli hizmet sunmak için müşteri deneyiminizi dijital omurga ile ölçeklendirin ve kârınızı artırın
Engleski | turski |
---|---|
experience | deneyiminizi |
serve | hizmet |
faster | hızlı |
safer | daha güvenli |
line | ile |
customer | müşteri |
digital | dijital |
bottom | için |
and | ve |
EN Uncover and improve key metrics to better influence business strategy and bottom line decisions
TR İş stratejisini ve nihai kararları daha iyi vermek için temel ölçütleri ortaya çıkarın ve yükseltin
Engleski | turski |
---|---|
key | temel |
strategy | stratejisini |
and | ve |
better | daha iyi |
bottom | için |
decisions | kararlar |
EN BIM for enhanced civil engineering design and construction documentation. Use intelligent, connected workflows to help enhance predictability, productivity, and your bottom line.
TR Gelişmiş inşaat mühendisliği tasarımı ve inşaat dokümantasyonu için BIM. Öngörülebilirliği, üretkenliği ve kazancınızı artırmak için akıllı ve birbirine bağlı iş akışlarını kullanın.
Engleski | turski |
---|---|
bim | bim |
workflows | iş akışları |
enhance | artırmak |
enhanced | gelişmiş |
productivity | üretkenliği |
intelligent | akıllı |
connected | bağlı |
design | tasarım |
bottom | için |
and | ve |
construction | inşaat |
EN Zebra's VisibilityIQ Foresight provides predictive intelligence that can help operational staff anticipate recurring events and catch potential problems before they affect the bottom line.
TR Zebra'nın VisibilityIQ Foresight, personelinizin tekrarlanan olayları öngörerek sorunları işleri etkilemeden önce yakalamasına yardımcı olan kestirimli bilgiler sunar.
Engleski | turski |
---|---|
provides | sunar |
visibilityiq | visibilityiq |
foresight | foresight |
help | yardımcı |
events | olayları |
problems | sorunları |
EN We deliver industry-leading facilities management, project management, transaction and portfolio, and consulting services that drive bottom-line impact and streamlined workplaces across all asset types.
TR Tüm mülk türlerinde kâr-zarar dengesini etkileyen ve modernleştirilmiş iş yerleri sağlayan sektör lideri tesis yönetimi, proje yönetimi, aracılık ve portföy ile danışmanlık hizmetleri sağlıyoruz.
Engleski | turski |
---|---|
project | proje |
portfolio | portföy |
industry | sektör |
leading | lideri |
management | yönetimi |
and | ve |
consulting | danışmanlık |
services | hizmetleri |
all | tüm |
drive | ile |
EN BIM for enhanced civil engineering design and construction documentation. Use intelligent, connected workflows to help enhance predictability, productivity, and your bottom line.
TR Gelişmiş inşaat mühendisliği tasarımı ve inşaat dokümantasyonu için BIM. Öngörülebilirliği, üretkenliği ve kazancınızı artırmak için akıllı ve birbirine bağlı iş akışlarını kullanın.
Engleski | turski |
---|---|
bim | bim |
workflows | iş akışları |
enhance | artırmak |
enhanced | gelişmiş |
productivity | üretkenliği |
intelligent | akıllı |
connected | bağlı |
design | tasarım |
bottom | için |
and | ve |
construction | inşaat |
EN "On our very first project using Fusion 360, we saved over $14,000 by reducing cycle time by 9 minutes with no additional tool wear. That has a direct impact on our bottom line."
TR "Fusion 360'ı kullandığımız ilk projemizde başka hiçbir aleti aşındırmadan döngü süresini 9 dakika kısaltarak 14.000 USD'den fazla tasarruf ettik. Nihai kazancımızda bunun etkisini doğrudan gördük."
Engleski | turski |
---|---|
direct | doğrudan |
impact | etkisini |
cycle | döngü |
minutes | dakika |
no | hiçbir |
a | bir |
that | bunun |
has | hiç |
first | ilk |
EN BIM for enhanced civil engineering design and construction documentation. Use intelligent, connected workflows to help enhance predictability, productivity, and your bottom line.
TR Gelişmiş inşaat mühendisliği tasarımı ve inşaat dokümantasyonu için BIM. Öngörülebilirliği, üretkenliği ve kazancınızı artırmak için akıllı ve birbirine bağlı iş akışlarını kullanın.
Engleski | turski |
---|---|
bim | bim |
workflows | iş akışları |
enhance | artırmak |
enhanced | gelişmiş |
productivity | üretkenliği |
intelligent | akıllı |
connected | bağlı |
design | tasarım |
bottom | için |
and | ve |
construction | inşaat |
EN "On our very first project using Fusion 360, we saved over $14,000 by reducing cycle time by 9 minutes with no additional tool wear. That has a direct impact on our bottom line."
TR "Fusion 360'ı kullandığımız ilk projemizde başka hiçbir aleti aşındırmadan döngü süresini 9 dakika kısaltarak 14.000 USD'den fazla tasarruf ettik. Nihai kazancımızda bunun etkisini doğrudan gördük."
Engleski | turski |
---|---|
direct | doğrudan |
impact | etkisini |
cycle | döngü |
minutes | dakika |
no | hiçbir |
a | bir |
that | bunun |
has | hiç |
first | ilk |
EN BIM for enhanced civil engineering design and construction documentation. Use intelligent, connected workflows to help enhance predictability, productivity, and your bottom line.
TR Gelişmiş inşaat mühendisliği tasarımı ve inşaat dokümantasyonu için BIM. Öngörülebilirliği, üretkenliği ve kazancınızı artırmak için akıllı ve birbirine bağlı iş akışlarını kullanın.
Engleski | turski |
---|---|
bim | bim |
workflows | iş akışları |
enhance | artırmak |
enhanced | gelişmiş |
productivity | üretkenliği |
intelligent | akıllı |
connected | bağlı |
design | tasarım |
bottom | için |
and | ve |
construction | inşaat |
EN BIM for enhanced civil engineering design and construction documentation. Use intelligent, connected workflows to help enhance predictability, productivity, and your bottom line.
TR Gelişmiş inşaat mühendisliği tasarımı ve inşaat dokümantasyonu için BIM. Öngörülebilirliği, üretkenliği ve kazancınızı artırmak için akıllı ve birbirine bağlı iş akışlarını kullanın.
Engleski | turski |
---|---|
bim | bim |
workflows | iş akışları |
enhance | artırmak |
enhanced | gelişmiş |
productivity | üretkenliği |
intelligent | akıllı |
connected | bağlı |
design | tasarım |
bottom | için |
and | ve |
construction | inşaat |
EN BIM for enhanced civil engineering design and construction documentation. Use intelligent, connected workflows to help enhance predictability, productivity, and your bottom line.
TR Gelişmiş inşaat mühendisliği tasarımı ve inşaat dokümantasyonu için BIM. Öngörülebilirliği, üretkenliği ve kazancınızı artırmak için akıllı ve birbirine bağlı iş akışlarını kullanın.
Engleski | turski |
---|---|
bim | bim |
workflows | iş akışları |
enhance | artırmak |
enhanced | gelişmiş |
productivity | üretkenliği |
intelligent | akıllı |
connected | bağlı |
design | tasarım |
bottom | için |
and | ve |
construction | inşaat |
EN BIM for enhanced civil engineering design and construction documentation. Use intelligent, connected workflows to help enhance predictability, productivity, and your bottom line.
TR Gelişmiş inşaat mühendisliği tasarımı ve inşaat dokümantasyonu için BIM. Öngörülebilirliği, üretkenliği ve kazancınızı artırmak için akıllı ve birbirine bağlı iş akışlarını kullanın.
Engleski | turski |
---|---|
bim | bim |
workflows | iş akışları |
enhance | artırmak |
enhanced | gelişmiş |
productivity | üretkenliği |
intelligent | akıllı |
connected | bağlı |
design | tasarım |
bottom | için |
and | ve |
construction | inşaat |
EN BIM for enhanced civil engineering design and construction documentation. Use intelligent, connected workflows to help enhance predictability, productivity, and your bottom line.
TR Gelişmiş inşaat mühendisliği tasarımı ve inşaat dokümantasyonu için BIM. Öngörülebilirliği, üretkenliği ve kazancınızı artırmak için akıllı ve birbirine bağlı iş akışlarını kullanın.
Engleski | turski |
---|---|
bim | bim |
workflows | iş akışları |
enhance | artırmak |
enhanced | gelişmiş |
productivity | üretkenliği |
intelligent | akıllı |
connected | bağlı |
design | tasarım |
bottom | için |
and | ve |
construction | inşaat |
Prikazuje se 50 od 50 prijevoda