EN Allows carefree, easy use with the timer indicating when the 30-second acne treatment has finished, so you can choose to repeat treatment on more severely affected areas or move to the next spot, pimple or blemish.
"treatment with light" কে তুর্কি এ অনুবাদ করুন
ইংরেজি থেকে তুর্কি পর্যন্ত "treatment with light" বাক্যাংশের 50 অনুবাদগুলির 50 দেখানো হচ্ছে
treatment with light-এর ইংরেজি থেকে তুর্কি-এর অনুবাদ
ইংরেজি
তুর্কি
TR 30 saniyelik akne tedavisinin bitişini gösteren zamanlayıcıyla kaygısız, kolay kullanım sağlar, böylece daha çok etkilenen bölgelerde tedaviyi tekrarlamayı veya bir sonraki noktaya, sivilceye veya lekeye geçmeyi seçebilirsiniz.
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| allows | sağlar |
| easy | kolay |
| affected | etkilenen |
| use | kullanım |
| next | sonraki |
| or | veya |
EN The panoramic glass roof with advanced heat protection features an innovative treatment that lets the light in but keeps the heat out.
TR Gelişmiş ısı korumasına sahip panoramik cam tavan, ışığın içeri girmesini sağlayan ısıyı koruyan yenilikçi bir işleme sahiptir.
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| panoramic | panoramik |
| glass | cam |
| protection | koruması |
| features | sahiptir |
| heat | ısı |
| innovative | yenilikçi |
| advanced | gelişmiş |
| that | sahip |
| the | bir |
EN ESPADA™ features a deeply healing dual LED-Pulse technology, combined with antibacterial silicone and a smart skin sensor allowing complete safety of use during your professional blue LED light acne treatment.
TR ESPADA™, profesyonel mavi LED ışıklı akne tedaviniz sırasında tam bir kullanım güvenliği sağlayan antibakteriyel silikon ve akıllı bir cilt sensörüyle birlikte derinlemesine iyileştiren ikili LED-Titreşim teknolojisine sahiptir.
EN Ensures blue LED light only turns on when the device treatment area is in direct contact with your skin, protecting your eyes for optimal safety.
TR Mavi LED ışığın yalnızca cihaz tedavi alanı cildinizle doğrudan temas ettiğinde yanmasını sağlar ve optimum güvenlik için gözlerinizi korur.
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| ensures | sağlar |
| treatment | tedavi |
| direct | doğrudan |
| contact | temas |
| optimal | optimum |
| safety | güvenlik |
| device | cihaz |
| led | led |
| area | alan |
| blue | mavi |
| your | ve |
| for | için |
EN The panoramic glass roof with advanced heat protection features an innovative treatment that lets the light in but keeps the heat out.
TR Gelişmiş ısı korumasına sahip panoramik cam tavan, ışığın içeri girmesini sağlayan ısıyı koruyan yenilikçi bir işleme sahiptir.
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| panoramic | panoramik |
| glass | cam |
| protection | koruması |
| features | sahiptir |
| heat | ısı |
| innovative | yenilikçi |
| advanced | gelişmiş |
| that | sahip |
| the | bir |
EN The panoramic glass roof with advanced heat protection features an innovative treatment that lets the light in but keeps the heat out.
TR Gelişmiş ısı korumasına sahip panoramik cam tavan, ışığın içeri girmesini sağlayan ısıyı koruyan yenilikçi bir işleme sahiptir.
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| panoramic | panoramik |
| glass | cam |
| protection | koruması |
| features | sahiptir |
| heat | ısı |
| innovative | yenilikçi |
| advanced | gelişmiş |
| that | sahip |
| the | bir |
EN Including Electric Light Orchestra, Jeff Lynne and Electric Light Orchestra Part II
TR Electric Light Orchestra, Jeff Lynne ve Electric Light Orchestra Part II dahil
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| including | dahil |
| and | ve |
| ii | ii |
| electric | electric |
| light | light |
| orchestra | orchestra |
EN Including Electric Light Orchestra, Electric Light Orchestra Part II and Jeff Lynne
TR Electric Light Orchestra, Electric Light Orchestra Part II ve Jeff Lynne dahil
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| including | dahil |
| ii | ii |
| and | ve |
| electric | electric |
| light | light |
| orchestra | orchestra |
EN Irene Duvet Cover Set, which offers a stylish color harmony from the sophisticated deep tones of blue to the light tones that create a light calm, creates a stylish atmosphere in the bedrooms with its dynamic patterns
TR Mavinin sofistike derin tonlarından hafif bir dinginlik yaratan açık tonlarına uzanan şık bir renk harmonisi sunan Irene Nevresim Takımı, dinamik desenleri ile yatak odalarında şık bir atmosfer yaratıyor
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| offers | sunan |
| color | renk |
| dynamic | dinamik |
| sophisticated | sofistike |
| deep | derin |
| light | hafif |
| stylish | şık |
| patterns | bir |
EN Blink – Single color light, including 7 choices, Red, Yellow, Green, Light Blue, Blue, White and Purple, keeps flashing on and off
TR Göz Kırpma - 7 seçenek, Kırmızı, Sarı, Yeşil, Açık Mavi, Mavi, Beyaz ve Mor dahil olmak üzere tek renkli ışık yanıp sönmeye devam ediyor
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| and | ve |
| purple | mor |
| including | dahil |
| single | tek |
| color | renkli |
| green | yeşil |
| white | beyaz |
| light | ışık |
| on | açık |
| red | kırmızı |
| blue | mavi |
| yellow | sarı |
EN Click one of the lighting modes above to experience five different lighting schemes. Pulse – Single color light, including 7 choices, Red, Yellow, Green, Light Blue, Blue, White and Purple, keeps fading in and out.
TR Beş farklı aydınlatma düzenini denemek için yukarıdaki aydınlatma modlarından birine tıklayın. Darbe - 7 seçenek de dahil olmak üzere, Tek renkli ışık, Kırmızı, Sarı, Yeşil, Açık Mavi, Mavi, Beyaz ve Mor, içeri girip çıkıyor.
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| lighting | aydınlatma |
| click | tıklayın |
| including | dahil |
| color | renkli |
| purple | mor |
| and | ve |
| different | farklı |
| out | de |
| light | ışık |
| red | kırmızı |
| yellow | sarı |
| blue | mavi |
| white | beyaz |
| five | beş |
| to | için |
| green | yeşil |
EN Including Electric Light Orchestra, Jeff Lynne and Electric Light Orchestra Part II
TR Electric Light Orchestra, Jeff Lynne ve Electric Light Orchestra Part II dahil
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| including | dahil |
| and | ve |
| ii | ii |
| electric | electric |
| light | light |
| orchestra | orchestra |
EN Including Electric Light Orchestra, Electric Light Orchestra Part II and Jeff Lynne
TR Electric Light Orchestra, Electric Light Orchestra Part II ve Jeff Lynne dahil
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| including | dahil |
| ii | ii |
| and | ve |
| electric | electric |
| light | light |
| orchestra | orchestra |
EN Dear Phemexers, It’s time to rekindle your burning passion and light it up with us here at Phemex! Check out our new Limited Time Task, “Deposit Bright” and light up as many boxes as you can ……
TR Sevgili Kullanıcılarımız, Haftanın en eğlenceli günü Cuma geldi çattı! Hafta sonuna giriş, ve dolayısıyla en eğlenceli ve en favori gün olan Cuma gününü daha da güzelleştirecek ……
EN You will be able to focus on each patient's unique needs to support an optimal treatment experience and outcomes.
TR En iyi tedavi deneyimini ve sonuçlarını desteklemek için her bir hastanın kendine has ihtiyaçlarına odaklanabileceksiniz.
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| optimal | en |
| treatment | tedavi |
| experience | deneyimini |
| outcomes | sonuçları |
| and | ve |
| to support | desteklemek |
| needs | ihtiyaç |
EN With a continuous stream of curated relevant clinical content, you will uncover insights that help you to make swift, confident treatment recommendations.
TR Derlemesi yapılan ilgili klinik içeriklere sürekli olarak erişerek hızlı, kendinden emin tedavi tavsiyeleri vermenize yardımcı olan bilgiler kazanırsınız.
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| continuous | sürekli |
| relevant | ilgili |
| clinical | klinik |
| content | içeriklere |
| insights | bilgiler |
| treatment | tedavi |
| help | yardımcı |
| to | emin |
| of | olarak |
EN Based on the latest standards of care they will make the best possible decisions, diagnoses and treatment plans, helping to create a consistent patient experience.
TR En son bakım standartlarına dayalı olarak olası en iyi kararları verip, en iyi teşhisleri koyup, en iyi tedavi planlarını sağlayarak tutarlı bir hasta deneyimi sağlayabilirler.
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| care | bakım |
| treatment | tedavi |
| patient | hasta |
| experience | deneyimi |
| possible | olası |
| consistent | tutarlı |
| plans | planları |
| decisions | kararlar |
| a | bir |
| based | dayalı |
| standards | standartları |
| best | en |
EN We do this via high-quality scientific content that experts make time to read and consistently rely upon to make important research, diagnosis and treatment decisions.
TR Bunu, uzmanların okumak için zaman ayırdığı ve önemli araştırma, teşhis ve tedavi kararları almak için her zaman güvendiği yüksek kaliteli bilimsel içerikler vasıtasıyla yaparız.
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| do | yapar |
| time | zaman |
| treatment | tedavi |
| important | önemli |
| high | yüksek |
| research | araştırma |
| scientific | bilimsel |
| quality | kaliteli |
| decisions | kararlar |
| read | ve |
EN But after his treatment, SGK allowance was discontinued
TR Ancak tedavisinden sonra SGK ödeneği kesildi
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| but | ancak |
| after | sonra |
EN Although leather enterprises are treatment plants, they should be renewed due to damage to the environment by spreading odors.
TR Deri işletmelerinin arıtma tesisleri olmasına rağmen, çevreye koku yayarak zarar vermeleri nedeniyle yenilenmesi gerekmektedir.
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| although | rağmen |
| leather | deri |
| damage | zarar |
| environment | çevreye |
| to | nedeniyle |
EN It’s a very important part of their workflow to ensure they’re providing the best care and treatment
TR Hasta için doğru teşhis ve tedavinin belirlenebilmesi için hastalık öyküsünün doğru şekilde aktarılması gerekir
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| of | in |
| and | ve |
| the | şekilde |
| to | için |
EN Validate the medical condition of the patient by giving them a Doctor's Note Template. This PDF template shows the medical diagnosis of the patient and medical treatment.
TR Personelin kişisel bilgileri, iletişim bilgisi ve eğitim bilgilerinin yer aldığı, yetkili mercilerin onaylarını barındıran bir personal kayıt formu örneği.
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| template | formu |
| and | ve |
| them | e |
| the | kişisel |
| a | bir |
| of | yer |
EN Any passenger who is in need of medical treatment and are connected to air or electrical devices that are not allowed to be taken on the aircraft.
TR Akıl sağlığı yerinde olmayan veya psikotik hastalık sahibi yolcular,
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| or | veya |
EN You and your family also receive preferential treatment at property restaurants, golf courses and other facilities as well as access to Fairmont’s entire portfolio of hotels and resorts
TR Siz ve aileniz, Fairmont’un tüm otel ve tatil köyleri portföyüne erişimin yanı sıra otel restoranlarında, golf sahalarında ve diğer tesislerde ayrıcalıklı ilgi görürsünüz
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| restaurants | restoranlar |
| golf | golf |
| access | erişimin |
| your family | aileniz |
| treatment | ilgi |
| other | diğer |
| at | nda |
| portfolio | portföy |
| and | ve |
| hotels | otel |
| of | siz |
| to | tüm |
EN A contract amendment should not be contrary to the principle of grant award decision or contrary to the equal treatment of applicants
TR Sözleşme değişiklikleri, hibe kararının dayandığı ilkeye veya başvuru sahiplerinin eşit muamele görmesi koşuluna aykırı olmamalıdır
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| contract | sözleşme |
| to | e |
| grant | hibe |
| decision | karar |
| equal | eşit |
| or | veya |
| of | nın |
EN This mistaken treatment then results in an inappropriate application of previous common carriage principles to a fundamentally incompatible type of communications system
TR Bu yanlık muamele, önceki yaygın olan taşıma ilkelerinin temelinde birbirine aykırı iletişim sistemi tiplerinin yersiz uygulanmasıyla sonuçlanıyor
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| results | sonuç |
| of | ın |
| common | yaygın |
| communications | iletişim |
| system | sistemi |
| this | bu |
| previous | önceki |
EN They are the foundation of an optimal diagnosis and a successful treatment plan.
TR En uygun tanı ve başarılı bir tedavi planının temelini oluştururlar.
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| treatment | tedavi |
| successful | başarılı |
| and | ve |
| a | bir |
| plan | plan |
| optimal | uygun |
EN But after his treatment, SGK allowance was discontinued
TR Ancak tedavisinden sonra SGK ödeneği kesildi
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| but | ancak |
| after | sonra |
EN Celgene is a global biotechnology company that is developing targeted therapies that match treatment with the patient
TR Dünya çapında bir biyoteknoloji şirketi olan Celgene, tedaviyi hastayla eşleştiren hedeflenmiş terapiler geliştiriyor
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| biotechnology | biyoteknoloji |
| company | şirketi |
| global | dünya |
EN Heat Treatment, Welding And Assembly Support
TR Isıl İşlem, Kaynak ve Montaj Desteği
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| and | ve |
| assembly | montaj |
| support | desteği |
EN The property will offer special wedding suites for newlyweds, as well as a library, a penthouse-level entertainment suite and a 1,200 square metre (12,900, square foot) spa with eight treatment rooms and a fitness club
TR Tesis bir kütüphane, bir teras katı eğlence suiti ve sekiz bakım odası ve bir egzersiz kulübü olan 1.200 metrekarelik (12.900 foot kare) bir spa'nın yanında yeni evli çiftler için özel düğün suitleri sunacak
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| offer | sunacak |
| wedding | düğün |
| well | yanı |
| library | kütüphane |
| entertainment | eğlence |
| square | kare |
| fitness | egzersiz |
| rooms | odası |
| and | ve |
| for | için |
EN Or an Alpine-inspired treatment to energise mind, body and soul at Pürovel Spa & Sport
TR Ya da Alplerden esinlenen ve zihni, bedeni ve ruhu canlandırmayı hedefleyen tedaviyi, Pürovel Spa & Sport'da uygulayın
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| pürovel | pürovel |
| spa | spa |
| and | ve |
EN For this reason Turkey has become a destination for treatment for a large number of patients from around the World.
TR Yüksek teknolojili ve tam donanımlı hastaneler ve özel çalışan doktor sayısının fazla olması nedeniyle Türkiye sağlık turizmi için en çok tercih edilen ülkeler arasındadır.
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| turkey | türkiye |
| large | en |
| number | sayısı |
| for | için |
| of | in |
EN The most appropriate treatment and medical procedures for the patient, prepared in detail by our physicians, will be transferred to our professional planning team.
TR Hekimlerimizin detaylı inceleme sonucu hazırladığı hasta için en uygun tedavi ve medikal işlemler süreci profesyonel planlama ekibimize aktarılır.
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| treatment | tedavi |
| medical | medikal |
| patient | hasta |
| planning | planlama |
| most | en |
| professional | profesyonel |
| and | ve |
EN The patient receives a detailed treatment plan, the medical procedures and a price offer prepared by the health care team.
TR Sağlık hizmetleri ekibi tarafından ayrıntılı tedavi ve medikal işlemler süreci ve fiyatlandırma bilgisi hastaya iletilir.
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| treatment | tedavi |
| offer | hizmetleri |
| team | ekibi |
| detailed | ayrıntılı |
| and | ve |
| by | tarafından |
| health | sağlık |
| medical | medikal |
EN At requests of the patient; city tours, shopping tours, and social activities will be organized before or after the treatment by our planning team.
TR Hasta ve refakatçilerinin isteği doğrultusunda tedavi öncesi veya sonrası şehir turları, alışveriş turları sosyal aktiviteler organize edilir.
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| patient | hasta |
| social | sosyal |
| organized | organize |
| treatment | tedavi |
| before | öncesi |
| city | şehir |
| shopping | alışveriş |
| and | ve |
| or | veya |
EN After the final checks after the treatment, the patient will be brought to the airport by our transfer personnel.
TR Tedavi sonrası tüm kontrollerden sonra havaalanı transferi gerçekleştirilir.
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| treatment | tedavi |
| transfer | transferi |
| airport | havaalanı |
| the | sonra |
EN Fan beauty acquires the full treatment
TR Dövmeli kaya doxy alır delinmiş
EN Ethical Treatment of Animals Across the Value Chain
TR Tedarik zinciri boyunca hayvanlara etik muamele,
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| ethical | etik |
| chain | zinciri |
| of | boyunca |
EN 3.4. By 2030, reduce by one third premature mortality from non-communicable diseases through prevention and treatment and promote mental health and well-being
TR 3.4. 2030’a kadar bulaşıcı olmayan hastalıklardan kaynaklanan erken ölümlerin, bu hastalıkların önlenmesi ve tedavisi yoluyla üçte bir oranında azaltılması ve akıl ve ruh sağlığının ve esenliğinin geliştirilmesi
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| diseases | hastalıklar |
| mental | ruh |
| health | sağlığı |
| prevention | önlenmesi |
| and | ve |
| from | kadar |
| by | kaynaklanan |
| through | yoluyla |
EN 3.5. Strengthen the prevention and treatment of substance abuse, including narcotic drug abuse and harmful use of alcohol
TR 3.5. Uyuşturucu madde kullanımı ve alkol bağımlılığını da kapsayan madde bağımlılığının önlenmesi ve tedavisinin güçlendirilmesi
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| substance | madde |
| prevention | önlenmesi |
| and | ve |
| including | da |
| use | kullanımı |
| of | nın |
EN Coverage of treatment interventions (pharmacological, psychosocial and rehabilitation and aftercare services) for substance use disorders 3.5.2
TR Madde kullanımına bağlı hastalıkların tedavi müdahalelerinin kapsamı (farmakolojik, psikososyal ve rehabilitasyon ve tedavi sonrası bakım hizmetleri) 3.5.2
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| of | ın |
| treatment | tedavi |
| and | ve |
| substance | madde |
| services | hizmetleri |
| use | kullanım |
EN 10.a. Implement the principle of special and differential treatment for developing countries, in particular least developed countries, in accordance with World Trade Organization agreements
TR 10.a. Dünya Ticaret Örgütü anlaşmalarına uygun olarak, özellikle en az gelişmiş ülkeler olmak üzere gelişmekte olan ülkeler için özel ve farklı muamele ilkesinin uygulanması
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| developing | gelişmekte |
| trade | ticaret |
| developed | gelişmiş |
| countries | ülkeler |
| world | dünya |
| and | ve |
| least | az |
| accordance | olarak |
| of | in |
| with | uygun |
| for | için |
EN Hazardous waste generated per capita and proportion of hazardous waste treated, by type of treatment
TR Atık bertaraf şekline göre kişi başına üretilen tehlikeli atık ve işlenmiş tehlikeli atık oranı
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| waste | atık |
| capita | kişi |
| and | ve |
| by | göre |
EN We offer a workplace environment, prioritizing occupational health & safety, promoting professional development, ensuring fair treatment, and providing equal opportunities to all employees without any form of discrimination.
TR Kadın çalışanların istihdamını destekleyen ve güçlendiren uygulamaları hayata geçirmeye devam ediyoruz.
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| of | ın |
| and | ve |
EN We believe every person is worthy of respect and deserves fair treatment. Everyone should have the opportunity to succeed to the fullest extent of his or her potential.
TR Biz her insanın saygıya değer olduğuna ve adil davranılmayı hak ettiğine inanıyoruz. Herkes tüm potansiyeli ölçüsünde başarma fırsatına sahip olmalıdır.
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| respect | saygı |
| fair | adil |
| should | olmalı |
| potential | potansiyeli |
| we believe | inanıyoruz |
| and | ve |
| we | biz |
| opportunity | fırsat |
EN You and your family also receive preferential treatment at property restaurants, golf courses and other facilities as well as access to Fairmont’s entire portfolio of hotels and resorts
TR Siz ve aileniz, Fairmont’un tüm otel ve tatil köyleri portföyüne erişimin yanı sıra otel restoranlarında, golf sahalarında ve diğer tesislerde ayrıcalıklı ilgi görürsünüz
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| restaurants | restoranlar |
| golf | golf |
| access | erişimin |
| your family | aileniz |
| treatment | ilgi |
| other | diğer |
| at | nda |
| portfolio | portföy |
| and | ve |
| hotels | otel |
| of | siz |
| to | tüm |
EN You and your family also receive preferential treatment at property restaurants, golf courses and other facilities as well as access to Fairmont’s entire portfolio of hotels and resorts
TR Siz ve aileniz, Fairmont’un tüm otel ve tatil köyleri portföyüne erişimin yanı sıra otel restoranlarında, golf sahalarında ve diğer tesislerde ayrıcalıklı ilgi görürsünüz
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| restaurants | restoranlar |
| golf | golf |
| access | erişimin |
| your family | aileniz |
| treatment | ilgi |
| other | diğer |
| at | nda |
| portfolio | portföy |
| and | ve |
| hotels | otel |
| of | siz |
| to | tüm |
EN Surface treatment (Galvanizing, Hot-dip galvanizing and other treatments)
TR Yüzey işleme (Galvanizleme, Sıcak daldırma galvanizleme ve diğer işlemler)
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| surface | yüzey |
| and | ve |
| other | diğer |
| hot | sıcak |
EN Without any added ingredients, for a soothing and hydrating antioxidant-rich facial treatment
TR Herhangi bir ilave malzeme olmadan
| ইংরেজি | তুর্কি |
|---|---|
| without | olmadan |
| any | herhangi |
| a | bir |
{Totalresult} অনুবাদগুলির মধ্যে 50 দেখানো হচ্ছে
অনুরূপ অনুবাদ
treatment beauty treatment treatment plans cancer treatment spa treatment treatment based special treatment treatment team successful treatment treatment plan treatment because effective treatment treatment sessions improve treatment offer treatment treatment access high quality treatment water treatment common treatment heat treatment treatment—and air treatment treatment centers preferred treatment destination for treatment each treatment fair treatment own treatment room preferential treatment treatment decisions treatment and two treatment phelps began treatment proper treatment makes treatment of applicants during a treatment warrant surgical treatment treatment of common treatment team works treatment can lead treatment of lung access medical treatment treatment of cancer illness treatment combining heat treatment deserves fair treatment hydrating facial treatment a recognized treatment concentrating the treatment revolutionise the treatment
আরব
ইতালিয়ান
ইন্দোনেশিয়ান
কোরিয়ান
চীনা
চেক
জাপানি
জার্মান
ডাচ
তুর্কি
নরওয়েজীয়
পর্তুগীজ
পোলিশ
ফরাসি
ফিনিশ
ভিয়েতনামী
রাশিয়ান
সুইডিশ
স্পেনীয়
হাঙ্গেরিয়ান