EN Turkey is among the top five countries with the highest increase in fixed Internet penetration in the one-year period of 2019-2020 (June) among the OECD countries (BTK 2021).
ইংরেজি-এ "safety among" নিম্নলিখিত তুর্কি শব্দ/শব্দে অনুবাদ করা যেতে পারে:
EN Turkey is among the top five countries with the highest increase in fixed Internet penetration in the one-year period of 2019-2020 (June) among the OECD countries (BTK 2021).
TR Türkiye, OECD ülkeleri içinde 2019-2020 (Haziran) yılları arasındaki bir yıllık süreçte sabit internet yaygınlığı en çok artan ilk beş ülke arasında yer alıyor (BTK 2021).
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
fixed | sabit |
internet | internet |
period | süre |
june | haziran |
year | yıllık |
turkey | türkiye |
countries | ülke |
highest | en |
among | bir |
the | arasında |
EN Clear differences between men and women emerged in Germany’s 2017 federal election: the CDU won 6.3 percentage points more votes among women than among men
TR 2017 genel seçimlerinde kadınlarla erkekler arasında net farklılıklar ortaya çıktı: Hristiyan Demokrat Parti CDU, kadınlardan erkeklerdekine kıyasla %6,3 daha yüksek bir oy oranına ulaştı
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
clear | net |
men | erkekler |
cdu | cdu |
between | arası |
more | daha |
the | arasında |
EN The Greens also recorded a markedly higher share of the vote among women (10.2 percent) than among men (7.6 percent)
TR Yeşiller partisi de, erkeklerin %7,6’sından oy almışken, kadınlarda %10,2 ile çok daha yüksek bir oy oranına ulaştı
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
greens | yeşiller |
vote | oy |
higher | daha yüksek |
also | de |
among | bir |
EN In the 2017 parliamentary elections, the right-wing populist party’s share of the vote was 16.3 percent among men and 9.2 percent among women
TR 2017 genel seçimlerinde sağ popülist bu parti erkeklerde %16,3’lük kadınlarda ise %9,2’lik bir oy oranına ulaştı
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
vote | oy |
right | sağ |
among | bir |
the | ise |
EN Climate change, access to water, energy costs and the health trend among consumers are among the trends facing the juice, nectar and still drinks industry.
TR İklim değişikliği, suya erişim, enerji maliyetleri ve tüketiciler arasındaki sağlık endişeleri; meyve suyu, nektar ve gazsız içecek endüstrisindeki eğilimler arasındadır.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
change | değişikliği |
access | erişim |
energy | enerji |
costs | maliyetleri |
and | ve |
consumers | tüketiciler |
health | sağlık |
to | arasındaki |
water | suya |
EN Using smart technology such as automation and tracing technology to meet food safety challenges, we can make the food industry more proactive and trusted among stakeholders.
TR Gıda güvenliği zorluklarını karşılamak için otomasyon ve izleme teknolojisi gibi akıllı teknolojileri kullanarak, gıda endüstrisini paydaşlar arasında daha proaktif ve güvenilir hale getirebiliriz.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
automation | otomasyon |
meet | karşılamak |
food | gıda |
proactive | proaktif |
smart | akıllı |
and | ve |
safety | güvenliği |
technology | teknolojisi |
make | da |
using | kullanarak |
trusted | güvenilir |
to | için |
challenges | zorluklar |
more | daha |
EN Achieve pharmacovigilance with less pain with solutions that help you to identify critical patient safety signals and automate the process of capturing and managing adverse drug reaction and safety information.
TR Kritik hasta güvenliği sinyallerini belirlemenize ve advers ilaç reaksiyonları ve güvenlik bilgilerini yakalama ve yönetme sürecini otomatikleştirmenize yardımcı olan çözümlerle farmakovijilansı kolaylaştırın.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
critical | kritik |
patient | hasta |
of | ın |
managing | yönetme |
information | bilgilerini |
drug | ilaç |
help | yardımcı |
solutions | çözümlerle |
safety | güvenliği |
and | ve |
process | sürecini |
EN However, AWS Lambda has a default safety throttle for the number of concurrent executions per account per region (visit here for info on default safety throttle limits)
TR Ancak AWS Lambda, bölge ve hesap başına geçerli olan varsayılan zaman uyumlu çalıştırma sayısı kısıtlamasına sahiptir (varsayılan güvenlik kısıtlamaları hakkında bilgi için bu sayfayı ziyaret edin)
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
default | varsayılan |
safety | güvenlik |
region | bölge |
visit | ziyaret |
info | bilgi |
account | hesap |
has | bu |
of | in |
per | başına |
the | ancak |
for | için |
on | hakkında |
EN To protect your health and safety, we have implemented stringent safety measures at the hotel
TR Sağlık ve güvenliğinizi korumak için otelimizde katı güvenlik tedbirleri uyguluyoruz
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
health | sağlık |
safety | güvenlik |
to | için |
and | ve |
EN Food safety hardware and software keep your guests safe and enable you to automate food safety procedures, reducing the odds of spreading food-borne illness.
TR Gıda güvenliği donanımı ve yazılımı, konuklarınızı güvende tutar ve gıda güvenliği prosedürlerini otomatik hale getirerek, gıda kaynaklı hastalık yayma ihtimalini azaltmanızı sağlar.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
food | gıda |
enable | sağlar |
of | ın |
hardware | donanım |
safe | güvenli |
safety | güvenliği |
and | ve |
software | yazılımı |
EN It is built upon Disney’s award-winning food safety training programme as recognised by the International Association for Food Protection Black Pearl Award for excellence in food safety.
TR Gıda güvenliğinde mükemmellik için Uluslararası Gıda Koruma Siyah İnci Ödülü tarafından tanınan Disney'in ödüllü gıda güvenliği eğitim programına dayanır.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
food | gıda |
training | eğitim |
black | siyah |
international | uluslararası |
award-winning | ödüllü |
protection | koruma |
safety | güvenliği |
in | da |
by | tarafından |
upon | e |
for | için |
EN ISAF Safety&Health Exhibition 11th International Occupational Safety & Health Exhibition
TR ISAF Safety&Health Fuarı 11. Uluslararası İş Güvenliği ve İş Sağlığı Fuarı
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
international | uluslararası |
safety | güvenliği |
health | sağlığı |
EN For its 2021 assessment of Commercial Van Safety, Euro NCAP has developed dedicated test and assessment protocols, looking into the Safety Assist Performance of these vans.
TR Euro NCAP, Ticari Van Güvenliği'nin 2020 değerlendirmesine yönelik olarak, bu vanların Güvenlik Destek Performansını inceleyen özel test ve değerlendirme protokolleri geliştirmiştir.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
assessment | değerlendirme |
commercial | ticari |
euro | euro |
developed | geliştirmiştir |
test | test |
protocols | protokolleri |
assist | destek |
and | ve |
safety | güvenlik |
these | bu |
performance | performans |
the | özel |
EN However, AWS Lambda has a default safety throttle for the number of concurrent executions per account per region (visit here for info on default safety throttle limits)
TR Ancak AWS Lambda, bölge ve hesap başına geçerli olan varsayılan zaman uyumlu çalıştırma sayısı kısıtlamasına sahiptir (varsayılan güvenlik kısıtlamaları hakkında bilgi için bu sayfayı ziyaret edin)
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
default | varsayılan |
safety | güvenlik |
region | bölge |
visit | ziyaret |
info | bilgi |
account | hesap |
has | bu |
of | in |
per | başına |
the | ancak |
for | için |
on | hakkında |
EN The effective management of safety applications and prioritization of safety at our business operations.
TR Emniyet uygulamalarının etkili yönetimini ve emniyetin iş faaliyetlerimizde öncelikli unsur olmasını
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
effective | etkili |
management | yönetimini |
safety | emniyet |
and | ve |
applications | uygulamalar |
of | nın |
EN Providing necessary trainings to company employees in order to form and sustain safety awareness and communicating our safety policy to every rank within the company.
TR Emniyet bilincini oluşturmak ve sürdürmek için ihtiyaç duyulan eğitimlerin çalışanlara verilmesini ve emniyet politikamızın organizasyonumuzun her kademesine iletilmesini
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
safety | emniyet |
order | ihtiyaç |
and | ve |
the | oluşturmak |
EN Moreover, for employees, who wants to increase business productivity and safety? Yes, it is the best spy app for minors and business safety. It is legal for the following purposes.
TR Ayrıca, iş üretkenliğini ve güvenliğini artırmak isteyen çalışanlar için? Evet, reşit olmayanlar ve iş güvenliği için en iyi casus uygulamasıdır. Aşağıdaki amaçlar için yasaldır.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
spy | casus |
app | uygulaması |
employees | çalışanlar |
and | ve |
safety | güvenliği |
yes | evet |
the | aşağıdaki |
increase | artırmak |
best | en |
to | ayrıca |
for | için |
EN Our Food Safety Policy commits us to maintaining the highest standards of safety and achieving full product traceability through the entire food processing and packaging value chain
TR Gıda Güvenliği İlkemiz, gıda prosesi ve paketleme değer zincirinin genelinde en yüksek güvenlik standartlarını sürdürmek ve tam ürün izlenebilirliğine ulaşmak için bizi taahhüt altına sokmaktadır
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
food | gıda |
packaging | paketleme |
value | değer |
product | ürün |
full | tam |
safety | güvenliği |
of | in |
and | ve |
to | için |
us | bizi |
entire | de |
highest | en yüksek |
standards | standartları |
EN Read more about traceability and food safety: Our commitment to Food Safety (pdf)
TR İzlenebilirlik ve gıda güvenliği hakkında daha fazla bilgi edinin: Gıda Güvenliği konusundaki taahhüdümüz (pdf)
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
food | gıda |
safety | güvenliği |
about | hakkında |
read | ve |
EN At any point during the meeting, anyone may send me a private message with the phrase “Safety statement” and I will re-read the Safety statement
TR Toplantının herhangi bir noktasında herhangi biri bana “Güvenlik beyanı” ibaresiyle özel bir mesaj gönderebilir ve Güvenlik beyanını tekrar okuyacağım
EN More information on promoting safety in our fellowship can be found in our Safety in ITAA resource.
TR Topluluğumuzda güvenliğin teşvik edilmesine ilişkin daha fazla bilgi için ITAA'de Güvenlik kaynak.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
resource | kaynak |
promoting | teşvik |
information | bilgi |
in | için |
safety | güvenlik |
EN For the past nine years this unique programme has worked to promote an understanding of peer review among journalists, policymakers and the public.
TR Son dokuz yılda bu eşsiz program hakem denetiminin gazeteciler, karar alıcılar ve kamu tarafından daha iyi anlaşılması için çalışmaktadır.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
nine | dokuz |
unique | eşsiz |
programme | program |
journalists | gazeteciler |
and | ve |
public | kamu |
this | bu |
of | in |
EN Although it found praise among chemists – including the Dutch and American Chemical Societies – it did not become a success
TR Hollanda ve Amerikan Kimya Topluluklarına üye kimyacılardan övgüler almış olsa da başarı yakalayamamıştır
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
dutch | hollanda |
american | amerikan |
chemical | kimya |
success | başarı |
the | olsa |
and | ve |
EN Immediate access to important updatesProvides important updates even on weekends and holidays, which is unique among drug references
TR Önemli güncellemelere anında erişimÖnemli güncellemeleri hafta sonları ve tatil günlerinde bile sağlar ve bu özelliğiyle ilaç referansları arasında benzersizdir
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
access | erişim |
updates | güncellemeleri |
weekends | hafta |
holidays | tatil |
drug | ilaç |
and | ve |
on | anında |
EN Issuing internal briefings to raise staff awareness of the subject and giving them tools and resources to further spread awareness among editors, board members and reviewers
TR Konu hakkında çalışanların bilincini artırmak ve onlara editörler, kurul üyeleri ve hakemler arasında da farkındalığı daha fazla yayacak araçlar ve kaynaklar sunmak üzere dahili brifingler vermek
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
internal | dahili |
raise | artırmak |
editors | editörler |
members | üyeleri |
and | ve |
resources | kaynaklar |
tools | araçlar |
to | hakkında |
them | onlara |
further | da |
EN As part of Elsevier?s diversity and inclusion strategy, we would like to track representation among authors, reviewers, and editors to address gender bias in publishing
TR Elsevier'in çeşitlilik ve kapsayıcılık stratejisi kapsamında, yayıncılıkta cinsiyet önyargısı konusunun üzerine eğilmek için yazarlar, hakemler ve editörler içinde cinsiyetlerin ne oranda temsil edildiğini takip etmek istiyoruz
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
s | s |
strategy | stratejisi |
authors | yazarlar |
editors | editörler |
gender | cinsiyet |
diversity | çeşitlilik |
we | istiyoruz |
track | takip |
and | ve |
of | in |
in | içinde |
EN Scout out the market situation before entering a new niche and find your place among the top players
TR Yeni bir nişe girmeden önce pazar durumunu keşfedin ve en iyi oyuncular arasındaki yerinizi bulun
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
players | oyuncular |
find | bulun |
market | pazar |
out | e |
and | ve |
new | yeni bir |
among | bir |
top | en |
EN Find the “low-hanging fruit” among your keyword ideas. Our KD score calculates how hard it will be to rank for your keyword based on the current top-ranking pages.
TR Anahtar kelime fikirleriniz arasındaki en kolay hedefi bulun. KD skorumuz, şu an ilk sıralarda yer alan sayfalara dayanarak anahtar kelimeniz için sıralanmanın ne kadar zor olacağını hesaplar.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
find | bulun |
based on | dayanarak |
hard | zor |
will | olacağını |
keyword | anahtar |
EN We support life solely on the basis of rights and needs with no discrimination among those in need.
TR Çalıştığımız bölgelerde, hiçbir çatışmanın tarafı olmadan insani ihtiyaçlara odaklanarak hayatı destekleriz.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
of | ın |
we support | destekleriz |
life | hayatı |
with | olmadan |
no | hiçbir |
among | bir |
need | ihtiyaç |
EN We assess your application according to our criteria and accept positive candidates among our approved suppliers to give them the opportunity to introduce and transmit their product/services to us more easily.
TR Başvurunuzu kriterlerimize dikkate alarak değerlendiriyor, olumlu adayları ürün/hizmetlerini bize daha kolay tanıtma ve ulaştırma olanağını elde edebilmeleri için onaylı tedarikçilerimiz arasına alıyoruz.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
positive | olumlu |
approved | onaylı |
product | ürün |
easily | kolay |
give | için |
and | ve |
us | bize |
EN Cross-device linking is the practice of associating different browsers and/or devices (such as mobile devices and televisions) based on information about the likely relationships among them.
TR Cihazlar arası bağlantı, aralarındaki olası ilişkiler hakkındaki bilgilere dayanarak farklı tarayıcıları ve/veya cihazları (mobil cihazlar ve televizyonlar gibi) ilişkilendirme uygulamasıdır.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
devices | cihazlar |
mobile | mobil |
information | bilgilere |
relationships | ilişkiler |
linking | bağlantı |
about | hakkındaki |
based on | dayanarak |
and | ve |
different | farklı |
browsers | tarayıcılar |
or | veya |
EN The social and environmental demands of our planet today, require the adoption of specific certification tools for auditing social and environmental issues among companies and farmers
TR Gezegenimizin bugünkü sosyal ve çevresel talepleri, şirketler ve çiftçiler arasındaki sosyal ve çevresel sorunların denetlenmesine yönelik özel sertifikasyon araçlarının kullanılmasını gerektirir
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
social | sosyal |
require | gerektirir |
certification | sertifikasyon |
our planet | gezegenimizin |
environmental | çevresel |
companies | şirketler |
and | ve |
tools | araçları |
issues | sorunları |
the | özel |
EN We launched the company in 1999 and are among the pioneers of cloud software in Europe
TR Şirketi 1999 yılında başlattık ve Avrupa'da bulut yazılımının öncüleri arasındayız
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
launched | başlattı |
in | yılında |
and | ve |
cloud | bulut |
software | yazılım |
of | nın |
EN "Reading Terminal Market in Philadelphia opened in 1892 and is a favorite among locals and visitors. Choose from ethnic restaurants, including the Food Network famed pork & roast beef at DiNic's."
TR "Burası mükemmel bir pazar alanı. Yiyecek olarak ne ararsanız var hepsi birbirinden leziz. Adeta panayır alanı gibi bir yer. Philadelphia'ya gelen çanı falan bırakıp buraya gelmeli!"
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
market | pazar |
food | yiyecek |
from | birbirinden |
in | yer |
at | mükemmel |
among | bir |
the | gibi |
and | gelen |
EN Be among the first ones to receive our latest news and offers
TR Son haber ve tekliflerimiz ilk olarak size ulaşsın
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
latest | son |
news | haber |
and | ve |
the | size |
to | olarak |
first | ilk |
EN Many other cross-chain protocols are in the process of being built or deployed on Binance Smart Chain. This will open up Ethereum assets, among others, to Binance Smart Chain DeFi investors. You can also stake Binance Coin (BNB) with Trust Wallet.
TR Diğer birçok çapraz zincir protokolü, Binance Akıllı Zincir üzerinde oluşturulma veya devreye alma sürecindedir. Bu, diğerlerinin yanı sıra Ethereum varlıklarını Binance Smart Chain DeFi yatırımcılarına açacaktır.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
binance | binance |
chain | zincir |
ethereum | ethereum |
defi | defi |
investors | yatırımcılar |
cross | çapraz |
smart | akıllı |
other | diğer |
this | bu |
assets | varlıklar |
many | çok |
or | veya |
among | bir |
EN With a website icon, you will have the advantage of standing out among the sea of competitors, as a favicon helps users instantly identify your website
TR Bir web sitesi simgesiyle, kullanıcılara anında web sitenizi tanıma imkanı verdiğinden, rakiplerden oluşan bir denizde öne geçme şansı yakalayacaksınız
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
instantly | anında |
out | ne |
among | bir |
users | kullanıcı |
EN Create a unique slogan for your company. Select the best slogan from among hundreds of options.
TR Şirketiniz için eşsiz bir slogan oluşturun. Yüzlerce seçenek arasından en iyi sloganı seçin.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
slogan | slogan |
your | siz |
options | seçenek |
unique | eşsiz |
create | oluşturun |
best | en |
the best | iyi |
for | için |
from | arasından |
of | in |
among | bir |
EN Our collection of iconic hotels spans the globe. From Austin to Zimbali, our curated destinations are among the most-sought after by knowledgeable travelers.
TR Simgesel oteller koleksiyonumuz tüm küreye yayılmıştır. Austin’den Zimbali’ye kadar, özel tasarlanmış destinasyonlarımız bilgili gezginlerin en çok aradıkları arasındadır.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
iconic | simgesel |
hotels | oteller |
knowledgeable | bilgili |
most | en |
to | tüm |
the | özel |
EN Choose among elegant boardrooms, grand ballrooms and meeting rooms with smart technology. Natural light, pristine garden views and urban locations are three more reasons to choose Fairmont.
TR Şık yönetim kurulu odaları, büyük balo salonları ve akıllı teknoloji bulunan toplantı salonları arasında seçim yapın. Doğal ışık, bakir bahçe manzaraları ve kentsel konumlar Fairmont’u seçmek için fazladan üç nedendir.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
rooms | odalar |
technology | teknoloji |
natural | doğal |
garden | bahçe |
views | manzaralar |
urban | kentsel |
smart | akıllı |
meeting | toplantı |
light | ışık |
and | ve |
are | bulunan |
choose | seçim |
locations | konumlar |
more | fazladan |
grand | büyük |
to | yapın |
EN For more than 25 years, Fairmont has been an environmental leader among eco-friendly hotels
TR 25 yılı aşkın zamandır, Fairmont çevre dostu oteller arasında bir çevresel liderdir
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
fairmont | fairmont |
hotels | oteller |
friendly | dostu |
for | aşkın |
environmental | çevresel |
eco | çevre |
EN Kyiv—Ukraine’s capital and largest city—is among Eastern Europe’s prime tourist destinations.
TR Ukrayna’nın başkenti ve en büyük şehri Kiev, Doğu Avrupa’nın önde gelen turist destinasyonlarından biridir.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
city | şehri |
kyiv | kiev |
tourist | turist |
capital | başkenti |
and | ve |
largest | büyük |
is | doğu |
EN CONCERN AMONG REFUGEES UNDER INTERNATIONAL PROTECTION
TR SINIR KÖYLERİNDE KAYIT SORUNLARI
EN Occurring just before the pandemic hit Turkey, this development caused concern among internationally protected refugees
TR Bu dönemde özellikle yeni doğan bebekler ve kronik rahatsızlığı olanlar gibi kırılgan grupların karşı karşıya olduğu risk çok daha büyüktü
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
this | bu |
the | gibi |
EN We now had to define a new ‘normal’ and respond to the changing and increasing needs of the most vulnerable among our clients.
TR Artık yeni bir ‘normal’ tanımlamak ve danışanlarımız olan dezavantajlı kesimlerin değişen ve artan ihtiyaçlarına cevap verebilmek zorundaydık.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
define | tanımlamak |
normal | normal |
increasing | artan |
most | en |
and | ve |
needs | ihtiyaç |
new | yeni bir |
among | bir |
EN Digitalization and digital literacy were among the frequently discussed topics in the COVID-19 …
TR STÖ'lerin dijital kapasitelerinin ve becerilerinin gelişimine katkıda bulunmak hedefiyle Veri…
EN Purpose of this special day is to inspire more active participation in the civil society sector and encourage expansion of cooperation NGOs establish among each other and with public and private sectors
TR Bu özel günün amacı, sivil toplum sektörüne daha aktif bir katılım sağlanması için ilham vermek ve STK'ların hem kendi aralarının, hem de kamu ve özel sektör ile kurdukları ortaklık alanlarının genişlemesini teşvik etmek
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
active | aktif |
participation | katılım |
civil | sivil |
encourage | teşvik |
purpose | amacı |
society | toplum |
this | bu |
public | kamu |
day | gün |
and | ve |
sector | sektör |
among | bir |
of | in |
the | özel |
EN CONCERN AMONG REFUGEES UNDER INTERNATIONAL PROTECTION
TR SINIR KÖYLERİNDE KAYIT SORUNLARI
EN Occurring just before the pandemic hit Turkey, this development caused concern among internationally protected refugees
TR Bu dönemde özellikle yeni doğan bebekler ve kronik rahatsızlığı olanlar gibi kırılgan grupların karşı karşıya olduğu risk çok daha büyüktü
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
this | bu |
the | gibi |
EN Transcribing files is among the least desirable tasks for journalists. Sonix makes the experience faster and more enjoyable for journalists and reporters all over the world.
TR Dosyaların transkriplenmesi gazeteciler için en az arzu edilen görevler arasındadır. Sonix, dünyanın dört bir yanındaki gazeteciler ve gazeteciler için deneyimi daha hızlı ve daha keyifli hale getiriyor.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
tasks | görevler |
journalists | gazeteciler |
sonix | sonix |
experience | deneyimi |
enjoyable | keyifli |
world | dünyanın |
faster | hızlı |
and | ve |
among | bir |
least | az |
for | için |
files | dosyaları |
more | daha |
the | dört |
{Totalresult} অনুবাদগুলির মধ্যে 50 দেখানো হচ্ছে