EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
ইংরেজি-এ "own action figures" নিম্নলিখিত তুর্কি শব্দ/শব্দে অনুবাদ করা যেতে পারে:
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN You and Foursquare agree that any cause of action arising out of or related to the Service must commence within one (1) year after the cause of action arose; otherwise, such cause of action is permanently barred.
TR Siz ve Foursquare, Hizmetle ilgili olarak veya ondan kaynaklanan herhangi bir eylemin sebebinin bir (1) yıl içinde başlaması gerektiğini aksi halde, bu eylemin kalıcı olarak hukuken engelleneceğini kabul etmektesiniz.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
related | ilgili |
foursquare | foursquare |
service | hizmetle |
must | gerektiğini |
year | yıl |
and | ve |
or | veya |
any | herhangi |
the | kabul |
permanently | kalıcı olarak |
EN The parties expressly waive the right to bring or participate in any kind of class, collective, or mass action, private attorney general action, or any other representative action
TR Taraflar, herhangi bir tür toplu ya da kitlesel davaya veya grup davasına, özel avukat yoluyla genel davaya ya da başka bir temsili davaya başvurma veya dahil olma hakkından açıkça feragat etmektedir
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
parties | taraflar |
right | hakkı |
kind | tür |
general | genel |
in | da |
or | veya |
any | herhangi |
the | başka |
EN The people of the Erzgebirge got their own back in their own way: by immortalizing the authorities with wooden figures, painting them with fanciful uniforms and weapons – and putting them to work cracking hard nuts.
TR Erzgebirge sakinleri kendi usulleriye intikam aldılar: Otoriteleri ahşap figürler olarak ebedileştirdiler, onları fantezi yüklü üniformalarla, silahlarla resimleştirip onlara bundan sonra sürekli çetin cevizler kırdırttılar.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
wooden | ahşap |
the | sonra |
them | onları |
EN The detailed information regarding the impact of the amendment on the implementation and budget of the project/action. (i.e. and most notably on the activities and budget of the action).
TR Değişikliğin, projenin/eylemin uygulanması ve bütçesi üzerindeki etkisine ilişkin ayrıntılı bilgiler (örn. özellikle projenin/eylemin bütçesi ve faaliyetleri üzerindeki etkileri).
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
information | bilgiler |
most | de |
activities | faaliyetleri |
implementation | uygulanması |
detailed | ayrıntılı |
of | in |
and | ve |
on | üzerindeki |
project | projenin |
EN The detailed information regarding the impact of the amendment on the implementation and budget of the project/action. (i.e. and most notably on the activities and budget of the action).
TR Değişikliğin, projenin/eylemin uygulanması ve bütçesi üzerindeki etkisine ilişkin ayrıntılı bilgiler (örn. özellikle projenin/eylemin bütçesi ve faaliyetleri üzerindeki etkileri).
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
information | bilgiler |
most | de |
activities | faaliyetleri |
implementation | uygulanması |
detailed | ayrıntılı |
of | in |
and | ve |
on | üzerindeki |
project | projenin |
EN Reconciling prosperity and climate action is the goal of the German government. Robert Habeck, Federal Minister for Economic Affairs and Climate Action, discusses in an interview what this will mean for the population.
TR Refah ve iklimin korunmasının birbirine uyumlu kılınması, Alman hükümetinin hedefi. Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck bunun, insanlar için ne anlama geldiğini açıklıyor.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
prosperity | refah |
climate | iklimin |
robert | robert |
economic | ekonomi |
what | ne |
of | in |
and | ve |
for | için |
EN Through significant demonstrable action on climate and deforestation risks, the company is leading on corporate environmental ambition, action and transparency worldwide.
TR Şirket, iklim ve ormansızlaşma riskleriyle ilgili aldığı önemli kanıtlanabilir eylemler sayesinde, dünya genelinde kurumsal çevre tutkusu, eylemleri ve şeffaflığı konusunda lider durumdadır.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
and | ve |
corporate | kurumsal |
transparency | şeffaflığı |
climate | iklim |
leading | lider |
worldwide | dünya |
significant | önemli |
environmental | çevre |
the | sayesinde |
on | ilgili |
EN Amway appeals to people who want to make their own decisions, set their own goals and achieve their own level of success
TR Amway kendi kararlarını vermek isteyen, kendi hedeflerini belirleyen ve kendi başarı düzeylerini gerçekleştiren insanlara değer vermektedir
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
amway | amway |
people | insanlara |
want | isteyen |
success | başarı |
decisions | kararlar |
make | vermek |
and | ve |
EN Gain a deeper understanding of an article by viewing images, interactive graphs, tables and figures on ScienceDirect
TR ScienceDirect'te görüntüler, etkileşimli grafikler, tablolar ve figürlere bakarak makaleleri daha derinlemesine anlayın
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
of | ın |
interactive | etkileşimli |
tables | tablolar |
and | ve |
images | görüntü |
on | daha |
EN Whether you require figures, tables, illustrations, or abstracts, we can fulfil any permission requests for information excerpts from our journal articles.
TR İhtiyacınız olan şey ister sayılar, ister tablolar, ister çizimler, ister özetler olsun, dergi makalelerimizden bilgi alınması için yapılan tüm izin taleplerini yerine getirebiliriz.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
tables | tablolar |
permission | izin |
journal | dergi |
or | olan |
information | bilgi |
for | için |
EN We appreciate your drive to lead the analysis, but you are more than welcome to ask us any question regarding the figures you got. Our seasoned analytics and data interpreters will be happy to share their vision with you.
TR Analizlere liderlik etme isteğinizi anlıyoruz ama sahip olduğunuz rakamlarla ilgili herhangi bir sorunuzda memnuniyet duyarız. Tecrübeli analitik ve veri yorumcularımız görüşlerini sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyacaktır.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
share | paylaş |
vision | görüş |
data | veri |
the | etme |
but | ama |
any | herhangi |
and | ve |
to | sahip |
EN The main tab shows you all the key figures for your project. Here you can see detailed graphs of visibility, estimated traffic, and average position for the keywords set.
TR Ana sekme projeniz için bütün önemli rakamları gösterir. Burada detaylı görünürlük grafiklerini, tahmini trafiği ve anahtar kelime setleri için ortalama pozisyonu görebilirsiniz.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
tab | sekme |
shows | gösterir |
visibility | görünürlük |
estimated | tahmini |
traffic | trafiği |
average | ortalama |
set | setleri |
detailed | detaylı |
main | ana |
see | görün |
you can see | görebilirsiniz |
all | bütün |
of | in |
keywords | anahtar |
for | için |
and | ve |
EN This is used so that we can see total figures on which types of content users enjoy most, for instance.
TR Bunların sayesinde kullanıcılarımızın ne tür içeriklerden daha çok hoşlandıklarını saptayabilir ve kullanıcımı deneyimini zenginleştirebiliriz.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
types | tür |
which | ve |
users | kullanıcılar |
of | sayesinde |
EN The Federal Republic of Germany lies in the heart of Europe and is a cosmopolitan, democratic country with a great tradition and a lively present. Facts and figures at a glance.
TR Federal Almanya Cumhuriyeti Avrupa’nın merkezinde yer alıyor; dünyaya açık demokratik bir ülke olan Almanya’nın geleneği güçlü ve bugünü hareketli. Bİr bakIşta Almanya: Rakamlar, olgular, önemlİ bİlgİler.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
federal | federal |
republic | cumhuriyeti |
democratic | demokratik |
and | ve |
germany | almanya |
country | ülke |
EN Key facts and figures about this travel destination in the heart of Europe
TR Avrupa’nın ortasındaki seyahat ülkesine ilişkin sayılar ve olgular
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
and | ve |
travel | seyahat |
of | ın |
EN The gender pay gap and a quota for the proportion of women: the gender equality debate in Germany. A reality check in figures.
TR Gender Pay Gap ve kadın kotası: Kadınlara eşit koşullar Almanya’nın gündemindeki konulardan. Rakamlarla bir durum tespiti.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
and | ve |
women | kadın |
pay | bir |
EN WordPress theme, loom multipurpose responsive business landing page, portfolio template, blog theme with grid figures provides flexibility and smooth operation of the site.
TR WordPress teması, dokuma tezgahı çok amaçlı duyarlı iş açılış sayfası, portföy şablonu, ızgara figürlü blog teması, sitenin esnekliğini ve sorunsuz çalışmasını sağlar.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
portfolio | portföy |
blog | blog |
provides | sağlar |
flexibility | esnekliğini |
smooth | sorunsuz |
responsive | duyarlı |
template | şablonu |
grid | ızgara |
wordpress | wordpress |
page | sayfası |
and | ve |
of the site | sitenin |
the | çok |
EN Our clients include corporations, celebrities, sportspeople, political figures, influential or high-net-worth individuals, as well as newspapers, broadcasters and publishers.
TR Moroğlu Arseven’in müvekkil profili çeşitlilik gösterir: Gazeteler, haberciler ve yayıncıların yanı sıra şirketler, ünlüler, sporcular, politik figürler…
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
political | politik |
newspapers | gazeteler |
EN Television: Facts and figures about television in Germany
TR Televizyon: Alman televizyonuna ilişkin rakamlar ve olgular
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
television | televizyon |
and | ve |
EN Despite high viewing figures, classic television is losing increasing numbers of viewers to competing streaming services
TR Yüksek izleme oranlarına rağmen her geçen gün daha çok izleyici, klasik televizyon yerine rakibi streaming platformlarını tercih ediyor
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
despite | rağmen |
classic | klasik |
television | televizyon |
high | yüksek |
to | her |
EN Facts and figures about Internet use
TR İnternet Kullanımına İlişkin Rakamlar, Veriler ve Olgular
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
and | ve |
use | kullanım |
EN Gain a deeper understanding of an article by viewing images, interactive graphs, tables and figures on ScienceDirect
TR ScienceDirect'te görüntüler, etkileşimli grafikler, tablolar ve figürlere bakarak makaleleri daha derinlemesine anlayın
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
of | ın |
interactive | etkileşimli |
tables | tablolar |
and | ve |
images | görüntü |
on | daha |
EN We appreciate your drive to lead the analysis, but you are more than welcome to ask us any question regarding the figures you got. Our seasoned analytics and data interpreters will be happy to share their vision with you.
TR Analizlere liderlik etme isteğinizi anlıyoruz ama sahip olduğunuz rakamlarla ilgili herhangi bir sorunuzda memnuniyet duyarız. Tecrübeli analitik ve veri yorumcularımız görüşlerini sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyacaktır.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
share | paylaş |
vision | görüş |
data | veri |
the | etme |
but | ama |
any | herhangi |
and | ve |
to | sahip |
EN Whether you require figures, tables, illustrations, or abstracts, we can fulfil any permission requests for information excerpts from our journal articles.
TR İhtiyacınız olan şey ister sayılar, ister tablolar, ister çizimler, ister özetler olsun, dergi makalelerimizden bilgi alınması için yapılan tüm izin taleplerini yerine getirebiliriz.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
tables | tablolar |
permission | izin |
journal | dergi |
or | olan |
information | bilgi |
for | için |
EN Tap into over 40 charts, graphs, maps, tables, data widgets and icons to transform stats and figures into snackable visuals in your documents.
TR İstatistikler ve rakamları belgelerinizde kolaylıkla tüketilebilen görseller haline dönüştürmek için 40’ın üzerinde çizelge, grafik, harita, tablo, veri araçlarını ve simgeleri kullanın.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
charts | grafik |
data | veri |
icons | simgeleri |
visuals | görseller |
and | ve |
to | için |
EN Design beautiful graphics with our beautiful range of assets. Access over 40 charts, graphs, maps, tables, data widgets and icons to transform stats and figures to snackable visuals in your designs.
TR Güzel varlık yelpazemizle güzel grafikler tasarlayın. Tasarımlarınızda istatistikleri ve rakamları atıştırmalık görsellere dönüştürmek için 40'tan fazla çizelge, grafik, harita, tablo, veri widget'ı ve simgeye erişin.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
beautiful | güzel |
assets | varlık |
access | erişin |
data | veri |
stats | istatistikleri |
design | tasarlayın |
of | in |
and | ve |
designs | tasarımları |
to | için |
EN Our simple and hassle-free infographic maker will empower you to transform stats and figures into beautiful infographics like these:
TR Basit ve zahmetsiz infografik oluşturucumuz, istatistikleri ve rakamları aşağıdakiler gibi harika infografiklere dönüştürmeniz için ihtiyaç duyduğunuz tüm unsurları size sunuyor.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
simple | basit |
infographic | infografik |
stats | istatistikleri |
beautiful | harika |
and | ve |
EN The Federal Republic of Germany lies in the heart of Europe and is a cosmopolitan, democratic country with a great tradition and a lively present. Facts and figures at a glance.
TR Federal Almanya Cumhuriyeti Avrupa’nın merkezinde yer alıyor; dünyaya açık demokratik bir ülke olan Almanya’nın geleneği güçlü ve bugünü hareketli. Bİr bakIşta Almanya: Rakamlar, olgular, önemlİ bİlgİler.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
federal | federal |
republic | cumhuriyeti |
democratic | demokratik |
and | ve |
germany | almanya |
country | ülke |
EN Anyone who knows the current facts and figures will understand the role Germany plays in world trade.
TR Bu güncel sayı ve olgulardan haberdar olanlar, Almanya’nın küresel ticaretteki rolünü anlayabilir.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
current | güncel |
world | küresel |
role | rol |
and | ve |
EN Key facts and figures about this travel destination in the heart of Europe
TR 25 yıllık BM kenti Bonn. Kentin BM dışında daha başka neler sunduğunu burada öğreneceksin.
EN The three leading figures of the democratic Belarusian opposition are symbols of the spirit of freedom, he said.
TR Belarus demokratik muhalefetinin önde gelen üç figürünün, özgürlük ruhunun sembolleri olduğunu vurguladı.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
democratic | demokratik |
symbols | sembolleri |
freedom | özgürlük |
the | gelen |
EN The gender pay gap and a quota for the proportion of women: the gender equality debate in Germany. A reality check in figures.
TR Kadın-erkek arası kazanç farkı ve kadın kotası: Almanya’nın gündemi kadın erkek eşitliği. Durumun rakamlarla tespiti.
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
of | ın |
and | ve |
women | kadın |
for | arası |
EN Germany in facts and figures: the most important things about the country and its people
TR Sayılar ve Olgularla Almanya: Ülkeye ve halka ilişkin en önemli şeyler
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
and | ve |
things | şeyler |
germany | almanya |
most | en |
important | önemli |
EN Many cities have therefore joined together to form climate alliances. The best known of these is the C40 Cities Climate Leadership Group. Here are a few facts and figures:
TR Birçok kent bu nedenle iklim ittifaklarında bir araya geldi. Bunlar arasındaki en tanınmış örgütlenme ağı, C40 – Cities Climate Leadership Group. İşte bu ağa ilişkin birkaç sayı ve olgu:
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
cities | kent |
together | araya |
climate | iklim |
group | group |
a | bir |
and | ve |
best | en |
these | bu |
many | çok |
EN Games and playing in Germany | All the facts and figures
TR Almanya’da oyunlar ve oyun oynamak | Tüm olgular ve sayılar
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
and | ve |
all | tüm |
games | oyunlar |
EN According to figures published by industry, labour shortages will increase substantially in German companies
TR İş dünyasından gelen verilere göre, Alman şirketlerinde personel sıkıntısı hızla artıyor
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
german | alman |
in | gelen |
by | göre |
EN Here are some more key figures for Germen society:
TR Alman toplumuna ilişkin birkaç önemli sayı daha:
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
key | önemli |
EN The figures (2019 – pre-pandemic) are as follows: car 48 %, plane 32 %, rail 9 %, bus 8 %, other 3 %.
TR İşte sayılar (2019 – korona öncesi): özel otomobille %48, uçakla %32, demiryollarıyla %9, otobüsle %8, diğerleri %3.
EN Here is the ranking (in million overnight stays/2019 figures) for travellers from abroad:
TR İşte yabancı ülkelerden Almanya’ya gelen tatilcilerin ülkelere göre sıralaması (milyon geceleme/ 2019 sayıları) :
ইংরেজি | তুর্কি |
---|---|
million | milyon |
ranking | sıralaması |
for | göre |
the | gelen |
{Totalresult} অনুবাদগুলির মধ্যে 50 দেখানো হচ্ছে