EN They didn’t really love their band name, however, which was a tribute to the original guitarist’s penchant for wearing one particularly loud plaid shirt
EN They didn’t really love their band name, however, which was a tribute to the original guitarist’s penchant for wearing one particularly loud plaid shirt
TR Kendi tarzlarını zaman içinde bulan grup 8 stüdyo albümü, 4 EP, 4 toplama, bir live albüm, bir VHS, bir DVD ve 20 single çıkarmıştır
Английски | Турски |
---|---|
band | grup |
their | ve |
EN Our tribute to the writers who have stayed at the Raffles Singapore or have written about.
TR Doğu Akdeniz mutfağı etkilerinin bulunduğu bir yemek deneyimi sunan Levanten ince zevkli yemek restoranı.
Английски | Турски |
---|---|
have | deneyimi |
EN A tribute to the illustrious authors who have resided at Raffles Singapore.
TR Lobi lounge’umuz… Blüthner Louis XIV Kuyruklu Piyano ile öne çıkıyor.
Английски | Турски |
---|---|
to | ile |
EN The companys name is a tribute to the Serbian inventor and electrical engineer Nikola Tesla
TR Şirketin adı Sırp mucidi ve elektrik mühendisi Nikola Tesla'ya bir övgü
Английски | Турски |
---|---|
electrical | elektrik |
name | adı |
and | ve |
a | bir |
EN Our tribute to the writers who have stayed at the Raffles Singapore or have written about.
TR Doğu Akdeniz mutfağı etkilerinin bulunduğu bir yemek deneyimi sunan Levanten ince zevkli yemek restoranı.
Английски | Турски |
---|---|
have | deneyimi |
EN A tribute to the illustrious authors who have resided at Raffles Singapore.
TR Lobi lounge’umuz… Blüthner Louis XIV Kuyruklu Piyano ile öne çıkıyor.
Английски | Турски |
---|---|
to | ile |
EN Our tribute to the writers who have stayed at the Raffles Singapore or have written about.
TR Doğu Akdeniz mutfağı etkilerinin bulunduğu bir yemek deneyimi sunan Levanten ince zevkli yemek restoranı.
Английски | Турски |
---|---|
have | deneyimi |
EN A tribute to the illustrious authors who have resided at Raffles Singapore.
TR Lobi lounge’umuz… Blüthner Louis XIV Kuyruklu Piyano ile öne çıkıyor.
Английски | Турски |
---|---|
to | ile |
EN Our tribute to the writers who have stayed at the Raffles Singapore or have written about.
TR Doğu Akdeniz mutfağı etkilerinin bulunduğu bir yemek deneyimi sunan Levanten ince zevkli yemek restoranı.
Английски | Турски |
---|---|
have | deneyimi |
EN A tribute to the illustrious authors who have resided at Raffles Singapore.
TR Lobi lounge’umuz… Blüthner Louis XIV Kuyruklu Piyano ile öne çıkıyor.
Английски | Турски |
---|---|
to | ile |
EN Our tribute to the writers who have stayed at the Raffles Singapore or have written about.
TR Doğu Akdeniz mutfağı etkilerinin bulunduğu bir yemek deneyimi sunan Levanten ince zevkli yemek restoranı.
Английски | Турски |
---|---|
have | deneyimi |
EN A tribute to the illustrious authors who have resided at Raffles Singapore.
TR Lobi lounge’umuz… Blüthner Louis XIV Kuyruklu Piyano ile öne çıkıyor.
Английски | Турски |
---|---|
to | ile |
EN They didn’t really love their band name, however, which was a tribute to the original guitarist’s penchant for wearing one particularly loud plaid shirt
TR Kendi tarzlarını zaman içinde bulan grup 8 stüdyo albümü, 4 EP, 4 toplama, bir live albüm, bir VHS, bir DVD ve 20 single çıkarmıştır
Английски | Турски |
---|---|
band | grup |
their | ve |
EN The Mediterranean Women's Fund works for the improvement of women's living conditions and gender equality in the Mediterranean region and supports the women's movement in the region to this end.
TR Akdeniz Kadın Fonu, Akdeniz bölgesindeki kadınların yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesi için çalışır ve bunun için bölgedeki kadın hareketini destekler.
Английски | Турски |
---|---|
mediterranean | akdeniz |
living | yaşam |
supports | destekler |
the region | bölgesindeki |
works | çalışır |
and | ve |
gender | cinsiyet |
conditions | koşullar |
of | in |
EN Capacity building in women's organizations, regional women's networks, the fight against gender-based violence, youth leadership, advocacy and action in the women's movement.
TR Kadın örgütlerinde kapasite geliştirme, bölgesel kadın ağları, cinsiyet temelli şiddete karşı mücadele, genç kadınlarda liderlik, kadın hareketinde savunuculuk ve eylem.
Английски | Турски |
---|---|
capacity | kapasite |
regional | bölgesel |
fight | mücadele |
leadership | liderlik |
advocacy | savunuculuk |
and | ve |
action | eylem |
based | temelli |
youth | genç |
gender | cinsiyet |
against | karşı |
EN The Mediterranean Women's Fund works for the improvement of women's living conditions and gender equality in the Mediterranean region and supports the women's movement in the region to this end.
TR Akdeniz Kadın Fonu, Akdeniz bölgesindeki kadınların yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesi için çalışır ve bunun için bölgedeki kadın hareketini destekler.
Английски | Турски |
---|---|
mediterranean | akdeniz |
living | yaşam |
supports | destekler |
the region | bölgesindeki |
works | çalışır |
and | ve |
gender | cinsiyet |
conditions | koşullar |
of | in |
EN Capacity building in women's organizations, regional women's networks, the fight against gender-based violence, youth leadership, advocacy and action in the women's movement.
TR Kadın örgütlerinde kapasite geliştirme, bölgesel kadın ağları, cinsiyet temelli şiddete karşı mücadele, genç kadınlarda liderlik, kadın hareketinde savunuculuk ve eylem.
Английски | Турски |
---|---|
capacity | kapasite |
regional | bölgesel |
fight | mücadele |
leadership | liderlik |
advocacy | savunuculuk |
and | ve |
action | eylem |
based | temelli |
youth | genç |
gender | cinsiyet |
against | karşı |
EN After Kashmir Earthquake thousands of women lost their livelihood support and was left with no income. We established temporary shelters that reached out to 238 women who had lost their husbands and had to secure income for the family.
TR Depremde eşini kaybetmiş ve ailesini tek başına geçindirmek zorunda kalan 238 kadın için geçici barınaklar kurduk.
Английски | Турски |
---|---|
women | kadın |
temporary | geçici |
of | in |
and | ve |
EN The most elegant solitaire, five stone, half-round, full-round women`s rings and men`s rings with motifs are offered to your liking. You can check view our category to purchase high quality and affordable men`s and women`s ring models.
TR En şık tek taş, beş taş, yarım tur, tam tur gibi kadın yüzük ve motifli erkek yüzük modelleri beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki kadın ve erkek yüzük modellerine sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.
Английски | Турски |
---|---|
women | kadın |
men | erkek |
purchase | sahip olmak |
quality | kaliteli |
elegant | şık |
stone | taş |
half | yarım |
full | tam |
our category | kategorimizi |
most | en |
models | modelleri |
and | ve |
the | gibi |
five | beş |
with | uygun |
EN After Kashmir Earthquake thousands of women lost their livelihood support and was left with no income. We established temporary shelters that reached out to 238 women who had lost their husbands and had to secure income for the family.
TR Depremde eşini kaybetmiş ve ailesini tek başına geçindirmek zorunda kalan 238 kadın için geçici barınaklar kurduk.
Английски | Турски |
---|---|
women | kadın |
temporary | geçici |
of | in |
and | ve |
EN Individual and small women’s groups over larger established women’s groups.
TR Daha büyük yerleşik kadın grupları yerine bireysel ve küçük kadın gruplarına açıktır.
Английски | Турски |
---|---|
individual | bireysel |
small | küçük |
and | ve |
groups | grupları |
larger | daha büyük |
over | büyük |
EN The Association for Supporting Women Candidates (KA.DER) is a women's organization advocating equal…
TR Dijital İZ kapasite geliştirme eğitimlerinin sonuncusunda 6 Ocak Perşembe günü 10.00-12.30 arasında…
EN Combating Violence Against Women: Our Experience in January 2018 – December 2019 Women's Counseling Center | STGM
TR Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele: Ocak 2018 – Aralık 2019 Kadın Danışma Merkezi Deneyimimiz | STGM
EN 3.7.1. Proportion of women of reproductive age (aged 15-49 years) who have their need for family planning satisfied with modern methods 3.7.2. Adolescent birth rate (aged 10-14 years; aged 15-19 years) per 1,000 women in that age group
TR 3.7.1. Modern yöntemlerle kendi aile planlaması ihtiyacını karşılayabilen üreme çağındaki (15-49 yaş) kadınların oranı 3.7.2. 10-14 yaş ve15-19 yaş gruplarında, 1000 kadın başına düşen adölesan doğurganlık hızı
Английски | Турски |
---|---|
need | ihtiyacı |
family | aile |
modern | modern |
planning | planlaması |
rate | oranı |
women | kadın |
age | yaş |
have | ya |
EN 5.3.1. Proportion of women aged 20-24 years who were married or in a union before age 15 and before age 18 5.3.2. Proportion of girls and women aged 15-49 years who have undergone female genital mutilation/cutting, by age
TR 5.3.1. 15 yaşından önce ve 18 yaşından önce evlenmiş ya da bir birliktelikte olmuş 20-24 yaştaki kadınların oranı 5.3.2. Yaşa göre, kadın sünneti/kesme geçirmiş 15-49 yaş arası kadın ve kızların oranı
Английски | Турски |
---|---|
and | ve |
in | da |
by | göre |
women | kadın |
age | yaş |
years | bir |
before | önce |
have | ya |
EN 5.5.1. Proportion of seats held by women in national parliaments and local governments 5.5.2. Proportion of women in managerial positions
TR 5.5.1. Yerel yönetimler ve ulusal parlementolardaki kadınların sandalye oranı 5.5.2. Yöneticilik pozisyonlarındaki kadınların oranı
Английски | Турски |
---|---|
of | ın |
and | ve |
national | ulusal |
local | yerel |
women | kadınlar |
EN After Kashmir Earthquake thousands of women lost their livelihood support and was left with no income. We established temporary shelters that reached out to 238 women who had lost their husbands and had to secure income for the family.
TR Depremde eşini kaybetmiş ve ailesini tek başına geçindirmek zorunda kalan 238 kadın için geçici barınaklar kurduk.
Английски | Турски |
---|---|
women | kadın |
temporary | geçici |
of | in |
and | ve |
EN After Kashmir Earthquake thousands of women lost their livelihood support and was left with no income. We established temporary shelters that reached out to 238 women who had lost their husbands and had to secure income for the family.
TR Depremde eşini kaybetmiş ve ailesini tek başına geçindirmek zorunda kalan 238 kadın için geçici barınaklar kurduk.
Английски | Турски |
---|---|
women | kadın |
temporary | geçici |
of | in |
and | ve |
EN The most elegant solitaire, five stone, half-round, full-round women`s rings and men`s rings with motifs are offered to your liking. You can check view our category to purchase high quality and affordable men`s and women`s ring models.
TR En şık tek taş, beş taş, yarım tur, tam tur gibi kadın yüzük ve motifli erkek yüzük modelleri beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki kadın ve erkek yüzük modellerine sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.
Английски | Турски |
---|---|
women | kadın |
men | erkek |
purchase | sahip olmak |
quality | kaliteli |
elegant | şık |
stone | taş |
half | yarım |
full | tam |
our category | kategorimizi |
most | en |
models | modelleri |
and | ve |
the | gibi |
five | beş |
with | uygun |
EN Individual and small women’s groups over larger established women’s groups.
TR Daha büyük yerleşik kadın grupları yerine bireysel ve küçük kadın gruplarına açıktır.
Английски | Турски |
---|---|
individual | bireysel |
small | küçük |
and | ve |
groups | grupları |
larger | daha büyük |
over | büyük |
EN Combating Violence Against Women: Our Experience in January 2018 – December 2019 Women's Counseling Center | STGM
TR Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele: Ocak 2018 – Aralık 2019 Kadın Danışma Merkezi Deneyimimiz | STGM
EN The project enables 15 Rohingya women to take courses in human and women’s rights
TR Proje bağlamında 15 Rohingya kadınına insan ve kadın hakları üzerine eğitim veriliyor
Английски | Турски |
---|---|
women | kadın |
courses | eğitim |
human | insan |
and | ve |
rights | hakları |
project | proje |
to | e |
in | üzerine |
EN It is true that there have been some changes, involving for example more women at management level; however, the women in question are also white, somewhat older and from privileged backgrounds
TR Birtakım değişimler yaşanmıyor değil elbette, örneğin yönetim basamaklarında kadınların yer aldığı tiyatrolar da var, fakat bu kişiler de beyaz, daha yaşlı ve ayrıcalıklı ortamlardan geliyor
Английски | Турски |
---|---|
management | yönetim |
privileged | ayrıcalıklı |
older | daha |
women | kadınlar |
in | da |
and | ve |
been | bu |
white | beyaz |
at | de |
EN Women’s power in Saxony-Anhalt: founded in 1229 close to the Lutheran city of Eisleben in the present-day diocese of Magdeburg, this Cistercian convent was always a place with strong women
TR Saksonya-Anhalt kadın gücü: 1229'da kurulan bugünkü Magdeburg Piskoposluk bölgesindeki Lutherstadt Eisleben yakınındaki Katolik Sistersiyen tarikatının bu manastırı, oldum olası güçlü kadınların bir mekanıydı
Английски | Турски |
---|---|
founded | kurulan |
close | yakın |
strong | güçlü |
in | da |
this | bu |
women | kadın |
a | bir |
EN 100 years of women’s suffrage in Germany: do women vote differently?
TR Almanya’da kadınların seçme seçilme hakkı 100 yaşında: Kadınların seçimi farklı mı?
Английски | Турски |
---|---|
years | ya |
of | ın |
women | kadınlar |
EN Clear differences between men and women emerged in Germany’s 2017 federal election: the CDU won 6.3 percentage points more votes among women than among men
TR 2017 genel seçimlerinde kadınlarla erkekler arasında net farklılıklar ortaya çıktı: Hristiyan Demokrat Parti CDU, kadınlardan erkeklerdekine kıyasla %6,3 daha yüksek bir oy oranına ulaştı
Английски | Турски |
---|---|
clear | net |
men | erkekler |
cdu | cdu |
between | arası |
more | daha |
the | arasında |
EN Women's State of Solidarity Association Announces the Program of the Week for the Elimination of Violence against Women
TR Haklar Projesi Yıllık İzleme Toplantıları Başlıyor
EN We ask journal authors, reviewers, and editors to identify their gender by choosing from options: women, man, non-binary/other, and 'prefer not to disclose'
TR Yazarlar, hakemler ve editörlerden şu seçeneklerden birini seçerek cinsiyetlerini belirtmelerini rica ediyoruz: kadın, erkek, non-binary/diğer, ve 'açıklamamayı tercih ediyorum'
Английски | Турски |
---|---|
authors | yazarlar |
other | diğer |
prefer | tercih |
women | kadın |
and | ve |
EN Nature Journals invite too few women to referee
TR Nature - Dergiler hakemlik için çok az kadını davet ediyor
Английски | Турски |
---|---|
journals | dergiler |
invite | davet |
women | kadın |
few | az |
to | için |
EN There were stone tools, owl statues of idols and images, fat women, and different weight measuring instrument
TR Bulunanlar arasında taştan aletler, heykelleri baykuş resimleri ve şişko kadın putlar ve değişik ağırlık ölçen aletlerde vardı
Английски | Турски |
---|---|
stone | taş |
tools | aletler |
images | resimleri |
women | kadın |
different | en |
weight | ağırlık |
and | ve |
of | arasında |
EN After the Kashmir earthquake we built 15 community centers with special areas for women and children, and we built 78 temporary schools and 100 tent classes for 2000 children to avoid training breaks.
TR Keşmir Depremi sonrasında kadınlar ve çocuklar için özel alanlar içeren 15 toplum merkezi kurduk ve eğitime ara verilmemesi için 78 geçici okul ve 2000 çocuk için 100 çadır sınıf inşa ettik.
Английски | Турски |
---|---|
community | toplum |
areas | alanlar |
women | kadınlar |
temporary | geçici |
schools | okul |
tent | çadır |
built | inşa |
and | ve |
children | çocuklar |
the | özel |
EN We also organized vocational training on local food production with 31 women in Hatay.
TR Hatay’da aynı zamanda 31 kadınla yöresel gıda üretimi konusunda mesleki eğitim düzenledik.
Английски | Турски |
---|---|
vocational | mesleki |
training | eğitim |
food | gıda |
production | üretimi |
in | da |
with | aynı |
on | konusunda |
EN Of our 2066 beneficiaries living in Istanbul, Mersin, Şanlıurfa, Mardin and Batman provinces, 1530 were women and 1851 were refugees
TR İstanbul, Mersin, Şanlıurfa, Mardin ve Batman illerinde yaşayan 2066 danışanımızın 1530’unu kadın ve 1851’ini mülteciler oluşturdu
Английски | Турски |
---|---|
of | ın |
living | yaşayan |
mersin | mersin |
mardin | mardin |
batman | batman |
women | kadın |
refugees | mülteciler |
and | ve |
EN Mardin Livelihood Support Workshop: Women’s Entrepreneurship for Development
TR Geçim Kaynağı, Yaşam Kaynağı (VİDEO)
EN "The Bold Betties community helps women discover their bold
TR "Bold Betties topluluğu, kadınların cesur yönlerini keşfetmelerini sağlar
Английски | Турски |
---|---|
bold | cesur |
community | topluluğu |
women | kadınlar |
EN We connect women with nature, one another, and themselves
TR Biz kadınların doğayla, diğer kadınlarla ve kendileriyle bağ kurmasına yardımcı oluruz
Английски | Турски |
---|---|
another | diğer |
and | ve |
we | biz |
women | kadınlar |
EN "It's beautiful and full of people -- men, women and children (and some sellers/beggars). But it's really what a masjed should be, a communal space."
TR "1 Haziran'da Mescid-i Aksa ve Mavi Marmara Yürüyüşü'nde buluşalım. Yürüyüşümüz Saat 17:00'da Fatih Camii'nde yapılacak basın açıklaması ile başlayacak ve Edirnekapı Şehitliği'nde son bulacaktır."
Английски | Турски |
---|---|
and | da |
a | saat |
its | ile |
EN How has the COVID-19 pandemic affected vulnerable groups, refugees, women and...
TR Mültecilere yönelik çalışan kişi ve kurumların kapasitelerini artırmak...
Английски | Турски |
---|---|
refugees | mültecilere |
and | ve |
EN Corendon Airlines Become Sponsor of Beşiktaş TRC İnşaat Women’s Basketball Team
TR Corendon Airlines, Beşiktaş TRC İnşaat Kadın Basketbol Takımı’na sponsor oldu
Английски | Турски |
---|---|
of | ın |
corendon | corendon |
airlines | airlines |
sponsor | sponsor |
team | takım |
EN Tommy Life - Sportswear & Athleisure Wear For Men and Women
TR Tommy Life - Spor Giyimde Rahatlık ve Şıklık
Английски | Турски |
---|---|
and | ve |
Показват се 50 от 50 преводи