EN It?s hard to quantify, but it?s not hard to see: in any community, culture is everything
EN It?s hard to quantify, but it?s not hard to see: in any community, culture is everything
TR Kelimelerle ifade etmek zor olsa da kolaylıkla görülebilmektedir ki her topluluk için küştür çok önemli bir dinamiktir
Английски | Турски |
---|---|
hard | zor |
community | topluluk |
in | da |
EN For maximum speed we designed the QcK Hard with a hard polyethylene surface optimized for low and high CPI tracking movements using enhanced texture for pin-point accuracy.
TR Maksimum hız sunmak üzere, düşük ve yüksek CPI izleme hareketleri için optimize edilmiş sert polietilen yüzeye sahip QcK Hard'ı, nokta atışı doğruluğu için gelişmiş doku kullanarak tasarladık.
Английски | Турски |
---|---|
speed | hız |
qck | qck |
hard | sert |
optimized | optimize |
tracking | izleme |
point | nokta |
enhanced | gelişmiş |
and | ve |
maximum | maksimum |
high | yüksek |
low | düşük |
designed | için |
using | kullanarak |
EN Amway compensates and celebrates the hard work and accomplishments of those around us. We understand true success is achieved when earned the right way: through hard work and helping others.
TR Amway çevremizdekilerin zorlu çalışmalarını ve başarılarını ödüllendirir ve kutlar. Gerçek başarıya zorlu çalışmayla ve başkalarına yardım ederek doğru yoldan kazanıldığı zaman ulaşıldığını biliyoruz.
Английски | Турски |
---|---|
amway | amway |
success | başarı |
helping | yardım |
others | başkaları |
when | zaman |
true | gerçek |
and | ve |
we understand | biliyoruz |
right | doğru |
the | ederek |
EN It?s hard to quantify, but it?s not hard to see: in any community, culture is everything
TR Kelimelerle ifade etmek zor olsa da kolaylıkla görülebilmektedir ki her topluluk için küştür çok önemli bir dinamiktir
Английски | Турски |
---|---|
hard | zor |
community | topluluk |
in | da |
EN Semi hard and hard cheese: Swiss cheese, Cheddar, Edam, Gouda, Colby, Muenster, Parmesan, Pecorino and Romano
TR Yarı sert ve sert peynir: İsviçre peyniri, Çedar, Edam, Gouda, Colby, Muenster, Parmesan, Pecorino ve Romano
Английски | Турски |
---|---|
hard | sert |
and | ve |
cheese | peynir |
semi | yarı |
EN We can help you succeed with the production of a wide variety of high-quality cheeses, including hard cheese and semi-hard cheese, Cheddar cheese, pasta filata, liquid filled cheese and cottage cheese.
TR Aralarında sert peynir ve yarı sert peynir, Çedar peyniri, pasta filata, sıvı halde doldurulmuş peynir ve cottage peynirinin bulunduğu çok çeşitli yüksek kalite peynirlerin üretiminde başarılı olmanıza yardımcı olabiliriz.
Английски | Турски |
---|---|
hard | sert |
cheese | peynir |
semi | yarı |
liquid | sıvı |
quality | kalite |
high | yüksek |
and | ve |
help | yardımcı |
including | e |
the | çok |
EN Whey is a by-product of manufacturing of hard, semi-hard and soft cheese
TR Peynir altı suyu sert, yarı sert ve yumuşak peynir imalatının bir yan ürünüdür
Английски | Турски |
---|---|
manufacturing | imalat |
hard | sert |
soft | yumuşak |
cheese | peynir |
semi | yarı |
and | ve |
a | bir |
EN Sweet whey is manufactured from hard and semi-hard cheeses, and acid whey is produced from cottage cheese and quark
TR Tatlı peynir altı suyu sert ve yarı sert peynirlerden imal edilirken asitli peynir altı suyu, cottage peyniri ve kuarktan üretilir
Английски | Турски |
---|---|
hard | sert |
cheese | peynir |
sweet | tatlı |
semi | yarı |
and | ve |
is | altı |
EN 1995 Through acquisition of Tebel MKT, we broaden our competence's to include equipment for the manufacture of hard and semi-hard cheeses
TR 1995 Tebel MKT'nin satın alınmasıyla, yetkinliğimizi sert ve yarı sert peynir üretim ekipmanlarını da içerecek şekilde genişlettik
Английски | Турски |
---|---|
of | ın |
equipment | ekipmanlar |
hard | sert |
semi | yarı |
and | ve |
through | da |
the | şekilde |
EN Most journals and editors benefit from the guidance of an Editorial Board, which provides expert advice on content, helps to attract new authors and encourage submissions and lends a helping hand with peer review.
TR Çoğu dergi ve editör, içerikler konusunda uzman tavsiyeleri sağlayan, yeni yazarlar çekmeye yardımcı olan, gönderimleri teşvik eden ve hakem denetimi konusunda destek sağlayan bir Editörlük Kurulunun rehberliğinden yararlanabilir.
Английски | Турски |
---|---|
journals | dergi |
expert | uzman |
new | yeni |
authors | yazarlar |
encourage | teşvik |
hand | sağ |
review | denetimi |
a | yardımcı |
and | ve |
guidance | destek |
to | konusunda |
EN Flexible - Transferable files encourage uninterrupted research.
TR Esnek - Dosyaların aktarılabilmesi araştırmalardaki kesintileri önler.
Английски | Турски |
---|---|
flexible | esnek |
files | dosyaları |
EN Solutions that encourage patient-centred care by integrating evidence-based content directly into EHR systems. Includes care planning, clinical documentation and order sets.
TR Kanıt tabanlı içerikleri doğrudan EHR sistemlerine entegre ederek hasta merkezli bakımı teşvik eden çözümler. Bakım planlaması, klinik belgeleme ve talimat setleri içerir.
Английски | Турски |
---|---|
encourage | teşvik |
integrating | entegre |
directly | doğrudan |
includes | içerir |
clinical | klinik |
sets | setleri |
evidence | kanıt |
ehr | ehr |
patient | hasta |
solutions | çözümler |
planning | planlaması |
based | tabanlı |
care | bakım |
by | ederek |
and | ve |
EN Encourage patients to understand and actively participate in their healthcare
TR Hastaları sağlıklarını anlamaları ve bu konuda aktif katılım sağlamaları için teşvik edin
Английски | Турски |
---|---|
encourage | teşvik |
actively | aktif |
and | ve |
patients | hastaları |
EN We aim to create awareness on the issue of child labour and encourage all authorities and stakeholders to act upon it.
TR “Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil” sloganıyla yürüttüğümüz kampanyayla çocuk işçilerle ilgili kamuoyunda farkındalık yaratmayı ve ilgili mercileri sorumluluk almaya teşvik etmeyi hedefliyoruz.
Английски | Турски |
---|---|
awareness | farkındalık |
encourage | teşvik |
all | de |
and | ve |
EN Through trainings, we encourage grove and field owners to adopt farming practices in decent social conditions and inform them about employers rights and responsibilities.
TR Verdiğimiz eğitimlerde bahçe sahiplerini, iyi sosyal şartlarda yapılan tarım uygulamalarına teşvik etmeyi; işveren hak ve sorumlulukları hakkında bilgilendirmeyi hedefliyoruz.
Английски | Турски |
---|---|
we | verdiğimiz |
encourage | teşvik |
farming | tarım |
social | sosyal |
rights | hakkı |
and | ve |
practices | uygulamalar |
about | hakkında |
EN We encourage you to regularly check this page to review any changes we might make in accordance with this Consumer Services Privacy Policy
TR Bu Tüketici Hizmetleri Gizlilik Politikası uyarınca yapabileceğimiz değişiklikleri gözden geçirmek için bu sayfayı düzenli olarak kontrol etmenizi öneririz
Английски | Турски |
---|---|
check | kontrol |
changes | değişiklikleri |
consumer | tüketici |
services | hizmetleri |
policy | politikası |
in accordance with | uyarınca |
page | sayfayı |
you to | etmenizi |
this | bu |
review | gözden |
privacy | gizlilik |
accordance | olarak |
regularly | düzenli olarak |
to | için |
EN That’s the short of it, but we encourage you to take the time to read this Privacy Policy before you install our applications, use our service, or browse our website
TR Özet olarak bu fakat uygulamalarımızı yüklemeden, hizmetimizi kullanmadan veya web sitemize göz atmadan önce bu Gizlilik Politikasını okumanızı öneririz
Английски | Турски |
---|---|
website | web |
our service | hizmetimizi |
this | bu |
policy | politikası |
privacy | gizlilik |
applications | uygulamalar |
or | veya |
EN By working with forward-thinking companies, we hope to encourage our guests to support our efforts in a variety of ways
TR İleri görüşlü şirketlerle çalışarak, misafirlerimizi çalışmalarımızı değişik yollarla desteklemeye teşvik etmeyi umuyoruz
Английски | Турски |
---|---|
our | de |
our guests | misafirlerimizi |
to support | desteklemeye |
encourage | teşvik |
working | çalışarak |
EN Purpose of this special day is to inspire more active participation in the civil society sector and encourage expansion of cooperation NGOs establish among each other and with public and private sectors
TR Bu özel günün amacı, sivil toplum sektörüne daha aktif bir katılım sağlanması için ilham vermek ve STK'ların hem kendi aralarının, hem de kamu ve özel sektör ile kurdukları ortaklık alanlarının genişlemesini teşvik etmek
Английски | Турски |
---|---|
active | aktif |
participation | katılım |
civil | sivil |
encourage | teşvik |
purpose | amacı |
society | toplum |
this | bu |
public | kamu |
day | gün |
and | ve |
sector | sektör |
among | bir |
of | in |
the | özel |
EN Now that the meeting is over, we encourage newcomers to ask questions of people who remain and allow anyone to share who didn’t share during the meeting
TR Toplantı sona erdiğine göre, yeni gelenleri, kalan kişilere soru sormaya ve toplantı sırasında paylaşmayanların paylaşmasına izin vermeye teşvik ediyoruz
Английски | Турски |
---|---|
over | göre |
encourage | teşvik |
of | ın |
and | ve |
during | sırasında |
meeting | toplantı |
now | yeni |
questions | soru |
share | paylaş |
EN You may one day be able to help with this! But for the moment, if you are looking for a sponsor, we encourage you to reach out directly to anybody who has a recovery that you resonate with
TR Bir gün bu konuda yardımcı olabilirsiniz! Ancak şu an için bir sponsor arıyorsanız, iyileştiğiniz bir iyileşme yaşayan herkese doğrudan ulaşmanızı öneririz
Английски | Турски |
---|---|
directly | doğrudan |
sponsor | sponsor |
if you are looking | arıyorsanız |
this | bu |
moment | an |
help | yardımcı |
EN We encourage members to bring this item forward at their group’s next regular business meeting.
TR Üyeleri, gruplarının bir sonraki olağan iş toplantısında bu konuyu öne çıkarmaya teşvik ediyoruz.
Английски | Турски |
---|---|
encourage | teşvik |
next | sonraki |
meeting | toplantı |
at | nda |
groups | grupları |
this | bu |
item | bir |
EN We encourage you to join our Affiliate Program if you?re a content creator, influencer, or publisher who creates social media content
TR Sosyal medyada içerikler hazırlayan bir içerik oluşturucusu, influencer veya yayıncıysanız; Ortak Programımıza katılmanızı öneririz
Английски | Турски |
---|---|
content | içerik |
program | programı |
or | veya |
social | sosyal |
EN We aim to create awareness on the issue of child labour and encourage all authorities and stakeholders to act upon it.
TR “Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil” sloganıyla yürüttüğümüz kampanyayla çocuk işçilerle ilgili kamuoyunda farkındalık yaratmayı ve ilgili mercileri sorumluluk almaya teşvik etmeyi hedefliyoruz.
Английски | Турски |
---|---|
awareness | farkındalık |
encourage | teşvik |
all | de |
and | ve |
EN Through trainings, we encourage grove and field owners to adopt farming practices in decent social conditions and inform them about employers rights and responsibilities.
TR Verdiğimiz eğitimlerde bahçe sahiplerini, iyi sosyal şartlarda yapılan tarım uygulamalarına teşvik etmeyi; işveren hak ve sorumlulukları hakkında bilgilendirmeyi hedefliyoruz.
Английски | Турски |
---|---|
we | verdiğimiz |
encourage | teşvik |
farming | tarım |
social | sosyal |
rights | hakkı |
and | ve |
practices | uygulamalar |
about | hakkında |
EN It is necessary in order to encourage internet users and online shoppers to buy your goods and maximize your earnings
TR İnternet kullanıcılarını ve çevrimiçi müşterileri mallarınızı satın almaya ve kazançlarınızı en üst düzeye çıkarmaya teşvik etmek
Английски | Турски |
---|---|
encourage | teşvik |
online | çevrimiçi |
buy | satın |
and | ve |
users | kullanıcılar |
EN So, from the moment you check-in we will encourage you to take a step back
TR Bu nedenle, giriş yaptığınız andan itibaren bir adım geri atmanızı öneriyoruz
Английски | Турски |
---|---|
step | adım |
you | bu |
to | geri |
so | nedenle |
a | bir |
EN This is why a new global health approach aims to consider the issue on an international level and encourage joint activities.
TR Bu nedenle sağlık konusu, global health başlığı altında uluslararası düzeyde düşünülmeli ve ortak hareket etme tutumu güçlendirilmeli.
Английски | Турски |
---|---|
level | düzeyde |
joint | ortak |
the | etme |
international | uluslararası |
global | global |
and | ve |
this | bu |
health | sağlık |
to | nedenle |
EN Supporting livestock in Syria is necessary to encourage the resilience of the community
TR CİNSEL İSTİSMARI ENGELLEMEK İÇİN BİRLİKTE ÇALIŞMAK
EN Purpose of this special day is to inspire more active participation in the civil society sector and encourage expansion of cooperation NGOs establish among each other and with public and private sectors
TR Pandemi kısıtlamaları sonucu neredeyse bir yıldır devam eden uzaktan eğitime kırılgan gruplar ulaşmakta zorlanırken; geçici koruma kaydı bulunmayan çocuklar içinse uzaktan ya da yüz yüze, okula gitmek ulaşılması zor bir hayal
Английски | Турски |
---|---|
in | da |
among | bir |
to | e |
EN NDEF supports projects that strengthen civil society, promote human rights, and encourage the participation of all groups in democratic processes
TR NDEF, sivil toplumu güçlendiren, insan haklarını geliştiren ve tüm grupların demokratik süreçlere katılımını teşvik eden projeleri desteklemektedir
Английски | Турски |
---|---|
projects | projeleri |
civil | sivil |
human | insan |
and | ve |
of | ın |
democratic | demokratik |
all | tüm |
groups | grupları |
participation | katılım |
encourage | teşvik |
EN encourage and support innovation in climate communication
TR İklim iletişiminde yeniliği teşvik etmek ve desteklemek
Английски | Турски |
---|---|
and | ve |
encourage | teşvik |
support | desteklemek |
EN aiming to publicize the activities of civil organizations by using the mass media, to conduct lobbying activities so as to encourage initiative taking in social sphere and to empower civil initiatives by further raising social awareness.
TR Kitle iletişim araçlarını kullanarak sivil örgütlerin çalışmalarını duyurarak ve lobi faaliyetleri yürüterek sosyal girişimciliği özendirmeyi, toplumsal farkındalığı artırarak sivil inisiyatifi güçlendirmeyi hedefler.
Английски | Турски |
---|---|
activities | faaliyetleri |
civil | sivil |
mass | kitle |
and | ve |
social | sosyal |
media | iletişim |
using | kullanarak |
EN Over 1 billion text messages will be sent out about the Goals. Here are the other channels and assets mobile operators are using to connect the world to the Goals and encourage more global citizens.
TR Hedeflerle ilgili 1 milyardan fazla text mesajı gönderilecek. Aşağıda mobil telefon operatörlerinin dünyayı Hedeflere bağlamak ve daha çok sayıda küresel vatandaşı teşvik etmek için kullandıkları kanallar ve malzemeleri görüyorsunuz.
Английски | Турски |
---|---|
billion | milyardan |
messages | mesaj |
channels | kanallar |
encourage | teşvik |
mobile | mobil |
global | küresel |
and | ve |
about | ilgili |
out | da |
world | dünyayı |
more | fazla |
EN 8.10. Strengthen the capacity of domestic financial institutions to encourage and expand access to banking, insurance and financial services for all
TR 8.10. Herkesin bankacılık, sigorta ve finansal hizmetlere erişiminin teşvik edilmesi ve artırılması için yurt içi finansal kurumların kapasitelerinin güçlendirilmesi
Английски | Турски |
---|---|
domestic | yurt içi |
financial | finansal |
encourage | teşvik |
banking | bankacılık |
services | hizmetlere |
and | ve |
insurance | sigorta |
of | in |
to | edilmesi |
institutions | kurumlar |
all | herkesin |
for | için |
EN 12.6. Encourage companies, especially large and transnational companies, to adopt sustainable practices and to integrate sustainability information into their reporting cycle
TR 12.6. Özellikle büyük ve uluslarötesi şirketler başta olmak üzere şirketlerin sürdürülebilir uygulamaları kabul etmelerinin ve sürdürülebilirlik bilgilerini raporlama döngülerine entegre etmelerinin teşvik edilmesi
Английски | Турски |
---|---|
encourage | teşvik |
large | büyük |
practices | uygulamalar |
information | bilgilerini |
reporting | raporlama |
cycle | döngü |
sustainable | sürdürülebilir |
sustainability | sürdürülebilirlik |
integrate | entegre |
to | edilmesi |
and | ve |
companies | şirketler |
EN 17.17. Encourage and promote effective public, public-private and civil society partnerships, building on the experience and resourcing strategies of partnerships
TR 17.17. Ortaklıkların deneyim ve kaynak sağlama stratejileri paydasına dayanan kamu, kamu-özel ve sivil toplum ortaklıklarının teşvik edilmesi ve desteklenmesi
Английски | Турски |
---|---|
and | ve |
civil | sivil |
partnerships | ortaklıklar |
experience | deneyim |
strategies | stratejileri |
society | toplum |
public | kamu |
encourage | teşvik |
of | nın |
EN You can create lists that require confirmation to encourage your target audience to sign up and design web page personal portfolio layouts
TR Hedef kitlenizi kaydolmaya ve web sayfası kişisel portföy düzenleri tasarlamaya teşvik etmek için onay gerektiren listeler oluşturabilirsiniz
Английски | Турски |
---|---|
confirmation | onay |
encourage | teşvik |
target | hedef |
portfolio | portföy |
page | sayfası |
web | web |
personal | kişisel |
and | ve |
EN 3 CSS website templates provide better projects with web design business page website html template and encourage top new authors to form well organized layers groups of one-page template text
TR 3 CSS web sitesi şablonu, web tasarımı iş sayfası web sitesi html şablonuyla daha iyi projeler sağlar ve en iyi yeni yazarları tek sayfalık şablon metninden oluşan iyi organize edilmiş katman grupları oluşturmaya teşvik eder
Английски | Турски |
---|---|
css | css |
provide | sağlar |
html | html |
and | ve |
encourage | teşvik |
new | yeni |
authors | yazarlar |
organized | organize |
page | sayfası |
template | şablonu |
groups | grupları |
better | daha iyi |
projects | projeler |
design | tasarım |
top | en |
templates | şablon |
to | tek |
EN Paid-for English tuition and encourage additional courses
TR İngilizce eğitimi masraflarını karşılama ve ek kurs desteği
Английски | Турски |
---|---|
additional | ek |
and | ve |
EN By working with forward-thinking companies, we hope to encourage our guests to support our efforts in a variety of ways
TR İleri görüşlü şirketlerle çalışarak, misafirlerimizi çalışmalarımızı değişik yollarla desteklemeye teşvik etmeyi umuyoruz
Английски | Турски |
---|---|
our | de |
our guests | misafirlerimizi |
to support | desteklemeye |
encourage | teşvik |
working | çalışarak |
EN By working with forward-thinking companies, we hope to encourage our guests to support our efforts in a variety of ways
TR İleri görüşlü şirketlerle çalışarak, misafirlerimizi çalışmalarımızı değişik yollarla desteklemeye teşvik etmeyi umuyoruz
Английски | Турски |
---|---|
our | de |
our guests | misafirlerimizi |
to support | desteklemeye |
encourage | teşvik |
working | çalışarak |
EN We encourage you to read the privacy policies or statements of the other websites you visit.
TR Bu bakımdan ziyaret ettiğiniz diğer internet sitelerinin gizlilik politikalarını veya aydınlatma beyanlarını okumanızı tavsiye ederiz.
Английски | Турски |
---|---|
privacy | gizlilik |
policies | politikalar |
of | ın |
other | diğer |
websites | internet |
read | bu |
or | veya |
visit | ziyaret |
EN We welcome and encourage you to provide feedback, comments and suggestions for improvements to the Website (the "Feedback")
TR Web Sitesine iyileştirmeye yönelik olarak göndereceğiniz her türlü geri bildirim, yorum ve tavsiyeler ("Geri Bildirim") Busbud tarafından memnuniyetle karşılanmakta ve teşvik edilmektedir
Английски | Турски |
---|---|
encourage | teşvik |
comments | yorum |
feedback | geri bildirim |
website | web |
and | ve |
to | geri |
for | yönelik |
the | olarak |
EN The Turkish government has identified the automotive industry as a key strategic sector, introducing strategic reforms to encourage development, as well as increase competitiveness
TR Hükümet; otomotiv sektörünü temel stratejik sektör olarak tanımlamış, bu sektörün kalkınmasını teşvik ve sektördeki rekabeti arttırmak amacıyla stratejik reformlar başlatmıştır
Английски | Турски |
---|---|
government | hükümet |
automotive | otomotiv |
strategic | stratejik |
encourage | teşvik |
increase | arttırmak |
has | bu |
a | temel |
EN Motivate and encourage strong health with a bold logo design. Convey your health business message through an outstanding fitness and wellness logo.
TR Güçlü bir logo tasarımı ile sağlıklı yaşam motivasyonu sağlayın ve fit kalmayı teşvik edin. Sıra dışı bir fitness ve sağlıklı yaşam logosu ile işletmenizin mesajını herkese ulaştırın.
Английски | Турски |
---|---|
encourage | teşvik |
business | iş |
fitness | fitness |
strong | güçlü |
message | mesaj |
a | bir |
design | tasarım |
with | ile |
and | ve |
EN Most journals and editors benefit from the guidance of an Editorial Board, which provides expert advice on content, helps to attract new authors and encourage submissions and lends a helping hand with peer review.
TR Çoğu dergi ve editör, içerikler konusunda uzman tavsiyeleri sağlayan, yeni yazarlar çekmeye yardımcı olan, gönderimleri teşvik eden ve hakem denetimi konusunda destek sağlayan bir Editörlük Kurulunun rehberliğinden yararlanabilir.
Английски | Турски |
---|---|
journals | dergi |
expert | uzman |
new | yeni |
authors | yazarlar |
encourage | teşvik |
hand | sağ |
review | denetimi |
a | yardımcı |
and | ve |
guidance | destek |
to | konusunda |
EN Flexible - Transferable files encourage uninterrupted research.
TR Esnek - Dosyaların aktarılabilmesi araştırmalardaki kesintileri önler.
Английски | Турски |
---|---|
flexible | esnek |
files | dosyaları |
EN Encourage patients to understand and actively participate in their healthcare
TR Hastaları sağlıklarını anlamaları ve bu konuda aktif katılım sağlamaları için teşvik edin
Английски | Турски |
---|---|
encourage | teşvik |
actively | aktif |
and | ve |
patients | hastaları |
EN Solutions that encourage patient-centred care by integrating evidence-based content directly into EHR systems. Includes care planning, clinical documentation and order sets.
TR Kanıt tabanlı içerikleri doğrudan EHR sistemlerine entegre ederek hasta merkezli bakımı teşvik eden çözümler. Bakım planlaması, klinik belgeleme ve talimat setleri içerir.
Английски | Турски |
---|---|
encourage | teşvik |
integrating | entegre |
directly | doğrudan |
includes | içerir |
clinical | klinik |
sets | setleri |
evidence | kanıt |
ehr | ehr |
patient | hasta |
solutions | çözümler |
planning | planlaması |
based | tabanlı |
care | bakım |
by | ederek |
and | ve |
Показват се 50 от 50 преводи