EN Argo is a service that uses optimized routes across the Cloudflare network to deliver responses to your users more quickly, reliably, and securely
EN Argo is a service that uses optimized routes across the Cloudflare network to deliver responses to your users more quickly, reliably, and securely
TR Argo, kullanıcılarınıza daha hızlı, güvenilir ve güvenli bir şekilde yanıt vermek için Cloudflare ağı genelinde optimize edilmiş yolları kullanan bir hizmettir
İngilis | Türk |
---|---|
responses | yanıt |
quickly | hızlı |
cloudflare | cloudflare |
network | ağı |
optimized | optimize |
securely | güvenli bir şekilde |
a | bir |
and | ve |
the | şekilde |
users | kullanıcılar |
EN At Elsevier, we deliver better drug information for all areas of healthcare
TR Elsevier olarak, sağlık sektörünün tüm alanlarına daha iyi ilaç bilgileri sağlarız
İngilis | Türk |
---|---|
deliver | sağlar |
information | bilgileri |
healthcare | sağlık |
elsevier | elsevier |
drug | ilaç |
all | tüm |
better | daha iyi |
of | olarak |
EN Helping to deliver better outcomes for patients
TR Hastalar için daha iyi sonuçlar sağlanmasına yardım edilmesi
İngilis | Türk |
---|---|
helping | yardım |
patients | hastalar |
to | edilmesi |
for | için |
better | daha iyi |
EN Many institutes and organizations now deliver specific training on UB so familiarize yourself with what?s available where you work and take advantage of whatever is on offer.
TR Pek çok enstitü ve kuruluş artık bilinçsiz önyargıyla ilgili özel eğitimler vermektedir, bu yüzden çalıştığınız yerde sunulan imkanları öğğrenin ve size sunulanlardan yararlanın.
İngilis | Türk |
---|---|
organizations | kuruluş |
on | ilgili |
many | pek |
and | ve |
now | bu |
is | artık |
so | bu yüzden |
of | özel |
EN Deliver a communication that cannot be missed with this powerful and cost-effective solution.
TR Bu güçlü ve uygun maliyetli çözüm ile gözden kaçmayacak bir iletişim sağlayın.
İngilis | Türk |
---|---|
communication | iletişim |
powerful | güçlü |
cost | maliyetli |
solution | çözüm |
and | ve |
this | bu |
a | bir |
EN Semrush is an online visibility management and content marketing SaaS platform. Today, we have helped 7 million marketers all over the world do their job more effectively and deliver superior results
TR Semrush, bir çevrimiçi görünürlük yönetimi ve içerik pazarlama SaaS platformudur. Bugün, dünya çapında 7 milyonlarca pazarlamacıya işlerini daha etkili yapmaları ve mükemmel sonuçlar elde etmeleri için yardım ettik
İngilis | Türk |
---|---|
semrush | semrush |
visibility | görünürlük |
management | yönetimi |
saas | saas |
today | bugün |
helped | yardım |
job | iş |
effectively | etkili |
online | çevrimiçi |
content | içerik |
marketing | pazarlama |
world | dünya |
and | ve |
all | ya |
more | daha |
EN Whatever your target speciality, we can help you to deliver seamless campaigns that work across multiple print and online platforms
TR Hedef uzmanlığınız ne olursa olsun, farklı basılı ve çevrimiçi platformlarda işleyen kusursuz kampanyalar sağlamanıza yardımcı olabiliriz
İngilis | Türk |
---|---|
target | hedef |
campaigns | kampanyalar |
work | iş |
platforms | platformlarda |
online | çevrimiçi |
help | yardımcı |
can | ne |
and | ve |
EN We set up tent classrooms and deliver educational materials for children who were cut off from formal education during the disaster period. We ensure the continuity of activities by providing trainer trainings.
TR Afet döneminde örgün eğitimden kopan çocuklar için çadır sınıflar kuruyor ve eğitim malzemeleri ulaştırıyoruz. Eğitmen eğitimleri vererek faaliyetlerin sürekliliğini sağlıyoruz.
İngilis | Türk |
---|---|
materials | malzemeleri |
disaster | afet |
period | döneminde |
children | çocuklar |
tent | çadır |
and | ve |
of | in |
for | için |
education | eğitim |
EN We deliver humanitarian aid without regard for political, economic or military interests – we act with neutrality, independence and transparency
TR İnsani yardımı siyasi, ekonomik, askeri çıkar gözetmeden, tarafsızlık, bağımsızlık ve hesap verebilirlik ilkelerine dayanarak planlıyoruz
İngilis | Türk |
---|---|
political | siyasi |
economic | ekonomik |
military | askeri |
and | ve |
EN In order to mitigate the effects of past traumas and minimize impediments to social cohesion, we deliver mental health and psycho-social support services.
TR Travmaları ve uyum sorunlarını azaltmaya, karşılaştıkları sorunlarla baş edebilmelerini sağlamaya yönelik ruh sağlığı ve psiko-sosyal destek çalışmaları yapıyoruz.
İngilis | Türk |
---|---|
and | ve |
social | sosyal |
mental | ruh |
health | sağlığı |
support | destek |
EN Overcoming the Distance to Deliver Humanitarian Aid
TR Kendileri Tarlada, Hayalleri Okulda
İngilis | Türk |
---|---|
the | kendileri |
EN It may be necessary to share some data with select parties to deliver the product or service you require — such as with a payment card provider who we use to process your credit card transaction, or to do perform website analytics
TR Kredi kartı işleminizi işlemek veya web sitesi analizi yapmak için kullandığımız bir ödeme kartı sağlayıcısı gibi, ihtiyaç duyduğunuz ürünü veya hizmeti sunmak için bazı verileri belirli taraflarla paylaşmak gerekebilir
İngilis | Türk |
---|---|
credit | kredi |
analytics | analizi |
provider | sağlayıcısı |
require | ihtiyaç |
parties | taraflarla |
data | verileri |
service | hizmeti |
product | ürünü |
or | veya |
card | kartı |
website | sitesi |
some | bazı |
payment | ödeme |
EN This is how we deliver a highly secure email service.
TR Bu şekilde son derece güvenli bir e-posta hizmeti salıyoruz.
İngilis | Türk |
---|---|
highly | son derece |
service | hizmeti |
how | şekilde |
secure | güvenli |
this | bu |
posta | |
a | bir |
EN We've eolved our steel adapter’s portfolio to deliver you even greater options along the highest performing, most reliable adapters in the market.
TR Çelik adaptör portföyümüzü, piyasadaki en yüksek performanslı ve en güvenilir adaptörlerle birlikte size daha fazla seçenek sunacak şekilde geliştirdik.
İngilis | Türk |
---|---|
options | seçenek |
reliable | güvenilir |
portfolio | portföy |
most | en |
greater | daha fazla |
our | ve |
highest | en yüksek |
to | birlikte |
EN Whether your products move, turn, shape, mould, lift, dig or haul, you can depend on Eaton’s products to deliver the performance you need to stay competitive.
TR Ürünleriniz ister hareket etsin, ister dönsün, şekil versin, kalıp yapsın, kaldırsın, kazsın veya çeksin, Eaton’ın hidrolik ürünleri rekabet gücünüzü korumak için ihtiyacınız olan performansı sağlamaktadır.
İngilis | Türk |
---|---|
competitive | rekabet |
products | ürünleri |
or | veya |
you need | ihtiyacınız |
to | için |
EN We deliver industry-leading facilities management, project management, transaction and portfolio, and consulting services that drive bottom-line impact and streamlined workplaces across all asset types.
TR Tüm mülk türlerinde kâr-zarar dengesini etkileyen ve modernleştirilmiş iş yerleri sağlayan sektör lideri tesis yönetimi, proje yönetimi, aracılık ve portföy ile danışmanlık hizmetleri sağlıyoruz.
İngilis | Türk |
---|---|
project | proje |
portfolio | portföy |
industry | sektör |
leading | lideri |
management | yönetimi |
and | ve |
consulting | danışmanlık |
services | hizmetleri |
all | tüm |
drive | ile |
EN Delivery order forms collect addresses for businesses that deliver their goods right to your doorstep
TR Teslimat sipariş formları kapınıza kadar ürün teslimatı yapan işletmeler için adres toplama amacıyla kullanılır
İngilis | Türk |
---|---|
businesses | işletmeler |
order | sipariş |
delivery | teslimat |
their | in |
forms | formları |
EN Then publish your custom Deliver Order Form on your website to start processing orders more efficiently
TR Özelleştirdiğiniz Teslimat Sipariş formunu web sitenizde yayınlayarak siparişleri daha etkili şekilde yönetmeye başlayın
İngilis | Türk |
---|---|
website | web |
start | başlayın |
efficiently | etkili |
your website | sitenizde |
form | formunu |
order | sipariş |
EN Deliver results with our selection of free, online Delivery Order Forms — the faster you fulfill orders, the happier your customers will be!
TR Ücretsiz online Teslimat Sipariş formlarımızla siparişleri daha hızlı şekilde tamamlayın ve daha mutlu müşteriler kazanın.
İngilis | Türk |
---|---|
online | online |
delivery | teslimat |
faster | hızlı |
our | ve |
customers | müşteriler |
order | sipariş |
orders | siparişleri |
the | şekilde |
EN Deliver valuable content that people want to read
TR İnsanların okumak isteyeceği zengin içerikler sunun
EN “In the end, we can help to deliver a better, safer tunnel and stations than ever before,” Angeltveit says.
TR Angeltveit, “Sonunda, her zamankinden daha iyi, daha güvenli bir tünel ve istasyon sağlamaya yardımcı olabiliriz” diyor.
EN From aerospace to mobile and industrial machinery, Eaton hydraulic valves deliver a competitive advantage in markets all over the world. Our comprehensive portfolio features cutting-edge technology and unmatched quality.
TR Eaton hidrolik valfleri; havacılık ve uzaydan mobil ve endüstriyel makinelere, dünya genelindeki bütün pazarlarda rekabet avantajı sağlar. Kapsamlı ürün portföyümüz, gelişmiş teknolojiyi ve eşsiz kaliteyi sunar.
İngilis | Türk |
---|---|
mobile | mobil |
industrial | endüstriyel |
hydraulic | hidrolik |
deliver | sağlar |
technology | teknolojiyi |
quality | kaliteyi |
eaton | eaton |
in | genelindeki |
competitive | rekabet |
comprehensive | kapsamlı |
world | dünya |
and | ve |
portfolio | portföy |
advantage | avantajı |
EN Whether your products move, turn, shape, mould, lift, dig, haul or transport, you can depend on Eaton valves to deliver the performance you need to stay competitive.
TR Ürünleriniz ister hareket etsin, ister dönsün, ister şekil versin veya kalıp yapsın, ister kaldırsın, kazsın veya çeksin; Eaton’ın hidrolik ürünleri rekabet gücünüzü korumak için ihtiyacınız olan performansı sağlar.
İngilis | Türk |
---|---|
deliver | sağlar |
competitive | rekabet |
products | ürünleri |
or | veya |
you need | ihtiyacınız |
to | için |
EN Whether you rely on machines that move, turn, shape, mold, lift, dig, or haul, our products are there to deliver the performance you need
TR İster hareket eden ister dönen, şekillendiren, kalıplayan, kaldıran, kazıyan veya taşıyan makinelerle çalışın; ürünlerimiz ihtiyacınız olan performansı sağlar
İngilis | Türk |
---|---|
products | ürünlerimiz |
or | veya |
you need | ihtiyacınız |
deliver | sağlar |
EN Eaton low-speed, high-torque (LSHT) motors deliver reliable, energy-efficient performance in a wide variety of applications
TR Eaton’ın düşük hızlı, yüksek torklu (LSHT) motorları geniş çeşitlilikteki uygulamalar için güvenilir ve enerji tasarruflu performans sunar
İngilis | Türk |
---|---|
performance | performans |
applications | uygulamalar |
low | düşük |
energy | enerji |
wide | geniş |
of | in |
high | yüksek |
speed | hızlı |
reliable | güvenilir |
in | için |
EN Whether you’re planning a glittering gala, a romantic proposal or a corporate merger, our legendary hotels are poised to deliver transformative experiences in more than 75 destinations.
TR İster ışıltılı bir gala, romantik bir teklif veya bir kurumsal birleşme planlıyor olun, efsanevi otellerimiz 75‘i aşkın destinasyonda hayatın akışını değiştiren deneyimler sunuyor.
İngilis | Türk |
---|---|
gala | gala |
romantic | romantik |
corporate | kurumsal |
merger | birleşme |
legendary | efsanevi |
experiences | deneyimler |
or | veya |
a | bir |
our | de |
in | aşkın |
are | sunuyor |
EN Our professional meeting planners can deliver a unique, turn-key experience focused on a theme, health & wellness or an off-site experience
TR Profesyonel toplantı planlayıcılarımız, bir temaya, sağlık ve zindeliğe veya tesis dışı bir deneyime odaklanan, benzersiz anahtar teslim deneyimler sunabilir
İngilis | Türk |
---|---|
our | ve |
deliver | teslim |
focused | odaklanan |
meeting | toplantı |
key | anahtar |
professional | profesyonel |
health | sağlık |
or | veya |
unique | benzersiz |
EN Whether it’s a headline-making event or providing an outpost for the code-breaking headquarters of British Intelligence in Bermuda, our goal is to deliver an exceptional experience to every guest.
TR İster manşetlik bir etkinlik olsun, isterse İngiliz İstihbaratı’nın Bermuda’daki şifre kırma merkezine üs olma görevi, hedefimiz tüm misafirlerimize olağanüstü bir deneyim sunmak olmuştur.
İngilis | Türk |
---|---|
or | isterse |
code | şifre |
breaking | kırma |
our goal | hedefimiz |
event | etkinlik |
experience | deneyim |
to | tüm |
is | olsun |
exceptional | bir |
EN Deliver a perfectly-timed sound effect, a momentous announcement or mood-enhancing music with the right technology at your next social event
TR Bir sonraki sosyal etkinliğinizde, mükemmel zamanlamalı bir ses efektini, önemli bir duyuruyu veya atmosferi güçlendiren bir müziği doğru teknoloji ile sunun
İngilis | Türk |
---|---|
technology | teknoloji |
social | sosyal |
or | veya |
right | doğru |
next | sonraki |
with | ile |
EN Our experts work with you from conception to conclusion to deliver a stress-free experience your guests will remember.
TR Uzmanlarımız, fikir aşamasından sonuca kadar, misafirlerinizin hatırlayacağı stressiz bir deneyim için sizinle birlikte çalışır.
İngilis | Türk |
---|---|
you | in |
experience | deneyim |
work | çalışır |
a | bir |
to | için |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
İngilis | Türk |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Our dedicated Fairmont Gold team strives to deliver the highest level of personalized service to each Fairmont Gold guest
TR Adanmış Fairmont Gold ekibimiz her bir Fairmont Gold misafir için en üst düzeyde kişiselleştirilmiş hizmeti sunmak için çabalar
İngilis | Türk |
---|---|
fairmont | fairmont |
level | düzeyde |
service | hizmeti |
guest | misafir |
dedicated | adanmış |
personalized | kişiselleştirilmiş |
highest | en |
EN Cookies help us deliver our services. By using our services, you agree to our use of cookies. All models were 18 years of age or older at the time of depiction.
TR Çerezler hizmetlerimizi sunmamıza yardımcı olur. Hizmetlerimizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz. Tüm modeller tasvir edildiği sırada 18 yaşında veya daha büyüktü.
İngilis | Türk |
---|---|
models | modeller |
depiction | tasvir |
our services | hizmetlerimizi |
cookies | çerezleri |
help | yardımcı |
older | daha |
at | nda |
all | tüm |
or | veya |
using | kullanarak |
the | kabul |
EN Overcoming the Distance to Deliver Humanitarian Aid
TR "Her Şeyi Kızım İçin Başarmalıyım"
İngilis | Türk |
---|---|
to | her |
EN Overcoming the Distance to Deliver Humanitarian Aid - Support to Life
TR Pandemide Çevrimiçi Paydaşlık - Hayata Destek
İngilis | Türk |
---|---|
support | destek |
to life | hayata |
EN We would like to invite you to support life, so that we can reach out to more people and deliver more effective aid.
TR Daha fazla ihtiyaç sahibine, daha etkili destek sunabilmek için herkesi hayata destek olmaya davet ediyoruz.
İngilis | Türk |
---|---|
invite | davet |
effective | etkili |
support | destek |
life | hayata |
to | için |
you | in |
EN Overcoming the Distance to Deliver Humanitarian Aid - Support to Life
TR Pandemide Çevrimiçi Paydaşlık - Hayata Destek
İngilis | Türk |
---|---|
support | destek |
to life | hayata |
EN Tucker is focused on gathering user feedback to inform the product roadmap, and works to deliver the very best software and services to our users around the world.
TR Tucker, ürün yol haritasını bildirmek adına kullanıcı geri bildirimlerini toplamaya odaklanmıştır ve tüm dünyadaki kullanıcılarımız için en iyi yazılım ve hizmetleri sağlamak adına çalışmalarını sürdürmektedir.
İngilis | Türk |
---|---|
focused | odaklanmış |
around the world | dünyadaki |
software | yazılım |
user | kullanıcı |
product | ürün |
and | ve |
services | hizmetleri |
users | kullanıcılar |
best | en |
EN As the world’s largest container shipping company, we move 12 million containers every year and deliver to every corner of the globe.
TR Dünyanın en büyük konteyner taşımacılığı şirketi olarak, yılda 12 milyon konteyneri taşıyor ve dünyanın dört bir yanına teslim ediyoruz.
İngilis | Türk |
---|---|
container | konteyner |
million | milyon |
deliver | teslim |
globe | dünyanın |
company | şirketi |
and | ve |
the | dört |
EN As the world?s largest container shipping company, we move 12 million containers every year and deliver to every corner of the globe
TR Dünyanın en büyük konteyner taşımacılığı şirketi olarak, yılda 12 milyon konteyneri taşıyor ve dünyanın dört bir yanına teslim ediyoruz
İngilis | Türk |
---|---|
container | konteyner |
million | milyon |
deliver | teslim |
company | şirketi |
world | dünyanın |
and | ve |
the | dört |
EN CBRE is the leading global provider of Workplace services, helping businesses identify and implement workplace solutions that improve employee engagement and deliver great business results.
TR CBRE’nin Portföy ve Lokasyon Danışmanlığı ekibi, iş hedeflerinizi ileriye taşımak için operasyonlarınız, çalışanlarınız ve müşterileriniz için en iyi lokasyonları belirler.
İngilis | Türk |
---|---|
and | ve |
of | in |
the | için |
EN Sometimes even professional designers fail to deliver you the result you wanted
TR Bazen profesyonel tasarımcılar bile arzu ettiğiniz sonucu size sağlama konusunda başarısız olabilirler
İngilis | Türk |
---|---|
sometimes | bazen |
professional | profesyonel |
designers | tasarımcılar |
fail | başarısız |
result | sonucu |
the | size |
EN After processing all stages, we’ll deliver your video. Now its your turn to start using it in your marketing campaigns and compare the increase in your conversion rates. Videos do act better than any other form.
TR Tüm aşamaları işledikten sonra videonuzu teslim edeceğiz. Şimdi sıra sizde, pazarlama kampanyalarınız için kullanın ve geri dönüş oranınızı arttırın. Videolar diğer formlardan daha başarılıdır.
İngilis | Türk |
---|---|
deliver | teslim |
marketing | pazarlama |
other | diğer |
videos | videolar |
campaigns | kampanyalar |
to | geri |
your video | videonuzu |
all | tüm |
its | in |
and | ve |
the | sonra |
EN It allows you to see and engage in all your social conversations, mentions, comments, and messages in one place so that you can deliver responses quickly and keep your community happy.
TR Böylece hızla yanıt verebilir ve takipçilerinize onları önemsediğinizi gösterebilirsiniz.
İngilis | Türk |
---|---|
responses | yanıt |
quickly | hızla |
can | verebilir |
and | ve |
EN Facebook Pixel advertising first-party cookie. Used by Facebook to track visits across websites to deliver a series of advertisement products such as real time bidding from third party advertisers.
TR Facebook Pixel reklamcılığı birinci taraf çerezi. Facebook tarafından, üçüncü taraf reklamverenlerden gerçek zamanlı teklif verme gibi bir dizi reklam ürünü sunmak için web sitelerindeki ziyaretleri izlemek için kullanılır.
İngilis | Türk |
---|---|
used | kullanılır |
visits | ziyaretleri |
websites | web |
series | dizi |
real | gerçek |
party | taraf |
time | zamanlı |
advertising | reklam |
by | tarafından |
third | üçüncü |
of | in |
as | gibi |
EN Used by Facebook to deliver a series of advertisement products such as real time bidding from third party advertisers.
TR Facebook tarafından, üçüncü taraf reklamverenlerden gerçek zamanlı teklif verme gibi bir dizi reklam ürünü sunmak için kullanılır.
İngilis | Türk |
---|---|
used | kullanılır |
series | dizi |
real | gerçek |
party | taraf |
time | zamanlı |
advertisement | reklam |
by | tarafından |
third | üçüncü |
of | in |
as | gibi |
EN It allows you to see and engage in all your social conversations, mentions, comments, and messages in one place so that you can deliver responses quickly and keep your community happy
TR Böylece hızla yanıt verebilir ve takipçilerinize onları önemsediğinizi gösterebilirsiniz
İngilis | Türk |
---|---|
responses | yanıt |
quickly | hızla |
can | verebilir |
and | ve |
EN Set segments to group users and deliver meaningful messages at scale
TR Kullanıcıları gruplamak ve geniş ölçekte anlamlı mesajlar iletmek için segmentler ayarlayın
İngilis | Türk |
---|---|
set | ayarlayın |
messages | mesajlar |
at scale | ölçekte |
meaningful | anlamlı |
and | ve |
to | için |
users | kullanıcıları |
EN Deliver high quality knowledge articles to customers
TR Müşterilere yüksek kaliteli bilgi makaleleri sunun
İngilis | Türk |
---|---|
high | yüksek |
quality | kaliteli |
knowledge | bilgi |
articles | makaleleri |
customers | müşterilere |
EN Customer engagement platform enables company to deliver the right message at the right time on the right channel using data such as: devices, order history, customer service status, activity on your product.
TR Müşteri etkileşimi platformu, şirketin cihazlar, sipariş geçmişi, müşteri hizmet durumu, ürününüzdeki aktivite gibi verileri kullanarak doğru mesajı doğru zamanda doğru kanalda iletmesini sağlar.
İngilis | Türk |
---|---|
customer | müşteri |
time | zamanda |
data | verileri |
devices | cihazlar |
history | geçmişi |
status | durumu |
company | şirketin |
order | sipariş |
platform | platformu |
service | hizmet |
deliver | sağlar |
message | mesaj |
using | kullanarak |
50 tərcümədən 50 göstərilir