EN In a democracy it’s normal to argue about different opinions
EN In a democracy it’s normal to argue about different opinions
TR Bir demokraside farklı düşünceler yüzünden tartışmak normaldir
İngilis | Türk |
---|---|
different | farklı |
EN Whether consciously or unconsciously, they argue in favour of establishing a global free market, not only of goods and services, but also of labour
TR Sol cepheyse ister bilinçli ister bilinçsiz bir şekilde, küresel çapta yalnızca mal ve hizmetler açısından değil, iş gücü açısından da serbest bir küresel piyasayı savunuyor hale gelmiş durumda
İngilis | Türk |
---|---|
global | küresel |
free | serbest |
not | değil |
in | da |
and | ve |
services | hizmetler |
a | bir |
EN While scores of 71 to 90 are far better, we’d argue that they’re closer to excellent or outstanding instead of just good
TR Her ne kadar 71 ile 90 arasındaki puanlar çok daha iyi olsa da, bunların iyi yerine mükemmel veya olağanüstü puanlara daha yakın olduğunu iddia ediyoruz
İngilis | Türk |
---|---|
outstanding | olağanüstü |
or | veya |
closer | daha yakın |
better | daha iyi |
excellent | iyi |
while | da |
to | her |
3 tərcümədən 3 göstərilir