DE Ein idealer Weg, um aus den heutigen Trends Kapital zu schlagen, indem Sie Ihren Kunden den Handel mit Krypto-Krypto und Krypto-Fiat-Paaren anbieten.
DE Ein idealer Weg, um aus den heutigen Trends Kapital zu schlagen, indem Sie Ihren Kunden den Handel mit Krypto-Krypto und Krypto-Fiat-Paaren anbieten.
TR Müşterilerinize kripto-kripto ve kripto-fiat çiftleri üzerinden işlem imkânı sunarak günümüz trendlerinden faydalanmanın ideal bir yolu.
Alman | Türk |
---|---|
handel | iş |
und | ve |
DE The Bad Guy Pass - süße jugendliche Teenager im legalen Alter, die einen großen Penis schlagen und verschlingen am Gay0Day
TR Gay0Day'de kötü adam geçişi - sevimli genç yasal yaş genç çocuklar beceriyor ve büyük penis saran
Alman | Türk |
---|---|
legalen | yasal |
teenager | genç |
alter | yaş |
großen | büyük |
und | ve |
DE Schlagen Sie zwei Fliegen mit einer Klappe und erstellen Sie ein Logo, das zu Ihrem neuen Slogan passt!
TR Bir taşla iki kuş vurun ve yeni sloganınıza uygun bir logo hazırlayın!
Alman | Türk |
---|---|
logo | logo |
neuen | yeni |
slogan | slogan |
und | ve |
zwei | bir |
DE Parodie der Wächter der Gonaden mit Gamora, die hart schlagen
TR Parlak gümüş PVC külot ve sutyen içinde neşeli renee
Alman | Türk |
---|---|
der | ve |
DE Tag mit einem Pornostar - Mackenzee Pierce, Johnny Sins - schlagen meine faszinierenden Mangos - Brazzers
TR Lezzetli cumslut Alman dilettante sarışın seks Balkon creampie
DE Hawt Mama Tara Urlaub gut schlagen
TR Küçük iğne otel kaltak yalıyor popo ve berbat horoz
DE 3 super verengte Huren schlagen Sie auf ein Tagesbett
TR Keyifli yalnız sarışın yasal yaş genç ihtiyaçları yatak arkadaşı
Alman | Türk |
---|---|
ein | ya |
DE Schlagen Sie zwei Fliegen mit einer Klappe und erstellen Sie ein Logo, das zu Ihrem neuen Slogan passt!
TR Bir taşla iki kuş vurun ve yeni sloganınıza uygun bir logo hazırlayın!
Alman | Türk |
---|---|
logo | logo |
neuen | yeni |
slogan | slogan |
und | ve |
zwei | bir |
DE Wenn jemand seine Kontakte auf Twitter hochgeladen hat und deine E-Mail-Adresse oder Telefonnummer in diesen Kontakten enthalten ist, schlagen wir dir möglicherweise den Account dieser Person vor.
TR Biri kişilerini Twitter'a yüklediyse ve e-posta adresiniz veya telefon numaranız kişi kayıtları arasında bulunuyorsa bu kişiyi takip etmenizi önerebiliriz.
Alman | Türk |
---|---|
telefonnummer | telefon |
und | ve |
in | arasında |
oder | veya |
person | kişi |
DE Virtual, Augmented und Mixed Reality: Diese Fachbegriffe lassen das Herz vieler Gamer höher schlagen und sind Teil des Master of Science „Game Engineering und Visual Computing“ an der Hochschule Kempten
TR Virtual, Augmented ve Mixed Reality: Birçok gamer’in nabzını hızlandıran bu branş terimleri, Kempten Yüksekokulu „Game Engineering ve Visual Computing“ bölümünündeki Master of Science eğitiminin konuları
DE Die OSZE-Wahlbeobachter bewerten die Bundestagswahl als fair und transparent. Trotzdem schlagen sie Verbesserungen vor und haben einen Grund zur Sorge.
TR Almanlar yeni bir parlamento seçtiler, lakin ortada henüz bir hükümet yok. İşte bundan sonraki süreç.
Alman | Türk |
---|---|
vor | yeni |
und | bir |
DE Bleiben Sie unterwegs immer geschütz – denn Cyberkriminelle schlagen nicht nur zu Hause zu.
TR Nerede olursanız olun, güvende kalın. Çünkü siber tehditler sizi yalnızca evde bulmaz.
Alman | Türk |
---|---|
bleiben | kalın |
nur | yalnızca |
DE Entschlüsseler schlagen normalerweise mehrere Optionen vor, die die spezifische Malware-Familie berücksichtigen
TR Şifre çözücüler normalde belirli kötü amaçlı yazılım ailesini göz önünde bulundurarak birkaç seçenek önerir
Alman | Türk |
---|---|
normalerweise | normalde |
optionen | seçenek |
spezifische | belirli |
vor | önünde |
mehrere | birkaç |
DE Wenn du zum Beispiel regelmäßig Websites zum Thema Vogelbeobachtung besuchst, schlagen wir dir vielleicht Accounts vor, die oft über dieses Thema twittern, oder blenden Anzeigen für Ferngläser oder Vogelhäuschen ein.
TR Örneğin, kuş gözlemciliği ile ilgili web sitelerini düzenli olarak ziyaret ediyorsanız bu konuda sıklıkla Tweetleyen hesapları önerebilir veya size dürbün ya da kuş yemliği reklamları gösterebiliriz.
Alman | Türk |
---|---|
oft | sıklıkla |
websites | web |
die | size |
oder | ya |
regelmäßig | düzenli olarak |
zum | da |
dieses | bu |
anzeigen | reklamları |
über | ile |
DE Mit Ranktracker können Sie sehen, für welche Keywords andere Unternehmen ranken und ob es sich lohnt, zu versuchen, sie zu schlagen
TR Ranktracker, diğer şirketlerin hangi anahtar kelimeler için sıralama yaptığını ve onları yenmeye çalışmaya değip değmeyeceğini görmenizi sağlar
Alman | Türk |
---|---|
andere | diğer |
unternehmen | şirketlerin |
und | ve |
keywords | anahtar |
DE Da Ihre Ergebnisse direkt von denen Ihrer Konkurrenten abhängen, können Sie auch einige wichtige Informationen darüber erhalten, wie diese Sie schlagen.
TR Sonuçlarınız doğrudan rakiplerinizin sonuçlarına bağlı olduğundan, sizi nasıl yendikleri hakkında da bazı önemli bilgiler edinebilirsiniz.
Alman | Türk |
---|---|
direkt | doğrudan |
konkurrenten | rakiplerinizin |
informationen | bilgiler |
einige | bazı |
wichtige | önemli |
wie | nasıl |
auch | da |
über | hakkında |
ergebnisse | sonuçları |
DE Ein idealer Weg, um aus den heutigen Trends Kapital zu schlagen, indem Sie Ihren Kunden den Handel mit Krypto-Krypto und Krypto-Fiat-Paaren anbieten.
TR Müşterilerinize kripto-kripto ve kripto-fiat çiftleri üzerinden işlem imkânı sunarak günümüz trendlerinden faydalanmanın ideal bir yolu.
Alman | Türk |
---|---|
handel | iş |
und | ve |
DE Stellen Sie sich vor, teilen Sie Ihre Meilensteine mit, schlagen Sie neue Geschäftsideen/-pläne mit dem Renderforest Video Präsentation Maker vor.
TR Renderforest'ın sunum videosu aracı ile kendinizi tanıtın, hedeflerinizi paylaşın, yeni iş fikirleri ve planları önerin.
Alman | Türk |
---|---|
teilen | paylaşın |
renderforest | renderforest |
video | videosu |
präsentation | sunum |
neue | yeni |
mit | ve |
sie | kendinizi |
DE Schlagen Sie Dinge vor, die ihnen bei der Erfüllung der erforderlichen Aufgabe helfen würden.
TR Gerekli görevi yerine getirmelerine yardımcı olacak şeyler önerin.
Alman | Türk |
---|---|
erforderlichen | gerekli |
dinge | şeyler |
die | yerine |
DE In mancher Hinsicht vergleichbar mit dem Singer-Songwriter ist der deutschsprachige Liedermacher, wenngleich sich Texte und Stile durch die musikalischen Wurzeln stark unterscheiden können
TR bir yıldız da olsanız takım oyunu oynamak zorunda olduğunuzu bilirsiniz -bu aynı brezilyalı futbolcularının bir çoğunun avrupa'da başarılı olamaması gidir, bireyselliklerini birleştiremezler takım oyunu ile
Alman | Türk |
---|---|
in | da |
und | ile |
DE Papa Roach ist eine US-amerikanische Nu-Metal- bzw. Rock-Band. Sie wurde 1993 in Vacaville (Kalifornien) gegründet. Ihre Wurzeln liegen im Crossover-Sound der frühen 1990er Jahre (Sprec… mehr erfahren
TR Papa Roach 1993 senesinde Kaliforniya'da kuruldu. Grubun solisti (Jacoby Shaddix) ve davulcusu (Dave Buckner) lise futbol takımı seçmelerinde tanıştılar. Sürekli müzikten konuşan ik… Devamını oku
DE Papa Roach ist eine US-amerikanische Nu-Metal- bzw. Rock-Band. Sie wurde 1993 in Vacaville (Kalifornien) gegründet. Ihre Wurzeln liegen… mehr erfahren
TR Papa Roach 1993 senesinde Kaliforniya'da kuruldu. Grubun solisti (Jacoby Shaddix) ve davulcusu (Dave Buckner) lise futbol takımı se… Devamını oku
DE Dank unserer Schweizer Wurzeln sind Wandern, gutes Essen und Fitness Teil unserer Natur. Bei Swissôtel ist Vitalität nicht nur eine Zutat, sondern steht für einen Lebensstil und eine Philosophie, die Körper, Geist und Seele vereinen.
TR İsviçre’den kaynaklanan köklerimiz ile doğa yürüyüşleri, iyi beslenme ve formda kalma bizim ikinci doğamızdır. Swissotel’de Zindelik sadece bir içerik değil, zihni, vücudu ve ruhu besleyen bir yaşam tarzı ve felsefedir.
Alman | Türk |
---|---|
natur | doğa |
vitalität | zindelik |
gutes | iyi |
und | ve |
unserer | ile |
nur | sadece |
nicht | bir |
DE Unternehmerinnen und Unternehmer mit Wurzeln in der Türkei prägen mehr und mehr die deutsche Wirtschaft. Fünf Erfolgsgeschichten.
TR Türkiye kökenli girişimcilerin Alman ekonomisi üzerindeki şekillendirici etkisi her geçen gün daha da artıyor. Beş başarı hikayesi.
Alman | Türk |
---|---|
türkei | türkiye |
deutsche | alman |
wirtschaft | ekonomisi |
in | da |
fünf | beş |
die | gün |
DE Sie will „den Fokus nicht aufs Anderssein legen“, sagt Filiz Recber, in Böblingen geborene Gastronomin mit türkischen Wurzeln
TR “Farklı olmaya odaklanmak istemiyorum” diyor, Böblingen doğumlu Türk kökenli gastronom Filiz Recber
DE Trotzdem werden ihr genau diese Wurzeln immer wieder vorgehalten – von Kundinnen und Kunden ihres Imbisses „Ützel Brützel“ in der Stuttgarter Innenstadt, von Mitarbeitenden, von anderen
TR Buna rağmen tam da bu kökleri sık sık önüne sürülüyormuş, Stuttgart’ın merkezindeki “Ützel Brützel” adını taşıyan ayaküstü yemek lokantasının müşterileri ve başkaları tarafından
DE Sie kitzeln den Gaumen, verführen die Sinne - exotische Gewürze verleihen dem Essen den letzten Pfiff. Sie werden aus Wurzeln, Zwiebeln, Rinden, Blättern, Kräutern, Blüten, Früchten oder Samen gewonnen.
TR Bunlar damak zevkimize hitap eder ev duyularımızı okşar – egzotik baharatlar her yemeğe özellik katar. Bunlar köklerden, soğanlardan, kabuklardan, yapraklardan, otlardan, çiçeklerden, meyvelerden ya da tohumlardan elde edilir.
Alman | Türk |
---|---|
oder | ya |
dem | e |
sie | her |
aus | da |
DE Cem Özdemir ist der erste Bundesminister mit türkischen Wurzeln. Ein Blick auf seinen Lebensweg und seine politischen Positionen.
TR Cem Özdemir Türkiye kökenli ilk federal bakan. Hayatı ve politik pozisyonlarına bir bakış.
Alman | Türk |
---|---|
blick | bakış |
und | ve |
erste | bir |
DE Neue Bücher von Cihan Acar, Deniz Ohde und Mely Kiyak: deutsche Autoren mit türkischen Wurzeln über Identität und Zugehörigkeit.
TR Cihan Acar, Deniz Ohde ve Mely Kıyak’ın yeni kitapları: Türk kökenli Alman yazarlar, kimlik ve aidiyet kavramlarını ele alıyor.
Alman | Türk |
---|---|
neue | yeni |
deutsche | alman |
autoren | yazarlar |
und | ve |
DE Sie will „den Fokus nicht aufs Anderssein legen“, sagt Filiz Recber, in Böblingen geborene Gastronomin mit türkischen Wurzeln
TR “Farklı olmaya odaklanmak istemiyorum” diyor, Böblingen doğumlu Türk kökenli gastronom Filiz Recber
DE Trotzdem werden ihr genau diese Wurzeln immer wieder vorgehalten – von Kundinnen und Kunden ihres Imbisses „Ützel Brützel“ in der Stuttgarter Innenstadt, von Mitarbeitenden, von anderen
TR Buna rağmen tam da bu kökleri sık sık önüne sürülüyormuş, Stuttgart’ın merkezindeki “Ützel Brützel” adını taşıyan ayaküstü yemek lokantasının müşterileri ve başkaları tarafından
DE Unternehmerinnen und Unternehmer mit Wurzeln in der Türkei prägen mehr und mehr die deutsche Wirtschaft. Fünf Erfolgsgeschichten.
TR Türkiye kökenli girişimcilerin Alman ekonomisi üzerindeki şekillendirici etkisi her geçen gün daha da artıyor. Beş başarı hikayesi.
Alman | Türk |
---|---|
türkei | türkiye |
deutsche | alman |
wirtschaft | ekonomisi |
in | da |
fünf | beş |
die | gün |
DE Hasnain Kazim, 46, ist deutscher Journalist und Autor mit indisch-pakistanischen Wurzeln
TR 46 yaşındaki Hasnain Kazim, Hindistan-Pakistan kökenli bir Alman gazeteci ve yazar
Alman | Türk |
---|---|
ist | ya |
deutscher | alman |
autor | yazar |
und | ve |
DE Auch das schont den Boden: Früchte bringende Bäume haben etwa ihre Wurzeln in ganz anderen Wasser- und Nährstoffdepots als Getreide.
TR Bu sistemler aynı zamanda toprağı da koruyor; örneğin meyve veren ağaçların kökleri, tahıllarda değil farklı su ve besin depolarında yer alıyor.
Alman | Türk |
---|---|
bäume | ağaç |
anderen | farklı |
wasser | su |
und | ve |
als | zamanda |
in | da |
DE Koloniebäume mit gemeinsamen Wurzeln werden noch viel älter: Zitterpappeln in Utah leben seit 80.000 Jahren.
TR Koloni şeklindeki ağaçlarsa ortak kökleri aracılığıyla çok daha uzun süre yaşayabiliyor: ABD’nin Utah eyaletindeki titrek kavaklar 80.000 yaşında.
Alman | Türk |
---|---|
gemeinsamen | ortak |
jahren | yaş |
werden | ya |
DE In Russland leben 800.000 Menschen mit deutschen Wurzeln, die teilweise noch Deutsch sprechen. Ihre Vorfahren folgten im 18. Jahrhundert einer Einladung der aus Deutschland stammenden russischen Zarin Katharina der Großen.
TR Rusya’da Alman kökenli olan ve bir kısmı hala Almanca konuşan yaklaşık 800.000 insan yaşıyor. Ataları 18. Yüzyılda Almanya’dan gelen Rus Çariçesi Büyük Katerina’nın daveti üzerine buraya yerleşmişti.
Alman | Türk |
---|---|
leben | yaşıyor |
noch | hala |
großen | büyük |
deutschen | alman |
menschen | bir |
der | ve |
DE Aber das Forscherehepaar mit Wurzeln in der Türkei hat den wirtschaftlichen Erfolg immer nur als Nebeneffekt gesehen
TR Türkiye kökenli araştırmacı çift içinse ekonomik başarı oldum olası bir yan etkiden ibaret olmuş
Alman | Türk |
---|---|
türkei | türkiye |
wirtschaftlichen | ekonomik |
erfolg | başarı |
aber | bir |
DE Aus diesen Wurzeln rühren die Grundsätze grüner Politik
TR Yeşil politikanın temel ilkelerinin kökenleri bu hareketlerde yatıyor
Alman | Türk |
---|---|
grüner | yeşil |
diesen | bu |
DE Die Idee dahinter: Das Wasser der Fischzucht wird für die Pflanzen wiederverwendet, deren Wurzeln direkt im Wasser hängen
TR Sistemin dayandığı fikir: balık yetiştiriciliğinde kullanılan suyun, kökleri doğrudan suda bulunan bitkiler için yeniden kullanılması
Alman | Türk |
---|---|
idee | fikir |
direkt | doğrudan |
für | için |
DE In mancher Hinsicht vergleichbar mit dem Singer-Songwriter ist der deutschsprachige Liedermacher, wenngleich sich Texte und Stile durch die musikalischen Wurzeln stark unterscheiden können
TR bir yıldız da olsanız takım oyunu oynamak zorunda olduğunuzu bilirsiniz -bu aynı brezilyalı futbolcularının bir çoğunun avrupa'da başarılı olamaması gidir, bireyselliklerini birleştiremezler takım oyunu ile
Alman | Türk |
---|---|
in | da |
und | ile |
DE Dua Lipa (* 22. August 1995 in London) ist eine britische Sängerin und Songwriterin mit kosovo-albanischen Wurzeln. Wiki anzeigen
TR Dua Lipa (/ˈduːə ˈliːpə/; d. 22 Ağustos 1995), İngiliz şarkıcı ve şarkı yazarıdır. Kariyerine modellik yaparak başlasa da 2015'te W… Devamını oku
Alman | Türk |
---|---|
august | ağustos |
in | da |
mit | ve |
DE Die Idee einer „denkenden Maschine“ hat ihre Wurzeln im antiken Griechenland
TR "Düşünebilen bir makine" fikrinin temelleri antik Yunan çağına dayanır
Alman | Türk |
---|---|
maschine | makine |
die | bir |
DE Papa Roach ist eine US-amerikanische Nu-Metal- bzw. Rock-Band. Sie wurde 1993 in Vacaville (Kalifornien) gegründet. Ihre Wurzeln liegen im Crossover-Sound der frühen 1990er Jahre (Sprec… mehr erfahren
TR Papa Roach 1993 senesinde Kaliforniya'da kuruldu. Grubun solisti (Jacoby Shaddix) ve davulcusu (Dave Buckner) lise futbol takımı seçmelerinde tanıştılar. Sürekli müzikten konuşan ik… Devamını oku
DE Papa Roach ist eine US-amerikanische Nu-Metal- bzw. Rock-Band. Sie wurde 1993 in Vacaville (Kalifornien) gegründet. Ihre Wurzeln liegen… mehr erfahren
TR Papa Roach 1993 senesinde Kaliforniya'da kuruldu. Grubun solisti (Jacoby Shaddix) ve davulcusu (Dave Buckner) lise futbol takımı se… Devamını oku
44 tərcümədən 44 göstərilir