TR Sürdürülebilir ve çarpan etkisi olan; hedeflenen sonucu alabilme, kapasite analizi ile araştırılabilme ve gelişme gereksinimi karşılanabilme niteliğine sahip; yerel bileşeni olan projelere öncelik verir.
يمكن ترجمة "yerel bileşeni olan" باللغة اللغة التركية إلى الكلمات / العبارات إنجليزي التالية:
TR Sürdürülebilir ve çarpan etkisi olan; hedeflenen sonucu alabilme, kapasite analizi ile araştırılabilme ve gelişme gereksinimi karşılanabilme niteliğine sahip; yerel bileşeni olan projelere öncelik verir.
EN prioritizes projects which are sustainable and have a multiplier effect; well focused on desired objectives; capable of responding to research and development needs through capacity analysis and possessing local components.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
etkisi | effect |
kapasite | capacity |
gelişme | development |
yerel | local |
projelere | projects |
TR Sürdürülebilir ve çarpan etkisi olan; hedeflenen sonucu alabilme, kapasite analizi ile araştırılabilme ve gelişme gereksinimi karşılanabilme niteliğine sahip; yerel bileşeni olan projelere öncelik verir.
EN prioritizes projects which are sustainable and have a multiplier effect; well focused on desired objectives; capable of responding to research and development needs through capacity analysis and possessing local components.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
etkisi | effect |
kapasite | capacity |
gelişme | development |
yerel | local |
projelere | projects |
TR Yerel İtalyan pazarını hedefleyen yerel ve uluslararası şirketlerin gelirlerini en üst düzeye çıkarma fırsatı tanıyan .it alan adı, şirketlere yerel müşterilere olan bağlılığı gösteren profesyonel bir imaj verir
EN The .it domain name, which gives the opportunity to maximize the income of local and international companies targeting the local Italian market, gives companies a professional image that shows their loyalty to local customers
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
şirketlerin | companies |
fırsatı | opportunity |
it | it |
adı | name |
müşterilere | customers |
profesyonel | professional |
verir | gives |
TR Ayrıca başarılı bir yoğurt üretimi için ihtiyacınız olan altı temel bileşeni de öğreneceksiniz.
EN You will also learn about the six key components you need for a successful yoghurt production.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
başarılı | successful |
yoğurt | yoghurt |
temel | key |
TR İşletmenizin veya müşterilerinizin daha fazla yerel müşteri çekmesine, diğer yerel işletmelere karşı rekabet etmesine ve işletmenizin büyümesine yardımcı olmak için yerel organik sıralama takibini kullanın
EN Use local organic rank tracking to help your business or clients attract more local customers, compete against other local businesses, and drive business growth
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
veya | or |
yerel | local |
müşteri | customers |
işletmelere | businesses |
işletmenizin | your business |
organik | organic |
sıralama | rank |
kullanın | use |
TR Daha önce tartışıldığı gibi, yeşil EV çubuğu ziyaretçilere bir web sitesinin güvenli olduğuna dair net bir mesaj göndererek, onu halka açık web sitelerinin hayati bir güvenlik bileşeni haline getirir.
EN As discussed earlier, the green EV bar sends visitors a clear message that a website is safe, making it a vital security component of public websites.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
yeşil | green |
mesaj | message |
hayati | vital |
haline | making |
TR Bu öğrenimin bir bileşeni de; mesleki eğitim işletmesi olarak resmen tanınan ve ilgili AB Ekoloji Yönetmeliği’ne uygun üretim yapan bir işletmede yapılacak bir uygulama sömestiri.
EN The course also includes a practical semester at a recognized training facility that produces in keeping with the EU Organic Farming Regulation.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
ab | eu |
yönetmeliği | regulation |
TR Arctis Pro + GameDAC Yüksek Çözünürlüklü oyun ses sisteminin her bileşeni, sağlam ve güçlü sesi, PS4 veya bilgisayarın dijital çıkışından kulaklarınıza kadar taşıyabilmek için titizlikle tasarlanmıştır.
EN Each component of the Arctis Pro + GameDAC Hi-Res gaming audio system is meticulously engineered to maintain pristine, powerful audio, from the digital output of the PS4 or PC all the way to your ears.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
arctis | arctis |
gamedac | gamedac |
oyun | gaming |
ses | audio |
güçlü | powerful |
veya | or |
dijital | digital |
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
cihazlar | devices |
günümüzde | today |
genel | overall |
bulut | cloud |
parçası | part |
önemli | important |
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
yazıcılar | printers |
genel | overall |
bulut | cloud |
parçası | part |
önemli | important |
TR Spor giyimin bir bileşeni olarak TENCEL™ Lyocell ve Modal elyaflar, (su çeken bir elyaf yüzeyi ile) hidrofilik özelliklerini zaman içinde koruyarak, hidrofilik terbiyelere ve sentetik elyaflara pratik bir alternatif oluşturur.
EN When viewed under an electron microscope, TENCEL™ Lyocell fibers exhibit a smooth surface area, giving fabrics a soft feel and ensuring comfort for sensitive skin.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
lyocell | lyocell |
elyaflar | fibers |
TR Daha önce tartışıldığı gibi, yeşil EV çubuğu ziyaretçilere bir web sitesinin güvenli olduğuna dair net bir mesaj göndererek, onu halka açık web sitelerinin hayati bir güvenlik bileşeni haline getirir.
EN As discussed earlier, the green EV bar sends visitors a clear message that a website is safe, making it a vital security component of public websites.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
yeşil | green |
mesaj | message |
hayati | vital |
haline | making |
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
cihazlar | devices |
günümüzde | today |
genel | overall |
bulut | cloud |
parçası | part |
önemli | important |
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
yazıcılar | printers |
genel | overall |
bulut | cloud |
parçası | part |
önemli | important |
TR Başka bir deyişle, partinin en iyisini oluşturmak bilgisayar hesaplamasına bağlı değildir, ancak bu markanın her bir bileşeni el ile bir araya getirilir.
EN In other words, it does not depend on computer calculation to form the best of the lot but each and every component of this brand is put together by hand.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
başka | other |
iyisini | the best |
bilgisayar | computer |
bağlı | depend |
değildir | not |
el | hand |
TR Bu öğrenimin bir bileşeni de; mesleki eğitim işletmesi olarak resmen tanınan ve ilgili AB Ekoloji Yönetmeliği’ne uygun üretim yapan bir işletmede yapılacak bir uygulama sömestiri.
EN The course also includes a practical semester at a recognized training facility that produces in keeping with the EU Organic Farming Regulation.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
ab | eu |
yönetmeliği | regulation |
TR Kaliteli bir başlık veya meta açıklamanın üç temel bileşeni vardır:
EN There are three key ingredients in a quality title or meta description:
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
kaliteli | quality |
başlık | title |
veya | or |
meta | meta |
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
kaynak | source |
kodunu | code |
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
ölçeklenebilir | scalable |
konteyner | container |
veya | or |
TR Yakın zamanda, Batı dünyasında da vejeteryanlar tarafından ve gıda bileşeni olarak kullanılmaktadır
EN More recently it has also been used by vegetarians and as a food ingredient in the western world
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
batı | western |
gıda | food |
TR Yakın zamanda, Batı'da da vejeteryanlar tarafından ve gıda bileşeni olarak kullanılmaktadır
EN More recently it has also been used by vegetarians and as a food ingredient in the western world
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
batı | western |
gıda | food |
TR Soya Uzakdoğu'da yüzyıllardır kullanılmaktadır. Yakın zamanda, Batı'da da vejeteryanlar tarafından ve gıda bileşeni olarak kullanılmaktadır. Günümüzde, soya ürünleri tüketimi artıyor.
EN Soya has been used for centuries in the Far East. More recently it has also been used by vegetarians and as a food ingredient in the western world. And today, the consumption of soya products is increasing.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
batı | western |
gıda | food |
günümüzde | today |
ürünleri | products |
TR Social Warfare?in Popüler Yazılar bileşeni, görünümü aşağıdakilerle görüntülemenizi ve özelleştirmenizi sağlar:
EN Social Warfare?s Popular Posts widget allows you to display and customize the look with:
TR Yeni: Birçok biçim ve seçenek içeren sosyal takip bileşeni eklendi.
EN New: Added social follow widget with lots of styles and options.
TR Yanlış yazı türü için varsayılan olarak Popüler Yazılar Bileşeni düzeltildi.
EN Fixed Popular Posts widget from defaulting to the wrong post type.
TR Popüler yazılar bileşeni için mantık güncellendi.
EN Updated the logic for the Popular posts widget.
TR Social Warfare?in Popüler Yazılar bileşeni, görünümü aşağıdakilerle görüntülemenizi ve özelleştirmenizi sağlar:
EN Social Warfare?s Popular Posts widget allows you to display and customize the look with:
TR Yeni: Birçok biçim ve seçenek içeren sosyal takip bileşeni eklendi.
EN New: Added social follow widget with lots of styles and options.
TR Yanlış yazı türü için varsayılan olarak Popüler Yazılar Bileşeni düzeltildi.
EN Fixed Popular Posts widget from defaulting to the wrong post type.
TR Popüler yazılar bileşeni için mantık güncellendi.
EN Updated the logic for the Popular posts widget.
TR 6.b.1. Su ve atıksu hizmetlerinin yönetilmesinde yerel toplulukların katılımı için kurulu ve operasyonel politika ve prosedürleri olan yerel yönetim birimlerinin oranı
EN 6.b.1. Proportion of local administrative units with established and operational policies and procedures for participation of local communities in water and sanitation management
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
su | water |
yerel | local |
operasyonel | operational |
politika | policies |
yönetim | management |
TR Avustralya'da yerel bir avukatlık bürosu olan Johnson Winter & Slattery VMware Cloud on AWS ile başarılı bir şekilde hibrit bir yaklaşımı benimsedi ve AWS yerel hizmetlerini kapsayacak şekilde genişletildi.
EN Johnson Winter & Slattery, a national law firm in Australia, successfully adopted a hybrid approach with VMware Cloud on AWS, and extended to AWS native services.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
avustralya | australia |
vmware | vmware |
başarılı | successfully |
hibrit | hybrid |
hizmetlerini | services |
TR Yerel Kazakistan pazarını hedefleyen şirketler, gelirlerini en üst düzeye çıkarabilir, ürün ve hizmetleri hakkında yerel bilgiler sağlayabilirler
EN Companies targeting the local Kazakhstan market can maximize their revenues and provide local information about their products and services
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
yerel | local |
şirketler | companies |
ürün | products |
ve | and |
hizmetleri | services |
hakkında | about |
bilgiler | information |
TR Bu da yerel hedefleme ve yerel trafik hacminizi artırmak için faydalıdır.
EN This is useful for local targeting and increasing your local traffic volume.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
yerel | local |
trafik | traffic |
TR Yerel aramaların artmasıyla yerel olarak hedef kitleye erişilebilir olmak işletmeler için giderek daha önemli hale geliyor
EN Local search requests are increasing, and being available locally is becoming more and more important for local businesses
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
erişilebilir | available |
işletmeler | businesses |
önemli | important |
TR Yerel aramaların giderek arttığı günümüzde, yerel olarak erişilebilir olmak daha da önemli hale geliyor
EN Local search queries are rising and being locally reachable is becoming more important
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
önemli | important |
TR Çerçeve, Dünya İklim Konferansı’ndan; harekete geçen ise yerel yönetimler. Yerel yönetim düzeyindeki iklim koruma üzerine olgular
EN The UN Climate Change Conference sets the policy framework, but action is taken in towns and cities. Five facts about municipal climate protection
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
harekete | action |
yerel | municipal |
iklim | climate |
koruma | protection |
TR Bazı durumlarda steelseries.com’dan sipariş verdiğinizde gümrük vergisi, ithalat vergisi veya aracılık ücretine tabi olabilirsiniz. Yerel kural ve yönetmelikler için lütfen yerel gümrük ofisine danışın.
EN In some cases, you might be subjected to customs, import taxes or brokerage fee when ordering from steelseries.com. Please check with your local customs office for your local rules and regulations.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
bazı | some |
durumlarda | cases |
steelseries | steelseries |
sipariş | ordering |
veya | or |
yerel | local |
TR Tüm ürünler, yerel garanti düzenlemelerine tabidir. Ülkeniz listelenmemişse lütfen yerel distribütörünüze veya satıcınıza danışın.
EN All products are covered by local warranty regulations. Please check with your local distributor or retailer, if your country is not listed.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
tüm | all |
ürünler | products |
yerel | local |
garanti | warranty |
veya | or |
TR Yerel Girişimler için Kanada Fonu’nun amacı; teknik, ekonomik, kültürel ve sosyal kalkınma desteği veren küçük ölçekli projeleri finanse ederek yerel halkın ekonomik, kültürel ve sosyal yaşam standartlarının artırılmasıdır.
EN The purpose of the Canada Fund for Local Initiatives is to increase the economic, cultural, and social living standards of the local people by financing small-scale projects that provide technical, economic, cultural, and social development support.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
yerel | local |
kanada | canada |
amacı | purpose |
teknik | technical |
ekonomik | economic |
sosyal | social |
kalkınma | development |
desteği | support |
projeleri | projects |
yaşam | living |
standartları | standards |
TR Yerel Girişimler için Kanada Fonu’nun amacı; teknik, ekonomik, kültürel ve sosyal kalkınma desteği veren küçük ölçekli projeleri finanse ederek, yerel halkın ekonomik, kültürel ve sosyal yaşam standartlarının artırılmasıdır.
EN The purpose of the Canada Fund for Local Initiatives is to increase the economic, cultural, and social living standards of the local people by financing small-scale projects that provide technical, economic, cultural, and social development support.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
yerel | local |
kanada | canada |
amacı | purpose |
teknik | technical |
ekonomik | economic |
sosyal | social |
kalkınma | development |
desteği | support |
projeleri | projects |
yaşam | living |
standartları | standards |
TR Sendai Afet Risk Azaltma Çerçevesi 2015-2030 doğrultusunda yerel afet risk azaltma stratejilerini benimseyen ve uygulayan yerel yönetimlerin oranı 11.b.2
EN Proportion of local governments that adopt and implement local disaster risk reduction strategies in line with the Sendai Framework for Disaster Risk Reduction 2015-2030 11.b.2
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
afet | disaster |
risk | risk |
azaltma | reduction |
doğrultusunda | in line with |
yerel | local |
ve | and |
TR Sitenizi yerel aramalar bakımından optimize edin ve daha fazla yerel müşteri edinin
EN Optimize your site for local searches and get more local customers
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
sitenizi | your site |
yerel | local |
aramalar | searches |
edin | get |
ve | and |
müşteri | customers |
TR Türkiye’de yerel medyayı odağa alan ilk census araştırmasını oluşturan bu çalışmada, 81 ilde faaliyet gösteren tüm yerel kurumları ve bu kurumlara dair temel demografik verileri tespit etmeyi hedefledik
EN In this study, which constitutes the first census research focusing on local media in Turkey, we aimed to determine all local institutions operating in 81 provinces and the basic demographic data of these institutions
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
türkiye | turkey |
yerel | local |
medyayı | media |
ilk | first |
bu | this |
tüm | all |
ve | and |
temel | basic |
verileri | data |
TR Yürütülen bu detaylı masa başı tarama sonucunda yerel medyada faaliyet gösteren 3240 yerel kurum olduğu belirlendi
EN As a result of this detailed desk scan, it was determined that 3240 local institutions were operating in the local media
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
bu | this |
detaylı | detailed |
tarama | scan |
yerel | local |
TR Proje kapsamında elde edilen verilerin analizi ve ulaşılan bulgular doğrultusunda Türkiye'de yerel medyanın güncel durumunu ve demografik profilini ortaya koyan "Yerel Medya Veri Tabanı Araştırma Raporu" oluşturuldu.
EN In line with the analysis of the data obtained within the scope of the project and the findings, "Local Media Data Base Research Report" was created, which reveals the current status and demographic profile of the local media in Turkey.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
proje | project |
ve | and |
doğrultusunda | in line with |
türkiye | turkey |
yerel | local |
güncel | current |
durumunu | status |
profilini | profile |
medya | media |
tabanı | base |
ın | of |
TR Yerel Girişimler için Kanada Fonu’nun amacı; teknik, ekonomik, kültürel ve sosyal kalkınma desteği veren küçük ölçekli projeleri finanse ederek yerel halkın ekonomik, kültürel ve sosyal yaşam standartlarının artırılmasıdır.
EN The purpose of the Canada Fund for Local Initiatives is to increase the economic, cultural, and social living standards of the local people by financing small-scale projects that provide technical, economic, cultural, and social development support.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
yerel | local |
kanada | canada |
amacı | purpose |
teknik | technical |
ekonomik | economic |
sosyal | social |
kalkınma | development |
desteği | support |
projeleri | projects |
yaşam | living |
standartları | standards |
TR Yerel Girişimler için Kanada Fonu’nun amacı; teknik, ekonomik, kültürel ve sosyal kalkınma desteği veren küçük ölçekli projeleri finanse ederek, yerel halkın ekonomik, kültürel ve sosyal yaşam standartlarının artırılmasıdır.
EN The purpose of the Canada Fund for Local Initiatives is to increase the economic, cultural, and social living standards of the local people by financing small-scale projects that provide technical, economic, cultural, and social development support.
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
yerel | local |
kanada | canada |
amacı | purpose |
teknik | technical |
ekonomik | economic |
sosyal | social |
kalkınma | development |
desteği | support |
projeleri | projects |
yaşam | living |
standartları | standards |
TR Yerel tedarikçilerimizden yerel fiyatlarla araba kiralayın
EN Rent a car from our local suppliers at local rates
اللغة التركية | إنجليزي |
---|---|
yerel | local |
يتم عرض 50 من إجمالي 50 ترجمة