NL Uw Persoonsgegevens moeten mogelijk worden verwerkt in landen waar de regelgeving op het gebied van gegevensbescherming en privacy mogelijk niet hetzelfde beschermingsniveau biedt als in uw eigen land
NL Uw Persoonsgegevens moeten mogelijk worden verwerkt in landen waar de regelgeving op het gebied van gegevensbescherming en privacy mogelijk niet hetzelfde beschermingsniveau biedt als in uw eigen land
TR Kişisel Bilgilerinizin veri koruma ve gizlilik yönetmeliklerinin ikamet ettiğiniz ülkedeki gibi aynı koruma düzeyini sağlayamayacağı ülkelerde işlenmeleri gerekebilir
NL Houd er echter wel rekening mee dat u zonder HTTP-cookies en lokale HTML5-opslag mogelijk niet volledig kunt profiteren van alle functies van onze Services en dat bepaalde onderdelen van de Services mogelijk niet goed functioneren.
TR Bununla birlikte, HTTP çerezleri ve HTML5 yerel depolama alanı olmadan Hizmetlerimizin tüm özelliklerinden tam olarak yararlanamayabileceğinizi ve Hizmetlerin bazı bölümlerinin düzgün çalışmayabileceğini lütfen unutmayın.
NL U ziet mogelijk een bericht dat cookies vereist zijn of dat cookies zijn uitgeschakeld in uw browser.
TR Çerezlerin gerekli olduğunu veya tarayıcınızda çerezlerin kapalı olduğunu belirten bir ileti görebilirsiniz.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
vereist | gerekli |
browser | tarayıcı |
NL Twitter is mogelijk overbelast of ondervindt een tijdelijke onderbreking. Probeer het opnieuw of bekijk de Twitter-status voor meer informatie.
TR Twitter aşırı kapasiteyle çalışıyor ya da anlık sorunlar yaşıyor olabilir. Yeniden dene ya da daha fazla bilgi almak için Twitter Durumu sayfasını ziyaret et.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
probeer | dene |
informatie | bilgi |
NL Zo kunnen adverteerders advertenties en content van hoge kwaliteit leveren die jij mogelijk interessanter vindt.
TR Bu da reklamverenlerin size daha ilginç gelebilecek kaliteli reklam ve içerikler sunmasına yardımcı olur.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
advertenties | reklam |
en | ve |
kwaliteit | kaliteli |
NL Als we je navigatiegeschiedenis eerder hebben opgeslagen, is het mogelijk dat je ervaring verder gepersonaliseerd wordt op basis van informatie uit die geschiedenis.
TR Web tarama geçmişinizi daha önce kaydettiysek, bu geçmişten almış olduğumuz bilgilere dayanarak deneyiminizi kişiselleştirmeyi sürdürebiliriz.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
ervaring | deneyiminizi |
informatie | bilgilere |
NL Hoewel cookies niet vereist zijn voor bepaalde delen van onze services, werken Twitter en Periscope mogelijk niet naar behoren als je cookies volledig uitschakelt
TR Hizmetlerimizin bazı kısımları için çerezler gerekli olmasa da, çerezleri tamamen devre dışı bırakmanız durumunda Twitter ve Scope düzgün çalışmayabilir
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
vereist | gerekli |
en | ve |
volledig | tamamen |
bepaalde | bazı |
NL Momenteel gebruikt u een oudere browser. Uw ervaring is mogelijk niet optimaal. Overweeg uw browser te upgraden. Kom meer te weten.
TR Şu an eski bir tarayıcı kullanıyorsunuz ve en iyi deneyimi yaşamayabilirsiniz. Lütfen tarayıcı sürümünüzü yükseltin. daha fazla bilgi edinin.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
ervaring | deneyimi |
weten | bilgi |
browser | tarayıcı |
uw | lütfen |
NL Online inchecken is mogelijk afhankelijk van de luchthaven en is gratis voor alle soorten tickets.
TR Online check-in sağlanması havalimanına göre değişiklik gösterebilir, tüm bilet tipleri için ücretsizdir.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
online | online |
alle | tüm |
tickets | bilet |
gratis | ücretsizdir |
NL Reizen is mogelijk en makkelijk mits men rekening houdt met de Covid-19 beperkingen
TR Covid-19 kurallarını bildikten sonra seyahat etmek çok kolay
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
makkelijk | kolay |
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
en | ve |
onmiddellijk | hemen |
snel | kısa |
NL De beste manier om de milieu-impact van onze electronica drastisch te verminderen is door ze zo lang mogelijk werkend te houden.
TR Elektroniklerimizin çevresel etkisini azaltmak için elimizden gelen en iyi şey, onları mümkün olduğunca uzun süre kullanmaktır.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
lang | uzun |
mogelijk | mümkün |
NL Controleer alle backlinks en ontvang een melding wanneer een van deze verloren gaat. Breng verloren links weer tot leven en houd uw backlink-profiel zo sterk mogelijk.
TR Tüm geri bağlantıları izleyin ve bunlardan herhangi birinin ne zaman kaybedeceğine dair bilgi alın. Kayıp linkleri hayata döndürün ve backlink profilinizi mümkün olduğunca güçlü tutun.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
en | ve |
ontvang | alın |
leven | hayata |
mogelijk | mümkün |
backlink | backlink |
sterk | güçlü |
NL Ontdek de redenen en de bronnen van deze pieken (mogelijk is een deel van uw inhoud viral geworden of heeft uw gesponsorde bericht resultaten opgeleverd) en meet u hoe uw websiteposities na hen werden gewijzigd.
TR Bu zirvelerin nedenlerini ve kaynaklarını öğrenin (içeriğinizin bir kısmı viral hale geldi veya sponsorunuz tarafından gönderilen sonuçlar geldi) ve web sitenizin sıralamasının bunlardan nasıl değiştiğini ölçün.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
en | ve |
bronnen | kaynakları |
NL We maken dit proces zo makkelijk mogelijk.
TR Bu süreci mümkün olduğunca kolaylaştırdık.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
dit | bu |
proces | süreci |
mogelijk | mümkün |
NL Maak efficiënt eenmalige onderdelen en maak zeer complexe geometrieën die alleen mogelijk zijn met 3D-printen.
TR Özel parçaları verimli bir şekilde üretin ve sadece 3B baskıyla mümkün olan oldukça karmaşık geometrileri oluşturun.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
maak | oluşturun |
efficiënt | verimli |
onderdelen | parçalar |
en | ve |
zeer | oldukça |
complexe | karmaşık |
mogelijk | mümkün |
zijn | olan |
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
security | security |
en | ve |
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
gegevens | veriler |
worden | sağlamak |
effectief | etkili |
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
zoeken | arama |
real | gerçek |
NL Als gevolg hiervan, heeft de neutraliteit van het net innovatie bij technologiebedrijven mogelijk vertraagd
TR Sonuç olarak, ağ tarafsızlığı muhtemelen teknoloji şirketlerinde yeniliği yavaşlattı
NL Golden Frog is gemaakt om diensten te ontwikkelen die het mogelijk maken voor mensen om zichzelf online te beschermen en te verdedigen
TR Golden Frog insanların kendilerini online olarak korumalarına ve savunmalarına olanak veren hizmetleri geliştirmek için kurulmuştur.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
diensten | hizmetleri |
online | online |
en | ve |
NL We blijven nieuwe applicaties ontwikkelen om deze zaak voortgang te laten vinden en mogelijk te maken, ongeacht van wat regeringen en regulerende organisaties beslissen te zullen doen
TR Varoluş nedenimizi ilerletmek için yeni uygulamalar geliştirmeye ve devletler ve yürürlülük organlarının kararlarına rağmen onları gerçekleştirmeye devam ediyoruz
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
blijven | devam |
nieuwe | yeni |
applicaties | uygulamalar |
en | ve |
NL Terwijl regulering van de onderliggende transmissie nodig is, zodat concurrentie mogelijk is, moeten Internetproviders kunnen aanrekeen voor de toegang en het verrichten van diensten in een vrije markt
TR Vurgulanan iletimin regülasyonu rekabetin mümkün olması için gerekli iken, İnternet erişim sağlayıcıları serbest piyasada hizmet sağlama ve hizmetlere erişim için ücretlendirme yapabilmelidir
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
nodig | gerekli |
mogelijk | mümkün |
toegang | erişim |
en | ve |
diensten | hizmet |
vrije | serbest |
NL We moeten op de hoogte blijven omdat er wetgeving bestaat die mogelijk onze vrijheid zou kunnen bedreigen bij behandeling hiervan door het Congres, we moeten allemaal op de hoogte blijven en actieve voorstanders van een open en vrij Internet zijn.
TR Özgürlüğümüzü potansiyel olarak tehdit eden bir yasa Kongre'de ilerlemektedir, hepimiz açık ve özgür bir internetin aktif taraftarı ve bilgi sahibi olarak kalmalıyız.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
en | ve |
actieve | aktif |
open | açık |
kunnen | bilgi |
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
en | ve |
veilig | güvenli |
snel | hızlı |
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
sonix | sonix |
api | api |
en | ve |
te | fazla |
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
andere | diğer |
onderdeel | parçası |
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
en | ve |
zoeken | arama |
snel | hızlı |
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
extra | ek |
en | ve |
kosten | ücret |
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
content | içeriği |
opnieuw | yeniden |
mogelijk | mümkün |
al | zaten |
geweldige | inanılmaz |
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
mogelijk | mümkün |
en | ve |
video | video |
audio | ses |
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
accounts | hesaplar |
en | ve |
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
betekent | anlamına |
minuten | dakika |
bestand | dosyayı |
NL Wilt u contact met ons opnemen? Vul dan hieronder het formulier in en wij nemen zo snel mogelijk contact met u op.
TR Bizimle iletişime geçmek için lütfen aşağıdaki formu doldurun. Size en kısa sürede geri dönüş sağlayacağız.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
contact | iletişime |
vul | doldurun |
hieronder | aşağıdaki |
formulier | formu |
u | size |
snel | kısa |
NL Zo nodig kan Control Union bij het nemen en verzegelen van de monsters op zo'n manier te werk gaan dat er geen contaminatie mogelijk is met andere stoffen die het laboratoriumonderzoek zouden kunnen beïnvloeden.
TR Gerekli görülmesi veya talep edilmesi halinde Control Union, numuneler alabilir ve bu numuneleri herhangi bir laboratuvar analiz sonucunu etkileyebilecek diğer maddelerle kontamine olmayacak biçimde güvenli bir şekilde mühürleyebilir.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
nodig | gerekli |
en | ve |
andere | diğer |
NL Wij proberen onze keuringen altijd zo praktisch mogelijk in te richten.
TR Yaklaşımımız daima tedarikçi onayını uygulanabilir kılma yönündedir.
NL Control Union Certifications heeft de juiste procedures om dergelijke monsternemingen mogelijk te maken. Alle processen zijn aanwezig om de monsters op de juiste wijze te verzegelen, labelen en verzenden naar een bevoegd laboratorium.
TR Control Union Sertifikasyon, ilgili numunelerin alındığından emin olunmasına ilişkin prosedürlere ve bu numunelerin nasıl mühürlenmesi, etiketlenmesi ve tanınmış bir laboratuvara gönderilmesi gerektiğine dair süreçlere sahiptir.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
en | ve |
NL Soms zijn twee klikken voldoende om een video te maken - Fastreel maakt het mogelijk. Dankzij de intuïtieve interface zijn alle functies eenvoudig te gebruiken.
TR Bazen bir video oluşturmak için tek ihtiyacınız iki tıklamadır – Fastreel bunu mümkün kılar. Programın sezgisel arayüzü sayesinde tüm özelliklerin ve işlevlerin kullanımı kolaydır.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
soms | bazen |
video | video |
mogelijk | mümkün |
om | için |
interface | arayüzü |
NL Met behulp van verschillende formats kun je zoveel vragen, taken en beoordelingen maken als je wilt. Op deze manier kun je het testproces zo gecontroleerd mogelijk maken en de inzichten krijgen die je echt nodig hebt.
TR Çeşitli formatlarda istediğiniz sayıda soru, görev ve değerlendirme oluşturun. Bu sayede test sürecini mümkün olduğu kadar kontrollü şekilde yürütebilir ve ihtiyacınız olan bilgileri elde edebilirsiniz.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
maken | oluşturun |
mogelijk | mümkün |
NL Voordat je een test start, word je mogelijk gevraagd om een of meer screenervragen te beantwoorden om te bepalen of je geschikt bent voor deze specifieke test
TR Bir teste başlamadan önce ilgili test için uygun olduğunuza karar vermek amacıyla bir veya daha fazla eleme sorusu yanıtlamanız istenebilir
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
test | test |
geschikt | uygun |
NL Het zoekt naar specifieke webobjecten, maar zoekt niet naar kwetsbaarheden en zoekt niet naar webinhoud die mogelijk kwetsbaar is.
TR Belirli web nesnelerini arar ancak güvenlik açıklarını aramaz ve savunmasız olabilecek web içeriğini aramaz.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
specifieke | belirli |
en | ve |
NL Het volgende speciale kenmerk van onze tool is dat u fouten kunt bekijken die zijn onderverdeeld in drie categorieën. Dit zijn kritieke fouten, die u vertellen hoe belangrijk het is om ze zo snel mogelijk op te lossen.
TR Aracımızın bir sonraki özelliği, hatalara üç kategoriye ayrılmış olarak bakabilmenizdir. Bunlar, bunları mümkün olan en kısa sürede düzeltmenin önemini anlatan kritik hatalardır.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
volgende | sonraki |
tool | aracı |
kritieke | kritik |
snel | kısa |
NL In een kenniscentrum kunt u uw inhoud in verschillende categorieën indelen, waaronder veelgestelde vragen, handleidingen, handleidingen voor probleemoplossing, 101 gids, en andere informatie die uw team mogelijk wil delen
TR Bir bilgi merkezi yazılımı, içeriğinizi SSS'ler, kılavuzlar, sorun giderme kılavuzları, 101 kılavuzlar ve ekibinizin paylaşmak isteyebileceği diğer bilgileri içerecek şekilde farklı kategorilerde sınıflandırmanıza olanak tanır
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
delen | paylaşmak |
NL Citrix Workspace app is eenvoudig te installeren clientsoftware die naadloze secure access mogelijk maakt tot alles wat u voor uw werk nodig hebt.
TR Citrix Workspace uygulaması, işinizi yapmak için ihtiyaç duyduğunuz her şeye sorunsuz ve güvenli erişim sağlayan, kolayca kurulabilen istemci yazılımıdır.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
eenvoudig | kolayca |
naadloze | sorunsuz |
werk | iş |
citrix | citrix |
app | uygulaması |
nodig | ihtiyaç |
NL Maak dezelfde naadloze ervaring mogelijk op elk device, voor elke medewerker, met krachtige UEM-tools en veilige zakelijke apps.
TR Güçlü UEM araçları ve güvenli kurumsal uygulamalarla her cihazda aynı çalışan deneyimini sağlayın.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
ervaring | deneyimini |
en | ve |
veilige | güvenli |
zakelijke | kurumsal |
krachtige | güçlü |
tools | araçları |
dezelfde | aynı |
NL Medewerkers kiezen voortaan zelf welke devices ze gebruiken en de IT-afdeling bepaalt wat de beste manier van uitrollen is om veilige, betrouwbare toegang mogelijk te maken op alle endpoints.
TR Çalışanların hangi cihazı kullanacaklarını seçmelerine imkan tanıyın ve IT biriminizin tüm uç noktalara güvenli, güvenilir erişmek için en iyi geliştirme yöntemlerini seçme özgürlüğünü tanıyın.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
en | ve |
alle | tüm |
NL het verkrijgen van Materiaal of eigen content van Citrix via andere wegen dan de wegen die uitdrukkelijk door Citrix mogelijk zijn gemaakt;
TR Citrix tarafından açık bir şekilde ulaşılabilir hale getirilmeyen herhangi şekilde herhangi bir Materyali ya da mülkiyet Citrix içeriğini elde etme veya elde etme girişimi;
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
materiaal | materyali |
citrix | citrix |
NL het gebruik van de Website of Materiaal voor illegale doeleinden of het mogelijk maken van illegale of niet-conforme activiteiten;
TR Web Sitesini veya Materyalleri herhangi bir yasa dışı amaçla kullanma ya da yasadışı veya ihlal eden etkinliklerde bulunma ve
NL Ons wereldwijde Anycast-netwerk maakt DNS-resolutie mogelijk aan de netwerkedge in elk van onze datacenters in 250+ steden, wat resulteert in ongeëvenaarde redundantie en 100% uptime.
TR Global Anycast ağımız, 250+ şehirdeki veri merkezlerimizin her birinde ağ ucunda DNS çözümlemesine olanak tanıyarak benzersiz yedeklilik ve %100 çalışma süresi sağlar.
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
en | ve |
dns | dns |
NL De oriëntatie van het voorwerp zou zoveel mogelijk hetzelfde moeten blijven doorheen de handleiding
TR Nesnenin yönü, kılavuz boyunca mümkün olduğunca aynı kalmalıdır
هولندي | اللغة التركية |
---|---|
mogelijk | mümkün |
handleiding | kılavuz |
hetzelfde | aynı |
يتم عرض 50 من إجمالي 50 ترجمة