EN Post-war peacebuilding and reconciliation, the transition processes of armed groups independent of the state to become political actors, the interaction of state and independent groups in conflict management processes.
يمكن ترجمة "community of independent" باللغة إنجليزي إلى الكلمات / العبارات اللغة التركية التالية:
community | alanı birçok daha de en fazla göre her ile için içinde place topluluk topluluğu topluluğun toplum tüm veya yer yerde yerel çevrimiçi çok özel |
independent | bağımsız |
EN Post-war peacebuilding and reconciliation, the transition processes of armed groups independent of the state to become political actors, the interaction of state and independent groups in conflict management processes.
TR Savaş sonrası barışın inşası ve uzlaşma, devletten bağımsız silahlı grupların politik aktör olma yolunda geçiş süreçleri, devlete bağlı ve devletten bağımsız grupların çatışma yönetim süreçlerindeki etkileşimleri.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
independent | bağımsız |
political | politik |
war | savaş |
transition | geçiş |
conflict | çatışma |
and | ve |
processes | süreçleri |
management | yönetim |
groups | grupları |
of | in |
EN Independent Contractors. The relationship between you and Mobiroller is the relationship of independent contractors; they are not legal partners, employees or dealers of each other.
TR Bağımsız Müteahhitler. Sizinle Mobiroller arasındaki ilişki, bağımsız yüklenicilerin ilişkisidir; birbirlerinin yasal ortağı, çalışanı veya bayisi değildirler.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
independent | bağımsız |
relationship | ilişki |
mobiroller | mobiroller |
legal | yasal |
or | veya |
between | arasındaki |
EN Post-war peacebuilding and reconciliation, the transition processes of armed groups independent of the state to become political actors, the interaction of state and independent groups in conflict management processes.
TR Savaş sonrası barışın inşası ve uzlaşma, devletten bağımsız silahlı grupların politik aktör olma yolunda geçiş süreçleri, devlete bağlı ve devletten bağımsız grupların çatışma yönetim süreçlerindeki etkileşimleri.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
independent | bağımsız |
political | politik |
war | savaş |
transition | geçiş |
conflict | çatışma |
and | ve |
processes | süreçleri |
management | yönetim |
groups | grupları |
of | in |
EN A community of independent web designers and developers can include stock video graphic design into web templates for web design video kind of business.
TR Bağımsız web tasarımcıları ve geliştiricilerinden oluşan bir topluluk, web tasarımı video türü iş için web şablonlarına stok video grafik tasarımını dahil edebilir.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
community | topluluk |
independent | bağımsız |
web | web |
can | edebilir |
stock | stok |
video | video |
kind | tür |
a | bir |
of | in |
and | ve |
EN AutoCAD and the Architecture toolset help firm design an independent and assisted living community where quality of life is paramount.
TR AutoCAD ve Architecture araç setinden faydalanan bir şirket, yaşam kalitesinin en ön planda olduğu bağımsız bir yardımlı yaşam topluluğu tasarlamış.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
autocad | autocad |
independent | bağımsız |
community | topluluğu |
and | ve |
the | araç |
is | olduğu |
living | yaşam |
of | bir |
EN Social media algorithms are unpredictable. Establish an independent community rooted in integrity.
TR Sosyal medya algoritmaları öngörülebilir değildir. Dürüstlüğe dayanan bağımsız bir topluluk oluşturun.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
independent | bağımsız |
community | topluluk |
algorithms | algoritmaları |
social | sosyal |
media | medya |
EN We are conducing community based protection activities in 4 community centres we call Support to Life Houses
TR Hayata Destek Evleri ismini verdiğimiz 4 toplum merkezimizde toplum temelli koruma programı yürütüyoruz
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
we | verdiğimiz |
community | toplum |
based | temelli |
protection | koruma |
support | destek |
to life | hayata |
EN Once you start a group, Meetup goes to work. We'll announce your group to the right members in our 37M strong global community. Before you know it, you'll have members joining your community and showing up at your events.
TR Bir grup başlattığınızda Meetup işbaşı yapar. Grubunuzu 37 milyon kişilik güçlü küresel topluluğumuzdaki doğru üyelere haber veririz. Siz farkına bile varmadan yeni üyeler topluluğunuza katılır ve etkinliklerinize gelir.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
meetup | meetup |
work | iş |
global | küresel |
strong | güçlü |
members | üyeler |
group | grup |
a | bir |
and | ve |
to | bile |
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
acceptable | kabul edilebilir |
detailed | ayrıntılı |
guidelines | kuralları |
use | kullanım |
simple | basit |
other | diğer |
community | topluluk |
a | birkaç |
and | ve |
respect | saygı |
the | aynı |
but | ancak |
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
pretty | oldukça |
community | topluluk |
guidelines | kuralları |
last | last |
open | açık |
what | neleri |
and | ve |
that | böyle |
we | istiyoruz |
a | bir |
EN We are conducing community based protection activities in 4 community centres we call Support to Life Houses
TR Hayata Destek Evleri ismini verdiğimiz 4 toplum merkezimizde toplum temelli koruma programı yürütüyoruz
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
we | verdiğimiz |
community | toplum |
based | temelli |
protection | koruma |
support | destek |
to life | hayata |
EN Motivated Streamers, YouTube personalities, and game community managers can apply to participate. You must submit information about who you are and your channel, stream or community; then the SteelSeries team will evaluate your submission.
TR Motive Yayıncılar, YouTube kişilikleri ve oyun topluluk yöneticileri katılmak için başvurabilir. Kim olduğunuza ve kanal, yayın veya topluluğunuza dair bilgileri göndermeniz gerekiyor; sonra SteelSeries ekibi başvurunuzu değerlendirecek.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
youtube | youtube |
game | oyun |
community | topluluk |
managers | yöneticileri |
participate | katılmak |
must | gerekiyor |
information | bilgileri |
channel | kanal |
team | ekibi |
steelseries | steelseries |
or | veya |
and | ve |
to | için |
who | kim |
EN Humanitarian aid organization Support to Life reopened its community center, Support to Life House in Istanbul Küçükçekmece, which will provide services to the Syrian refugee community and host population
TR İnsani yardım kuruluşu Hayata Destek, İstanbul Küçükçekmece’de Suriyeli mültecilere ve ev sahibi topluma hizmet verecek toplum merkezi İstanbul Hayata Destek Evi’nin kapılarını yeniden açtı
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
organization | kuruluş |
community | toplum |
center | merkezi |
house | ev |
syrian | suriyeli |
support | destek |
aid | yardım |
services | hizmet |
and | ve |
to life | hayata |
EN Humanitarian aid organization Support to Life reopened its community center, Support to Life House in Istanbul Küçükçekmece, which will provide services to the Syrian refugee community and host population
TR İnsani yardım kuruluşu Hayata Destek, İstanbul Küçükçekmece’de Suriyeli mültecilere ve ev sahibi topluma hizmet verecek toplum merkezi İstanbul Hayata Destek Evi’nin kapılarını yeniden açtı
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
organization | kuruluş |
community | toplum |
center | merkezi |
house | ev |
syrian | suriyeli |
support | destek |
aid | yardım |
services | hizmet |
and | ve |
to life | hayata |
EN We are conducing community based protection activities in 4 community centres we call Support to Life Houses
TR Hayata Destek Evleri ismini verdiğimiz 4 toplum merkezimizde toplum temelli koruma programı yürütüyoruz
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
we | verdiğimiz |
community | toplum |
based | temelli |
protection | koruma |
support | destek |
to life | hayata |
EN We are conducing community based protection activities in 4 community centres we call Support to Life Houses
TR Hayata Destek Evleri ismini verdiğimiz 4 toplum merkezimizde toplum temelli koruma programı yürütüyoruz
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
we | verdiğimiz |
community | toplum |
based | temelli |
protection | koruma |
support | destek |
to life | hayata |
EN Humanitarian aid organization Support to Life reopened its community center, Support to Life House in Istanbul Küçükçekmece, which will provide services to the Syrian refugee community and host population
TR Geçim Kaynağı Yaşam Kaynağı Ülkesini terk etmek zorunda kalmış yaklaşık 80 milyon insan
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
life | yaşam |
to | etmek |
in | yaklaşık |
its | ya |
EN Join a vivid community of 3D artists from around the world! Download free 3d models, engage with the community, share your work.
TR Canlı 3D sanatçı topluluğuna katılın dünyanın dört bir yanından! Ücretsiz 3B modelleri indirin, topluluğa katılın, çalışmalarınızı paylaşın.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
world | dünyanın |
download | indirin |
models | modelleri |
share | paylaşın |
artists | sanatçı |
join | katılın |
from | yanından |
a | bir |
the | dört |
EN Have attitudes towards the queer community changed in recent years in German society? We missed out on the chance for attitudes to the queer community to become mainstream
TR Alman toplumunda, kuir topluluğa olan yaklaşım konusunda son yıllarda bir değişim oldu mu? Kuir topluluğa yönelik tutumların ana akım haline geldiği anı biz kaçırdık
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
we | biz |
years | bir |
out | de |
become | olan |
EN Once you start a group, Meetup goes to work. We'll announce your group to the right members in our 37M strong global community. Before you know it, you'll have members joining your community and showing up at your events.
TR Bir grup başlattığınızda Meetup işbaşı yapar. Grubunuzu 37 milyon kişilik güçlü küresel topluluğumuzdaki doğru üyelere haber veririz. Siz farkına bile varmadan yeni üyeler topluluğunuza katılır ve etkinliklerinize gelir.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
meetup | meetup |
work | iş |
global | küresel |
strong | güçlü |
members | üyeler |
group | grup |
a | bir |
and | ve |
to | bile |
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
acceptable | kabul edilebilir |
detailed | ayrıntılı |
guidelines | kuralları |
use | kullanım |
simple | basit |
other | diğer |
community | topluluk |
a | birkaç |
and | ve |
respect | saygı |
the | aynı |
but | ancak |
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
pretty | oldukça |
community | topluluk |
guidelines | kuralları |
last | last |
open | açık |
what | neleri |
and | ve |
that | böyle |
we | istiyoruz |
a | bir |
EN List of TOP 589 Community Management Agencies in the World. Discover the most skilled marketing agencies from our community to outsource your marketing to.
TR Dünya genelinde EN İYİ 589 Topluluk Yönetimi Ajanslar Listesi. Pazarlamanızı harici bir firmaya emanet için topluluğumuzdaki en yetenekli pazarlama ajanslarını keşfedin.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
list | listesi |
community | topluluk |
management | yönetimi |
world | dünya |
discover | keşfedin |
marketing | pazarlama |
most | en |
of | in |
agencies | ajanslar |
to | için |
EN PreservedOnce research data is stored, it then needs to be preserved in a format-independent manner or risk data obsolescence.
TR KorunmuşAraştırma verileri depolandıktan sonra, formattan bağımsız veya veri eskimesi riski olmayan bir şekilde korunmalıdır.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
research | araştırma |
risk | riski |
independent | bağımsız |
or | veya |
data | veri |
a | bir |
to | sonra |
EN With our livelihoods programs, we aim to enable disaster-affected communities and individuals to access sources of regular income and lead independent lives.
TR Afetten etkilenen birey ve toplulukların kendi ayakları üzerinde durmalarını ve gelir elde edebilecekleri fırsatlara erişebilmelerini hedefliyoruz.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
communities | toplulukların |
individuals | birey |
income | gelir |
affected | etkilenen |
and | ve |
with | elde |
to | üzerinde |
EN We began 2 livelihood projects in Urfa and Hatay that will help refugees lead independent lives in the long run. With these, the refugees had access to certified vocational and language courses.
TR Mültecilerin kendi ayakları üzerinde durmalarına yardımcı olan, meslek ve dil kurslarından yararlanma imkanı sunan Geçim Kaynağı Destekleme Projelerimize Urfa ve Hatay’da başladık.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
began | başladı |
refugees | mültecilerin |
courses | kursları |
help | yardımcı |
had | olan |
and | ve |
the | üzerinde |
EN With our livelihoods activities, we aim to enable disaster-affected individuals to lead independent lives without being dependent on external support
TR Geçim Kaynağını Destekleme çalışmalarımızla afetten etkilenen bireylerin geçimlerinin yardımlara bağımlı kalmadan sağlayabilmelerini amaçlıyoruz
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
individuals | bireylerin |
support | destekleme |
affected | etkilenen |
without | kalmadan |
EN A global network of independent service companies
TR Bağımsız hizmet şirketleri küresel ağı
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
a | a |
global | küresel |
independent | bağımsız |
service | hizmet |
companies | şirketleri |
network | ağı |
EN This standard is applicable to any type of organisation independent of its scale.
TR Bu standart, ölçeğinden bağımsız olarak her türlü kuruluş için uygulanabilir.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
standard | standart |
applicable | uygulanabilir |
independent | bağımsız |
this | bu |
EN It is completely independent from any third-party add-on or plug-in
TR Herhangi bir üçüncü taraf eklentisinden veya eklentisinden tamamen bağımsızdır
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
party | taraf |
completely | tamamen |
or | veya |
third | üçüncü |
any | herhangi |
in | bir |
EN Manufacturers are trying to shut down independent repair shops.
TR Üreticiler, bağımsız tamir mağazalarını kapatmaya çalışıyorlar.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
independent | bağımsız |
repair | tamir |
EN to reasonably-priced, independent repair shops
TR makul fiyatlı, bağımsız tamir dükkanları için
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
independent | bağımsız |
repair | tamir |
shops | dükkanları |
to | için |
EN Control Union Certifications is a US Coast Guard-accepted Independent Laboratory (IL) for testing of BWMS in accordance with 46 CFR 162.060.
TR Control Union Certifications, 46 CFR 162.060 uyarınca balast suyu yönetim sisteminin test edilmesine ilişkin olarak ABD Sahil Koruma tarafından kabul görmüş Bağımsız bir Laboratuvardır.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
us | abd |
independent | bağımsız |
testing | test |
union | union |
in accordance with | uyarınca |
accepted | kabul |
control | control |
accordance | olarak |
a | bir |
EN Continuously tested by independent industry experts.
TR Bağımsız sektör uzmanları tarafından sürekli test ediliyor.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
continuously | sürekli |
tested | test |
by | tarafından |
independent | bağımsız |
industry | sektör |
experts | uzmanları |
EN With the introduction of the location-independent working method, our face-to-face interviews have been replaced by online phone calls
TR Mekan-bağımsız çalışma yönteminin çalışma hayatımıza girmesiyle birlikte yüz yüze yaptığımız görüşmeler yerini çevrimiçi telefon görüşmelerine bıraktı
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
face | yüz |
online | çevrimiçi |
phone | telefon |
working | çalışma |
EN STGM provides a wide range of support for civil society to be strong, effective, participatory, transparent, accountable, and independent
TR STGM, sivil toplumun güçlü, etkili, katılımcı, şeffaf, hesap verebilir ve bağımsız olması için geniş bir yelpazede destekler sağlar
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
stgm | stgm |
provides | sağlar |
support | destekler |
civil | sivil |
society | toplumun |
effective | etkili |
independent | bağımsız |
strong | güçlü |
participatory | katılımcı |
transparent | şeffaf |
to be | olması |
wide | geniş |
and | ve |
of | in |
a | bir |
EN Independent Capital Markets advice, founded on deep financial expertise and global real asset insight, creating solutions clients trust.
TR Derin finansal uzmanlık ve küresel gayrimenkul görüşlerinde temel bulan Bağımsız Sermaye Piyasaları danışmanlığı, müşterilerin güvendiği çözümler oluşturur.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
independent | bağımsız |
capital | sermaye |
deep | derin |
financial | finansal |
expertise | uzmanlık |
and | ve |
global | küresel |
clients | müşterilerin |
solutions | çözümler |
EN Sometimes on weekends or holidays, these binges could last for multiple days.One summer in particular I?d gotten a scholarship to work on an independent project and I just couldn?t stop watching videos
TR Bazen hafta sonları veya tatil günlerinde bu alemler birkaç gün sürebilir.Özellikle bir yaz, bağımsız bir projede çalışmak için burs kazanmıştım ve videoları izlemeden duramıyordum
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
sometimes | bazen |
weekends | hafta |
holidays | tatil |
summer | yaz |
independent | bağımsız |
project | projede |
these | bu |
and | ve |
videos | videoları |
or | veya |
multiple | bir |
a | birkaç |
work | çalışmak |
EN Moroğlu Arseven is an independent full-service law firm with broadly demonstrated expertise and experience in business law
TR Moroğlu Arseven, ekonomi hukuku alanında kapsamlı uzmanlık ve deneyimi bir araya getiren bağımsız bir avukatlık bürosudur
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
moroğlu | moroğlu |
arseven | arseven |
independent | bağımsız |
law | hukuku |
expertise | uzmanlık |
experience | deneyimi |
business | ekonomi |
full | kapsamlı |
and | ve |
with | araya |
in | bir |
EN Outstanding client service, delivering results and the support of our distinguished independent Of Counsels have all been fundamental to the firm’s success, allowing us to support the success of our clients.
TR Müvekkillerimize sunduğumuz sonuç odaklı çalışmalarımız ve seçkin hukuk danışmanlarımızın desteği müvekkillerimizin başarılarına destek vermemizi sağlamaktadır.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
of | ın |
distinguished | seçkin |
success | başarı |
results | sonuç |
and | ve |
support | destek |
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
privacy | gizlilik |
form | form |
independent | bağımsız |
or | veya |
of | in |
a | bir |
EN Find a variety of customizable templates all in one place promo videos, typography animations, industry specific toolkits, independent movie trailers, holiday greetings, event invitations, and more
TR Çok çeşitli ve kişiselleştirilebilir şablonlar burada: tanıtım videoları, tipografi animasyonları, sektörlere özel araç kitleri, bağımsız film fragmanları, özel gün tebrik videoları, etkinlik davetiyeleri ve daha fazlası.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
customizable | kişiselleştirilebilir |
promo | tanıtım |
typography | tipografi |
animations | animasyonlar |
independent | bağımsız |
movie | film |
event | etkinlik |
templates | şablonlar |
more | fazlası |
videos | videoları |
and | ve |
variety | çeşitli |
in | daha |
all | e |
a | özel |
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
accepted | kabul |
platform | platformu |
also | da |
social | sosyal |
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
while | süre |
independent | bağımsız |
shortly | kısa |
three | üç |
by | tarafından |
a | bir |
the | sonra |
EN With our livelihoods programs, we aim to enable disaster-affected communities and individuals to access sources of regular income and lead independent lives.
TR Afetten etkilenen birey ve toplulukların kendi ayakları üzerinde durmalarını ve gelir elde edebilecekleri fırsatlara erişebilmelerini hedefliyoruz.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
communities | toplulukların |
individuals | birey |
income | gelir |
affected | etkilenen |
and | ve |
with | elde |
to | üzerinde |
EN We began 2 livelihood projects in Urfa and Hatay that will help refugees lead independent lives in the long run. With these, the refugees had access to certified vocational and language courses.
TR Mültecilerin kendi ayakları üzerinde durmalarına yardımcı olan, meslek ve dil kurslarından yararlanma imkanı sunan Geçim Kaynağı Destekleme Projelerimize Urfa ve Hatay’da başladık.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
began | başladı |
refugees | mültecilerin |
courses | kursları |
help | yardımcı |
had | olan |
and | ve |
the | üzerinde |
EN With our livelihoods activities, we aim to enable disaster-affected individuals to lead independent lives without being dependent on external support
TR Geçim Kaynağını Destekleme çalışmalarımızla afetten etkilenen bireylerin geçimlerinin yardımlara bağımlı kalmadan sağlayabilmelerini amaçlıyoruz
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
individuals | bireylerin |
support | destekleme |
affected | etkilenen |
without | kalmadan |
EN Compliance certifications and attestations are assessed by a third-party, independent auditor and result in a certification, audit report, or attestation of compliance
TR Uygunluk sertifikaları ve onaylar, bağımsız bir denetimci olan bir üçüncü taraf tarafından değerlendirilir ve bir sertifika, denetim raporu veya uygunluk onayı verilmesiyle sonuçlanır
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
compliance | uygunluk |
independent | bağımsız |
result | sonuç |
certification | sertifika |
audit | denetim |
report | raporu |
certifications | sertifikaları |
party | taraf |
and | ve |
or | veya |
third | üçüncü |
by | tarafından |
EN Compliance certifications and attestations are assessed by a third-party, independent auditor and result in a certification, audit report, or attestation of compliance.
TR Uygunluk sertifikaları ve onaylar, bağımsız bir denetimci olan bir üçüncü taraf tarafından değerlendirilir ve bir sertifika, denetim raporu veya uygunluk onayı verilmesiyle sonuçlanır.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
compliance | uygunluk |
independent | bağımsız |
result | sonuç |
certification | sertifika |
audit | denetim |
report | raporu |
certifications | sertifikaları |
party | taraf |
and | ve |
or | veya |
third | üçüncü |
by | tarafından |
EN The AWS GovCloud (US) environment has been audited by an independent third-party assessment organization (3PAO) to validate that proper controls are in place to support customer export compliance programs.
TR AWS GovCloud (ABD) ortamı, müşteri ihracat uyumluluğu programlarını desteklemesi adına doğru denetimlerin yapıldığından emin olmak için bağımsız bir üçüncü taraf değerlendirme kuruluşu (3PAO) tarafından denetlenmiştir.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
aws | aws |
govcloud | govcloud |
us | abd |
independent | bağımsız |
assessment | değerlendirme |
organization | kuruluş |
customer | müşteri |
export | ihracat |
party | taraf |
been | de |
environment | ortamı |
programs | programları |
by | tarafından |
third | üçüncü |
to | için |
يتم عرض 50 من إجمالي 50 ترجمة