EN Solar Cell, Thermal Cell and Fuel Cell
EN Solar Cell, Thermal Cell and Fuel Cell
TR Güneş Pili, Isıl Pil ve Yakıt Pili
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
fuel | yakıt |
solar | güneş |
and | ve |
EN With a view to improving clarity and transparency in this context, Cell Press introduced the use of the CRediT taxonomy for research papers,
TR Bu bağlamda netliği ve şeffaflığı artırmak için Cell Press araştırma makaleleri için CRediT taksonomisinin kullanımına geçmiştir.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
research | araştırma |
transparency | şeffaflığı |
and | ve |
this | bu |
of | in |
the | makaleleri |
use | kullanım |
EN Correlation of E-Cadherin/Beta Catenin Expression with Localization in Squamous Epithelial Cell Carcinoma and Basal Cell Carcinoma
TR Yassı Epitel Hücreli Karsinom ve Bazal Hücreli Karsinomlarda E-Kadherin, β- Katenin Ekspresyonunun Lokalizasyonla İlişkisi
حرفي Yassı Epitel Hücreli Karsinom ve Bazal Hücreli Karsinomlarda E-Kadherin, b- Katenin Ekspresyonunun Lokalizasyonla İlişkisi
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
and | ve |
EN While ASPİLSAN, which carries out domestic manufacturing operations, is now solely reliant on foreign cell supply, with a fresh investment, it will become the region's only cell producer
TR Yerli üretim için çalışmalar yürüten ASPİLSAN, şu an sadece hücre temini konusunda yurt dışına bağımlıyken yeni yatırımla bölgede tek hücre üreten şirket haline gelecek
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
cell | hücre |
manufacturing | üretim |
while | için |
now | yeni |
EN Technophobe parents! You don’t need to worry, just stick with the contemporary cell phones and computer machines for a couple of days, then visit the official website of the cell phone surveillance software and subscribe with phone spy app
TR Technophobe ebeveynleri! Endişelenmenize gerek yok, sadece birkaç gün boyunca çağdaş cep telefonları ve bilgisayar makineleri ile sopa, sonra resmi web sitesini ziyaret cep telefonu izleme yazılımı ve telefon casus uygulaması ile abone olun
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
need | gerek |
phones | telefonlar |
computer | bilgisayar |
machines | makineleri |
official | resmi |
subscribe | abone |
spy | casus |
contemporary | çağdaş |
app | uygulaması |
website | web |
and | ve |
phone | telefon |
a | birkaç |
visit | ziyaret |
software | yazılımı |
the | gün |
with | ile |
EN On July 10, 2018 the Prime Ministry's Directorate General of Press and Information, which was authorized to issue yellow press cards, was closed and its duties and authorities were handed over to the Presidency’s Directorate of Communications.
TR 10 Temmuz 2018’de Başbakanlık’a bağlı olan ve Sarı Basın Kartı’nın verildiği Basın Enformasyon Genel Müdürlüğü kapatıldı, görev ve yetkileri Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'na devredildi.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
july | temmuz |
general | genel |
press | basın |
yellow | sarı |
and | ve |
cards | kart |
of | nın |
EN As of September 31, 2020, of the 15 thousand 148 press card holders, only 25 percent were women journalists while 75 percent of press card holders were men.
TR Türkiye’de 31 Aralık 2020 itibariyle 15 bin 148 basın kartı sahibinden yalnızca yüzde 25’i kadın gazeteci. Basın kartı sahibi olan yüzde 75’lik kesim ise erkek gazetecilerden oluşuyor.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
of | ın |
press | basın |
percent | yüzde |
were | olan |
women | kadın |
men | erkek |
as of | itibariyle |
the | ise |
only | yalnızca |
EN What’s more, visit our Press Room to find our press contacts, reports and publications.
TR Ayrıca basın sözcülerimiz, raporlarımız ve yayınlarımız hakkında bilgi edinmek için Basın Odamızı ziyaret edin.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
press | basın |
and | ve |
reports | raporlar |
visit | ziyaret |
EN Finely-ground cocoa liquor is separated into liquid cocoa butter and solid cocoa press cake in a chamber filter press.
TR İnce öğütülmüş olan kakao kütlesi kamaralı bir filtre presinden geçirilerek sıvı kakao yağı ile katı kakao maddesi elde edilir.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
liquid | sıvı |
EN Regular press releases will be sent to the national and local visual and printed media. Our advertisements will take place in national press.
TR Ulusal ve yerel görsel ve yazılı basına düzenli olarak basın bültenleri gönderilecektir. Ulusal basında reklamlarımız yer alacaktır.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
regular | düzenli |
visual | görsel |
press | basın |
national | ulusal |
local | yerel |
and | ve |
in | yer |
EN The World Press Freedom Index aims to gauge this press freedom
TR Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi, işte bu basın özgürlüğünü ölçmeye çalışıyor
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
world | dünya |
press | basın |
index | endeksi |
this | bu |
EN Independent journalism: how the coronavirus crisis affects press freedom, and how Germany is supporting freedom of the press.
TR Bağımsız gazetecilik: Korona krizinin basın özgürlüğünü nasıl etkilediği ve Almanya’nın basın özgürlüğüne yönelik çabaları üzerine.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
independent | bağımsız |
journalism | gazetecilik |
coronavirus | korona |
press | basın |
and | ve |
how | nasıl |
of | yönelik |
EN There are many quality media: the national daily and weekly press, a broad-based public broadcaster and a diverse regional press.
TR Yüksek kaliteli yayın yapan geniş bir medya yelpazesi var: Günlük ve haftalık ulusal gazete ve yayınlar, kapsamlı ve sağlam yapılı devlet radyo ve televizyonları ve çok yönlü ve çeşitli yerel gazeteler.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
quality | kaliteli |
broad | geniş |
media | medya |
daily | günlük |
and | ve |
weekly | haftalık |
national | ulusal |
a | bir |
diverse | çeşitli |
EN Press the open square bracket key ([) to decrease the Magnetic Pen width by 1 pixel; press the close square bracket key (]) to increase the pen width by 1 pixel.
TR Mıknatıslı Kalem kalınlığını 1 piksel azaltmak için köşeli parantez aç ([) tuşuna basın; kalem kalınlığını 1 piksel artırmak için köşeli parantez kapa (]) tuşuna basın.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
press | basın |
key | tuş |
to | için |
increase | artırmak |
EN The mark, first introduced by Isaac Elzevir (son of Lowys) in 1620, was featured on all Elzevir works from that time forth.
TR İlk olarak 1620 yılında Isaac Elzevir (Lowys'in oğlu) tarafından kabul edilen bu arma, o tarihten itibaren Elzevir'in bütün işlerinin üzerinde yer almıştır.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
works | iş |
that | o |
all | bütün |
by | tarafından |
the | kabul |
on | üzerinde |
EN To that end, the Elsevier journal Biochemical Pharmacology introduced an author checklist to ensure that proper research procedures are followed and reported.
TR Bu doğrultuda, Elsevier dergisi Biochemical Pharmacology, doğru araştırma prosedürlerine uyulması ve bunların raporlanmasının sağlanması için bir yazar kontrol listesi ortaya atmıştır.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
journal | dergisi |
author | yazar |
research | araştırma |
elsevier | elsevier |
and | ve |
to | için |
the | bir |
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
begins | başlar |
celebrated | sevilen |
urban | kentsel |
newly | yeniden |
water | su |
sustainable | sürdürülebilir |
green | yeşil |
program | programı |
and | ve |
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
vimeo | vimeo |
creative | yaratıcı |
tools | aracı |
time | zaman |
over | içinde |
many | pek |
EN It was introduced in 1994 and was intended for entities affiliated with this country
TR 1994 yılında tanıtıldı ve bu ülkeye bağlı kuruluşlar için tasarlandı
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
country | ülkeye |
and | ve |
this | bu |
for | için |
EN As an SG Clean certified establishment, we have vigilantly introduced measures to enhance the safety and well-being of our guests and are continuously adapting in line with global and local health advisories.
TR SG Clean sertifikalı bir işletme olarak, misafirlerimizin güvenliğini ve sağlığını korumak için gerekli tedbirlerin tümünü aldık ve küresel ve yerel sağlık tavsiyeleri doğrultusunda gerekli düzenlemeleri yapmaya devam ediyoruz.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
global | küresel |
local | yerel |
certified | sertifikalı |
safety | güvenliğini |
and | ve |
of | in |
health | sağlığı |
EN The Federal Government has introduced a statutory minimum wage, a quota of women for leadership positions and equal pay for equal jobs within a company.
TR Federal hükümet, yasal asgari ücret, yönetim pozisyonlarında kadınlar için kota ve şirketlerdeki aynı faaliyetler için aynı ücret gibi uygulamalar getirdi.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
federal | federal |
government | hükümet |
statutory | yasal |
women | kadınlar |
pay | ücret |
company | yönetim |
and | ve |
the | aynı |
for | için |
of | in |
EN VERBIS Registration Obligation Has Been Introduced for Associations, Foundations, and Unions with Economic Enterprises | STGM
TR İktisadi İşletmesi Bulunan Dernekler, Vakıflar ve Sendikalar için VERBİS Kayıt Yükümlülüğü Getirildi | STGM
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
registration | kayıt |
associations | dernekler |
stgm | stgm |
and | ve |
for | için |
EN VERBIS Registration Obligation Has Been Introduced for Associations, Foundations, and Unions with Economic Enterprises
TR İktisadi İşletmesi Bulunan Dernekler, Vakıflar ve Sendikalar için VERBİS Kayıt Yükümlülüğü Getirildi
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
registration | kayıt |
associations | dernekler |
and | ve |
for | için |
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
kibar | kibar |
one | ve |
industrial | sanayi |
series | serisi |
pandemic | pandemi |
period | döneminde |
sustainability | sürdürülebilir |
activity | etkinlik |
holding | holding |
in order to | amacıyla |
culture | kültür |
improve | artırmak |
EN This starts with your personal mentor and sponsor: the person who introduced you to Amway. They can offer advice and tips to help your business grow.
TR Bu süreç kişisel danışmanınız ve sponsorunuzla, yani sizi Amway ile tanıştıran kişiyle başlar. Bu kişi işinizin büyümesine yardım için öneri ve tavsiyelerde bulunur.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
starts | başlar |
amway | amway |
business | iş |
this | bu |
help | yardım |
personal | kişisel |
and | ve |
person | kişi |
with | ile |
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
zebra | zebra |
sports | spor |
platform | platformu |
environment | ortam |
thermal | termal |
enterprise | kurum |
smart | akıllı |
first | ilk |
printers | yazıcılar |
for | için |
EN Day before check-ins are introduced at many German airports in November.
TR Kasım ayında Almanya'daki havaalanlarında önceden check-in uygulaması başlatıldı.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
at | nda |
november | kasım |
in | önceden |
EN In July, SunExpress expands its family service and offers a separate check-in, preferred boarding for families with children and a special buggy-service. Several independent “Family-Counters” are also introduced at multiple airports in July.
TR SunExpress, Temmuz ayında aileler için sunduğu hizmeti geliştirdi; ailelere ayrı bir check-in kontuarı, öncelikli boarding ve bebekli aileler için puset hizmeti sunmaya başladı. Havaalanlarında "Aile Check-In Kontuarlar" açıldı.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
sunexpress | sunexpress |
july | temmuz |
service | hizmeti |
separate | ayrı |
family | aile |
and | ve |
a | bir |
for | için |
EN Izmir is introduced as the second important hub, next to Antalya.
TR SunExpress, Antalya'dan sonra ikinci önemli aktarma merkezi olarak seçtiği İzmir'de büyümeye devam etti.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
hub | merkezi |
important | önemli |
second | ikinci |
the | sonra |
EN SunExpress has introduced a new Inflight Entertainment System and now offers personalized on-demand entertainment via passenger´s mobile devices.
TR SunExpress yeni Uçak İçi Eğlence Sistemi’ni hayata geçirdi ve yolcularına mobil cihazları üzerinden ulaşabilecekleri kişiselleştirilmiş eğlence hizmeti sunmaya başladı.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
entertainment | eğlence |
system | sistemini |
mobile | mobil |
devices | cihazlar |
sunexpress | sunexpress |
personalized | kişiselleştirilmiş |
new | yeni |
and | ve |
on | üzerinden |
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
begins | başlar |
celebrated | sevilen |
urban | kentsel |
newly | yeniden |
water | su |
sustainable | sürdürülebilir |
green | yeşil |
program | programı |
and | ve |
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
begins | başlar |
celebrated | sevilen |
urban | kentsel |
newly | yeniden |
water | su |
sustainable | sürdürülebilir |
green | yeşil |
program | programı |
and | ve |
EN The data is displayed to the agent is a same as if a visitor introduced in the chat window
TR Atayacağınız iletişim bilgisi, tıpkı ziyaretçi bırakmışçasına, temsilci uygulamasında temsilciler tarafından görülebilecektir
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
agent | temsilci |
visitor | ziyaretçi |
chat | iletişim |
EN If response to chat_accepted contains contat_info, this data will be displayed to the agent as if a visitor introduced in the chat window. It's also will be saved in the archive and email with the chat log.
TR Eğer chat_accepted olayı contact_info içerirse, bu veri temsilciye tıpkı ziyaretçi iletişim formunu doldurmuşçasına gösterilir. Ayrıca bu iletişim bilgileri arşive sohbet kayıtları ile birlikte kaydedilir.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
visitor | ziyaretçi |
saved | kaydedilir |
if | eğer |
info | bilgileri |
data | veri |
this | bu |
chat | sohbet |
also | ayrıca |
EN Cyber Essentials Plus is a UK Government-backed, industry-supported certification scheme introduced in the UK to help organizations demonstrate operational security against common cyber-attacks.
TR Cyber Essentials Plus, Birleşik Krallık'taki kurumların yaygın görülen siber saldırılara karşı operasyonel güvenlik sağlamasına yardımcı olmak için Birleşik Krallık Hükümeti ve sektör tarafından desteklenen sertifika şemasıdır.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
cyber | siber |
certification | sertifika |
organizations | kurumlar |
operational | operasyonel |
security | güvenlik |
common | yaygın |
government | hükümeti |
industry | sektör |
supported | desteklenen |
help | yardımcı |
against | için |
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
begins | başlar |
celebrated | sevilen |
urban | kentsel |
newly | yeniden |
water | su |
sustainable | sürdürülebilir |
green | yeşil |
program | programı |
and | ve |
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
begins | başlar |
celebrated | sevilen |
urban | kentsel |
newly | yeniden |
water | su |
sustainable | sürdürülebilir |
green | yeşil |
program | programı |
and | ve |
EN VERBIS Registration Obligation Has Been Introduced for Associations, Foundations, and Unions with Economic Enterprises | STGM
TR İktisadi İşletmesi Bulunan Dernekler, Vakıflar ve Sendikalar için VERBİS Kayıt Yükümlülüğü Getirildi | STGM
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
registration | kayıt |
associations | dernekler |
stgm | stgm |
and | ve |
for | için |
EN VERBIS Registration Obligation Has Been Introduced for Associations, Foundations, and Unions with Economic Enterprises
TR İktisadi İşletmesi Bulunan Dernekler, Vakıflar ve Sendikalar için VERBİS Kayıt Yükümlülüğü Getirildi
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
registration | kayıt |
associations | dernekler |
and | ve |
for | için |
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
begins | başlar |
celebrated | sevilen |
urban | kentsel |
newly | yeniden |
water | su |
sustainable | sürdürülebilir |
green | yeşil |
program | programı |
and | ve |
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
begins | başlar |
celebrated | sevilen |
urban | kentsel |
newly | yeniden |
water | su |
sustainable | sürdürülebilir |
green | yeşil |
program | programı |
and | ve |
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
begins | başlar |
celebrated | sevilen |
urban | kentsel |
newly | yeniden |
water | su |
sustainable | sürdürülebilir |
green | yeşil |
program | programı |
and | ve |
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
begins | başlar |
celebrated | sevilen |
urban | kentsel |
newly | yeniden |
water | su |
sustainable | sürdürülebilir |
green | yeşil |
program | programı |
and | ve |
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
begins | başlar |
celebrated | sevilen |
urban | kentsel |
newly | yeniden |
water | su |
sustainable | sürdürülebilir |
green | yeşil |
program | programı |
and | ve |
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
begins | başlar |
celebrated | sevilen |
urban | kentsel |
newly | yeniden |
water | su |
sustainable | sürdürülebilir |
green | yeşil |
program | programı |
and | ve |
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
begins | başlar |
celebrated | sevilen |
urban | kentsel |
newly | yeniden |
water | su |
sustainable | sürdürülebilir |
green | yeşil |
program | programı |
and | ve |
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
begins | başlar |
celebrated | sevilen |
urban | kentsel |
newly | yeniden |
water | su |
sustainable | sürdürülebilir |
green | yeşil |
program | programı |
and | ve |
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
إنجليزي | اللغة التركية |
---|---|
begins | başlar |
celebrated | sevilen |
urban | kentsel |
newly | yeniden |
water | su |
sustainable | sürdürülebilir |
green | yeşil |
program | programı |
and | ve |
يتم عرض 50 من إجمالي 50 ترجمة