EN Faster model training can enable data scientists and machine learning engineers to iterate faster, train more models, and increase accuracy.
"provide faster" in Engels kan in die volgende Turks woorde/frases vertaal word:
EN Faster model training can enable data scientists and machine learning engineers to iterate faster, train more models, and increase accuracy.
TR Daha hızlı model eğitimi sayesinde veri bilimcileri ve makine öğrenimi mühendisleri daha hızlı yineleme yapabilir, daha fazla model eğitebilir ve doğruluk oranını artırabilir.
Engels | Turks |
---|---|
training | eğitimi |
can | yapabilir |
data | veri |
machine | makine |
engineers | mühendisleri |
faster | hızlı |
and | ve |
learning | öğrenimi |
EN 8x faster response, 5x faster actuation, and 2x durability
TR 8x daha hızlı yanıt, 5x daha hızlı harekete geçme ve 2x dayanıklık
Engels | Turks |
---|---|
response | yanıt |
and | ve |
faster | hızlı |
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN “The faster new hires feel welcome and prepared for their jobs, the faster they will be able to successfully contribute to the firm’s mission”
TR “Yeni işe alınan kişiler iyi bir şekilde karşılandıklarını ve işlerine hazır olduklarını hissettikleri zaman, firmanın misyonuna daha hızlı bir şekilde katkıda bulunuyorlar”
EN Cookies allow a site to work more efficiently, as well as provide personalized pages to provide a more convenient and faster visit experience for your personal needs
TR Çerezler bir sitenin daha verimli çalışmasının yanı sıra kişisel ihtiyaçlarınıza daha uygun ve hızlı bir ziyaret deneyimi yaşatmak için kişiselleştirilmiş sayfaların sunulabilmesine olanak vermektedir
Engels | Turks |
---|---|
efficiently | verimli |
experience | deneyimi |
faster | hızlı |
site | sitenin |
personalized | kişiselleştirilmiş |
personal | kişisel |
needs | ihtiyaç |
a | bir |
and | ve |
pages | sayfalar |
visit | ziyaret |
EN Cookies allow a site to work more efficiently, as well as provide personalized pages to provide a more convenient and faster visit experience for your personal needs
TR Çerezler bir sitenin daha verimli çalışmasının yanı sıra kişisel ihtiyaçlarınıza daha uygun ve hızlı bir ziyaret deneyimi yaşatmak için kişiselleştirilmiş sayfaların sunulabilmesine olanak vermektedir
Engels | Turks |
---|---|
efficiently | verimli |
experience | deneyimi |
faster | hızlı |
site | sitenin |
personalized | kişiselleştirilmiş |
personal | kişisel |
needs | ihtiyaç |
a | bir |
and | ve |
pages | sayfalar |
visit | ziyaret |
EN Payment providers can also use it to expand reach into new markets, provide faster payment settlements, and lower foreign exchange costs
TR Ödeme sunucuları da yeni piyasalara erişmek, daha hızlı ödeme anlaşmaları sunmak ve daha düşük döviz çevrim masrafları için XRP'den faydalanabilirler
Engels | Turks |
---|---|
new | yeni |
provide | sunmak |
faster | hızlı |
payment | ödeme |
and | ve |
lower | düşük |
to | için |
EN Payment providers can also use it to expand reach into new markets, provide faster payment settlements, and lower foreign exchange costs
TR Ödeme sunucuları da yeni piyasalara erişmek, daha hızlı ödeme anlaşmaları sunmak ve daha düşük döviz çevrim masrafları için XRP'den faydalanabilirler
Engels | Turks |
---|---|
new | yeni |
provide | sunmak |
faster | hızlı |
payment | ödeme |
and | ve |
lower | düşük |
to | için |
EN These new cellular telecommunications networks provide exponentially more bandwidth and faster processing speeds than today?s 4G networks
TR Bu yeni hücresel telekomünikasyon ağları, günümüzün 4G ağlarından katlanarak daha fazla bant genişliği ve daha hızlı işlem hızları sağlar
Engels | Turks |
---|---|
new | yeni |
cellular | hücresel |
telecommunications | telekomünikasyon |
provide | sağlar |
bandwidth | bant genişliği |
processing | işlem |
faster | hızlı |
these | bu |
and | ve |
networks | ağlar |
EN Turn it on and go (up to 300% faster).
TR Etkinleştirin ve kullanmaya başlayın (%300'e kadar daha hızlı).
Engels | Turks |
---|---|
and | ve |
faster | hızlı |
to | kadar |
EN Reach market faster and increase efficiency: Knovel users reduce project completion and rework time by 8-9% and avoid spending 3-15 hours per month looking for information
TR Piyasaya daha hızlı ulaşmak ve verimi artırmak: Knovel kullanıcıları proje tamamlanma ve üzerinde yeniden çalışma süresini %8-9 oranında düşürür ve ayda 3-15 saati bilgi aramaya harcamaktan kurtulur
Engels | Turks |
---|---|
reach | ulaşmak |
and | ve |
knovel | knovel |
project | proje |
completion | tamamlanma |
time | saati |
information | bilgi |
faster | hızlı |
users | kullanıcıları |
increase | artırmak |
for | daha |
EN Connects users faster and more safely than a VPN.
TR Kullanıcıları bir VPN'den daha hızlı ve daha güvenli bir şekilde bağlar.
Engels | Turks |
---|---|
faster | hızlı |
more | daha |
safely | güvenli bir şekilde |
users | kullanıcıları |
and | ve |
a | bir |
EN Top speed-to-answer for quick, confident decisionsNo other drug reference provides point-of-care answers faster, for rapid yet well-informed decisions that contribute to the highest caliber patient care.
TR Hızlı, güvenli kararlar için cevaplara hızlı erişimBaşka hiçbir ilaç referansı en yüksek vasıflı hasta bakımına katkı sağlayan hızlı ama bilinçli kararlar alınması için daha hızlı bakım noktası cevapları sağlamamaktadır.
Engels | Turks |
---|---|
reference | referans |
decisions | kararlar |
patient | hasta |
drug | ilaç |
contribute | katkı |
point | noktası |
answers | cevapları |
care | bakım |
highest | en yüksek |
faster | hızlı |
EN Make faster, smarter decisions and avoid errors
TR Daha hızlı, akıllı kararlar alın ve hataların önüne geçin
Engels | Turks |
---|---|
decisions | kararlar |
faster | hızlı |
smarter | akıllı |
and | ve |
errors | hatalar |
EN Solutions that empower individuals and teams to make faster, smarter decisions and avoid errors at the point-of-care to improve clinical outcomes
TR Bireyler ve ekiplere daha hızlı, daha akıllı kararlar almaları ve klinik sonuçları geliştirmek için hasta başında hatalardan kaçınmaları için destek sağlayan çözümler
Engels | Turks |
---|---|
individuals | bireyler |
decisions | kararlar |
clinical | klinik |
faster | hızlı |
smarter | akıllı |
outcomes | sonuçları |
solutions | çözümler |
and | ve |
at | nda |
to | için |
improve | geliştirmek |
EN Doctors can make faster, better decisions and avoid errors at the point of care through access to the most comprehensive and trusted content.
TR Doktorlar en kapsamlı ve güvenilir içeriklere erişerek bakım noktasında daha hızlı, daha iyi kararlar alabilir ve hataları önleyebilir.
Engels | Turks |
---|---|
can | alabilir |
decisions | kararlar |
and | ve |
point | noktası |
care | bakım |
trusted | güvenilir |
content | içeriklere |
comprehensive | kapsamlı |
faster | hızlı |
most | en |
better | daha iyi |
errors | hataları |
at | nda |
EN Unconscious bias (UB) arises from a feature of the human brain that helps us make decisions faster via a series of shortcuts
TR Bilinçsiz önyargı (BÖ) insan beyninin bir dizi kestirme yol vasıtasıyla hızlı kararlar vermemize yardımcı olan bir özelliğinden kaynaklanmaktadır
Engels | Turks |
---|---|
unconscious | bilinçsiz |
decisions | kararlar |
via | vasıtasıyla |
series | dizi |
faster | hızlı |
a | yardımcı |
human | insan |
of the | yol |
EN Advanced search technology that allows for faster time to critical answers
TR Kritik cevaplara daha hızlı ulaşılması için gelişmiş arama teknolojisi
Engels | Turks |
---|---|
search | arama |
technology | teknolojisi |
critical | kritik |
faster | hızlı |
advanced | gelişmiş |
EN Get in the flow faster with personalized prompts for your next hit video.
TR Gelecekte çok tık alacak videonuz için kişiselleştirilmiş bilgilerle akışa daha hızlı katılın.
Engels | Turks |
---|---|
flow | akış |
video | videonuz |
personalized | kişiselleştirilmiş |
faster | hızlı |
for | için |
EN Changed the menu that opens on right-click in fields of the list of contacts and chats. Now frequently-performed actions will work much faster.
TR Kişiler ve sohbetler listesinde sağ tıklandığında açılan menü değiştirildi. Böylece, sık gerçekleştirilen eylemler çok daha hızlı çalışacaktır.
Engels | Turks |
---|---|
actions | eylemler |
work | iş |
right | sağ |
menu | menü |
frequently | sık |
faster | hızlı |
and | ve |
much | de |
the | kişiler |
of | çok |
in | daha |
EN Mobile-friendly websites work faster on mobile devices.
TR Mobil uyumluluğa sahip web siteleri mobil cihazlarda daha hızlı çalışmaktadır.
Engels | Turks |
---|---|
mobile | mobil |
devices | cihazlarda |
on | daha |
faster | hızlı |
websites | siteleri |
EN For much faster and more flexible website management
TR Çok daha hızlı ve esnek web sitesi yönetimi için
Engels | Turks |
---|---|
flexible | esnek |
faster | hızlı |
and | ve |
management | yönetimi |
for | için |
more | daha |
EN Our site crawler will help you detect and fix seo errors faster than others due to the following reasons:
TR Site tarayıcımız, aşağıdaki nedenlerden dolayı SEO hatalarını diğerlerinden çok daha hızlı tespit etmenize ve gidermenize yardımcı olacaktır:
Engels | Turks |
---|---|
site | site |
detect | tespit |
seo | seo |
faster | hızlı |
help | yardımcı |
will | olacaktır |
you | etmenize |
and | ve |
the | aşağıdaki |
errors | hatalar |
EN Deliver results with our selection of free, online Delivery Order Forms — the faster you fulfill orders, the happier your customers will be!
TR Ücretsiz online Teslimat Sipariş formlarımızla siparişleri daha hızlı şekilde tamamlayın ve daha mutlu müşteriler kazanın.
Engels | Turks |
---|---|
online | online |
delivery | teslimat |
faster | hızlı |
our | ve |
customers | müşteriler |
order | sipariş |
orders | siparişleri |
the | şekilde |
EN A favicon often appears in bookmarks, browser tabs and URL address bars. It not only helps visitors to find your website easier and faster, but also serves as a strong branding element.
TR Site ikonu genellikle yer imlerinde, tarayıcı sekmelerinde ve URL adres çubuklarında görünür.
Engels | Turks |
---|---|
often | genellikle |
url | url |
browser | tarayıcı |
address | adres |
website | site |
and | ve |
in | yer |
EN It's faster and easier than you think!But first you need a creative and eye-catching logo
TR Düşündüğünden daha hızlı ve kolay!Ama önce yaratıcı ve göz alıcı bir logoya ihtiyacınız var
Engels | Turks |
---|---|
logo | logoya |
faster | hızlı |
creative | yaratıcı |
eye | göz |
but | ama |
easier | kolay |
and | ve |
you need | ihtiyacınız |
EN From learning how to make great quality video, no matter your experience or budget to picking up the skills and knowledge to reach your audience goals faster.
TR Deneyiminiz veya bütçeniz ne olursa olsun, yüksek kaliteli video çekmekten hayal ettiğiniz hedef kitlesine ulaşmanız için gereken beceri ve bilgiyi edinmeye kadar birçok konuda kendinizi geliştirin.
Engels | Turks |
---|---|
quality | kaliteli |
video | video |
no matter | olsun |
matter | ne |
great | çok |
or | veya |
and | ve |
EN When the new double-track railway is complete, more trains will be able to transport more people and cargo between Arna and Bergen, at faster speeds, and at more frequent intervals.
TR Yeni çift hatlı demiryolu tamamlandığında daha fazla tren, Arna ve Bergen arasında daha fazla insanı ve yükü daha hızlı ve daha sık aralıklarla taşıyabilecek.
Engels | Turks |
---|---|
people | insan |
frequent | sık |
double | çift |
faster | hızlı |
new | yeni |
and | ve |
at | nda |
between | arası |
EN Motorsport Stats has relaunched its industry-leading results website with a fresh design, new features and functionalities, and faster access to a rich stream of data from the world’s leading racing championships.
TR Monza'nın katılımcı listesi ve hafta sonu programı açıklandı.
Engels | Turks |
---|---|
a | a |
and | ve |
of | ın |
the | hafta |
EN To help you go further and faster, we have developed a broad portfolio of value-added services
TR Daha ileriye daha hızlıca ulaşmanıza yardımcı olmak için geniş bir katma değerli hizmetler portföyü oluşturduk
Engels | Turks |
---|---|
broad | geniş |
added | katma |
value | değerli |
services | hizmetler |
help | yardımcı |
faster | hızlı |
of | in |
portfolio | portföy |
to | için |
EN Kit building: Optimize your production process to work faster and more efficiently—making better use of space, simplifying assembly, reducing training demands, and more.
TR Kit oluşturma: Alandan daha iyi yararlanarak, montajı basitleştirerek, eğitim taleplerini azaltarak ve daha fazlası ile üretim sürecinizi daha hızlı ve daha verimli çalışacak şekilde optimize edin.
Engels | Turks |
---|---|
building | oluşturma |
training | eğitim |
demands | taleplerini |
production | üretim |
faster | hızlı |
efficiently | verimli |
work | çalışacak |
more | fazlası |
optimize | optimize |
and | ve |
better | iyi |
EN By creating an account you will be able to shop faster, be up to date on an order's status, and keep track of the orders you have previously made.
TR Hızlı ve güvenli bir alışveriş için yeni bir hesap oluşturun. Böylece sipariş durumunuzu takip edebilir ve önceki siparişlerinize göz atabilirsiniz.
Engels | Turks |
---|---|
creating | oluşturun |
account | hesap |
orders | sipariş |
track | takip |
faster | hızlı |
shop | alışveriş |
be | edebilir |
and | ve |
of | in |
to | böylece |
the | bir |
EN Good news fast, bad news faster. We communicate honestly. The best decisions are made quickly and with the best information possible. We never struggle alone.
TR İyi haberler hızlı, kötü haberler daha hızlı duyulur. Dürüstçe iletişim kurarız. En iyi kararlar, hızlı ve mümkün olan en iyi bilgilerle alınır. Asla tek başımıza mücadele etmeyiz.
Engels | Turks |
---|---|
news | haberler |
decisions | kararlar |
possible | mümkün |
bad | kötü |
and | ve |
never | asla |
are | olan |
best | en |
fast | hızlı |
the | tek |
EN What's the use of a great technology platform if it doesn't work with other software? Sonix deeply integrates with industry-leading software to make your workflow faster, easier, and more magical.
TR Diğer yazılımlar ile çalışmıyorsa harika bir teknoloji platformunun kullanımı nedir? Sonix, iş akışınızı daha hızlı, daha kolay ve daha büyülü hale getirmek için endüstri lideri yazılımlarla derinden bütünleşir.
Engels | Turks |
---|---|
great | harika |
sonix | sonix |
deeply | derinden |
workflow | iş akışı |
faster | hızlı |
industry | endüstri |
leading | lideri |
technology | teknoloji |
other | diğer |
easier | daha kolay |
software | yazılımlar |
use | kullanımı |
of | in |
a | bir |
to | için |
and | ve |
more | daha |
with | ile |
EN Sonix Medical Transcription allows healthcare providers, IT vendors, insurers, and pharmaceutical companies to complete clinical documents faster, more efficiently, and more securely.
TR Sonix Medical Transkripsiyon, sağlık hizmeti sağlayıcılarının, BT tedarikçilerinin, sigorta şirketlerinin ve ilaç şirketlerinin klinik belgeleri daha hızlı, daha verimli ve daha güvenli bir şekilde tamamlamalarını sağlar.
Engels | Turks |
---|---|
sonix | sonix |
transcription | transkripsiyon |
allows | sağlar |
clinical | klinik |
documents | belgeleri |
efficiently | verimli |
companies | şirketlerinin |
pharmaceutical | ilaç |
faster | hızlı |
healthcare | sağlık |
securely | güvenli bir şekilde |
and | ve |
to | güvenli |
more | daha |
EN Transcribing files is among the least desirable tasks for journalists. Sonix makes the experience faster and more enjoyable for journalists and reporters all over the world.
TR Dosyaların transkriplenmesi gazeteciler için en az arzu edilen görevler arasındadır. Sonix, dünyanın dört bir yanındaki gazeteciler ve gazeteciler için deneyimi daha hızlı ve daha keyifli hale getiriyor.
Engels | Turks |
---|---|
tasks | görevler |
journalists | gazeteciler |
sonix | sonix |
experience | deneyimi |
enjoyable | keyifli |
world | dünyanın |
faster | hızlı |
and | ve |
among | bir |
least | az |
for | için |
files | dosyaları |
more | daha |
the | dört |
EN Any tool that can make your workflow faster & easier is a welcome addition.
TR İş akışınızı daha hızlı ve kolay hale getirebilecek herhangi bir araç hoş bir ektir.
Engels | Turks |
---|---|
easier | kolay |
faster | hızlı |
tool | araç |
your | ve |
a | bir |
any | herhangi |
EN Multiple permission levels allow producers, editors, sub-editors, and fact-checkers to login to collaborate on transcripts making the whole process faster and easier.
TR Birden fazla izin seviyesi, prodüktörlerin, editörlerin, alt editörlerin ve bilgi denetleyicilerin transkriptlerde işbirliği yapmaları için oturum açmalarını ve tüm süreci daha hızlı ve kolay hale getirmelerini sağlar.
Engels | Turks |
---|---|
permission | izin |
allow | sağlar |
collaborate | işbirliği |
easier | kolay |
sub | alt |
faster | hızlı |
and | ve |
process | süreci |
multiple | birden fazla |
EN Want to create a How-to tutorial video to teach something new? Renderforest makes the process easier and faster. Give it a try now for free!
TR Yen bir şeyler öğretmek için 'nasıl yapılır' tarzında bir eğitim videosu oluşturmak mı istiyorsunuz? Renderforest, bu süreci daha kolay ve hızlı hale getiriyor. Şimdi ücretsiz olarak deneyin!
Engels | Turks |
---|---|
video | videosu |
renderforest | renderforest |
try | deneyin |
faster | hızlı |
and | ve |
now | bu |
free | ücretsiz |
easier | daha kolay |
process | süreci |
give | için |
a | bir |
how | nasıl |
Wys 50 van 50 vertalings