DE Besser ist es, die Nudeln selbst zu kaufen und mit frischen Tomaten vom Markt oder Balkon, frischen Kräutern und Gewürzen zu garnieren
DE Besser ist es, die Nudeln selbst zu kaufen und mit frischen Tomaten vom Markt oder Balkon, frischen Kräutern und Gewürzen zu garnieren
TR Makarnayı satın alıp, balkonda yetişen veya pazardan alınan taze domatesle, taze yeşillik ve baharatlarla donatmak daha iyi
Duits | Turks |
---|---|
kaufen | satın |
frischen | taze |
besser | daha iyi |
oder | veya |
und | ve |
DE Um einen Passagier mit dem Bus über eine Strecke von 100 km zu transportieren, benötigt man nur 0,6-0,9 Liter Benzin
TR 100 km üzerinde bir yolcu taşıyan bir otobüs sadece 0.6-0.9 litre yakıt alır
Duits | Turks |
---|---|
bus | otobüs |
nur | sadece |
man | bir |
DE Eine solche Toilette spart jährlich Tausende Liter Wasser.
TR Böylece bir tuvalet bazında her yıl binlerce litre su tasarrufu sağlamış oluyor.
Duits | Turks |
---|---|
tausende | binlerce |
wasser | su |
eine | bir |
DE 30 Liter Saft und Fruchtnektar trinkt die Menschen hier durchschnittlich im Jahr
TR Burada insanlar yılda ortalama 30 litre meyve suyu ve nektarı içiyor
Duits | Turks |
---|---|
menschen | insanlar |
hier | burada |
durchschnittlich | ortalama |
jahr | yılda |
und | ve |
DE 8.000 Liter Wasser werden für die Herstellung einer einzigen Jeans aus konventioneller Baumwolle benötigt
TR 8.000 litre su gerekiyor, geleneksel pamuktan bir tek kot pantolon imalatı için
Duits | Turks |
---|---|
wasser | su |
für | için |
DE Wir sind bekannt für qualitativ hochwertige Daten. Unser fortschrittlicher Crawler durchforstet das Netz rund um die Uhr, um unsere mehrere Petabyte große, multiregionale Datenbank von Keywords, Backlinks und Webseiten mit frischen Daten zu füllen.
TR Kaliteli verimizle tanınıyoruz. Çok petabaytlı, çok bölgeli anahtar kelime, backlink ve sayfa veritabanımızı doldurmak amacıyla interneti 7/24 taramak için ileri teknoloji geliştirdik.
Duits | Turks |
---|---|
datenbank | veritabanı |
und | ve |
hochwertige | kaliteli |
DE Nutze die Zeit, um dir einen frischen Kaffee zu holen und versuche es in Kürze noch einmal
TR Bir bardak çay al ve az sonra tekrar dene
Duits | Turks |
---|---|
und | ve |
einmal | bir |
DE Wenn Sie die Berge und frischen Pulverschnee lieben, dann gibt es kaum einen besseren Ort als die erstklassige Ski-Resorts in Whistler und Mont-Tremblant mit ihren schwarzen Pisten
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
Duits | Turks |
---|---|
berge | zirveleri |
frischen | taze |
schwarzen | siyah |
ski | kayak |
in | da |
erstklassige | birinci sınıf |
einen | birinci |
besseren | daha |
und | ve |
DE Sie brauchen schließlich einen frischen Blickwinkel und den erhalten Sie nur mit jedes mal einem anderen Tester
TR Aslında ihtiyacınız olan şey yeni bir bakış açısı olduğundan bunu sadece farklı test katılımcılarıyla elde edebilirsiniz
Duits | Turks |
---|---|
brauchen | ihtiyacınız |
nur | sadece |
und | bir |
DE Verleihen Sie Ihrer Marke einen frischen und harmonischen Look mit einem einzigartigen grünen Logo. Testen Sie Renderforest Logo Maker, um in wenigen Minuten Dutzende atemberaubender grüner Logos zu erstellen.
TR Benzersiz bir yeşil logo ile markanıza taze ve uyumlu bir görünüş katın. Renderforest Logo Aracını deneyin ve onlarca çarpıcı yeşil logoyu birkaç dakikada oluşturun.
Duits | Turks |
---|---|
frischen | taze |
testen | deneyin |
renderforest | renderforest |
dutzende | onlarca |
einzigartigen | benzersiz |
logo | logo |
wenigen | bir |
und | ve |
erstellen | oluşturun |
grüner | yeşil |
um | birkaç |
DE Das Reiselogo ist ein Zeichen für Touristen, die ein Wochenende in der Natur verbringen möchten, um ihre Gesundheit zu verbessern und sich mit der Energie der Natur und der frischen Luft zu sättigen
TR Seyahat logosu , sağlıklarını iyileştirmek, doğanın enerjisine ve temiz havaya doymak için doğada bir hafta sonu geçirmek isteyen turistler için bir işarettir
Duits | Turks |
---|---|
natur | doğanın |
möchten | isteyen |
verbessern | iyileştirmek |
und | ve |
wochenende | hafta sonu |
DE Gönnen Sie sich eine Abkühlung mit einem frischen Wein, Bier oder tropischen Cocktail sowie Tapas und leichten Speisen.
TR Tapa ve hafif yemeklerle sunulan soğuk şaraplar, biralar ve tropik kokteyllerle serinleyin.
Duits | Turks |
---|---|
und | ve |
mit | sunulan |
DE Verbringen Sie einen entspannten Tag am Pool mit tropischen Cocktails, frischen Säften und leichten Gerichten.
TR Kendinize ait hissedeceğiniz konforlu bir köşede kültürel edebiyata dalabileceğiniz gizemli bir yer.
Duits | Turks |
---|---|
und | bir |
mit | yer |
DE Rae lynn mit einem frischen Tumblr-Fan
TR Britney spears - üç porno düzenleme
DE Neben frischen Farbschemata, superschnellen Hover-Effekten und E-Commerce-Vorlagen wird Ihr Online-Shop selbst zum Kunstwerk
TR Yeni renk şemaları, süper hızlı fareyle üzerine gelme efektleri ve e-Ticaret şablonlarının yanı sıra çevrimiçi mağazanız başlı başına bir sanat eseri olacak
Duits | Turks |
---|---|
e-commerce | e-ticaret |
online | çevrimiçi |
und | ve |
neben | yanı sıra |
zum | e |
wird | olacak |
DE Die meisten frischen Produkte verlieren an Nährwert, wenn sie für längere Zeit wärmeren Temperaturen ausgesetzt sind
TR Pek çok taze ürün belirli bir süre boyunca ısıya maruz kaldıkça besin değerini kaybeder
Duits | Turks |
---|---|
frischen | taze |
ausgesetzt | maruz |
zeit | süre |
für | de |
DE Wenn Sie die Berge und frischen Pulverschnee lieben, dann gibt es kaum einen besseren Ort als die erstklassige Ski-Resorts in Whistler und Mont-Tremblant mit ihren schwarzen Pisten
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
Duits | Turks |
---|---|
berge | zirveleri |
frischen | taze |
schwarzen | siyah |
ski | kayak |
in | da |
erstklassige | birinci sınıf |
einen | birinci |
besseren | daha |
und | ve |
DE Wenn Sie die Berge und frischen Pulverschnee lieben, dann gibt es kaum einen besseren Ort als die erstklassige Ski-Resorts in Whistler und Mont-Tremblant mit ihren schwarzen Pisten
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
Duits | Turks |
---|---|
berge | zirveleri |
frischen | taze |
schwarzen | siyah |
ski | kayak |
in | da |
erstklassige | birinci sınıf |
einen | birinci |
besseren | daha |
und | ve |
DE Legen Sie den Grundstein für den Erfolg Ihrer nachhaltigen, umweltfreundlichen Marke. Erstellen Sie ein von der Natur inspiriertes Logo und bringen Sie frischen Wind in Ihr Unternehmen.
TR Sürdürülebilir ve çevreci markanız için başarının temellerini atın. Doğadan ilham alan bir logo oluşturun ve işleriniz için yeni bir soluk getirin.
Duits | Turks |
---|---|
erfolg | başarı |
nachhaltigen | sürdürülebilir |
erstellen | oluşturun |
unternehmen | iş |
bringen | getirin |
logo | logo |
und | ve |
DE Mit einer starken Kombination aus Ester, Linolsäure und Propylenglykol hilft FOREO Imagination™, Vitamine und Mineralien aus frischen Inhaltsstoffen durch die Lipidschichten der Haut zu schleusen, genau dahin, wo sie am besten wirken.
TR Ester, Linoleik Asit ve Propilen Glikol'ün güçlü kombinasyonunu içeren FOREO Imagination™, taze bileşenlerden gelen aktif vitamin ve mineralleri en iyi çalıştıkları yer olan cildin lipit katmanlarına iletmeye yardımcı olur.
DE Wenn Sie die Berge und frischen Pulverschnee lieben, dann gibt es kaum einen besseren Ort als die erstklassige Ski-Resorts in Whistler und Mont-Tremblant mit ihren schwarzen Pisten
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
Duits | Turks |
---|---|
berge | zirveleri |
frischen | taze |
schwarzen | siyah |
ski | kayak |
in | da |
erstklassige | birinci sınıf |
einen | birinci |
besseren | daha |
und | ve |
DE Wenn Sie die Berge und frischen Pulverschnee lieben, dann gibt es kaum einen besseren Ort als die erstklassige Ski-Resorts in Whistler und Mont-Tremblant mit ihren schwarzen Pisten
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
Duits | Turks |
---|---|
berge | zirveleri |
frischen | taze |
schwarzen | siyah |
ski | kayak |
in | da |
erstklassige | birinci sınıf |
einen | birinci |
besseren | daha |
und | ve |
DE Die meisten frischen Produkte verlieren an Nährwert, wenn sie für längere Zeit wärmeren Temperaturen ausgesetzt sind
TR Pek çok taze ürün belirli bir süre boyunca ısıya maruz kaldıkça besin değerini kaybeder
Duits | Turks |
---|---|
frischen | taze |
ausgesetzt | maruz |
zeit | süre |
für | de |
DE Wenn Sie die Berge und frischen Pulverschnee lieben, dann gibt es kaum einen besseren Ort als die erstklassige Ski-Resorts in Whistler und Mont-Tremblant mit ihren schwarzen Pisten
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
Duits | Turks |
---|---|
berge | zirveleri |
frischen | taze |
schwarzen | siyah |
ski | kayak |
in | da |
erstklassige | birinci sınıf |
einen | birinci |
besseren | daha |
und | ve |
DE Wenn Sie die Berge und frischen Pulverschnee lieben, dann gibt es kaum einen besseren Ort als die erstklassige Ski-Resorts in Whistler und Mont-Tremblant mit ihren schwarzen Pisten
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
Duits | Turks |
---|---|
berge | zirveleri |
frischen | taze |
schwarzen | siyah |
ski | kayak |
in | da |
erstklassige | birinci sınıf |
einen | birinci |
besseren | daha |
und | ve |
DE Wenn Sie die Berge und frischen Pulverschnee lieben, dann gibt es kaum einen besseren Ort als die erstklassige Ski-Resorts in Whistler und Mont-Tremblant mit ihren schwarzen Pisten
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
Duits | Turks |
---|---|
berge | zirveleri |
frischen | taze |
schwarzen | siyah |
ski | kayak |
in | da |
erstklassige | birinci sınıf |
einen | birinci |
besseren | daha |
und | ve |
DE Wenn Sie die Berge und frischen Pulverschnee lieben, dann gibt es kaum einen besseren Ort als die erstklassige Ski-Resorts in Whistler und Mont-Tremblant mit ihren schwarzen Pisten
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
Duits | Turks |
---|---|
berge | zirveleri |
frischen | taze |
schwarzen | siyah |
ski | kayak |
in | da |
erstklassige | birinci sınıf |
einen | birinci |
besseren | daha |
und | ve |
DE Wenn Sie die Berge und frischen Pulverschnee lieben, dann gibt es kaum einen besseren Ort als die erstklassige Ski-Resorts in Whistler und Mont-Tremblant mit ihren schwarzen Pisten
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
Duits | Turks |
---|---|
berge | zirveleri |
frischen | taze |
schwarzen | siyah |
ski | kayak |
in | da |
erstklassige | birinci sınıf |
einen | birinci |
besseren | daha |
und | ve |
DE Wenn Sie die Berge und frischen Pulverschnee lieben, dann gibt es kaum einen besseren Ort als die erstklassige Ski-Resorts in Whistler und Mont-Tremblant mit ihren schwarzen Pisten
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
Duits | Turks |
---|---|
berge | zirveleri |
frischen | taze |
schwarzen | siyah |
ski | kayak |
in | da |
erstklassige | birinci sınıf |
einen | birinci |
besseren | daha |
und | ve |
DE Wenn Sie die Berge und frischen Pulverschnee lieben, dann gibt es kaum einen besseren Ort als die erstklassige Ski-Resorts in Whistler und Mont-Tremblant mit ihren schwarzen Pisten
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
Duits | Turks |
---|---|
berge | zirveleri |
frischen | taze |
schwarzen | siyah |
ski | kayak |
in | da |
erstklassige | birinci sınıf |
einen | birinci |
besseren | daha |
und | ve |
DE Wenn Sie die Berge und frischen Pulverschnee lieben, dann gibt es kaum einen besseren Ort als die erstklassige Ski-Resorts in Whistler und Mont-Tremblant mit ihren schwarzen Pisten
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
Duits | Turks |
---|---|
berge | zirveleri |
frischen | taze |
schwarzen | siyah |
ski | kayak |
in | da |
erstklassige | birinci sınıf |
einen | birinci |
besseren | daha |
und | ve |
DE Wenn Sie die Berge und frischen Pulverschnee lieben, dann gibt es kaum einen besseren Ort als die erstklassige Ski-Resorts in Whistler und Mont-Tremblant mit ihren schwarzen Pisten
TR Taze karın ve yüce dağların zirveleri sizi cezbediyorsa, Whistler ve Mont-Tremblant’daki birinci sınıf kayak tatil köylerinde siyah elmaslı kayak pistlerini denemekten daha harika bir şey olamaz
Duits | Turks |
---|---|
berge | zirveleri |
frischen | taze |
schwarzen | siyah |
ski | kayak |
in | da |
erstklassige | birinci sınıf |
einen | birinci |
besseren | daha |
und | ve |
DE Nutze die Zeit, um dir einen frischen Kaffee zu holen und versuche es in Kürze noch einmal
TR Bir bardak çay al ve az sonra tekrar dene
Duits | Turks |
---|---|
und | ve |
einmal | bir |
DE Gönnen Sie sich eine Abkühlung mit einem frischen Wein, Bier oder tropischen Cocktail sowie Tapas und leichten Speisen.
TR Tapa ve hafif yemeklerle sunulan soğuk şaraplar, biralar ve tropik kokteyllerle serinleyin.
Duits | Turks |
---|---|
und | ve |
mit | sunulan |
DE Verbringen Sie einen entspannten Tag am Pool mit tropischen Cocktails, frischen Säften und leichten Gerichten.
TR Kendinize ait hissedeceğiniz konforlu bir köşede kültürel edebiyata dalabileceğiniz gizemli bir yer.
Duits | Turks |
---|---|
und | bir |
mit | yer |
DE Gönnen Sie sich eine Abkühlung mit einem frischen Wein, Bier oder tropischen Cocktail sowie Tapas und leichten Speisen.
TR Tapa ve hafif yemeklerle sunulan soğuk şaraplar, biralar ve tropik kokteyllerle serinleyin.
Duits | Turks |
---|---|
und | ve |
mit | sunulan |
DE Verbringen Sie einen entspannten Tag am Pool mit tropischen Cocktails, frischen Säften und leichten Gerichten.
TR Kendinize ait hissedeceğiniz konforlu bir köşede kültürel edebiyata dalabileceğiniz gizemli bir yer.
Duits | Turks |
---|---|
und | bir |
mit | yer |
DE Gönnen Sie sich eine Abkühlung mit einem frischen Wein, Bier oder tropischen Cocktail sowie Tapas und leichten Speisen.
TR Tapa ve hafif yemeklerle sunulan soğuk şaraplar, biralar ve tropik kokteyllerle serinleyin.
Duits | Turks |
---|---|
und | ve |
mit | sunulan |
DE Verbringen Sie einen entspannten Tag am Pool mit tropischen Cocktails, frischen Säften und leichten Gerichten.
TR Kendinize ait hissedeceğiniz konforlu bir köşede kültürel edebiyata dalabileceğiniz gizemli bir yer.
Duits | Turks |
---|---|
und | bir |
mit | yer |
DE Gönnen Sie sich eine Abkühlung mit einem frischen Wein, Bier oder tropischen Cocktail sowie Tapas und leichten Speisen.
TR Tapa ve hafif yemeklerle sunulan soğuk şaraplar, biralar ve tropik kokteyllerle serinleyin.
Duits | Turks |
---|---|
und | ve |
mit | sunulan |
DE Sie bestehen aus frischen Zutaten, die nicht weit transportiert wurden
TR Bu yemekler taze ve uzak yerlerden sevk edilmesine gerek kalmayan malzemelerden yapılıyor
Duits | Turks |
---|---|
frischen | taze |
die | ve |
DE Damit verändert sich das Einkaufsverhalten: weg von einem großen Wocheneinkauf mit dem Auto, hin zu Einkäufen – bevorzugt von frischen Produkten – mehrmals in der Woche, zu Fuß oder mit dem Fahrrad
TR Böylelikle alışveriş tarzı değişiyor: Arabayla gidilen haftalık büyük alışverişler yerine, yürüyerek veya bisikletle haftada birkaç kez yapılan -taze ürünlerin tercih edildiği- küçük alışverişlere meylediliyor
Duits | Turks |
---|---|
großen | büyük |
oder | veya |
Wys 42 van 42 vertalings